Ertürk Akşun
Çorum’da doğdum. 1969 yılıydı. Çorum olayları yaşandığında 11 yaşındaydım, benim çocukluğumu şekillendiren en önemli olaylardan biri budur. Çatışmanın tam ortasında girdim anlayacağınız ergenliğime. Bizim kuşağa 12 Eylül kuşağı derler. 12 Eylül’ün bütün o ahmaklaştırmasını ve zulmünü yaşadım. Sonra memleketimden çok uzaklara, Edirne’ye gittim okumaya. Fizik okudum okumak olsun diye. Her Türk gencinin kaderini yaşadım anlayacağınız. Fizik okurken okul önünde kitap tezgâhı açmaya başladım ve hayatım o günden sonra tamamıyla değişti. O günlerde şiirle uğraştım, şiir grubu kurdum, kültür derneği açmaya çalıştım, öğrenci derneğinde çalışmaya başladım, derneklerin yasak olduğu dönemlerdi. Sonrası İstanbul. Yine kitap tezgâhları, yayınevleri, dergicilik, yayıncılıkla geçti günlerim. Toplumsal Kurtuluş dergisiyle tanışmam yirmili yaşlarda oldu ve o günden sonra hep bu grupla anıldım. 25 yaşında Akış Yayıncılık’ın yöneticiliğini verdiler bana, aynı zamanda Yeni İnsan ve Hep İleri dergilerinin de imtiyaz sahipliğini ve yazıişleri müdürlüğünü. Birçok dava açıldı, hükümler verildi. Neyse ki 2000 yılındaki basın affıyla tüm davalarım düştü. Birleşik Sosyalist Parti’de partili hayata başladım, sonrasında ÖDP’ye dönüştü parti ve orada devam ettik. ÖDP içerisinde de dergiler çıkardık... Partiden ayrıldıktan sonra Kadıköy Sosyalist Kültür Derneği kuruculuğunda bulundum.
12 yıldır Destek Yayınları Genel Yayın Yönetmenliği görevinde bulunmaktayım. Dünyada varoluşumu tarif eden şey hep kitap okumak oldu. 35 yıldır durmadan kitap okuyan biri olarak uzun yıllardır da kitap okuyarak para kazanmaktayım. Ateş Ada ve Güneş Ada isimli çocuklarım ve eşim Şule ile birlikte emekli olduktan sonra daha çok kitap okuyacağım bir hayale sahibim.