Herkese iyi geldin... Ama kendine hiç gelemedin. Hep anlayışlıydın. Herkesin yarasını sardın, kimseye yük olmadın. Kimse seni sen olduğun için sevmedi. Seni sevmeleri senin onların işine yaramana bağlıydı. Sessizce kırıldın, içinden ağladın, ama yüzüne gülümsemeyi kondurmayı ihmal etmedin. Çünkü senin niyetin hep iyiydi. Kalbin temiz ve nahifti. Ama fark ettin ki; en çok da iyi niyet yorar insanı. Seni değil, senin verdiğin değeri sevenler oldu. Sabrını sınav sananlar, affediciliğini zayıflıkla karıştıranlar... Ve sen, hep kendini arkaya atarak başkalarının önünü açtın. Bu kitap; kendini unutanların, fazlaca verenlerin, bir gün anlaşılır diye susanların yorgun kalbine yazıldı. Belki bu satırlarda kendini bulacak, belki de ilk kez kendine bu kadar yakından bakacaksın. Çünkü artık anlama sır...

Uzun yaşamak yetmez, iyi yaşamak zorundasın. Hastane koridorlarında değil; kendi ayakları üzerinde duran, belleği sağlam, vücudu güçlü bir yaşlılık hayal edin. Üstelik bu hayal, düşündüğünüzden çok daha yakın. Prof. Dr. Vedat Göral, uzun yıllara dayanan klinik deneyimlerini ve uluslararası tıp bilgisini bu kitapta bir araya getiriyor. Longevity, sadece ömrü uzatmanın değil, kaliteli ve bilinçli yaş almanın yollarını sunuyor. • Yaşlandıkça vücudumuzda neler değişir? • Hafıza kaybını yavaşlatmanın ve önlemenin yolları nelerdir? • 100’ler kulübünün sırrı ne? • Bağırsak sağlığı uzun ömrü nasıl etkiler? • Stresi, uykuyu ve hareketi nasıl yönetmeli? Dans, beslenme, yürüyüş, Japon disiplini, Akdeniz diyeti, mikrobiyota dengesi… Hepsi uzun ömür için birer anahtar. Yaş sadece bir rakam değil, bir y...

“Karanlığın özünden doğanlar, ışığı sadece yok etmek için kullanır.” Kim Hani, bir zamanlar efsanelere konu olan, etrafa korku salan Kızıl Tilki. Artık sıradan bir kafede çalışmakta ve her gün uğrayan o rahatsız edici müşteriye tahammül etmek zorundadır. Seokga, göklerden düşmüş kurnaz bir tanrı. Bir zamanlar göksel bir darbeye kalkışmış, şimdi ise günlerini iblis avlayarak ve bir gumihonun sabrını sınayarak geçirmektedir. Ve bir gün, karanlığın özünden doğmuş bir iblis yeraltının zincirlerini kırar ve Kızıl Tilki sisler arasında bir anlığına görünüp yeniden kaybolur, kader Seokga’nın önüne bir sınav sunar: “Onları bul, onları yok et ve tüm göksel günahların affolsun.” Fakat Hani, peşindeki tanrının hükmüne boyun eğmemeye yeminlidir. Onu durdurmak için her şeyi yapacaktır. Âşık olmak dışın...

BU KİTAP, OKUMAN İÇİN DEĞİL, HATIRLAMAN İÇİN YAZILDI. Arınış, modern çağın karmaşasında yolunu kaybetmiş ruhlara uzatılmış bir hatırlayış bahçesi... Yalnızca zihne değil, kalbe ve ruha da dokunan bu eser; aşk, tekâmül, kader, numeroloji, enerji ve ilahi sistem gibi katmanları, şiirle düzyazı arasında akan bir ilham diliyle anlatıyor. Okurken yalnızca cümleleri değil, kendinizi de tefekkür edeceksiniz. Kimi zaman Hz. Yusuf’un kuyusunda, kimi zaman Züleyha’nın gözlerinde, kimi zaman da kendi ruhunuzun derinliklerinde bulacaksınız kendinizi. Bu kitap bir başucu rehberi, bir tefe’ül pusulası, bir uyanış çağrısıdır. Sayfalarını rasgele açın... Belki de aradığınız cevap çoktan sizi bekliyordur.

BİR OĞLUN LANETİ, BİR ANNENİN KADERİ. Demirci’nin, Obur Ar’vrark’ın pençeleri altında kendini feda etmesinin ardından yıkıma uğrayan İra, lanetli gibi görünen yalnız bir Avcı’dan yardım alır. Ancak geçmişin hayaletleri, alevlerin ışığında yeniden canlanmaktadır. Terk edilmiş bir ordu İra ile yanındakilere saldırır ve onları bir zamanlar geçilmez olan Gri Küller’in kalesinden kaçmaya zorlar. Bir başka döneme ait taşların rehberlik ettiği bataklıklarda yol alırken unutulmuş bir tapınağın devasa kalıntılarını keşfederler. Burada kefarete ulaşmak için son umutları olan en karanlık hatıralar, çığlıklarla birleşir... Artık alevler yükseliyor! Karanlık yayılmakta, insanlık ise son demlerinde. İlk aydınlanmaları da içeren bu hikâye, Dark Souls evreninin ikinci cildinde kıvılcım saçıyor!

