CHP Nasıl Kazanır?
CHP’nin önünde iki yol var: Ya Devlet Partisi olarak devam edecek ve yüzde 20’lerden yukarı çıkamayacak. Ya da özgürlükçü bir sol partiye dönüşerek milletin öncelikleriyle siyaset yapacak.CHP bunu başarabilir mi?CHP Nasıl Seçim Kazanır?Bugünkü CHP, Atatürk’ün kurduğu CHP’den daha farklı bir siyasi çizgiye gelebilir mi? Kemalist çizgiyi terkeder mi? Ya da terketmeli mi?Atatürk’ün Altı Ok’u günümüz koşullarına göre gözden geçirilmeli mi?Çok partili hayata geçtiğimizden beri bir türlü iktidara gelemeyen ve son seçimlerde yüzde 20’lik oy oranına saplanıp kalan CHP iktidara gelmek için ne yapmalı?Kendisini nasıl değiştirmeli?CHP nasıl dönüşmeli?Altı okun bir türlü iktidara getiremediği CHP bundan sonra neyi yapmalı da iktidara gelmeli?Diğer partilerden alacağı hangi dersler var?AK Parti, CHP iç...
Asimetrik Vakalarda Kıble Tayini
Muhafazakâr saray, muhalifi olan her politik kesimi kolonize etmek istiyor. Bugün PKK bahanesiyle Kürtler, yarın Aleviler ve başkaları. İlk kolonize edilen ise İslamcılık oldu. İslamcılık, devlet aygıtının laboratuarında muhafazakârlaştırıldı ve başkalaştırıldı. İslamcılar, eleştirel ve bağımsız akılla iktidarı, toplumu, politikaları değerlendirmeleri gerekirken taraftar tribününün holiganları haline geldiler. Taraftarlıktaki taşkınlıkları, yabancılaşmanın doz aşımındandır.Türkiye’deki değişimin anlamını ve istikametini değerlendirmek isteyenlerin karşısına ‘yeni Türkiye’ ile ‘eski Türkiye’nin kadrolarında becayiş (yer değiştirme) yaşandığı gerçeğinden başkası çıkmayacaktır. Bu değişimin felsefi, ideolojik, sahici, kalıcı ve yapısal bir temeli yoktur. Muhafazakâr iktidar herhangi bir iktid...
Kumpastan Dirilişe Başımıza Gelenler
Ergenekon Davası'nın ilk tutuklanan sanığı olan ve 7 yıla yakın bir süre tutuklu kalan Oktay Yıldırım, bu kitapta TSK'ya düzenlenen "kumpas"ı anlatıyor."Ordular silahlarla yapılacak saldırılara karşı eğitilirler, ancak hukukun bir orduya karşı ve kendi hükümeti tarafından silah olarak kullanıldığına daha önce hiç rastlanmadı. Yargı siyasallaştıkça, doğrudan TSK'ye saldırdı.Bazı yargı mensupları, sultanın cellâdı rolüne büründü. Ellerindeki baltalar ise, gizli tanık ifadeleri, isimsiz ihbar mektupları ya da kim tarafından hazırlandığı bilinmeyen CD'lerdi. Devletin en gizli askeri sırlarının saklandığı kozmik odalar yolgeçen hanına döndürüldü. Açıklanması sakıncalı belgeler, saçma sapan iddianamelerle yabancı gizli servislerin, hatta sıradan vatandaşın bile önüne serildi. İş öyle bir noktaya...
