Felsefe Kulübü Bilgelikle Yaşama Sanatı
"İnsan her gün bir parça müzik dinlemeli, iyi bir şiir okumalı, güzel bir tablo görmeli ve mümkünse birkaç mantıklı cümle söylemeli" der Goethe. Zarif ve zeki bir beyin için, midemizi besler gibi, beynimizi de güzel ve görkemli fikirlerle beslemeliyiz. Her gün birkaç felsefi fragman okumak, insanın beynini spor salonuna götürmesine benzer. Mantık kaliteniz yükselir, bağımsız düşünme kapasiteniz artar, entelektüel estetik duygunuz gelişir. Her güne büyük düşünürlerden birkaç sözle başlamak, gündelik hayatın rutini içinde kaybettiğimiz anlamı ve derinliği görmemizi sağlar. Milyonlarca üyesi olan Felsefe Kulübü’nün kurucusu olan Özgür, seçtiği sözlerle beyninizi özgürleştiriyor. Bu sözler, yayınlandıkları sitede aldıkları oya göre seçilmiş, reytingin çemberinden geçmiş düşünceler. Her sabah b...
Feng Shui İle Şanslı Evler Şanslı Hayatlar
Yaşam alanını arındır, dinginleştir ki hayallerin kapıdan girebilsin...Elinizdeki bu kitapla sizi 4 bin yıl önce keşfedilmiş olan Feng Shui biliminin kapılarını aralamaya davet ediyoruz. Pratik ve kolay uygulamalarla mutlu olabilmenin yollarını anlatmak, herkesin kendi şansını yaratabilmesinin mümkün olduğunu sizlerle paylaşmak istiyoruz. Hemen şimdi!Yaşam alanı olarak seçtiğiniz yerin hayattaki şansınızı belirleyeceğini bilseniz, onu özenle seçmek istemez misiniz? İşte bu yaşam şansını belirleyen felsefe Feng Shui’dir.Feng Shui, yaşadığınız mekânda huzurlu bir enerjinin dolaşması için evinizde ne gibi değişiklikler yapmanız gerektiğini anlatır, hayatınıza kolaylık ve şans getirecek önerileri sunar.Evinizin enerji mimarı olmak ve Feng Shui ile yaşamınıza rehberlik edecek bilgileri öğrenmek...
Tarihsel Marksizm
Bugün anladığımız anlamıyla iktisat ve felsefe, burjuvaziyle birlikte doğdu. Bu yeni sınıf, doğa ile insan arasındaki ilişkide yepyeni bir pozisyon almıştı. Burjuva, insan-doğa ilişkisini aracısız kuruyordu, çünkü ortaçağın tersine tanrıya ihtiyacı yoktu ve kuşkusuz bu devrimci bir durumdu. İktisat ve felsefe işte yeni sınıfın bu yeni pozisyonun ifadesidir. Çıkış noktası "insandır" ve "insan", kökeni itibariyle de burjuvanın ta kendisidir. Onun için Marksizm, canlı, yaşayan, somut insandan yola çıkmayı önerdi. Somut insan, genel, belirsiz insan kimliği altında toplanamaz bir şeydi çünkü. Onun doğa karşısındaki konumu birbirinden farklıydı. Genel olarak burjuvalar ve proleterler olarak tanımlanmışlardı ve bir proleter, gerçekte, hiçbir şekilde felsefenin ve iktisadının insanı ile örtüşmüyor...