Tanrı Neden Fikir Değiştirdi?
Bugün, 21. yüzyılın ilk on senesinde, gizemli bir çağda yaşıyoruz. Bağnazlık, gerçeklikdışı batıl inançlar, dogmalar/öğretiler ve Bilimcilik, her biri kendi tuhaf yöntemleriyle hayatlarımıza musallat oluyor. Bilimcilik yandaşları, Ulu Bilim ve Teknoloji'nin (Laboratuvarlar) insan varoluşuyla ve spiritüelliğiyle ilgili tüm sorulara cevap verebileceği yanılgısı içinde. Elinizde tuttuğunuz bu kitap, Eski Ahit'in ilk kitabının Yaratılış başlıklı ilk dörtlüğünde Tanrı/Elohim diye adlandırılan Mevcûdiyet'in, Quiddity (Ne-lik) ve Haecceity (Bu-luk) durumu hakkındadır. İncil'e ait Tanrı/Elohim, Talmud'a ait Tanrı/Yahve'den farklıdır. Bu kitaptaki Mevcûdiyet (Presence) anlayışı, klasik Teoloji'de bahsedilen Mevcûdiyet anlayışıyla birebir benzeşmez ya da eşanlamlı değildir. Burada kullanıldığı anlam...
Türk Mitolojisi
Doğayla bağları, şamanik ritüelleri, tanrı ve tanrıçalarıyla görkemli bir medeniyet. Türk Mitolojisi ilk çağlardan günümüze izini sürebildiğimiz mitlere ve destanlara odaklanıyor. Zamanla kaybolan ya da İslamiyet sonrası şekil değiştiren mitolojik öğeleri merak eden herkesin evinde mutlaka bulunması gereken bu kitap, sadece mitlere değil Türk kültür ve sosyal yaşantısının da dününe ışık tutuyor. Merve Köken, zengin Türk mitlojisinden unsurlar, içinde mitik ögeler bulunduran destanlar, toplumsal izler taşıyan ritüel ve söylenceler eşliğinde okurlara zengin bir kaynak kitap sunuyor.
Atatürk'ün Yasaklanan Kitabı
Osmanlı Ortadoğu’yu ve Kudüs’ü kaybederken kendi içimizde bizimle beraber yaşayanlar bizi mağlubiyete taşıyan sonucu tayin etmişlerdi . NİLİ Yahudi yerel istihbarat örgütü, İngiliz ordusuna Osmanlı ordusunun geri planı hakkında bilgi aktarıyordu. Kudüs bu yüzden kaybedilmişti. Bu tarihsel arka planın tanığı Mustafa Kemal Atatürk, Siyonist İsrail Devleti’nin kuruluş sürecinde, 1937 yılında şunları söylemek durumunda kalmıştı: "Şimdi kendimize kâfi derecede güvenip ve kudretimizi bildiğimiz için, İslamiyet’in mukaddes yerlerinin Musevilerin ve Hıristiyanların nüfuzunun altına girmesine mâni olacağız. Buraların Avrupa emperyalizminin oyun sahası olmasına müsaade etmeyeceğiz. Peygamber’in son arzusunu, mukaddes toprakların daima İslam hâkimiyetinde kalmasını temin için hemen bugün kanımızı dök...
Bizans
Önde gelen bir tarihçi, Bizans olarak bildiğimiz imparatorlukta Grekçe konuşan nüfusun aslında Romalı olduğunu ve araştırmacıların son iki yüzyıldır siyasi nedenlerle etnik kökenlerini kasıtlı olarak yanlış etiketlediklerini savunuyor. Anthony Kaldellis, Bizans’ın etnik yapısını tüm ayrıntılarıyla inceliyor. Bizans topraklarında yüzyıllar boyunca yaşayan, kendilerini Romalı olarak adlandıran bu insanlar kimdi ve diğerlerinden nasıl ayrılıyorlardı? Romalı olmayanları nasıl yönetiyorlardı? Romanía bir imparatorluk muydu yoksa bir imparatorluğa mı sahipti? Yoksa ikisi de değil miydi? Modern dillerde Atina’nın hemen ardından demokrasi teriminin gelmesi gibi, Bizans’ın hemen ardından da imparatorluk terimi gelir. Fakat aralarındaki paralellik bu düzeyde kalır ve sorunlar başlar. Zira, eski Atin...
