Atatürk'ün Sırrı Ötüken
"Tengri'nin Türk'e emaneti, ulu yıldızın hediyesi, kutsal şehir Ötüken!" Onlar, "O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!" hitabına mazhar olan ulu bir yıldızdan Yüce Gök/Arş’ı düzenlemek için nefeslenmişlerdi. Ulu Yıldız’ın sırrına erip, özüne ulaşanların yani nefeslenenlerin Ötüken öğretisinde aldıkları unvan TÜRK ATA idi. İşte o Ulu Yıldız’ın sırrını bilen son isimlerden biriydi Yüce Atatürk. Bu kitap Atatürk’ün bugüne kadar bilerek gözlerden kaçırılan Ötüken Bilinci ile hareket ederek milletine bıraktığı emanetleri aşikâr etmektedir. Elinizdeki kitapta: • Atatürk ismine ilham olan Türk Ata unvanının Ötüken öğretisindeki sırrını • Atatürk tarafından kullanılan Kamal isminin, Dîvânü Lugâti’t-Türk’te yer alan Türk Burçları ifadesiyle ilişkili deruni anlamını
Durmadığınız Sürece Ne Kadar Yavaş Gittiğiniz Önemli Değil - Andy Warhol
"Herkes bir gün on beş dakikalığına ünlü olacak." – Andy Warhol Sıra dışı kimliğiyle dikkat çeken Andy Warhol, eserlerinde neden sıradanlığın sanatından söz ediyor? Ünlü olma arzusu ile fastfood kültürü arasında ne türden bir bağ kuruyor? Dijital dünyanın gençlerine nasıl bir yol haritası çiziyor? Neden kola şişeleri ve konserve kutuları gibi atıl nesnelere sanatsal bir algı yükledi? Sleep filminde neden uyuyan bir insanı altı saat boyunca çekti? Çocukluğunda yaşadığı hangi travma bütün hayatını etkiledi? Ölüm korkusunun temelinde yatan büyük sebep neydi? Neden suikast girişimine maruz kaldı? Andy Warhol sadece bir ressam, film yapımcısı ve yayıncı değil... Dünyayı sarsan Pop Art akımının en önemli temsilcilerinden biri. Seri üretim nesnelerinin sıkça kullanıldığı bir sanat türü üzerinde t...
Gerçek Özgürlük Kaderin Bilgisinin Vücuda Bürünmesiyle Gelir - Kanada
"Hareket eden her obje, bulunduğu her anda tam da ait olduğu yerdedir." Vaişeşika Ekolü’nün kurucusu olan Kanada, atom teorisini yazılı olarak anlatan ilk yogidir. Kişinin kaderini bulmasının öneminden ve hareketin esiri olan hiçbir ruhun aslında özgür olmayışından bahseden Kanada, özgürlüğe giden yolun, varoluşun en küçük parçasını yani atomu anlamaktan geçtiğini dile getirir. Karma, zaman, hareketin doğası, çekim kuvveti gibi kavramları yorumlayarak, fizik ve ruhu bir araya getiren Kanada’nın bu felsefesi ve çok yönlü bilimsel bakış açısı insanın binlerce yıllık özgürlük arayışına ışık tutmaya devam ediyor.
Bilmek Değil Sadece Hayal Etmek İnsanı Mutlu Kılar - Stefan Zweig
"Her şeyin bittiğini sandığınız anda kader birini yollar." – Stefan Zweig Stefan Zweig, eserlerinde neden kazananı değil de, yenilenin yazgısını kaleme alıyordu? Sanatının kökleri nereye dayanıyor? Yazmaya yeni başlayanlara tavsiyesi nedir? Hayalinde nasıl bir Avrupa vardı? Erasmus’u neden ustası olarak kabul ediyordu? Yaptığı iki evlilik hayatını nasıl etkiledi? Onu kendi yaşamına son vermeye iten sebepler nelerdi? Hitler faşizminin gölgesinde yaşayan ve üreten bir yazar olarak Stefan Zweig’ın yaşamına bakmak, onun sadece sanatına bakmak demek değildir. Onun hikâyesi, aynı zamanda Avrupa’nın da hikâyesidir. Bu kitap, hayal kuran ve hayali uğruna mücadele veren, ancak ne yazık ki hayalinin gerçekleşmesinde sabırsızlık eden bir yazarın yolculuğudur. Hayali gerçekleştiğinde artık yaşamıyor o...