Mucizeler tesadüf değil, bilinçli bir yaratım sürecidir. Dr. Mark Mincolla, Mucizelerin Yolu adlı kitabında, mucizelerin doğuştan gelen bir yeteneğimiz olduğunu ve bilinç seviyemizi yükselterek onları nasıl gerçeğe dönüştürebileceğimizi gözler önüne seriyor. Yıllara dayanan tıbbi deneyimi ve kişisel iyileşme yolculuğundan süzülmüş bilgileriyle, zihnin, bedenin ve ruhun derinliklerine doğru bir keşfe çıkarıyor bizleri. Bu kitap, yalnızca teorik bilgiler sunmakla kalmıyor; uygulamalı egzersizler ve gerçek yaşam hikâyeleriyle mucizeleri hayatınıza nasıl dahil edebileceğinizi adım adım gösteriyor. Mincolla, kendi yaşamını ve hastalarının hayatlarını dönüştüren “süperbilinç” tekniklerini paylaşarak, her birimizin içimizdeki ilahi kaynağı uyandırma gücüne sahip olduğumuzu kanıtlıyor. Şimdi, gerç...

“Fiziksel gerçeklikte, bir etkiyi yalnız bir sebep doğurmaz, birbirinden farklı birçok sebep onun doğuşuna katkıda bulunur ve içlerinden her birinin payını ayırt etmek için elimizde hiçbir vasıta yoktur.” – Henri Poincaré Kaos Kuramı, bilgilenmeyi kendi iktidarına göre programlayan mekanikçi aklın hegemonyasına 1960’lı yıllarda son vermesinin yanı sıra, bilim dünyasında simülasyon kuramları, karmaşıklık bilimi ve kendiliğinden örgütlenme alanlarını ortaya çıkardı. Bazılarının “postmodernizm” veya “yapısöküm” olarak tanımladığı, bazılarının Üçüncü Kültür dediği bilimdeki bu değişimin metaforları edebiyat ve sinema dünyasını da etkiledi. Prof. Dr. Gediz Akdeniz, bu kitapta bu metaforik etkilerin edebiyat ve sinema dünyasında birer paradigma olarak ortaya çıkışlarını ele alıyor. Bu paradigmal...

SON, KAPIYA DAYANDI. Kurallar değişti ve Daniel artık Stillwater’da özel bir yere sahip. Galen’ın kasaba üzerindeki kontrolü yeni bir rakibe karşı sağlam kalabilecek mi? Serinin bu unutulmaz son cildinde, yıldız yazar CHIP ZDARSKY (Daredevil, Batman) ve Eisner ödüllü çizer RAMÓN PÉREZ (Tales of Sand, Jane) ölümsüz dehşet ve gizem dolu hikâyelerini sona erdiriyorlar.

“NEDENMİŞ?! BEN SİZİ, O KILICI SAVURURKEN GÖRMEK İSTİYORUM, USTA!” KÜNYELİ CANAVAR ZENO GRABLE İLE CANI PAHASINA OLAN SAVAŞTA KILICINI KAYBEDEN BERYL, DEMİRCİLİKLE UĞRAŞAN ESKİ ÖĞRENCİSİ BALDER İLE KARŞILAŞIR. SURENA, BALDER’DEN ZENO GRABLE’IN PENÇELERİNİ KULLANARAK BERYL İÇİN YENİ BİR KILIÇ DÖVMESİNİ İSTER. BERYL BAŞTA BU TEKLİFİ REDDETSE DE BALDER’İN COŞKUSUNDAN ETKİLENEREK KILICI KABUL ETMEYE KARAR VERİR. TAM O SIRADA ŞEHİRDE BERYL’I HEDEF ALAN YANKESİCİ BİR KIZ ORTAYA ÇIKAR! BİR AMCANIN YÜKSELİŞ HİKÂYESİNİN 3. CİLDİ SİZLERLE!

Boulder, Colorado’da sıradan görünen bir Ağustos günü... Gökyüzü açıktı ve Honeysuckle Speck daha mutlu olamazdı. Sonunda kız arkadaşı Yolanda, onun yanına taşınıyordu. Ancak kara bulutlar gelip de parlak kristal parçacıklarından oluşan ve dışarıdaki herkesin derisini parçalayan bir çivi sağanağı başlattığında dünyaları, kelimenin tam anlamıyla paramparça olacaktı. Çivi tufanı tüm ülkeye ve dünyaya yayılarak genç âşıklar Honeysuckle ve Yolanda’nın değer verdiği her şeyi tehdit ederken yağmur, bu kıyamet olayını daha da canlı bir hâle getiriyordu. New York Times’ın çok satan yazarı Joe Hill’in beğenilen novellasının David M. Booher (Canto) ve Zoe Thorogood (It’s Lonely at the Centre of the Universe) tarafından uyarlanan sürükleyici grafik roman sunumu, bonus bir sanat galerisi ve Joe Hill’i...

