
Monsters
SENE 1964. Bobby Bailey, ABD ordusuna gönüllü yazılmak için asker alma ofisine giderken, başına gelecek trajik olaylardan habersizdi. Ketum, yıpranmış, masum, geçmişini unutup geleceğe bakmak isteyen bir genç olan Bobby, ABD ordusunun gizli deneyleri için biçilmiş kaftandı. Bu deneyler, 20 yıl önce, 2. Dünya Savaşı’nın son günlerinde Nazi Almanyası’nda ortaya çıkmış genetik bir programın devamıydı. Bailey’nin tek dostu ve koruyucusu Teğmen McFarland, olaya müdahale etti ve tamamen kontrolden çıkan bir dizi olayı tetiklemiş oldu. Rütbeli canavarların sayısı arttıkça hikâye hem gerçek hem mecazi anlamda tam bir vicdan hesaplaşmasına dönüştü. Bu incelikle resmedilmiş destansı hikâye, duygu, içgörü ve empatiyle dolup taşıyor. Windsor-Smith, halihazırda elli yıldır sürdürmekte olduğu başarılı k...

Esra Ezmeci 5 Kitap Set Dilek Ajandası Hediyeli Set
Vazgeçilmez Olmanın Sırrı Kadınlar Sıcak Erkekler Soğuk Sever İz Bıraktığın Kadar Varsın Kararı Ben Veririm Düştüğünde Kalkarsan Hayat Güzeldir (Dilek Ajandası)

Her Karanlık Şafağın Tohumlarını İçinde Taşır - Dante Alighieri
Cennet, insanın mutluluğu bulduğu yerdir. Dante Alighieri, dünya edebiyatının en büyük eserlerinden biri olan İlahi Komedya’yı kaleme alarak adı Batı edebiyatının üç büyük ustasından biri olarak tarihe kazınan usta bir yazar, ölümsüz bir şair değildir sadece. O bir edebiyat kuramcısı, ahlak felsefecisi ve siyaset düşünürüdür aynı zamanda. Dante’nin insanları yaşadıkları sefaletten kurtarıp mutluluğa ulaştırmayı amaçlayan sıra dışı yolculuğu İlahi Komedya, artan acılara, savaşlara, doğru ve yanlışın birbirine karıştığı zamanlara yüzyıllar öncesinden bir eleştiri; yolunu kaybetmiş, yaşamı boyunca ne için yaşadığını unutmuş, hedefini şaşırmış insanlık içinse ölümsüz bir rehber; doğru yolu gösteren, neyin iyi neyin kötü olduğuna karar vermede bireyin önünü aydınlatan bir ışıktır.

Demartini Kitapları 3 Kitap Set
İçimizden Doğan Güç - Şükür Etkisi Dönüştüren Deneyim Değerler Prensibi

Kadınlar İçin Machivelli
KADINLAR İÇİN ZAMANIMIZIN NİHAİ SAVAŞ REHBERİ. Niccolò Machiavelli günümüzde ahlak ve duygudan yoksun, acımasız bir güç taciri olarak bilinir. Ancak onun yıllara meydan okuyan kitabı Prens insanların gücü nasıl elde edebileceğinin ve onu en iyi şekilde elde tutarak nasıl büyütebileceğinin zihin açıcı bir okumasıdır. Bugün kadınlar çalışma hayatına dahil olsalar da elde edilen istatistikler kadınların hâlâ yüksek mevkilere ve iyi çalışma koşullarına sahip olamadıklarını gösteriyor. Kadınlar işyerlerinde varlar ama aşılamayan cinsiyet eşitsizliği nedeniyle Machiavelli’nin bahsettiği prens dünyasına hâlâ ulaşabilmiş değiller. Stacey Vanek Smith, günlük hayata kolayca uyarlanabilen bu kitapla kadınların işyerlerinde karşılaştıkları engelleri ve avantajları belirleyerek ilerlemenin yollarını ay...

