
The Boys 2
CAN ACITACAK DEMİŞTİK Kostümlü kahramanların göklerde süzüldüğü ve maskeli kanun koruyucuların geceleri kol gezdiği bir dünyada birileri “süpoların” yoldan çıkmayacağından emin olmak zorunda. Öyle birileri var. Billy Butcher, Küçük Hughie, Mother’s Milk, Fransız ve Female’den oluşan The Boys, çok tehlikeli insanlardan oluşan, CIA’in desteklediği bir ekip. Her biri kendini dünyanın en tehlikeli kuvvetiyle mücadele etmeye adamış durumda: Süper güç. Bazı süper kahramanlar gözlenmelidir. Bazıları kontrol edilmelidir. Ve bazılarının da –bazen– denklemden çıkarılması gerekir. İşte o noktada The Boys devreye giriyor. Kara intikamcı Tek-Knight ve eski yardımcısı Swingwing’in başı büyük belada. Biri aşırı aktif cinsel dürtüsünün kontrolünü kaybetti, diğeriyse katil zanlısı. H...

Uyanış ve Tuzakları
Gerçek uyanış, başkalarının öğretilerinde değil, kendi hakikatinizde saklıdır; İçsel seyahatlerin yolları her zaman aydınlık ve güvenli değildir. Kimi zaman ışığın ardında karanlık gölgeler saklanır; ruhu besleyecek sözler, sahte rehberlerin dilinde azılı tuzaklara dönüşür. Yirmi yıllık bir gazeteci olarak kaleme aldığım bu kitap, gerçek ışığı arayanların karşılaştığı sınavları ve ruhani dünyayı kendi çıkarları uğruna sömürenlerin maskelerini düşürüyor. “Gerçek uyanışın” ne olduğunu açıklıyor. Spiritüel manipülasyonlara karşı yürekle aklın birlikte eşlik edeceği bir yol haritası sunuyorum size. İçsel ışığınızı bulmak için çıktığınız bir spiritüel yolculukta, kime güveneceğinizi nasıl anlayacaksınız, sahte rehberlerin cazibesine kapılmadan, hakikatin izini nasıl süreceksiniz? Spiritüel cami...

Dinle Ney’den
Tasavvuf ferdi hikmetle baslar ve bir özgürlük isidir. Tasavvuf bir tür iç deneyimdir ancak onun irfaniyetle, akılla ilgili bir yanı da vardır. Tasavvufta bilgi yalnızca mantıksal çıkarsamaya dayanmaz, aynı zamanda sezgiye, keşfe dayanır. Kendi kaynağından hareketle kendini, insanı, doğayı, evreni anlamlandırmanın yoludur. Tasavvuf kendini tanımlarken, doğrudan doğruya insana, insan gönlüne hitap eder ve merkeze de insanı alır. Tasavvufta hedef İnsan-ı Kâmil’dir. İnsan, Hakk’a kavuştuğu zaman, İnsan-ı Kâmil olur. İnsan-ı Kâmil her insanın kendi kemalini aramasının yolunu anlatır ve aslında bir mecmu-u kâinat olan insanın kendi sırrıdır. Herkes bu yolu seyr-i sülûkunda kendisi yürümelidir. İnsanın kendi öz nefsinde beşeriyetten uluhiyete doğru yaptığı bu yolculuk, İnsan-ı Kâmil kavramının s...

Ruhum Neredesin – Carl Gustav Jung
“İki kişi düşünün. Biri binlerce kitap okumuş olsun, diğeri hiç okumasın. Binlerce kitap okuyan kişi okuduklarının hepsini unutmuş olsa bile hiç okumayan kişiden farklı olacaktır… Çünkü bilinçdışı kayıt tutar.” C. G. Jung Jung’un Kara Kitaplar adıyla bilinen günlük notları, her şeyin kaydını tutan bilinçdışının keşfedilmeyi bekleyen bir hazine olduğunu gösterir. Jung’un günlüklerine düştüğü ayrıntılı notlar, daha sonraki kitaplarında ve konferanslarında ortaya koyduğu anlayış ve kavramların özünü teşkil eder. Kolektif bilinçdışı, arketipler ve analitik psikolojinin daha birçok kavramının tohumları Kara Kitaplar’da atılmıştır. Jung, Kara Kitaplar’a “Ruhum neredesin?” sorusuyla başlar. Kara Kitaplar’da anlattığı bireyleşme yolculuğunda ona ruhu rehberlik eder. Kendini Kara Kitaplar’da “kendi...

