Saray’daki Gizli Tarikat
Bir tarikat düşününüz:Özal’dan Erdoğan’a üç cumhurbaşkanı... Özal’dan Erbakan’a üç başbakan...Binlerce bürokrat, binlerce işadamı...Bu sadece tarikatın siyasi ve ticari cephesidir.Öte yanda...Mehmet Zahid Kotku’dan Cübbeli Ahmet Hoca’ya binlerce din adamı... Gümüşhanevi’den İsmailağa’ya binlerce tekke...Bu ise tarikatın dini cephesidir.Ve...Sevr’den BOP’a... Şam’dan Musul’a... Osmanlı’dan Cumhuriyet’e ve de günümüze...Bu da tarikatın küresel cephesidir.Biz burada siyasete, ticarete ve inançlara yön veren ve ardında iki yüz yıllık tarihsel süreç olan bir tarikattan bahsediyoruz.Ve biz bir tarikatın, nasıl olup da insanlarımızın kutsal inançları üzerinde oynayarak bunu siyasi, askeri ve ekonomik güce dönüştürebildiğini ve bu gücü de devlet yönetiminde nasıl kullanabildiğini anlamaya çalışıyo...
Menora
Ben bir Türk subayıyım. Bu kitapta okuyacağınız her bir sözün açık tanığıyım, gizlisi değil. Ülkemiz bir 15 Temmuz yaşadı, sonuçlarını da hâlâ yaşıyor. Türk milleti yaralı; varlığını ve bekasını emanet ettiği ordusuna sızmış işbirlikçiler eliyle sırtından hançerlendiğini düşünüyor. Türk ordusu da yaralı; kalbinden öyle bir vuruldu ki tedavisi hâlâ sürüyor. Öte yandan... Komşularımız olan Irak ve Suriye’de büyük bir yangın çıkmış büyüyor ama bırakın söndürülmeyi üzerine körükle gidiliyor. Ve Türkiye bir savaşın eşiğine sürükleniyor. Şimdi... Bu coğrafyada hiçbir şey tesadüfen olmaz. İşte bu kitap bu düğümü çözüyor. Sonuçta karşınıza bir resim çıkıyor ve her şey bu resimde ne görüldüğüne bağlı... - Erdal Sarızeybek Ekim 2017, Ankara
Türk Ordusu Nereye
"Bu kitabı yakın tarihimizdeki asker-siyaset-terör karanlığını aydınlatabilmek için yazdım sizlere, ne bir romandır ne de anı, sade bir yaşamöyküsü. Her satırın bir ışık olması için yazdım sizlere, ne bir itiraf ne de pişmanlıktır, salt gerçeğin büyük bir resmi. Çocuklarımız için yazdım yakın tarihimizden ders alıp devletimizi iyi yönetmeleri için, ne bir kehanettir ne de bir fal, yakın bir tarihin bilinmeyen yönleri..." Erdal Sarızeybek
Usta'nın Göremediği Siyasi Tuzak
"Bu coğrafyada tesadüfen bir şey olmaz, hiçbir şey de gizli kalmaz." Bugün görüyoruz işte Barzani döndü dolaştı Suriye’ye geldi. Suriye döndü dolaştı Türk Ordusu’na geldi. Birbirini tetikleyen ve zincirleme giden karanlık bir süreç bu. Peki yarın ne olacak? Göreceksiniz, iş önce Türk Ordusu’na kurulan kumpasa, ardından 17/25’e, derken 15 Temmuz’un perde arkasındakilere gelecek. Ve Türk Milleti aradığı huzur ve güveni asıl bu düğümün çözülmesiyle bulacak... Ben bu ömrü boşa yaşamadım, bu kitabı da boşa yazmadım. Siyaset için hesaplaşma, yargı önünde kanıt, gençlerimize bir rehber, perde çekilmiş gözlerimize ışık olsun diye yazdım. Az sonra okuyacağınız bu kitap sizi dehşete düşürebilir, "Aldatıldık!" diyerek öfkelenebilirsiniz... Her bir satırını okurken "Ne olacak şimdi?" deyip endişe de d...
Büyük Suikast
"Büyük Suikast" Mustafa Kemal Atatürk’ün Nutuk’ta da dikkatlerimizi çekerek hafızalarımıza kazıdığı bir gerçeği; Anadolu’daki en aşağı yedi bin yıllık Türk varlığının ilkönce geçtiğimiz asrın başlarında, ardından Özal dönemiyle başlayan süreçte ve günümüzde "çözüm süreci" dayatmasıyla içine düşürüldüğü çıkmazların, tuzakların ve açmazların kimler tarafından kumpas edildiğini ve hangi amaca hizmet ettiğini tüm "kanıtlarıyla" deşifre eden eksiksiz ve yetkin bir belge-kitap...
Yanlış İttifak
Türkiye’de "Kürt, Kürtçülük, siyasi Kürtçülük" gibi kavramlar ne yazık ki iç içe geçmiş durumda ve bugün başı Kürt’le başlayan her kavram bir sorun olarak karşımıza çıkarılıyor. Bu sorun, Halid-i Nakşi Cemaati’yle yan yana geldiğinde ise din ile siyaset birbirine karışıyor ve mesele, olası hudutlarını aşarak bir inanç çatışmasına dönüşüyor. Cemaat ve Kürtçülüğün görünmeyen yüzü İsrail’in Vaat Edilmiş Topraklar tablosuna girdiğinde ise Türkiye kendisini 4.000 yıllık bir küresel projeyle karşı karşıya buluyor. Bu araştırma, "Türkiye’de Kürt kimliği ile öne çıkarılan sorun aslında nedir, bugüne kadar neden çözülememiştir ve kalıcı bir çözüm için ne yapılabilir?" sorularına tarikat-siyaset ekseninde akılcı bir cevap aramaktadır. Amaç; huzurlu ve güvenli bir ülke ve gelecektir, hepimiz için, ço...