İstanbul'un Pagan Çağı
Marmaray kazılarıyla zenginleşen tarihi buluntular, çok farklı bir İstanbul tarihini çıkarıyor gün ışığına... Bu kez ilk çağlara kadar geri dönebiliyoruz... Kazılarda hangi eserlere ulaşıldı, hangileri toprağın derinliklerine üstelik sonsuza dek terk edildi? İstanbul’un pagan çağında neler yaşandı? Bu kadim şehrin kuruluş efsanesini dinlemeye hazır olun... Bir şehrin kuruluşundaki tanrısallık ya da olağanüstülük, şehrin varoluşu boyunca ona eşlik edecek bir kutsallığı oluşturur ve bu da o şehrin varoluşunu haklı kılar, hatta o şehrin diğer şehirlere olan üstünlüğünü de belirler. İşte İstanbul böyle bir şehir... Elinizdeki kitabın konusu İstanbul’un pagan çağı... Yani ilk zamanlarından itibaren, Hıristiyanlığın hakimiyetine kadar geçen süreç... İstanbul’un ilk dönemlerinin tarihi, birkaç ak...
Hesaplaşma
"Evet değerli dinleyiciler. Bugün tarihin belki de en karanlık günü. Almanya sabah saatlerinde Londra’ya ve Moskova’ya eşzamanlı olarak attığı atom bombalarıyla dünya tarihinin en acımasız katliamını gerçekleştirdi. Hem Londra hem de Moskova sokakları can pazarına dönmüş durumda, ölü sayısı milyonları aştı. Yerde yatan insanların yüzleri seçilmiyor, patlamaya yakın olanların ise bedenlerinden eser yok." Eğer bu kitapta anlatılan gizli tarih yaşanmasaydı 1940'ların ortalarında herkes yeni güne böyle bir radyo yayını ile uyanabilirdi. Amerika ve İngiltere savaş sırasında bu korkuyla nasıl yaşayabildiler? Almanlar nükleer silah programı başlatırken onlar ne yapıyorlardı? Almanya atom bombasını neden icat edemedi? Bir sabotaj mı gerçekleşti? Peki nasıl? Amerika, Almanya’nın teslim olmasına rağ...
Başarıda Gururu Felakette Ümitsizliği Yenmeliyiz - Mustafa Kemal Atatürk
''Şayet bir gün çaresiz kalırsanız, bir kurtarıcı beklemeyin. Kendiniz kurtarıcı olun. Eper ülkenizi kurtaracak bir lider beklemekteyseniz, ben size hiçbir şey öğretememişim demektir.'' Gazi Mustafa Kemal’e ölümünden dört yıl önce, özel bir yasayla "Atatürk" soyadı verilir. Bu haber Ankara Radyosu’nda sevinçle duyurulurken, sunucu "Atatürk" yerine "Anatürk" der. Elbette bu bir dil sürçmesidir nihayetinde. Ancak bilinir ki Türkiye halkı Mustafa Kemal’i, hem bir baba hem de bir anne kadar sevmektedir. Mustafa Kemal’in yaşamına dair hiç duymadığınız bilgileri, bilinmeyen yönlerini ve derin acılarına rağmen yaratıcı yanını nasıl geliştirdiğini öğrenmeye hazır olun. O sadece kurucu bir lider değil, bugün dahi hayatımızı değiştirecek ölçüde etkili, tüm dünyaya ilham vermiş bir filozof devlet ada...