Gitmeli Miyim Kalmalı Mıyım?
Kusur bulanların yanında huzur bulamazsınız... Dört bir yanımız, dünyanın kendi etrafında döndüğüne inanan narsislerle çevrili... İşin garibi, bir narsise âşık olmak fazlasıyla kolay... Çünkü onlar üstün zekâları, manipülasyon kabiliyetleri ve karizmalarıyla yeryüzünün en çekici âşıkları... Ne yazık ki sevmek yerine, seviyor gibi yapabilme ustalıkları yadsınamayacak kadar güçlü... Hakan Mengüç’ün kaleme aldığı Gitmeli miyim Kalmalı mıyım adlı bu kitap romancılığın ezberlerini bozarak yepyeni bir okuma disiplini vaat etmesinin yanı sıra, narsisizmin gölgesinde yaşanan huzursuz ve mutsuz ilişkilerin psikolojik dehlizlerine inerek günümüz ilişkilerine ayna tutuyor. Bu kitapta bir narsisin yarattığı alevlerle dolu sahte cennetten nasıl kaçabileceğinizin ve giderek yok edilmekte olan özgüvenini...
Duygusal Açlık
Bedeni<;: dengesinisaglamak i<;:insiireklisinyallergonderir.Susaymcasu ister, iiiiyiince Baz1ozelzamanlarda ozelliklebiryiyecegiyemearzusuduymak basitbir tesadiifdegildir.Bedenherdurumdai<;:huzuruvereceginiumdugu yiyecekleri yemeyiarzular. Fazlayemeduygusu,ikinedenebaghd1r: Birincisiduygusala<;:1dandahaiyihissetmearzusu, ikincisienerjidiizeyini degitirme dahaazkorkrnuhissetmek isteyenbedenbunagoreyemeegiliminidegitirir
Kalbinde İyilik Biriktirenin Yolu Hep Açıktır - Şems-i Tebrizi
"Ey insan! Kafdağı kadar yüksekte olsan da, kefene sığacak kadar küçüksün. Unutma, her şeyin bir hesabı var, üzdüğün kadar üzülürsün." Şems-i Tebrizi’nin adı, Mevlana Celaleddin-i Rumi ile duyulmuş gibi sanılsa da aslında o, "İslam Dininin Güneşi"dir. Rumi’nin olgunlaşmasını sağlar ve Divan-ı Şems-i Tebrizi olmak üzere pek çok eseri yazmasında ona ilham ve bilgi kaynağı olur. Şems, Rumi’nin gölgede kalan kısmını aydınlatan cevherdir. Rumi’nin "merhamet okyanusuna" okyanus, "bilgi ummanına" umman katar. Rumi’yi tıkandığı yerden çıkarır, hakikatin göz kamaştırıcı aydınlığı ile kavuşturur.
İstediğin Bir Şey Olursa Bir Hayır Olmazsa Bin Hayır Ara - Mevlana
"Aşk nasip işidir, hesap işi değil. Aşk adayıştır, arayış değil. Sen adanmış ve yanmışsan bu uğurda, aşk sana uzak değil." Dünyanın en çok okunan sufisi Mevlana, "Allah’a ulaşacak pek çok yol var. Ben Aşk’ı seçtim..." derken bir "adanmışlık" metaforu olarak aşkı koyar karşımıza. Aşk, yaşam boyu süren bir anlam arayışı ve anlam deneyimidir onun açısından. Mevlana’ya göre, içinde aşk barındırmayan bir kalp ya deliye aittir ya da ölüye... Ney enstrümanını insanoğlunun yaradılışıyla özdeşleştiren büyük sufinin Mesnevi adlı yapıtının ilk on sekiz beyti kâinatın sırlarıyla dolu olması bakımından çok kıymetlidir. Bu kitapta aşkla değer bulan hayat penceresinden kâinatın sonsuz sırlarını izliyor olacaksınız.
