The Boys 1
CAN ACITACAK Kostümlü̈ kahramanların göklerde süzüldüğü ve maskeli kanun koruyucuların geceleri kol gezdiği bir dünyada birileri “süpoların” yoldan çıkmayacağına emin olmak zorunda. Öyle birileri var. Billy Butcher, Küçük Hughie, Mother’s Milk, Fransız ve Female’den oluşan The Boys, çok tehlikeli insanlardan oluşan, CIA’in desteklediği bir ekip. Her biri kendini dünyanın en tehlikeli kuvvetiyle mücadele etmeye adamış durumda: Süper güç. Bazı süper kahramanlar gözlenmelidir. Bazıları kontrol edilmelidir. Ve bazılarının da –bazen– denklemden çıkarılması gerekir. İşte o noktada The Boys devreye giriyor. Dynamite Entertainment, Garth Ennis (Preacher, The Punisher) tarafından yazılan ve Darick Robertson (Transmetropolitan, Wolverine) tarafından çizilen bu meşhur serinin ilk koleksi...
Berserk 3
İntikam arzusuyla dolu Kara Savaşçı Guts ile müritlerden biri arasındaki kanlı dövüşün neticesinde korku, umutsuzluk ve öfkenin etkisiyle Behelit uyanıyor. Şeytani varlıkları çağırıyor! Arzunun koruyucu melekleri Godhand ve Guts arasındaki derin ilişkinin sırları açığa çıkıyor! Ardından Guts’ın çocukluk yıllarını anlatan Altın Çağ başlıyor!
Berserk 2
İntikam uğruna bitmeyen yolculuğuna devam eden Kara Savaşçı Guts ve onun peşine takılan Puck bu kez, gaddar bir kontun hüküm sürdüğü ve sapkınların teker teker avlandığı bir şehre gelirler. Kontun adamlarından kaçarken elinde Guts’ın hiç yabancı olmadığı Behelit bulunan gizemli bir ihtiyarla karşılaşırlar. Şehrin lanetli geçmişine kapılıp giden Guts ve Puck, karşılarındaki şeytani düşmana doğru ilerlerken Guts’ın boynundaki “damga” da sızlamaya başlamıştır!
Berserk 1
Simsiyah ve kocaman bir adam, Guts! Boyunu bile aşan devasa kılıcı “Ejderöldüren”i istediği gibi savuruyor ve demirden eliyle topları fırlatıyor! İçindeki korkuyu, öldürme arzusuyla besleyen Guts, tam anlamıyla bir “Berserk” haline giriyor ve canavarlara, müritlere ve onların başındaki varlık “Godhand”e kafa tutuyor! Böylece, yolculukta tanıştığı elf Puck’la birlikte bir intikam yolculuğuna çıkıyor. Burası, en güçlü karanlık fantezinin başladığı yer!
Elma
“Toplumdan ve aileden önce, ezeli ve ebedi olarak biz hâlâ Tanrı’nın bebekleriyiz.” “Bugün birçok insan kendi elmasından bir ısırık almadan dünyadan geçip gidiyor. Çünkü kendin için bir şey yapmanın günah sayılması hâlâ en eski bilgi olarak kanımızda yürüyor.” En son ne zaman bir sebep, bir topluluk, bir koşul olmadan yalnızca kendiniz için hayatta kaldınız? İşte bu kitap sizi kendi elmanıza ve o elmayı ısırma cesaretine davet ediyor. Elmayı ısırırsam düzenim bozulur, önümde engeller oluşur korkunuza elmanın deşifresiyle eşlik ediyor: Engelden eyleme, Lütuftan lügate, Mükâfattan marifete, Adanmışlıktan anlama... Bu kitap hayatta keyifle ve kendinizle kalabilmenizin rehberi. “Eğer tepede ‘ben’ dediğimiz o merkez varsa, daha kapsayıcı olacak, olanlara çok boyutlu bakabileceksiniz. Ama en tep...
