Dinle Ney’den
Tasavvuf ferdi hikmetle baslar ve bir özgürlük isidir. Tasavvuf bir tür iç deneyimdir ancak onun irfaniyetle, akılla ilgili bir yanı da vardır. Tasavvufta bilgi yalnızca mantıksal çıkarsamaya dayanmaz, aynı zamanda sezgiye, keşfe dayanır. Kendi kaynağından hareketle kendini, insanı, doğayı, evreni anlamlandırmanın yoludur. Tasavvuf kendini tanımlarken, doğrudan doğruya insana, insan gönlüne hitap eder ve merkeze de insanı alır. Tasavvufta hedef İnsan-ı Kâmil’dir. İnsan, Hakk’a kavuştuğu zaman, İnsan-ı Kâmil olur. İnsan-ı Kâmil her insanın kendi kemalini aramasının yolunu anlatır ve aslında bir mecmu-u kâinat olan insanın kendi sırrıdır. Herkes bu yolu seyr-i sülûkunda kendisi yürümelidir. İnsanın kendi öz nefsinde beşeriyetten uluhiyete doğru yaptığı bu yolculuk, İnsan-ı Kâmil kavramının s...
Aydınlığın Karanlık Lordu
Kimi Kitaplardan Girdiği Gibi Çıkamaz İnsan Yaşamın anlamı, insanın amacı ve varoluştaki yeri gibi ciddi konuları kahkahalar eşliğinde anlamak mümkün müdür? Sıra dışı yazım tekniği, keskin mizahı ve unutulmaz başkarakteri ile Aydınlığın Karanlık Lordu; insanın en derin sırlarını, onun en şaşkın halleriyle birlikte ele alarak, okurunu mizahla bilgeliğin birleştiği benzersiz bir yolculuğa çıkarıyor! Yaşamlarının monoton akışı içinde insanların karşısına en beklenmedik anlarda çıkarak her birini hayatlarını değiştirecek deneyimlere sokan ve sonunda paha biçilmez farkındalıklar kazandıran esrarengiz bir karakter! Aydınlığın Karanlık Lordu; birbirinden garip ve otantik bu karşılaşmalarda bir yandan okurunu keskin mizahının derinliklerine çekip kahkahalarla güldürürken, öte yandan her hikâyede h...
Tasavvufun Sırları 1
KALP, ALLAH’IN EVİDİR. KALBİNİ O’NA AÇ Kİ, O SENİ UYANDIRSIN. Kalbin Derinliklerinden Sonsuzluğa Yolculuk Tasavvuf, insan ruhunun en derin köşelerine doğru yapılan bir seyri süluk, ilahi aşka varan ince bir yoldur. Bu kitap, sadece bir öğreti değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi olan tasavvufun kapılarını aralıyor. Her satırında, insanın kendini bulma, ruhunu arındırma ve Yaradan’a yaklaşma çabası saklı. Bu eseri okurken, yüzyılların birikimiyle şekillenmiş bir geleneğin içsel yolculuğuna tanık olacak, kalbinizin en derinlerine dokunan, ruhunuzu sarsan ve aydınlatan bir yolculuğa çıkacaksınız. Şairlerin, âlimlerin ve dervişlerin ayak izlerini takip ederek, insan olmanın ve ilahi aşka ulaşmanın ne demek olduğunu keşfedeceksiniz. Tasavvuf, sıradan hayatın gürültüsünden uzaklaşıp, kalbin sesi...
Tasavvufun Sırları 2
KALBİNİ TEMİZLE Kİ, HAKİKAT SENİ AYDINLATSIN. İlahi Güzelliğin Yansıması Tasavvuf, Allah’ın sonsuz güzelliğini anlamaya, hissetmeye ve yaşamaya yönelik bir yolculuktur. Bu kitap, yürekleri Allah’ın nuruyla aydınlatan, gönülleri O’nun sevgisiyle doldurup taşıran bir ilahi serüveni anlatıyor. Her sayfasında, Allah’ın güzelliğini yansıtan bir hikâye, bir öğreti saklı. Allah’ın güzelliği, evrenin her zerresinde, her nefeste, her anda mevcuttur. Bu güzellik, kalplerde sevgi, gözlerde yaş, sözlerde hikmet olarak belirir. Tasavvuf, bu ilahi güzelliği görmeyi, anlamayı ve yaşamayı öğretir. Bu kitapta, Allah’ın eşsiz sanatını, rahmetini ve aşkını derinlemesine keşfedeceksiniz. Bu eser, Allah’ın isim ve sıfatlarının tecellilerini, O’nun yaratılıştaki kusursuz düzenini ve insan ruhundaki ilahi aşkı a...