İşgalci Anneler
BİZİM İKİ ANNEMİZ VARDIR. BÜYÜRKEN GÖRDÜĞÜMÜZ ANNE VE ONUN İÇİNDE GÖREMEDİĞİMİZ SAKLI OLAN GÖLGE ANNE. Cennet annelerin ayakları altındaysa eğer, yakınlarda bir yerde cehennem de var demektir. Annelik, her zaman sevgi dolu bir kucak, sonsuz bir huzur ve güven kaynağı değildir. Betül Demirkıran Dündar, İşgalci Anneler adlı bu kitabında, anneliğin karanlık yüzüne cesaretle ışık tutuyor. Kutsal anne modelinin altındaki karmaşık duygusal yapıları, arketiplerle ve mitlerle zenginleştirilmiş bir anlatımla aktaran yazar, anneleri tarafından işgal edilmiş bireylerin, sınırlarını yeniden keşfetmelerinin ve kendi yaşamlarına sahip çıkmalarının nasıl mümkün olacağını etraflıca inceleyerek çözüm yolları sunuyor. Zorba anne, mükemmeliyetçi anne, mağdur anne, fedakâr anne profilleriyle yüzleşmeye hazırs...

Büyücünün Geri Dönüşü 2
EVET, O ZAMAN... ÇAMUR SAVAŞI’NA BAŞLAYALIM MI? ALFA SINIFI’NA GEÇMEYİ HEDEFLEYEN ROMANTİCA, PRAM VE DESİR SEVİYE ATLAMA SINAVI İÇİN TAM KAPSAMLI BİR EĞİTİME BAŞLARLAR. DESİR’İN KULÜBÜ, BETA SINIFI TARİHİNDE EŞİ BENZERİ GÖRÜLMEMİŞ BİR PERFORMANS SERGİLEMESİ NEDENİYLE BİRÇOK KİŞİNİN İLGİSİNİ ÇEKER. TEKRAR SAVAŞMALARI GEREKECEĞİNİ BİLEN AJEST, DESİR’E SAVAŞ İLAN EDER. VE SONUNDA TEZAHÜRAT VE BAĞIRIŞLAR, KÜÇÜMSEME VE KISKANÇLIKLARLA DOLU BİR ORTAMDA KİMİN İLK DOKUZA GİRİP TEK RÜTBELİ UNVANINI ALACAĞINI BELİRLEYEN SEVİYE ATLAMA SINAVI BAŞLIYOR!

Büyücünün Geri Dönüşü 1
İNSANLIĞIN KARŞILAŞTIĞI EN KÖTÜ FELAKET, GÖLGE LABİRENTİ. SIRADAN BİRİ OLMASI SEBEBİYLE DOĞRU DÜZGÜN EĞİTİM BİLE ALAMAMIŞ 3. SEVİYE BİR BÜYÜCÜ OLAN DESİR ARMAN, TERS HESAPLAMA GÜCÜNÜ BİR SİLAH OLARAK KULLANIP GÖLGE DÜNYASI’NIN ZİRVESİ VE İNSANLIĞIN EN BÜYÜK KRİZİ OLAN GÖLGE LABİRENTİ’NE ULAŞIR. HAYATTA KALAN SON ALTI KİŞİDEN BİRİ OLARAK GÖLGE LABİRENTİ’NİN SON AŞAMASINA MEYDAN OKUR ANCAK SONUÇTA BAŞARISIZ OLUP DÜNYANIN YOK OLMASINA YOL AÇAR. TAM HER ŞEYİN BİTTİĞİNİ DÜŞÜNDÜĞÜ ANDA, DESİR KENDİNİ 13 YIL ÖNCESİNİN DÜNYASINDA BULUR. GEÇMİŞE DÖNEN DESİR, GÖLGE LABİRENTİ’NDE KAYBETTİĞİ İNSANLARLA YENİDEN BİR ARAYA GELİR. SEVDİKLERİNİ VE DÜNYAYI KURTARMAK İÇİN GEÇMİŞİ DEĞİŞTİRMEK ZORUNDADIR!

