
Hayat Ancak Ben Olduğumda Gerçektir - Gurdjieff
"Sevebilen olabilir, olabilen yapabilir, yapabilen var olur!" 20. yüzyılın ilk yarısının en esrarengiz figürlerinden biri olan Georgy Ivanovich Gurdjieff namı diğer Bay G, bir filozof, ruhani öğretmen ve mistiktir. Henüz çocukken babasına sorduğu sorularla anlam arayışına yönelmiş ve bu merak onun yaşamını öngörülemez biçimde değiştirmiştir. Hindistan’dan Orta Asya’ya, Anadolu’dan Mısır’a uzanan bu kadim ve ezoterik bilgelik yolculuğu, kendi içsel deneyimleriyle şekillenmiş, artık onun yeni yol dediği Dördüncü Yol’u ortaya çıkarmıştır. Bir bütünlük inşa etmeye çalıştığı Dördüncü Yol’la insanları şuurlanmaya ve aydınlanmaya çağırmıştır. Metaformik dansları, kişiyi kendi üzerine yönlendiren sıra dışı çalışma biçimiyle dünyada ciddi bir takipçi kitlesine ulaşmayı başaran Gurdjieff sizi kendi ...

Nereden Başladığımın Bir Önemi Yok, Çünkü Geri Döneceğim Oraya - Parmenides
"Her şey, hiçliğin doğasındadır." Sokrates öncesi doğa filozoflarının en önemlilerinden Parmenides, özellikle Varlık’ın niteliklerine dair bütüncül yaklaşımıyla ontolojinin temel soru ve çatışmalarına rehberlik etmiştir. Varlık Bir midir yoksa Çok mudur, Varlık dingin midir yoksa dönüşüm halinde midir gibi ontolojinin en kritik soruları, Parmenides’in şiirsel felsefesinde hem cevaplanır hem de tartışmaya açılır. Bu tartışmalar, Parmenides’in çağdaşları olan Herakleitos ve Empedokles’in de katılımlarıyla birlikte felsefe tarihi için adeta bir ontoloji fragmanına dönüşmüştür. Gerek felsefe tarihi okumalarımız gerekse de ontolojik kavrayışımız için Parmenides olmazsa olmaz bir duraktır.

Tersine Evrim - İnsan Olmanın Anlamının Yeniden Yazılan Tarihi
HAYVAN DOĞAMIZI ANLAMAK İNSAN DOĞAMIZI ANLAMAKTIR. Biz insanlar gezegenimizdeki en sorgulayıcı, duygusal, hayalperest, saldırgan ve şaşırtıcı hayvanlarız. Ancak bizler aynı zamanda hayvan olduğunu düşünmeyen hayvanlarız. Bir yarımız yaşlanan bir hayvan bedeninden, diğer yarımız zekâ ve öz farkındalıktan kaynaklanıyormuş gibi görünen o müstesna parçadan, yani ruhtan oluşur. Binlerce yıldır süren bir macerada Homo sapiens köklerimizden tarımsal ve endüstriyel devrimlere, internet çağına yolculuk yaptık. Bugünse yapay zekânın ve yarı insan yarı makineden oluşan arayüzlerin olduğu bir geleceğe doğru ilerliyoruz. Peki aslında biz neyiz? Kendimizi yeterince tanıyor muyuz? Araştırmacı Melanie Challenger Tersine Evrim’de, insan olmanın ne anlama geldiğine dair şiirsel ve bilimsel bir hikâye anlatı...

Simgesel Düşünme
SİMGE, DUYULARLA ALGILANAMAYANI DUYULARIN ÖNÜNE GETİREN BİR AYNADIR. "Simgesel düşünme, gerçekliğe aşkın bir düşünme biçimidir ve var olan gerçekliğin ötesinde, ideal olanın aranışına olanak sağlar. İdeal olan, kavramlarla sınırlandırılırken, simge bu sınırları aşmaya yönelik yeni olanaklar sunar. Simge bir göbek bağıdır; anlamaya değil anlayışı geliştirmeye yönelik işlev görür, bilmekten çok keşif ve buluş süreçlerine hizmet eder. Her bilinç simgeyle ilişkisinde bir anlam arayıcısıdır." Metin Bobaroğlu, on beş yılı aşkın zamana yayılan yazıları ve konuşmalarından derlenen Simgesel Düşünme’de, simgelere, kişinin kültürel yapısı, yaşam deneyimi, bilgi birikimi, algılama düzeyi ve tinsel eğilimleri ölçüsünde bir anlam yüklendiğine vurgu yaparak simgesel dilin tarih içinde gittikçe gelişen ve...

