Destek Yayınları
Anne Ben Bitlendim
Bazı şeyleri susarak anlattım, bazılarını ise dize dize döktüm kalbimden. Konuştuğumda aşk oldu, sustuğumda ayrılık… Bu kitapta yazanlar belki sana ait değil, ama eğer bir şiirde bile kendini bulursan, bil ki en çok o zaman mutlu olurum. Sayfalar elbet kapanır, ama duygular kalır. Kalbinde bir yer ettiyse, şiir benim değil, artık senindir. Mutlu kal. Şiirle kal.
Destek Yayınları
Kalbimde Olan
Kalbimizde olan,Varlığımızı saran, Bizi biz yapan Aşk... İstinat duvarıdır alemin... -- ANJELİKA AKBAR
Kara Karga Yayınları
Bahar Düşü
"derinden göğe sonsuz bir döngü çizdim. açıktan başladım koyuya gittim." Bu kitabın dizelerinde yaşanmış, yaşanan ve yaşanacaklara dair pek çok gerçeği, hayali, duyguyu ve düşünceyi bulacaksınız. Bilmediğim, bilmediğini bildiğim mehtaplı bir yolda yıldızlara kavuşmaktı dileğim diyen mısralarda, "doğa", "hayat" ve "insan"a dair farklı bir yolculuğa çıkarken, şiirler; hayallerim, hayallerime sahip çıkamayışına isyanda diyecek. Ceylin Erbak Aytekin’in kaleminden bizlere ulaşan Bahar Düşü farklı bir şiir kitabı olarak hem geçmiş hem de günümüz dünyasına zarafetle çentik atıyor.
Destek Yayınları
Üzüm Gözlerinde Kaldım
"Hasretinden çatlasın Hüzzam şarkılar Suzinak çalsın akşamlar Sönsün sol yanımda yangınlar. Bir öpücük kondur Dağların ucundan Kemanın tellerine Ay aysın gönlüme." Dürüst, yalın ve romantik anlatımıyla Fazıl Çolak, hayatın ve aşkın en güzel renklerini, yürek sızlatan acılarını, yârin gözündeki ışığı, Şiraz’daki sarhoşluğu en saf haliyle dizelere aktarırken Üzüm Gözlerinde Kaldım, aynı zamanda aşkın naifliğine dair bir hatırlatma görevi görüyor.
Kara Karga Yayınları
Mehmet'in Babası Nâzım
Mehmet’in Babası Nâzım, bir ilk kitap. Hem Nâzım Hikmet’in hayatını her yaştan kişinin okuyabileceği hem de oğlu Mehmet’le aynı sayfalarda buluştuğu bir ilk kitap. Gündüz Vassaf’ın şiirsel dili ve M.K. Perker’in çizimlerinin buluştuğu bu kitapla sizleri baba Nâzım ve oğul Memo’nun çocukluklarıyla tanışıp anne Münevver’i de yanımıza alıp her yaştan okuyucuyu birleştirecek ortak bir okumaya davet ediyoruz. Bu kitaptaki şiirler ve çizimlerle Nâzım’ın hayatına bir yolculuğa çıkacak, oğlu ressam Mehmet’in hikâyesini ilk kez okuyacak, Mehmet’in babası Nâzım’la tanışacaksınız. Nâzım Hikmet, "Yazdıklarım 30-40 dilde basılır Türkiyem’de yasak" Dediğinden beri. Ne mutlu Türkçeye! Bugün şiirleri Hepimizin dilinde. Oğlu Memo? Ressam oldu büyüyünce, Yolculuklara çıktı Renklerin hayallerin derinliğinde.
Kara Karga Yayınları
Büyük Atlas Küçük Canlılar
Geçmişin insanları zamanın trafiğini değiştiriyor; yakalanan anlarla birlikte her şey arayışların ve kaçışların, ertelemelerin ve kavuşmaların tesadüfi dizilimiyle Berlin’de, gece sessiz olunması gereken bir balkona taşınıyor. Barış Pirhasan, zihin çekmecesini karıştırırken yoksulluklara kendi giden aşıklardan hastane odalarındaki arkadaşlara kadar hayatının tüm insanlarını kendi gölgeleri gibi uzatıp kısaltıyor. Kıpırtısını ve heyecanını muhafaza eden şiirler, bu kez biraz daha yüksek bir sesle okunuyor.
