
Sırrı Üzerinde Taşıyan İnsan
Dünya yaşantısına kendi hikâyesine uygun olan bir kapıdan çağrılıp giren insan, gün geldi dünyaya gelme amacını unuttu ve dünyadan insanlığını giyinerek çıkacağı kapıyı da kaybetti. Kendini sadece bu dünyadan ibaret bir varlık zannederek eksikliklerini yaşam telaşıyla unutmaya çalıştı. Aceleci, hızlı ve savurgan davranarak düşünmeden hareket etti ve olaylara nefsani anlamlar kattı. Kattığı anlamlarla esareti yarattı kendine, gecenin içindeki huzuru kaçırdı. Uyumadı, uyuyamadı. Gün ışığıyla da kendinden kaçarcasına hep başkalarına koştu ve kendini bilmekten uzaklaştı. Böylece sırra vâkıf olamadı. Oysa sır bilinmek isteyen hazinenin ışıltısını taşıyan insana verilmişti. Nasıl ki cam, Sır’lanarak derinlik kazanmış, görünür ve gördüğünü yansıtır olmuş, bu da camın değerini artırmış ise, insanı...

Beni Kim Öldürdü
“Yumruklanan kapıya doğru yöneldi, elini atacaktı ki aniden açıldı. Heyecanla yerinden sıçradı. Gözüne far tutulmuş tavşan gibi kalakaldı. ‘Kimsiniz, çekin şu ışığı gözümden!’ diye bağırdı. Cevap gelmedi. İki üniformalı polis boş gözlerle çevreye baktı ve sonra biri heyecanla seslendi: ‘Engin Başkomiser’im gelin. Burada biri var.’” Peki onu kim öldürdü?

İlişkilerde Denge Oyunu
“İLİŞKİ, İKİ KİŞİNİN DE KAZANMASI GEREKEN BİR DENGE OYUNUDUR.” ◆ Her karşılaşma, her çatışma ve her mutluluk anı, bizi daha derin bir bağ kurmaya davet eder mi? ◆ Peki, ilişkilerimizde gerçekten ne kadar sağlıklıyız? ◆ Suçlama ve eleştirilerin gölgesinde, sevgi ve saygı dengesini nasıl koruyabiliriz? ◆ İlişkilerde kendimizi nasıl ifade edeceğiz, çatışmaları nasıl yöneteceğiz ve daha anlamlı bağlar nasıl kuracağız? İlişkiler, hayatımızın en derin köşelerinde yer edinmiş karmaşık, bir o kadar da büyüleyici bir oyundur. Bu oyunda kazananlar, her zaman dengenin ve sağlıklı iletişimin peşinde olanlardır. Klinik Psikolog Tuna Tüner, kaleme aldığı bu kitapta, gönül ilişkilerimizin derinliklerine inerek iç dünyamızı keşfetmemizi ve ilişkilerimizdeki temel sorunları anlamamızı sağlarken, klinik tec...

Kolestrol Gerçeği
Kalp damar hastalıklarını önlemek için sağlıklı yaşam tarzına geçin! “Prof. Bozbaş kitabında yalnız kolesterolle ilgili bilgi vermekle yetinmiyor. Çağımızın en öldürücü hastalığı olan kalp krizinden nasıl korunabiliriz sorusuna bilimsel verilere dayanarak ayrıntılı bir cevap veriyor.Bu hastalıktan yalnızdoktorun çabasıyla korunulamayacağını, hastanın da sorumluluğu paylaşıp bilim dışı söylemlere kulak asmadan, sorunun temel neden ve nasıllarını öğrenip kendi derdine sahip çıkması gerektiğini vurguluyor. Önemli bir ihtiyacı karşılayan, toplum sağlığına katkı sağlayacak bir eser.” Prof. Dr. E. Murat Tuzcu, Kardiyovasküler Tıp Bölüm Başkanı, Cleveland Clinic, Abu Dhabi. “Anlattığı konuyu çok iyi bilen, ön cephede savaşan, sahadan bir hekim ve akademisyen tarafından, kalp hastalıkları, risk fa...