Her Karanlık Şafağın Tohumlarını İçinde Taşır - Dante Alighieri
Cennet, insanın mutluluğu bulduğu yerdir. Dante Alighieri, dünya edebiyatının en büyük eserlerinden biri olan İlahi Komedya’yı kaleme alarak adı Batı edebiyatının üç büyük ustasından biri olarak tarihe kazınan usta bir yazar, ölümsüz bir şair değildir sadece. O bir edebiyat kuramcısı, ahlak felsefecisi ve siyaset düşünürüdür aynı zamanda. Dante’nin insanları yaşadıkları sefaletten kurtarıp mutluluğa ulaştırmayı amaçlayan sıra dışı yolculuğu İlahi Komedya, artan acılara, savaşlara, doğru ve yanlışın birbirine karıştığı zamanlara yüzyıllar öncesinden bir eleştiri; yolunu kaybetmiş, yaşamı boyunca ne için yaşadığını unutmuş, hedefini şaşırmış insanlık içinse ölümsüz bir rehber; doğru yolu gösteren, neyin iyi neyin kötü olduğuna karar vermede bireyin önünü aydınlatan bir ışıktır.

Kutsalın Temeli
Kutsalın temeli, insanın varoluşuna zemin arayışıdır. Kutsala her yöneliş, ona katılma girişimidir.Oysa kutsala katılmak, onun varlığıyla çelişir, çünkü kutsal, dokunulmazdır, kutsala dokunmak ise onu kendimize ait kılmaktır...Kutsala katılma çabası şüphesiz bilince ait bir maceradır ve temeli yine düşüncede aranmalıdır. Öyleyse kutsalı anlamaya yönelirken düşünce kendine neyi temel alırsa alsın bu düşüncenin kendi içeriğini kutsaması olur. Bir inancı, bir totemi, bir metni, hatta Tanrı’yı kutsal kılan düşüncemizdir.Zira düşüncenin içeriği olan Tanrı, düşünenin yaratıcısı olan mutlak Tanrı değildir. Düşüncenin Tanrı’sı bir ilke, insanı var eden Tanrı ise gerçektir, çünkü insan gerçektir. Öyleyse insanın kendini içinde bulduğu ve diğer tüm arayışların nedeni olan bu tek gerçek arayış; kendi...

Symposium
"LOVE GIVES DIVINE COURAGE TO ALL." Plato (428-348 BCE) was a renowned philosopher, mathematician, and writer of Ancient Greece. He is widely considered to be one of the most influential thinkers in the history of Western philosophy and his works have been studied for over two millennia. Plato’s The Symposium is a timeless classic, offering insights into the human condition and exploring the nature of love. The speakers explore topics such as the origin of love, the different kinds of love and the benefits of pursuing love. The Symposium, a dialogue on the nature and purpose of love centered around the ideals of beauty and goodness, is arguably the deepest inquiry of its kind in Western philosophy. "Now turned towards the ocean of beauty and contemplating its multiple aspects, he will tire...

Pythagoras
"Halkın yolundan çekil ve fazla çiğnenmemiş yollardan yürü. Bilgelik arayanlar onu Yalnız aramalıdır." Ezoterik felsefenin kurucusu ve tüm zamanların kadim bilgesi Pythagoras, yaratıcı düşünceleriyle Yunanistan’da reforma ve Avrupa’da Rönesans’a öncülük etmiştir. O ilklerin filozofudur. Maddi evrenin işleyişinin matematiksel terimlerle ifade edilebileceği düşüncesini ortaya atan ve "Kozmos" sözcüğünü evrene ilk uyarlayan kişidir. Matematiği felsefe ile ilişkilendiren ilk düşünürdür. Mısır’daki Hermetik gelenekten ilham aldığı düşünceleri ilkçağda ve ortaçağda birçok bilim insanına, sanatçıya ve filozofa esin kaynağı olmuştur. Felsefe tarihinde Pythagoras’tan etkilenmeyen filozof yok gibidir. Platon, Pythagoras’tan aldığı ilhamla Atina’da akademisini kurmuştur. Yaşadığı çağın geleneğine uya...

