Hayatının beklemediği anında hayatına giren Merdan Efe’yle tüm dengeleri bozulan İzgi’in artık en büyük savaşı kapattığını sandığı ancak hâlâ izlerini sürdürdüğü geçmişiydi. Merdan Efe’den kaçtıkça ona daha da tutulan İzgi hissettiği tüm kötü duyguları ve endişeleri erteleyip dursa da ertelenen her şey günü geldiğinde ortaya çıkardı. Bazen sevmek yetmezdi, güven sevgiyi ayakta tutan yegâne duyguydu. İzgi’yi gördüğü ilk andan itibaren sevgisini içinden tutamayan Merdan Efe onun duvarlarını aştığını sanırken aslında o duvarların dışında kaldığını geç de olsa fark edecekti. Aşk dengeleri bozardı, evgi büyütürdü, güven sonu olmayan bir hayatın kapılarını aralardı. İki beden, tek kalp; İzgi Gökyel ve Merdan Efe Yüceer. Birbirlerinin dönüm noktaları olmuşken tüm engellere karşı sırt sırta mücade...

Doksan Artı Dört 1 (Ciltli) Doksan Artı Dört 2 (Ciltli) 2 Ayraç (Bilet) Sticker Seti

Yu Mi-Ra, ailesinin kılıç sanatını sürdürmek için kaderini sonsuza dek belirleyecek bir karar vermeli. COAX’ta turnuvanın yarı finallerinde baş döndürücü durumlar yaşanmaktadır. Katılımcıların, rakiplerini yenmek için güç ve strateji kullanmaları gerek. Üç kahramanımızın dostluğu önümüzdeki savaşlarda devam edebilecek mi?

ANLAŞMALI EVLİLİĞE SICAK BAKACAK BİRİ ARANIYOR Ancak hayatım buna bağlıysa evleneceğime yemin etmiştim. Ne ironi ama. Şimdi de evren bunu bir meydan okuma sandığı için acilen bir koca bulmam gerekiyor. Ama geçici bir evliliğe sıkışıp kalacaksam bunun doğru adamla olmasını istiyorum. Beni korumalı. Formda olmalı. Zekâ ve mizah duygusu da çok önemli. Madem hayal kuruyoruz, son derece yakışıklı ve biraz da huysuz olsa hiç hayır demem. Tüm kriterlere uyan birini tanımam da benim şansıma sanırım. Sonunda ikimiz de yanacak olsak da...

Herkesin gözdesi Jason Todd’un kara bahtlı kefaret yolculuğunu anlatan popüler WEBTOON serisi, ilk kez kitaplaştırılmış şekilde raflarda! Kaçırmayın! Kanunsuzlar, işleri yasal yollardan halletmeye çalışıyor ama efsane bir şekilde çuvallıyorlar. Eski bir Robin, eski bir Wonder Woman ve, nasıl desek, tuhaf bir Superman... Onlar Jason Todd, Artemis Grace ve Bizarro. Her zaman arka planda kaldıklarını hissediyorlardı. İşte bu yüzden Kanunsuzlar ekibini kurup becerikli bir kiralık kahraman üçlüsü Woldular. Dinozor Adası’ndan eski bir heykel çalmayı denerken Adalet Birliği’nin radarına takılınca Red Hood, ekibini toplayıp heykeli geri almak ve “Biz ezik değiliz!” demek zorunda kalacak. Kanunsuzlar, DC’nin en büyük süper kötüleri ve süper kahramanlarıyla karşı karşıya gelecek ama en büyük savaşlar...

BABA OLMAK, BATMAN OLMAKTAN ZOR DEĞİLDİR HERHALDE, DEĞİL Mİ? Batman’in işi başından aşkın. Nightwing, Batgirl, Red Hood, Orphan, Spoiler ve birkaç Robin... Biyolojik olsun, evlatlık olsun, Bruce Wayne için çocukların haddi hesabı yok. Şimdi de yeni bir kanunsuz olan Duke Thomas, namı diğer Signal’in aileye katılmasıyla Wayne Malikanesi daha da kalabalık hale geliyor. Bu çılgın ve sımsıcak maceralara katılın ve ‘‘aile’’ sözcüğünün anlamını öğrenmeye hazır olun. CRC Payne tarafından yazılan, Starbite'ın çizimleriyle hayat bulan bu cilt, WEBTOON’un Eisner Ödülü’ne aday gösterilen serinin ilk 25 bölümünü bir kitapta topluyor. Ayrıca serinin yaratıcılarının daha önce hiç paylaşmadığı bonus içerikler de burada!