Kadın Olmayı Hatırlamak
Annem gibi olmayacağım ve babam gibi biriyle evlenmeyeceğim… Allah’ım, beni neden erkek yaratmadın? Erkek olsaydım, yapacağımı bilirdim! Gece gündüz çalışıyorum, para bana zor geliyor ve elimde durmadan hemen gidiyor! Erkeklerin işi gücü cinsellik; hiç mi düzgün adam kalmadı! Aldatıldım! Terk edildim! Çaresizim! Mutlu değilim! Endişelerim her geçen gün artıyor! Huzurlu değilim! Hak ettiğim yerde değilim! Bedenimle barışık değilim! "Endişe etmekten, kontrolcü olmaktan, mükemmeliyetçilikten, kafaya takmaktan, dünyayı sırtımda taşımaktan, gözyaşlarımı içime atmaktan, gece başımı sevgi dolu bir omza dayamak yerine yastığa sıkıştırmaktan, insanlar ne der, diye düşünmekten, annemin babamın endişelerinden ve hayatıma karışmalarından, kendi yolumu bulamamaktan, kilo almaktan, erkekleri anlayamamak...
Stratejinin Yazılı Kaynakları
İnsanlığa ekonomik, kültürel, bilimsel alanlarda katkıda bulunmuş tüm tarihi kişileri övgüyle anmak, her insan için bir görevdir. Öte yandan belirli bir küme insan yararına diğer insanlara acılar çektiren, yıkımlarına neden olan kişileri benimsemek ya etnik ayrımcılığa ya da dinsel bağnazlığa girer. Ancak ne yazık ki tarihin akışını da çok kere ikinci türden insanların içinde bulunduğu kümeler değiştirir. Tüm diğer uluslarda olduğu gibi Türkler, Farslar, Araplar arasında da her iki türden insanlar bulunmuş, yalnızca kendi ülkelerinde değil, tüm dünyada etkili olmuşlardır. Yanlış bilinen bazı gerçeklerden biri, Türklerin, Müslüman olduktan sonra yerleşik yaşama geçtiği savıdır. Bu doğru değildir, Türkler önce yerleşik yaşama geçmeye, sonra İslamiyet’i benimsemeye başlamıştır. Yine okul kita...
O Kadar Cahilsiniz Ki Dininiz Var Diye Ahlaka İhtiyacınızın Kalmadığını Zannediyorsunuz - Nikola Tesla
"Fikrimi çalmaları mühim değil… Asıl mühim olan kendi fikirlerinin olmaması." -Nikola Tesla Şüphesiz Nikola Tesla’nın ölümsüz fikirleriyle şekillenen teknoloji, günümüz dünyasını daha yaşanır bir yer haline getirmiştir. Ancak hayatı boyunca maddi kazanımlarla ilgilenmeyen ve bildiği her şeyi insanlığa bağışlayan duyarlı yönüyle de bir bilimadamından çok daha fazlasıdır Nikola Tesla. Aldığı sayısız patentler ve çığır açan icatlarıyla büyük yükseliş yaşayan Tesla’nın birden düşüşe geçmesi ve henüz hayattayken unutulması ise çok düşündürücüdür. Ölümünün ardından radyo, floresan, radar, alternatif akım motorları, lazer ve robot teknolojilerinin yanı sıra deprem makinesi çalışmalarıyla birlikte aydınlanmamış soruları da beraberinde götürmüştür. Dünya çapında enerji nakledilebileceği fikrini bil...
İstanbul'un Latin Çağı
İstanbul’un belki de en karanlık zamanı... Bütün İstanbul tarihinin içinde sadece 57 yıl sürmesine rağmen Bizans’ı fazlasıyla etkilemiş ve çöküşüne neden olmuş bir süreç... Ateş, kan ve kin dolu bir dönem. İstanbul’un Latinler tarafından istilası ve kurulan Latin Krallığı... Sayısız İstanbul tarihi kitabı içinde hep ihmal edilmiş, üzerinde çok az çalışılmış bir konu. Bu dönemde Bizans halkı sürgün edilmiş, İstanbul soyulmuş, yakılmış, yıkılmış ve tahrip edilmiş... Latin kralları taç giymiş, Ayasofya bir Katolik katedrali olmuş, Tapınak Şövalyeleri İstanbul sokaklarında dolaşmış. İstanbul’un Latin dönemiyle ilgili yaşanan kaynak eksikliğini kapatmak için uzun süredir sürdürdüğümüz araştırmalarımızı bir araya getirdiğimiz bu kitapta bütün dönem kaynaklarını titizlikle orijinal dillerinde ve ...
