Daha da Lanetli
NE DİLEDİĞİNE DİKKAT ET Tüyler ürperten bir karnavala uğrayın ve içerisindeki sırları ortaya çıkarın, gizemli bir bulmacayı çözüp ödülünüzü bekleyin. Seyyar bir sirke katılın ve şahit olabileceğiniz en tuhaf kukla gösterisinin bir tanığı olun. Çok satanlar listelerinde kendine yer edinmiş Lanetli’nin devamı olan bu kitapta, eski ve yeni lanetleri gün ışığına çıkarma şansına sahip olacaksınız. Pamuk Prenses’in epeyce farklı bir yorumu ve Kırmızı Pabuçlar’ın yeni bir anlatısı dahil olmak üzere fantastik edebiyatın en iyileri, kollarını sıvayıp sizler için samanı altına çeviriyor ve sizi bir labirente davet ediyor. Çıkacağınız bu yolculukta, arkanıza ekmek kırıntılarından bir iz bırakmayı unutmayın yeter. ÖYKÜLERİYLE DAHİL OLAN YAZARLAR : Joanne Harris · NeIl Gaiman · Joe Hill Sarah ...
Berserk 4
Savaş meydanında doğan ve paralı asker birliğinin komutanı Gambino tarafından büyütülen genç Guts. Onu yetiştiren babası tarafından zorbalığa uğrayan ve kanla yıkanmış savaş meydanlarında büyüyüp serpilen Guts, yalnız bir savaşçı oldu. Artık Griffith, Casca ve Şahin Ekibi’yle karşılaşıyor. Kara savaşçı Guts’ın gençlik dönemi, şimdi aydınlığa kavuşuyor! Savaş meydanında arkadaşlık ve gençlik çiçekleri açıyor. Altın Çağ’ın perdeleri aralanıyor!
Altın Bulmadan Zengin Olunmaz
Gerçek hazine emektir! Her başarının temelinde çalışma ve özveri vardır. Azimli olanlar, çağın gerekliliklerini takip edenler bunun karşılığını er geç maddi ve manevi olarak alırlar. Kolay pes edenler ya da sabırsız olanlar ise başarılı insanları gördüklerinde bunun ilahi bir el, kaynağı belirsiz bir destekle gerçekleştiğine inanır. Küçük şehirlerde, kasabalarda bu inanç efsaneleşip yayılır. Bu kitap Doğan Ailesi’nin Çanakkale’nin Biga ilçesinde, verdikleri emek yok sayılarak, altın buldukları iddiasıyla başlayan başarı yolculuğunu anlatıyor. Babasının önderliğinde, kardeşleriyle Doğtaş Mobilya’yı kurup geliştiren Davut Doğan, girişimcilik öyküsünü, altın değerindeki prensiplerine de yer vererek okurlarına sunuyor. “Altın bulmadan zengin olunmaz!” diyenlere, 35 metrekarelik bir dükkânda ba...
Berserk 5
Griffith’le olan dövüşünde yenilen Guts, Şahin Ekibi’nin bir üyesi olur. Birbirinden zorlu savaşlardan çıkarak ekip üyeleriyle güçlü bir bağ kurar. Sevgiden habersiz bir şekilde tek başına savaşan Guts için bu, gerçek anlamda kurduğu ilk arkadaşlıktır. Şahin Ekibi’yle birlikte savaş meydanından savaş meydanına koşan Guts, tam anlamıyla bir savaşçı olur ve “Nosferatu Zodd”un karşısına çıkar. Vücudundan akan teri ve kaynayan kanı, kahramanımızın parlamasını sağlar. İşte bu, Altın Çağ’ın ta kendisidir!
Alternatif İktisat
Alternatif varsa umut var! Bu kitabı yazarken ekonomiyle ilgili olumlu bir yorum yazamadığımı fark ettim ve kendimi çok sorguladım. Yıllar önceki yazılarımı incelediğimde özellikle son yedi yılda sadece ekonomide değil, birçok konuda bozulmanın hızlandığını gördüm. Bazen aynı bozulmaların Batı’da da görüldüğüne dair yorumlar duyuyorum. Halbuki yedi cihana meydan okuyup eşine az rastlanan bir başarıyla kurduğumuz Cumhuriyet, bir zamanlar mazlumların umudu olmuştu. Elinizde tuttuğunuz çalışmayı tahammül seviyemin zorlandığı bir süreçte hazırladım. Yine de bilimden ve pratikten kopmamak adına kabul edilebilir bir seviyede kalmayı başardım. Hatta önce “biz”i sonra da yapılan yanlışları ve bunları düzeltme yollarını tarif ettim. Hemfikir olmamıza gerek yok. Yeter ki farklı çözüm ve bakış açılar...
