
50 Maddede Her Türlü Tartışmayı Kazanma Sanatı
Gün içinde kaç tartışmaya girdiğinizi biliyor musunuz? Araştırmalara göre günde 10’dan fazla! Ve bunun normal bir konuşma mı, yoksa gerçek bir tartışma mı olduğunu dahi bilmiyorsunuz, bilmiyoruz. Kiminle yaptığımızı ise hatırlamıyoruz! Daha ciddi bir soru ise şu: Tartışmalarımızdan kaçı istediğimiz şekilde sonuçlanıyor? Bunu da bilmiyoruz! Çünkü farkında değiliz. İmparatorların savaş hilelerinden modern gizli servis taktiklerine, bilimsel araştırmalardan filozofların manipülasyon oyunlarına işte size 50 gizli hazine... Evimizdeki odalarda, ofiste, sınıflarda, kamera karşısında veya topluluk önünde karşınızdakileri hâkimiyetiniz altına almak istemez misiniz? Öyleyse böyle buyurun!

Ayrılıkların da Sonu Var
Ayrılıklar insanların olgunlaşma süreçlerini başlatır. Bir kere aşk acısı çekmeye başlayan kişi asla eski kimliğinde olmayacaktır. Bu acıyı ister defalarca çekmiş olsun ister ilk seferi olsun. Her ayrılık farklı olsa da acıları benzerdir. O kuyuya düştüğünde aynı duvarı bulursun karşında. Giden kişi bir dev oluverir bu süreçte. Dönmesini bekleyen kişi ise karıncadan hallice… Ayrılık mutlaka ciddi değişimlere sokar insanı. Üstelik bu süreci hem giden hem kalan yaşar. Kalanın sınavı daha ağırdır. Daha erken başlar. Daha çetin devam eder. Esas olgunluğu kalan kişi yaşar. Gidenin sınavı geç başlar. Başlarda hafiftir sonraları zorlaşır. Fakat hem giden hem kalan için ayrılığın belli öğretileri mutlaka olur. Her güzel şeyin sonunun olduğu gibi ayrılıkların da sonu olmalıdır. Bir de masallardaki ...

Gizli Potansiyelimizin Keşfi
ATOM BOMBASININ BABASI OLARAK ANILAN OPPENHEIMER’IN KUSUR BULAMADIĞI, BİLİM ÇEVRELERİNDEN YILLARCA DIŞLAMAYA ÇALIŞTIĞI TEORİ, BİLİNCİ VE KOZMOSU AÇIKLAYABİLİR Mİ? Gece gökyüzüne, yıldızlara baktığımızda aralarında boşluklar görürüz. Aslında boş dediğimiz alanlar dolu mu? Gördüğümüz yıldızlar engin bir denizdeki baloncuklar, girdaplar gibi mi? Evren canlı bir organizma mı? Bilinç nedir, nerede saklı? Pineal bezin bilinçle bir bağlantısı var mı? Bilincin en ilkel halini oluşturan nedir? Yeni evrensel holografik sistem nasıl çalışıyor? Bizler onun bir parçası mıyız? Evrenin ve bilincin sırlarının izinde heyecanlı bir yolculuk. Kitabı okuduktan sonra yıldızlara, yaşama, evrene daha farklı bakacaksınız.

Kendine Akan Nehir
Herkesin kişisel tarihinde bir hicret hikâyesi vardır. Kahramanın Sonsuz Yolculuğu’nda Campbell buna evden ayrılış der. Bazen Mekke’yi terk ediştir bu, bazen Mısır’dan çöllere uzanan çileli bir yoldur, bazen Hacer’in Yesrib’idir. Bazen de eşten, evden, şehirden ayrılmayla başlayan çetin bir yolculuktur. Miladı hicret olan bu yolculukta; terk edişle birlikte bitti, son denen yerde, küllerinden doğup kendini yeniden var etmenin hikâyesini okuyacaksınız. Zaman bir döngüdür, bitiş noktası da başlangıç. Hayat döngüsünde bitişlerin başlangıçlara nasıl evrildiğini anlatan bu romanda “öl”menin kabul edildiği noktada “ol”manın sevincini göreceksiniz.