TROÇKİ’NİN EVİ, SAKLADIĞI SIRLARLA YENİDEN UYANIYOR. Adalar’daki tarihi köşklerin geçmişini araştıran mimar Maria Kalamaris, Troçki’nin sürgün yıllarını geçirdiği Büyükada’daki köşkün bahçesinde ölü bulunur. Başta sıradan bir cinayet gibi görünse de, köşkten art arda başka cesetlerin çıkması işin seyrini değiştirir. Komiser Ömer Erdem bu karmaşık cinayeti çözerken sadece acımasız bir katille değil, geçmişten bugüne taşınan karanlık sırlarla da yüzleşmek zorunda kalır. Troçki’nin gölgesi hâlâ bu duvarlarda mı dolaşmaktadır, yoksa birileri o hayaletin ardına mı saklanmaktadır? Her ipucu, daha büyük bir sessizliği ortaya çıkarır. Ömer artık yalnızca bir cinayeti değil, yıllardır üstü örtülen bir düzeni sorgulamaktadır. Ve her adım onu daha derine, daha karanlığa çeker. Peki kurbanlar gerçekte...

BUGÜNÜN EN DERİN YARALARININ ÇÖZÜMÜ, GEÇMİŞTE SAKLI... Hayatınızda tekrar tekrar karşılaştığınız sorunlarınız mı var? İsimler, yerler, yüzler, adresler hatta şehirler değişse bile problemler hep aynı mı kalıyor? Ne yapsanız olmuyor ve hayat sizi şaşırtmayı sürdürüyor mu? Gelen, gideni aratıyor mu? Belki de çözüm, sandığınız gibi bugünde değil; köklerinizde, geçmişinizde... Atalarımızın dediği gibi: Dede erik yemiş, torunun dişi kamaşmış... Kendinizi içinden çıkılamaz bir döngünün esiri gibi hissediyorsanız soyağacınızı şifalandırmanın zamanı geldi. Bu kitap, geçmişin izlerini silmek, sizi ve sevdiklerinizi özgürleştirmek için bir rehber. Geçmişten gelen sınavları, karmaları temizlemeniz, insanlarla helalleşmeniz ve huzura doğru bir adım atmanız için yol gösterecek. Kendi hikâyenizi yeniden...

BU KİTAP, OKUMAN İÇİN DEĞİL, HATIRLAMAN İÇİN YAZILDI. Arınış, modern çağın karmaşasında yolunu kaybetmiş ruhlara uzatılmış bir hatırlayış bahçesi... Yalnızca zihne değil, kalbe ve ruha da dokunan bu eser; aşk, tekâmül, kader, numeroloji, enerji ve ilahi sistem gibi katmanları, şiirle düzyazı arasında akan bir ilham diliyle anlatıyor. Okurken yalnızca cümleleri değil, kendinizi de tefekkür edeceksiniz. Kimi zaman Hz. Yusuf’un kuyusunda, kimi zaman Züleyha’nın gözlerinde, kimi zaman da kendi ruhunuzun derinliklerinde bulacaksınız kendinizi. Bu kitap bir başucu rehberi, bir tefe’ül pusulası, bir uyanış çağrısıdır. Sayfalarını rasgele açın... Belki de aradığınız cevap çoktan sizi bekliyordur.

Herkese iyi geldin... Ama kendine hiç gelemedin. Hep anlayışlıydın. Herkesin yarasını sardın, kimseye yük olmadın. Kimse seni sen olduğun için sevmedi. Seni sevmeleri senin onların işine yaramana bağlıydı. Sessizce kırıldın, içinden ağladın, ama yüzüne gülümsemeyi kondurmayı ihmal etmedin. Çünkü senin niyetin hep iyiydi. Kalbin temiz ve nahifti. Ama fark ettin ki; en çok da iyi niyet yorar insanı. Seni değil, senin verdiğin değeri sevenler oldu. Sabrını sınav sananlar, affediciliğini zayıflıkla karıştıranlar... Ve sen, hep kendini arkaya atarak başkalarının önünü açtın. Bu kitap; kendini unutanların, fazlaca verenlerin, bir gün anlaşılır diye susanların yorgun kalbine yazıldı. Belki bu satırlarda kendini bulacak, belki de ilk kez kendine bu kadar yakından bakacaksın. Çünkü artık anlama sır...