Kutsalın Temeli
Kutsalın temeli, insanın varoluşuna zemin arayışıdır. Kutsala her yöneliş, ona katılma girişimidir.Oysa kutsala katılmak, onun varlığıyla çelişir, çünkü kutsal, dokunulmazdır, kutsala dokunmak ise onu kendimize ait kılmaktır...Kutsala katılma çabası şüphesiz bilince ait bir maceradır ve temeli yine düşüncede aranmalıdır. Öyleyse kutsalı anlamaya yönelirken düşünce kendine neyi temel alırsa alsın bu düşüncenin kendi içeriğini kutsaması olur. Bir inancı, bir totemi, bir metni, hatta Tanrı’yı kutsal kılan düşüncemizdir.Zira düşüncenin içeriği olan Tanrı, düşünenin yaratıcısı olan mutlak Tanrı değildir. Düşüncenin Tanrı’sı bir ilke, insanı var eden Tanrı ise gerçektir, çünkü insan gerçektir. Öyleyse insanın kendini içinde bulduğu ve diğer tüm arayışların nedeni olan bu tek gerçek arayış; kendi...

Demokraasi Yalanları ve Seçimler
"Memleket dayanışma isteyen bir birliğe muhtaçtır. Alelade politikacılarla milleti parçalamak hıyanettir."– Mustafa Kemal AtatürkSeçim güvenliği, Türkiye siyasetinin uzun zamandır önemli başlıklarından biri.Bu konuda uzun süre gündemi meşgul eden kararlardan biri, Yüksek Seçim Kurulu’nun referandumda oylama devam ederken "mühürsüz oyların kabul edileceğini" açıklamasıydı."Trafoya kedi girdi!" açıklamasından sonra tüm seçimler şaibe altında kaldı. Bu kedi bir türlü o trafodan çıkamadı.Demokrasi bir amaç olamaz. Demokrasi bir adalet mekanizması olabilir.Demokrasi tramvayına binenler, inenler uzun zamandır görülüyor ve tartışılıyor.Türk demokrasi tarihi ve seçimleri son yirmi yıl dışında bu kadar tartışılmadı, "şüpheli sandık" diyebileceğimiz faili meçhul sandıklar hâlâ muamma. Siyaset ve dem...

Erdemliler Cemiyeti Hılfü'l-fudûl
"YÜREĞİN ÇÖLE DÖNMEDEN ÇÖLDEN GEÇTİM DEME EY YOLCU." "Acılar zamana değil, sonsuzluğa bırakıldığında geçiyordu ve bu sonsuz uçuruma atlayış, ancak olgunlaşmış bir ruhun aşkıyla mümkündü. Karşısındakini hesapsızca terk ederken bile güzelliğini koruyan bir aşk beni adam edebilirdi. Böyle bir aşk, veda busesini hidayete dönüştürebilir, yeni bir başlangıç inşa edebilirdi gönlümde... Anlayacağın, çatırdamalıydım, kırılmalı, darbeler yemeliydim, kabuk tutmuş her yerim yeniden açılmalı, beni benden çıkaracak gizli kapıyı ve o kapının ardında beni sarsacak olanı bulmalıydım. O beni ikiye ayıracak, bana beni hatırlatacaktı..." Hılfü’l-fudûl, gerçekle kurmacanın birbirine karıştığı tuhaf bir âlemin hikâyesi... Burada göz işitiyor, kulak okuyor, dil görüyor, insanın dimağı fırın olup burunda tütüyor....

