
Kahramanların Oyunu 1 - Heroines Game Vol 1
POPÜLER BİR İDOL OLARAK,HIZLI BİR HAYAT YAŞAYAN GENÇ KIZ ARİSU, KENDİSİNİ GARİP BİR ORMANDA KAYBOLMUŞ HALDE BULUR. ORMANDA DOLAŞIRKEN KARŞILAŞTIĞI ŞEY KIRMIZI BAŞLIĞI OLAN, DEV, CANAVAR KOLLU BİR VARLIKTIR VE ADI DA KIRMIZI BAŞLIKLI KIZ’DIR (AKAZUKİN). BURASI KADIN MASAL KAHRAMANLARININ (HEROİNLER) BİRBİRLERİNİ ÖLDÜRDÜKLERİ BİR TABU ORMANI... EŞSİZ ÇİZİMLERİYLE, GÜZELLİĞİN DE HÜZNÜN DE OLDUĞU VAHŞİ BİR PERİ MASALI. AÇILIŞ PERDESİ...

Sır Sahibine Verilir
MUCİZEYİ İÇİNDE ARA ÇÜNKÜ MUCİZE SENSİN "İlim ve hikmet, müminin kaybolmuş malıdır, onu nerede bulursa hemen alsın." – Hz. Muhammed (sav) Değerli okuyucum işte bu eser Rabb’inin sırlarına ulaşacak yolu bulman için, "Bizlere seni buldur Rabbim!" demem üzerine Ya Kuddüs, Ya Melik, Ya Alim olan Allah (cc) ilhamıyla yazıldı. Dünyaya geliş amacından başlayarak, kulluğunun ölçülmesinin işareti olan dünya imtihanlarını kolaylıkla çözebilmen için Zül Celali Vel İkram olan Rabb’imizden ilhamla yazıldı. O senin acılarını, korkularını, kaygılarını, hüzünlerini, hastalıklarını, tüm sorunlarını biliyor, çünkü O, Ya Habir’dir, herkesin kalbinden geçeni bilir. Bize şimdi izin ver, tüm hüzünlerinin giderilmesine bu eserle vesile olalım. Rabb’in Kerim sıfatına, "Zül Celali Vel İkram" olduğuna bizlerle şahi...

Kehanetteki Çocuk
Yaşlı kayın ağacının köklerinden baloncuklar yükselmeye başladığında hepsinin hikâyesi değişti. Suzan, doğmadan önce Cehennem’de buldu kendini. Annesinin masallarıyla büyüdü ama hiç ummadığı bir anda masal zannettiği her şey, gerçeğe dönüşmeye başladı. Bilinmez bir hastalık iki dünyaya da bulaştığında Suzan ait olduğu yere, Ortoköy’e döndü. Burada onu bekleyen tehlikelerle ve bulmayı umduğu kayıplarıyla yüzleşmeye ne kadar hazır olduğundan emin değildi. Yıllardır beklenen On Bir Kehaneti sonunda gerçekleşecek miydi? Suzan’ın heyecan verici, büyülü macerası başlıyor!

Korkmayın Çünkü Ben Sizinleyim
DERDİ VEREN DERMANI DA VERİR. Allah’ın kurtuluş kanunu seni bütün sıkıntılarından kurtarır. Bu kanun tüm iyi kullar içindir. Sana kanunun sırrını veriyorum. Onunla huzura ulaşır ve bütün dertlerinden kurtulursun. Derdi veren dermanını da nasıl yaratır bunu öğrendiğinde hayatın mutluluğa dönüşecektir.Allah De Ötesini Bırak kitabıyla Türkiye ve dünyada milyonlarca okura ulaşan, Türkiye’de çok satan kitaplar sıralamasında aylarca listenin başında kalmayı başaran, eserleri Almanca ve İngilizceye de çevrilen yazar Uğur Koşar, Korkmayın Çünkü Ben Sizinleyim adlı bu çok beklenen kitabında, dert ile derman arasındaki kutsal bağın kanunlarını yine yalın, anlaşılır ve naif bir dille kaleme aldı.

