Beyaz Baykuş Yayınları
Kendime Düşünceler
“KENDİNE HÜKMEDEMEYEN, HİÇBİR ŞEYE HÜKMEDEMEZ!” – Marcus Aurelius Roma İmparatoru Marcus Aurelius, Kendime Düşünceler’i kendi iç dünyasını fethetme çabası olarak yazdı. Savaş alanında kurulan çadırların sessizliğinde, gecelerin yalnızlığında tuttuğu bu notlar; netlik arayan, sabrı sınanan, dürüstlüğe ve erdeme tutunan
Destek Yayınları
Utopia
The dream of perfectIon or the mirror of folly? In 1516, Sir Thomas More imagined a society unlike any other—a bold vision of a perfect commonwealth, free from greed, corruption, and inequality. In Utopia, a traveler recounts his journey to a distant island where private property does not exist, everyone works for the common good, and reason governs daily life. Is it a blueprint for an ideal world, or a biting satire of human folly? More’s masterwork has provoked debate for over five centuries, challenging readers to question the flaws of their own societies and to ask: what would it take to build a truly just world? A cornerstone of political philosophy and literature, Utopia remains as provocative, inspiring, and unsettling today as it was in the Renaissance—an enduring exploration of th...
Destek Yayınları
Kur’an ile Aldatmak
Kur’an ile aldatmak nasıl başladı? • Kur’an ile aldatanların niteliği: Şeytanın evliyası olmak! • Kur’an ile aldatmada şeriat hilesi...
Beyaz Baykuş Yayınları
Sevgi Üzerine
“Artık milliyetçiliklerin ya da yıkıcı devrimlerin değil; sevgi, yakınlık ve insani değerlerin yön verdiği bir ütopya hayalindeyiz.” Görücü usulünden aşkla seçilen evliliğe geçiş, yalnızca özel hayatlarımızı değil, toplumla olan bağımızı da yeniden şekillendirdi. İşte bu dönüşüm, Luc Ferry’nin “ikinci hümanizm” adını verdiği yeni bir çağın kapısını aralıyor. Birincisi, Aydınlanma’nın, Kant’ın ve insan haklarının akıl ve hukuk hümanizmiydi. İkincisi ise kardeşlik ve sempatiyi merkeze alan, gelecek kuşakların geleceğini hazırlamayı hedefleyen bir hümanizm... Artık milliyetçiliklerin ya da yıkıcı devrimlerin değil; sevgi, yakınlık ve insani değerlerin yön verdiği bir ütopya hayali... Luc Ferry, bu kitapta yeni çağın felsefi temellerini tartışıyor, “aşk devrimi”nin yalnızca bireysel hayatlarım...
Destek Yayınları
Hayatın Anlamı Onun Bizden Ne Beklediğinde Saklıdır – Viktor E. Frankl
“Yaşamak için bir nedeni olan kişi, hemen her ‘nasıl’a katlanır.” – Nietzsche İkinci Dünya Savaşı olanca karanlığıyla bastırdığında milyonlarca insan acı dolu günlere mahkûm edildi. O insanlardan birisi sadece hayatta kalmanın ötesine geçti. Bu kişi Viktor E. Frankl’dı. Frankl’ın hikâyesi, yalnızca bir yaşama tutunma öyküsü değil. O, acının içinde dahi insan olabilmenin, bir amaçla ve onurlu bir şekilde yaşayabilmenin mümkün olduğunu bizlere kanıtladı. Nazi kamplarının dehşeti altında, sevdiklerini kaybetmiş, özgürlüğünden mahrum edilmiş biri olarak, insanın elinden alınamayacak tek şeyin “tutumunu seçme özgürlüğü” olduğunu bize gösterdi. Özgürlüğüne kavuştuktan sonra logoterapi ekolüyle tüm dünyada milyonlarca insana umut oldu. Viktor E. Frankl’ın çağrısı bugün anlamsızlık çağında bir ışı...