Ben Fırlatılmış Olanaktır - Heidegger
Felsefe düşünme ile değil ruh haliyle başlar. "Varlık nedir?" diye soran Heidegger ardından kendisini hiçbir kelimenin giremeyeceği en karanlık noktaya fırlatır, sorusunun cevabını orada bekler. Hiçliğe çakıldığında var olmaktan duyduğu kaygı öyle güçlü bir ışığa dönüşür ki tüm saklı kalanları aydınlatır. Modern insanın problemlerine antikçağın zihniyle yaklaşan Heidegger, kutsalların, emin olunanların aslında en az bilinenler olduğunu ortaya serer. Ne yapsak içinden çıkamadığımız problemleri, hayata dair büyük soruları kendi kendilerini çözümlemeleri ve açığa çıkarmaları için serbest bırakmayı öğretir. Kelimelerle oyun oynar gibi yazdığı eserleriyle sanki açıklamak değil de hatırlatmak isteyen Heidegger, başta insan olarak kendimizle ardından ilişki kurduğumuz her şeyle olan bağımızı biz ...

Eden
"Her insan hayatın bir evresinde Cennet’te yaşadı ve zamanın bir eşiğinde onu yitirdi..." Cennet Bahçesi Miti, tarihsel süreçte farklı disiplinlerden gelen çalışmaların ilgi alanına girdi. 21. yüzyılda, Cennet öyküsünün temel bileşenlerini çözümleyebilmek için, sadece kutsal kitap bildirimleri yeterli değil. Diğer deyişle, bugün artık, psikoloji, işlevselci antropoloji, din fenomenolojisi, felsefe, göstergebilim, yapısalcı antropoloji ya da tarihselci okuma yöntemlerinin önerilerini görmezden gelemeyeceğimiz bir aşamadayız. Felsefeci ve Simgebilimci Göktuğ Halis bu kitapla, Eden Bahçesi-Cennet söylencesinin nihai anlamını oluşturmaya çalışıyor. Âdem ve Havva’nın yaratılışı, ilk günah, sürgün ve dünya yaşamlarıyla ilgili tüm sorularınıza bu kitapla ulaşacaksınız.

Tanrının Bilgisine Ulaşmak Mutluluğun Kendisidir - İskenderiyeli Philo Judaeus
"Tanrı ile birlikte olunca, her şey güzel olur, Tanrı’ya verilecek tek sunak saf ve temiz bir kalptir." Antikçağın önemli filozoflarından İskenderiyeli Philo, Pythagoras ve Platon’un felsefesini mistik ruhunda bir araya getirmiştir. İskenderiye’de "yüzyılın üstadı" ilan edilerek kendisinden sonraki felsefi ekollere ilham kaynağı olmuştur. Yunan felsefesiyle Musa dinini uzlaştırdığı anlayıştan doğan felsefesi, modern çağa kadar sürmüş ve skolastik düşünceye öncülük etmiştir. Philo için felsefe, yetkin bir bilimdir. Felsefe yapmak, Tanrı’ya ve Tanrı’nın hayaline hasret duymak demektir.

Her Anlama Bir Yanlış Anlamadır - Lacan
"Hakikati keşfetmiyorum, onu icat ediyorum." Dilbilim, yapısalcı antropoloji ve felsefe başta olmak üzere birçok disiplinden beslenerek yeni bir psikanaliz öğretisi ortaya koyan ve dünya genelinde Sigmund Freud’dan sonra en çok ismi anılan psikanalist olan Jacques Lacan, "Freud’a Dönüş" düşüncesiyle birlikte, teorik ve pratik işleyişin merkezine "öznelliği" koyarak yeni bir yol çizmiştir. Lacan bu yeni yolu şöyle açıklar: "Psikanaliz esas olarak yolundan şaşan, ters giden şeylerle ilgilenir. Bu nedenle asıl meselesini, kendi adı olan sözcükle çağırmalıyız: Gerçek. Bu sözcüğü kullanan tek kişi olduğumu söylemeliyim." Lacan, kişinin etrafını saran aldatıcı görünüşlere karşı, kişinin kendi hakikatine dair harekete geçmesine vurgu yapan bir psikanalisttir. Hakikatin psikanalisti...