Destek Yayınları
Bütün Şiirleri - Sabahattin Ali
"Döndüm daldan düşen kuru yaprağa Seher yeli dağıt beni kır beni Götür tozlarımı burdan uzağa Yârin çıplak ayağına sür beni..." Edebiyatımızın en üretken yazarlarından Sabahattin Ali’nin tek şiir kitabı olan DAĞLAR VE RÜZGÂR ile diğer yayın organlarında yayımlanmış olan tüm şiirlerini özenli bir çalışmayla bir araya getirdiğimiz bu yapıtla onun yaratıcı ve çok yönlü kalemi önünde bir kez daha saygıyla eğiliyoruz...
Kara Karga Yayınları
Geçtiğimiz Altı Ayda Çok Şey Oldu
"geçtiğimiz altı ayda çok şey oldu kendi dalına ağır bir meyveydim lezzetimden eksilmedi ama rendelendim." *** "tetik sağlam cancağzım, tetik parmağım kırık." *** "kalbimi bir arı kovanında çiçek niyetine açtım." *** "savaş anılarımı anlatırken göstereceğim yaraları iyileştirdim." *** "üç kez tahtaya vurulacak bir hikâye hiçbir masada, varsın açılmasın."
Kara Karga Yayınları
Yüzünden Yollar Çıkardım
Her zaman bir çift kanadın bir altın madeninden daha değerli olduğunu söyleyen Akgün Akova, bu kez yollarda uçan şiirlerle çıkıyor karşımıza. Işıklar söndüğünde gölgelerimizin bizi nerede beklediğini merak ederek… Çiçekler arası koku nakli yaparak… İçine kara bulutlar girse de kalbinle kuş vurma diyerek… Bilinçaltımızın yırtılmış yerlerine yama yaparak… Bu kitapta bir gözyaşı damlası burnunu çekiyor. Dizelerini bir yastıkta birdenbire beliren okşanmış mavi gibi yazıyor şair. Düşleri için havaalanı yapıyor. Uçurumlara yem veriyor. Gözünün içinde ışığın bavulunu taşıyor. Yüzünden Yollar Çıkardım kimsenin yere düşmeyeceği, düşse de kaldırılacağı bir dünyanın ancak öpücük öpücük üstüne konarak kurulacağını söylüyor bize; çünkü şairi, aşk dolu
Destek Yayınları
Elvedasız
Fikirleri ve düşünceleriyle dinler, felsefe, ezoterik ve gizli örgütler ve daha pek çok konuda makale ve kitaba imza atmış Aytunç Altındal’ın bütün şiirleri ilk kez toplu halde! Aytunç Altındal, 1975-2005 yılları arasına sığdırdığı 40 yıllık şiir serüveninde bizleri bu kez acılarına, sevinçlerine, umuduna, "sakıncalı kişiliğine" tanıklık etmeye çağırıyor. Hayattan daha fazlasını yaşamış olanlara, dev bir çitlembik ağacının tepesine tırmanan tek çocuk olmanın gururunu ve mutluluğunu anlatıyor. "Şiir dalgalanan saçlardır. Şiir ay ışığıdır. Şiir bakıştır. Şiir anlamdır. Şiir aşktır. Şiir ihanettir. Şiir utanarak sevdiğiniz Leyla’yı korumak için aşağı mahallenin kabadayı doğmuş oğlanlarıyla tek başınıza kavga edip, dayak yemektir." "Şiir hüzündür... Şiir ayrılıktır... Şiir kavuşmaktır..."
Kara Karga Yayınları
Ölümden Sonra Aşk
Umut, babadan kalan ağır miras; eğip bükmeden, kırıp dökmeden taşınacak. Gazi, Yenibosna, Berlin, Cohen, Sırrı Süreyya, Berkin… Tarihin kaldırımından yola fırlamış ne kadar romantik, delikanlı çocuk varsa, onların aşkına umut taşınacak. Ölümden Sonra Aşk, acısıyla ve güzelliğiyle yayılmacı. Barış Pirhasan terk ediyor, özlüyor, unuttukça hatırlıyor, korkuyor, bıkıyor, kavuşuyor ve insanı şiir yazmaya özendiren bir mana trafiğine çıkarıyor.
