Okumak bizim için hâlâ öğrenmenin en ideal yolu!
Destek Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Ertürk Akşun sizler için seçti.
Destek Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Ertürk Akşun sizler için seçti.
Destek Blog editörümüz Zeynep bana gelip “Bana üç kitap hakkında ve neden okumalı sorusuna cevap olacak şekilde bir yazı yazar mısınız?” dediğinde onun adına üzülmekten kendimi alamadım.
O sanıyordu ki, üç kitap ismi yazacağım ve bunların neden okunması gerekiyor onu açıklayacağım ama heyhat benim tarzım asla bu olmadı, sanırım bundan sonra da olamayacak. Çünkü neden okunmalı sorusu direk olarak okumak neden gerekli sorusunu gündeme getiriyor ki, bu sorunun cevabı da oldukça uzun ve çetrefilli.
Gelin kısaca “okumak” fiilinin etimolojik kökenine bir bakalım.
Eski Türkçe kökenine baktığımızda karşımıza “okı” kelimesi çıkıyor. “Çağırmak, seslenmek, (yazı) seslendirmek” fiilinden evrilmiş.
Ek almış hali ise “okınç”, “çağrı, çağırma”. Fiilin orijinal anlamları şiir okumak, şarkı okumak, meydan okumak deyimlerinde korunmuştur.
Yani okumak kökeninde seslenmek, bir şeyi kelimelerle iletmek anlamına geliyor. Demek ki temelinde anlatmak, anlamlandırmak ve bir çağrı var.
Zamanla insanın kendisine iletmek istedikleri, anlamlandırmak istedikleri için yapılan bir çağrı haline geliyor. İnsan kendisine çağrıda bulunmak ve bilgileri iletmek için okuyor.
Ne okumak ne de kitap bir tabudur ve tabu da olmamalıdır. Okumak bizim için öğrenmenin hâlâ en ideal yoludur ve bunun için de kitaplar hâlâ en önemli metadır.
Sesli dinlemek ve izleyerek öğrenmek yeni zamanın diğer öğrenme yöntemleri ama işte tam bu noktada okuma eyleminin diğer iki eylemden daha fazla yararlı olduğu da bir gerçek. Çünkü okurken, düşünebilir, tartışabilir, durup tekrar okuyup yeni anlamlar bulabiliriz. Sesli ve görüntülü öğrenmede bunlar pek de mümkün olamıyor.
Yıllar önce yayınlanan bir edebiyat dergisi vardı, daha çok yurtdışında yazarlar üzerine yayınlanmış yazıları Türkçeleştirip yayınlıyorlardı. “K” Dergi. Derginin sloganı “okumak eğlencelidir” idi. Hâlbuki okumak hiç de eğlenceli değildir. Zordur, emek ister, hem fiziksel hem de zihinsel olarak emek ister. Sanırım ben eğlenmek için (eğlenmek fiilide oldukça sorunludur, çünkü eğlence, zamanı öldürmek için kullanılıyor genellikle ama aslında gerçekten o mu? Zamanı öldürmek mi eğlence, zamanı unutulmaz kılmak mı?) biz sıradan kullanımından alırsak, birçok başka basit şey bulurdum. Benim için okumak ciddiyet isteyen bir eylemdir.
Bu konuyu her ay yavaş yavaş konuşuruz, şimdi Zeynep bana kızmadan hemen şu 3 kitaba geçeyim. Bu arada her ay önereceğim 3 kitaptan birisi incelemek kitabı olacak, birisi edebiyat eseri olacak, diğeri de benim özel tutkum olan edebi çizgi roman olacak.
Benim özellikle genç okurlar için ilk önerim Jack London’un Martin Eden romanı oluyor. Çünkü Martin Eden bize okumanın, dünyayı ve kendimizi değiştirmenin ütopyasını veriyor. Ayrıca çok da güzel bir dönem romanı. O dönemin Amerika’sının hiç de öyle ideal olmadığını, çalışan halk tabakası için yaşamın ne kadar zor koşullarda devam ettiğini gösteriyor. Ayrıca roman genç okura, özellikle yazmaya meyil eden okuyuculara heyecan verici bir başlangıç sunuyor.
İnceleme bölümünde ise bu ay benimde yeniden okuduğum Leo Huberman’ın Feodal Toplumdan Yirminci Yüzyıla kitabı geliyor. İletişim Yayınları’ndan çıkan ve çevirisini Murat Belge’nin yapmış olduğu bu kitap neden okunmalı?
Marksist felsefe bize ekonominin ideolojiyi belirlediğini söyler. Aynı şeyi şu şekilde de söylemek mümkündür aslında. Bir ideoloji uzun dönemde, varlığını ancak ekonominin takıntısız, düzgün ve etkin çalışmasını kolaylaştırırsa sürdürülebilir olur.
İşte bu kitap bize feodaliteden günümüze ekonomik işleyiş üzerinden dünyanın nasıl değiştiğini, neden-sonuç ilişkisi içinde mükemmel bir biçimde anlatıyor. Bugünü anlamak isteyen her insanın bu kitabı okuması gerekiyor.
Üçüncü önerim ise dediğim gibi bir edebi çizgi roman. Karakarga Yayınları’ndan çıkan Sıradan Zaferler kitabı. Sadece şunu söyleyebilirim ki, okuyun ve kafanızdaki çizgi roman olgusu yerinden oynasın. Elinizden bırakamayacağınızın ve üstelik artık edebi çizgi roman bağımlısı olacağınızın garantisini vererek söylüyorum bunu sizlere…
Gelecek ay hem okumak üzerine söyleşimizle hem de üç kitap önerimizle devam ederiz.