Avcıların Üç Günü
TARİHİN KIRILDIĞI ÜÇ GÜN... Türkiye, geleceğinin belirsiz olduğu bir alacakaranlık kuşağına nasıl geldi? Batı’yı yakalayan bir ülke, nasıl oldu da yeniden ortaçağ karanlığına sürüklenmeye başladı? Cumhuriyet, ilk olarak nasıl ve ne zaman kırıldı? Harbiye ve Mülkiye, medreseye nasıl yenildi? Bugün, her şey farklı olabilir miydi? Türkiye’nin bugününü belirleyen dönüşüm, yakın tarihin kısa ve dramatik kader kesitine, o üç güne sığdırılabilir mi? Sevim Kahraman elinizdeki belgesel romanında bunu başarıyor.. "Yön" hareketinin kurucu lideri, yaman entelektüel Doğan Avcıoğlu, İlhan Selçuk, sosyalist hareketin tarihsel önderleri Mihri Belli, Hikmet Kıvılcımlı, devrimci-cumhuriyetçi askerler Cemal Madanoğlu, Celil Gürkan... Dönenler: Muhsin Batur, Faruk Gürler... Karşıdakiler: Cevdet Sunay, Memduh ...

Symposium
"LOVE GIVES DIVINE COURAGE TO ALL." Plato (428-348 BCE) was a renowned philosopher, mathematician, and writer of Ancient Greece. He is widely considered to be one of the most influential thinkers in the history of Western philosophy and his works have been studied for over two millennia. Plato’s The Symposium is a timeless classic, offering insights into the human condition and exploring the nature of love. The speakers explore topics such as the origin of love, the different kinds of love and the benefits of pursuing love. The Symposium, a dialogue on the nature and purpose of love centered around the ideals of beauty and goodness, is arguably the deepest inquiry of its kind in Western philosophy. "Now turned towards the ocean of beauty and contemplating its multiple aspects, he will tire...

Atatürk'ün Kod Adı: Mustafa Şerif
"BİZ BÜYÜK HAYALLER PEŞİNDEN KOŞAN SAHTEKÂRLARDAN DEĞİLİZ..." – M. KEMAL ATATÜRK Atatürk, 1911 yılında, gönüllü arkadaşlarıyla İtalya işgali altındaki Trablusgarp’a sahte kimlik kullanarak girmiş, bu kimlikte de "Gazeteci Mustafa Şerif" ismini kullanmıştır. "Mustafa", İslam Peygamberi Muhammed’in seçilmiş/seçkin anlamına gelen lakabı, "Şerif" ise soyu temiz ve şerefli olan asil kimsedir. Atatürk ile ilgili çıkan haber ve makalelerin özeti mahiyetini taşıyan bu kitap, kendisiyle ilgili önemli olayların gazete sayfalarına nasıl yansıdığını gözler önüne koyacaktır. Dönemin gazetecilerinin yaşanan olaylara bakış açısını ve dolayısıyla Atatürk’ün de basın dünyasına nasıl yaklaştığını görmeniz mümkün olacak, tarihin akışı içinde, kronolojik olarak ve anılarla yüklü bir gezintiye çıkacaksınız...

Türkiye'de Ağır Müziğin Geçmişi
Tam 11 yıl önce Facebook üzerinde başlayıp kısa sürede geniş bir rock sever kitleye ulaşan Türkiye’de Ağır Müziğin Geçmişi (TAMG) 2019 itibariyle Twitter, YouTube, podcast ve web sitesi üzerinde de ses getirmeyi başardı. Türkiye’de rock ve heavy metal müziğin geçmişine belgeler ve anılar eşliğinde analitik fakat samimi bir tanıklık yaptı. İşte şu anda elinizde tuttuğunuz kitabın hikâyesi bu. Kitap, 1981 yılından bugüne, "hafif müzik" kategorisine zıt giden rock, heavy metal ve punk gibi tarzların Türkiye’de nasıl yayıldığına ve geliştiğine odaklanırken kâh hikâyeleri kâh durum değerlendirmeleriyle mevzuyu 2020’lere bağlıyor. Bu yolculuğa müzisyenler, dinleyiciler, fanzinciler, organizatörler, kasetçiler, tişörtçüler, radyocular başta olmak üzere yolu ağır müzikten geçen yüzlerce kişi eşlik...