Lanet Olası Ezik Nishiga Hachi 3
SONBAHAR BİTERKEN OKUL FESTİVALİ SEZONU DA NİHAYET BAŞLIYOR! FESTİVAL HAZIRLIKLARIYLA MEŞGUL OLURKEN HEYECANDAN DİKKATLERİ DAĞILAN HACHİ VE AZUMA’NIN İLİŞKİSİ DE AYNI SONBAHAR GİBİ YAVAŞ YAVAŞ DEĞİŞMEYE BAŞLAR... ACABA İLİŞKİLERİNİN KADERİ NE OLACAKTIR?... (FIGHTING HACHİ!) ROMANTİK KOMEDİ TAMAMLANIYOR!!!

Stillwater 2 – Hep Sadık
Stillwater kaosa gömülüyor! Yargıç iş göremez haldeyken Ted ve milisleri kasabaya akın edip iktidarı ele geçirir. Fakat kimsenin ölemediği bu küçük kasabada, daha ileriye gitmeye hazır başkaları da vardır... Ödüllü CHIP ZDARSKY ve RAMÓN K. PEREZ ekibi, sizi Eisner adayı bu hit serinin ikinci cildine davet ediyor.

İddiayla Başlayan Veda Aşkı 2
SEN SEVGİLİMSİN. İddia meselesini Nao’ya söylemeye kararlı olan Satomura, Nao’yla arasındaki mesafeyi kapatmaya çalışmaktadır. Nao ise Satomura’nın bu davranışından rahatsızlık duyar. Diğer taraftan Riko, Sousuke’den bilgi almaya çalışmaktadır. Artan kaygılar ve suçluluk duygusu... Vedaya az kaldı.

Savaşçının Açlığı 2
BESLENME İHTİYACI Açgözlülük yeteneğinin gerçek gücünü̈ keşfettikten sonra Fate Graphite, bir savaşçı olma yolunda ilk adımını atar. Artık gündüzleri Roxy Hart’ın evinde hizmetçi olarak çalışmakta, geceleri ise açlığını tatmin etmek için canavar avlamaktadır. Ancak ardında bıraktığı cesetler, etrafta dolaşan bir lich hakkında söylentilere neden olmuştur. Fate, eski düşmanı Hado Vlerick’in, diğer kimliğini öldürmek istediğini öğrendiğinde zayıf düşmüş bu yeni savaşçı intikam almak için bir plan yapar!

Zerzevan’ın Gölgesinde
Tanrı hatalarını düzeltmedikçe bu savaş son bulmayacak! Eski inançların gölgesinde, modern dünyanın tehlikeli labirentlerinde bir yolculuğa çıkmaya hazır mısınız? Roma İmparatorluğu’nun kalıntıları üzerinde yükselen Zerzevan Kalesi’nin karanlık dehlizlerinde, tarihin derinliklerinden gelen bir sır yeniden canlanıyor. Mithra inancının gizli ritüelleri ve uluslararası suç örgütlerinin acımasız dünyası, Zerzevan’ın Gölgesinde romanında kesişiyor. Kayıp bir ruh, gerçekleri yaşamaktan usanmış bir polis ve dengede durmaya çalışan kadim ırklar... Yenilmez Güneş lejyonunun yükselişini Manden Hilali engelleyebilecek mi? Yoksa Mezopotamya’nın makûs kaderi yeniden mi tecelli edecek? Yakuphan Okut, geçmişin gölgeleriyle günümüzün karmaşık ilişkilerini ustalıkla harmanlayarak, okuyucuya nefes kesen bir...

