Pelerinsiz Kahramanlar
Gerçeğin peşinden koşanların cesaretle yazdığı tarih. Gazetecilik... Bu kelime, kulağa sıradan bir meslek tanımı gibi görünse de, ardında gerçeği ortaya çıkarma tutkusuyla dolu bir dünya saklar. Her haber, her satır, her kelime bir insanın yüreğinden süzülen duyguların, yaşanmışlıkların ve tecrübelerin yankısıdır. Gazeteciler, yalnızca haber yazan kişiler değil, toplumun sesi, vicdanı ve gerçeğin izini süren cesur savaşçılardır. Bir haberi okura sunmadan önce detaylıca araştırıp doğrular ve titizlikle kurgularlar. Bu meslek, insanlık tarihinin derinliklerinden doğar. İlk insanların ateş başında hikâyelerini paylaşmasından bugüne, gerçekleri anlatma ihtiyacı insan olmanın en temel özelliklerinden biridir.
Kozmik Yankı - Hakikat Portalı 2
HİÇBİR ŞEY GİZLİ KALMAYACAK VE SİZLERDEN SAKLANAMAYACAK! "HAKİKAT" SİZİ ÖZGÜR KILACAK! Artık yeni kozmik perspektiflerin ve boyutsal yeni paradigmaların içinizdeki mutlak gerçeklik alanında oluşmasına izin vermenizin ve dönüşümünüzün zamanı gelmiş bulunmaktadır. Bu da, eski dogmaların, eski fikirlerin ve realitelerin kökünden değişmesi gerektiği anlamına gelmektedir. Bu çok önemli boyutsal kozmik değişime kendini açan, değişim ve dönüşümüne izin verenlerin fiziksel, zihinsel, duygusal ve eterik bedenlerinin eski Dünya’ya sizi bağlı tutan frekans bağları ve kordonları kopmaya başlamıştır. Bu anlamda, Bilgi’yi idrak alanında özümseyip, Işık’ı absorbe edebilenler ve Algı’sını genişletip, şimdiki gerçekliği bütünüyle değiştirmek isteyenler, bilinçleriyle bu yeni kozmik enerji akışına ve frekan...
Atatürk’ün Yanı Başından Darağacına
"KURTLUKTA DÜŞENİ YEMEK KANUNDUR!"– KEMAL TAHİR, KURT KANUNU Milli Mücadele sürecinin sonuna doğru Halide Edip’in Mustafa Kemal Paşa’ya "İzmir’i aldıktan sonra artık biraz dinlenirsiniz paşam, çok yoruldunuz..." demesi üzerine Gazi’nin cevabı adeta olacakların habercisi gibidir: "Dinlenmek mi? Yunanlılardan sonra birbirimizle kavga edeceğiz, birbirimizi yiyeceğiz!" Ayıcı Arif, Mustafa Kemal Atatürk’ün en yakın arkadaşlarından biriydi. Harbiye’deki dostlukları İstanbul’daki eğlencelerden Çanakkale ve tüm Kurtuluş Savaşı yıllarında yaşanan cephe mücadelelerine değin sürmüştü. Ta ki Ayıcı Arif’in Türkiye’nin kurucu önderine yönelik suikastına kadar. Okuyacaklarınız bir dostluğun nasıl hainliğe dönüştüğünün ve darağacında son buluşunun hikâyesidir...
Tapınak
“Ben (İsa Mesih) sana şunu söyleyeyim; Sen Petrus’sun ve ben kilisemi senin üzerine kuracağım. Ölüler diyarının kapıları sana karşı direnemeyecek.” Matta 16:18 Tapınak, dini terminolojide yüce bir varlığa tapınılan âdetler, ibadetler ve ritüeller için yapılmış kutsal bir yapıdır. İbranicede “kutsal ev” sayılan Bet Hamikdash, Kudüs’te Moria Tepesi’ne Kral Süleyman tarafından yapılmış ve Babil Kralı II. Nabukadnezar tarafından yıkılmıştır. Kudüs’teki ikinci tapınak ise, Pers İmparatorluğu’nun izniyle inşa edilip Romalılar tarafından yıkılmıştır. Üçüncü bir tapınağın inşa edilmesi için dua etmek ise Yahudilerin günde üç kez yaptıkları ibadetin bir parçası haline gelmiştir. Her halükârda tapınağın nasıl ve ne zaman inşa edileceği her zaman tartışma konusu olmuştur. Tevrat merkezli bir yaklaşım...