O Kişi
İstiklal Marşı “Korkma!” diye başlar. O Kişi’ye ve O Kişi’yle beraber olanlara “Hakkıdır Hakk’a tapan milletimin istiklal!” sözüyle biter. Tıpkı, Gençliğe Hitabe’nin O Kişi’ye, Asil Kan’a, “Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur!” hitabıyla bittiği gibi. Mehmet Akif Ersoy, İstiklal Marşı’nı yazarken tarih düşürme sanatını kullanmış ve tamiyeli ebcet hesabıyla şifreleme ve gizlemeler yapmıştır. Ben, Gençliğe Hitabe’de olduğu gibi bu gizlemeyi bu kitapta deşifre ederek sizlere aktarıyorum. Gizleme sanatını yani çok gizli bir bilgiyi bizzat Akif’in babası Akif’e verdiği isimle ve doğum tarihiyle başlatıyor. Bu kutlu marşın on kıtasının her bir dizesinde gizlenen şifrelenmiş bilgiler tek tek açığa çıktığında, İstiklal Marşı’nı söylemenin aslında bir rüya görmek olduğunu anla...
Dün Gece Ne Oldu
Aşk ile sarhoş olmayana, Hakikat haramdır... Yaşamın anlamı ve varoluşun hakikatini bulmak için yollara düştüğü uzun yolculuğunun sonunda eve dönmeye karar veren bir yolcu, zorlu bir coğrafyanın dağlarında yaşayan garip bir ermişten bahsedildiğini duyar. Onun hakkındaki bilgiler de, yaşadığı yer gibi muğlaktır. Mizacının keskin, yöntemlerinin sıra dışı ve sınamalarının zorlu olduğunu duymasına rağmen onu bulmaya karar vererek, bahsi geçen bölgeye ulaşır. Ancak ne karşılaşmaları planladığı gibi olacaktır ne de sonrasında yaşanacaklar..."12 gece mi, 12 sene mi?" sorusuyla başlayacak garip yolculuğu bir süre sonra zamanla mekânın, geceyle gündüzün ve gerçeklikle aşkınlığın birbirine karışmaya başladığı bir vortekse dönüşerek onu bilincin sınırları dışına çıkaracak ve tanımlanamaz âlemlere fır...
Çukur
"ANDOLSUN Kİ İNSANI EN GÜZEL BİÇİMDE YARATIRIZ, SONRA ONU AŞAĞILARIN AŞAĞISINAİNDİRİRİZ." – TİN, 4-5 Her iyi söz ve her iyi amel insanlığı, toplumları ve ferdi yüceltirken, medeniyetler kurarken, hayatı cennete çevirirken, ahirette de cennete götürürken; her kötü söz, her yanlış davranış/amel insanlığın, toplumların ve ferdin hayatında "çukurlar" açmaktadır. Çünkü söz ve davranışlar kaybolmuyor, layık olduğu yere mutlaka ulaşıyor. Bu kitapta, bu kötü söz ve eylemlerin toplumda açtığı çukurları Kuran ayetleri rehberliğinde ele aldık: • Haram yeme çukuru. • Hırs çukuru. • Hile çukuru. • Yalan çukuru. • Kin, düşmanlık ve hasımlık çukuru. • Cinsel sapıklık, alkol, uyuşturucu, gaflet çukuru.• Kuruntu çukuru. • Şirk çukuru • İftira çukuru. • Kıskançlık çukuru. • Nankörlük çukuru. • Fitne fesat ç...