İş’te Beyin
GELECEK, “İŞ’TE BEYİN”İ KULLANABİLEN, “BEYİN DOSTU” OLABİLEN ŞİRKETLERİN OLACAKTIR. “Beyin” deyince herkesin aklına o kıvrımlı organ gelse de İş’te Beyin bir fizyoloji, tıp ya da uzmanı olduğum sinirbilim kitabı değildir. İş’te Beyin temel olarak dış motivasyonun ürünüdür. Akademik hayattan geçiş yaptığım iş dünyasında çok eğlendiğim ve öğrendiğim birçok konuyu bir araya getirip, yine iş dünyasının profesyonellerine ve henüz o dünyada yer almayan ancak aday olanlara sunduğum bir derlemedir. “Beyin kitabı” olma iddiasında olmayan bu kitabın temel fonksiyonu, iş hayatının üçüncü bir gözle değerlendirilmesi olabilir. Belki benim hayalini kurduğum “beyin dostu” şirketlerin adresini işaret eder. Dünya değişiyor, biz insanlar değişiyoruz ve gelişiyoruz. Bunun etkisinin en çok görüldüğü yer de ku...

Altın Kanatlar
TANRILARIN KÜTÜPHANESİNİN GİZLİ KAPILARI AÇILIYOR Bir telefonla hayatım sonsuza dek değişti. Kütüphanedeki işim ve en yakın arkadaşımla yaşadığımız ev benim sığınağımdı. Ta ki çılgın geçen bir gecenin ardından telefonum çalana ve hattın diğer ucundaki adam, “Kitaplardan biri kayıp,” diyene kadar. Her şeyimi kaybetmek üzereydim ve bunu göze alamazdım. Hemen Dragerfield Kütüphanesi’ne koşup o kitabı bulmak zorundaydım. “Sabahı beklemeliydin, insan.” Sürekli fantastik kitaplar okuyan bir kadının hayal gücü sınır tanımaz sanırdınız. Ama hiçbir şey beni çalıştığım yerin fae âlemine açılan bir geçit oluşuna ve karşımda bir Ejderha Tanrı bulmaya hazırlayamazdı. Drager, benim yeni gardiyanım. Kaybolan kitap artık dertlerimin en küçüğüydü. Bilmediğim bir diyara sürüklenmek üzereydim. Üstelik bu yol...

Manga ve Anime Nasıl Çizilir? Bölüm 2
AMAZON’DA EN ÇOK SATAN YAZARLARDAN BİRİ OLAN JOSEPH STEVENSON, MANGA VE ANİME NASIL ÇİZİLİR? (ANİME, MANGA VE CHİBİ DAHİL) KİTABINI SUNUYOR. BU KİTAPTA PEK ÇOK FARKLI POZ VE POZİSYONLARDA GERÇEKÇİ FİGÜRLERİ ÇİZMEYİ ÖĞRENECEKSİNİZ. JOSEPH’İN BU DETAYLI KILAVUZU SİZE MANGA VE ANİME ÇİZMENİN EN KOLAY YOLUNU GÖSTERECEK.

Dışdünyamıza Bakış
BUGÜN ARTIK SADECE BİREYSEL İNSANIN PSİKOLOJİSİNİ DEĞİL BÜYÜK GRUPLARIN BİRBİRLERİYLE NASIL İLİŞKİ KURDUĞUNU DA İNCELEMEMİZ GEREKİYOR. Değişim, 21. yüzyılda benzeri görülmemiş bir hız ve ölçekte gerçekleşmeye devam ediyor. Yapay zekâ, iletişim ve seyahat teknolojilerindeki inanılmaz ilerlemelerle birlikte savaşlar, çatışmalar ve yeni gerilimlerin eşiğinde yaşamaya devam ediyoruz. Peki psikanalitik açıdan dünyadaki büyük grupların motivasyonları bize neler anlatıyor? Bireysel psikolojinin yankılarını barındırsa da büyük grupları anlamak için beyin ve bir çift göz yeterli mi? “Öteki”nin saldırısı altında olan milyonlarca insanın yolculuğu sosyal, kültürel, politik ve ideolojik açıdan nasıl süreçlere evriliyor? Etnik çatışmalar, ulusal kimlikler, toplumsal travma gibi konularda sayısız makale...

