Çağlar Çetok
1989 yılının Haziran
ayında Milas'ta dünyaya geldim. İlkokulu bir köy okulunda birleşik
sınıflarda tamamladım. Köyüme suyun geldiğini, telefonun bağlandığını, yolların
asfaltlandığını gördüm. Babamla aynı yaşta değildim ama aynı çağı yaşadım.
Ortaokulda en yakın kasabadaki okula gidip geldim. Teknolojinin atağa geçişiyle
babamla aramdaki kuşak farkını da aşabildim. Liseyi Uşak-Eşme'de yatılı bir
Öğretmen Lisesi'nde tamamladım. Liseye başladığım 2003 yılının Eylül ayı benim
köyde geçirdiğim çocukluğu ardımda bırakıp on yıllık gurbete çıktığım zamana
denk gelir. Ailemden ve memleketimden uzakta geçirdiğim gurbet yılları bugün
bile kıymetini ben de korumaktadır. Başarılı bir lise eğitiminin ardından
İstanbul gibi bir şehirde Marmara Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı
Öğretmenliği Bölümünü kazandım. Hayal etmediğim şeyleri yaşıyordum. Mezun
olmama bir yıl kala eşimle tanıştım aynı üniversitede. Şimdi üniversitemi
soranlara ''Bana hem eş hem iş verdi.''diyerek anlatıyorum. 2013 yılında
mezun olunca ücretli öğretmenlik adı altında unutamayacağım tecrübeler yaşadım.
Şanslıydım çünkü ücretli öğretmen olarak çalıştığım okulda işini çok seven ve
benim gibi acemilere yol göstermek için değerli vaktini harcayan birçok
deneyimli öğretmen vardı. 2013-2014 eğitim-öğretim yılı benim hem
öğretmenlik hem de öğrencilik yaptığım bir yıl oldu. 2014 Kasım'da vatani
görevimi tamamlamak birliğime gittim. Kıbrıs'ta altı ay süreyle görevimi yerine
getirip terhis oldum. Askerlikten sonra devlet kapısından vazgeçip-zira umudum
yoktu- halen çalışmakta olduğum özel kuruma geldim. Bu okulda beş yıldır
öğretmenlik yapıyorum. Öğrencilerimiz ve mesai arkadaşlarımızla birçok
etkinliğe imza attık. Okul olarak gelenekselleştirdiğimiz bir şiir gecemiz var.
Ayrıca bir de kültür sanat ve edebiyat dergisi çıkarıyoruz. İsmi
''Gözlük''. Halk edebiyatı alanında çeşitli araştırmalar ve
derlemeler yapıyorum.
Yüzme,
su altı avcılığı, serbest dalış, fitness, doğa yürüyüşü sporlarına aktif olarak
devam ediyorum. Türkü dinlemeyi çok severim. Ayrıca biraz bağlama da çalarım.
Halk oyunları kursuna gidiyorum; yöresel oyunlara hakim olmak, kültürü
yaşayabilmek için elimden geleni yapıyorum. Yıllarca turizmde çalıştığım için
İngilizcenin ana dil olduğu bir coğrafyada yaşayıp hayatıma devam edebilecek
kadar İngilizce biliyorum. Bu yıl İtalyanca öğrenmeye başladım. Günümün yüklü
bir zaman dilimini kitap okumaya ayırırım. Okuduğum her kitap beni mesleğimde
de yetkinleştirdiği için kitap okumayı hayatımın ayrı bir yerinde tutarım.
Eşimle beraber yazdığımız bir de blogumuz var: www.kosesizyazilar.com
Garsonluk,
afiş dağıtımı, hostluk, marangozluk-altı yılım geçti
marangozhanede-deşifrecilik, fotoğraf editörlüğü, metin yazarlığı yaptım.
Üniversite yıllarında çalıştığım gümüş, saat, hediyelik eşya, deri çanta,
gözlük dükkanları ve daha öncesinde yaptığım işler sayesinde insanlarla hep iç
içe olduğumdan yaşamı gözlemleme fırsatım oldu. Bunları hep yazılarımda
kullandım. Yazdığım her şey biraz gerçeğin gölgesindedir.