Haremdeki eski bir türbenin içinde kurulmuş rota hilesini fark eden Maomao, Jinshi ve imparatorun önünde muazzam bir şekilde gizemi çözer. Ve ardından imparatoriçe, vefat etmiş eski imparatordan kalan bir laneti araştırması adına Maomao’yu çağırır. Maomao’nun, Jinshi’nin geçmişine ve gerçek kimliğine doğru adım adım yaklaştığı on birinci cilt şimdi sizlerle!!

Eski imparatorun lanetini çözen Maomao, Yeşim Saray’daki günlük hayatına geri döner. Maomao, geceleri çiçek izleme etkinliklerine katılır, sonra da Jinshi’nin isteği üzerine ava eşlik eder. Fakat orada kendini yeni bir olayın tam ortasında bulur… Karanlığın kalbinde Jinshi’nin sırlarını öğreneceğiz. On ikinci cilt şimdi sizlerle!

Guts, Wyndham’daki kulenin en alt katında hapis tutulan Griffith’i kurtarmak için eski yoldaşlarına katılır. Fakat orada Şahin Ekibi’ni bekleyen yalnızca Midland Kralı’nın askerleri olmayacaktır. Biricik kızını elinden kaçırdığı için deliye dönen kral, gizemli bir suikast birliği olan Bakiraka’yı Guts’ın peşine takar. Tüm bunlar olup biterken insan zihninin kavrayabileceğinin çok ama çok ötesinde olan “kötü” bir varlık, yavaş yavaş yaklaşmaktadır.

Guts ve yoldaşları, Griffith’i kurtarmayı başarır. Peşlerindeyse gözü dönmüş Kral’ın yolladığı kana susamış, vahşi Kara Köpek Şövalyeleri vardır. Dost düşman ayırt etmeksizin gaddarlıklarından herkesi nasiplendiren Kara Köpek Şövalyeleri’nin lideri Wyald peşlerindedir! İskelet Şövalye’nin kehanette bulunduğu vakit yaklaşıyor! İnsan dışı mahlukların gittikçe derinleşen gölgesi ve Guts’ın “asla kaçamayacağı ölüm”ün ardındaki gizem nedir? “Tutulma” da neyin nesidir? Bütün soruların cevabı ışıldayan Altın Çağ’ın altında yatıyor!..

Esaretten kurtulan Griffith, perişan bir haldedir. Hırsın sonu ve olup bitenlerin acımasızlığı genç adamın kalbini umutsuzluğa sürükler. Güneş göğün ardına saklanır, hava garip bir hal alır ve tuhaf bir yaratık sürüsü ortaya çıkar. Kızıl Behelit farklı bir boyuta kapı açar! “Tutulma” zamanı gelmiştir! Şahin Ekibi, katliam ve kan ziyafetinin merkezinde kurban edilmek istenir. Öfke, hüzün, sevinç ve acı… Tüm duygular burada doruk noktasına ulaşır. Altın Çağ’ın sonuna tanıklık etme vakti!

Kırmızı uçurtmam havalandı şehrin kirli gökyüzüne. Kırmızım fazla kızıl bulundu herhalde. Bir taş fırlatıldı uçurtmaya doğru, bana değdi. Sımsıkı sarıldığım oyuncak ayıma değdi. Türkiye’yi 23 yıldır yöneten iktidar, bir sabah yeni tehlikenin ne olduğuna karar verir. İktidara göre “aile” saldırı altındadır. Aileyi tehdit edense lgbti+’lardır. Peki tüm aileler birbirine mi benzer? İktidarlar, bir kısım insanı tehdit olarak kodlarsa, sonuçları ne olur? Sabah haberlerinin unutulmaz ismi İrfan Değirmenci, “Korku şiddeti tetikler, insanlar bilmediklerinden korkarlar!” diyerek dünyanın birçok yerinde faşizmin görünmez kılmaya çalıştığı hayatları ve aşkları kayıt altına almak istiyor. Bunu yaparken de önce kendi hayatını tüm cesaretini toplayıp okurlarına açıyor. Nefret suçlarının ve cinayetlerin ...