Akıp Gider Uzun Sürmez Mutluluğu Kötülerin
"Aşk, kalbin zaman ve mekâna duyarlılık kazanmasıdır." Fransız yazar Marcel Proust’un dünyaya geliş amacının "yazmak" olduğunu düşünmemiz için birçok neden var. Yaşamının son üç yılını yatakta –yazarak– geçiren Proust, serinin ilk kitabını yayımlandıktan sonra dokuz yılda Kayıp Zamanın İzinde’yi tamamlayıp, "Son sözcüğünü yazdım Céleste, artık ölebilirim" dedikten birkaç ay sonra öldü. Ölümünden sonra yayımlanacak dört kitabı da eksiksiz bitirmenin gururuyla dünyayı terk ettiğinde henüz 51 yaşındaydı. Aşk, müzik ve edebiyatla güçlendirdiği hayatında askerlik, düello ve kavgalar da vardı. Proust, "rağmen’lerin daima gizli çünkü’ler olduğunu" aklında tutarak kaleme aldı Kayıp Zamanın İzinde’yi. Yedi ciltten oluşan seriden hangi kitabın kapağını açarsanız açın her yönüyle devasa bir yapıtın i...

The Prince
"EVERYONE SEES WHAT YOU APPEAR TO BE, FEW EXPERIENCE WHAT YOU REALLY ARE." The Prince stunned Europe at the time of its publication with its defense of relentless strategies on how to gain power and its disregard of traditional forms of morality. Machiavelli was inspired by his own experience of working for the swirling Florentine republic, dismissing old principles of political theory and accepting the intricate, ephemeral composition of politics. Machiavelli was famous for centuries with The Prince, his witty and derisive work about power liaisons. The main topics of this ground-breaking, and prominent, writer is that being adaptable is the way to being successful and that efficient leadership is sometimes only attained by sacrificing morality.

Nietzsche İle Akşam Yemeği
"Kişi, ışığını karartmayı da bilmelidir, böceklerden ve hayranlardan kurtulmak için." Nietzsche ile Akşam Yemeği bir davet! Felsefeye yeni başlayanlara, başlayacak olanlara, derinleşmeye ihtiyaç duyanlara sunulan bir bulmaca. Sokrates, "Felsefeyi sokağa indirmeli" diyordu. Bu kitap, felsefeyi özenle hazırlanmış bir yemek masasına indiriyor. Onlarca yıl sonra uyanan çılgın bir filozofu, kurgusal bir karakter olan Profesör ile konuşturuyor, tartıştırıyor.Yazar Dağhan Dönmez yaşamın ve insanın köklerine nüfuz eden samimi bir sohbetin tanığı haline getirerek sizi muhayyel bir yemeğin konuğu kılıyor. Mutluluk, yalnızlık, güç istenci, oyun, haz, narsisizm, eşitlik, transhümanizm gibi kavramların yanı sıra, şarap tüketimi, yemek alışkanlıkları ve iklim meselesi de sohbetin ana başlıkları oluyor.A...

Her Şeyin Yok Olduğu Anda Bile Bir Ümit Vardır - Thales
"Geçmişi anlamak için o ruha dokunan her şeyi teneffüs etmek gerekir." * Meraklı her insan başlangıcın peşine düşer. Zihinlerde bir soru belirir: Her şey nasıl başladı? Yüzlerce yıldır anlatılagelen onca hikâye, mit, efsane arasından sıyrılıverdi Thales. O, daha önce başvurulmamış bir açıklama yoluna girişti. Masalsı açıklamaları bir kenara bırakıp akılcı yöntemleri benimsedi. Thales’i önemli kılan doğayı araştıran ve başlangıcı sorgulayan ilk filozof oluşudur. Ona göre arkhe yani varlığın başlangıcı "su"dur. Doğa filozofu Thales, gökyüzünü izlerken çağının çok daha ötesine baktı. Gölge boyundan piramitlerin boyunu ölçerken, farkında olarak ya da olmayarak matematikte bir çığır açtı. Dolu dolu geçen bir ömürde insanlığa ne kadar çok şey anlatılabilirse o kadarını anlatıp çekip gitti, hem d...

