
Dağın Kalbi
Parisli genç bir mimarlık öğrencisi olan Pierre, İsviçre’de bir dağın kalbinde bulunan Vals Kaplıcaları’na gider. Aynı zamanda tezinin konusu olan bu yapı, eşsiz çizgileriyle onu büyülemekte ve hayallere daldırmaktadır. Yapının dilden dile dolaşan gizemli bir öyküsü vardır ve Pierre bu öyküye ikna olup gerçeklerin kapısını aralamaya karar verir.

İz Bıraktığın Kadar Varsın
NE KADARİZ BIRAKIRSANIZ O KADAR VAZGEÇİLMEZ OLURSUNUZ. Kusursuz bir bütün için harikulade parçalar gerekir. Tıkır tıkır işleyen bir sistem ancak böyle yürür, bir kovandaki arıları ya da devasa bir karınca yuvasını düşünün. İlişkiler de böyledir, hiçbir şey tek başına tüm ilişkiyi ayakta tutmaya yetmez. Fırtınaya yakalanmış bir tekneye yelkenler tek başına yardımcı olamaz, sağlam bir motor, belki devreye girmesi gereken kürekler ve güvertede teknenin seyrini sağlayan hünerli birkaç insan lazımdır. Bu bir keşif yolculuğu olacak, yelkenlerinizi ayarlayın, birazdan rüzgâr onları şişirecek ve gitmeye korktuğunuz yabancı kıyılara sürükleneceksiniz. Korkmayın, bu yabancı topraklar aslında şimdiye dek ayak basmadığınız kendi kıyılarınız olacak... Uzman Psikolog Esra Ezmeci bu kez cinsellikten çapa...

Mutlu Bir Hayat Olanaksızdır; İnsanın Başarabileceği En İyi Şey Kahramanca Bir Hayattır - Schopenhauer
"Benim gibi bir adam dünyaya geldiğinde geriye istenecek tek şey kalır. Bütün hayatı boyunca olabildiğince kendisi gibi olması ve entelektüel güçler için yaşaması." Nietzsche’nin ilk akıl hocası, düşünce tarihine yön veren bir filozof, yazar ve eğitmendir Arthur Schopenhauer. Karamsar olduğu söylense de, onun düşünceleri, gündelik hayatta bireyin daha coşkulu olmasına, canlılık kazanmasına, iyileşmesine yardımcı olur. Feragat ve merhamet gibi erdemlerin üstünde yükselen bu felsefe, bireyin üstün insan olarak, kayda değer bir hayata imza atmasında, güçlü bir motivasyonel etkiye sahiptir. Günümüzde kendini yalnız ve sıkışmış hisseden, bilgeliğin peşinden giden herkes, kendi saati geldiğinde Schopenhauer’un iyileştirici felsefesiyle karşılaşacaktır.

Bir İnsanın Karakteri Onun Yazgısıdır - Herakleitos
"İnsanların en bilgesi Tanrı karşısında maymundur. Maymunların en güzeli insan soyuyla karşılaştırıldığında çirkindir." Antik Yunan’ın karanlık filozofu Herakleitos felsefe tarihine gizemli fragmanlarıyla damgasını vurmuştur. Yalnızlığı seven, asık suratlı, somurtkan Herakleitos’a sözleri anlaşılamadığından dolayı yurttaşları "Karanlık" adını takmıştır. Ona göre evrende var olan her şey ateşten oluşmuştur, ateş her şeyin ilkesidir ve yine onda çözülür. Şeylerin sürekli değişimi, karşıtların birliği, kozmik ateş, genesis, logos, nemli ve kuru ruhların hermeneutiği onun derinlikli felsefesinde değindiği başlıca konulardandır.