Anlamlı Bir Hayat
Dünya, dikkatinizi dağıtıyor. Farkında mısınız? Hızla akıp giden hayatlarımız, derin düşüncelere dalmamıza pek izin vermiyor. Daha fazlasına ulaşma çabamızda, çoğumuz çok daha azıyla yetiniyoruz. Huzur bizden kaçıyor, hayal kırıklığı bizi buluyor ve tatminsizlik ruhlarımızı sarıyor. 2013 yılında yazar Jon Giganti’nin hayatı neredeyse altüst oluyordu. İşi tehlikedeydi, evliliği ise daha da kötü durumdaydı. Aynaya baktığında karşısında gördüğü kişiden hoşlanmıyordu. İki çocuk babası olarak, bir şeylerin değişmesi gerektiğini biliyordu. Şans eseri, ikinci bir fırsat elde etti. Daha çok çalışmak çözüm değildi. Daha fazla odaklanmak bu kez işe yaramayacaktı. Jon, köklü bir değişikliğe ihtiyaç duyuyordu. Dikkatini vermeye başladı ve bunu yaptığında, çözüm yavaş ama kararlı bir şekilde ortaya çık...

Fante Bukowski
Fante Bukowski, Denver, Colorado’nun batakhane barlarından Columbus, Ohio’nun köhne motellerine kadar, Amerikan yazını için ne kadar tanımlanabilir ve vazgeçilmez olsa da günümüz âdetleriyle o kadar çelişen bir edebi geleneği yaşadı: sanat adına toksik erkeklik, beyaz ayrıcalığı, baba sorunları, alkolizm ve narsisizm geleneği. Bu dönüm noktası niteliğindeki kitap, Bukowski’nin mirasını koruyan üç eserini -Fante Bukowski, Fante Bukowski İki ve Fante Bukowski Üç: Mükemmel Bir Hata - bir araya getiriyor. Bir önceki biyografi çalışması 2012 tarihli The Hypo: The Melancholic Young Lincoln ile Amerikan edebiyatında büyük bir yer edinen bir başka genç hayalperestin hikâyesini anlatan karikatürist Noah Van Sciver’ın kaleme aldığı Fante Bukowski’nin Bütün Eserleri aynı zamanda Bukowski’nin, ilk bas...

Budist Enneagramı
Enneagram sayılardan oluşan karmaşık bir mandaladır. Birlikte tek bir evreni ifade eden parçalara bölünmüştür ancak tıpkı çocukluk düşlerimde deneyimlediğim gibi, asıl anlam sürekli değişen etkileşimde mevcuttur. Budist Enneagramı, acıdan kurtuluşa giden yolda enneagramın yolumuzu nasıl aydınlatabileceğini Budist öğreti çerçevesinde keşfetmemizi sağlıyor. Enneagramın benzersiz ruhsal yolculuğumuza dair nasıl güçlü bir içgörü sağladığını ve başkalarını da kendi yolculuklarında nasıl destekleyebileceğimizi gösteriyor. Yaklaşık 30 yılını Tibet Budizmi ve enneagram üzerine paralel çalışmalar yaparak geçiren, Budist öğretmen ve New York Times’ın çok satan yazarı Susan Piver, kafa karışıklığından bilgeliğe giden yolda ilerlemenin dokuz tarzını keşfederek iki eski öğretiyi ustaca bir araya getiri...

El Âlem Ne Der?
Ben onları, cinsiyetleri ne olursa olsun çok seviyorum, onlar da birbirlerini ve beni... Yani annem ve babam onlar benim. Birbirlerine bağlılar, bana her zaman sevgi ve sıcak bir yuva verdiler. Gerçi şimdi onlara ne şekilde hitap edeceğimi bilmiyorum. Bana hep annelik yapmış olan babama, anne; bana hep babalık yapmış olan anneme, baba mı desem? Yoksa şu cinsiyet ayrımına göre süregelmiş rol paylaşımı konusunu külliyen aklımdan silip direkt isimleriyle mi hitap etsem, bilemedim... Sizce ne yapmalıyım? Bir gün kartlar yeniden dağıtılır ve ezberiniz bozulursa yadırgamayın, hayat hep yapar bunu... Siz asıl olanın “sevgi” olduğunu unutmayın yeter!