Eve Dönüş
Çoktandır devam eden, ancak yeni fark edeceğin bir yolculuktan bahsedeceğim sana... Öyle ki hepimizin ortak kaderidir bu yolculuk. Belki de bu yüzden yakınız birbirimize. Aynı yolcu otobüsünde yolculuk ettiği insanları mola noktasında görüp tuhaf bir yakınlık hisseden, aynı adrese gittiğine emin olduğu için birbirine sıcak gelen insanlar gibiyiz. Samimiyetimizin ve ortak umudumuzun asıl sebebi bu. Başını ve sonunu bilmediğimiz, kendimizi tam ortasında bulduğumuz bir yolculuktayız ve tek bildiğimiz şey, hızla bir yere döndüğümüz. Ben o yerin adını EV koydum.

The Time Machine
What if time wasn’t just something we moved through, what if we could travel through it? In The Time Machine, a brilliant and eccentric scientist shatters the limits of reality by inventing a machine that journeys through time. Thrust far into the distant future, he encounters a world both beautiful and haunting—where humanity has evolved into something entirely unfamiliar. H.G. Wells’s groundbreaking classic is reborn in this fully modernized adaptation, bringing the timeless questions of progress, civilization, and human nature to a whole new generation. A thrilling blend of adventure and philosophy, The Time Machine is as thought-provoking now as it was over a century ago.

Hayatın Anlamı Onun Bizden Ne Beklediğinde Saklıdır – Viktor E. Frankl
“Yaşamak için bir nedeni olan kişi, hemen her ‘nasıl’a katlanır.” – Nietzsche İkinci Dünya Savaşı olanca karanlığıyla bastırdığında milyonlarca insan acı dolu günlere mahkûm edildi. O insanlardan birisi sadece hayatta kalmanın ötesine geçti. Bu kişi Viktor E. Frankl’dı. Frankl’ın hikâyesi, yalnızca bir yaşama tutunma öyküsü değil. O, acının içinde dahi insan olabilmenin, bir amaçla ve onurlu bir şekilde yaşayabilmenin mümkün olduğunu bizlere kanıtladı. Nazi kamplarının dehşeti altında, sevdiklerini kaybetmiş, özgürlüğünden mahrum edilmiş biri olarak, insanın elinden alınamayacak tek şeyin “tutumunu seçme özgürlüğü” olduğunu bize gösterdi. Özgürlüğüne kavuştuktan sonra logoterapi ekolüyle tüm dünyada milyonlarca insana umut oldu. Viktor E. Frankl’ın çağrısı bugün anlamsızlık çağında bir ışı...

Sonsuza Açılan Yol Benliğimizin Ötesindedir - Emmanuel Levinas
“Özgürlüğün önündeki en büyük engel, ölüm değil acılardır.” Elinizde tuttuğunuz kitap Levinas’ın derin felsefesine giriş niteliği taşıyor. Kendi sınırlarımızı aşmak, ötekine açılmak ve hakiki manada insan olmanın anlamını keşfetmek için bir yolculuk sunuyor. Modern hayatın kalıpları arasında sıkışan insan, gerçekten kendini bulabilir mi? Farklılıkları yok sayan, bireyleri birer istatistik ya da araç olarak gören sistemler, insanın hakikatine ulaşabilir mi? Emmanuel Levinas, işte bu soruların peşinden giden bir düşünür. Levinas’ın bakış açısıyla, farklılıklara, etik sorumluluğa ve birbirimizi anlamaya dair perspektifinizi değiştirmeye hazır mısınız?