Ölümcül Tahterevalli
Bu kitapta, ASALA ile PKK arasındaki ilişki çarpıcı biçimde gözler önüne seriliyor. Yazarın, hem yeni kaynaklardan edindiği bilgiler hem de kamu hizmetinde yaşadıklarından kesitlerle ortaya koyduğu bu çarpık ilişkiler, gerek tarihi boyutuyla, gerek günümüze varan uzantılarıyla ele alınıyor. Ermeni ve Kürt sorununa farklı bir bakış açısı getiren Ercan Çitlioğlu, bizlere, terörizmle mücadele için silah kadar, bilgiye ve tarih bilincine sahip elmamız gerektiğini de gösteriyor. Önsözünü, Asam Başkanı Emekli Büyükelçi Dr. O. Faruk Loğoğlu’nun yazdığı bu kitapla, "Asala’yı kim bitirdi?" tartışmasına da son nokta konuluyor. Kitabın sayfalarında ilerlerken, Fransa’da, Asala’ya karşı yapılan operasyonların ayrıntılarını da öğreniyorsunuz. Bir başka ilginç bilgi ise Abdullah Çatlı hakkında. Kitapta,...
Bir ABD Projesi Olarak AKP Operasyon Partisi
Yoğun bir araştırmanın ve yetkin analizlerin ürünü olan elinizdeki kitap; AKP’yi esas olarak iç dinamiklere dayalı bir siyasal hareket olarak değerlendirse de, aynı zamanda ABD tarafından projelendirildiğini ve iktidara taşındığını çok sayıda kanıta ve veriye dayalı olarak ortaya koymaktadır. Çünkü AKP, ABD ve AB ile çatışarak değil, ancak bu güçlerle uzlaşarak iktidar olunabileceğini düşünen İslamcıların partisidir. Deyim uygunsa bir tür ‘suç ortaklığı’ üzerine kurulmuştur. Dolayısıyla gücünü kendisini iktidara taşıyan iç dinamiklerden çok, emperyalizmden alan AKP’yi inceleyen bu kitap, gerçekte 2000’ler Türkiye’sinin de bir öyküsüdür.
Kültür Kiloyla Satılmaz
“Benzerlik ve farklılıkları ele almak, ’Kültürel Emperyalizm’e karşı kullanılabilecek en güçlü yöntemlerden biridir. Tek taraflı değil, nesnel gerçekliği ele alan bir bakış açısıdır. Benzerlikler ve farklılıklar, bireyi ve toplumları tanımlayan öğelerdir. Farklılıkları abartarak öne çıkartmak, kimlik değerlerimizin dengesini bozar. Aynı şekilde sadece benzerlikleri öne çıkartmak, onlara bağlanmak da kişiliği ortadan kaldırır. Tıpkı AB’ye gireceğiz hülyasıyla durmaksızın yalakalık yapanların tavırlarında olduğu gibi. Onların söyledikleri şudur: ’Farklılıklarımızı görmeyin, bakın biz, sizlere benzemek için yırtınıyoruz.’ Kimliksizleşme ve kişiliksizleşme işte budur.“Kimlik konusu son yıllarda çok tartışıldı. Altındal da bu tartışmalarda çok kez taraf oldu. Bu kitapta yer alan yazılar, kimlik...
Kaybedilmiş Zamanlar Ülkesinden
Bugüne kadar devletin ve siyasetin hep zirvelerinde oldum. Geriye dönüp baktığımda, yapabildiklerimle yapmak istediklerim arasında inanılmaz bir fark olduğunu görüyorum. Örneğin; kendimi adadığım Sağlık Reformları’nı ilk defa 1995’de parlâmentoya göndermiştik.Yıl 2006... Tamamı halâ yasalaşmadı.Bu sadece sağlıkta değil, tüm hizmet alanlarında böyle oldu ne yazık ki.Bu ülkenin insanları, ödedikleri maddi manevi fedakârlıklarının karşılığını hiçbir zaman alamadılar. Hak aramak yerine, "çare" diye kadercilik ve fırsatçılık girdabına kapıldılar onlar da.Sonuç: Günde bir dolarla geçinmeye çalışan milyonlarca fakir insan.Ben yazılarımı size işte buradan, "Kaybedilmiş Zamanlar Ülkesinden" yazdım.Daha çok zaman kaybetmeyelim diye...