Tanrı Neden Fikir Değiştirdi?
Bugün, 21. yüzyılın ilk on senesinde, gizemli bir çağda yaşıyoruz. Bağnazlık, gerçeklikdışı batıl inançlar, dogmalar/öğretiler ve Bilimcilik, her biri kendi tuhaf yöntemleriyle hayatlarımıza musallat oluyor. Bilimcilik yandaşları, Ulu Bilim ve Teknoloji'nin (Laboratuvarlar) insan varoluşuyla ve spiritüelliğiyle ilgili tüm sorulara cevap verebileceği yanılgısı içinde. Elinizde tuttuğunuz bu kitap, Eski Ahit'in ilk kitabının Yaratılış başlıklı ilk dörtlüğünde Tanrı/Elohim diye adlandırılan Mevcûdiyet'in, Quiddity (Ne-lik) ve Haecceity (Bu-luk) durumu hakkındadır. İncil'e ait Tanrı/Elohim, Talmud'a ait Tanrı/Yahve'den farklıdır. Bu kitaptaki Mevcûdiyet (Presence) anlayışı, klasik Teoloji'de bahsedilen Mevcûdiyet anlayışıyla birebir benzeşmez ya da eşanlamlı değildir. Burada kullanıldığı anlam...
Kendisinin Efendisi Olmayan Hiç Kimse Özgür Değildir - Epiktetos
"Güneşin, ayın, yıldızların, yerin ve denizin tadını çıkaran kişi ne yalnızdır ne de çaresiz." Frigyalı bir köle olarak doğduğu hayatı, stoacı bir filozof olarak tamamlayan Epiktetos'un sadelik, akıl, güven, seçme özgürlüğü, an'ı yaşama ve huzur üzerine inşa ettiği basit ama köklü felsefesi, günümüz insanının anlam arayışına iki bin yıl öncesinden ışık tutmaya devam ediyor hâlâ....
Ben Neyim
"Başkalarının gürültüsünü değil, kalbinin fısıltısını dinle..." Bu bir yolculuk. Neyin sazlıkta başlayıp neyzenin nefesiyle ruh bulduğu olgunlaşma yolculuğu... Kapıları sana açılan, sende başlayıp sende biten bir tekâmül... İlişkinde, bedeninde, zihninde ve kazancında hayatını dengelemek yolunda verdiğin bütün çabalarına rehberlik etmek üzere yazılmış olan bu kitap, bir başına aralamayı başaramadığın kapıları ardına kadar açabilmek için buluştu seninle. Aslında muhtaç olduğun bilgi hep ortadaydı. Yaradan seninle her an konuştu ama duyamadın, çünkü zihnin fazla gürültülüydü. Sana yardımcı olabilecek insanlar hep vardı ama sen onları hayatına dahil etmedin çünkü kalbin başkalarına güvenmeyi unuttu. Önüne çıkan her engelden kaçındın, çünkü içinde uykuya bıraktığın potansiyelinden çoktan vazge...
Nefesi Tutku Olan Kadın Afife Jale
Osmanlı’nın ilk Müslüman kadın oyuncusuydu Afife Jale. Babasından Şeyhülislam’a, Dahiliye Nazırı’ndan Şehremini’ne kadar kimler uğraşmadı ki onunla, yılmadı. Teyzesinin oğlu çok âşıktı güzel kıza. O da seviyordu dünya yakışıklısı delikanlıyı. Aralarına önce sahne, sonra Afife’nin "beyninde taşıdığı hançer" girdi. "Bir Bahar Akşamı" ikinci aşkı Selahattin’e (Pınar) rastladı Afife. Büyük bir aşkla sarıldı ünlü sanatçı güzel Afife’ye. Paşa dedesinin de tutkusu olan tiyatroya beşikten mezara ve ölümüne bağlı kaldı Afife. Son nefesini Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde verirken, "gözlere yıldız tozu serpmeyi" sürdürüyordu kuşkusuz. Osman Balcıgil, satış rekorları kıran CELİLE, YEŞİL MÜREKKEP ve İPEK SABAHLIK’ta olduğu gibi, NEFESİ TUTKU OLAN KADIN AFİFE JALE’de de yaşadığımız coğr...