Ben Annemin Sırlarıyım
Geçmiş iyileşirse gelecek de iyileşir... "Dedesi koruk yer torununun dişi kamaşır" diye bir atasözü vardır. Anne babaların hatırlamadığı sırlar bile, çocukları hasta eder. Hepimiz bir zaman tünelinde seyahat ediyoruz, üstelik dededen toruna hiçbir şey kaybolmuyor bu tünelde. Zaman su gibi akıp geçiyor, yıllar yılları kovalıyor sanıyoruz ama çoğu hiç geçmiyor ve içindeki anılarla yerinde öylece duruyor. Hatırlamadıkların bile hem seni hem çocuğunu hasta etmeye devam ediyor. Oysa hepsini iyileştirmek mümkün... Geçmişin karanlık tüneline girmeye cesaret edersen, hem çocuğunun fiziksel hastalıklarını hem de kendi çocukluğunu ve hastalıklarını iyileştirebilirsin. Sen çocukluğuna bir adım attığında çocukluğun da sana on adım atacaktır, çünkü sırlar her zaman ortaya çıkmak ister. Senin "hastalık"...

Rota Hesaplanıyor Kendine Dönüş Başladı
"SEN ONLARDAN FARKLISIN ÇÜNKÜ HER İNSAN BAŞKA BİR DÜNYADIR." – ATAKAN GÜLGAR Kendi ışığından korkma. Hayatında tek bir engel var o da sensin. Artık kendi önünden çekilmelisin. Öğretilmiş ve koşullanmış tüm alanları görmeli, kendini kendine ifşa etmelisin. Hayallerinden ve arzularından vazgeçme, önünden çekil. Sen kaostan ibaret değilsin, kendini yanlış yerde arıyorsun, önünden çekil. Kötü değilsin, çirkin değilsin, başarısız değilsin, yetersiz değilsin, değersiz değilsin, iradesiz değilsin ve çaresiz değilsin... Önünden çekil. Unutma canım cevherim, inanç, cesaret, güven en güçlü yol arkadaşın. Hakikat haktandır. Hakikatin varlıktaki yok oluşun olsun. Kendi sırlarına adım atman, zaferin olacak. Acınla yüzleştiğin zaman kendine acımak yerine "Kendim için ne yapabilirim?" sorusunu sormak dah...

Şirin ve Kartopu
DÜNYA SEVGİYLE GÜZELLEŞİR. Bir atla küçük bir çocuğun sevgiye dayalı dostluğunu, köyde yaşayan çocukların okumak için verdikleri büyük mücadeleyi ve hayvan dostlarımızın sahip olduğu değerli hakları anlatan bu tatlı öykü, aynı zamanda geçmişle günümüz arasında bir köprü kuruyor. Ali’yle anneannesi Şirin, iki farklı neslin yaşam şartlarını ve mücadelesini de gözler önüne seriyor.

Yıldız’da Yalnız Bir Sultan II. - ABDÜLHAMİD HAN
Üstünden onlarca yıl geçmesine rağmen II. Abdülhamid’in önemi her geçen gün artmaktadır. O döneme dair değerli olduğu kadar tartışmalı konuların açıklığa kavuşması bir hayli kıymetli. Bilhassa da birçok kişinin doğru bildiği yanlışlar! "Tahttan indirilmeseydi Birinci Dünya Savaşı çıkmazdı" denen Abdülhamid’i iyi öğrenmek ve anlatmak hepimizin boynunun borcu. • Abdülhamid Rusya’ya ve Fransa’ya yönelik nasıl tutum sergiledi?• İstihbaratı için İngiltere’de bir futbol takımı kurdu mu? • Abdülhamid alkol kullandı mı? • Osmanlı’da ilk rakı fabrikasını Abdülhamid mi yaptırdı? • Siyonizm’in kurucusu Theodor Herzl ile nasıl tanıştı? Gazeteci Uğur Korkmaz, merak edilen birçok tartışmalı sorunun cevabını Yıldız’da Yalnız Bir Sultan II. Abdülhamid Han kitabında tüm detaylarıyla inceledi. "Yıldız’da Ya...