İmparatorun Kızı 1 - Daughter Of The Emperor 1
GELDİM, DOĞDUM, DELİRDİM!ARİADNA LERG İLESTRY PRE AGRİGENT. Oldukça uzun bir isimle başlayan Bu yeni hayatım, ne anlama geliyor? Asil bir statüyle doğmama rağmen, Acıyan bakışlara maruz kalmamın tek sebebi, bizzat "baba" denilen Adamdı. Babamın, "delinin teki" olduğunu mu Söylüyorsunuz? Kanlı bir tahtta oturan yarı kral ve Kıtalara korku salan bir zalim. Ben hayatta kalabilecek miyim? Bu imparator çok tehlikeli bir yaratık. Fakat şu an o benim babam! Romanda çözülemeyen hikâye, Şimdi burada çözülüyor!

Budizm ve Sinirbilim
Zihin,beynin fiziksel süreçlerinin geçici bir yan etkisi midir? Bilimin henüz tanımlayamadığı kadar incelikli bilinç biçimleri var mıdır? Bilinç nasıl oluşur? 1989 yılında tarih beklenmedik bir şekilde 14. Dalai Lama ile bir grup sinirbilimci ve psikiyatr arasındaki özel bir toplantıya tanıklık etti. Zihin ve Yaşam Enstitüsü tarafından düzenlenen bu tartışmada Batı bilimi ve din arasında boşluk yaratan en sıkıntılı sorular ele alındı.Günümüz Budist lideri 14. Dalai Lama ile bir grup Batılı seçkin sinirbilimci ve psikiyatr arasında yapılan ve doruk noktasına ulaşan bu tartışmalar okuru karşıt düşünce alanlarında bir yolculuğa davet ediyor ve her şeyin aslında o kadar da karşıt olmayabileceğini gösteriyor. Dalai Lama, hafızadan ruhsal hastalıklara, beynin işlevlerinden algıya dek bugün halen...

Hocalı Katliamı Günlerinde Aşk
"Daha, çok anlatacaklarım var. Daha çok bilinmesi gerekenler var." "Bir katliamın ortasındaki aşkı unutmamam lazım. Aygül’ü unutmamam lazım. Hocalı katliamını unutmamam lazım. Aslında gördüklerimi, işittiklerimi, yaşadıklarımı hiç ama hiç unutmamam lazım."

Simgesel Düşünme
SİMGE, DUYULARLA ALGILANAMAYANI DUYULARIN ÖNÜNE GETİREN BİR AYNADIR. "Simgesel düşünme, gerçekliğe aşkın bir düşünme biçimidir ve var olan gerçekliğin ötesinde, ideal olanın aranışına olanak sağlar. İdeal olan, kavramlarla sınırlandırılırken, simge bu sınırları aşmaya yönelik yeni olanaklar sunar. Simge bir göbek bağıdır; anlamaya değil anlayışı geliştirmeye yönelik işlev görür, bilmekten çok keşif ve buluş süreçlerine hizmet eder. Her bilinç simgeyle ilişkisinde bir anlam arayıcısıdır." Metin Bobaroğlu, on beş yılı aşkın zamana yayılan yazıları ve konuşmalarından derlenen Simgesel Düşünme’de, simgelere, kişinin kültürel yapısı, yaşam deneyimi, bilgi birikimi, algılama düzeyi ve tinsel eğilimleri ölçüsünde bir anlam yüklendiğine vurgu yaparak simgesel dilin tarih içinde gittikçe gelişen ve...

Hayatın Ortasında Ölümün İçindeyiz - Agatha Christie
Tek bir tesadüf sadece tesadüftür, iki tanesi ipucu, üç tanesi ise kanıttır. Dünyada İncil’den ve Shakespeare’in eserlerinden sonra kitapları en çok satan yazar unvanını elinde bulunduran polisiye yazarı Agatha Christie, sadece yazdıklarıyla değil, yazmadıklarıyla ve gizemleriyle hâlâ pek çok araştırmacının ilgi odağında yer alıyor.Bu kitapta ünlü yazarın bilinenlerinden ziyade, gizemlerinin içinde seyahat ediyor olacaksınız. Üstelik büyülü bir sokakta bulunan Akçaağaç Köşkü’nde, yılbaşı gecesi gerçekleşen bir cinayetin izlerini de süreceksiniz. Agatha Christie’nin başrolde olduğu yerli bir biyografik polisiye okumuş muydunuz daha önce?O halde bu hem ilk hem de unutulmaz bir deneyim olacak sizin için...

