
Fransız Masalları
Perilerin ve cinlerin hem dünyamızda hem de hayal gücümüzdevar olduğu gizemli bir çağdan masallar. "Blondine, Bonne-biche ve Beau-Minon’un Öyküsü", "İyi KalpliMinik Henry" ve "Prenses Rosette’nin Öyküsü" çok eski zamanlardan çok önemlierdemleri bize hatırlatıyor, dürüstlüğün ve gerçek dostluğun her şeyinüstesinden gelebileceğini söylüyor.

İrlanda Masalları
Periler olmasa İrlanda köylüleri şiire ve öykülere bu kadar düşkün olur muydu? Denizi ve karayı sevmeyi efsanelerinden öğrenmemiş olsalar, Donagal’ın köylü kızları ülkenin başka yerlerinde çalışırken eğilip de denizi öperler miydi? İrlanda masallarının temelinde, topluluklar halinde ya da yalnız yaşayan kara ve su perileri var. Eski zamanlarda olduğu kadar olmasa da, bu perilerin varlığına olan inanç hâlâ yok olmuş değil. Nobel Edebiyat Ödüllü İrlandalı şair W. B. Yeats, bu masalları hikâye anlatıcılarından dinleyip derleyerek aktarıyor ve İrlanda’nın meşhur perileri hakkında ayrıntılı bilgi veriyor.

Japon Masalları
Barışçıl Budizm kök salmadan "çok, çok uzun zaman önce"Japonya’da dini inanışlar, insanı tanrısallığın bir parçası yapıyor ve kişikendi kutsallığını uçlarda dolaşarak, sınırlarını zorlayarak masal gibiyaşamayı başarabiliyordu. Japonya’da bugün bile, nezaketle ve sevimliçekingenlikle süslenen şey, tanrı ataların soyundan gelmiş olmanın gizli ya daaçık gururu. Şans, hile, cüce cinler ve tılsımlı mücevherler, canavarlar vekahramanlar, denizin dibindeki krallıklar, Güneş’e ve Ay’a uzanan sütunlar…Japon Masalları, geçmiş ortak yaşayıştan bugüne kalan efsaneler değil de, hâlâmasalsı ve kısmen de ayrıksı bir hayatı yaşamaya eğilimli Japonların geçmişinebirer referans metin niteliğinde.