Kötülerin Kaderi Yok Olmaktır 1
TEKRAR BAŞLAYACAĞIM... BU KÖTÜ KARAKTERİN SONU ÖLÜM OLMAYANA KADAR! Zengin bir ailenin gayrimeşru çocuğu olarak doğdum ve nefret edildim ama sonunda cehennem ailemden kaçtım... Ancak ters harem oyununun kötü karakteri Penelope Eckhart olarak uyandım! Gerçek prenses ortaya çıkmadan önce beş erkek kahramandan birini etkileyemezse onun için tek son ölüm olacaktır. Bu ölüm kalım oyununda Penelope’nin seçeceği son erkek kim olacak?
İddiayla Başlayan Veda Aşkı 1
"SEN YAPARSIN! BUZLARIN DEMİR LEYDİSİNİ TAVLA!" Soğuk ve işini ciddiyetle yapan Nao Yoshinaga işyerinde "Buzların Demir Leydisi" olarak bilinmektedir. Bir gün Nao, platonik aşkı Satomura'nın zorla kendisiyle ilgili bir iddiaya dahil olduğuna tanıklık eder! "Ama bu benim için bir şans değil mi?" İkilinin bir iddiayla başlayan aşkında neler olacak?
Çılgın Cadının Sıra Dışı Aile Hayatı 1
Ormanda yaşayan cadı Alyssa, bir gün bir insan yavrusu bulur. Kafası allak bullak da olsa bebeğe "Viola" adını vererek onu büyütmeye karar verir. On altı yıl sonra Viola, Alyssa'yı çok seven bir anne canavarına dönüşmüştür. Ayrıca hayal edebileceğinizden daha çok büyümüştür. Ama bu kadar büyümek de fazla! Görünüşleri birbirinin tam tersi olan cadı ve kızının içinizi ısıtacak komedisi birinci cildiyle karşınızda!
O Kişi
İstiklal Marşı “Korkma!” diye başlar. O Kişi’ye ve O Kişi’yle beraber olanlara “Hakkıdır Hakk’a tapan milletimin istiklal!” sözüyle biter. Tıpkı, Gençliğe Hitabe’nin O Kişi’ye, Asil Kan’a, “Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur!” hitabıyla bittiği gibi. Mehmet Akif Ersoy, İstiklal Marşı’nı yazarken tarih düşürme sanatını kullanmış ve tamiyeli ebcet hesabıyla şifreleme ve gizlemeler yapmıştır. Ben, Gençliğe Hitabe’de olduğu gibi bu gizlemeyi bu kitapta deşifre ederek sizlere aktarıyorum. Gizleme sanatını yani çok gizli bir bilgiyi bizzat Akif’in babası Akif’e verdiği isimle ve doğum tarihiyle başlatıyor. Bu kutlu marşın on kıtasının her bir dizesinde gizlenen şifrelenmiş bilgiler tek tek açığa çıktığında, İstiklal Marşı’nı söylemenin aslında bir rüya görmek olduğunu anla...
Şifacı Günceleri 2
Eski bir şifacı olan Maomao, hadım Jinshi tarafından keşfedilerek Gyokuyo Hanım'ın hizmetkârlığına getirilmişti. Şimdiyse İmparator'dan bizzat aldığı bir emri başarıyla yerine getirmek, sonra da ilk bahçe partisine katılmak zorunda... İkinci cilt merak ve bilgi açlığıyla hareket eden ve beklenmedik bir şekilde dikkatleri üzerine çeken Maomao'yu anlatıyor.
Akame Keser 2
GECE AKINCILARI’NA KATILDIKTAN SONRA, TATSUMİ’NİN KARŞISINDA İMPARATORLUK SİLAHI KULLANAN BİR DÜŞMAN BELİRİR. İMPARATORLUK SİLAHI KULLANAN DÜŞMANLAR KOL GEZİYOR! ANTİK ÇAĞLARDAN KALAN İMPARATORLUK SİLAHLARI’NIN GÜÇLERİNDEN DOLAYI, İKİ KULLANICI ÇARPIŞIRSA MUTLAKA BİRİ ÖLMEK ZORUNDA! GECE AKINCILARI’NIN ÖLÜM KALIM SAVAŞI BAŞLIYOR! “TSUYOKİSS” VE “MAJİ DE WATASHİ Nİ KOİ WOSHİNASAİ!” YAPIMCISI TAKAHİRO’DAN ACIMASIZ, KARANLIKLARLA DOLU AKSİYON SERİSİNİN İKİNCİ CİLDİ KARŞINIZDA!