Kara Karga Yayınları
Sevdiğim Kadın Adları Gibi
İrem dağılan bir ilkokulun zili gibi bak bana * seni kimse anlamıyor Duygu * Yasemin aşktı aralık kapılara anlattığın * çantanda bir sürü anahtar var Lale * gemilerin yıldızları seyrediyor Arzu * bir göktaşının tüyleri olsaydı Esin * bir ırmak seni çağırıyor Ayşegül * bir çocuğun denize fırlattığı bembeyaz martı Pelin * her şeye yeniden başla Leyla * araya rüzgârlar girse de Burçak * rüzgârda açılan saçın güzelliğisin Ebru * bütün o yollardan tek başına geçtim Naz * denize düşen yıldırım da sensin Alev
Kara Karga Yayınları
Baba Bana Bağırma
hiç kimse yanımda kal demiyorsa sana oltaya takılır gibi vardığın deniz kentleri bulutlarla evlenmiş dağ yolları ağızlara sıcak ekmek dağıtan şu güzelim sabah hiçbiri kal demiyorsa sana kırların kokusu, yol tutkusu, sonsuzluk duygusu aşka düştüğünde gözlerinde biriken deliler kal demiyorsa birdenbire bir kırlangıç çakan şimşeğin içinden geçerken kal demiyorsa senden hızlı küçülen gölgen kıvrılan merdivenlere benzeyen kediler ve yaban otları, ruhunun üzerinde biten gel benimle kal demiyorsa bir zamanlar sana deli divane olan kadınlar karasevda gibi demlenmiş çay kumdan kalelere konan martılar bunca zaman neredeydin neden geç geldin demektir bu sessizce anla
Kara Karga Yayınları
Bütün Şiirleri
Barış Pirhasan’ın 1985-2012 yılları arasında yazdığı tüm şiirleri bu kitapta toplandı. Durmadan koşan, durduğunda bile giden ve en huzurlu anında bile kıpırtılı şiirler bunlar. Hâlin, hareketin, oluşun zarif tariflerini vermiyor; gelişigüzel, alışılmış, sığ ve süslü ne varsa, onun röntgenini çekiyor. Şair bir yandan kendini de dikizliyor. Aşk ve kedi, Amerika ve hastanedeki melekler, kırmızı tarihten sallanan beyaz mendiller, coşkulu bir ritimle birbirine karışıyor… – Aşkla Kedi Arasındaki Yedi Benzerlik (2012) – Babam Benden Hiçbir Şey Anlamıyor (1995) – Tarih Kötüdür / İmzasız El Yazıları (1985)
Destek Yayınları
Kurşunların Sesiyle Ölen İsimsiz Bebek
Okumak mı, Anlamak mı? Şiirleri ilk kez okuduğumda formdan daha çok içeriği takıldı kafama. "Ne çok ölüm var içinde" dedim kendi kendime. Ölüm tüm anlatıların başrolüydü sanki... Ama okumaya devam ettikçe "ölüm" imgesinin aslında yaşamayı ve yaşatmayı arzulayan bir ruhun çığlığı olduğunu anladım. Yaşamın verdiği en büyük ders ölümdür derler. Şiirlerin sanki "Ders alın!" dercesine gerçekleri yüzümüze vurduğunu gördüm. Yaşamanın, hakkıyla, layıkıyla, insanca yaşamanın avucunda kor ateş taşımak kadar zor olduğu bir coğrafya ve kültürde ölümün kendisini esir alamayacağını haykıran bir hassas ruh duydum. İlk kez ölümle, acılarla, travmalarla yaşamayı ve yaşamın adı olan aşkı bu denli canlı anlatan vefalı bir ses duydum. Aleni olmayan, ortaya dökülmeyen, iki kişi arasında vefalı bir içses... Oku...