Aşkı Kalem Yazmaz Ki Kitapta Bulasın
Aşk, bir kalbe girerse, orada başka bir şeye yer bırakmaz. Şems-i Tebrizi, Mevlana’nın okuduğu kitabı nezaketle elinden alır ve hiç tereddüt etmeden avluda bulunan su dolu havuzun içerisine atar. Mevlana şaşkınlık içindeyken Şems’in ağzından şiir gibi sözler dökülür: "Aşkı kalem yazmaz ki kitapta bulasın..." O anı sadece onlar yaşamaz. Yüzlerce yıldır biz de yaşamaktayız. Okuduğun kitaba, yaşadığın an gibi kalbini ver. Ver ki o da sana taşıdığı tüm sırlarını versin. Hadi şimdi bu niyetle ilk sayfayı aç. Hoş geldin.
Veranda Sohbetleri - Allah Yarına Bırakır Yanına Bırakmaz
Bu böyle yarım kalmayacak. Tuzak dediğin görünmez. Yokmuş gibi yapar ama her şeyden çok vardır. Yokmuş gibi yaptıkça daha da tuzaklaşır. Yokluğuna inandırdıkça, kendine çeker seni. Derin aldanışınla yüzleşmeye çağırır. Uykunun siy/ahıyla vurur gözlerini. Yokmuş gibi yapar Allah. Her şeyin yanındadır ama hissettirmez yakınlığını. Her şeyi pürüzsüz bir akışın kucağında ağırlar. Sonsuz yumuşaklıkta avuçlar acıları, kederleri, hüzünleri, gamları, itirazları, sitemleri. Zulümlere ses çıkarmaz. Haksızlıklara aldırış etmiyormuş gibidir. Ama şimdilik. Bekler ki herkes kendi özünü ortaya çıkarsın. Bekler ki insan içinde sakladığı niyetini etten kemikten bir heykele dönüştürsün; nefes nefes yontsun kendini. Belli ki "tuzakların en hayırlısı" O. Bu kadar çok varken bu kadar yokmuş gibi yapmak sadece ...
Sır Sahibine Verilir
MUCİZEYİ İÇİNDE ARA ÇÜNKÜ MUCİZE SENSİN "İlim ve hikmet, müminin kaybolmuş malıdır, onu nerede bulursa hemen alsın." – Hz. Muhammed (sav) Değerli okuyucum işte bu eser Rabb’inin sırlarına ulaşacak yolu bulman için, "Bizlere seni buldur Rabbim!" demem üzerine Ya Kuddüs, Ya Melik, Ya Alim olan Allah (cc) ilhamıyla yazıldı. Dünyaya geliş amacından başlayarak, kulluğunun ölçülmesinin işareti olan dünya imtihanlarını kolaylıkla çözebilmen için Zül Celali Vel İkram olan Rabb’imizden ilhamla yazıldı. O senin acılarını, korkularını, kaygılarını, hüzünlerini, hastalıklarını, tüm sorunlarını biliyor, çünkü O, Ya Habir’dir, herkesin kalbinden geçeni bilir. Bize şimdi izin ver, tüm hüzünlerinin giderilmesine bu eserle vesile olalım. Rabb’in Kerim sıfatına, "Zül Celali Vel İkram" olduğuna bizlerle şahi...
Korkmayın Çünkü Ben Sizinleyim
DERDİ VEREN DERMANI DA VERİR. Allah’ın kurtuluş kanunu seni bütün sıkıntılarından kurtarır. Bu kanun tüm iyi kullar içindir. Sana kanunun sırrını veriyorum. Onunla huzura ulaşır ve bütün dertlerinden kurtulursun. Derdi veren dermanını da nasıl yaratır bunu öğrendiğinde hayatın mutluluğa dönüşecektir. Allah De Ötesini Bırak kitabıyla Türkiye ve dünyada milyonlarca okura ulaşan, Türkiye’de çok satan kitaplar sıralamasında aylarca listenin başında kalmayı başaran, eserleri Almanca ve İngilizceye de çevrilen yazar Uğur Koşar, Korkmayın Çünkü Ben Sizinleyim adlı bu çok beklenen kitabında, dert ile derman arasındaki kutsal bağın kanunlarını yine yalın, anlaşılır ve naif bir dille kaleme aldı.