Birkaç Küçük Sır
Birkaç Küçük Sır: Dayanıklılığın İnşası İyi bir hayat kurabilmek için önce esaslıca bir yaşamak gerekiyor. Dene-yanıl, düş-kalk, yaşamın kullanma kılavuzunu öğren, e bir de kendini tanı… Geçti en az 40 yıl! Oysa yaşayarak öğrenmenin gizli bir alternatifi var; başkalarının gerçek deneyimleri! Ama işte insanlar ne kadar başarılı olduklarını anlatmaya bayılsalar da bunun nasıl olduğuna - ya da olamadığına- pek de değinmezler. Bu kitap, “Oldu tamam da… Nasıl oldu bu?!” diye soruyor. ‘Birkaç Küçük Sır: Dayanıklılığın İnşası'nda, gazeteci Işıl Cinmen, kendisine ilham veren 35 kişinin zihinlerine giriyor. Bu kişiler, yaşamları ve duruşlarıyla ses getirmiş, zorluklardan daha dayanıklı çıkmayı başarmış, tüm engellere rağmen kendi potansiyellerini gerçekleştirebilmiş donanımlı beyinler. Cinmen, ...

Beden İmgesi
Arka Kapak Yazısı: Algınızı değiştirin, yaşam kalitenizi artırın! Aynaya baktığınızda kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Görünüşümüz, kişiliğimizi ne kadar yansıtıyor? Medyanın ve toplumun dayattığı güzellik standartları algımızı nasıl etkiliyor? Kadınlar ve erkekler olarak bedenimizi gerçekten olduğu gibi kabul edebiliyor muyuz? Dış dünyaya yansıttığımız görüntümüz ile içdünyamızda hissettiğimiz beden arasındaki fark, modern toplumun en büyük ikilemlerinden biri haline geldi. Anjelika Şimşek'in kaleme aldığı Beden İmgesi bu soruları ve daha fazlasını mercek altına alarak beden algısının derinliklerine iniyor. Bireylerin kendi bedenlerine dair algılarını nasıl şekillendirdiklerini ve bu algıların ruh sağlığı üzerindeki etkilerini detaylandırıyor. Özellikle son yıllarda artan beden imgesi...

Yalnızca Umutsuzların Hatrı İçin Bize Umut Verilmiştir-Walter Benjamin
“Düşman kazanacak olursa, ölüler bile payını alacak bundan.” Yirminci yüzyılın en etkili düşünürlerinden biri olan Walter Benjamin, sanat, kültür ve siyaset teorilerine getirdiği devrimci bakışla Batı dünyasının düşünce yapısını temelinden sarsmıştır. Nazizm’in karanlık günlerinde yaşamış, entelektüel mücadelesini ölümüne kadar sürdürmüş bu büyük filozof, modern toplumun kültürel ve politik yapısını sorgulayan eserleriyle zamanını aşan bir vizyonerdi. Benjamin’in hayatı, eserleri, düşünsel mirası ve onun kültür teorisi üzerine yaptığı en önemli katkılar ekseninde ele alınan bu çalışma sanat ve siyaset arasındaki ilişkiyi yeniden düşünenler için bir başucu kitabı.

Al Capone
Bizim ihtiyar Scarface sonunda demir parmaklıklar ardında... Simdi hesap vakti, servetinin degil suçlarının hesabı... Olanları hatırlıyor ve hapishanede kendisini ziyarete gelen annesine anlatıyor. Ancak iflah olmaz Capone, yine kendine hakim olamıyor: dürüst davranmıyor ve gerçekleri çarpıtıyor. Iste, tüm zamanların en büyük gangsterinin gerçek sahte hikayesi!

Seninle İçtiğim S*gara 2
HİKÂYE İyi ki söylemedim. Sasaki, hastanenin yanlış teşhis koyduğunu fark ettikten sonra Tayama ile geceleri, tuhaf ama bir o kadar da rahatlatıcı sigara içme seanslarına devam eder. Sasaki’nin kafasını dağıtmasının tek yolu olan Yamada-San’la arasındaki mesafe değişmez. Ancak, S Market’te yeni çalışanların da ortaya çıkmasıyla Tayama ile olan ilişkileri biraz değişmeye başlar. Günler geçip giderken, şiddetli bir sağanak yağmur esnasında tuhaf bir olay patlak verir.

Tapınak
“Ben (İsa Mesih) sana şunu söyleyeyim; Sen Petrus’sun ve ben kilisemi senin üzerine kuracağım. Ölüler diyarının kapıları sana karşı direnemeyecek.” Matta 16:18 Tapınak, dini terminolojide yüce bir varlığa tapınılan âdetler, ibadetler ve ritüeller için yapılmış kutsal bir yapıdır. İbranicede “kutsal ev” sayılan Bet Hamikdash, Kudüs’te Moria Tepesi’ne Kral Süleyman tarafından yapılmış ve Babil Kralı II. Nabukadnezar tarafından yıkılmıştır. Kudüs’teki ikinci tapınak ise, Pers İmparatorluğu’nun izniyle inşa edilip Romalılar tarafından yıkılmıştır. Üçüncü bir tapınağın inşa edilmesi için dua etmek ise Yahudilerin günde üç kez yaptıkları ibadetin bir parçası haline gelmiştir. Her halükârda tapınağın nasıl ve ne zaman inşa edileceği her zaman tartışma konusu olmuştur. Tevrat merkezli bir yaklaşım...