Pis Moruk Diriliyor - Charles Bukowski
"Zaman unutturmaz dostlarım, sadece uyuşturur." – Charles Bukowski Entelektüel zümre tarafından yazdıkları ciddiye alınmasa da yaşadığı dönemin en orijinal ve üretken yazarlarından biriydi Bukowski. Emektar daktilosunun başına oturduğunda engin hayal gücünden hep faydalandı ama esasında yazdığı her cümlenin sırtı kendi çileli yaşamına yaslıydı. Gençlik yıllarından kırklı yaşlarının başına kadar sayısız işte çalıştı. Tek amacı biraz daha içmek, biraz daha sevişmek ve sızana kadar yazmaktı. Hayatında dinmeyen bir tutku ve azimle yaptığı tek şey daktilosunun başına oturmak ve yazdıklarını yayınevlerine göndermekti. Nihayetinde şöhret, para ve kadınlar elli yaşında onu buldu ama o hayatı anlamak ve anlamlandırmak için yazmaya devam etti. Ünü, yaşadığı kıtayı aşıp Avrupa’ya, ardından tüm dünyay...

Devrim Atağında Yalnız Bir Futbolcu - Metin Kurt
Parsel parsel eylediler, oyun bile oynayacak yerin kalmadı. Metin Kurt, yıldız bir futbolcuydu. Başını önüne eğerek sadece topuyla ilgilenseydi, efsane bir futbolcu olduğu gibi, efsane bir teknik direktör de olabilirdi pekâlâ. Ama o, futboldaki bozuk düzene başkaldırdı. Başta futbolcular olmak üzere tüm sporcular için sendikal mücadele verdi. Bu uğurda şöhretini, malını mülkünü, dostlarını kaybetti. Aklın üstünlüğüne haddinden fazla inanan, inatçı ve uslanmaz bir hayalperestti. İsyanıyla bir Spartaküs, düşleriyle bir Don Kişot’tu o. Ve bir Che Guevara’ydı. Fikir de üretti, eyleme de geçti. En aşağıdan en yukarıya, bilimsel ve özgür bir spor için hayatını harcadı. Yeşil sahalardaki devrimci ataklarında takım arkadaşları tarafından yalnız bırakılsa da yılmadı, yenilmedi. Tarih onu, birçok ku...

Kutsal Olanı Arayabilmek
"Her arayan bulamaz ama bulanlar arayanlardır..." – Bayezid Bestami Arayışçının ruhsal dönüşümü içsel heyecanı hissetmesiyle başlar. Bu da onu bir yolculuğa sürükler, tehlike ve tuzaklarla dolu bir arayışa... Uzun süre aradığı "Kutsal Olan"la bir araya geldiğindeyse yeni bir bilinç seviyesine yükselir. Arayışçı aradığını bulduğunda, parçaların toplamından daha büyük olan o ilahi hazineye kavuşur. Uluslararası çok satanlar listesinde haftalarca bir numara olan, Türkiye’de de yüz binlerce okura ulaşmayı başaran Guy Finley bu kez evrensel hakikatin kapılarını aralıyor. Antik Yunan’dan Uzakdoğu’ya, Mevlana’dan Buda’ya 5000 yıllık bir arayışın, ruhun kendini keşfetme yolculuğunun bir manifestosunu sunuyor. Bu kitap doğuştan var olan hakkınıza sahip çıkmanız ve anlatılmış en güzel hikâyenin yolc...

White Fang
Growth is life, and life is for ever destined to make for light. The journey of White Fang, a wolf-dog, shows the meaning of civilization at the end of the 19th century through his experiences with humans and wild animals. The loss of his family teaches him the first rule of survival - kill or to be killed. After having tough times with his cruel master and man- gods, he accepts that he should obey their laws.

Yüreğiyle Konuşanlar
Yüreğin dili samimiyettir. Herkesin yüreği yetmeyebilir. Kâinatın sırlı kapılarını açabilecek tek anahtar vardır: Samimiyet... Binlerce yıldır herkesten gizlenen o büyük sır, gözler önünde apaçık bekliyordur aslında. Samimiyet, arayıp da bulunamayan büyük sırrın tam da kendisidir. Kâinatın düzenini aldatamaz insan. Bu kusursuz düzenle pazarlık edemez, oyun oynayamaz. Kâinatın konuştuğu tek dil samimiyettir ki buna da ancak yüreği olanların gücü yeter. YÜREĞİYLE KONUŞANLAR, bir farkındalığa uyanışın rehberidir. Kâinatla aynı dili konuşan yüreklere, unuttuğu samimiyet dilini hatırlatmak içindir. Şikâyet halindeyken başarı peşinde koşmak, komşusu aç uyurken bereket bulmaya çalışmak, dil kötü konuşurken gerçek bir aşk yaşamayı umut etmek, sosyal medyada sahte profillerle başkalarını zalimce ya...