Nemrut’u Bize Armağan Eden Kadın
Kırklı yaşlarının ortasında bir kadındı... Boşanmıştı, çocuklu, dul bir anneydi. Kulakları hiç duymuyordu, sağırdı. Erkeklerin alanı olan arkeoloji ile uğraşıyordu. Muhafazakâr bir Yahudi olarak Müslüman bir ülkede çalışmaya geldi ve hayatını Nemrut Dağı’na adadı. Çünkü ona, yani Nemrut’un kralı Antiokhos’a âşıktı. Bu kitap, 20’nci yüzyılın başında 1901 yılında doğup, 1980’li yıllarda hayatını kaybeden ama yaşamının önemli bölümünü Türkiye’de sırasıyla Tarsus, Malatya, Ankara, Adıyaman, Gaziantep’te geçiren öncü bir arkeolog kadının; New Yorklu Theresa Goell’in öyküsünü anlatıyor.
Medici
TARİHE DAMGASINI VURAN MEDİCİLER MUAZZAM GÜCE NASIL ULAŞTILAR VE ONU KORUMAK İÇİN NELER YAPTILAR? On beşinci yüzyılda Avrupa'nın en güçlü bankasını kuran Medici ailesi, Floransa'da büyük bir siyasi güç elde ederek şehri kültürel başarının zirvesine çıkardı. Yarattıkları muazzam etki Floransa sanatı ve mimarisinde bir patlamaya neden oldu ve böylece Rönesans dönemine damgasını vurdu. Michelangelo, Donatello, Fra Angelico ve Leonardo Da Vinci himaye ettikleri sanatçılardan sadece birkaçıydı. Peki vitrinde böylesine güçlü bir mitolojik hikâye anlatılırken arka planda neler olmaktaydı? Bu başarı hikâyesi gerçekte bir kurgu muydu? 300 yıldan fazla hüküm süren ve içinden papalar, siyasetçiler, kraliyet mensupları çıkaran bu hanedanlığın güce ulaşma ve onu koruma macerasının asıl hikâyesi neydi? ...
Carpe Diem
“Ne mutlu çabuk gidene dünyadan, hele bu dünyaya hiç gelmeyene!” – Ömer Hayyam Ömer Hayyam, tüm insanlar gibi yaşadığı kültürün geçmişinden, içinde bulunduğu zamandan beslenmiş ve gelecekteki beklentileri içinde şekillenmiştir. Ömer’in etkisi, özellikle Batı’da yeniden keşfinin sonrasında bütün Batı felsefesi (Immanuel Kant, Arthur Schopenhauer, Martin Heidegger, Ludwig Wittgenstein) ve edebiyatı (Oscar Wilde, Emily Dickinson, William Yeats, William Shakespeare) üzerinde görünmez derin bir etki oluşturmuş, filozof ve şairlerin eserleri içinde de kendi yerini ele gelmez şekilde gizli gizli edinmiştir. Carpe Diem, Ömer’in çağların ötesinden günümüze uzanan etkisi ve zihin dünyası yansımalarını felsefe ve edebiyatta arama çabasıdır. Kitabı okurken çıkacağınız zihinsel yolculukta Fars dini ve ...
Ümit Doğan Kitap Seti (2 Kitap)
Ümit Doğan Kitap Seti (2 Kitap) -Mevlana Gerçekleri -Yıldız Sarayı'nın İçki Defteri
Atatürk’ün Gizli Kalmış Anıları
DEHA İÇİN GEREKLİ İLK VE SON ŞEY, GERÇEĞE DUYULAN AŞKTIR -GOETHE Elinizdeki bu kitap, yüzden fazla Atatürk anısını içermektedir. Anıların çoğunluğu, tarih sayfalarının tozlu yaprakları arasında bir sır olarak kalmıştır. Bunun nedeni, anıların yaşandığı dönemde Atatürk’e yakın olan kişilerin yaşadıklarını sonraki yıllarda yazmaları ve yine hızlıca hafızalardan silinmeleridir... Oysa Atatürk’e ve ileri görüşlülüğüne acilen ihtiyaç duyduğumuz zamanlardan geçerken, dünya askeri ve siyasi tarihine adını altın harflerle yazdırmış bir önderin bu anılarının mutlaka bilinmesi gerekmektedir. Yaşanılanların gün ışığına çıkması açısından düzenlenen bu araştırma, geleceği emanet ettiğimiz çocuk ve gençlere ilham kaynağı olacaktır. Okuyacaklarınız ve tanık olacaklarınıza şaşırmamanız dileğiyle...