Destek Yayınları
Nazım Hikmet’in Aşkları
Nazım Hikmet’in yaşamında kadınların büyük ve önemli yerinin tanığı, çocukluk ve gençlik arkadaşı Vala Nurettin, şu saptamayı yapıyor:“Aslında, Nazım monogamdı. Birini severse -iyice severse- ona sadık kalmak isterdi. Sevemediği sıralarda da, sevilecek birini daldan dala arardı. Bunu bilinçle mi, içgüdüsüyle mi, can sıkıntısıyla mı yapardı? Daha ziyade kadınların ayartma çabasına kurban gittiğini, tanıdığım kadınların sözlü ve yazılı itiraflarından öğrenmiş bulunuyorum.““Nazım Hikmet’in Aşkları“, ünlü şairin “Gövdesindeki kurt“ Nüzhet Hanım, “Kalbinin kızıl saçlı bacısı“ Piraye Hanım, “Dayı kızı“ Münevver, “Saçları saman sarısı kirpikleri mavi “ Vera’yla fırtınalı evliliklerinin dökümünü veriyor.Bir de ayrıca Dr. Lena, Semiha Berksoy, Dr. Galina ve diğer kadınlarla birlikteliklerini, önces...
Kara Karga Yayınları
Hüznün Kısa Tarihi
Kalbim Ege’de Kaldı, Dert Faslı, Hoş Geldin Hüzün, Rakkas, Davet, Son Sardunyalar, Yarası Saklım, Aşkları da Vururlar, Avare... Sezen Aksu’yla birlikte imza attığı şarkı sözleriyle hafızamızda ve kalbimizde derin bir izi var Yelda Karataş’ın. "Yelda Karataş, yıllardır ince bir sızının şiirini yazıyor. Keder, isyan, kırgınlık, öfke... Bu şiir hayattan kopamamanın şiiri. Tüm ölümlere rağmen. Duygularıyla yaşayanlar bu sözleri mutlaka bilmeli. Ağır bedeller ödemeden sahici bir edebiyat yapılmaz ki zaten." -Mario Levi
Kara Karga Yayınları
Yanmış Orman Kokusu
Menderes Samancılar, oynadığı her sinema filminde derin izler bırakan; oynadığı karakterlere can veren emekçi bir aktör. Karakterleri dokunuşuyla canlandırdığı gibi kelimelere de dokunuşuyla hayat veren; oyunculuğu, kalemi ve mütevazi kişiliğiyle baştan başa bir şair... Dicle, Fırat ve Seyhan’ın çağıltısı; Mezopotamya ve Çukurova’nın nal izleri var şiirlerinde.
Destek Yayınları
Aşka Layla
“Biz seninle...aynı Tanrı’nın yazdığı iki ayrı gerçeğiz.Tıpkı verilen bir hediye gibi...Ya ben sahipleneceğim seniya da sen...Tanrı ise...bize sunduğu hediyeyigeriye almaz sevgilim…Öyle değil mi?”Aşk, bir kaderin önüne geçebilir mi?Birlikte sonsuzluğu göze alanlarhiç birbirinden ayrılabilir mi?İnsanın alnına yazılanı, kalbi silipkendi yazgısını yeniden yazabilir mi?Ozanın da dediği gibi,“Aşıklar ölmez...”öyle değil mi?
Kara Karga Yayınları
Leonardo
Terk edilmişim ben. Ya siz? Mavi geniş boy bir valiz gibi terk edilmişim. Leonardo tam zamanında terk ettin beni. Camdan düşen ilk taştın sen, bacağa sürülen ilk yara kremi… Leonardo terk ederken dünyayı, ne olur terk etme beni. Lale Müldür, Leonardo ile modern bir Adem-Havva masalını, başka türlü bir galaksinin var olduğu iddiasını ve dünya üstündeki tüm kara aşkların feraha çıkma ihtimalini ortaya koyuyor. Benoît Hamet’in çizimleriyle, Lale Müldür’ün kelimeleri aynı kitapta buluşarak okuyanların ve görenlerin kalbine isabetli bir atışta bulunuyor.