Beyaz Baykuş Yayınları
Sokrates Gibi Düşünmek
Antik Bilgelik ile Modern Psikoloji Arasında Bir Köprü Sokrates, yalnızca Batı felsefesinin temel taşlarından biri değil, aynı zamanda düşünceyi sorgulamanın ve hakikatin peşinden gitmenin simgesidir. Peki, onun yöntemleri günümüz dünyasında bize nasıl rehber olabilir? Bu kitap, yalnızca Antik Yunan’da yankılanan felsefi tartışmaları değil, aynı zamanda Sokratik düşüncenin modern psikolojiyle kesiştiği noktaları da keşfetmenize olanak tanıyor. Eleştirel düşünme, bilişsel çarpıtmalardan kurtulma ve içsel farkındalığınızı artırma üzerine kurulu bu felsefi yolculukta, Sokrates’in yöntemlerini günlük yaşamınıza nasıl uygulayabileceğinizi öğreneceksiniz. Öğrencileri ve çağdaşı filozoflarla yaptığı diyaloglardan esinlenen anlatılar, sizi Antik Atina sokaklarından günümüzün düşünce dünyasına taşı...
Destek Yayınları
Sonsuza Açılan Yol Benliğimizin Ötesindedir - Emmanuel Levinas
“Özgürlüğün önündeki en büyük engel, ölüm değil acılardır.” Elinizde tuttuğunuz kitap Levinas’ın derin felsefesine giriş niteliği taşıyor. Kendi sınırlarımızı aşmak, ötekine açılmak ve hakiki manada insan olmanın anlamını keşfetmek için bir yolculuk sunuyor. Modern hayatın kalıpları arasında sıkışan insan, gerçekten kendini bulabilir mi? Farklılıkları yok sayan, bireyleri birer istatistik ya da araç olarak gören sistemler, insanın hakikatine ulaşabilir mi? Emmanuel Levinas, işte bu soruların peşinden giden bir düşünür. Levinas’ın bakış açısıyla, farklılıklara, etik sorumluluğa ve birbirimizi anlamaya dair perspektifinizi değiştirmeye hazır mısınız?
Destek Yayınları
Arzunın Psikomitolojisi
Düşüş ve kendine yaslanarak yeniden ayağa kalkış, insan olmanın tarihi serüvenidir. İnsan en temelde arzu varlığıdır. Arzu, insanın başkasıyla karşılaşmasının, başkaya açılmasının ve nihayetinde başkalaşmasının imkânıdır. İnsan arzuladığı içindir ki ne ise o olmayandır. Arzunun her yönelişi daima bir kendilik görünüşü olarak karşımıza çıkar. Doğal olanı arzulamaktan tinsel olanı arzulamaya ve giderek arzulayanı arzulamaya geçiş hem reel tarihi hem de buna dönük edebiyatı, sanatı, mitleri anlatısal bir kimlik olarak önümüze koyar. Tarihteki tüm ilişkiler, erosun oklarından yani arzunun yönelişlerinden oluşmuş bir bütün olarak boylu boyunca önümüzde uzanır. Köle-efendi ilişkisinden koşulsuz şefkate, ilkel yönetim biçimlerinden demokrasiye, yeme içme biçimlerinden estetik görüye, totaliterlik...
Destek Yayınları
Hacı Bektaş Veli Kuvvetini Mazluma Değil Zalime Kullan
“Her ne ararsan kendinde ara...” Anadolu’nun derin yaralarını sevgiyle iyileştiren bir bilge, çağların ötesine ışık tutan bir yol gösterici: Hacı Bektaş Veli. Çok satan Var mısın ki Yok Olmaktan Korkuyorsun kitabının yazarı Mesud Topal bu kitabında Hacı Bektaş Veli’nin derin tasavvuf öğretilerini, halkın gönlünde kök salan sözlerini ve insanlığa armağan ettiği evrensel değerleri keşfetmeniz için bir anahtar sunuyor. Moğol istilalarının karanlığında dahi bir umut meşalesi yakan bu büyük düşünürün hikâyesi, size büyük ilham verecek. Sayfaları çevirdikçe sadece bir tarih yolculuğuna çıkmayacak, kendi içdünyanızın derinliklerine de ineceksiniz. Bu kitap, yüzyıllar öncesinden gelen bir sesin, günümüzün karmaşasına rehberlik eden bir çağrının hikâyesidir. Kendini anlamak ve hakikati bulmak istey...