Kitaptaki Sır
Melek, Elif, Uğur ve Ali... Bu dört arkadaş, hayal gücünüzün sınırlarını zorlayacak macera dolu bir yola atılıyorlar. İşleri çok zor; çünkü yolda yaralanan bir habercinin taşıdığı mektubu cepheye ulaştırmak zorundalar, üstelik gidecekleri yerde Mustafa Kemal’le karşılaşma ihtimalleri de var. Sizce mektubu sahibine ulaştırmayı başarabilecekler mi? Mustafa Kemal’i yakından görebilecekler mi?

Hacı Bektaş Veli Kuvvetini Mazluma Değil Zalime Kullan
“Her ne ararsan kendinde ara...” Anadolu’nun derin yaralarını sevgiyle iyileştiren bir bilge, çağların ötesine ışık tutan bir yol gösterici: Hacı Bektaş Veli. Çok satan Var mısın ki Yok Olmaktan Korkuyorsun kitabının yazarı Mesud Topal bu kitabında Hacı Bektaş Veli’nin derin tasavvuf öğretilerini, halkın gönlünde kök salan sözlerini ve insanlığa armağan ettiği evrensel değerleri keşfetmeniz için bir anahtar sunuyor. Moğol istilalarının karanlığında dahi bir umut meşalesi yakan bu büyük düşünürün hikâyesi, size büyük ilham verecek. Sayfaları çevirdikçe sadece bir tarih yolculuğuna çıkmayacak, kendi içdünyanızın derinliklerine de ineceksiniz. Bu kitap, yüzyıllar öncesinden gelen bir sesin, günümüzün karmaşasına rehberlik eden bir çağrının hikâyesidir. Kendini anlamak ve hakikati bulmak istey...

Kendi Hikayeni Yazmak İster misin
Çocukların fikirleri muhteşem! Her çocuk kendi bakış açısına göre kitaptaki boşlukları dolduracak ve üzerinde ailece konuşma fırsatı bulacaksınız. Çocuklar bu kitap aracılığı ile kaybettikleri güçlerini yeniden elde edip özgüven kazanacaklar. Okurken eğlenmek garantilidir.☺ Uzman Klinik Psikolog Selin Kalabaş

Felsefeden Doğan Yaşam
Mutsuzluk ahlaksızlıktır. Düşünen, acı çeken ve arayan insan için zor bir çağdayız. Bir kesim içinse yaşamak sadece yaşayıp gitmekten ibaret. Yaşam, sadece geçimimizi, sağlığımızı, varlığımızı sürdürmek için çabaladığımız süreçlerden ibaret olduğunda ne kadar da dar, basık ve boğucu... Peki öyleyse nasıl yaşamalı? İnsan sadece zihniyle yaşamaz, bedeniyle, duygusuyla ve çevresiyle yaşayan bir bütündür. Bu bütün insana can denir, insan canıyla yaşar, canıyla düşünür. Mutlu olmak, can olmaktır. İçimizdeki daimonun, o insanüstü gücün iyi olmasıdır. Mutluluk bir karakterdir, gelip geçici bir hal değildir. Felsefenin doğduğu topraklarda bütünlüğe saygı vardı, felsefe kutsal olana duyulan saygıdan doğdu, her şeyden önce varolan o ezeli güçten… Bu felsefi söyleşide felsefeci, akademisyen, şair ve ...

Kaygı
Savaşarak değil, barışarak kazanın! Ya hata yaparsam! Ya sevdiklerime bir şey olursa! Ya işimi kaybedersem! Ya deprem olursa! Ya beni sevmezse! Ya başarısız olursam! Ya beni terk ederse! Bunlar size tanıdık geldi mi? Peki ya bu soruların getirdiği duygular? Hepimiz kaygılarımızdan kurtulmak isteriz. Ne var ki bu çabayla debelenirken adeta o bataklığa gömülürüz. Kaygının kaçınılmaz olduğu bu dünyada, kazanamayacağımız bir savaşa girmektense ona "doğru ayarı" verebilmek daha mantıklı bir seçenektir. Hayatımızı zorlaştıran hiçbir şeyi sevmek zorunda değiliz. Kaygıyı da... Fakat onunla barış içinde yaşamayı öğrenmeden geçecek bir ömür, canlılıktan ve doyumdan uzak olacaktır. Yazar, klinik psikolog ve psikoterapist Şenay Kahraman bu kitabıyla kaygıyı başka bir gözle anlayıp sakinlikle karşılama...