İnsan Öğrenmek İçin Yaşar
“Thomas More, 1534 yılının mart ayında, kapatıldığı Londra Kulesi’nden büyük kızı Margaret’e şunları yazmıştı: ‘Hiç kimseye kötülük etmiyorum, hiç kimse için kötü söylemiyorum, kötü düşünmüyorum, herkesin iyiliğini istiyorum. Bir insanın yaşayabilmesi için bu yetmiyorsa, yemin ederim yaşamakta gözüm yok... Onun için Kral, şu benim zavallı bedenime canının istediğini yapsın. Keşke işine yarasa benim ölümüm.’” “Campanella, Güneş Ülkesi’ni hapishanede yazdı. Hint Okyanusu’nda bir ada devleti olan Güneş Ülkesi adaletsizlik, kötü yönetim ve büyücülük gibi olumsuzluklardan kaçan insanların oluşturduğu ideal bir toplumdur. Bilim ve felsefenin egemen olduğu ülkede kadınla erkek arasında hiçbir ayrım gözetilmez, her iki cinse de eşit haklar tanınır. Kölelik ve özel mülkiyet yoktur, her şey herkese ...
İmparatorun Kızı 5
“ASSİSİ, SANA YATAĞIMI ÖDÜNÇ VERECEĞİM. HADİ UZAN!” BİR PRENSESİN MUTLU BİR HAYATI OLACAĞINI KİM SÖYLEDİ? MUTLUYUM AMA ARTIK KORUYUCU ŞÖVALYEME BAKMAM GEREKİYOR... BU BİR PRENSESİN HAYATI OLAMAZ! İKİ YILDIR ODAMIN ÖNÜNDE NÖBET TUTAN ŞÖVALYEMİ BU ŞEKİLDE BIRAKAMAM DEĞİL Mİ? PEKİ AMA SEN NEDEN BU KADAR ALINGANSIN BABA? YOKSA SIRF ŞÖVALYEMİ ÖNEMSİYORUM DİYE Mİ BANA KÜSTÜN? GERÇEKTEN AMA… ÇOCUK OLAN BENİM. NEDEN BENİM ÜÇ OĞLAN ÇOCUĞUNA BAKMAM GEREKİYOR! HAYATIM BÖYLE BİTMEYECEK, DEĞİL Mİ? ROMANDA ÇÖZÜLEMEYEN HİKÂYE ŞİMDİ BURADA ÇÖZÜLÜYOR!
Dünyanın Kaderine Atılan Zar
HERKES ZAR ATABİLİR AMA SÖZ KONUSU İKİ SÜPER GÜCÜN BAŞKANIYSA BU TÜM DÜNYAYI ETKİLER. Tarihteki birçok savaş, akıl almaz sebeplerle ya da sebepsiz yere başlamıştır. Büyük liderlerin barış vaatleri, sevgi nidaları, kahramanlık gösterileri çoğu zaman kişisel hırslar yüzünden yerini büyük çatışmalara bırakmıştır. Sıradan olayların yol açtığı bu yıkımlar, genellikle trajedilerin de gerçek kaynağı olmuştur. Yazar Erdal Demirkıran, basit nedenlerle çıkan zor savaşları geçmişten örnekler vererek anlatıyor. Savaşın yıkıcı etkilerinden ve milyonlarca insanın hayatını altüst eden benmerkezci kararlardan bahsediyor. Bu yıkıcı mücadelelerin esasen siyasi güçlerin ve liderlerin kirli birer oyunu olduğunu vurguluyor. Başrolde bu kez bir nanoteknoloji firması ve bir sanayi devi var. Trajediyi, hırsları v...
Duvarların Ardında
HAYAT, EN GÜZEL ŞEYLERİ GÖSTERMEK İÇİN İNSANI BAZEN EN KORKUNÇ YERLERE ÇAĞIRIR. Güvercin ve annesi Peri, İstanbul’un acımasız şartlarıyla savaşıyor, kurulan tuzaklardan kaçıyor, ayakta kalmaya çalışıyordu. Peri, imkansızlıkların, yoksulluğun ve dul olmasının yükünü tek başına sırtlamak istese de bunu başaramıyor, babasız büyüyen oğullarının açtığı zarar ziyanın tüm faturasının Güvercin’e kesilmesine engel olamıyordu. Büyük şehirde ayakta kalmak ve kimseye muhtaç olmamak adına günah yollardan para kazanma yolunu deneyen Peri’nin, yaptığı bu son derece tehlikeli işin kendisine sonradan ağır bedeller ödeteceğinden hiç haberi yoktu. Yaşar, muhitinde sevilen yakışıklı bir gençti ama kaderi yüzü kadar güzel değildi. Babası Şehmuz ile yıldızları bir türlü barışmayan Yaşar, şiddet gören annesini y...