Bırak Üzülsünler
Türkiye’nin Ege kıyılarında büyüyen ve denizi çok seven Özge, ailesi ve toplumun geri kalanının öngörülebilir beklentilerinin aksine, macera dolu bir yaşamın düşlerini kurdu. Babası, Özge’nin de ablası gibi mühendis olmasını istiyordu. Yaşadığı ülkede laiklik ve muhafazakârlık arasında derin bir uçurum vardı. Bütün bu yaygaranın ortasında, Özge, bildiğini okumaya karar verdi. Jacques Cousteau gibi bir dalgıç olabilecek miydi? Bir tiyatro oyuncusu? Kendisi de dahil herkesi mutlu edebilmek mümkün müydü? Bu şaşırtıcı ve komik grafik anı kitabında Özge, hikâyesini yaratıcı kolajlar ile deniz, siyaset, bilim ve dostluk temalarını kullanarak ustaca dokuyor. Özge Samancı, bir sanatçı ve Northwestern Üniversitesi’nde öğretim üyesidir. İzmir’de doğmuştur ve Chicago, Illinois’de yaşamaktadır. Web si...

Adguk Öğretisi
GAKGUK’a karşı ADGUK Türkiye’de din algısının, törenin lakaytlaştığı, kafaların hem sözde dindarlar hem de ateistlerce karıştırıldığı, bazı değerlere bilgisizlerin tam bir nefret buhranı yaşattığı, algılattığı şu dönemde; bazı bilgilere, bazı değerlere bir de bu gözle bakılması, değerlendirilmesi için; kalemimi yayıma ok yaptım, atıyorum bu karanlığa, karanlık akla... Ve davet ediyorum tüm Balaları bu cenge. Karanlığa ışık olacak yorumları ile şimdilik GAKGUK’a karşı ADGUK.

İnsan Nasıl Hayatta Kaldı
Ölümün tarihi aynı zamanda yaşamın da tarihidir. İnsan mağaradan bugüne olan yolculuğunda nasıl hayatta kaldı? Onu hangi keşifler hayatta tuttu? Peki ya insanın sosyal becerileri bu macerada nasıl bir role sahipti? Manchester Üniversitesi Biyokimya Profesörü Andrew Doig, bulaşıcı hastalıklardan genetik hastalıklara, şiddetten kazalara kadar ölümün belirli nedenlerine, bunların kimleri nasıl etkilediğine ve ölümün üstesinden gelmeyi mümkün kılan insanlara bakarak ölüm kavramının tarihi perspektifte ufuk açıcı bir tasvirini yapıyor. Ölümün bizi ve bizim de onu nasıl şekillendirdiğimizi anlatan bu titiz vakayinamede tarih, biyolojiyle buluşuyor. Doig, bitkileri ve salgın hastalıkları takas ettiğimiz, yeni kıtalar ve hayat kurtaran ilaçlar keşfettiğimiz kolektif geçmişimizin bireysel geleceğim...

Sokratik Yöntem
Sokratik yöntem dürüstlüğün ve ahlakın kalbinde yer alır. Bundan 2500 yıl kadar önce Platon, Sokrates’i başkalarıyla sohbet ederken betimleyen bir dizi diyalog kaleme aldı ve bu diyaloglarla Sokrates’in geometri bilmeyen birine nasıl problem çözdürdüğünü anlattı. Sokrates, insanları nasıl sorgulayacağımızı göstermek için sorgulamadı, bunu bize nasıl düşünmemiz gerektiğini öğretmek için yaptı. Sokratik yöntem, korkusuzca soru sormak ve soruları yanıtlamak, kendi düşüncelerimizi dile getirmek ve başkalarının düşüncelerini duyduğumuzda öfkeye kapılmamak, gerçeği sevmek ve onu bilip bilmediğimiz konusunda alçakgönüllü davranmak demektir. Sokratik yöntem, bir teknikten daha fazlası, bir sabır, sorgulama, tevazu ve şüphe ahlakıdır. Özellikle günümüzde daha iyi düşünmek için bir araç olan bu yönt...