Kadro Hareketi
Elinizdeki kitap, siyasal düşünce tarihimizde özgün bir yeri olan Kadroculuk hakkında yapılan ilk ve en kapsamlı çalışma olması bakımından büyük önem taşımaktadır. Önceki baskıları (1988 ve 2008) hayli ilgi çeken ve tartışmalara yol açan bu kitap, çok sayıda çalışmanın da kaynakçasında yer alan bir referans eser niteliğindedir.Kadro dergilerinde geliştirilen görüşler, kalkınmacı bir "üçüncü yol" arayışının ideolojisidir. Marksizmin yoğunlaşmış bir milliyetçi yorumu diye de değerlendirilebilecek Kadroculuk, 1960`lı yılların dünyasında yaygınlık kazanan "üçüncü dünya sosyalizmi" gibi akımların da öncüsü olmuştur. Şevket Süreyya Aydemir ve arkadaşları, ulusal kurtuluşçuluğun ideolojisini yapmak ve Türk Devrimi`ne kuramsal bir temel (inkılâbın ideolojisi) hazırlamak istemişlerdir.Kadro Hareket...
Gri Tehdit Terörizm
"Yeni ve etkin bir savaş yöntemi" olan terörizm, bu ölümcül oyuncaktan yararlanmak isteyen kimi devletler ve sivil aktörler nezdindeki çekiciliğini yitirmediği sürece, sona ermeyecektir. Eğer sonlandırılması isteniyorsa, terörle savaşımda ön koşul, "gri alanların" kaldırılmasıdır. Çünkü "gri alan" aynı zamanda bitmeyen ve bitmeyecek bir tartışmanın, yani, "senin teröristin, benim özgürlük savaşçım" ikileminin de kaynağını oluşturmaktadır. Taliban’ın başına "terörist" diye bomba yağdıran Batı, neden ASALA ve PKK’ya kucak açıyor? Birleşmiş Milletler kararları ve AB ülkelerinin yasalarını da inceleyen Çitlioğlu, anarşizm ve terörizmin kaynağına inerek geçmişten bugüne, derinlemesine bilgiler sunuyor. Bu kitap, işte tam da bu noktada, her şeyin birbirine karıştığı, soruların havada uçuştuğu gü...
Dünün Belgeleri Yarının Tarihi
Aytunç Altındal, yıllar öncesinden bizleri uyardı.Özellikle de Ermeni meselesinde Çarlık Rusyası ile Almanya, Fransa ve İngiltere’nin, Osmanlı’ya karşı bir plan hazırladıklarını ve bunun için 1904 yılında gizli bir anlaşma imzaladıklarını “Belgeleri“yle ortaya koydu.Vakıflar sorununa 33 yıl önce işaret etti, sorun bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin başını ağrıtan en önemli Avrupa Birliği zorlamalarından biri haline geldi.“Ermeni şantajı“ dedi, çıktı. “Kürt sorunu değil, PKK terörü“ dedi, binlerce şehit verdik. “Güneydoğu’ya İspanya Modeli“ dedi, şu anda gündemde. Daha neler, neler...Altındal “Erken Uyarı“ yaptı, “İşaret Fişekleri“ attı.Ancak; Uyarılar tarih oldu. Yazılanlar ise gerçek....
Yeni Soğuk Savaş
Dışarıdan her şey güllük gülistanlık gibi görünse de Soğuk Savaş, dünya gündemine yeniden oturdu. Batı, sivil güçleri ve azımsanmayacak miktarlarda akıttığı para ile Avrasya’yı yeniden şekillendirmeye çalışırken, Kremlin, bu yolun her adımında Beyaz Saray’la bir kez daha karşı karşıya geliyor.Sovyetler sonrası dönemde siyasetin dehlizlerinde yapılan kapsamlı bir inceleme ve araştırma sonucunda kaleme alınan bu kitapta, renkli devrimlerin sırrı tüm çıplaklığıyla ortaya konuluyor. Resmi olarak tarafsız görünen Batılı organizasyonları aslında kimlerin yönettiği ve ne gibi amaçlar peşinde oldukları da gözler önüne seriliyor. Örneğin, 2004’teki Turuncu Devrim sırasında Amerikan vergi mükellefleri tarafından beslenen USAID’in büyük destek verdiği ABD-Ukrayna Vakfı’nın başında Ukrayna Devlet Başk...