Monsters
SENE 1964. Bobby Bailey, ABD ordusuna gönüllü yazılmak için asker alma ofisine giderken, başına gelecek trajik olaylardan habersizdi. Ketum, yıpranmış, masum, geçmişini unutup geleceğe bakmak isteyen bir genç olan Bobby, ABD ordusunun gizli deneyleri için biçilmiş kaftandı. Bu deneyler, 20 yıl önce, 2. Dünya Savaşı’nın son günlerinde Nazi Almanyası’nda ortaya çıkmış genetik bir programın devamıydı. Bailey’nin tek dostu ve koruyucusu Teğmen McFarland, olaya müdahale etti ve tamamen kontrolden çıkan bir dizi olayı tetiklemiş oldu. Rütbeli canavarların sayısı arttıkça hikâye hem gerçek hem mecazi anlamda tam bir vicdan hesaplaşmasına dönüştü. Bu incelikle resmedilmiş destansı hikâye, duygu, içgörü ve empatiyle dolup taşıyor. Windsor-Smith, halihazırda elli yıldır sürdürmekte olduğu başarılı k...

Hayatına Değer Kat
"Bir hakikat var mı derken bir hayale döneriz..." – Rıza Tevfik Hayat bir yolculuk. Zamanı durdurmak da mümkün değil. Sonsuzluktan sonsuzluğa uzanan zaman sayılmayacak kadar çok an ile dolu. Kimisi iyi kimisi kötü. Sanmayın ki kötü anlar hep sizden alıyor. Aksine, çok ciddi tecrübeler veriyor.Hata insana mahsus. Yaptığınız işlerin sonucunda sadece kendinizi değil başkalarını üzdüğünüz de oluyor. Niyetiniz kötü olmasa bile gönüller kırılabiliyor. Başkasının yaptığından bizler de üzülebiliriz elbette. Bir kalbe sahip olanların üzülmeye karşı bağışıklığı yok.Ancak şunu unutmayalım: Bu evrende nasibimiz olan tecrübe arzu ettiğimiz şekilde gelmiyor. İyi anları yaşarken "Neden ben?" demiyorsak kötü anlarda da aynısını yapalım. Bakalım bize neler getirecek?Unutmadan söyleyeyim. Bu kitap asla kims...

Yılan Balığı
"İnziva ve tefekkür, görünüşte takdir edilir, ancak, yönetenler safında, aslında teşvik edilmez ve hoş görülmez. Çünkü içe dönük bir ritüeldir, uyanışa ve farkındalığa yol açabilir. Bu sebeple hükmedenler bireyin kendisiyle baş başa kalmamasına özen göstermek zorundadır ve birey dışa dönük, toplu ritüellerle meşgul tutulur. En kullanışlı yöntemler topluluk halinde uygulanan ibadetlerdir. Böylelikle kişilik, sürü havuzunda eritilir ve kaçınılmaz olarak, zaman içinde, yok edilir. Kişinin kendisini sevmesi ve kendisinden memnun olmasına izin verilmemesi de hayatidir. Kendisini seven ve kendisine değer veren birey özgürleşir ve kontrol edilemez hale gelir. Atlantis’in amacı, kişiye kendisini yetersiz ve değersiz hissettirmek olmalıdır. Din bu noktada en mükemmel enstrümandır. Hatalar kişiliği ...

Esra Ezmeci 5 Kitap Set Dilek Ajandası Hediyeli Set
Vazgeçilmez Olmanın Sırrı Kadınlar Sıcak Erkekler Soğuk Sever İz Bıraktığın Kadar Varsın Kararı Ben Veririm Düştüğünde Kalkarsan Hayat Güzeldir (Dilek Ajandası)

Estetiğin ve Sembollerin Gizemli Yönetmeni - Stanley Kubrick
"Filmler de tıpkı hayaller gibi, ahlaki yargılarınızı bir kenara bırakmanızı talep eder."– Stanley Kubrick Rönesans için Leonardo da Vinci ne ise, Stanley Kubrick de modern zamanın sineması için odur. O hem dâhi, hem deli, hem de yaratımın uç sınırlarında dolaşan cesur bir sanatçı... Fazlasıyla gizemli ve her daim çözülmeyi bekleyen bir sırlar efendisi... Her filminin içine yaşamla ve tarihle ilgili çok özel anahtarlar yerleştiren ve bu anahtarları kullanabilecek zeki izleyiciler aramış olan Stanley Kubrick, bu yönüyle sadece bir yönetmen değil, aynı zamanda felsefe alanında akla zarar sorular soran ve cevaplar bırakan bir düşünürdür. Bu kitapta Kubrick’in hayatından ziyade hâlâ cevaplar aramaya devam eden sorularını da bulacaksınız.