Hikâyeden Adamlar
KIRILAN KALEMLER YAZMAYA DEVAM EDER. HEM DE KIRILDIĞI YERDEN… Yeryüzünün en güçlü akıntısına sahip nehrinde, akıntıya karşı yüzen ve nehrin kaynağına ulaşarak imkânsızı mümküne çeviren tek balıktır Koi. Azmi ve başarıyı temsil eder. Esareti cesarete dönüştürür ve küçük bir balık olarak başladığı hikâyenin sonunda güçlü bir ejderhaya dönüşür. Biz de, bu karmaşanın içinde unutulan değerlere, özlediğimiz inceliklere, bizi biz yapan kaynağa, özümüze ulaşmaya çalışıyoruz. Yol bizi nereye götürür bilinmez ama bazen akıntının tersine yüzmenin de ilerleme sayıldığını biliyoruz. Eğer karşılaştıysak, seninle aynı suda yüzüyoruz demektir. Senin için ayırdığımız sayfalara kendi hikâyeni yazmanı ve akıntıya karşı birlikte yüzmeyi diliyoruz. Elindeki bu kitap, bir arayış içerir. Belki de hikâyenin sonun...
Sırtımdaki Ruh İzi
“Ben hayatın sırrıyım, hayatın sırrı insan.” İnsanoğlu olarak bir yandan yüzyıllardır hayatın sırrını arıyorken diğer yandan bu yolculukta hep yalanlar söylemişiz kendimize ve herkese. Bilmeden kaderimizin örgüsüne katkı olmuşuz ve bir ilmek daha atmışız sırrı saklayarak. Yalan ve sır aynıymış oysa, sırrın olduğu yerde yalan, yalanın olduğu yerde sır varmış, bu sırlar bizi hasta etmiş. Hayatın sırrı insanmış oysa, her şey bize bizi anlatmak için varmış, görmemişiz, duymamışız, bilmemişiz. İnsanın sırrı hayatını belirlerken hasta olmuşuz, biz kader sanmışız, hayat sanmışız, değişmez sanmışız. Kendi hayatının kıymetini bilmek ve HAYAT’ın kıymetini bilmek yolculuğundaysan çal kapıyı gir içeri. Yüzleş kendinle. Çünkü hayatının sırrı da anahtarı da sende...
Cüret
ZİHNİYETİNİZ DEĞİŞİRSE TESLİM OLMAZSINIZ, TESLİM ALIRSINIZ. Tüm içsel savaşların tek sebebi kendinizi yeteri kadar tanımıyor oluşunuzdur. Kendinizi tanımaksa neye cüret ettiğinizle alakalıdır, kendinize neyi değer gördüğünüzle, neyle beslenmek ve neyi büyütmek istediğinizle ilgilidir, bir o kadar neleri söküp atacağınızla... Kendiniz olmaya cesaret ettiğinizde başlar kişisel devriminiz ve ancak o zaman içsel gücünüzü keşfedersiniz. Bu kitapta kendi doğanız hakkındaki gerçekleri keşfetmek, beden, zihin ve ruhunuzun uyumlu bir şekilde çalışmasını sağlamak, kendinizi sabote edici düşünce ve davranış kalıplarından kurtulmak, anlam ve amaç dolu bir hayat yaratmak, duyguların kölesi olmadan sakin ve dingin kalabilmek, karanlık manipülasyon döngülerinden kurtulmak, psikolojik dayanıklılık kazanma...