Destek Yayınları
İnek, Ateş, Kahraman
“Ey Ateş, sen Ahura Mazda’nın ışığı ve tüm varlıkların birliğisin. Sen, doğal ve tinsel olan her şeyi bir araya getirirsin.” Kutsala dair algımız daima belirli bir yönelişin altında şekillenir. Hacimli Hint metinlerinin daha tek bir sayfasını okumadan Hinduların ineğe taptığına, Mısır kutsal metinlerine dokunmadan Musa’nın firavununa dair önyargılarımız bulunur. Kadim İran’ın ateşe veya Hintlilerin ineğe taptığı düşüncesi bizim için bir haberdir. Ateşe ve ineğe yükledikleri içerikten habersiz olarak bir fotoğraftan yola çıkarak yargıda bulunuruz. Oysa bu kabul Müslümanların Kâbe’ye tapması veya Hıristiyanların ahşap kuklalara iman etmesi kadar tutarsız ve yanlış düşüncelerdir. Müslüman, Kâbe’yi tavaf ederken örtülü bir duvara değil, yüce olan Allah’a tapar. İsa’nın ikonu, samimi bir Hırist...
Destek Yayınları
20 Felsefe Oturumu
HAYATI SORGULAYAN HERKES İÇİN FELSEFE! “Felsefe çok sıkıcı!” “Felsefeyi anlamak çok zor!” “Çokbilmiş! Felsefe yapma!” Bu tür yorumları sık sık duyuyor olabilirsiniz. Halbuki felsefe, herkesin günlük yaşamında uygulayabileceği bir düşünme pratiğidir. Yirmi bölümden oluşan bu kitap, aslında felsefenin ne kadar eğlenceli, zihin açıcı ve yaratıcı olabileceğini göstermeyi amaçlayan bir çalışma. Felsefenin sadece teoriyi değil, hayata dair cevapları da sunabildiğini anlatıyor. İster tek başınıza ister arkadaşlarınızla birlikte çeşitli hikâyeler ve sorular üzerinden felsefe yapabileceğiniz bu bölümlerde, ünlü filozofların düşünceleri kolay anlaşılır bir dille yer alıyor. Hayatın her alanında, cevabını bulamadığımız sorular felsefi düşüncenin rehberliğinde farklı bir perspektifle aydınlığa kavuşma...
Destek Yayınları
Felsefeden Doğan Yaşam
Mutsuzluk ahlaksızlıktır. Düşünen, acı çeken ve arayan insan için zor bir çağdayız. Bir kesim içinse yaşamak sadece yaşayıp gitmekten ibaret. Yaşam, sadece geçimimizi, sağlığımızı, varlığımızı sürdürmek için çabaladığımız süreçlerden ibaret olduğunda ne kadar da dar, basık ve boğucu... Peki öyleyse nasıl yaşamalı? İnsan sadece zihniyle yaşamaz, bedeniyle, duygusuyla ve çevresiyle yaşayan bir bütündür. Bu bütün insana can denir, insan canıyla yaşar, canıyla düşünür. Mutlu olmak, can olmaktır. İçimizdeki daimonun, o insanüstü gücün iyi olmasıdır. Mutluluk bir karakterdir, gelip geçici bir hal değildir. Felsefenin doğduğu topraklarda bütünlüğe saygı vardı, felsefe kutsal olana duyulan saygıdan doğdu, her şeyden önce varolan o ezeli güçten… Bu felsefi söyleşide felsefeci, akademisyen, şair ve ...
Destek Yayınları
Yalnızca Umutsuzların Hatrı İçin Bize Umut Verilmiştir-Walter Benjamin
“Düşman kazanacak olursa, ölüler bile payını alacak bundan.” Yirminci yüzyılın en etkili düşünürlerinden biri olan Walter Benjamin, sanat, kültür ve siyaset teorilerine getirdiği devrimci bakışla Batı dünyasının düşünce yapısını temelinden sarsmıştır. Nazizm’in karanlık günlerinde yaşamış, entelektüel mücadelesini ölümüne kadar sürdürmüş bu büyük filozof, modern toplumun kültürel ve politik yapısını sorgulayan eserleriyle zamanını aşan bir vizyonerdi. Benjamin’in hayatı, eserleri, düşünsel mirası ve onun kültür teorisi üzerine yaptığı en önemli katkılar ekseninde ele alınan bu çalışma sanat ve siyaset arasındaki ilişkiyi yeniden düşünenler için bir başucu kitabı.