Avuçlarımda Hala Sıcaklığın Var
68 KUŞAĞI’NIN KANLA, İRFANLA YAZDIĞI, AŞKLA BEZEDİĞİ BÜYÜK DESTAN.. Osman Balcıgil’in kaleminden soluk kesen bir dönem romanı. Tarihsel gerçeklere yüzde yüz sadık kalarak! 1960’lı yılların sonlarında yaşanan büyük altüst oluşa kimler, hangi nedenlerle nasıl yön verdi? CIA ve MİT, son yirmi yılımıza damgasını vuran siyasal İslamcı düzenin temellerini o günlerde nasıl attı? O tarihte seccadelerini ABD gemilerine çevirip namaz kılan bugünün muktedirleri kimler? 1960 İhtilali’nden geriye dönüldüğünü düşünen 9 Martçı komutanlar, kurulan 12 Mart tuzağına göz göre göre nasıl düştüler? Kendinizi, hukuk öğrencisi güzeller güzeli Lale ile denizci Teğmen Fuat’ın fırtına misali aşkına ve hazin sonuna hazırlayın. Avuçlarımda Hâlâ Sıcaklığın Var, aşkın ve hüznün romanı.

Martin Eden (ingilizce)
"He was a man without a past, whose future was the imminent grave and whose present was a bitter fever of living." This book is a semi-autobiographical work where the main character Martin Eden is one of Jack London's most authentic and realistic characters. Throughout the book, Martin, a poor sailor, develops intellectually to impress a beloved Bourgois and her entourage. Despite all impossibilities, he pursues his dream of becoming a known writer. The more he understands the values of the higher class, the more he realizes how meaningless those are. Trapped in his awareness, Martin Eden explains to the reader the difference between classes and shows the sad reality of individualism.

Şinto'nun Yolu Doğanın Kalbine Gider
"Kutsal kitap yok, tapınak yok. Ağaçlar, dağlar, taşlar, nehirler kılavuzundur." Dünyanın en eski inançlarından olan ve günümüz Japonya’sında halen hüküm süren Şinto geleneğinin kalbi doğadır. Onlara göre esen rüzgârı hissetmek için durmak, sabah kahvesinden önce güneşi selamlamak, bir yaprağın düşmesini beklemek günlük rutinin bir parçasıdır. Şintoizm bir inanç sisteminden çok daha fazlasını barındıran bir yaşam felsefesidir. Bir güle yakından bakıp da Tanrı’yı görmemek mümkün mü? Ya da denizin altındaki yaşamda onu bulmamak? Rüzgâr esecek ki doğa birbirine karışacak, toprak ana bize cömert davranacak. Biliyoruz, hissediyoruz, yerküre kıymetli bir yer. Ama ne kadar? Şinto’ya göre tapılacak kadar. Ya size göre?

Hiç Olmazsa Bir Kere İtiraz Et, Başka Bir Fikir Söyle De İki Kişi Olduğumuzu Anlayayım Elealı Zenon
"Belki yığınlar hiçbir zaman filozof olmayacak. Ama toplumları mutluluğa ulaştırmak için, yönetimin bilge kişilere teslim edilmesi de mi mümkün değil?" Dünyanın en çok tartışılan paradokslarını ortaya atan Elealı Zenon, Antik Yunan felsefesinin en önemli temsilcilerinden biridir. O, diyalektik düşüncenin ve mantığın ilk temsilcisidir. Hocası Parmenides’in varlık ile ilgili fikirlerini temellendirmiş ve ortaya attığı fikirlerle günümüz düşünce evrenini etkilemeyi başarmıştır. Sadece Akhilleus ve Kaplumbağa Paradoksu ya da Duran Ok Paradoksu ile değil siyasi fikirleriyle de öne çıkmış ve kendinden sonra gelen önemli filozoflar için ilham kaynağı olmuştur. Elealı Zenon, bizi varlığı başka açılardan düşünmeye ve gerçeği daha iyi kavramaya davet ediyor. İçinde yaşadığınız ve etkileyip etkilendi...