Manifest Günlüğü
Hayatının geri kalanını zengin, doyumlu, başarılı, mutlu ve anlamlı bir şekilde yaşamak senin elinde. Zengin olarak yaşamayı, hakiki aşkı, her türlü başarıyı hayatına dahil etmeye karar verecek olan sensin. Bu günlük, Kuantum Tezahür Alanı’nda gerçekleşmesine niyet ettiğin ne varsa, sana bunu sağlamayı garanti eder, düzenli olarak uygulaman şartıyla. Ayşe Tolga Kuantum Tezahür Ustalığı Koçu
Kerpiç Reçeli
REÇEL TADINDA BİR DRAM GÜZELLEMESİ… “Karşımda duran küçümseyerek baktığım bu kerpiç ev benimdi. Ona yanaşan sevgiye muhtaç incir ağacı da. Sahip olduğumuz, elimizde kalan tüm varlığımızla satın almıştık hepsini. Sanki bu minik bahçe büyük bir kazandı. Kaynatıyordum şeker tadında avuntularımla tüm dertlerimi. Bir yandan kavanozlara hapsetmiş, karakışa saklıyordum. En çaresiz günlerimde yiyecektim kerpiç reçelini.” Nagehan Kruç Şeremet, özgünlüğü ilk romanın çok ötesinde olan bu eserinde, okuru etkili üslubuyla Üsküp’ten İstanbul’a uzanan bir zaman yolculuğuna çıkarıyor. Kerpiç Reçeli, geçmiş- şimdi-gelecek üçgeninde reçel kavanozlarından ortak hafızamızın derinliklerine süzülen gerçek bir hayat hikâyesi. “Dosyayı tamamladığımda artık bilgisayarımın kapağını her açtığımda selamlaştığım sırad...
Karma Astroloji ve Ezoterizm Işığında 2024
İnsan Gökyüzüyle Yeryüzü arasında kalan, Geçmişiyle beslenen, Geleceğiyle filizlenen bir varlıktır. Astroloji bu yolculuğu aydınlatır. Oğuzhan Ceyhan ve Gülnihal Öztürk tarafından kaleme alınan ve 2024 yılını astrolojik açıdan derinlemesine inceleyen bu eser, gökyüzünün kadim bilgisini, Norse mitolojilerinin gizemli sembolleri Rünleri günümüzün anlayışıyla harmanlayarak okuyucularına sunuyor. Karma Astroloji ve Ezoterizm Işığında 2024, sizi gezegenlerin ve kadim Rünlerin dansını keşfetmeye ve bu ritmin hayatınızdaki yansımalarını anlamaya davet ediyor. Gülnihal Öztürk’ün uzmanlık alanı olan Karma ve Spiritüel Astroloji ile hocaların hocası Oğuzhan Ceyhan’ın derin ezoterik astroloji bilgisi, bu kitabı hem astroloji meraklıları için vazgeçilmez bir kaynak haline getiriyor hem de yeni başlaya...
Brutal 5
KÖTÜLÜĞÜ YARGILAYACAK OLAN ANCAK ŞEYTANDIR. ZORBALIK, TEHDİTLER VE ÇOCUKLARA KARŞI KÖTÜLÜK! KÖTÜLÜKLERİ GÜÇ İLE ÖRTBAS EDEN SAPKIN BİR ÖĞRETMEN! ÇOCUKLARI İSTİSMAR EDEN BİR ADAM. ADALETİN YARGILAMADIĞI AŞAĞILIK PİSLİKLERİ, BÜYÜKŞEHİR POLİS DEPARTMANI BİRİNCİ SORUŞTURMA BÖLÜMÜ’NDEN DAN HİROKİ LİNÇ EDİYOR!
Cadıların Cenneti 1
Doğa tarafından terk edilmiş bir dünyada, insanlığın tek umudu cadılardır! Eskiden, bitkiler ve diğer canlılar uyum içinde yaşıyorlardı. Ta ki insan ortaya çıkana kadar… İnsanlar, diğer canlılarla barış içinde yaşayamadı ve acımasızca onları yok etti. Bunun üzerine Fauna ve Flora kaçıp saklanmaya karar verdi… Dünya yıllar boyu ıssızlığa ve kuraklığa mahkûm oldu. Son kalan ve nadir rastlanan yeşillikler ise bitkilere duyarlı cadıların sığınaklarıydı. Fakat her şeyi yok etmeye çalışan insan, bitkilerin yeryüzünden çekilmesinden cadıları sorumlu tutuyordu. Pilly, bu sığınaklardan birinde yetişti. Güçlü Tula ona rehberlik etti. Pilly, iyi bir cadı olmak için çok özveri gösteriyor ama bir türlü bitkilerin sesini duyamıyordu. Bilge cadı Tula, Pilly’yi kutsanmış yurt “Cennet”e gitmesi içi...