Destek Yayınları
Wabi Sabi Bir Japon Öğretisi Olarak Kusurdaki Bilgelik
HER KUSUR BİR HİKÂYE ANLATIR. Bilgelik kusurları kabullenmekle ilgili değildir, kusurun içindeki güzelliği seçip görebilecek kadar yaşamı bir sanata dönüştürebilmekle ilgilidir. Wabi Sabi kusurları sorgulamadan bağrımıza basmanın felsefesi değildir, kusurlu olanın zaten çok özel ve içkin bir güzellik barındırdığının farkında olmaktır. Kusursuzluk arayışı ve saplantısı bir tür hastalıktır. İnsanı yoran, gerçeklikten koparan, yapaylaştıran, hissizleştiren, cansızlaştıran bir hastalık... Oysa kusurlar alışılmadık olandır ve alışılmadık olanda sonsuz bir hayat vardır. Wabi Sabi, yüksek bir bilinç seviyesi gerektirir. Hayatınızın her alanını dönüştürmeye talip olan bu kitap, son zamanlardaki en hayat dolu yoldaşınız olmaya adaydır.
Destek Yayınları
Gerçekliğin Bütününe Ancak Sezgi Yoluyla Ulaşırız - Henri Bergson
"Yaratılış bir gizem değildir, özgür eylemlerimiz sırasında duyumsadığımız şeydir." Analiz ederek kavrayan zekânın dışında bir bilme biçimi mümkün müdür? İçinde yaşadığımız kesintisiz değişimi, kavramlarla hareketsiz hale getirmeden, parçası olduğumuz bütünsel yaratımı kucaklayan bir bilme biçimi... Hatta kolumuzdaki saatlerle ölçtüğümüz anların, aslında bir ezginin notaları kadar bütünsel olduğunu fark eden ve zamanı mekâna dönüştürmeyen bütünsel bir kavrayış... Öyle bir kavrayış ki tabiatı gereği geriye doğru bakmaya zorlanmış aklın tersine, yönü yaşama doğru olan bir düşünme biçimi... 20. yüzyılın en önemli filozoflarından Henri Bergson’a göre, dünyayı gerçekten olduğu gibi kavramak ancak "sezgi" sayesinde mümkündür. Sezgi, analiz eden aklın tersine, kendini nesnesinin yerine koyarak, o...
Beyaz Baykuş Yayınları
Felsefe Fragmanları
"Bedenİnİzde, en derİn felsefenİzden daha fazla bİlgelİk vardır." – Friedrich Nietzsche Bir felsefe metni olarak görünen bu fragmanlar bütünü, felsefe yordamıyla bin yıllardır kutsanmış olan akla ve aklın organize etmiş olduğu tüm kurumsal ve yerleşik kanılara itiraz etmesiyle ve yine felsefe yordamıyla ikincilleştirilmiş, ötekileştirilmiş olan bedeni ve bedendeki bilgeliği savunuşuyla, esasında bir anti-felsefe örgütlüyor. Kültürel despotizmin insanlığa dayattığı bilmek, okumak, çok, üniversite, mutluluk, rasyonellik, başarı, sosyallik, konuşkanlık gibi yerleşik kavrayışların kritize edildiği bu parçalarda, bedenin doğal işlevleri ve refleksleri ile bir yaşam bilgeliğinin imkânı savunuluyor. Sessizliğin erdemi, uyumaktaki entelektüellik, yürümenin yaşamsallığı, ısırmak, yalamak ve koklama...
Destek Yayınları
Aydınlanma Sorunu ve Değerler
AYDINLANMA, ÖZGÜRLEŞME SÜRECİNDEKİ BİLİNÇLİ ÇABANIN ADIDIR. "İnsan üç kez doğar. Birinci doğum ekin ortamıyla kuşatılmıştır. İkinci doğum eğitime doğmaktır; insan pedagojik, psikolojik ve bilimsel yöntemlerle biçimlendirilir. Üçüncü doğum, insanın kendisinden doğmasıdır ki bu da insanın kendi yaşamına, kendi özgür istenciyle biçim vermesidir. Kendinden doğan insan devrimcidir. Devrimci insan tarihsel süreci nitel bir sıçramaya taşıyacak koşulları gören ve onu kendisinde bağımsız bir karakter olarak açığa vuran insandır. Kendinden doğan insanlar tarihin özneleridir. Onlar yalnızca kendi bireysel yaşantıları için var değildirler, çoğu zaman da kendi bireysel yaşamlarını hiçe sayarak bir insanlık ülküsüne bütün varlıklarıyla bağlanıp onu kendilerinde bir tutku olarak içselleştirirler." Düşünü...