Beden İmgesi
Arka Kapak Yazısı: Algınızı değiştirin, yaşam kalitenizi artırın! Aynaya baktığınızda kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Görünüşümüz, kişiliğimizi ne kadar yansıtıyor? Medyanın ve toplumun dayattığı güzellik standartları algımızı nasıl etkiliyor? Kadınlar ve erkekler olarak bedenimizi gerçekten olduğu gibi kabul edebiliyor muyuz? Dış dünyaya yansıttığımız görüntümüz ile içdünyamızda hissettiğimiz beden arasındaki fark, modern toplumun en büyük ikilemlerinden biri haline geldi. Anjelika Şimşek'in kaleme aldığı Beden İmgesi bu soruları ve daha fazlasını mercek altına alarak beden algısının derinliklerine iniyor. Bireylerin kendi bedenlerine dair algılarını nasıl şekillendirdiklerini ve bu algıların ruh sağlığı üzerindeki etkilerini detaylandırıyor. Özellikle son yıllarda artan beden imgesi...

Yalnızca Umutsuzların Hatrı İçin Bize Umut Verilmiştir-Walter Benjamin
“Düşman kazanacak olursa, ölüler bile payını alacak bundan.” Yirminci yüzyılın en etkili düşünürlerinden biri olan Walter Benjamin, sanat, kültür ve siyaset teorilerine getirdiği devrimci bakışla Batı dünyasının düşünce yapısını temelinden sarsmıştır. Nazizm’in karanlık günlerinde yaşamış, entelektüel mücadelesini ölümüne kadar sürdürmüş bu büyük filozof, modern toplumun kültürel ve politik yapısını sorgulayan eserleriyle zamanını aşan bir vizyonerdi. Benjamin’in hayatı, eserleri, düşünsel mirası ve onun kültür teorisi üzerine yaptığı en önemli katkılar ekseninde ele alınan bu çalışma sanat ve siyaset arasındaki ilişkiyi yeniden düşünenler için bir başucu kitabı.

Güçlü Kişi Gürültü Çıkaran Değil, Sessizce Konuşup Sorunları Tanımlayarak Çözebilen Kişidir
“RUHSAL SORUNLARIN ALTINDA BİLİNÇTE YA DA BİLİNCE ÇOK YAKIN KEŞFEDİLMEYİ BEKLEYEN ÇOK SAYIDA DÜŞÜNCE SORUNU VARDIR.” Yaşama ve kendimize ilişkin kurallarımızın işe yaraması için, bunlar daha gerçekçi ve doğru, daha az benmerkezci ve daha esnek olacak şekilde yeniden şekillendirilmelidir. Kuralların yanlış, zararlı ya da uygulanabilir olmadığı keşfedildiğinde, repertuvardan çıkarılmaları gerekir. Benmerkezcilik abartıldığında ve muhtemelen genomumuzda da temsil edilen sevgi, empati ve fedakârlık gibi sosyal özelliklerle dengelenmediğinde bir sorun teşkil eder. İlginç olan, başkalarında görünce hemen fark ettiğimiz benmerkezciliği kendimizde olduğunda çok azımız fark ederiz. Türün hayatta kalmasının bedeli ömür boyu sürecek bir rahatsızlık olabilir.

Ellerinle Bana Baharlar Getir
Büyük zaferler cesur mücadelelerin ardında gizlidir. Zorluklarla dolu bir dünyada hayata gözlerini açan Yılmaz Yiğit, askerlik mesleğine gönül verdi. Vatanını savunurken iki kolunu, bir bacağını ve bir gözünü kaybetti. Doktorlar ona bir daha yürüyemeyeceğini söylese de imkânsızı başardı. Hayata tutunuşu, azmi ve vatan sevgisiyle herkese örnek oldu. Cesaretin, direncin sembolü haline geldi. Bu kitap, acısını umut ve zaferle taçlandırıp tüm zorluklara rağmen ayağa kalkmayı başaran bir yiğidin ve onun çabasına, vatan sevdasına âşık olup onunla evlenen bir kadının yolculuğunu anlatıyor. Onların hikâyesi pes etmemenin ve gerçek aşkın gücünün kanıtı.