Var Mısın Ki Yok Olmaktan Korkuyorsun? - Farabi
"Düşünmek ruhun kendi kendiyle konuşmasıdır..." Türk bir ailenin çocuğu olarak bin yüz elli yıl önce dünyaya gelen ve hayatı boyunca müzik, felsefe, botanik, matematik ve mantık alanında sayısız eserler kaleme alan Farabi, ilim ve düşün dünyasında "öğretmen" kabul edilen Aristoteles’ten sonra "ikinci öğretmen" kabul edilmiştir. Sadece filozofları değil, sayısız bilimadamını da derinden etkilemiş, akımların ve icatların ilham kaynağı olmuştur. Varlıklı bir ailenin ferdi olarak saraya yakın olmasına rağmen siyasi iradeyi tamamen reddedip kendini ilme adamıştır. Günde yalnızca bir öğün yemekle hayatını sürdüren Farabi, zamanının her saniyesini ilimle geçirmeye gayret göstermiştir. Çünkü Farabi’ye göre insan ilmi aramakla mükelleftir. İlmi bulmak, onu öğrenmek ve onu anlatmak zorundadır. İlim ...
Ver Lefter'e Yaz Deftere - Lefter Küçükandonyadis
"On beş gün önce gol attığımda omuzlardaydım. En kötüsü ne biliyor musunuz? Harçlık verdiğim çocuklar da evime saldırdılar." Lefter Küçükandonyadis, Türk futbol tarihine adını altın harflerle yazdırmış yıldız bir oyuncu... Üstelik sadece futboluyla değil, Türkiye’nin üzerine karanlık bir bulut gibi çöken 6-7 Eylül olayları sırasında takındığı onurlu duruşuyla da tarih boyunca hatırlanacaktır. Gayrimüslimlerin dükkânları yağmalanıp evlerine saldırılırken bile bir an dahi düşünmeyecektir Türkiye’yi terk etmeyi. Yıllar sonra sorulduğunda, o gün söylemediği gibi yine söylemeyecektir kendisine ve ailesine saldıranların isimlerini... Bu kitapta sadece bir futbol kariyeri yok... Kendini Türk hisseden bir gayrimüslimin yaşadığı topraklardaki huzur ve barış için verdiği mücadeleyi de okuyacaksınız.
1984
"We shall meet In the place where there Is no darkness." In 1984, World’s three superpowers, Oceania, Eurasia and East Asia are at war. Winston Smith, working for the Ministry of Truth of Oceania as a propaganda writer falls in love with his co-worker Julia. Subsequently, he begins to question the system in which he works. Pursuing his forbidden love, Winston plans to revolt against the authorities to shape his own future. Nonetheless, Big Brother, the leader of Oceania, is constantly on the watch and will not tolerate any interference. Room 101 is a constant reminder of such. Those who think or speak against the system will end up in a torture chamber in the basement of the Ministry of Love. Nineteen Eighty-Four is a Dystopic novel written by British author George Orwell, published in Jun...
Animal Farm
"All animals are created equal, but some animals are more equal than others." Overworking, mistreated and exploited animals start a revolution. They take control of the Manor’s farm with their motivating slogans. The farm animals request progress, justice, and equality. The struggle is real, the animals aim to achieve a completely democratic society based on the belief that "All Animals are Created Equal". Ironically, sooner than expected, the totalitarian rule is once again reestablished due to some animals’ mere nature. The book reflects events going back to the 1917 Russian Revolution and the Stalinist era of the Soviet Union. Since its publication, the work is named one of the greatest books of the 20th century, if not of all times. George Orwell’s classic satire perfectly illustrates ...