Beyaz Baykuş Yayınları
Eril, Dişil ve Ötekiler
İnsan bedeni tarih boyunca kimin hizmetinde olmuştur? İnsanlık tarihi boyunca bedenler, günahkâr ve kutsal olarak farklı muameleler görmüştür. Öyle ki bunun izleri mitolojiden sanata, dinlerden tarihe dek her alana sızmıştır.Cinsellik adı altında toplanan bu izler, içinde erilin gücünü, yüceltilmesini, dişilin dışlanmasını, baskılanmasını, metalaştırılmasını ve nihayetinde şeytanlaştırılmasını, ötekilerin yok sayılmasını ve lanetlenmesini taşır ve aslında bunlar tümüyle iktidarın tutumunu yansıtır. Tarihin üstü örtülen, konuşulmayan ama bu sessizliğiyle dahi çığlık çığlığa bağıran karanlık kuytusunda neler gizlenmiştir? Bastırılmaya ve yok sayılmaya çalışılan aslında nedir? Arkeolog ve Eskiçağ Tarihçisi Baha Batıkan mağaraların karanlığından sarayların has odalarına dek örtülüp saklanan be...
Beyaz Baykuş Yayınları
13 Derste Otoriteryen Kişilik
“OTORİTE ALTINDA BÖCEK GİBİ EZİLEN, OTORİTEYİ ELE GEÇİRDİĞİ ANDA ALTINDAKİLERİ BÖCEK GİBİ EZEN BİR KİŞİYE DÖNÜŞÜR.” Otoriteryenlik toplumdaki her bir bireyin kılcal damarlarında akarak hem kişiliğin hem toplumun sanayileşme ve modernleşme yapılanmasında rol oynar, politik ve ekonomik işleyişten gündelik hayata dek her yerdedir. Aile içi şiddetten, tek kişiye tapınmaya kadar, kadın erkek tüm toplumda acı ve şiddetli sonuçlar yaratan bir sürece yol açan metabolizmik bir katkı maddesi gibidir. Faşizmin ana koynudur. Prof. Dr. Veysel Batmaz, 13 Derste Otoriteryen Kişilik kitabıyla sosyal psikoloji ve psikanalize konu olan otoriteryenlik kavramını ele alıyor; sado-mazoşist ve faşist karakter ile bağını kuruyor. Le Bon, Freud, Horkheimer, Adorno, Fromm, Reich, Sartre, Bloch, Sanford, Şerif, Kağı...
Destek Yayınları
Gerçeklik Yanılsama Olduğu Unutulan Yanılsamadır - Derrida
"Gerçeğe susamışlık, insanlığın en soylu tutkusudur." 20. yüzyılın en önemli düşünürlerinden Derrida, geliştirdiği yöntem ve kavramlarla edebiyat eleştirisinden sosyolojiye, kimlik sorunundan felsefeye bütün düşünsel alanlarda sarsıcı sonuçlara yol açtı. Erken yaşlarda Rousseau, Nietzsche, Camus gibi yazarları okuyan Derrida, Bergson ve Sartre etkisiyle felsefe çalışmalarına yöneldi. Dil, us, metafizik ve edebiyatla ilgilendi. Dilin ve metafiziğin içine sinen taşlaşmış ve yanıltıcı yapıları gördü, onların üzerine gitti. Yapısöküm, metinsellik, mevcudiyet metafiziği ve karar verilemezlik gibi kavramları felsefe tarihine kazandırdı. Derrida, yapısökümcülük olarak bilinen eleştirel düşünce yönteminin kurucusu olarak tarihe geçti.