Yeni Soğuk Savaş
Dışarıdan her şey güllük gülistanlık gibi görünse de Soğuk Savaş, dünya gündemine yeniden oturdu. Batı, sivil güçleri ve azımsanmayacak miktarlarda akıttığı para ile Avrasya’yı yeniden şekillendirmeye çalışırken, Kremlin, bu yolun her adımında Beyaz Saray’la bir kez daha karşı karşıya geliyor.Sovyetler sonrası dönemde siyasetin dehlizlerinde yapılan kapsamlı bir inceleme ve araştırma sonucunda kaleme alınan bu kitapta, renkli devrimlerin sırrı tüm çıplaklığıyla ortaya konuluyor. Resmi olarak tarafsız görünen Batılı organizasyonları aslında kimlerin yönettiği ve ne gibi amaçlar peşinde oldukları da gözler önüne seriliyor. Örneğin, 2004’teki Turuncu Devrim sırasında Amerikan vergi mükellefleri tarafından beslenen USAID’in büyük destek verdiği ABD-Ukrayna Vakfı’nın başında Ukrayna Devlet Başk...
Ucube
Cumhuriyet, Diyanet İşleri aracılığıyla bir devlet dini oluşturmaya girişmişti. Olmadı, yönetmek için devlette dinin dozunu arttırmak bir ihtiyaç oldu. Türkiye Cumhuriyeti, şimdi, hızla bir din devletine dönüşmektedir. "Din-İmam Düzeni" işte bu ihtiyaçtan kaynaklanmakta. "Devrimci Cumhuriyet"in "ölü ele geçirilmesi"nin tarihi budur; Cumhuriyet dini kullanmak istiyordu ve din cumhuriyeti kullanmıştır. Marx, Hıristiyan reformatör Martin Luther için "Bütün papazları laik yapmak istiyordu ama sonunda bütün laikleri papaz yaptı" diyor. Cumhuriyet de bütün imamları laik yapmak için yola çıkmıştı, sonunda bütün laikleri imam yapmıştır. Ucube, "çok acayip, şaşılacak kadar çirkin olan şey" demek. Mehmet Aksoy’un Kars’taki "insanlık heykeli" ve Karacaahmet’teki Cemevi’nden biliyoruz, "ucube" denilmi...
Türkiye’de Örtülü Savaş
Dar-ı Harpçilik Cihat mı? Cinayet mi?Türkiye’de oldukça uzun zamandan beri “Takiyeci örtülü savaş, dar-ı harpçi şeriat cihadı“ yapılmaktadır.Bu örtülü savaşı yapanlar, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kafir yani gavur devleti olarak görüyorlar.O devleti kabul eden Müslüman Türk Milletini’ de kafir sayıyorlar.Her biri yorum olan şeriat hükümlerine göre gavur saydıkları devlete ve millete karşı dar-ı harpçi bir savaş yürütüyorlar.Bunlar, düşman gördükleri devletin ve milletin mallarını hile ve yolsuzlukla çalmayı helal, hatta sevap sayıyorlar.Çünkü o malları “Savaş ganimeti“ olarak görüyorlar.Takiyeci örtülü savaşçılar aynı zamanda işbirlikçidirler.
Ne Şikesi Memleket Elden Gidiyor
“Öfkelenin! Direnişin ilk aşaması öfkelenmek, yaşanan haysiyetsizliklere kayıtsız kalmamak, infial duymaksa, ikinci ve belirleyici aşaması eyleme geçmektir.”– Stephane Hessel• Fenerbahçe neden 1998’den beri Cemaat’in hedefindeydi?• Kumpasın ilk planları, hangi Fenerbahçelinin evinde yapıldı?• Fenerbahçe için özel olarak üretilen 6222 Sayılı Kanun’da kimlerin parmak izleri vardı?• Özel yetkililerin “cep rehberi” 3 Temmuz Operasyonu’nda nasıl adım adım uygulandı?• Kumbağ Plajı’nda güneşlenen küçük kızın sarı lacivert havlusu operasyonun tarihini nasıl belirledi?• Aziz Yıldırım, Savcı Mehmet Berk’e bağırarak neler söyledi?• “Taksim Yürüyüşü” neden iptal edildi?• İddianamedeki unutulmayacak “40 çelişki” neydi?• Aziz Yıldırım’ın Metris’te cama yapıştırdığı notta ne yazıyordu?• Samandıra’da duva...