Kaçamak
YARIŞMA: BALAYIMDA BANA KATILIN İnsanın sosyal medyada beraber balayına gideceği birini aramasının olağan bir şey olmadığının farkındayım ama işte buradayız. Düğünüm iptal oldu. Ama lüks bir tatil köyünde geri ödemesiz olarak planlanan on bin dolarlık her şey dahil tatilim iptal olmadı ve bunun heba olup gitmesine izin vermeye hiç niyetim yok. Erkek seçme konusundaki sicilim pek parlak olmadığından pişman olmayacağımı umduğum bir işe kalkıştım ve savunmasız bir ânımda arkadaşlarımın benimle gelecek kişiyi seçmesine izin verdim. İdeal aday bekâr olmalı. Uçakta fazla konuşmamalı ve onu hemen yurtdışına çıkmaktan alıkoyacak bir engeli olmamalı. Ayrıca aynı yatağı paylaşacak olmamızı sorun etmemeli. Sonuçta bir balayı süitinde kalacağız. Şartları karşılıyorsanız lütfen hemen yazın. Uçak haftay...
Atatürk’ün Yanı Başından Darağacına
"KURTLUKTA DÜŞENİ YEMEK KANUNDUR!"– KEMAL TAHİR, KURT KANUNU Milli Mücadele sürecinin sonuna doğru Halide Edip’in Mustafa Kemal Paşa’ya "İzmir’i aldıktan sonra artık biraz dinlenirsiniz paşam, çok yoruldunuz..." demesi üzerine Gazi’nin cevabı adeta olacakların habercisi gibidir: "Dinlenmek mi? Yunanlılardan sonra birbirimizle kavga edeceğiz, birbirimizi yiyeceğiz!" Ayıcı Arif, Mustafa Kemal Atatürk’ün en yakın arkadaşlarından biriydi. Harbiye’deki dostlukları İstanbul’daki eğlencelerden Çanakkale ve tüm Kurtuluş Savaşı yıllarında yaşanan cephe mücadelelerine değin sürmüştü. Ta ki Ayıcı Arif’in Türkiye’nin kurucu önderine yönelik suikastına kadar. Okuyacaklarınız bir dostluğun nasıl hainliğe dönüştüğünün ve darağacında son buluşunun hikâyesidir...
Başka Şarkılar Söyler Zaman
“Kendin olmak ve kendin kalmak için dünyaya meydan okumaktır cesaret...” Elinizdeki kitapta nefis bir üslup, şahane bir kurgu, yürek burkan bir geçmişe bakış hikâyesi bulacaksınız. Bir sır perdesi var ya hepimizin yaşamlarında; siz burada Cengiz’inkini aralayıp bakacaksınız. Belki de kitaptaki karakterleri yargılayacaksınız. Yani tam da olması gerektiği gibi... Başka bir dünyaya, başka bir zamana gidip geri geleceksiniz. Ve inanın bu keyifli bir yolculuk olacak. Bir dönemin ruhunu, zihniyetini, baskılarını, isyanlarını ve insanlarını ne de güzel sermiş önümüze Meltem Trubody. Sanki bahsettiği sokaklarda biz de yürüyor, o pastanelerde oturup Sahaflar’dan eski bir kitap alıyoruz. İlk aşkın, insanın en derinine nüfuz eden tertemiz heyecanını gerçekten yaşarken çekingen, tekinsiz, dikkatli bir...
Sevr Lozan
ASIRLIK TARTIŞMANIN SONU! Bu kitap, 100 yıllık bir tartışmaya son noktayı koyuyor. Yıllardır ideolojik tartışmaların sebebi haline gelen Sevr ve Lozan Antlaşmaları, Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılıp Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden yolda önemli kilometre taşları. Yazar Burak Turna Lozan Antlaşması’nı 100. yılında Sevr Antlaşması ile madde madde karşılaştırdı. İçeriklerini, kapsamlarını ve uygulamalarını irdeledi. Her iki antlaşma da imzalandıkları dönemin siyasi dengelerine göre şekillenmişti ama birçok ortak noktaları vardı. Lozan Antlaşması’nın 143 maddesinin büyük bir kısmının, tam 126 maddenin, Sevr Antlaşması’nda da yer aldığı açıkça görüldü. 10 maddesinin ise doğrudan Sevr’in uygulamaları olduğu fark edildi. Yani bu iki antlaşma birbirinin yansıması, hatta aynısıydı. Elinizde...