Lenin'den Atatürk'e Mühürlü Vagon
İki büyük liderin kaderi mühürlenmiş bir vagona sığamadı. Lenin ve Atatürk bugün dünyanın bildiği ve tanıdığı iki büyük lider olarak tarihe geçti. Lenin ve Atatürk’ün Birinci Dünya Savaşı’nda ortak kaderlerinin taşındığı vagon: Mühürlü Vagon. "Mermi böyle patladı. Hem bir ülkenin hem de bir âlemin altı üstüne geldi!" cümlesiyle başlıyor kitap. Lenin, Mustafa Kemal, Mustafa Suphi, Mir Sultangaliyev ve Enver Paşa... Kitabın adı Ekim Devrimi’nin önderi Lenin’i İsviçre’den Rusya’ya taşıyan trenden geliyor. Kitabın gizemi "Mühürlü Vagon" ile başlıyor. Asıl gizem ise yukarıda adı geçen liderlerin bir tabloda toplanmasında ve ortak akıbetlerinde başlıyor. Bu liderlerin ortak gizemlerinin Türk kimliğine sahip olmasında ve küresel oligarşinin bir plan çerçevesinde suikastlarla Türkçü liderleri yok ...

Şimdi Biliyorum Hastalığınızın Ana Nedenini, Siz Gerçek Doğanızı Unuttunuz - Boëthius
"Bedeniniz zindanda olabilir, yeter ki zihniniz özgür olsun." Akıl ve inanç çatışması insanlığın binlerce yıldır sürdürdüğü tartışmalardan biri olmuştur. Boëthius, bu iki kavramı uzlaştırmak için gayret gösteren ilk skolastik filozoftur. İnsanlığın düşünce körlüğü yaşadığı bir dönemde, antik düşüncenin ortaçağa aktarılmasında bir köprü olan Boëthius, Platon ve Aristoteles’in eserlerini Latinceye çevirmiştir. Bundan 1500 yıl öncesinde, zindanda işkence görürken dahi düşünmekten ve üretmekten vazgeçmemiştir.

İyilik Sende (güncellenmiş)
"Her ne yaşarsan yaşa, dünya ne halde olursa olsun, iyiliği uzakta arama, çünkü iyilik sende..." Bu kitap, sağlıklı yaşam önerilerinden çok daha fazlasını içeriyor. İyilik Sende bir iyilik hareketi... Sizin için, sevdikleriniz için ve dünyamız için taşıyor "iyi yaşam" bayrağını... Klinik Aromaterapist ve Bütünsel Şifa Terapisti olarak çalıştığım on yılı aşkın deneyimin sonucunda geldiğim noktada ortaya çıkan İyilik Sende, kadim uygarlıkların şifa anlayışını yeni ve güçlü tondan söylemek için yola çıktı. Hepimizin doğal yaşam hakkıdır şifada, berekette ve iyilikte olmak. Hastalıklar, kısmetsizlik ve kıtlık doğalımız değildir. İyi olmanın, şifada, berekette ve zenginlikte olmanın, doğal yaşam hakkımız olduğunu uygulamalarla ve reçetelerle paylaştığım bu kitap, sahip olduğumuz iyilik halini n...

Yaşamak Sakinlik İster
Sen yavaşladığında her şey düzelecek... Ne kadar hızlı olursan hayatı o kadar erken ve kuvvetli yakalarsın gibi geliyor. Ne kadar hızlı olursan o kadar başarılı ve kazançlı olacağına inanıyorsun. Hayatta kalabilmenin tek çaresi, çağın hızına ayak uydurabilmek diye düşünüyorsun. Oysa sen hızlandıkça, stres ve kaos artıyor sadece... Sen hızlandıkça çözümsüz görünen sorunlar, kaygı ve belirsizlik çoğalıyor. Çözmek için daha da hızlandığında, çözümsüz bir hal alıyor her şey... Ne zaman çözümcü, üretken, başarılı, kazançlı ve en önemlisi de sağlıklı olursun biliyor musun? Yavaşladığında... Çünkü sakinliğin içinde çözüm vardır, çare vardır, yaratıcılık ve fikir vardır. Sakinlikte bilgelik, bilgelikte anlam ve değer vardır. Sakinlik "detay" demektir ve unutma ki farkı yaratacak olan da yine detay...