Talih Cesaret Edene Güler - Şeyh Ata
Atatürk Liderliğindeki Kurtuluş Savaşı’nın En Kıymetli Kahramanlarından Biri: Şeyh Ata Efendi İstanbul’un işgal yıllarında halkı bilinçlendirip yüreklendirmek yolunda büyük emek veren Özbekler Tekkesi’nin son şeyhi Şeyh Ata, işgalciler tarafından ele geçirilen silah depolarından silah ve cephane kaçırılarak Anadolu’ya gönderilmesine yardım edip ülkenin kaderinin yeniden yazılmasında önemli bir rol oynamıştır. İsmet İnönü, Fevzi Çakmak, Mehmet Akif Ersoy ve Halide Edib Adıvar’ın İstanbul’dan Ankara’ya geçmesini sağlayan Şeyh Ata Efendi, Mustafa Kemal Atatürk tarafından da takdir edilmiştir. Tekke ve zaviyelerin kapatılmasına yönelik çıkan kanuna rağmen Milli Mücadele yıllarında yaptığı hizmetlerden dolayı Özbekler Tekkesi’nin açık kalmasına izin verilmiştir. Şeyh Ata Efendi hakkında yazılan...
Umberto Arte İle Sanat-2
Johannes Vermeer, Diego Velázquez, John Constable, Jean Baptiste Camille Corot, Arnold Böcklin ve İvan İvanoviç Şişkin... Her biri dünya sanat tarihine isimlerini altın harflerle yazdırmış üstün yetenekli ressamlar... Çoğunun adı birtakım şehir efsanelerine karışmış. Haklarında bir dolu şey söyleniyor. Resim sanatıyla ilgilenmeyenler bile bu ressamların tablolarından birini nerede görseler tanırlar. Çünkü bir şekilde muhakkak bir yerlerde göz göze gelmişlerdir. İsimleri gölgede kalmış ressamların, dünyaca ünlü tabloları var ederken kat ettikleri yol, aştıkları zorluklar, içlerinde verdikleri duygusal mücadeleler, başlarına gelen beklenmedik talihsizlikler, kiminin kötü kaderi, kiminin çaresizliği, bir eserin kalıcılığını mümkün kılan güçlü faktörlerden birine nasıl dönüşmüş, şaşkınlık için...
Midhat Paşa
"Yüzyıllardır karanlık mağaralarda kör kalanlar, açtığımız kapıdan yayılan ışığın tesirinden rahatsız olmuşlar, kapıyı yeniden kapatmak için fırsat kolluyorlardı..." Yakın tarihtekilere çok benzer koşullar altında, birtakım düzmece mahkemeler karşısına çıkarılarak mahkûm edilen ilk aydınlarımızdandır Midhat Paşa... Ne yazık ki dünya tarihinde pek çok aydının ve ilericinin maruz kaldığı makûs bir kadere sürüklenmiştir onun da hayatı. Türk coğrafyasının yetiştirdiği değerli bir devlet adamı, iyi bir yönetici, memleketine sevdalı bir aydınlanmacı olarak her daim hep ileriye bakmıştır Midhat Paşa... Meşrutiyet yönetimine geçebilmek uğruna verdiği unutulmaz mücadelesi, ilham ve ümit doludur. Açtığı okullar, kurduğu matbaalar, çıkardığı gazeteler, memleketin kültürel ve sosyal gelişimine yaptığı...
Atatürk'ün Katilleri
UNESCO’nun Atatürk tanımı: "Atatürk, uluslararası anlayış, işbirliği, barış yolunda çaba göstermiş üstün kişi, olağanüstü devrimler gerçekleştirmiş bir devrimci, sömürgecilik ve yayılmacılığa karşı savaşan ilk önder, insan haklarına saygılı, dünya barışının öncüsü, yaşamı boyunca insanlar arasında renk, dil, din, ırk ayrımı gözetmeyen, eşi olmayan devlet adamı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusudur." Franklin Roosevelt (ABD Başkanı): "Benim üzüntüm, bu adamla tanışmak hususundaki şiddetli arzumun gerçekleşmesine artık imkân kalmamış olmasıdır." Winston Churchill (İngiltere Başbakanı): "Savaşta Türkiye’yi kurtaran, savaştan sonra da Türk ulusunu yeniden dirilten Atatürk’ün ölümü, yalnız yurdu için değil, Avrupa için de en büyük kayıptır. Her sınıf halkın onun ardından döktükleri içten gözyaşl...