Yıldız’da Yalnız Bir Sultan II. - ABDÜLHAMİD HAN
Üstünden onlarca yıl geçmesine rağmen II. Abdülhamid’in önemi her geçen gün artmaktadır. O döneme dair değerli olduğu kadar tartışmalı konuların açıklığa kavuşması bir hayli kıymetli. Bilhassa da birçok kişinin doğru bildiği yanlışlar! "Tahttan indirilmeseydi Birinci Dünya Savaşı çıkmazdı" denen Abdülhamid’i iyi öğrenmek ve anlatmak hepimizin boynunun borcu. • Abdülhamid Rusya’ya ve Fransa’ya yönelik nasıl tutum sergiledi? • İstihbaratı için İngiltere’de bir futbol takımı kurdu mu? • Abdülhamid alkol kullandı mı? • Osmanlı’da ilk rakı fabrikasını Abdülhamid mi yaptırdı? • Siyonizm’in kurucusu Theodor Herzl ile nasıl tanıştı? Gazeteci Uğur Korkmaz, merak edilen birçok tartışmalı sorunun cevabını Yıldız’da Yalnız Bir Sultan II. Abdülhamid Han kitabında tüm detaylarıyla inceledi. "Yıldız’da Y...
Adguk Öğretisi
GAKGUK’a karşı ADGUK Türkiye’de din algısının, törenin lakaytlaştığı, kafaların hem sözde dindarlar hem de ateistlerce karıştırıldığı, bazı değerlere bilgisizlerin tam bir nefret buhranı yaşattığı, algılattığı şu dönemde; bazı bilgilere, bazı değerlere bir de bu gözle bakılması, değerlendirilmesi için; kalemimi yayıma ok yaptım, atıyorum bu karanlığa, karanlık akla... Ve davet ediyorum tüm Balaları bu cenge. Karanlığa ışık olacak yorumları ile şimdilik GAKGUK’a karşı ADGUK.
İnsan Nasıl Hayatta Kaldı
Ölümün tarihi aynı zamanda yaşamın da tarihidir. İnsan mağaradan bugüne olan yolculuğunda nasıl hayatta kaldı? Onu hangi keşifler hayatta tuttu? Peki ya insanın sosyal becerileri bu macerada nasıl bir role sahipti? Manchester Üniversitesi Biyokimya Profesörü Andrew Doig, bulaşıcı hastalıklardan genetik hastalıklara, şiddetten kazalara kadar ölümün belirli nedenlerine, bunların kimleri nasıl etkilediğine ve ölümün üstesinden gelmeyi mümkün kılan insanlara bakarak ölüm kavramının tarihi perspektifte ufuk açıcı bir tasvirini yapıyor. Ölümün bizi ve bizim de onu nasıl şekillendirdiğimizi anlatan bu titiz vakayinamede tarih, biyolojiyle buluşuyor. Doig, bitkileri ve salgın hastalıkları takas ettiğimiz, yeni kıtalar ve hayat kurtaran ilaçlar keşfettiğimiz kolektif geçmişimizin bireysel geleceğim...
Şah-ı Mar
Her aşk bir kıvılcımdır ama bazıları orman yangınına dönüşür “Medyumların odasına geldiğinde, geride bıraktığı herkesin uyandığını ve peşinde olduğunu fark etti. Borazanlar çalmaya başladı. Anazarbos kenti içindeki Anavarza Kalesi’nde yaşayanlar, artık bir firar olduğunu biliyorlardı. Lilith’in itibarını yerle bir etmeye çalışan biri veya birileri vardı. Yarın sabah ‘saf bir insan’, kaçıyordu gerekçesiyle idam edilecek, Lilith’in ve sapık askerlerinin itibarı kurtulacak, yine etrafa ürkütücü bir korku salacaktı...” Şahsu, tüm ailesini kaybettikten sonra varlığından dahi haberi olmadığı dedesinin elinde bir zarf bulur. Ölmüş annesinden mektup getirmiştir. Hiç tanımadığı bu adamla, hiç tanımadığı bir yörenin küçücük köyüne giden genç kız, burada mitolojik bir topluluk olan melezlerin içine d...