Bitkilerin Gizli Dünyası
Botaniğin bahçesinde eşsiz bir gezintiye var mısınız? * Bitkiler savunma mekanizmalarını nasıl geliştirirler? Patates insanlık tarihini nasıl değiştirmiştir? Şifalı bitkiler nasıl keşfedilmiştir? Bir çiçek insanı gerçekten bir zombiye dönüştürebilir mi? Mabet ağacının kötü kokusu nereden gelir? Bitkilerin Gizli Dünyası adlı bu kitap, bitkiler âlemine dair akıl almaz pek çok soruya inanılmaz yanıtlar veriyor. Ödüllü yazar Michael Largo, bu kitapta sizi tarihe tanıklık eden zeytinden istilacı su sümbülüne kadar yüzlerce bitki türünün tarihi, davranışları ve tarımsal evrimi üzerine merak uyandıran bir yolculuğa çıkarıyor. Bitkilerin Gizli Dünyası’nda sihirli mantarlar, süper besinler, zehirli çaylar, her derde deva otlar ve inanılmaz lezzetli meyveler hakkında mitolojik, folklorik, tıbbi, din...

Her Şey Sevgi ve Nefretten Doğar - Empedokles
"Sevgi birleştirir, nefret ayırır, sevginin asil hizmetkârları gerçek hazineye ulaşır." Zamanın coşkun akan ırmağı adlarını unuttursa da fikirleriyle bize uzak çağlardan seslenen, farkında olmasak dahi fikir dünyamızı şekillendirmeye devam eden düşünürler vardır. Doğanın kitabını okuyarak "ölümsüzlüğün" bilgisine erişip gittiği yerlerde bir "tanrı" gibi hürmet gören, bu bilgiyle salgın hastalıklara çare bulan, fırtınaları dindiren ve tiranlarla savaşarak yurttaşlarının kalbini kazanan Empedokles, şüphesiz bunlardan biridir. Bu kitapta büyük şair ve filozof Empedokles bizleri fragmanlarıyla; evreni oluşturan ateş, su, hava ve toprağın şarkısını dinlemeye davet ederken, Sevgi ve Nefret’in sonsuz devinimindeki yerimizi düşünmeye, yaşarken Nefret’in oyuncağı olmaktan kurtulup yeryüzünde Sevgi’...

Sadece Toplumsal Baskıya Başkaldırdığı İçin Aşıklarını Perişan Eden Kadın - Lou Salomé
"Hayatta her şeyin bir bedeli var, en fazla da mutluluğun..." – Lou Salomé... Rus asıllı bir psikanalist ve yazar. Teoloji, felsefe ve sanat üzerine eğitim almış bir düşünür. Dönemin en dikkat çeken filozoflarından Nietzsche’yle, büyük Alman şairi Rilke’yle, Rus yazar Tolstoy’la ve ünlü psikanalist Sigmund Freud’la büyük aşklar yaşamış, kıymetli dostluklar kurmuş bir kadın... "Eril tarihi baştan çıkaran kadın" olarak anılıyor olsa da tarihte, o kimseyi baştan çıkarmaya kalkmadı aslında. Salomé’deki başkaldırıyı gören erkekler, onu elde etmeyi hayata bir meydan okuma gibi gördüler ve başarısız oldular. Oysa onunla kalmak, onun sevgisini ve takdirini kazanabilmek için yapabilecekleri tek bir şey vardı...

Bize Sözlerimizden Çok Yüreğimizden Anlayan Gerek - Cahit Zarifoğlu
"İnsan sevmeli; Bazen bir insanı Yahut da bir ağacı Ya da kanadı kırık bir kuşu. Zaten sevmezse insan İnsan mı olur?" – Cahit Zarifoğlu O sadece bir şair değil... O aynı zamanda bir yazar, bir yayıncı, pilot, güreşçi, seyyah, öğretmen ve muhabir. Erken biten çocukluğuna rağmen içindeki çocuğu hiç yitirmemiş bir adam. Yedi güzel adamdan biri... Babasının ölümüyle birlikte çocuk kalbinde sızlayan acılardan kurtulmak için girdiği arayışta şiire tutunmuş, hayatı boyunca aşkı arayıp durmuş bir yolcudur o. Aşkı sadece sevgilide değil, bazen bir kuşun kanadında, bazen yaşlı bir ağacın dallarında ama en çok da Hak yolunda bulmuş bir âşıktır aynı zamanda... İnandığı fikrin ve hayalin arkasından azim ve kararlılıkla ilerleyerek ulaşılmaz sanılan doruklara nasıl konulabileceğini gösteren bir kartaldı...

