
Boğaziçi'nde Balık
Boğaz’da hem zamaniçi hem zamandışı bir yolculuğa çıkaran öyküler İstanbul’da Kedi’den sonra Boğaziçi’nde Balık ile yeni bir ikili, Gündüz Vassaf’ın severek okunan Cehenneme Övgü – Cennetin Dibi ikilisiyle buluşuyor. Boğaziçi’nde Balık Boğaz’ı ve Boğaz’ın sularında yaşayan balıkları başkahramanı seçerken tarihten, mitolojiden, gündelik yaşamdan beslenen, insanoğlunun her yeri fethetme hırsını hicveden şiirli, bilim kurgusal, gerçeküstü öyküler ve öykülere eşlik eden resimlerle okuru gerçekle düş sınırında capcanlı bir yolculuğa çıkarıyor. Türkiye’nin siyasetle yoğrulduğu bugünlere nasıl geldiğimize Boğaz’ın dip sularından balıklarımızın gözüyle bakmanın tam zamanı.

Tek Kadın Latife
Bir eylül sabahı, şafak vaktiyle beraber, Türk hilali, üzgün İzmir’e neşe getirdi. O gün, büyük kurtarıcı ile esaretine nihayet verdiği Türk kızı karşı karşıya oturdular. Sonra büyük misafiri ve onun kıymetli arkadaşlarına izaz ve ikram etmek, onlara temiz ve medeni bir hayat yaşatmak, yorgunluklarını dinlendirmek için çarpan mini mini kalp, birden bütün varlığını kuvvetli bir ateşin sardığını hissetti. Seviyor ve seviliyordu... Fakat, vazifesini; vatanına, kadınlığa, kendi şerefine medyun olduğu vazifelerini ihmal etmiyordu dünkü zafer kızı… Bu suretle dünyanın, tarihin en büyük ismini taşımaya muvaffak oldu.

Kopuk ve Hiç
Genç adamlardı. Gözü pek ve korkuları büyük. Çoğu nereye niçin gittiğini bilmeden gidiyordu. İnancın oluşturduğu gösteri her zaman bir kimlik verirdi insana. Ama kendisine ait olmayan kimlikle yürümeye başlayan da kendisi değil başkası olurdu. Böyle böyle kendine yabancılaşır, kendine yabancılaşa yabancılaşa da başkası tarafından ele geçirilirdi. Sonra kendine ait olan ne varsa anlamını yitirir, kahraman olmak için yola çıkan da yolun sonunda bir hiç olurdu.

Ayak İzlerim
Hayat uzun ve çetrefilli bir yol… Birçoğunuz bu şartların kurbanı olduğu bilinciyle uyurgezer olarak yürüyor… Artık dönüşüm zamanı geldi de geçiyor. Bu yolun çıkmazları ve çukurlarında kaybolmak yerine, daha önce bunların her türünü deneyimlemiş bir farkındalık yolcusunun ayak izlerinin rehberliğinde yola çıkarak, kendi özgün patikanızı oluşturmanın güvenli sularında yüzebilirsiniz. Bu kitap, yaşamın sırlarını çözmek ve kendinize yeni farkındalıklar katmak için çıktığınız cesaret isteyen farkındalık yolculuğunuzdaki her adımınızda yolunuza ışık tutmak için yazıldı… Gerçeğinizin farkına vararak hayatınızın kurbanı değil efendisi olmaya, olmazlarınızı olurlara çevirmeye, başkalarının eskilerini soyunup kendi yenilerinizi giyinmeye, sevginin kucağında daha yüksek titreşimli bir hayata uyanmay...

Süslü Hatıralar Sahnesi - Ruberu
– Zaman ötesi rüyalarda gezenlerin kitabı – Bir ruha sıkışmış iki cisim, bir paranın iki yüzü gibidir; yazıyla tura, hayalle gerçek. Biri olmadan, diğeri de olamaz. Biri kaybolursa, diğerini de kaybedersin. Erre, aynı rüyayı gören iki kardeşin adıdır ve Nevırmor, hayat denilen, zamandan uzun bir rüyanın hem kahramanı hem de tanığıdır. İsmail Güzelsoy, kardeşliğin dokunulmaz ve mahrem güzelliğindeki yaraları açıyor. Kırgınlıklar, feragatler ve ihanetler arasında asla soğumayan ama hiddetten şefkate sürekli yer değiştiren sevginin gücüyle neşelendirip hüzünlendiriyor.