“İNSANIN KENDİNİ FETHETMESİ ZAFERLERİN EN BÜYÜĞÜDÜR.” – PLATON “Vincit qui se vincit” Latince bir deyimdir ve Türkçeye “Kendini yenen, galip gelir” ya da “Kendini yenen yenilmezdir” şeklinde çevrilebilir. Hal böyle olunca zafer ne demektir? Verdiğin tüm içsel mücadelenin sonucu zaferdir. Sen kendini aşarsan, sınırlarını zorlarsan o zafer senindir. Şimdi soruyorum sana ruhu ay kalbi güneş olanım: Girdiğimiz her mücadeleden daha da güçlenerek çıkmadık mı? Güçlendikçe yenilmezliğimizin tadına varmadık mı? Yara aldığımız her yerden Mevlana’nın dediği gibi şifayı da yaşamadık mı? Zafere ulaşmak için kendinle savaşma, mücadeleni asla pes etmeden ver, içindeki ateşi söndürmeden, engelleri aşmanın ve zirveye çıkacak yolun ışığını bulmanın keyfini yaşa. O yol senden sana, o yol seninle... Çıkmaz sa...

BABAMIN BAYILMASININ SEBEBİ BEN MİYİM?! BABAM, LUCAS SAYESİNDE GÖZLERİNİ AÇTI AMA HÂLÂ BENİ HATIRLAMIYOR... BABAMIN YAKALANDIĞI LANETİ BOZMAK İÇİN JENNETTE’Yİ SÜREKLİ ONUN YANINDA TUTUYORDUM AMA... “BABA!!!” BABAM KAN KUSARAK BAYILDI... SÖYLE, LUCAS! BABAMI YAŞATMAK İÇİN NE YAPMAM GEREKİYOR?

“ARTIK BEŞİNCİ NESİL SAVAŞ DÖNEMİNDEYİZ VE BU SAVAŞ DİĞER DÖRDÜNÜ MUMLA ARATACAK!” Bu kitabın amacı, savaşı gözlemlerin ışığında ele almak, savaş bilimine dair çıkarımlar yapmak ve bunlarla beraber yaşanan örnekleri değerlendirmektir. Bu bir rehber kitaptır ve alanında ilktir. Çünkü savaş stratejisi ve sonuçları itibariyle sonuçlar çıkarmaktadır. Bu tür bir bakış açısı her alanda, vatandaştan savunma ve güvenlik çalışanlarına, savunma teknolojisi üretenlerden karar vericilere kadar ipuçları verecek zenginliktedir. Polemolojik çalışmalar yerli ve milli olarak yapıldığı sürece kendi tarzımızın sahiplenilmesini sağlamış oluruz. Bu inançla yazılan Polemoloji, siz okurlara daha derinlemesine çalışma imkânları verecektir. Parola şudur: Fikirde ve yöntemde rehber olalım!

BİZİ EN ÇOK SEVDİKLERİMİZ Mİ YARALAR, YOKSA HİÇ SEVİLMEMİŞ OLMAMIZ MI? Yara, “Ben nereye aitim?” sorusunun peşinden giden ve yüzleşmekten korkmayan bir kadının kendi içine dönüşü. Sevmenin ve sevilmenin ne anlama geldiğini bilmeden büyüyen, en sonunda ise kendine anne olmayı öğrenen bir ruhun hikâyesi. İpek, sevilmek için uğraşıyor hep. Anlaşılmak için susuyor, kabul görmek için kendinden ödün veriyor. Ama ne yaparsa yapsın, çocukken içine işleyen o eksiklik hissi bir türlü geçmiyor. Bir terapi odasında, yıllardır yutulmuş cümleler birer birer dökülüyor ortaya. İstenmeden doğan bir çocuk olmanın yüküyle, sevgiye muhtaç büyüyen bir kadın olarak hayatta kalmaya çalışıyor İpek. Bir babanın sessiz şiddeti, bir annenin kırılganlığı, bir kocanın yokluğu, bir kedinin yalnızlığı... Her şey, her il...