Eğitim Terörü
HER ÇOCUK UÇABİLİR! YETER Kİ KANATLARINI KIRMAYIP UÇMALARINA MÜSAADE EDİLSİN. Vicdan, erdem, estetik, etik, ahlak, merhamet ve manevi değerler sağ beynin ilgili olduğu alanlardır. Ancak yüzyıllardır bilinçli olarak standartlaştıran testlerle sol beyin odaklı, sayısal ve sözel zekâ tabanlı sürdürülen eğitim anlayışı neticesinde, maalesef gönül gözleri kapalı, merhamet duyguları zayıf, etik ve estetik değerlerden uzak, açgözlü, test çözerek meslek edinen bireylerden oluşan toplumlar inşa edildi. Bireysel farklılıkların değer görmediği, bu farklılıkların ortaya çıkmasına imkân verecek olanakların sunulmadığı bir sistemde yetişen bireyin risk alarak ve yenilikçi düşünerek girişimci davranmasını, sorunları çözebilmesini bekleyebilir miyiz? İnekler peynir üretebilir mi? Çözüm, bireysel farklılık...
Kur'ana Göre Araştırmalar 4
DOGMA - TEOKRASİ • MEDİNE ANTLAŞMASI MEDENİYET TARİHİNDEKİ YENİ BİR İSLAM MEDENİYETİ YUNAN MEDENİYETİ • İSLAM MEDENİYETİ ÇAĞDAŞ BATI MEDENİYETİ BİRİNCİ İSLAM MEDENİYETİNİN ÇÖKÜŞÜ YENİ BİR İSLAM MEDENİYETİNİN DOĞUŞU İNSANI EN SAĞLIKLI KONTROL EDEN ÖĞRETİ DİNDİR İBADET VE İHLAS • TEMİZLİK VE ÇEŞİTLERİ HAYIZLI KADININ TAVAFI CUMA HUTBELERİ NASIL OLMALIDIR SAHUR VAKTİNİN TAYİN VE TESPİTİ
Kur'ana Göre Araştırmalar 5
MEDENİ MİLLET İSLAM’I ANLAMA VE ANLATMA METODU MODERN İLİM VE KUR’AN-I KERİM İLİŞKİSİNDE METOT KUR’AN’A GÖRE İNANÇ İLKELERİ ALLAH’A İNANMAK "NE MUTLU MÜSLÜMAN’IM DİYENE" KUR’AN’IN TOPLUM FELSEFESİ İSLAM AHLAKI VE AİLE PLANLAMASI • İÇTİHAT KUR’AN-I KERİM’İ OKUMA • KUTSİYET KUR’AN-I KERİM’DE CEZALAR-UKUBAT KURBAN BAYRAMI
Kur'ana Göre Araştırmalar 6
Kur’an’ın anlaşılma yöntemleri • üslup zaman ve mekÂn • dil felsefesi • kıssalar Nesih • peygamber’in anlayışı • din - din kültürü bilinmesi gereken ilimler • niyet • kavramlar dinde mantık • sünnet • cihat Kur’an’da başörtüsü • erkek mi şereflidir, kadın mı? kadın erkek eşitliği • kadın ve erkek arasında cinsel ilişki evlenme: meşru ilişki • zina: meşru olmayan ilişki zinanın tespiti • bekÂret • eşcinsellik boşanma • kur’an ve feminizm • tövbe islam’a göre çalışma ve aile planlaması
Kur'an'da İman Esasları ve Kader Sorunu
Kadere iman var demek, insanın özgüz iradesi yoktur demektir. Allah(ın onun alnında yazdığından başka bir şey yapamaz demektir. İnsannın bütün işlerini Allah yapar demek, Allah'a iftiradan başka bir şey sayılmaz. Bütün Müslümanları asırlarca perişan eden sorumsuzca davranmalarının sebebi bu yanlış inançtır. Bu yanlış inancın cezasını çekiyorlar. Memlekette ve İslam dünyasında bu kadar akıl almaz bozuklukların ve bozgunculukların baş nedeni kadere inanmanın getirdiği sorumsuzluk duygusundan başka bir şey değildir.
Çiçek Doktoru
“Tabiat, her yaprağında derin yazılar olan biricik kitaptır.” – Goethe Doğanın her parçası, dünya üzerindeki her canlılık kâinatın bilgeliğini barındırır içinde. Toprağın altında kımıldanan her hücre, çatırdayan her tohum, renklenen her bitki, her yaprak, her kök ve her koku, bilgelik kitabındaki bir satırdır okumayı bilene. Her çiçek nevi şahsına münhasır karakteriyle bir hikâye anlatır duyabilene. Mesela soğuktan da sıcaktan da şikâyet etmeyen bir kasımpatı, sabrı ve dirayeti fısıldar. “Korkma” der. “Bu da gelir, bu da geçer. Hayat her haliyle kabule değer.” Bir akşamsefası bugün var yarın yok kişiliğiyle bağımlılıkların hayatlarımızdan çaldığı tadın öğretmenidir. Topraksızlığıyla orkideler, zehirli kökleriyle tek mevsimi aylarca beklemeye razı olan nergisler, dikenleriyle bedel ödeten g...