İkinci El Kimono Dükkanı
İkinci el bir giyim mağazasının sessiz ortamı... Eski kumaş ve ahşap kokusu, yerde geleneksel bir minder... Her şey sıradan görünse de tek bir çekmecenin açılmasıyla hissedilen huzur bozulur... Kendini yalnızca büyükannesinin ikinci el kimono dükkânında evinde hisseden lise öğrencisi Suzu’nun sakin ve huzurlu hayatı, dükkânda duyduğu durmak bilmez zil sesiyle yerini gizemli bir yolculuğa bırakır... Suzu, daha önce dükkânda hiç görmediği eski bir tilki maskesini taktığında kendini bambaşka bir dünyada bulur. Tedavisi olmayan bir hastalıktan dolayı sayılı günleri kalan büyükannesini sağlığına kavuşturmak ve kendisiyle ilgili gerçekleri öğrenmek için bu dünyada bir arayışa çıkan Suzu, hem zamanla yarışmak hem de bu gizemli dünyayı keşfetmek zorundadır...
Dünyaya Değil Kendine Meydan Oku
Mutluluk, her yer karanlıkken içindeki aydınlığa güvenmektir. İçinizde doldurulamayan bir boşluk duygusu mu var? Kendinizi yaşadığınız hayata ait hissedemiyor musunuz? Her şey var bir şey yok gibi mi aslında? Gelecek belirsizliklerle dolu ve korkutucu mu geliyor? Hiçbir yerde ve hiçbir şeyde anlam bulamıyor musunuz? Günün sonunda kendisinin alacaklı olduğuna inanan insan, hep haksızlığa uğramış hisseder kendini, hakkının gasp edildiğine inanır, hınçla dolar, küser ve hep kurbandır. Oysa dünyanın da hayatın da kimseye borcu yoktur. İnsan alacaklı değildir. Tam da bu yüzden istemek yerine vermeyi, tüketmek yerine üretmeyi, reddetmek yerine anlamayı seçmek gerekir. Dünyaya Değil Kendine Meydan Oku, dışarıdaki anlamsız hesaplaşmadan içerideki anlamlı uzlaşmaya davet ediyor sizi. Bu kitap, gide...
Dışarı’daki Kız 4
ÖLÜMDEN BETER BİR KADER Shiva söylediği yalanın neden olduğu felaketle sarsılır. Canavara dönüşen Shiva’nın teyzesini yanında getiren Doktor’un duyduğu şeyler inanması zor gerçeklerdir. Doktor genç kıza dayatılan kaderin ağırlığını taşırken, bir Dışarılıya dönüşen teyzesi de değişmeye devam eder.
Zamanı Aşıp Sana Geleceğim
Bir mektup, iki farklı zaman, tek bir kader... Zamanın ötesinde bir bağ sizi bekliyor. Yanlış teslim edilen bir mektup, zamanda 34 yıl geriye gider. 2016 yılında Eun-you, babasının yaklaşan yeni evliliği nedeniyle rahatsız ve üzgündür. İlk kez bir annesi olacaktır. Annesi Eun-you’yu doğurduğu sırada ölmüştür, bu yüzden öz annesi hakkında hiçbir şey bilmemektedir. Ayrıca babası çoğu zaman evde olmadığı için üvey anne fikri daha da rahatsız edicidir. Eun-you’nun babası ona bundan bir yıl sonra eline geçecek şekilde kendisine bir mektup yazmasını önerir. Mektup beklenmedik bir şekilde 1982 yılında, yani 34 yıl önce yaşayan başka bir Eun-you’ya ulaşır. Anlamadığı kelimelerle dolu mektubu aldıktan sonra, geçmişteki Eun-you bir casustan şüphelenirken, şimdiki Eun-you da birinin şaka olar...