Marie Louise Von Franz Kendi Üzerinde Samimiyetle Çalışanlar Yeni Bir Mabet İnşa Eder
“BİREYLEŞMENİN AMACI, KENDİ YAŞAMININ FARKINDA VE BUNDAN SORUMLU OLAN, TAM BİR İNSAN İNŞA ETMEKTİR.” – MARIE-LOUISE VON FRANZ Carl Gustav Jung’un yakın çalışma arkadaşlarından biri olan Marie-Louise von Franz’ın zengin entelektüel mirasını mercek altına alan bu kitap, derinlikli bir keşif sunuyor. “Kendini bilmek” ile başlayan bu keşif, bilinçdışı sembollerin rehberliğinde rüyalardan geçerek masallarda gizli evrensel hakikatlere, eski simyacıların fırınlarından kolektif bilinçdışının arketiplerine uzanıyor. Von Franz’ın temel fikirlerini tanıtmayı amaçlayan bu kitapta arketipler, gölge, anima gibi kavramların karmaşık dinamikleri incelenerek insanın psişesine dair derin bir kavrayışın ipuçları sunuluyor. Ayrıca, kadim bir sanat olan simyanın kişisel veya ruhsal dönüşüm sürecindeki önemi in...

Var Olmanın ve Sevginin Kritiği - Rollo May
“ÖZGÜR OLAN, İNSAN VARLIĞININ BÜTÜNÜDÜR, İRADE GİBİ BİR PARÇASI DEĞİL.” – ROLLO MAY İnsanın kendisine bir varoluş deneyimi edinebilmesinin ve bu deneyimi evrenin kısıtlı ama tam da bu kısıtlılıktan ileri gelecek biçimde özgür bir parçası olarak ortaya serebilmesinin çağımız açısından ne denli dehşetli ama bir o kadar da mucizevi olduğu açıktır. Rollo May, insanın özgürlüğünü yazgısı çerçevesinde ararken; bu yazgıyı deneyimleme cesaretiyle varoluşumuzun temel dinamiği olan kaygının tıpkı doğduğumuz anda olduğu gibi tekrar teklifsizce birbirine sarılmasını, bir “çağ reçetesi” olarak yazıyor. May’in insana ve varoluşa dair bu kavrayışından ileri gelen varoluşçu psikoterapi yöntemiyse, iki gerçek kendilik durumunun özgür biçimde karşı karşıya gelmesinin yaratıcı gücünden ve bu iki soyunuk özne...

Romantik Kıskançlık
“Kıskançlık asla tekil, sürekli ve bölünmez bir tutku değildir. Her biri geçici olan, birbirini izleyen sonsuz sayıda farklı kıskançlıktan oluşur.” – Marcel Proust Aşkın olduğu yerde kuşku, kuşkunun olduğu yerde kaygı ve tüm bunların olduğu yerde kıskançlık vardır. Kıskandığınız şeyin ne olduğunu anlamak içinse daha önce başınıza ne geldiğini bulmanız gerekir. Duygularınızın nereden geldiğini bilmek, ilişkinizde neyin düzeltilmesi gerektiğini ve bunun nasıl yapılacağını anlamak için sahip olduğunuz tek umuttur. Psikiyatr Cengiz Arca’nın teorik bilgi ve klinik deneyimi bir araya getirdiği bu kitap, kıskançlık nedeniyle zorluk yaşayan ve romantik ilişkilerinde başını belaya sokan kişiler için yazıldı. Bu etkili rehberde kıskançlığın neye benzediğini, nasıl deneyimlendiğini, bazı ilginç çeşit...

