Stoa Seti 4 Kitap Set
Stoa Seti 4 Kitap Set Kendisinin Efendisi Olmayan Hiç Kimse Özgür Değildir - Epiktetos Unutma Mutlu Bir Hayat Çok Az Şeye Bağlıdır - Marcus Aurelius Gladyatör Kararını Arenada Verir - Seneca Mutluluk Hayatın Dirençsiz Akışıdır - Kıbrıslı Zenon
İnsan Özgürlüğe Mahkumdur - Jean-paul Sartre
"Kelimeler dolu tabancalardır." Geçtiğimiz yüzyılın en etkin filozoflarından Jean-Paul Sartre, on dokuzuncu yüzyılın başından itibaren işaretleri görülen varoluşçu eğilimin de kuramsal öncüsü kabul edilir. Sartre bu öncü felsefi konumunun yanında, aktivist tavrı, özel yaşamı, çocukluk hatıraları, tuhaf korkuları ve meraklarıyla da ilgiye değerdir. İki dünya savaşının tam ortasında, entelektüel bir merkez olan Paris’te kendi varlığını mükemmelen inşa eden bu filozof; bizim kendilik inşamıza, özgürleşme hareketimize ve kendi kendimizi seçmemize dair de çarpıcı bir öneri sunmuştur. İnsan, kendi kendisini belirlemeye mecbur bir varlıktır ve bu da demektir ki insan özgürlüğe mahkûmdur. Bu derleme, Sartre’ı tanımak, onun felsefesine doğru bir adım atmak ve varoluşçu felsefeye bir giriş yapmak am...
Mutluluk Hayatın Dirençsiz Akışıdır - Kıbrıslı Zenon
"İyi yaşam küçük adımlarla elde edilir, fakat bu asla küçümsenecek bir şey değildir." İlk kez Kıbrıslı Zenon tarafından ortaya konan Stoacılık, aklın rehberliğinde yaşanan erdemli bir hayatı savunan, sadece üzerinde düşünülen değil aynı zamanda yaşanan bir felsefedir. Zenon’a göre huzur ve mutluluk erdemli yaşamın doğal bir sonucudur, erdemlice yaşamak her halükârda mümkündür ve huzuru bulmak bizim elimizdedir. Stoacılık, mutluluğunu kendi bilgece kararlarıyla ve erdemli davranışlarıyla inşa eden, huzurunu dış koşullara emanet etmeyen bir insana nasıl dönüşebileceğimiz sorusunu merkeze alan, Helenistik dönemin çok önemli bir felsefi akımıdır. Günümüzün bilişsel-davranışçı psikoterapi ekolüne de düşünsel kaynaklık etmiş olan Stoacılık, Zenon’dan 23 asır sonra modern dünyada anlam arayışında...
Din ve Devrim
Din(ler) tarihi, pek çok yeniliğe ancak pek az devrime tanık olmuştur. Atonizm bunun belki tek istisnasıdır; devrimini kitlelere dayanmadan ve ona rağmen yapmaya çalışıyor; yeniliyor. Bununla birlikte binyıllar sürecek bir hesaplaşmanın başlama vuruşunu da yapmış oluyor.Yenilen Atonizm, varlığını "exodus"la koruyabileceğini düşünüyor, çıkıyor. Fakat çıkarken dayanmaya çalıştığı Yahudilik, onu ancak bir ölü kabuğa dönüştürerek taşıyabiliyor.Sigmund Freud, Hıristiyanlığı bu ölü kabuğa karşı Amon rahiplerinin ikinci kalkışması sayıyor. Bu durumda Rönesans ve Aydınlanmayı Amon rahiplerinin inancına karşı Atonist bir yeni kalkışma saymakta sakınca bulunmuyor.Din ve Devrim, tek tanrılı dinler tarihini işte bu hesaplaşma çerçevesinde yeniden kurmaya çalışıyor.
Felsefe Kulübü Bilgelikle Yaşama Sanatı
"İnsan her gün bir parça müzik dinlemeli, iyi bir şiir okumalı, güzel bir tablo görmeli ve mümkünse birkaç mantıklı cümle söylemeli" der Goethe. Zarif ve zeki bir beyin için, midemizi besler gibi, beynimizi de güzel ve görkemli fikirlerle beslemeliyiz. Her gün birkaç felsefi fragman okumak, insanın beynini spor salonuna götürmesine benzer. Mantık kaliteniz yükselir, bağımsız düşünme kapasiteniz artar, entelektüel estetik duygunuz gelişir. Her güne büyük düşünürlerden birkaç sözle başlamak, gündelik hayatın rutini içinde kaybettiğimiz anlamı ve derinliği görmemizi sağlar. Milyonlarca üyesi olan Felsefe Kulübü’nün kurucusu olan Özgür, seçtiği sözlerle beyninizi özgürleştiriyor. Bu sözler, yayınlandıkları sitede aldıkları oya göre seçilmiş, reytingin çemberinden geçmiş düşünceler. Her sabah b...