Destek Yayınları
Hayat Ancak Ben Olduğumda Gerçektir - Gurdjieff
"Sevebilen olabilir, olabilen yapabilir, yapabilen var olur!" 20. yüzyılın ilk yarısının en esrarengiz figürlerinden biri olan Georgy Ivanovich Gurdjieff namı diğer Bay G, bir filozof, ruhani öğretmen ve mistiktir. Henüz çocukken babasına sorduğu sorularla anlam arayışına yönelmiş ve bu merak onun yaşamını öngörülemez biçimde değiştirmiştir. Hindistan’dan Orta Asya’ya, Anadolu’dan Mısır’a uzanan bu kadim ve ezoterik bilgelik yolculuğu, kendi içsel deneyimleriyle şekillenmiş, artık onun yeni yol dediği Dördüncü Yol’u ortaya çıkarmıştır. Bir bütünlük inşa etmeye çalıştığı Dördüncü Yol’la insanları şuurlanmaya ve aydınlanmaya çağırmıştır. Metaformik dansları, kişiyi kendi üzerine yönlendiren sıra dışı çalışma biçimiyle dünyada ciddi bir takipçi kitlesine ulaşmayı başaran Gurdjieff sizi kendi ...
Destek Yayınları
Nereden Başladığımın Bir Önemi Yok, Çünkü Geri Döneceğim Oraya - Parmenides
"Her şey, hiçliğin doğasındadır." Sokrates öncesi doğa filozoflarının en önemlilerinden Parmenides, özellikle Varlık’ın niteliklerine dair bütüncül yaklaşımıyla ontolojinin temel soru ve çatışmalarına rehberlik etmiştir. Varlık Bir midir yoksa Çok mudur, Varlık dingin midir yoksa dönüşüm halinde midir gibi ontolojinin en kritik soruları, Parmenides’in şiirsel felsefesinde hem cevaplanır hem de tartışmaya açılır. Bu tartışmalar, Parmenides’in çağdaşları olan Herakleitos ve Empedokles’in de katılımlarıyla birlikte felsefe tarihi için adeta bir ontoloji fragmanına dönüşmüştür. Gerek felsefe tarihi okumalarımız gerekse de ontolojik kavrayışımız için Parmenides olmazsa olmaz bir duraktır.
Beyaz Baykuş Yayınları
Tersine Evrim - İnsan Olmanın Anlamının Yeniden Yazılan Tarihi
HAYVAN DOĞAMIZI ANLAMAK İNSAN DOĞAMIZI ANLAMAKTIR. Biz insanlar gezegenimizdeki en sorgulayıcı, duygusal, hayalperest, saldırgan ve şaşırtıcı hayvanlarız. Ancak bizler aynı zamanda hayvan olduğunu düşünmeyen hayvanlarız. Bir yarımız yaşlanan bir hayvan bedeninden, diğer yarımız zekâ ve öz farkındalıktan kaynaklanıyormuş gibi görünen o müstesna parçadan, yani ruhtan oluşur. Binlerce yıldır süren bir macerada Homo sapiens köklerimizden tarımsal ve endüstriyel devrimlere, internet çağına yolculuk yaptık. Bugünse yapay zekânın ve yarı insan yarı makineden oluşan arayüzlerin olduğu bir geleceğe doğru ilerliyoruz. Peki aslında biz neyiz? Kendimizi yeterince tanıyor muyuz? Araştırmacı Melanie Challenger Tersine Evrim’de, insan olmanın ne anlama geldiğine dair şiirsel ve bilimsel bir hikâye anlatı...
Destek Yayınları
Simgesel Düşünme
SİMGE, DUYULARLA ALGILANAMAYANI DUYULARIN ÖNÜNE GETİREN BİR AYNADIR. "Simgesel düşünme, gerçekliğe aşkın bir düşünme biçimidir ve var olan gerçekliğin ötesinde, ideal olanın aranışına olanak sağlar. İdeal olan, kavramlarla sınırlandırılırken, simge bu sınırları aşmaya yönelik yeni olanaklar sunar. Simge bir göbek bağıdır; anlamaya değil anlayışı geliştirmeye yönelik işlev görür, bilmekten çok keşif ve buluş süreçlerine hizmet eder. Her bilinç simgeyle ilişkisinde bir anlam arayıcısıdır." Metin Bobaroğlu, on beş yılı aşkın zamana yayılan yazıları ve konuşmalarından derlenen Simgesel Düşünme’de, simgelere, kişinin kültürel yapısı, yaşam deneyimi, bilgi birikimi, algılama düzeyi ve tinsel eğilimleri ölçüsünde bir anlam yüklendiğine vurgu yaparak simgesel dilin tarih içinde gittikçe gelişen ve...