Bi’ Kahve İçmeye Yukarı Gelir misin?
Arka Kapak Yazısı: Onu, “Bi’ kahve içmeye gelir misin?” diye yukarı davet ettiğimde, ikimiz de biliyorduk bu davetin kahve ile alakalı olmadığını. Malum, bugün dünya flörtünün en popüler tetikleyici cümlesidir bu: “Bi’ kahve içmeye gelir misin?...” “Sevişelim mi?” diyemediği için, olayın adını “kahve” koymuş dünyalılar. Selda Terek’in metaforik anlatım tekniği ile günümüz insanının içsesleriyle birleştirip usta üslubuyla kaleme aldığı, mizah öğeleri de içeren bu hikâyesinde kendinizden çok fazla parça bulacaksınız. Ve soruyor yazar: “Yeryüzündeki hangi hazzı ‘aşk’ ile takas edebilirsiniz?”

Bırakmak Kendini Bulmaktır
Canınızı acıtan ipleri bırakmanın zamanı gelmiş olamaz mı? Bizim de hayatımızda farkında olmasak da tuttuğumuz ipler var. Kendimizden taviz verdiğimiz, kendimizi arka plana aldığımız, aman buna bir şey olmasın, aman bu incinmesin dediğimiz insanlar var iplerin ucunda. Bu şekilde hiçbir yere varamadığımızı bilmemize rağmen düzenimiz altüst olmasın diye durumumuzdan memnunmuşuz gibi davranıyoruz. Size çok basit bir tavsiyede bulunmak istiyorum. Siz yokken, siz ipleri yeni yeni elinize alırken, ipin ucundakiler sizden önce nasıl yaşıyorlardıysa siz olmadan da yaşayabilirler değil mi? Onları sizsiz yapamayacağınıza inandıran yine sizdiniz. Bu yüzden ipleri bırakmaktan korkmayın. İpin diğer ucundakiler siz olmadan da hayatlarına devam edebilirler tıpkı daha önce devam ettikleri gibi. İpleri bır...

Kafamın İçi Kıyamet
ÇEVRENİZDEKİ İNSANLAR YENİ ŞARKILAR KEŞFEDİYORKEN, SİZ BİR ŞARKIYA TAKILI KALIYORSANIZ, KAYBETMİŞSİNİZDİR. Ben aslında iyi biriyim! Neden sürekli düşüncelere kapıldığımı bilmiyorum. Düşünmekten yorulduğumu biliyorum sadece. Beni yüzüstü bırakan insanları dahi kırmamak için, kelimelerimi seçerek konuşmak zorunda olduğumdan kızıyorum kendime. Doğru, insan giderken geride bırakamıyor geçmişini. Kırmamak için sustuğum, üzmemek için elimden geleni yaptığım, kavga etmemek için uzaklaştığım ve hak etmediği halde değer verdiğim o insanların bana bıraktığı tek şey kafamın içindeki düşünce kıyameti. Onur Kankaya, kendi yaşadığı deneyimleri, kafasında oluşan sorunları ve soruları bambaşka bir bakış açısıyla bizlere sunuyor. Belki de bu sorular hepimizin en derinimizdeki kendimize sorduğu sorulardır.....

Bekâret Engeli
Cidden öfkelenmiştim ama o anda kalkıp gitsem, bu savaş alanını yenilgiyle terk etmiş olacaktım. Onun yerine her aşırı stres anında yaptığım gibi başımı özgüvenle kaldırdım, saçlarımı arkaya attım ve “Tamam kabul!” dedim. “Bir an önce halledelim şu işi de siz de bu kibrinizden vazgeçin. Sergileyin tüm hünerinizi, siz beni bekâretimden kurtarın, ben de sizi bu aşırı küstahlık ve özgüveninizden...” Hayatı boyunca “bekâretinin” önüne bir engelmiş gibi koyulduğu bir dünyada, bir genç kıza özgürleşme yolunun “ondan kurtulmak” olduğunu düşündüren zihniyet nedir? Usta bir kalemden okuyacaksınız!