Filozoflardan Seksi Şeyler
Elinde keser sapı ile sap gibi ortada kalmak istemiyorsan, sevişmenin altın kurallarını bileceksin! -Zeus-"Erkeklerin sevişebilme süresi, ortalama bir buçuk dakikadır." -Afrodit- "Yıllanmış şarap nasıl damakta lezzet, ruhta şehvet uyandırırsa; yıllanmış sevgili de yatakta şerbet, dudakta lezzet, ruhta ebediyettir." -Ömer Hayyam- "Erkekler, biz kadınlara bahşedilmiş hediyelerdir." -Cleopatra-"Bir kadına gidiyorsan, yanına kamçını almayı unutma." -Nietzsche- "Cinsel eğilimlerin temeli hazdır." -Freud- "Sevişmeyi uzun tutmak ve uzun tutabilmesi için erkeği eğitmek görevi olan benim gibi biri, en az dört saat sevişebilir." -Sayuri- "Allah’ım kamçımı benden önce öldürme!" Neyzen Yasaklar ilgi çekicidir. Onları ihlal etmekse karanlık bir zevk verir. Ürperti dolu, adrenalin seviyesi yüksek bir ze...
Feng Shui İle Şanslı Evler Şanslı Hayatlar
Yaşam alanını arındır, dinginleştir ki hayallerin kapıdan girebilsin...Elinizdeki bu kitapla sizi 4 bin yıl önce keşfedilmiş olan Feng Shui biliminin kapılarını aralamaya davet ediyoruz. Pratik ve kolay uygulamalarla mutlu olabilmenin yollarını anlatmak, herkesin kendi şansını yaratabilmesinin mümkün olduğunu sizlerle paylaşmak istiyoruz. Hemen şimdi!Yaşam alanı olarak seçtiğiniz yerin hayattaki şansınızı belirleyeceğini bilseniz, onu özenle seçmek istemez misiniz? İşte bu yaşam şansını belirleyen felsefe Feng Shui’dir.Feng Shui, yaşadığınız mekânda huzurlu bir enerjinin dolaşması için evinizde ne gibi değişiklikler yapmanız gerektiğini anlatır, hayatınıza kolaylık ve şans getirecek önerileri sunar.Evinizin enerji mimarı olmak ve Feng Shui ile yaşamınıza rehberlik edecek bilgileri öğrenmek...
Zata: Beyazı Siyahla Kirletebilirsin Ama Siyahı Beyazla Temizleyemezsin
“Sözcüklerin gücünü anlamadan insanların gücünü anlayamazsınız” der Goethe.Bazı sözlerin, cümlelerin altında hepimizin sırları yatar. Kimisi bunları görür ve hisseder... Kimisi de okuduktan sonra kendini aydınlatır.Zata, sosyal medyada yazdığı sözler ve aforizmalarla sizlere ışık saçıyor... Günde en az bir cümle okumadan uyumayın!
Tarihsel Marksizm
Bugün anladığımız anlamıyla iktisat ve felsefe, burjuvaziyle birlikte doğdu. Bu yeni sınıf, doğa ile insan arasındaki ilişkide yepyeni bir pozisyon almıştı. Burjuva, insan-doğa ilişkisini aracısız kuruyordu, çünkü ortaçağın tersine tanrıya ihtiyacı yoktu ve kuşkusuz bu devrimci bir durumdu. İktisat ve felsefe işte yeni sınıfın bu yeni pozisyonun ifadesidir. Çıkış noktası "insandır" ve "insan", kökeni itibariyle de burjuvanın ta kendisidir. Onun için Marksizm, canlı, yaşayan, somut insandan yola çıkmayı önerdi. Somut insan, genel, belirsiz insan kimliği altında toplanamaz bir şeydi çünkü. Onun doğa karşısındaki konumu birbirinden farklıydı. Genel olarak burjuvalar ve proleterler olarak tanımlanmışlardı ve bir proleter, gerçekte, hiçbir şekilde felsefenin ve iktisadının insanı ile örtüşmüyor...