Sufiler
"ŞARAPSIZ SARHOŞ; YEMEKSİZ DOYMUŞ; HUZURSUZ; AÇ VE UYKUSUZ; MÜTEVAZI KAFTANI ALTINDA BİR KRAL; HARABELERDE BULUNAN BİR HAZİNE; HAVADAN TOPRAKTAN DEĞİL, ATEŞTEN SUDAN DEĞİL, SINIRSIZ BİR DENİZDİR. YÜZLERCE AYI, GÖĞÜ VE GÜNEŞİ VAR; KİTAPTAN OKUYAN BİR HOCA DEĞİL O, EVRENSEL GERÇEĞİN BİLGESİDİR." – RUMİ Geleneksel manevi düşünceyi modern dünyaya uyarlayan en önemli işçi olarak tanımlanan, 20. yüzyılın önde gelen düşünürlerinden kabul edilen İdris Şah’ın başyapıtı olan Sufiler, okuyucularını Sufi fikirlerine yaklaşmaya ve onları test etmeye davet ediyor. Sufi düşüncesi ve eylemi üzerine geniş bir tarihsel ve kültürel bağlam oluşturduğu, ne duygusal ne de akademik olan bu kitapla, yazılı bir eserin tasavvuf deneyimine en yakın şeyi sunuyor. Eserleri dünya çapında 12 dile çevrilen, 15 milyondan ...
Özel Bir Aydınlanma
"EĞER ÖZEL BİR AYDINLANMA İSTERSEN, BİR İNSANIN YÜZÜNE BAK: KAHKAHASINDA MUTLAK GERÇEĞİN ÖZÜNÜ GÖRECEKSİN." – MEVLANA CELALEDDİN RUMİ Özel Bir Aydınlanma, büyük şair ve mistik Celaleddin Rumi’nin metafizik deneyimde mizahın önemini vurgulamak için kullandığı bir terimdir. Şaşırtıcı ve gerilim azaltıcı özellikleriyle, aynı anda yanlış anlamaların bir göstergesi olmasıyla mizah, sufilerin geleneksel olarak kullandıkları tanı koymaya yarayan en etkili araçlardan biridir. Mizah, insan ruhunda daha fazla sezgiye ve değişime ilham verir. Zihnimizin çalışma şekline bir ayna tutan fıkralar, onlara nasıl tepki verdiğimizi gözlemlemek için fırsatlar sağlar. Duygusal zekâ ve bilinçli sezgi yerine mantığı kullanarak nasıl hata yapılabileceğini tıpkı bir ayna gibi yansıtır. Bu yansıma bazen bir önyargı...
Muzip Nasreddin Hoca’nın Fıkraları
"EĞLENMEYE BAKARSAN YA DA EĞLENMEYİ ÖĞRENMEYE ÇALIŞIRSAN, BİRİLERİNİN SİNİRLERİNE DOKUNURSUN. ELBETTE TERSİNİ DE YAPABİLİRSİN AMA YİNE DE BİRİLERİNİN SİNİRLERİNE DOKUNURSUN." Nasreddin Hoca’nın cazibesi, gösterdiği gerçekler kadar evrensel ve zamansızdır. Hikâyeleri çocuklardan bilimadamlarına, mutasavvıflardan felsefe takipçilerine kadar pek çok kimsenin odağında olmuştur. Psikolojiden maneviyata, seyahatnamelerden antropolojik çalışmalara kadar çok çeşitli konularda düzinelerce kitap yazan ve sayısız ödüle layık görülen İdris Şah, Kuzey Afrika, Türkiye, Ortadoğu ve Orta Asya’daki kaynaklardan, Farsça, Peştuca, Urduca, Türkçe ve Arapça eski elyazmalarından ve sözlü edebiyattan derlediği bu nadir koleksiyonda Nasreddin Hoca’nın imtihan ve karşılaştığı güçlükleri bir araya getiriyor. Hoca’n...