Her Karanlık Şafağın Tohumlarını İçinde Taşır - Dante Alighieri
Cennet, insanın mutluluğu bulduğu yerdir. Dante Alighieri, dünya edebiyatının en büyük eserlerinden biri olan İlahi Komedya’yı kaleme alarak adı Batı edebiyatının üç büyük ustasından biri olarak tarihe kazınan usta bir yazar, ölümsüz bir şair değildir sadece. O bir edebiyat kuramcısı, ahlak felsefecisi ve siyaset düşünürüdür aynı zamanda. Dante’nin insanları yaşadıkları sefaletten kurtarıp mutluluğa ulaştırmayı amaçlayan sıra dışı yolculuğu İlahi Komedya, artan acılara, savaşlara, doğru ve yanlışın birbirine karıştığı zamanlara yüzyıllar öncesinden bir eleştiri; yolunu kaybetmiş, yaşamı boyunca ne için yaşadığını unutmuş, hedefini şaşırmış insanlık içinse ölümsüz bir rehber; doğru yolu gösteren, neyin iyi neyin kötü olduğuna karar vermede bireyin önünü aydınlatan bir ışıktır.

Demartini Kitapları 3 Kitap Set
İçimizden Doğan Güç - Şükür Etkisi Dönüştüren Deneyim Değerler Prensibi

Otomobil Gurmesi Sunar:A'dan Z'ye 101 Lezzetli Otomobil
“Henüz yüzyüze tanışma şansı bulamasam da, yıllardır tanıdığım bir dostum kadar yakın hissettiğim; otomobil gurmesi lakabını sonuna kadar hak eden, adrese teslim açıklamaları ve herkesin anlayacağı dilden anlatımlarıyla bizim gibi otomobil sevdalıları için bir bilgi hazinesi niteliğindek paylaşımları için öncelikle kendi adıma çok teşekkür ederim. Bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi, ilgi çekici konuları bulmadaki ustalığı, otomobil dünyasında geçmişten günümüze kadar bilinmeyenleri, yenilikleri ve ilginç konuları aktarmasındaki ustalığı sayesinde yazdığı bu kitap, sadece meraklıları için değil, bu konudaki boşluğu dolduracak referans bir kaynak olacaktır. Başarılarının devamını diliyor, böyle bir eseri literatüre kazandırdığı için kendisine tekrar teşekkürlerimi sunuyorum.” Serdar Genç (@bi...

Kadınlar İçin Machivelli
KADINLAR İÇİN ZAMANIMIZIN NİHAİ SAVAŞ REHBERİ. Niccolò Machiavelli günümüzde ahlak ve duygudan yoksun, acımasız bir güç taciri olarak bilinir. Ancak onun yıllara meydan okuyan kitabı Prens insanların gücü nasıl elde edebileceğinin ve onu en iyi şekilde elde tutarak nasıl büyütebileceğinin zihin açıcı bir okumasıdır. Bugün kadınlar çalışma hayatına dahil olsalar da elde edilen istatistikler kadınların hâlâ yüksek mevkilere ve iyi çalışma koşullarına sahip olamadıklarını gösteriyor. Kadınlar işyerlerinde varlar ama aşılamayan cinsiyet eşitsizliği nedeniyle Machiavelli’nin bahsettiği prens dünyasına hâlâ ulaşabilmiş değiller. Stacey Vanek Smith, günlük hayata kolayca uyarlanabilen bu kitapla kadınların işyerlerinde karşılaştıkları engelleri ve avantajları belirleyerek ilerlemenin yollarını ay...