50 Maddede Siyasi Cinayetler
Türkiye, Cumhuriyet döneminin başından günümüze kadar birçok siyasi cinayete tanık oldu. Sebebi ne olursa olsun ülkenin birçok parlak zihninin yitmesine sebep olan bu cinayetleri, tüm detayları, arka planı ve sonuçlarıyla 50 maddede bir araya getirdik! Orhan Tüleylioğlu’nun kaleminden 50 maddede Siyasi Cinayetler etkileyici bir memleket panaroması çiziyor. Asteğmen Kubilay’dan Sabahattin Ali’ye, Doğan Öz’den Bedrettin Cömert’e ve Maraş Katliamından askeri darbe dönemlerine kadar siyasi cinayetlerin izinde bir zaman yolculuğuna çıkacak, böylece bugünün siyasi ortamını daha etkili bir şekilde yorumlayacaksınız.
50 Maddede Ezoterizm
Mitoloji mi ezoterizmden, ezoterizm mi mitolojiden çıktı? Ezoterizmin başlangıcı sayılan Mu ve Atlantis şahane palavralar mıdır? Matematik deyince aklımıza "insan bilgisinin tümü" geliyorsa, Pisagor sayesindedir. Peki Pisagor ve öğrencileri neyin peşindeydi? Sonu ölüme kadar giden Sokrates neyi savundu? Atatürk, mason muydu? Tapınak Şövalyeleri neyin nesidir? İllüminati, masonluğa nasıl sızdı? 50 Maddede Ezoterizm’de Osman Balcıgil, ezoterizmi ve masonluğu geniş bir harita üstünden anlamak isteyenlere esaslı bir kılavuz sunuyor.
Atatürk'ten Son Emir
Atatürk’ün barış anlayışını İngiliz Büyükelçisi Loraine 10 Kasım 1942 tarihinde şu şekilde tanımlamaktadır: "Onun politikası barış, dostluk, uzlaşma politikasıydı. Komşuları olan diğer ülkelerin, yeni Türkiye Devleti’ni kabul etmeleri ve sınırlarına saygı göstermeleri koşulu ile de daima onun dış politikası savaş karşısında bir garanti idi..." Mustafa Kemal Atatürk’ün barışı koruma çabaları Venizelos tarafından da takdir edilmiş, hatta 12 Ocak 1934 tarihinde "Samimi barış arzusuyla dolu olduklarında, en derin farklılıklara sahip halkların bile tekrar yakınlaşabileceklerini gösteren bu yeniden birbirimize yakınlaşma faaliyeti hem iki ülke için hem de Yakındoğu’daki barışı sürdürmek için faydalı oldu. Barışı tesis etmek için yapılan bu paha biçilmez katkıyı gerçekleştiren kişi elbette Türkiy...