P*ç Kurusu 2
ACIMASIZ BİR GERİLİM “BABAN OLMADAN HAYATTA KALABİLİR MİSİN?” BABASININ BİR SONRAKİ KURBANININ, SEVDİĞİ KIZ GYEON YOON OLDUĞUNU ÖĞRENEN JİN SEONWOO, HAYATINDA İLK KEZ ONA KARŞI ÇIKMAYA KARAR VERİR. DONGSU SEONWOO İSE ŞİMDİYE KADAR İŞLEDİĞİ CİNAYETLERE SESSİZCE YARDIM EDEN OĞLUNDAKİ DEĞİŞİKLİKLERİ FARK EDER. “HAİN” DURUMUNA DÜŞEN JİN SEONWOO, GYEON’U KORUMAYA ÇALIŞIR FAKAT DONGSU DAHA ÇOK TUZAK KURMAYA BAŞLAR. ZOR BİR HAYATI OLSA DA JİN SEONWOO ARTIK BAŞKA İNSANLARLA İLETİŞİM KURMANIN KEYFİNİ SÜRMEKTEDİR. FAKAT BABASINI ARDINDA BIRAKAN JİN İÇİN ASIL YAŞAM MÜCADELESİ ŞİMDİ BAŞLAMIŞTIR...

Öğrenilmiş Çaresizlik
“SİSLİ BİR HAVADA İLERLEMEK KARANLIKTA İLERLEMEKTEN DAHA TEHLİKELİDİR, ÇÜNKÜ SİS BELİRSİZLİK İÇERİR...” – JOSEPH CONRAD Hayatın anlamı nedir, insanlar aslında neyi arar? Öğrenilmiş çaresizlik nedir, ne gibi ruhsal hastalıklara yol açar, nasıl korunabiliriz? Beyin ve zihin farklı iki yapı mı? Beyin esnekliği aslında nedir? Hastalıkların nöroplastisitesi ya da kendilerine özgü bir beyin tasarımı veya mimarisi var mı? Anksiyete ve depresyon gibi ruhsal sorunlarda ilaçla tedavi ne zaman gerekir? Depresyon ve mutsuzluk arasında nasıl bir ilişki var? Mutlu olmak depresyonu önler mi? Mutluluğun bir formülü var mı? Mutluluk eşiği nedir, mutlu olmayı nasıl etkiler? Konfor alanı bir öğrenilmiş çaresizlik modeli midir? Konfor alanından nasıl çıkılır? Umut, inanç ve plasebo etkisi arasında nasıl bir n...

Varoluş 1
BEN ON BİNLERCE KEZ ÖLDÜM VE YENİDEN DOĞDUM... DÜNYA ÜZERİNDEKİ MİLYARLARCA YILLIK YAŞAMIM. SAYISIZ VARLIKLA...

Özgürlüğün Rotası
“HAREKET ETMEYENLER, BAĞLI OLDUKLARI ZİNCİRLERİ FARK EDEMEZLER...” Özgürlük nedir? Binlerce yıldır tartışılan soru... Arzulardan azade olmak mı, devlet organizasyonlarının baskısından kurtulmak mı, yoksa sosyal yönlendirmelerden özgürleşmek mi? Tümü geçerliyse bunların geçmişimizle, hikâyemizle, kaygılarımızla ya da psikolojimizle bağlantısı nedir? Bu kitap bu sorulara heyecanlı bir kurgusal anlatımla ışık tutuyor. Gelecekte, bir bilimkurgu dünyasının içinde, enteresan bir adaya düşen insanların karşılarına çıkan gizemli tarihi kişiliklerle olan Sokratik diyalogları, yüzleştikleri çatışmaları ve sonunda verdikleri mücadeleyi aktararak özgürlük kavramını berraklaştırmayı amaçlıyor. Liberalizmin farklı felsefi alt dalları arasındaki teorik iç hesaplaşmayı ustalıkla gözler önüne seriyor. Tüm ...