Bir İnsanın Karakteri Onun Yazgısıdır - Herakleitos
"İnsanların en bilgesi Tanrı karşısında maymundur. Maymunların en güzeli insan soyuyla karşılaştırıldığında çirkindir." Antik Yunan’ın karanlık filozofu Herakleitos felsefe tarihine gizemli fragmanlarıyla damgasını vurmuştur. Yalnızlığı seven, asık suratlı, somurtkan Herakleitos’a sözleri anlaşılamadığından dolayı yurttaşları "Karanlık" adını takmıştır. Ona göre evrende var olan her şey ateşten oluşmuştur, ateş her şeyin ilkesidir ve yine onda çözülür. Şeylerin sürekli değişimi, karşıtların birliği, kozmik ateş, genesis, logos, nemli ve kuru ruhların hermeneutiği onun derinlikli felsefesinde değindiği başlıca konulardandır.
Şinto'nun Yolu Doğanın Kalbine Gider
"Kutsal kitap yok, tapınak yok. Ağaçlar, dağlar, taşlar, nehirler kılavuzundur." Dünyanın en eski inançlarından olan ve günümüz Japonya’sında halen hüküm süren Şinto geleneğinin kalbi doğadır. Onlara göre esen rüzgârı hissetmek için durmak, sabah kahvesinden önce güneşi selamlamak, bir yaprağın düşmesini beklemek günlük rutinin bir parçasıdır. Şintoizm bir inanç sisteminden çok daha fazlasını barındıran bir yaşam felsefesidir. Bir güle yakından bakıp da Tanrı’yı görmemek mümkün mü? Ya da denizin altındaki yaşamda onu bulmamak? Rüzgâr esecek ki doğa birbirine karışacak, toprak ana bize cömert davranacak. Biliyoruz, hissediyoruz, yerküre kıymetli bir yer. Ama ne kadar? Şinto’ya göre tapılacak kadar. Ya size göre?
Hiç Olmazsa Bir Kere İtiraz Et, Başka Bir Fikir Söyle De İki Kişi Olduğumuzu Anlayayım Elealı Zenon
"Belki yığınlar hiçbir zaman filozof olmayacak. Ama toplumları mutluluğa ulaştırmak için, yönetimin bilge kişilere teslim edilmesi de mi mümkün değil?" Dünyanın en çok tartışılan paradokslarını ortaya atan Elealı Zenon, Antik Yunan felsefesinin en önemli temsilcilerinden biridir. O, diyalektik düşüncenin ve mantığın ilk temsilcisidir. Hocası Parmenides’in varlık ile ilgili fikirlerini temellendirmiş ve ortaya attığı fikirlerle günümüz düşünce evrenini etkilemeyi başarmıştır. Sadece Akhilleus ve Kaplumbağa Paradoksu ya da Duran Ok Paradoksu ile değil siyasi fikirleriyle de öne çıkmış ve kendinden sonra gelen önemli filozoflar için ilham kaynağı olmuştur. Elealı Zenon, bizi varlığı başka açılardan düşünmeye ve gerçeği daha iyi kavramaya davet ediyor. İçinde yaşadığınız ve etkileyip etkilendi...
Michel Foucault - 21. Yüzyılın Ezber Bozan Düşünürü
Michel Foucault, "modern dünya"ya ilişkin analizleri en çok yorumlanan ve tartışılan sosyal bilimcilerden biri... 21. Yüzyılın Ezber Bozan Düşünürü Gilles Deleuze, Foucault için "Çalışmaları ufuk açıcı" ifadesini kullanıyor. Foucault, ufkumuzu açıyor, dünyaya bakış açımızı değiştiriyor. Bu kitapta Foucault’nun, on yedinci yüzyıl sonrasında Avrupa’da yaşanan yönetimsel ve toplumsal değişimleri ve oluşturulan modern kurumları nasıl eleştirdiğini okuyacaksınız. Ünlü düşünür, okulun hapishaneden, fabrikanın hastaneden bir farkı olmadığına herkesi inandırırken, modern Batı toplumlarına dair efsaneleri temelinden sarsıyor. Modernleşmenin ilerleme anlamına gelmediğini, ortaçağdan bugüne iktidarın sadece şekil değiştirdiğini anlatıyor.
Kur'an ve Diğer Dinler
İnsanoğlunun tarihi incelendiğinde, hiçbir insan topluluğunun din şuurundan yoksun olmadığı görülür. Ne var ki her insan toplumu insanoğlunun kendi varlığı ile eş olan bu dini durumu zaman ve mekân ile doğup büyüdüğü çevrenin şartlarına göre değişik suretlerde ifade ve tatbik etmiştir. Bütün bu şartları göz önünde bulunduran Kur’an, insanın doğruyu nasıl bulacağının yöntemini düşünsel ve eleştirel bir biçimde göstermeyi üzerine almıştır.