Kudüs’ün Kraliçeleri
ONLAR SESSİZ KALMAYI DEĞİL KURALLARI DEĞİŞTİRMEYİ SEÇTİLER. Haçlı Devletleri’nin tarihi ezici bir çoğunlukla eril öfke, erkeksi güç, bağnazlık ve kana susamışlıkla örülüdür. Buradan bakıldığındaysa diğer yanda sadece doğurganlıkla eşleştirilen, cinsel objeye indirgenen zayıf varlıklar, entrikacı koca karılar, korkunç cadalozlar şeklinde karikatürize edilen kadınlar ya da sessiz ve erdemli genç kızlarla doludur. Ancak dünya tarihi boyunca üç büyük semavi dinin çarpıştığı, belki de en çok kanla yıkanan bu kıyıların gölgede kalmış tarihinde, dünyaya meydan okuyan ve oyunun kurallarını yeniden yazan prensesler, kontesler ve soylu kadınlar vardı. Dünyaca ünlü ortaçağ tarihçisi Katherine Pangonis, tarih yazımının susturulmuş kadınlarının güç hikâyelerine yeniden hayat veriyor. Basmakalıp kadınlı...
Mevlana Gerçeği
TARİH ADINA SİZE ÖĞRETİLEN NE VARSA UNUTUN! • Mevlana Moğol ajanı mıydı? • Nasreddin Hoca’yı Mevlana mı öldürttü? • Ahi Evran ve Nasreddin Hoca aynı kişi midir? • Mevlana Türk müdür? Türklere bakışı nasıldır? • Mevlana ve Şems’in kadınlara bakışı nasıldı? • Mesnevi’deki müstehcen hikâyeler gerçek mi? • Mevlana Mesnevi’yi Kuran olarak mı görüyordu? • Mevlana ve Şems arasındaki ilişki Konya halkını neden rahatsız etmişti? • "Ne olursan ol, yine gel" sözleri Mevlana’ya ait değil mi? • Mevlana ile Ahi Evran arasındaki düşmanlığın sebebi neydi? • Mevlana 15 yaşındaki evlatlığı Kimya Hatun’u 65 yaşındaki Şems’e mi nikâhladı? • Mevlana’nın oğlu Alaeddin Çelebi babasını terk ederek Ahi Evran’ın hizmetine neden girdi? • Mevlana ve Hacı Bektaş-ı Veli’nin arasındaki gerginliğin sebebi neydi? Tarihin ...
Homo Imperfectus – Kusurlu İnsan
HASTALIKLAR VE TRAVMALAR ZAYIFLIK DEĞİLDİR, İNSANIN DİRENCİNİN VE DAYANIŞMASININ DOKUNDUĞU BÜYÜLEYİCİ BİR HİKAYEDİR. Hastalıklar, Homo Sapiens tarihinin büyük sessiz kahramanlarıdır. İnsanlığın biyolojik kusurlarının birçoğu, hayatta kalma stratejimizi eleveren anahtarlardır. Bu kusurlar sadece ölümün ve yıkımın tarihini anlatmaz bize, aynı zamanda insanın büyüme ve ilişki kurma macerasının büyüleyici bir anlatısıdır. Kendisini insan evrimi araştırmalarına adamış, yüzlerce bilimsel makaleye imza atmış, sosyal bilimler alanında dünyaca haklı bir üne sahip Dr. María Martinón-Torres, bu kitapta bizleri biyolojimizin en karanlık köşelerini araştırmaya davet ediyor. Kusur olarak nitelendirdiğimiz şeylerin Homo Sapines’in uyum sağlamadaki başarısının kilit yönlerini sakladığını ortaya koyan Mart...