Ben Bu Dünyadayım Ama Bu Dünyadan Değilim - J. D. Salinger
"Olgunlaşmamış insanın özelliği, bir dava için soylu bir şekilde ölmek istemesidir, olgun insanın özelliğiyse bu dava için gösterişsizce yaşamak istemesidir." – J. D. Salinger * Sürdürdüğü münzevi yaşamı boyunca dünyanın en çok okunan yazarlarından biri olan J. D. Salinger’ın hayatı en az yazdıkları kadar çarpıcı ve düşündürücü... Kitaplarının kapağının gösterişsiz olmasını isteyen, insanlardan mümkün olduğunca uzak durmaya çalışan ve tüm hayatını yazmaya adayan bir yazar o. Çavdar Tarlasında Çocuklar’ın yayımlamasının ardından gösterilen ilgiyi hep bir tuzak gibi gördü. Uzun yıllar kitaplarını yayımlamadı. Önemli olan yayımlamak değil, yazmaktı ona göre... Mahremiyetini korumak isterken başına gelmeyen kalmadı. Hayat, en yakınındakilere bile güvenmemesi gerektiğini öğretti ona. II. Dünya ...

Bende Olan Ne Varsa Sizin Elinizde De Gizli - Zerdüşt
"Ben Zerdüşt, doğruluğun yandaşı, sevgi ve erdemin sözcüsü, kötülerin ve yalancıların düşmanı, iyilerin yaveri..." Hakikat yolunun yalnız arayıcısı Zerdüşt, aklını varlığıyla bütünleştirmiş, özgürlüğün ruhuna nüfuz etmesine izin vermiş bir bilgedir. Mozart’tan Nietzsche’ye, Stanley Kubrick’ten Jung’a kadar pek çok sanatçıya ve filozofa ilham olmuştur. Dünyanın en eski tek tanrılı vahiy dini Zerdüştlüğün peygamberi olan Zerdüşt, Tanrı’ya yapılacak ibadetin; dürüst düşünce, dürüst söz ve dürüst dualar sergilemekten geçtiğini anlatır. Zerdüşt’ün tanrısı Ahura Mazda, varlığı bağışlayandır ve aynı zamanda aklın kendisidir. Öğretisini Gatha’lar olarak bilinen on yedi ilahiyle insanlığa ileten Zerdüşt, binlerce yıl öncesinden seslenerek bizleri ümit, aşk ve muhabbetle dolu dünyasına davet ediyor.

Bir Gün Filozoflar Kral Ya Da Krallar Filozof Olursa İnsanlık O Zaman Mutluluğa Kavuşur - Thomas More
"Çürüyen bir bedene kıyasla ebedi olan ruhtan vazgeçmek ancak onursuzların işidir ve de ahmakların." Filiz vermeyen birçok hayatın aksine koyu gölgeli yaprakları rüzgârlarla oynaşan ulu bir çınar gibi yaşadı Thomas More. Genç yaşta çok da istememesine rağmen hızlı bir tırmanışa geçti ancak şatafatın, ikiyüzlülüğün, heveslerin ışıkları altında yaşamaktansa son nefesini dürüstlüğün küf kokulu zindanlarında vermeyi tercih etti. "Vicdan özgürlüğü" uğruna celladına gülümseyecek kadar yaşamının doğruluğundan emindi. İdamla noktalanan 57 yıllık yaşamının ardında yakın dostu Erasmus’un ısrarı üzerine yazdığı bir kilometre taşı olan Ütopya’yı bıraktı. Ütopya’da eğitimden üretime, siyasetten adalete, ticaretten yönetime kadar her açıdan ideal bir devleti resmetti. Hem sorunu söyledi hem çözümü haykı...