Şimdi Biliyorum Hastalığınızın Ana Nedenini, Siz Gerçek Doğanızı Unuttunuz - Boëthius
"Bedeniniz zindanda olabilir, yeter ki zihniniz özgür olsun." Akıl ve inanç çatışması insanlığın binlerce yıldır sürdürdüğü tartışmalardan biri olmuştur. Boëthius, bu iki kavramı uzlaştırmak için gayret gösteren ilk skolastik filozoftur. İnsanlığın düşünce körlüğü yaşadığı bir dönemde, antik düşüncenin ortaçağa aktarılmasında bir köprü olan Boëthius, Platon ve Aristoteles’in eserlerini Latinceye çevirmiştir. Bundan 1500 yıl öncesinde, zindanda işkence görürken dahi düşünmekten ve üretmekten vazgeçmemiştir.
Kutsal'ın Yorumu
Her "okuma" bir yorumlamadır. Ve yorumlamak varoluşa katılmanın yegâne biçimidir. Bir kutsal kitabı yorumlamak şüphesiz ondaki kutsiyete katkıda bulunmak için yapılmaz. "Kutsal" olan her şeyden önce kendiyle kaim olduğundan kutsal denmeye layıktır. Kendi dışından bir şeye ihtiyacı olmadığından ona katkıda da bulunulamaz. Ancak ihtiyacı olana katkı verilebilir ve ancak noksan olan ikmal edilir. Bu nedenle yorumlamanın amacı bir eksikliği gidermek değil, temiz bir kalple ona katılabilmektir. Her bir yorumun ardında yatan niyet farklı olabilir. Yorum bazen kutsala saldırmak için, bazen kendini ondan korumak için yapılabilir. Bazen inkâr etmek için, bazen de ona daha çok bağlanmak için kullanılabilir. İnkâr ile sesinin duyulmasını uman bir inanan olabildiği gibi, şüphesiz ikrar ile bağlandığın...
Doğu'nun Kozmik Efsaneleri
"Dinle bak, kadim efsane, evrenin sonsuzluğu, sınırsızlığı ve ritmi hakkında ne diyor?" Kozmos’un gizli kalmış işaretleri, arayan kişinin gözlerine pırıl pırıl görünür. Kendini kozmik notaya akort edenler, Sessizliğin Sesi’ni duyabilirler. Ne var ki tekdüze gündelik yaşantı içerisinde bu kozmik gerçekliği çok az kişi hisseder. Doğu’nun Kozmik Efsaneleri, kulakları bilgeliğe açık olanlar için söylenmiş bir şarkıdır. Stepan Stulginsky’nin ağırlıklı olarak Madam Blavatsky’nin çalışmalarından derlediği derin kavramları, sade bir anlatım üslubuyla işleyen bu kitap, manevi kültürün enginliklerine erişmek isteyenler için bir rehberdir. Atlantis ve Mısır’ın kadim anlatılarından bugünün çağdaş efsanelerine uzanan bir köprü niteliğinde olan bu başucu kitabı mitolojinin derinliklerine süzülüp varoluş...
Bir Gün Filozoflar Kral Ya Da Krallar Filozof Olursa İnsanlık O Zaman Mutluluğa Kavuşur - Thomas More
"Çürüyen bir bedene kıyasla ebedi olan ruhtan vazgeçmek ancak onursuzların işidir ve de ahmakların." Filiz vermeyen birçok hayatın aksine koyu gölgeli yaprakları rüzgârlarla oynaşan ulu bir çınar gibi yaşadı Thomas More. Genç yaşta çok da istememesine rağmen hızlı bir tırmanışa geçti ancak şatafatın, ikiyüzlülüğün, heveslerin ışıkları altında yaşamaktansa son nefesini dürüstlüğün küf kokulu zindanlarında vermeyi tercih etti. "Vicdan özgürlüğü" uğruna celladına gülümseyecek kadar yaşamının doğruluğundan emindi. İdamla noktalanan 57 yıllık yaşamının ardında yakın dostu Erasmus’un ısrarı üzerine yazdığı bir kilometre taşı olan Ütopya’yı bıraktı. Ütopya’da eğitimden üretime, siyasetten adalete, ticaretten yönetime kadar her açıdan ideal bir devleti resmetti. Hem sorunu söyledi hem çözümü haykı...