Kimse Erdem Olmadan Mutlu Olamaz - Cicero
"Tek bir adamın dostluğundansa, Roma halkının özgürlüğünü tercih ederim." Cicero, Romalı ideal bir politikacı, hukukçu ve mükemmel bir hatipti. Stoa felsefesini benimseyen Cicero, iyi bir devletin nasıl olacağı hakkında, dostluk, erdem, yaşlılık ve mutluluk gibi, toplumsal yaşamın hemen her alanında düşünce üretti. Bugün dahi düşünceleri güncel çalışmalara ilham olmaktadır. Roma’nın en çalkantılı siyasi döneminde yaşayan Cicero, dürüstlüğü, adaleti, özgürlük tutkusu ve büyüleyici konuşma tarzıyla döneminde bir yıldız gibi parladı. İnandıklarını imparatorlara ve diktatörlere karşı savunmaktan geri durmadı. Ona göre zalimlik her çağda baş belasıydı.

Stoa Okulu
“Benim en kazançlı yolculuğum gemimin battığı ve tüm servetimi kaybettiğim gün başladı.” – KIBRISLI Zenon Köleden imparatora, yumruk dövüşçüsünden hatibe kadar farklı kostümlerde pek çok filozofu evinde ağırlayan ve yaklaşık 500 yıl yaşayan Stoa Okulu, Antik Yunan’ın en renkli ve uzun soluklu okuludur. Zenon söylemlerini bir peygamber edasıyla sürdürmüş, retorik ve diyalektiği kullanmamıştır. Ardından Kleanthes okulu dini ezgiler ve ilahilerle süslemiştir. Adı “Ata Saklanmış” olan Khrysippos okulu diyalektik ve mantıkla taçlandırmıştır. Orta Stoacılar Panaitios ve Poseidonios okula Platon ve Aristoteles’in düşünceleriyle estetik kazandırmışlardır. Geç dönem Stoacılar Seneca, Epiktetos ve Marcus Aurelius ise sadece ahlak felsefesiyle ilgilenmişler ve böylece okulun kurucusu Zenon’un çizgisi...

Hayatı Bir Şölen Sofrası Gibi Bırakmalı, Ne Susuz Ne De Sarhoş - Aristoteles
Mutluluk, erdem ve ciddi çabanın ürünüdür çünkü hayat şakaya gelmez. Bunca acıyla ve sorunla dolu bir dünyada mutlu olmak mümkün mü? Binlerce yıl önce anlatılmış felsefi fikirler, bugünün dünyasındaki mutsuzluğumuza çare olabilir mi? Kendimizi içimizdeki kaostan kurtarabilir miyiz? Felsefe tarihinin en önemli filozoflarından, bilim ve düşünce dünyasında büyük izler bırakan ve değişimlere yol açan Aristoteles, tüm çağları etkileyen fikirleriyle günümüz insanına daha iyi bir yaşam sürmesi için antikçağın derinlerinden sesleniyor. Aklın ve erdemin rehberliğinde bilgece ve mutlu bir yaşam felsefesi ile bize yol gösteriyor. Kendi yolunu bulmaya çalışanlara, koşulların ve yaşamın bambaşka olduğu kendi çağından sesleniyor olsa da hayata ve insana dair anlattıklarıyla kendi zamanını aşarak insanlı...

No Man İs Free Who İs Not Master Of Himself - Epictetus
"BEHOLDING THE SUN, MOON AND STARS, ENJOYING EARTH AND SEA, A MAN IS NEITHER HELPLESS NOR ALONE!" Born a slave in Phrygia, Epictetus completed his life as a Stoic philosopher. Based on simplicity, intellect, trust, freedom of choice, seizing the moment and cultivating a peaceful mind, his philosophy keeps lighting the way to a more meaningful life from two thousand years ago.