Kararı Ben Veririm
Her yeni ilişki temiz bir defterdir. Yaşadıkça yepyeni bir hikâyenin yazılıyor olduğunu bile düşünürsünüz. Ancak sonra bir de bakarsınız ki defter aslında boş değil... Çocukluk anıları, travmalar, eski ilişkilerin yaraları, paternler, inançlar, kalıplar, alışkanlıklar, takıntılar, korkular, endişeler, beklentiler, kompleksler ve daha neler neler... İşte tam da bu noktada karışır işler. Çünkü artık ilişki sizden emek ister. Üstelik de en çok kendinize emek veriyor olmanızı ister. Hiçbir ilişki, akıntıya kapılıp gitmek değildir, kürekleri güvenle elde tutmaya devam etmektir. Ne isteyip ne istemediğinizin kararını kendiniz veremediğiniz sürece yaşanan şey bir sürüncemeden fazlası sayılmaz. Unutmayın ki kimse sizi mutsuz edemez, ancak siz buna izin verirsiniz. O halde mutsuzluktan yakınmayı bı...
Tanrı’nın Çocuğu Olan Göklerden Başka Vatan Tanımaz - Pythagoras
"Biz bilgi ile ilgilenmiyoruz, biz gerçek deneyimlerle ilgileniyoruz, yaşayıp deneyimlemediğiniz sürece hiçbir bilgi, bilgi değildir." Pythagoras, "felsefe" terimini ilk kullanan kişidir. O bir filozof, matematikçi, bilimadamı, müzisyen ve gnostik bir bilge âşığı olarak tüm fakülteleri karakterinde bir araya getirmiş devasa bir üniversitedir. Onun yolu kavramsal bilgilerden uzak bir deneyim yoludur. Ezoterik felsefenin kurucusu Pythagoras, Mısırlı rahiplerden aldığı öğretilerden oluşturduklarıyla bizlere kendi teolojisini sunar. Ona göre sayılar "Eşyanın Sırrı"nı içerir, Tanrı da "Evrensel Ahenk"tir. Sayılar bilimi altında formüle ettiği Kutsal Kelam Bilimi, Tanrı fikri, ruhun kurtuluşu, ruh göçü, karma yasası ve inisiyasyon süreçleri onun çizdiği deneyim yolunun başlıca konularıdır.
Düştüğünde Kalkarsan Hayat Güzeldir
Yaşanmamış bir hayattan daha üzücü ne olabilir? Yaşam size ne getirir bilemezsiniz ama sizden ne götüreceğini siz belirlersiniz. İnsanız. Yanlışlarımızla doğrularımızla, başarılarımızla başarısızlıklarımızla, sevdiklerimizle sevemediklerimizle, yaptığımız ve var olduğumuz her şeyde her an gelişiyor ve büyüyoruz. Bazen canımız o kadar acıyor ki hayata küsüp büyümeyi ve gelişmeyi unutuyoruz. Oysa varlığımızın en anlamlı kısmı hatalarımızdan, tecrübelerimizden ders alarak gelişmek, ilerlemek ve en büyük besinimiz sevgiye her zaman yer açmaktır. Unutmayın, hiçbir zaman, bir daha sevemeyecek, yeni bir hedefin peşine düşemeyecek, yeni hayaller kuramayacak kadar yaşlanmayacaksınız. Hâlâ nefes alıyorken yaşamdan istediğinizi alın. Neden yanlış kişiye âşık oluruz? Neden kimseye hayır diyemeyiz? Ned...