TEST ALANINA İZİNSİZ GİREN BİRKAÇ YABANCI! YOKSA ONLARIN ORTAYA ÇIKIŞI DA TESTİN BİR PARÇASI MI? SON SINAV “BALIK YAKALAMA” BAŞLADI.

İŞ DÜNYASINDA ROTANIZI DOĞRU ÇİZİN! Liderlik sadece bir görev değil, keşfedilmesi gereken bir sanattır. Tıpkı denizcilikte olduğu gibi cesaret, bilgi ve öğrenmeye açık olmayı gerektirir. Fırtınalı denizlerde bir kaptan gibi yol almak zorunda kalan her yönetici, karşısına çıkan engelleri aşmak için sağlam bir rehberlik becerisine ihtiyaç duyar. Bu kitapta, iş dünyasındaki otuz yıllık deneyimimi ve on üç yıllık yelkencilik tutkumla şekillenen liderlik anlayışımı sizinle paylaşmak istedim. Amacım bu zorlu yolculukta sizlere denizcilik metaforlarıyla hem samimi hem de farklı bir bakış açısı sunmak. İş dünyasının dev dalgalarını aşmanın, yön bulmanın, dijital dönüşüm çağında kendiniz ve ekibiniz için doğru adımları atmanın yeni yollarını göstermek. Liderlik ve denizcilik arasındaki paralellikle...

“Derler ki en iyi şifacı, yaralı şifacıdır. Ve bütün şifacılar günün birinde yaralanmaya mahkûmdur…” Kim olduğunu sorguladıkça dünyasının sahtelikten ibaret olduğunu anlamaya başlayan Işıl Özsoydan, öğrendiği gerçeklerle ne yapacağını bilemez ve her geçen gün biraz daha yalnızlaşarak yabancılaşır. İnsanları “Yaralılar” ve “Şifacılar” olarak iki kategoriye ayıran bir sosyal medya platformundan tanıştığı Oflaz Kantemiz’in, kendisini bu durumdan kurtaracak kahraman olduğunu düşünmektedir. Ancak geçmişi belirsiz, davranışları tutarsız olan bu gizemli adamın, kendi dünyasının yıkılışına şahitlik etmiş yaralı bir şifacı olduğundan bihaberdir. Işıl yıllardır inkâr ettiği gerçeklerle Oflaz sayesinde bir bir yüzleşirken Oflaz’ın yaralarının kanamaya başlamasıyla dünyaları altüst olur. Artık ikisini...

Setin İçinde Yer Alan Kitaplar: 90’larda Çocuk Olmak Serisi Kutulu Set Yağmur’un Kar Tanesi Hayalleri Yağmur İpucu Peşinde Yağmur’un Mandalina Kokan Sınıfı Yağmur’un Kar Macerası Yağmur'a Bahar Sürprizi Yağmur'un Karne Heyecanı Yağmur’un Salçalı Ekmek Kokan Köyü Yağmur’un Sokaktan Eve Taşınan Oyunları Yağmur'un Tarihe ve Denize Yolculuğu Yağmur’un Sonbahar Sevinci

Arka Kapak Yazısı Polis artık Gazeteli Çocuğun yüzünü biliyor! Ancak bununla yetinmeye niyeti yok! Çünkü Gazeteli Çocuk internet sansürünü savunan sahtekâr politikacı Tadashi Shitaragi’yi öldüreceğini ilan eden yeni bir video yayınlıyor... Güvenlik güçleri vekilin korunmasını sağlamak için örgütlenirken kendini kaybedip polisi arayan Kôichi’nin üzerindeki baskı artıyor. Grubun iki üyesi artık Amir Yoshino’nun hedefinde... Peki bu maskeli adamlar büyük projelerini hayata geçirmeyi başarabilecekler mi? Tetsuya Tsutsui’nin en sevdiği temalar olan sosyal adaletsizlik, intikam ve yeni teknolojiler üzerine muhteşem bir gerilim.

“Toplumdan ve aileden önce, ezeli ve ebedi olarak biz hâlâ Tanrı’nın bebekleriyiz.” “Bugün birçok insan kendi elmasından bir ısırık almadan dünyadan geçip gidiyor. Çünkü kendin için bir şey yapmanın günah sayılması hâlâ en eski bilgi olarak kanımızda yürüyor.” En son ne zaman bir sebep, bir topluluk, bir koşul olmadan yalnızca kendiniz için hayatta kaldınız? İşte bu kitap sizi kendi elmanıza ve o elmayı ısırma cesaretine davet ediyor. Elmayı ısırırsam düzenim bozulur, önümde engeller oluşur korkunuza elmanın deşifresiyle eşlik ediyor: Engelden eyleme, Lütuftan lügate, Mükâfattan marifete, Adanmışlıktan anlama... Bu kitap hayatta keyifle ve kendinizle kalabilmenizin rehberi. “Eğer tepede ‘ben’ dediğimiz o merkez varsa, daha kapsayıcı olacak, olanlara çok boyutlu bakabileceksiniz. Ama en tep...