Türk Papa
Angelo Giuseppe Roncalli... Yani, Papa John XXIII. Namı diğer Türk Papa. Peki kimdir Türk Papa? 1936’da, Kilise kurallarını bir kenara bırakarak, Türkiye’deki Katolik ayinlerine ilk defa Türkçe dilini sokmuş, "Türkleri seviyorum" cümlesiyle tanınan bir isimdir. Vatikan’la Türkiye arasında diplomatik ilişkiler kurmuş, ayrıca Nazilerden kaçan birçok Yahudi kadını ve çocuğu Türkiye üzerinden geçirerek kurtulmalarını sağlamıştır. Osmanlı ordusunda görev alan, sonrasında büyükelçi olarak Türkiye’de bulunan Alman komutan Von Papen’i de idamdan kurtarmıştır. 1962’de Türkiye’nin de içinde olduğu Küba Füze Krizi’ni çözen önemli isimler arasında yer almıştır. Kilise tarihinde ilk defa Vatikan dışına çıkarak&nbs
Türk Ordusu Nereye
"Bu kitabı yakın tarihimizdeki asker-siyaset-terör karanlığını aydınlatabilmek için yazdım sizlere, ne bir romandır ne de anı, sade bir yaşamöyküsü. Her satırın bir ışık olması için yazdım sizlere, ne bir itiraf ne de pişmanlıktır, salt gerçeğin büyük bir resmi. Çocuklarımız için yazdım yakın tarihimizden ders alıp devletimizi iyi yönetmeleri için, ne bir kehanettir ne de bir fal, yakın bir tarihin bilinmeyen yönleri..." Erdal Sarızeybek
Paganizm - 1
Türkiye’de paganizme olan ilgi giderek artmaktadır. Bunun tabii ki birçok nedeni var. Özellikle de internet ve bilgisayar oyunları... Bilgisayar oyunlarındaki pagan kişiliklerin yarattığı etkiyle birlikte internet üzerinden pagan gruplara kolayca ulaşılabilmesi, paganizme duyulan ilgiyi de yoğunlaştırıyor. Bunun dışında, Anadolu’dan mayalanan kültürümüzdeki pagan motiflerin çokluğu insanımızı paganizme yakın kılıyor. Bu miras, günümüz kapitalizmi tarafından yok edilemeden anlaşılmaya başlanmıştır. Yakın zamandaki siyasi gelişmeler ve ezoterizme olan ilgi, paganizme karşı büyük bir merak uyandırmaktadır. Paganizmi öğrenmek aslında insan doğasını, fıtratını ve onun olağanüstü düşünsel tarihini de öğrenmek demektir. Pagan düşünce ilk zamanlardan beri kişinin sağlıklı bir "birey" olarak toplum...
Ay Yıldız Teşkilatı
Ay Yıldız… Göğün direği alınana kadar hükmü sürecek TÜRK kavminin sırrı… Var olduğu günden bu yana HAKK’A tapan kavmin vicdanı… Türk destanlarının temel öğesi ve Türklük kodu… 1911 yılında Selanik şubesi GAZİ MUSTAFA KEMAL tarafından kurulan Ay Yıldız Teşkilatı’nın çekirdek kadrosu, 1923 yılında TÜRKİYE CUMHURİYETİ’ni kurdu. CUMHURİYET TARİHİNDE İLK KEZ BU KİTAPTA • Ay Yıldız Teşkilatı’na ait yayımlanan orijinal belgeler… • 1911 yılında Gazi Mustafa Kemal tarafından kurulan Ay Yıldız Teşkilatı Selanik Şubesi hakkında belge ve bilgiler… • II. Abdülhamit Han’ın özel muhafızları ve Ay Yıldız Teşkilatı arasındaki saklı kalan ilişkiye dair bilgiler… • Ay Yıldız Teşkilatı’nın masonlar hakkında Atatürk’e sunduğu rapor ve bu raporla ilişkili olarak mason teşkilatlarının kapatılması hakkında yayıml...
Tarihten İlham Veren Anekdotlar
Eflatun’a iki soru sormuşlar. Birincisi, "İnsanoğlunun sizi en çok şaşırtan davranışları nedir?" Eflatun tek tek sıralamış: "Çocukluktan sıkılırlar ve büyümek için acele ederler. Ne var ki büyüyünce de çocukluklarını özlerler... Para kazanmak için sağlıklarını yitirirler. Yitirdikleri sağlıklarını geri almak için de para öderler... Yarından endişe ederken bugünü unuturlar. Dolayısıyla ne bugünü ne de yarını yaşarlar... Hiç ölmeyecek gibi yaşarlar. Ancak hiç yaşamamış gibi ölürler..." Sıra gelmiş ikinci soruya: "Peki sen ne öneriyorsun?" Bilge yine sıralamış: "Kimseye kendinizi ‘sevdirmeye’ kalkmayın! Yapılması gereken tek şey, sadece kendinizi ‘sevilmeye’ bırakmaktır... Önemli olan, hayatta ‘En çok şeye sahip olmak’ değil, ‘En az şeye ihtiyaç duymaktır.’" Muhammed Ali’den, Sokrates’e, Napo...