Türk Sanatı
Türk Sanatı, Orta Asya bozkırlarında yaşamını sürdüren Türklerin doğayla, Şamanizm’le, göçebe kültürleriyle, savaşçı yapılarıyla, Gök Tanrı diniyle paralel hayatlarının bir yansımasıdır. Avrasya Hayvan Üslubu nasıl oluştu? Kurganlardan neler çıkarıldı? Türk heykel sanatının ilk örnekleri hangileriydi? Türklüğü tüm dünyaya tanıtan Türk epigrafisi, duvar yazıları ve anıtlarıyla günümüz modern Türk sanatının ilk tohumları Orta Asya’da nasıl atıldı?
Yıldız Sarayının İçki Defteri
“OL MAHİLER Kİ DERYA İÇREDÜR DERYAYI BİLMEZLER.” – HAYALÎ Alkollü içeceklerin yapımı ve tüketilmesinin tarihi, insanlık tarihi kadar eskidir. Alkollü içeceklerin pek çok hükümdarın sofrasında ve işret meclisi denilen eğlence toplantılarında önemli bir yere sahip olduğu kaynaklarda görülmektedir. Alkollü içecekler arasında şüphesiz ki en çok tercih edilen, şarap olmuştur. Şarap, Türk-İslam devletlerinin saraylarında epey ilgi görmüştür. Gazneli Devleti’nden başlayarak Osmanlı Devleti’nin son dönemlerine kadar Türk saraylarında içkinin yerini ve önemini kaynaklarla anlatan bu kitapta, Sultan Abdülhamid’in içki içip içmediği konusundaki tartışmalara, Yıldız Sarayı’na sipariş edilen içkilerin kayıt defterine ve defterin yeni harflere çevrilmiş tam metnine de yer verilmiştir. Osmanlı Arşivi Yıl...
Erhan Kolbaşı Kitap Set (5 Kitap)
Setin İçinde Yer Alan Kitaplar: -Mutatio -Mesaj Novus II -77 Yetmişyedi -Kozmik Dokunuş -Galaktik Diplomasi
Mutatio
DEVASA BİR DÖNÜŞÜM UFUKTAN YAKLAŞIYOR... Dünya gezegeni –tıpkı sonsuz evreni paylaştığımız diğer gezegenler gibi– bir tekâmül okuludur ve evrendeki tüm varlık sistemleri, kendilerinden altta olanları elinden tutarak yukarıya çekmekle yükümlüdürler. Dünya dışı varlık sistemleri, adına Ruhsal İdare Mekanizması (RİM) dediğimiz o kudretin birer uzantısı gibi hareket ederek, on binlerce insanla, kapalı, sınırlı, bireysel temas içindeler. Bu temaslar devasa bir bilinç dönüşümüne işaret ediyor. Evrensel yasaları ve varlıksal ilkeleri bilmeksizin, yaşananları kavrayabilmemiz olası değildir. Ülkemiz bu anlamda büyük bilgi akışlarına sahne olmuş, 1959 yılında nakledilen ve Bedri Ruhselman tarafından derlenen İlahi Nizam ve Kâinat bilgileriyle başlayan süreç içinde, ruhsal/evrensel ilkeler ile varolu...
Değerlerle Türk Tarihi
"TANRI, BİLGELİĞİ VE ANLAYIŞIYLA TÜRK MİLLETİNİ BÜYÜK KILDI." – ELİYAHU KAPSALİ Türklerin Orta Asya bozkırlarından Anadolu ve Balkanlara uzanan büyüleyici tarihini, zaferlerle, mücadeleyle dolu yolculuğunu keşfedin. Büyük Hun Devleti’nden Selçuklulara, Osmanlı İmparatorluğu’ndan Türkiye Cumhuriyeti’ne kadar Türklerin sanata, bilime ve edebiyata yaptıkları etkili katkılara da tanık olun. Bu yolculukta savaşlardan günlük hayata, merhamet duygusunun örneklerinden sorumluluk bilincine, liderlerin psikolojisinden sosyal karaktere kadar tüm Türk tarihini farklı pencerelerden izleyin. Tarih yapan bir milletin hayatın her aşamasında kendi milli değerleriyle oluşturduğu olağanüstü kültürel mirasının da farkına varmış olacaksınız.
