Birkaç Küçük Sır
Birkaç Küçük Sır: Dayanıklılığın İnşası İyi bir hayat kurabilmek için önce esaslıca bir yaşamak gerekiyor. Dene-yanıl, düş-kalk, yaşamın kullanma kılavuzunu öğren, e bir de kendini tanı… Geçti en az 40 yıl! Oysa yaşayarak öğrenmenin gizli bir alternatifi var; başkalarının gerçek deneyimleri! Ama işte insanlar ne kadar başarılı olduklarını anlatmaya bayılsalar da bunun nasıl olduğuna - ya da olamadığına- pek de değinmezler. Bu kitap, “Oldu tamam da… Nasıl oldu bu?!” diye soruyor. ‘Birkaç Küçük Sır: Dayanıklılığın İnşası'nda, gazeteci Işıl Cinmen, kendisine ilham veren 35 kişinin zihinlerine giriyor. Bu kişiler, yaşamları ve duruşlarıyla ses getirmiş, zorluklardan daha dayanıklı çıkmayı başarmış, tüm engellere rağmen kendi potansiyellerini gerçekleştirebilmiş donanımlı beyinler. Cinmen, ...
Ne Kaldı Bizden Geriye
“Yoldaşlar, nasip olmazsa görmek o günü, ölürsem kurtuluştan önce yani, alıp götürün Anadolu’da bir köy mezarlığına gömün beni.”– Nâzım Hikmet Nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın verilen tüm mücadelelerden geriye kalanlar umutlara dokunan bir iz bırakır. Bazen günü, bazen toplumu, bazen de dünyayı daha iyiye götürebilme umudunun izidir bu.Ne Kaldı Bizden Geriye, toplumsal hareketlerin etkisiyle, Askeri Hava Lisesi’nde şekillenen antiemperyalist mücadele düşüncesinin yolculuğu. Ordudaki farklı cuntalar ve baskılar karşısında vatanı ve ulusu uğruna inandığı değerleri savunan Mehmet Alkaya’nın tanıklığı, Türkiye tarihinin darbelerle kuşatılmış, 27 Mayıs’tan 12 Eylül’e kadar olan sürecini anlatıyor. Üstelik bu tanıklık, yalnızca onun hikâyesi değil, aynı zamanda toplumun ve dönemin de portresi. Top...
Çökmeden
Çökmedende, Türkiye Cumhuriyeti'ne içeriden ve dışarıdan yöneltilen tehditler ve Cumhuriyet'i savunmak için yapılması gerekenler, dört aydınımızın gözünden aktarılıyor. Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu ile ciğerlerini biliyorum dediği Batılıları, onların sömürgeci bir anlayışla dünyaya nasıl hükmetmeye çalıştıklarını ve Türkçemizden başlayarak, Türkiye Cumhuriyeti'ne yönelen saldırıları göreceksiniz.Erol Bilbilik ile Dünyayı Yöneten Gizli Örgütlerin gerçek yüzünü, büyük sermayenin Türkiye'de piyon olarak kimleri kullandığını tüm açıklığıyla fark edeceksiniz.Banu Avar ile Orta Avrupa'dan Kafkaslara uzanan, mevcut rejimleri demokrasi kisvesi altında değiştiren renkli devrim rüzgârının ve bunların örgütlenişinin hikayesine tanıklık edeceksiniz. Prof. Dr. Yalçın Küçük ile de Türkiye'yi çökertmeye çal...
Bilimselden Medyatik’e Tarih
Çok yönlü bir araştırmacı, eski bir gazeteci ve üretken bir tarihçi olan Orhan Koloğlu, hem kişisel tarihini anlatıyor, hem tarihte az bilinen yanlışlıklara dikkat çekiyor, hem de bilimsel tarihle medyatik tarih, gerçek tarihçiyle medyatik tarihçi arasındaki büyük farkı ortaya koyuyor. Kanuni Sultan Süleyman’dan Sultan Abdülhamid’e, Masonlar’dan İttihatçılara, türban tartışmalarından 2. Cumhuriyetçilere, Enver Paşa’dan Atatürk’e Avrupa’daki Türk imajından Asya ve Afrika’daki Türk algısına dek çok geniş bir yelpazede görüşlerini anlatan Koloğlu, Türkiye’yi ve dünyayı öğrenmek isteyenlere yeni ufuklar açıyor. Tarihsel gerçekleri merak edenlere, dünü öğrenerek bugünü anlamak ve yarını tasarlamak isteyenlere önemli ipuçları veriyor. Koloğlu, dünya arşivlerinde bulduklarını cömertçe paylaşırken...