Özgürlüğe Koşanlar
Özgürlük, dilediğin şekilde yaşamayı tercih etmek gibi görünse de aslında risk almaktır. 1950’lerin Amerika’sında, dönemin toplumsal normlarına karşı çıkan ve kişisel özgürlüğünü arayan insanların yaşadıklarını etkileyici bir dille anlatan bu hikâyede, aşk, kayıp, keşif ve değişim temalarının da derinlemesine işlendiğine tanık olacaksınız. Muriel, kocasının Kore Savaşı’ndan dönüşünden sonra yeni bir hayata uyum sağlamaya çalışırken, Julius da Las Vegas’ta kendine bir yer bulmaya çalışmaktadır. Hikâye, karakterlerin gizli tutkuları, yasak aşkları ve kimlik arayışları etrafında şekillenir. Muriel, at yarışlarına olan ilgisi sayesinde kendine bir kaçış yolu bulurken, Julius ise kendi cinsel kimliğini keşfetmeye çalışır. Peki, beklentilerin, hedeflerin ve arzuların değişmesi yeni bedeller ödem...

Güçlü Kişi Gürültü Çıkaran Değil, Sessizce Konuşup Sorunları Tanımlayarak Çözebilen Kişidir
“RUHSAL SORUNLARIN ALTINDA BİLİNÇTE YA DA BİLİNCE ÇOK YAKIN KEŞFEDİLMEYİ BEKLEYEN ÇOK SAYIDA DÜŞÜNCE SORUNU VARDIR.” Yaşama ve kendimize ilişkin kurallarımızın işe yaraması için, bunlar daha gerçekçi ve doğru, daha az benmerkezci ve daha esnek olacak şekilde yeniden şekillendirilmelidir. Kuralların yanlış, zararlı ya da uygulanabilir olmadığı keşfedildiğinde, repertuvardan çıkarılmaları gerekir. Benmerkezcilik abartıldığında ve muhtemelen genomumuzda da temsil edilen sevgi, empati ve fedakârlık gibi sosyal özelliklerle dengelenmediğinde bir sorun teşkil eder. İlginç olan, başkalarında görünce hemen fark ettiğimiz benmerkezciliği kendimizde olduğunda çok azımız fark ederiz. Türün hayatta kalmasının bedeli ömür boyu sürecek bir rahatsızlık olabilir.

Magnet Modeli
RAKİPLERİNİZİ GERİDE BIRAKMAK VE MARKANIZI KALICI HALE GETİRMEK İÇİN YEPYENİ BİR STRATEJİ Magnet Modeli,TM müşteri ilişkilerini güçlendirme ve kalıcı hale getirme konusunda devrim niteliğinde bir yaklaşım sunarak markanızı geliştirmenize yardımcı oluyor. Altı temel bileşenden oluşan bu özgün model, iş dünyasında sürdürülebilir başarıyı hedefleyenler için kapsamlı bir strateji seti sunuyor. Temel unsurları müşteri odaklılık, derin analiz, güven inşa etme, nitelikli yaklaşım ve çözüm sunma, olumlu etkileşim, tatmin ve tutarlılık olan Magnet Modeli,TM iş dünyasında öne çıkmanızı sağlıyor. Hedef kitlenizi daha iyi anlamak ve onlara güven veren çözümler sunmak istiyorsanız bu model adeta bir rehber niteliğinde.

Hunger
"My madness was a delirium of weakness, exhaustion, but it wasn’t unconscious…" Hunger is the masterpiece of Knut Hamsun, one of the most successful novelists of this century. It is a masterfully written semi-autobiographical novel. It tells the physical and mental journey of a young writer, who falls into the streets of Christiana (which became Oslo after 1925) in the grip of hunger and despair, full of hallucinations on the verge of madness. Hunger can be considered the beginning of the literary career of Hamsun, who received the Nobel Prize in Literature in 1920. It received great praise from writers such as André Gide, Henry Miller, André Breton, and Octave Mirbeau, and is considered one of the masterpieces of 20th century European literature.

Ellerinle Bana Baharlar Getir
Büyük zaferler cesur mücadelelerin ardında gizlidir. Zorluklarla dolu bir dünyada hayata gözlerini açan Yılmaz Yiğit, askerlik mesleğine gönül verdi. Vatanını savunurken iki kolunu, bir bacağını ve bir gözünü kaybetti. Doktorlar ona bir daha yürüyemeyeceğini söylese de imkânsızı başardı. Hayata tutunuşu, azmi ve vatan sevgisiyle herkese örnek oldu. Cesaretin, direncin sembolü haline geldi. Bu kitap, acısını umut ve zaferle taçlandırıp tüm zorluklara rağmen ayağa kalkmayı başaran bir yiğidin ve onun çabasına, vatan sevdasına âşık olup onunla evlenen bir kadının yolculuğunu anlatıyor. Onların hikâyesi pes etmemenin ve gerçek aşkın gücünün kanıtı.