Ay'dayız
Alice Kellen’dan duygularınıza dokunacak, sürükleyici bir roman. Bir gece Paris’te, ışıklar şehrinin büyülü atmosferinde yolları kesişen iki yabancı. Rhys ve Ginger, birbirlerinden ne kadar farklı olsalar da, kaderin onları sonsuza kadar birleştireceğini hayal bile edemezler. Londra’da yaşayan ve kendi hayallerini bile unutacak kadar kaybolmuş Ginger ile hiçbir yerde kalamayan gezgin Rhys’in hikâyesi... Her gece e-postalarla dolu itiraflar, şüpheler ve endişelerle aralarındaki arkadaşlık daha da derinleşirken zaman bu bağı sınamaya başlar. Ay’a tutunmak mümkün mü? Ay’dayız, aşkın, kaderin ve kendini bulmanın dokunaklı ve büyüleyici bir hikâyesi. Kısa ancak kalpte iz bırakan bir karşılaşma kadar kalıcı hiçbir şey yoktur.
21. Yüzyılda Düşünce Gücü
Düşünce gücünüzle hayatınızı nasıl şekillendirebilirsiniz? Yazar John Kehoe, 21. Yüzyılda Düşünce Gücü adlı bu kitabında, insan zihninin derinliklerini keşfederek, bu gücü nasıl kullanabileceğinizi adım adım anlatıyor. Kehoe, yıllar süren çalışmalar ve gözlemler sonucu geliştirdiği tekniklerle, hayatınızı nasıl yeniden şekillendirebileceğinizi ve arzuladığınız değişiklikleri ne şekilde gerçekleştirebileceğinizi kolay, anlaşılır, yalın bir dille açıklıyor. Bu kitapla birlikte; • Bilinçaltınızın gücünü verimli bir biçimde kullanabilirsiniz • Yaratıcılığınızı harekete geçirebilirsiniz • Görselleştirme tekniklerini başarılı bir şekilde uygulayabilirsiniz • Öz-imajınızı geliştirebilirsiniz • Rüyalarınızı yorumlayabilirsiniz • Kendinizi iyileştirebilirsiniz • “Refah bilinci” geliştirebilirsini
Sultanahmet'te Var Bir Yılan
Instagram, Facebook, Twitter sayfalarında ücretli reklam çalışmaları... Kitap Eki, Kalem Kahve Klavye banner alanları... Gazete ve dergilerde haber ve yorum... Metro duraklarında panolar, sokak afişleri...
Karanlık Yolun Efendisi 1
“ŞEYTANİ” WEİ WUXİAN, ON ÜÇ SENE ÖNCE TUZAĞA DÜŞÜRÜLEREK ÖLDÜRÜLMÜŞTÜR. YENİDEN DOĞMASININ TEK YOLU İSE YERİNİ ALACAĞI BEDENİN TÜM DÜŞMANLARINI ÖLDÜRMEKTİR. TUHAF BİR HAYALET EL TARAFINDAN SALDIRIYA UĞRAYINCA WEİ WUXİAN’IN “HAYALET YOLU” TEKNİKLERİYLE ETRAFINDAKİ İNSANLARI KORUMAKTAN BAŞKA ŞANSI KALMAZ. ÖNCEDEN TANIDIĞI LAN WANGJİ İLE KARŞILAŞIR. ACABA GERÇEK KİMLİĞİ AÇIĞA MI ÇIKACAK? “ÖNCEDEN KAPRİSLİ VE HİLECİYDİM, ŞİMDİ DİĞERLERİ TARAFINDAN KANDIRILIYORUM... BU NASIL OLABİLİR? O ESKİ KAFALI, SERT LAN WANGJİ İLE NASIL KARŞILAŞABİLİRİM? NE ŞANSSIZ BİR YIL AMA! DÜŞMANLARLA ARAMDA İNCE BİR ÇİZGİ VAR. TALİHSİZLİKLER ÜST ÜSTE GELİYOR!”
Hapisteki Emanet 1 (Ciltli)
Kimliğini, ailesini, doğup büyüdüğü Karadeniz’i geride bırakıp İstanbul’a gelen Kurt Atabey başarılı bir savcıdır ancak bir günbeklemediği bir şekilde cezaevine girer. Çocukluğundan bu yana üvey annesinin şiddetiyle büyüyen Beliz Yargıcı babasının cezaevine girmesiyle daha çok sarsılır, çaresizce ortada kalır. Babasının yokluğunda üvey annesi tarafından sokağa atılır. Her şeyin cehenneme dönüştüğünü düşündüğü bir anda tüm dünyası tamamen değişir. Ve bir gün, cezaevinde babasının görüş günündeyken yan masadan büyük bir gürültü duyulur. Beliz korkuyla yan masaya baktığında heybetli, saçı sakalı birbirine karışmış olan o adamla göz göze gelir, kalbi korkuyla çarpar. İşte şimdi kader onlar için ağlarını örmeye başlamıştır... Kaderin onlar için çok farklı planları olsa da ikisi de bunu bilemez....