İskenderiyeli Philo
Antikçağın önemli filozoflarından İskenderiyeli Philo, Pythagoras ve Platon’un felsefesini mistik ruhunda bir araya getirmiştir. Felsefe ve teoloji öğreniminin ardından çölde inzivaya çekilen İskenderiyeli Philo, sadece ekmek, tuz ve yenilebilir otları tüketerek Tanrı’yı düşünmüştür. İnzivasının ardından Atina’ya giderek Stoa Okulu’nda retorik ve alegori dersleri almıştır. Philo, haklı bir şöhret kazanarak İskenderiye’de "yüzyılın üstadı" ilan edilmiş ve kendisinden sonraki felsefi ekollere ilham kaynağı olmuştur. Philo için felsefe, yetkin bir bilimdir. Felsefe yapmak, Tanrı’ya ve Tanrı’nın hayaline hasret duymak demektir. Tanrı’ya ancak saf bir ruh ve saf bir inançla yaklaşılır. İçimizdeki Tanrısal krallığı keşfetmenin yolu bilgelik, cesaret, adalet ve itidal erdemlerine sahip olmaktan g...
Yaptığın İşi Gönlünde Hissedersen Irmaklar Çağlar - Mimar Sinan
"Geçti bu demde cihandan Pir-i Mimaran Sinan." Osmanlı mimarisini zirveye taşımış, kubbe sanatında henüz aşılamamış bir dehaya sahip, hayal gücüyle çığır açmış ve kendi tarzını oluşturmayı başarabilmiş bir dehadır Mimar Sinan. Allah aşkı, ahiret bilinci ve hayra vesile olmanın yüceliğini ilke edinen, sahip olduğu her şeyi insanlığın hizmetine sunmaktan çekinmeyen, aynı zamanda bir eğitim gönüllüsü, bir büyük usta ve bir bilge kişidir. Dünyanın dört bir yanından uzmanı, eserlerindeki mimari işçiliğine hayran bırakmayı başarabilmiş ve kişiliği ile de tüm insanlık adına örnek bir karakter sergilemiştir.
50 Maddede Doğu Felsefesi
Güneş ve felsefe doğudan yükselir! Ünal Ersözlü bu kitapta felsefenin bir düşünce sistemi olarak Doğu’dan yükselişine ışık tutuyor, Doğu felsefesinin satır başlarını önemli alıntılarla ve derin bir araştırma merceğinden geçirerek okuyucuya sunuyor. Hint felsefesinden Buda’ya, Konfüçyüs’ten Tao felsefesine, antik Mısır felsefesinden Zerdüşt felsefeye; tasavvuf ve Doğu felsefesi arasındaki benzerliklere, sufi ile keşişin kesişen yollarına, ezeli hikmetten kadim felsefeye kadar Doğu felsefesine dair her şey 50 maddede bu kitapta.
Gönlünü Dinle Ama Her İstediğini Verme - Evliya Çelebi
"Eee, dünya bu! Bir kararda durmuyor insanoğlu. Zaman oluyor, melekleri hayran ediyor. Gün geliyor, şeytan utanıyor ondan..." İstanbul’un Unkapanı semtinde dünyaya gelenEvliya Çelebi, 17. yüzyılın önde gelen gezginlerindendir. Kırk yılı aşkın süreyle Osmanlı toprakları başta olmak üzere pek çok ülkeyi gezip dolaşmış, gördüklerini de kendine has üslubuyla Seyahatname adını verdiği eserinde anlatmıştır. "Daima ilerisi hedefin olsun" sözüyle kendini geliştirmenin önemini vurgulayan Evliya Çelebi, aynı zamanda bir tarihçi, zanaatkâr, ressam, halkbilimci ve gurmedir de. Avrupa Konseyi Parlamentosu’nun girişinde yer alan, dünyanın en önemli kişiliklerinin resimlerinin bulunduğu sergide, insanlık tarihine yön verenler arasında Leonardo da Vinci ve Gandi’nin yanı sıra ünlü Türk gezgin Evliya Çeleb...
Beğendiğiniz Bedenlere Hayalinizdeki Ruhları Koyup Adına Aşk Diyorsunuz - Shakespeare
"Kendini boşuna harcamış olur insan, dilediğine erer de sevinç duymazsa. Yıktığın hayat kendininki olsun daha iyi, yıkmakla kazandığın şey kuşkulu bir mutluluksa." İnsanın anlam arama çabasına ışık tutan kalemi ve muazzam yeteneğiyle en basit görünen olayları bile inanılmaz bir üslupla anlatır Shakespeare. Evrensel olanı kişiselle, kişisel olanı evrenselle bütünleştirir. O sadece bir şair ve yazar değil, kelimelerle insanın ruhuna fısıldayabilen bir dâhidir.