Üstümde Yıldızlı Gökyüzü İçimde Ahlak Yasası - Kant
"Sapere aude!" Kendi aklını kullanma cesaretini göster! Modern felsefenin önde gelen düşünürlerinden Immanuel Kant, Königsberg’de zanaatkâr bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Olağanüstü düşünsel becerileri ve özellikle sınırsız çalışma azmi ile felsefe tarihine adını yazdırmış, 57 yaşında yayımladığı eleştiri serisi ile Batı felsefe tarihini geriye dönülmez biçimde şekillendirmiştir. Saf Aklın Eleştirisi ’nin ortaya koyduğu bilgi felsefesini, Pratik Aklın Eleştirisi ’nin vaaz ettiği ahlak anlayışını ve son olarak Yargı Yetisinin Eleştirisi ’nin üzerinde durduğu estetik yargı meselesini üç somut örnek olay üzerinden ele alan bu kitapla Kant’ın zihinsel evrenine ilk adımı atma fırsatını bulacaksınız.

Her İçe Yönelme Aynı Zamanda Tanrı'yı Yönelmedir-plotinus
"Güzelliğe duyulan özleme aşk denir." Roma’da "Tinsel Direktör" olarak anılan, Platon’a olan hayranlığı yüzünden okuluna "Yeni Platonculuk" adını veren Plotinus mistik felsefesiyle Yahudi, Hıristiyan, Müslüman filozoflara ve gnostiklere yüzyıllar boyunca esin kaynağı olmuştur. Plotinus, Enneadlar’ıyla "Bir"in tezahürünün muhteşemliğini ve beşeri nefsi gerçek bir arınmayla "Bir" ile yeniden bütünleşmeye götüren uzun ve zorlu yolu bizlere tasvir eder. Kendinden önce gelen tüm felsefi akımları kucaklayan ve birçok noktada Tibet Hikmeti’ne, "sessizliğin sesine" benzerlik gösteren öğretisinde insanlığın macerasının bütün şiirini ve diyaloglarını bulabilirsiniz.

Vardım, Varım, Varolacağım - Rosa Luxemburg
"Bütün dertleri ve gizli akıtılan acı dolu gözyaşlarını zenginlerin vicdanına yüklemek istiyorum!" Birinci Dünya Savaşı sonrasında uluslararası komünist hareketin öncü eylemcilerinden ve en önemli şehitlerinden biri olarak kabul edilen devrimci ve teorisyen Rosa Luxemburg, korkusuzca ve kararlı bir şekilde her şeyi sorguladı. Karl Marx’ın bazı teorilerine, savaş yanlılarına, monarşiye, bürokrasiye, emperyalizme ve cinsiyetçi erkek yoldaşlarına meydan okudu, hepsine cesurca karşı çıktı. Doğumundan ölümüne, burjuva toplumunu ve normlarını reddeden, hayatı mücadeleyle geçmiş bu cesur kadın, statükoya alternatif arayan, başka bir dünyanın mümkün olduğuna inanan birçok kişiyi büyüledi. Onun adı Rosa Luxemburg’du. İnandığı doğrulara hayatını adamak, onurlu bir yaşamın olmazsa olmazıydı ve öldürü...

İnsan Özgür Doğmuştur Ama Her Yerde Zincire Vurulmuştur - Jean-jacques Rousseau
"Diğerlerinin efendisi olduğunu düşünenler, aslında onlardan daha büyük bir esaret içindedir." Jean-Jacques Rousseau gerçek bir Aydınlanmacı hümanisttir. Ömrünü insanın özgürlüğüne ve eşitliğine adamış sıra dışı bir kişiliktir. İnsan haklarından bahseden ilk Aydınlanmacı düşünürdür. Onun düşünceleri günümüzün sorunlarına, özgürlük, eşitlik, insan hakları, ekoloji ve çocuk merkezli eğitim konularına yüzlerce yıl ötesinden ışık tutar. Fransız Devrimi’nin ilkeleri onun düşüncelerinden esinlendi. Düzeni, eşitsizliği ve adaletsizliği cesur bir şekilde eleştirdi. Bununla da yetinmedi, yeni ve insancıl bir toplumsal düzenin inşası üzerine yazdı. Geleneklere karşı çıktı. Monarşiyi ve Kilise’yi karşısına aldı. Rasyonel aklın gözden kaçırdığı, hatta bilerek hesaba katmadığı duyguları önümüze serdi. ...