
O Sırada 2
Keşke bir buldozerim olsaydı. Buldozerim olsaydı sabahları işime buldozerimle giderdim. Yol üstünde oturan iş arkadaşlarımı da buldozerin kepçesine toplardım. Onlar kepçede kahvaltılarını ederken, ben onlara buldozerin teybinden müzik açardım, güne güzel başlardık, ekip ruhumuz pekişirdi, birlik duygumuz kuvvetlenirdi. İşe varınca da işyerini yıkardım buldozerimle. Un ufak ederdim duvarlarını, kirişlerini yamulturdum, pencerelerinin üzerinde demirden paletlerimle dolaşıp camlarını tuzla buz ederdim.

Kötü Bir Gün
"İnsanlar,en çirkin gerçeği bilmenin bile güzel olduğunu anlamak istemezler... Hayat;kendisini alt edenindir..." – Nietzsche Biri psikolog,diğeri apartman görevlisi iki adam bir dairenin içinde sıkışıp kalırlarve birlikte geçirecekleri üç saat boyunca hayatlarının en karanlıkve en garip gerçekleriyle yüzleşirler.Oyuncu ve yazar Gürgen Öz’ün kaleme aldığıbu çok katmanlı Kafkaesk novella,insan psikolojisinin karanlık dehlizlerine inme cesareti gösteren nefes kesicibir kurgu...Baba oğul ilişkisi, geçmişin sırları,sınıf çatışması, otorite ve güç savaşları, yalanlar, gerçekler, yüzleşilemeyenler ve içsel özgürlük arayışının gölgesinde oynanan, üstelik gerilim dozu giderek artan bir körebe oyunu...Kötü bir gün geçirdiğini düşünenler,bu kitabı mutlaka okumalılar. Çünkü çok daha kötü günler de var...

Edebiyatta Pati İzleri
Bir kediyle uyumamış ya da bir köpekle dostluk kurmamış yazar yoktur neredeyse! Bu kitap çağdaş edebiyatımızın yaşayan kıymetli on yazarının hayvanlarla olan ilişkisini okurla buluşturuyor. Faruk Duman, İnci Aral, Haydar Ergülen, Buket Uzuner, Doğu Yücel, Sevin Okyay, Neslihan Önderoğlu, Haldun Çubukçu ve Murat Batmankaya mektuptan öyküye, denemeden anlatıya uzanan metinlerle hayvanlarla dostluklarını büyük bir içtenlikle paylaşıyor. Kitabın ikinci bölümünde ise, Neyzen Tevfik’in bir yerlere gitmeyen Mernuş’undan Nâzım’ın köpeği Şeytan’a, Nurullah Ataç’ın kedi dostluğundan, Tevfik Fikret’in Zerrişte’sine, Bilge Karasu’nun filozof kedilerinden, Fikret Otyam’ın çalınan keçisi Nimetçik’e kadar uzanan yelpazede yazarların hayvanlarla ilişkilerinden doğan ilginç olayları, anekdotları ve izdüşüm...

Meğer Annem Haklıymış
–– Seni doğuracağıma taş doğursaydım! – Senin çocukların da aynısını sana yapsın inşallah! – Hep babanın tarafını tut sen. – Benim günahım neydi de… – Bana anne deme! – Kanser ettiniz beni. – Kızdım mı adım kızdı oluyor! – Öleyim de kurtulun benden! – Gün yüzü göstermediniz bana. – Kime çektin sen bilmem ki? – Seni alan üç gün sonra geri getirir. – Yaptığın banaysa, öğrendiğin sana. – Sen dururken ben mi gideyim ekmek almaya?! – Seni dokuz ay karnımda taşıdım ben! – Sana da iyilik yaramıyor. – Doğru, ben kimim ki zaten?! Bu ve benzeri serzenişlere maruz kalmış… Kola almak için para istediğinde ne kolası karpuz var dolapta cevabını duymuş… Hava kararmadan evde olması gereken… Bereketi kaçıyor diye; misafire hazırlanan sıcak köftelerin, böreğin yanından kovulmuş… Aynısından evde var veyahut ...