Nasıl Prenses Oldum 4
BÜYÜ GÜCÜ ANİDEN KONTROLDEN ÇIKAR! KALBİMDE BÜYÜK BİR DELİK AÇILMIŞ GİBİ BOŞLUK HİSSEDİYORUM. DEĞER VERDİĞİM BİR ŞEYİ KAYBETMİŞ GİBİYİM. “MAJESTELERİ ON GÜN ÖNCE BAYILDI VE HENÜZ UYANMADI.TAŞAN BÜYÜ GÜCÜNÜ DURDURMANIN BİR YOLU YOKTU. BU YÜZDEN MAJESTELERİ...” BU NASIL BİR SAÇMALIK? BABAM BENİ KURTARMAK İÇİN KENDİ HAYATINI TEHLİKEYE ATMIŞ. BABAM SONUNDA GÖZLERİNİ AÇTI... “SEN KİMSİN?” BENİ HATIRLAMADI.

Şifacı Günceleri 4
Maomao, memleketi Hanamachi’den döndüğünden beri İç Saray’da herkesin güvendiği biri haline geldi. Bu kızdan Jinshi’nin yeni talebi, bahçe partisinde Riishu Hanım’ı zehirlemeye teşebbüs eden faili ve olayın arkasındaki gerçeği öğrenmesidir! Bu cilt, orijinal eserin ilk cildine kadar olan içeriğini tamamlar!!!

Beyaz Yaka Sendikası
İş hayatı sizi yorduğunda kitabım size güç versin. Bu, bizim hikÂyemiz. 21. yüzyılın ilk çeyreği bir roman olsa trajik kahramanlarından biri kim olurdu sizce? Bildiniz, beyaz yakalılar! İtiraf edelim kariyer basamaklarını emek emek tırmanırken mental olarak bu kadar zorlanmayı kimse hak etmiyordu. Dirsek çürütülen üniversite eğitimleri, insan kaynaklarının ayak kaydıran sorularıyla verilen işe girme mücadeleleri, kurumsal kumpasları savuşturmak için öğrenilen gerilla taktikleri, konunun ne olduğunun unutulduğu bitmeyen toplantılar, yanardönerli sunumlar, "Biz bir aileyiz" diyen yöneticilerle yapılan romantizm rüzgârlarının estiği "samimi" kutlamalarla beyaz yakalı çalışanların varoluş mücadelesi bekliyor sizi bu kitapta. Sadece farkındalık yaratarak, dünyanın en kalabalık sendikasını oluşt...

Öykü Yazma Becerisi
Pek çok insan yazmanın doğuştan gelen bir yetenek olduğuna inanır. Tanıdığımız insanların çoğu yazmak istediğini ama beceremediklerini söyler, bunu da yeteneklerinin olmayışına bağlar. Gerçekten de çoğu kişide yazma arzusu vardır ama nasıl yazacağını, nereden başlayacağını bilemez. Yeteneksiz olduğuna peşinen inananların bilmedikleri husus, yazma yeteneğinin geliştirilebileceği gerçeğidir. Günümüzde birçok online yaratıcı yazarlık atölyesi ve dijital platformlarda yer alan, ünlü yazarların ağzından dinlediğimiz tecrübelerin aktarımı bunun en güzel sağlamasıdır. Feryâl Orhon Basık, bu kitapla hikâye ve roman yazma ile ilgili deneyimlerini ve öğrendiklerini sizlerle paylaşıyor.

Beynimizdeki Gizli Düşman: Stres
MUTLU YAŞAM, STRES YÖNETİMİYLE BAŞLAR. “Herkesin hayatı stresli” diyerek stresle dolu bir yaşamı normalleştirdiğinizde, yaşadığınız sorunları beslemeye devam edersiniz. Normalleştirdiğiniz stres, sizi günün birinde anormal sorunlarla mücadele etmek zorunda bırakabilir. Stres, beyninizdeki gizli düşmanınızdır ve onu yönetmeyi öğrenmediğiniz sürece hayatınızı stresin olumsuz etkileri yönetmeye başlar. Kişilik özellikleriniz bile yaşadığınız stresi besler, size güven verdiğini düşündüğünüz bazı günlük rutinleriniz, en büyük stres kaynaklarınızdan birine dönüşebilir. Çarpık düşüncelerle, mükemmeliyetçilik saplantısıyla ve erteleme alışkanlıklarınızla hayatınızda bir stres girdabı yaratıyor olabilirsiniz. Cinsel yaşamınız zevkten ziyade size bir görev gibi gelebilir. Bütün bunların farkına varm...