
Batıni Gelenek
BİZ KIRKA YAKIN FARKLI KÜLTÜRÜ BÜNYESİNDE BARINDIRAN ANADOLU İNSANIYIZ. ANADOLU, DOĞU VE BATI UYGARLIKLARININ BİR ARAYA GELDİĞİ BİR KAVŞAKTIR. Batı söylemi, düşünce disiplinlerini kendi yorumlarıyla sınırlamakta ve günümüz dünyasında ancak buna bağlı bir öğrenme olabileceğini, diğer ulusların kendi içyapılarından kendi disiplinlerini çıkaramayacaklarını ileri sürmektedir. Bu kitapta okuyacaklarınız, Batı düşünce disiplinlerinin oluşturduğu bu tür duvarlara karşı bir eleştiri niteliği taşımaktadır. Batıni Gelenek, kavramsal bir yolculuğu izleyerek Batı’nın kendi düşünce disiplinleri için koyduğu başlangıç noktası olan Antik Yunan uygarlığından geriye doğru gidiyor. Antik Mısır’da ezoterik/batıni hermetik öğretinin uygulandığı zamanlardaki “aydınlanma” çalışmalarından yola koyuluyor. Oradan ...

Dinle Ney’den
Tasavvuf ferdi hikmetle baslar ve bir özgürlük isidir. Tasavvuf bir tür iç deneyimdir ancak onun irfaniyetle, akılla ilgili bir yanı da vardır. Tasavvufta bilgi yalnızca mantıksal çıkarsamaya dayanmaz, aynı zamanda sezgiye, keşfe dayanır. Kendi kaynağından hareketle kendini, insanı, doğayı, evreni anlamlandırmanın yoludur. Tasavvuf kendini tanımlarken, doğrudan doğruya insana, insan gönlüne hitap eder ve merkeze de insanı alır. Tasavvufta hedef İnsan-ı Kâmil’dir. İnsan, Hakk’a kavuştuğu zaman, İnsan-ı Kâmil olur. İnsan-ı Kâmil her insanın kendi kemalini aramasının yolunu anlatır ve aslında bir mecmu-u kâinat olan insanın kendi sırrıdır. Herkes bu yolu seyr-i sülûkunda kendisi yürümelidir. İnsanın kendi öz nefsinde beşeriyetten uluhiyete doğru yaptığı bu yolculuk, İnsan-ı Kâmil kavramının s...

Aydınlanma Sorunu ve Değerler
AYDINLANMA, ÖZGÜRLEŞME SÜRECİNDEKİ BİLİNÇLİ ÇABANIN ADIDIR. "İnsan üç kez doğar. Birinci doğum ekin ortamıyla kuşatılmıştır. İkinci doğum eğitime doğmaktır; insan pedagojik, psikolojik ve bilimsel yöntemlerle biçimlendirilir. Üçüncü doğum, insanın kendisinden doğmasıdır ki bu da insanın kendi yaşamına, kendi özgür istenciyle biçim vermesidir. Kendinden doğan insan devrimcidir. Devrimci insan tarihsel süreci nitel bir sıçramaya taşıyacak koşulları gören ve onu kendisinde bağımsız bir karakter olarak açığa vuran insandır. Kendinden doğan insanlar tarihin özneleridir. Onlar yalnızca kendi bireysel yaşantıları için var değildirler, çoğu zaman da kendi bireysel yaşamlarını hiçe sayarak bir insanlık ülküsüne bütün varlıklarıyla bağlanıp onu kendilerinde bir tutku olarak içselleştirirler." Düşünü...

Simgesel Düşünme
SİMGE, DUYULARLA ALGILANAMAYANI DUYULARIN ÖNÜNE GETİREN BİR AYNADIR. "Simgesel düşünme, gerçekliğe aşkın bir düşünme biçimidir ve var olan gerçekliğin ötesinde, ideal olanın aranışına olanak sağlar. İdeal olan, kavramlarla sınırlandırılırken, simge bu sınırları aşmaya yönelik yeni olanaklar sunar. Simge bir göbek bağıdır; anlamaya değil anlayışı geliştirmeye yönelik işlev görür, bilmekten çok keşif ve buluş süreçlerine hizmet eder. Her bilinç simgeyle ilişkisinde bir anlam arayıcısıdır." Metin Bobaroğlu, on beş yılı aşkın zamana yayılan yazıları ve konuşmalarından derlenen Simgesel Düşünme’de, simgelere, kişinin kültürel yapısı, yaşam deneyimi, bilgi birikimi, algılama düzeyi ve tinsel eğilimleri ölçüsünde bir anlam yüklendiğine vurgu yaparak simgesel dilin tarih içinde gittikçe gelişen ve...