Vazgeçebilmek
Değişmeye hazırsanız, işte cevabınız! Gelmiş geçmiş en çok satan kişisel gelişim kitaplarından biri olan Vazgeçebilmek mutluluğa giden yolda yanınızda bulundurabileceğiniz en güvenilir kılavuz. Sizi mutluluktan alıkoyanlar neler bir düşünün. Ve hepsinden vazgeçin gitsin. Söylemesi kolay ama yapması değil, öyle mi? Guy Finley bu kitapta adım adım mutluluk ile aramızda dikilip duran o duvarı nasıl yıkacağımızı, vazgeçmemiz gerekenleri nasıl bırakacağımızı ve nasıl özgürleşeceğimizi anlatıyor. Vazgeçebilmek’i okurken öfke, kin, kaygı, suçluluk duygusu ve daha pek çok olumsuz düşünceden arındığınızı fark edecek ve her sorunun cevabının yine sizin içinizde olduğunu göreceksiniz. Gerçek yaşamöyküleri, içten diyaloglar ve zihni çalıştıran sorular zaten içinizde barındırdığınız gücü ve duygusal öz...
Süt Lekesi
Her insan lekeli midir? Ne zaman bulaştı bu lekeler bize? Habil ile Kabil zamanında mı? Bir yara mıdır bu leke, bir nişan mıdır yoksa? Masum, saf ve temiz olarak dünyaya gözlerini açan insanoğlu, neden bu dünyayı yaşanmaz kıldı? İnsan kötülükle mi doğar, sonra mı kötü olur? Bir bebek, başka bebeği gördüğünde neden rahatsız olur, neden onu tırmalar, canını yakar? SÜT LEKESİ insanın içsesi olmaya aday bir roman. Kimseye söylemediklerimize, yalnızken kendimize bile fısıldayamadıklarımıza, aklımızdan bile geçiremediklerimize ışık tutuyor. Acı içinde kıvranırken gelen mutluluğu, karanlık içinde boğulurken yanan ışığı, çaresizlik içinde debelenirken yanı başınızdaki çareyi göreceksiniz. Sadece iyiyi ve güçlüyü değil, kötüyü ve zayıfı da anlayacak, önyargılarınızdan rahatsız olacaksınız.
Gönül Gözü
İnsanoğlu yüzyıllar boyunca dünyanın düz olduğuna ve evinden uzağa giderse, dünyanın bir köşesinden aşağıya düşeceğine inandı. Yaşadığımız bu yüzyılda acaba bunun gibi insanlığın inandırıldığı kaç durum daha var? Kitabımızda Sümerlerden bugüne dünyayı yöneten gizli ailelerin, kendileri dışındaki insanlara, sihirbazın sahnede seyirciler için hazırladığı oyunu gibi, nasıl bir illüzyon hazırlayıp yönettiklerini, teknolojiyi kullanarak, ortak bilincimize ve bilinçaltımıza subliminal mesajlarla ektiklerini, algı operasyonlarıyla korku salarak bizleri nasıl kontrol altında tutmaya çalıştıklarını idrakimiz kadarıyla paylaşmaya çalıştık... Hakikatle ilgili bilmemiz gereken tüm bilgiler Hz. Âdem Peygamber’den bugüne kadar insanoğlunun içinde var. Genetiğiyle oynanmış gıdalar, korku ve algı operasyo...
Doğanın Kutsal Geometrisi
"İlham aklın değil kalbin zekâsından doğar." Kutsal sembolleri bilinç çalışmalarının modeli olarak 35 yılı aşkın süredir kullanan ve uluslararası alanda tanınan vizyoner ressam Francene Hart bu kitapta bizleri, Doğa’nın gizli düzenini keşfetmeye ve bilincimizi geliştirmek için sembollerin enerjisini deneyimlemeye davet ediyor. Hart’ın karmaşık suluboya resimlerinin tam renkli reprodüksiyonunu ve bu resimlerin ardındaki hikâyeleri içeren bu kitap evrensel bilince kozmik bir bakış açısı sunuyor. Joseph Campbell ve C. G. Jung’un çalışmalarının keşfiyle başlayan serüven, Amazon Ormanları, Orta Amerika, Mısır, İngiltere, İskoçya, Paris, Kamboçya ve Himalayalara kadar uzanıyor. Kutsal geometrinin matematiksel kesinliğini ve doğaüstü esrarını mükemmel bir şekilde harmanlayan önsezili şamanik bir ...