Mutlu Bir Yaşam Akış Yaşantısından Doğar
“MUTLU İNSAN, YAŞAMININ BİR AMACI OLDUĞU ALGISINI TAŞIMASININ YANI SIRA OLUMLU DUYGULAR YAŞAMANIN DA TADINI ÇIKARTAN İNSANDIR.” Akış yaşantısı, insanların yaptıkları işi, yalnızca o işi yapma adına yapmayı sürdürdükleri zaman eriştikleri zihinsel bir durumdur. Akış yaşantısı sırasında zaman algısı kaybolur, zevk ve doyum ortaya çıkar. Tüm varoluşu bir akış yaşantısına dönüştürmek için, bilincin yalnızca anlık durumlarını denetlemeyi öğrenmek yeterli değildir. Günlük yaşamdaki olayların anlam kazanması için hedeflerin genel bir bağlamı da olmalıdır. Yaşamın bütününü, birleşik amaçlarla tek bir akış yaşantısına dönüştürmek gerekir. Mutluluk budur!...

Hayatı Bir Şölen Sofrası Gibi Bırakmalı, Ne Susuz Ne De Sarhoş - Aristoteles
Mutluluk, erdem ve ciddi çabanın ürünüdür çünkü hayat şakaya gelmez. Bunca acıyla ve sorunla dolu bir dünyada mutlu olmak mümkün mü? Binlerce yıl önce anlatılmış felsefi fikirler, bugünün dünyasındaki mutsuzluğumuza çare olabilir mi? Kendimizi içimizdeki kaostan kurtarabilir miyiz? Felsefe tarihinin en önemli filozoflarından, bilim ve düşünce dünyasında büyük izler bırakan ve değişimlere yol açan Aristoteles, tüm çağları etkileyen fikirleriyle günümüz insanına daha iyi bir yaşam sürmesi için antikçağın derinlerinden sesleniyor. Aklın ve erdemin rehberliğinde bilgece ve mutlu bir yaşam felsefesi ile bize yol gösteriyor. Kendi yolunu bulmaya çalışanlara, koşulların ve yaşamın bambaşka olduğu kendi çağından sesleniyor olsa da hayata ve insana dair anlattıklarıyla kendi zamanını aşarak insanlı...

İstanbul’un Paranormal Mekânları
BU ŞEHİR SADECE “YAŞAYANLARA” EV SAHİPLİĞİ YAPMIYOR İstanbul... Yirmi milyonluk “gerçekçi” bir kalabalığın tam arkasında, hâlâ var olduğuna inanılan “gerçekdışı” bir şehrin silueti... Yüzlerce yıllık bir caminin asırlardır yükseldiği o kadim sokakta, yalnızca geceleri yankılanan çocuk çığlıkları...

Edebiyat ve Sinemada Kaos, Karmaşıklık ve Zuhur
“Fiziksel gerçeklikte, bir etkiyi yalnız bir sebep doğurmaz, birbirinden farklı birçok sebep onun doğuşuna katkıda bulunur ve içlerinden her birinin payını ayırt etmek için elimizde hiçbir vasıta yoktur.” – Henri Poincaré Kaos Kuramı, bilgilenmeyi kendi iktidarına göre programlayan mekanikçi aklın hegemonyasına 1960’lı yıllarda son vermesinin yanı sıra, bilim dünyasında simülasyon kuramları, karmaşıklık bilimi ve kendiliğinden örgütlenme alanlarını ortaya çıkardı. Bazılarının “postmodernizm” veya “yapısöküm” olarak tanımladığı, bazılarının Üçüncü Kültür dediği bilimdeki bu değişimin metaforları edebiyat ve sinema dünyasını da etkiledi. Prof. Dr. Gediz Akdeniz, bu kitapta bu metaforik etkilerin edebiyat ve sinema dünyasında birer paradigma olarak ortaya çıkışlarını ele alıyor. Bu paradigmal...