
Siyah Odadan Hikayeler
Sürekli güncellenen ve hızlanan ortak yaşayışın dayattığı koşturmacada gözümüzden kaçanlar, değerlerimizden eksilenler, aslında ruhumuzun, perdelerini açmayı unutmadığımız müstakil odalarında birikiyor. Giderek azalan göz teması, donan ses tonları, kaybedilen mana, bizi çekildiğimiz o iç köşelerde buluyor. Alper Saldıran, ikinci kitabında bu kez siyah odaya giriyor. Burada da konuşan mobilyalar, ağaçlar, kedi ruhlu kadınlar, ustadan çırağa aktarılan tecrübeler arasında dolaşıp, hayata kaleminin gözünden, bizimle birlikte yeniden bakıyor.

Kırmızı Odadan Hikayeler
Kırmızı antika şamdan konuşmaya başlarsa ne olur? Sevginin en saf halini hayal etmek nasıl hissettirir? Bir ezgiyle aşkı bulmak sizi nasıl bir yolculuğa çıkarır? Bir detayı izlemek aşkı karşımıza çıkarır mı? Bağlar, hiç bitmesin istenilen heyecanlar, rutinler, hayaller, yaşanmamış tatlı bir anıya dönüşenler... Aşka dair en başından beri bize ait olduğunu düşündüğümüz pek çok şeyi, aşkın türlü hallerini alegorik anlatımıyla farklı formlarda yeniden kurarak anlatan Alper Saldıran, bu kez kırmızı odadan sesleniyor ve bizleri kendi iç odalarında aşkın peşinde bir yolculuğa çıkarıyor.