Okuryazar.tv
Okuryazar.tv, internet ortamında yayımlanmaya başladığında ‘Türkiye’nin kültür ve düşünce gündemini kitaplar üzerinden izlemeyi ve tartışmayı hedefleyen bir söyleşi platformu’ olarak kendini tanımlamıştı. ‘Kitapların prizmasından yansıyan tüm renklere açık olmak, ustadan çırağa, hocadan öğrenciye, uzmandan meraklıya kurulu tüm köprülerde konaklamak istiyoruz’ demiştik. Elinizdeki kitap, okuryazar.tv internet sitesinin birinci yılında, bir yıl boyunca dikkat çekmeye çalıştığımız kitaplardan 100 tanesini içeriyor. 100 yazarla, kitapları hakkında yapılmış 100 söyleşinin bir araya geldiği bu seçki, okuryazar.tv’nin birinci yaş kutlaması... Umarız ki okuryazar.tv internet sitesi, bundan sonra da kitapların, iyi edebiyatın, özgür düşüncenin ses bulduğu bir platform olmaya devam eder, bu renkli, ...
Kırmızı Günler
Bozkurt Nuhoğlu, 68’in ruhun en iyi yansıtan öğrenci liderlerinin başında geliyor...27 Mayıs darbesinin altyapısını hazırlayan 28-29 Nisan Olaylarının içinde yer alan genç bir eylemci...Deniz Gezmiş gibi “heyecanlı ve fevri“ bir kitle önderini bile kontrol etmeyi başarabilen bir ağabey...Deniz Gezmiş’i gerilla savaşından vazgeçirebilmek için Odtü ormanlarında 10 saat dil döken bir demokrat...1970’li yıllarda yüzlerce devrimci mahkumu savunan bir avukat...Ve halen devam eden bir mücadele ruhu...Kırmızı Günler’i, bu kez Bozkurt Nuhoğlu’ndan dinleyin...
Yalnız Değilsin
"Hakikate ulaşmak isteyen, öfkesinden ölmeyi göze almalı..." Yürekleriyle yazan, konuşan, eleştiren ve bilincimizi aydınlatan dört kadın bir araya geliyor. İsimler, farklı görüş ve düşüncelere sahipler ama belki de onları bir araya getiren ortak payda, Türkiye sevdaları, samimiyetleri ve inançları... Alev Alatlı: Olayları sükûnetle karşılıyor. Tek tahammül edemediği, körü körüne inançlar ve karanlık... Düşünülmeyeni düşünüyor ve felsefesi ile kendimizi "sorgulamaya" davet ediyor. Ayşe Kulin: 25 sene kitabını yayınlatacak yayınevi bulamadı. İnancını hiç yitirmedi ve bugün Türkiye’nin en çok okunan ve sevilen kadın yazarlarından biri oldu. Nurşen Mazıcı: Renkli kişiliği, bilgi birikimi, olaylara bakış açısı, analizleri ve direkt söylemleri kimine göre "aykırı". Oysa o, aykırı değil, gerçekçi...
İşte Hayat!
Korona virüs salgını bir travma yarattı mı? Zaten onlarca sorunla mücadele etmekte olan ev kadınları, ev işçileri, çalışan kadınlar, anneler, evden çalışan babalar, çalışan ve/veya okuyan gençler, yaşlılar, öğrenciler, LGBTİ+ bireyler; pandeminin yarattığı yıkımla nasıl başa çıkıyor? Kırılgan dengeler ve büyük özverilerle zordan yürütülmeye çalışılan hayatlar, bu süreçte en çok neresinden yaralanıyor? Özgün Biçer ve Ece Öztan, nokta vuruşu röportajlarla pandeminin derinden sarstığı hayatlarla buluşuyor, sarsılan dengelere mercek tutuyor ve soruyor: HAYAT EVE SIĞDI MI?
Tanıdığım İnsanlar Yaşadığım Olaylar
Dr. Müfid Ekdal deyince akla yıllardır Kadıköy gelir. Dr. Müfid Ekdal denince akla ana, baba ve çocukları şimdide torunları tedavi eden Kadıköy sevdalısı bir hekim gelir. Dr. Müfid Ekdal denince akla, araştırmacılığı sohbetiyle harmanlayan, çalışkanlığı bilgiyle bezeyen bir İstanbul beyefendisi gelir. Kendisini bir "Kadıköy aşığı" olarak tanımlar Ekdal. Sadece Kadıköy değil, tarihi de siyaseti de, edebiyatı da, müziği de çok iyi bilir. Celal Bayar’dan Cemal Kutay’a, Hanedan mensuplarından eski İttihatçılara dek çok geniş bir dost çevresi olmuştur. Kadıköy’le ilgili kitaplarıyla tanınan Ekdal’ın sohbeti bol köpüklü bir Türk kahvesi tadındadır. Edebiyatla başlayıp, tarihle sürdürüp, müzikle bir parantez açıp, felsefeyle noktalarsınız bu muhabbetleri. Coğrafi keşifler de bilim tarihi de mimar...