Bu kitap, yalnızca satışta fark yaratmak isteyenler için değil; fikrini, hayalini ya da projesini gerçeğe dönüştürmek isteyen herkes için yazıldı. “SQ – Satış Zekâsı, satışa sadece teknik bir beceri olarak değil, zihinsel bir farkındalık süreci olarak bakan yeni nesil bir rehber. Bu kitap; ezberlenmiş cümleler yerine içsel sorular soruyor. Anlatmayı değil, duymayı ve bağ kurmayı merkeze alıyor. Satışçı olmasan da bir fikri savunuyorsan, bir değer yaratmak istiyorsan bu kitap senin için yazıldı. Kendi alanının iki üstat ismi Dr. Kerem Dündar ve Erhan Ali Yılmaz’a satış ekosisteminin kütüphanesine sağladıkları güçlü katkı için Sales Network topluluğu adına teşekkür ederim.” – Ergün Güler, Sales Network Kurucusu

Gülersen değişir, gülmeye devam edersen iyileşirsin. Kahkaha yalnızca bir ses değil; bastırılmış duyguların, travmaların, kaygıların dışavurumu ve iyileşmenin anahtarıdır. Çocukken ne zaman kahkahalarla gülsek bir ses yükselirdi: “Çok gülme, sonra ağlarsın!” Biz de sustuk. Neşemizi, sesimizi, bedenimizin bildiği şifayı bastırdık. Peki ya bu öğreti sadece bir uyarı değil, yıllar boyunca bizi hasta eden, yaşama karşı endişeli ve mesafeli biri haline getiren bir travma koduysa? Kahkaha Terapisi, sinir sistemi regülasyonu, nöroplastisite ve kişisel farkındalıkla geçmiş travmaların nasıl dönüştürülebileceğini anlatan içten, dönüştürücü bir yolculuk sunuyor. Bu kitapta Arzu Erensoy çocukluk kodlarını fark edişini, hayatındaki kırılma noktalarıyla nasıl yüzleştiğini, hayal ettiği her şeyi nasıl g...

“BENİM KIZIMIN BABASI İMPARATOR!” ÇOCUKLARIN ANLAMSIZ KAVGASINA GİRDİĞİ YETMİYORMUŞ GİBİ BİR DE BÖYLESİNE ÇARPICI BİR REPLİK! BU UTANÇ, BENİM BOYNUMUN BORCU... DÜNYADAKİ BÜTÜN TEHLİKELERDEN BENİ KORUYACAĞINA YEMİN EDEN KORUYUCU ŞÖVALYEM, beni BU TEHLİKELİ DURUMDA BENİ BIRAKIP ARKASINA BAKMADAN KAÇTI... “BABANA BİLE GÜVENMEYECEKSİN” DERLERDİ, GERÇEKTEN BU DÜNYADA TEK BAŞIMAYIM! RÜZGÂRIN PEK UĞRAMADIĞI SARAY... SİVRİ DİLLERİYLE BİRBİRLERİNE KARŞI KOYAN, ARA SIRA TARTIŞAN RİA VE CAİTEL, BİRBİRLERİNE OLAN GÜVENLERİNİ GÜNBEGÜN İNŞA EDEREK BÜYÜYORLAR. BU BABA-KIZIN HİKÂYESİ ŞİMDİ BAŞLIYOR!

Uyandığında kendini bir MMORPG karakteri olarak bulan bir adam… O, baştan aşağı zırhla kaplı bir İskelet Şövalye. Kimliğinin ortaya çıkması halinde insanların onu bir canavar sanıp hayatına kastedeceğinden korkar. Bu yüzden gözlerden uzak, sessiz bir hayat sürmeye karar verir. Ancak karşılaştığı kötülüklere kayıtsız kalamaz. Oyunda geliştirdiği beceri ve yetenekleriyle gerçek dünyada da efsanevi başarılara imza atar! “Ben bir gezginim. Adım... Arc.” Farkında olmadan kötülükleri iyileştiren İskelet Şövalye Arc’ın bu dünyadaki maceraları başlıyor! Üstelik kitabın sonunda, yazar tarafından özel olarak kaleme alınmış bir bonus hikâye de sizleri bekliyor!