Kod 2023 - Son Tezgah
KORKU BUGÜNE BAKIP YARINI GÖREMEYENEDİR. Cumhuriyet kurulduğunda ağa, bey, şeyh, şıhı kaldırmış, toprak reformuna başlamış, okullar, fabrikalar açmıştık. Peki şimdi ne görüyorsunuz? Okulları kapattılar, dağ taş tekke, tarikat imamları bir yanda, aşiret ağaları öte yanda. Cumhuriyet bu muydu? Bu muydu demokrasi, insan hakları, temel hak ve özgürlükler? Şimdi, uzun yıllar önce rotası sapmış bu gemi, çıkış aldığı rotaya çevrilemez mi? Gözümüz var görüyor, kulağımız var duyuyor. Türkiye seçimlere gidiyor... 2023 seçimleri, Türk milleti ile bir hesaplaşma olarak görülüyor ve bu yüz yıllık bir dava diyorlarsa eğer, Lozan’ın da rövanşı demektir. Bu, Türk tarihine Sevr ile yazılmış, yüzyıllardır süregelen bir savaşın rövanşı maksadıyla, günümüz siyasetinin eliyle yeniden karşımıza çıkarılan son te...
Türkiye’de İstihbarat Savaşları ve MİT
Birçok konuda olduğu gibi, istihbaratın neşet ettiği yer de Doğu’dur. Dünyada ilk organize istihbarat, yazılı kayıtlara göre M.Ö. 5000 yılında Mısır’da görülürken ilk organize istihbarat örgütünün, Çinliler tarafından Göktürklere karşı 570’li yıllarda kurulmuştur. Tarih kaynakları, diğer alanlarda olduğu gibi istihbarat sanatında da Türklerle Çinlilerin hâlâ göz kamaştıran çatışmalar yaşadıklarını gösterir.Orta Asya’nın büyüyen Türk devletlerine dar gelmesinden dolayı Batı’ya yapılan göçler, istihbarat teşkilatının daha güçlü kılınmasını zaruri hale getirmiştir. Selçuklu ve Osmanlı’da da istihbarat, devletin olmazsa olmazlarından olup, kurumsal kimliğini ve devamlılığını korumuştur.Oğuz, Göktürk, Karahanlı, Selçuklu ve Osmanlı’dan yapısal hiçbir değişikliğe uğramadan Cumhuriyete devredilen...
Yahudilerin Sırtındaki Hançer: Siyonizm
“BEDELİ NE OLURSA OLSUN, GERÇEKLER BİLİNMEK ZORUNDADIR.” Siyonist liderlerin en büyük düşmanı ve büyük planın önündeki en sert engel, her zaman Yahudiler olmuştur. Tüm propagandalara rağmen ülkelerinden ayrılıp İsrail’e gelmiyorlar, üstelik Batı’ya doğru göç ediyorlardı. Siyonist liderler bu yüzden Nazilerle ve diğer antisemitistlerle işbirliği yaptılar, hatta savaşları bile kullandılar. Siyonizm, Yahudi halkının içinden ve toplumsal dinamiklerinden kaynaklanmış bir hareket değildir. Siyonist liderlerin entrikalarıyla bütün bir dünyaya ve Yahudilere dikte ettirilmiştir. Emperyalizmin, Ortadoğu kaynaklarına çöreklenme projesidir ve sadece Filistin halkının değil, Yahudilerin de korkularıyla var olmaktadır. Nitekim bu kaos ve korku, Amerikan emperyalizminin Ortadoğu’daki varlığının garantisi...
Kirlendik
"Kan davası yerine aşk davası olsa da, herkes birbirini öldüresiye sevse." – Özdemir Asaf * "Kirlendik be Mansur. Ne gülüşümüz çocukluk gülüşleri kadar sahici, ne biz, ne de eşimiz dostumuz maskesiz. Çocuk yüreklerimiz kirlendi farkında mısın?" Sahi ne zaman kirlendik tam olarak? Bu topraklarda yersiz yurtsuz ve aidiyetsiz hissedişimiz tam olarak nasıl başladı? Hangi ara kaybettik renklerimizi, sıkı sıkıya bağlı olduğumuz köklerimizden ne zaman koparıldık? Belki de kendimize hatırlatmamız gereken bir şeyler vardır. Ne dersiniz, hafızanızı tazelemeye hazır mısınız? Erdal Bila, hayatın tam ortasından seslendiği öykülerle birey ve toplumun kirli gerçeğini yüzümüze bir tokat gibi çarpıyor. Satır aralarında ise farklı yaşamlar yeşertip büyütüyor. Aynı topraklara kök salmış biz insanoğulları ise...
Pelerinsiz Kahramanlar
Gerçeğin peşinden koşanların cesaretle yazdığı tarih. Gazetecilik... Bu kelime, kulağa sıradan bir meslek tanımı gibi görünse de, ardında gerçeği ortaya çıkarma tutkusuyla dolu bir dünya saklar. Her haber, her satır, her kelime bir insanın yüreğinden süzülen duyguların, yaşanmışlıkların ve tecrübelerin yankısıdır. Gazeteciler, yalnızca haber yazan kişiler değil, toplumun sesi, vicdanı ve gerçeğin izini süren cesur savaşçılardır. Bir haberi okura sunmadan önce detaylıca araştırıp doğrular ve titizlikle kurgularlar. Bu meslek, insanlık tarihinin derinliklerinden doğar. İlk insanların ateş başında hikâyelerini paylaşmasından bugüne, gerçekleri anlatma ihtiyacı insan olmanın en temel özelliklerinden biridir.