50 Maddede Cumhuriyetin 100.yılı
"MİLLETİN SALTANAT VE HAKİMİYET MAKAMI YALNIZ VE ANCAK TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ’DİR." - MUSTAFA KEMAL ATATÜRK "Cumhuriyet bir devrimdi, yıkılmış, parçalanmış, geri kalmış, yok olmak üzere olan bir toplumdan, çağdaş bir devlet yaratıldı. Atatürk’ün, Türkiye’yi kurma mücadelesi verdiği günlerde İngiliz başbakanı kendi meclisinde ‘Artık Türkiye yoktur!’ diyordu. Atatürk ve Milli Mücadele’ye omuz verenler, İngilizlerin bu sözünü boşa çıkardılar. Sadece bu sözü boşa çıkarmakla kalmayıp, dünya milletler ailesine, çağdaş, yeni bir üye kazandırdılar. Bu yeni üye, kurucusu Atatürk’ün ‘Yurtta barış, dünyada barış’ ilkesine sıkı sıkıya bağlı kalan ve bu nedenle de saygı gören bir ülke oldu." Doğan Satmış tarafından kaleme alınan 50 Maddede Cumhuriyet’in 100. Yılı kitabının sayfalarında; mümkün ol...
2001 Arı Kovanı
"KAMU BANKALARI SİYASİLERİN ADETA AİLE ŞİRKETİYDİ, MAHDUMLARI KAPIDAN KOVSANIZ BACADAN GİRİYORDU." 2001, Ecevit başbakanlığında DSP, ANAP ve MHP son koalisyon dönemi, sağdan destekli Dünya Bankası ve IMF’ye teslim bir ekonomi yönetimi, off-shore şaklabanlığı ve yozlaşan bir bankacılık sistemi, bir ayağı kamuda bir ayağı özele kayan Hazine bürokrasisi, partilerin senin benim diye paylaştıkları kamu bankaları, holding patronları sahipliğinde kumarhaneye dönüşen özel bankalar, vahşi faizlerle çıldırmış para piyasaları, kara listeler, vadeden önce kapatılan krediler, bu karmaşada arada kalıp yaşam savaşı veren, ekonomiyi sırtlamış reel sektör, esnaf, sanatkâr, KOBİ’ler ve ipotekli malları yağmalanan sanayiciler, yok yere üretimden düşen işletmeler. Bu dönemde, kamu bankaları da sanki siyasiler...
Atatürk'ün Kalemi
"EN MESUT TÜRKLER, ATATÜRK YAŞARKEN ÖLMÜŞ OLANLARDIR." – FALİH RIFKI ATAY Falih Rıfkı Atay gizemliydi, Atatürk’ün kalemşoru, her daim bir kara kutuydu. Atatürk’ün sofrasında en çok bulunan insanlardandı. Usta bir gazeteci, sadık bir dost, güvenilir bir sırdaş, iyi bir baba, iyi bir eşti. Aynı zamanda Mina Urgan’ın da üvey babasıydı. Bu kitapta Falih Rıfkı’nın hayatından kesitler okurken, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin geçirdiği evrelere de tanıklık edip tarihe yolculuk edeceksiniz. Özellikle Turgut Özal ve Adnan Menderes’li ve hatta Erdoğan’lı günlerin benzerlikleri gözler önüne serildiğinde, tarihin gerçekten de tekerrürden ibaret olduğunu anlayacaksınız.