Mutatio
DEVASA BİR DÖNÜŞÜM UFUKTAN YAKLAŞIYOR... Dünya gezegeni –tıpkı sonsuz evreni paylaştığımız diğer gezegenler gibi– bir tekâmül okuludur ve evrendeki tüm varlık sistemleri, kendilerinden altta olanları elinden tutarak yukarıya çekmekle yükümlüdürler. Dünya dışı varlık sistemleri, adına Ruhsal İdare Mekanizması (RİM) dediğimiz o kudretin birer uzantısı gibi hareket ederek, on binlerce insanla, kapalı, sınırlı, bireysel temas içindeler. Bu temaslar devasa bir bilinç dönüşümüne işaret ediyor. Evrensel yasaları ve varlıksal ilkeleri bilmeksizin, yaşananları kavrayabilmemiz olası değildir. Ülkemiz bu anlamda büyük bilgi akışlarına sahne olmuş, 1959 yılında nakledilen ve Bedri Ruhselman tarafından derlenen İlahi Nizam ve Kâinat bilgileriyle başlayan süreç içinde, ruhsal/evrensel ilkeler ile varolu...
Ne İstersen Değil Neysen Onu Çekersin
Gördüğümde inanırım inandığımda görürüm. Artık bir dönüm noktasındayız. Kuantum fiziği, evrenin görünenden ibaret olmadığını kanıtlayarak, kendi yaşamlarımızın yaratıcıları, hatta sanatçıları olduğumuzu da ortaya koyuyor. Tezahür etmek, var etmek, sadece irade meselesi değildir, aynı zamanda bir sanattır. Bu kitap sayesinde, Kuantum Tezahür Ustalığı yolunda edineceğiniz bilgilerle zamanın ötesinde bir deneyim yaşayacaksınız, hem de saniyeler içinde. İçdünyanızda başlatacağınız devrimsel dönüşümleri, içinde yaşadığınız dünyada tezahür ettirmeye başladığınızda, hayatın olasılıklarla dolu bir sahne olduğunu anlayacaksınız. Tezahür bir “İste ve olsun!” süreci değildir, “İste ve gerçekleştir!” deneyimidir.
Uzun İlişkilerin Sırrı
"Beni olduğum gibi sev, olmamı istediğin gibi değil!" İlişkiler, insanın kendiyle yüzleşme alanlarıdır. Hepimiz her insanda bambaşka insanlar olur, başka yönlerimizi, başka yüzlerimizi görürüz. İlişkiler, yaşam yolculuğu boyunca tecrübe ettiğimiz gelişim sürecinin en kıymetli parçalarıdır. İlişkiler, sınavımız değildir. Bir başarı ya da başarısızlık hikâyesine de dönüştürülmemelidir. İlişkiler dönüşüm alanlarımızdır, kendimizi bir başkasında görmek, kendimizi bir başkasında sevebilmek, hatta çoğu zaman kendimizle ilk kez tanışmaktır. Uzun bir ilişkinin sırrı sevmek ama kırmadan, dökmeden sevebilmek. Bugünlerde insanların sevilmeye ama kırmadan dökmeden sevilmeye ihtiyacı var. Güvenebilmeye ihtiyacı var, çünkü güvenin olmadığı yerde sevgi de olamaz. Sabra ihtiyacı var, hemen ilk kavgada ayr...
Varoluşçu Terapi
“Hakİkatİn ödülü hakİkatİn kendİsİdİr.” – Platon Boşluk duygusu, anlam arayışı ve varoluşun zorlu şartları karşısında kendine çıkış yolu arayanlar için güçlü ve etkili yöntemlerden biridir varoluşçu terapi... İnsanın varoluşundan kaynaklanan konulara odaklanan bu felsefi terapi yaklaşımı, hayata anlam katmanın, yaşamı değerli kılmanın belli başlı yolları hakkında okumaya, düşünmeye ve uygulamaya davet ediyor sizi. Hayat en katlanılmaz olduğu zamanlarda bile anlamlıdır. İnsan yaşadığı acıya, korkuya ve suçluluk duygusuna rağmen içindeki iyiyi ortaya çıkarabilme potansiyeline sahiptir. Her olumsuzluk, yaratıcı bir güce dönüştürülebilir. Nasıl mı? Varoluşçu terapi alanında dünya çapında haklı bir üne sahip olan Prof. Emmy van Deurzen ve varoluşçu terapist Claire Arnold-Baker’ın kaleme aldığı ...