Feto
Fethullah Gülen’in örgüt yapılanmasını belgelerle ve fotoğraflarla anlatan Nurettin Veren, örgütün kuruluşundan itibaren Fethullah Gülen’in baş imamları arasında yer almış ancak örgüte bağlılığında kusurlu bulunduğu için Gülen tarafından aforoz edilmiş eski bir örgüt üyesi...Gülen Hareketi’ni tüm çıplaklığıyla otopsi masasına yatıran Nurettin Veren, yıllarca kasalarda kilitli tutulmuş belgeleri ve fotoğrafları da gün yüzüne çıkarıyor.Sarsıcı, yıkıcı ve tedirgin edici pek çok bilgiyi cömertçe kaleme alan Nurettin Veren, iyi düşünülmüş, iyi hesaplanmış ve büyük bir soğukkanlılıkla hayata geçirilmiş FETÖ kuşatmasının stratejilerini ve şifrelerini de bir bir ortaya koyuyor.• Siyasilerden işadamlarına, sanatçılardan futbolculara kadar kimler bu yapılanmanın palazlanmasında rol oynadı?• Kimlere ...
Köle Devrimci - Sultangaliyev
Ben sadece Ekim Devrimi sırasında kendimi özgür hissedebildim. Ben köle olamam... Bir devrimci olarak yoluma devam etmek ve böyle ölmek istiyorum. – Sultangaliyev Gerçekten ben kimim? Bir komünist, bir devrimci mi? Yoksa siyasi şantajcı, maceracı ve provokatör mü? Bir karşıdevrimci mi? Tüm yaşantımı kafamda canlandırıyor ve görüyorum ki ben bir devrimci, bir komünist olmuşum. Beni hayatın ta kendisi doğurmuş; kölelik, ağır zulüm ve asırlık yoksulluk doğurmuş. Ben, ezilen bir halkın ezilenlerinin oğluyum. Evet... Ben devrimciyim... Fakat köle bir devrimci. Bunu hep fark ediyordum ve hiçbir zaman kendimden memnun değildim. Fikirlerim, duygularım ve isteklerim vardı, fakat iradem her zaman yeterli değildi. Bu bakımdan, aşağıdaki mısraları yazmış olan eski Fars şairine benziyordum: "Hayatım bo...
Darbenin Kayıp Saatleri
15 Temmuz’u tek başına bir darbe girişimi olarak mı alacağız yoksa geniş fotoğrafa mı yerleştireceğiz? Bunu hiç düşündünüz mü? Yıllardır Büyük Ortadoğu Projesi’nin tehlikelerine dikkat çekenlerin 15 Temmuz’u bir grubun basit bir darbe girişimi olarak görmesi mümkün mü? Dibimizde bir kaos yaşanırken, içimizde terör örgütleri pusudayken 15 Temmuz’u bunlardan bağımsız ele alamayız. Büyük bir yapbozun parçasını yaşadık o gece. Buradaki şablonu ve amacı anlayamaz, öğrenemezsek karşımızdaki gücün olası diğer hamlelerinde başarısız olabilir, tökezleyebiliriz. Biz bu kitapta size sözünü ettiğimiz yapbozun küçük bir parçasını değil, bütün şablonu okuyabileceğiniz önemli verileri aktarmaya çalıştık. Çünkü 15 Temmuz gecesi kripto bir suç örgütü tarafından bireylere yönelik değil Türk milletine karşı ...