Kutsalın Temeli
Kutsalın temeli, insanın varoluşuna zemin arayışıdır. Kutsala her yöneliş, ona katılma girişimidir.Oysa kutsala katılmak, onun varlığıyla çelişir, çünkü kutsal, dokunulmazdır, kutsala dokunmak ise onu kendimize ait kılmaktır...Kutsala katılma çabası şüphesiz bilince ait bir maceradır ve temeli yine düşüncede aranmalıdır. Öyleyse kutsalı anlamaya yönelirken düşünce kendine neyi temel alırsa alsın bu düşüncenin kendi içeriğini kutsaması olur. Bir inancı, bir totemi, bir metni, hatta Tanrı’yı kutsal kılan düşüncemizdir.Zira düşüncenin içeriği olan Tanrı, düşünenin yaratıcısı olan mutlak Tanrı değildir. Düşüncenin Tanrı’sı bir ilke, insanı var eden Tanrı ise gerçektir, çünkü insan gerçektir. Öyleyse insanın kendini içinde bulduğu ve diğer tüm arayışların nedeni olan bu tek gerçek arayış; kendi...

Demokraasi Yalanları ve Seçimler
"Memleket dayanışma isteyen bir birliğe muhtaçtır. Alelade politikacılarla milleti parçalamak hıyanettir."– Mustafa Kemal AtatürkSeçim güvenliği, Türkiye siyasetinin uzun zamandır önemli başlıklarından biri.Bu konuda uzun süre gündemi meşgul eden kararlardan biri, Yüksek Seçim Kurulu’nun referandumda oylama devam ederken "mühürsüz oyların kabul edileceğini" açıklamasıydı."Trafoya kedi girdi!" açıklamasından sonra tüm seçimler şaibe altında kaldı. Bu kedi bir türlü o trafodan çıkamadı.Demokrasi bir amaç olamaz. Demokrasi bir adalet mekanizması olabilir.Demokrasi tramvayına binenler, inenler uzun zamandır görülüyor ve tartışılıyor.Türk demokrasi tarihi ve seçimleri son yirmi yıl dışında bu kadar tartışılmadı, "şüpheli sandık" diyebileceğimiz faili meçhul sandıklar hâlâ muamma. Siyaset ve dem...

Erdemliler Cemiyeti Hılfü'l-fudûl
"YÜREĞİN ÇÖLE DÖNMEDEN ÇÖLDEN GEÇTİM DEME EY YOLCU." "Acılar zamana değil, sonsuzluğa bırakıldığında geçiyordu ve bu sonsuz uçuruma atlayış, ancak olgunlaşmış bir ruhun aşkıyla mümkündü. Karşısındakini hesapsızca terk ederken bile güzelliğini koruyan bir aşk beni adam edebilirdi. Böyle bir aşk, veda busesini hidayete dönüştürebilir, yeni bir başlangıç inşa edebilirdi gönlümde... Anlayacağın, çatırdamalıydım, kırılmalı, darbeler yemeliydim, kabuk tutmuş her yerim yeniden açılmalı, beni benden çıkaracak gizli kapıyı ve o kapının ardında beni sarsacak olanı bulmalıydım. O beni ikiye ayıracak, bana beni hatırlatacaktı..." Hılfü’l-fudûl, gerçekle kurmacanın birbirine karıştığı tuhaf bir âlemin hikâyesi... Burada göz işitiyor, kulak okuyor, dil görüyor, insanın dimağı fırın olup burunda tütüyor....

Avcıların Üç Günü
TARİHİN KIRILDIĞI ÜÇ GÜN... Türkiye, geleceğinin belirsiz olduğu bir alacakaranlık kuşağına nasıl geldi? Batı’yı yakalayan bir ülke, nasıl oldu da yeniden ortaçağ karanlığına sürüklenmeye başladı? Cumhuriyet, ilk olarak nasıl ve ne zaman kırıldı? Harbiye ve Mülkiye, medreseye nasıl yenildi? Bugün, her şey farklı olabilir miydi? Türkiye’nin bugününü belirleyen dönüşüm, yakın tarihin kısa ve dramatik kader kesitine, o üç güne sığdırılabilir mi? Sevim Kahraman elinizdeki belgesel romanında bunu başarıyor.. "Yön" hareketinin kurucu lideri, yaman entelektüel Doğan Avcıoğlu, İlhan Selçuk, sosyalist hareketin tarihsel önderleri Mihri Belli, Hikmet Kıvılcımlı, devrimci-cumhuriyetçi askerler Cemal Madanoğlu, Celil Gürkan... Dönenler: Muhsin Batur, Faruk Gürler... Karşıdakiler: Cevdet Sunay, Memduh ...