Kazara Tanrılar
SEKÜLER BİR ÇAĞDA GÜÇ İLE DİN ARASINDAKİ BAĞLANTININ VE TANRISALLIĞIN ROLÜNÜ AYDINLATAN, TANRI OLARAK TAPINILAN İNSANLARIN KIŞKIRTICI TARİHİ Kristof Kolomb’un Yenidünya’ya ayak bastığı ve göksel bir varlık olarak selamlandığı 1492’den bugüne kadar ortaya çıkan "Kazara Tanrılar" modern çağın peşini bırakmadı. Hemen her coğrafyada beliren ve her kıtada tanrılaştırılan, üstelik daima erkek olan insanlardı bunlar. İlginç olansa bu tanrıların her zaman içsavaşlar, imparatorluk fetihleri, devrimler gibi çalkantılı dönemlerde ortaya çıkmasıydı. Din tarihçisi Anna Della Subin, beş yüzyılı kapsayan bu aydınlatıcı ve sıra dışı tarih kitabında, modern "din" kavramımızın nasıl icat edildiğine, sözde seküler çağımızda din ve siyasetin neden sürekli birbirine karıştığına, birisini ilahi olarak adlandırm...
İstihbarat Teorisi
"BİLGİ GÜÇTÜR." –FRANCIS BACON İstihbarat deyince birçok insanın aklına ilk olarak gelen, filmlerden veya romanlardan aktarılan imajlar çerçevesinde, suikastlar, entrikalar, sofistike silahlar ve öldürme teknikleri dünyasıdır. Oysa bu operasyonlar istihbaratın çok küçük bir parçasını oluşturur. İstihbarat, bilginin toplanması, analizi, karşılaştırılması, değerlendirilmesi, birleştirilmesi ve yorumlanması sürecinin sonunda ortaya çıkan üründür. Bu çalışmada, istihbaratın ne olduğunun açıklanması gibi temel bir bağlamdan hareket ederek, istihbaratın tarihi, istihbarat toplamada kullanılan temel araçlar ile istihbarat türlerini ele aldıktan sonra stratejik istihbarat üzerinde durulacak ve nihayet çalışmanın sıklet merkezini oluşturan stratejik analiz yöntemleri ele alınacaktır. İçinde yaşadığ...
Darbeden Darbeye
"YAPABİLİRSİNİZ; SİZ GENÇLER BİZİM BAŞARAMADIKLARIMIZI BAŞARABİLİRSİNİZ!" 55 ağa feryat figan nasıl gözaltına alındılar? 27 Mayıs darbesinin yarattığı hapishanelerden Sivas Kampı neydi? Kampta tutulanlar hangi suçla itham edildiler? Darbecilerin çıkardığı 105 sayılı Kanun tehcir kanunu muydu? "TBMM’ye, 105 sayılı Kanun’u kaldırmak için milletvekili seçilip geldim!" dediğimde İnönü ne tepki verdi? Meclis, silahların gölgesinde nasıl açıldı? "Hayatımızla oynuyorsun!" diyen CHP Grubu niçin isyan etti? 105 sayılı Kanun’u ne koşullar altında kaldırdık? Mektuplu vesayet neydi? 12 Mart Muhtırası kimleri sevindirdi? İnönü kimin için "Zamirini gizleyen adam!" dedi? Meclis Başkanlığı için adım geçince Ecevit ne yaptı? İsmet Paşa, AP’ye geçme isteğimi nasıl karşıladı? Celal Bayar’a neleri rapor ediyo...
Atatürk'ün Berberi
"İYİ ÇOCUĞA BENZİYOR. LAKİN GEREKLİ İSTİHBARATI TEKRAR YAPTIRIP REFET PAŞA İLE OLAN YAKINLIĞINI DA BİR TETKİK EDİNİZ." En çalkantılı günlerde, suikast tehditleriyle burun buruna yaşanılan o yıllarda dile kolay tam 13 yıl (1925-1938) Atatürk’ün her gün tıraşıyla ve her türlü sıhhi bakımıyla ilgilenen biri olmak, "en güvenilir insan" olmayı gerektirir. Berber Mehmet Tanrıkut Mete tam bir sır küpü. Yurtiçi gezilerinde ya da yurtdışından gelen ülke liderlerinin protokollerinde bile Berber Mehmet hemen her fotoğrafta Atatürk’ün bir adım gerisinde yer aldı. Hatta fotoğraflar dikkatle incelendiğinde "cansiperane" bir yakın koruma ve kimi iddialara göre dublörü olduğu anlaşılabilir. Defalarca suikast girişimine maruz kalan Atatürk, "Elinde usturalı bir adama ne kadar ya da nasıl güvenebilirim?" so...