
Yaratmayan İnsan Yok Etmek İster - Erich Fromm
"İNSAN BAŞKALARINA YARDIM ETMEDİĞİ SÜRECE YAPAYALNIZDIR." Modern dünyaya söyleyecek çok sözü olan bir sosyolog, psikanalist ve filozoftur Erich Fromm. Bir toplum eleştirmeni ve bir hümanisttir aynı zamanda. Üstelik sadece kuramcı değil eylemcidir de... İki dünya savaşına tanıklık etmiş Yahudi kökenli bir Alman olarak işkencelerle, intiharlarla, acılarla ve ölümlerle dolu bir dünyanın içinde geçmiştir hayatı. Fromm’a göre çağımızın insanının kendine, çevresine ve sosyal yaşama yabancılaşması ve giderek yalnız kalması, kendiyle uyum içinde olmamasından, doğadan uzaklaşmasından ve kitle iletişim araçlarıyla manipüle ediliyor olmasından kaynaklanır. İki tür insan vardır ona göre: "Sahip olmak" duygusundaki yaratıcı olmayan insanlar ve "olmak" duygusuyla yaşayan yaratıcı insanlar... Fromm’a gör...

Kültür Emperyalizmi
Benzerlik ve farklılıkları ele almak, "kültür emperyalizmi"ne karşı kullanılabilecek en güçlü yöntemlerden biridir. Tek taraflı değil, nesnel gerçekliği ele alan bir bakış açısıdır. Benzerlikler (eşitlik değil) ve farklılıklar, bireyi ve toplumları tanımlayan öğelerdir. Farklılıkları abartarak öne çıkarmak kimlik değerlerimizin (identity stracture) dengesini (equilibrium) bozar. Aynı şekilde sadece benzerlikleri öne çıkarmak, onlara bağlanmak da kişiliği (personality) ortadan kaldırır. Kimlik konusu son yıllarda çok tartışıldı. Ben de bu tartışmalarda çok kez taraf olarak yer aldım. Söylenen şuydu: "Farklılıklarımızı görmeyin, bakın biz sizlere benzemek için yırtınıyoruz." Kimliksizleşme ve kişiliksizleşme işte budur. Bu kitapta yer alan yazılar da –1970’lerden bu yana– kimlik ve kişilik k...

Bağımlılık Zincirlerini Kır: Gerçek Benliğini Fark Et
Kendini bulmak için önce kendinden kurtul. Kendini tamamlamaya çalışırken daha da parçalanmış mı hissediyorsun? Her defasında içini kemiren aynı arzuların, aynı alışkanlıkların esiri mi oluyorsun? Bu kitap, işte tam da burada devreye giriyor. Guy Finley, bağımlılıkları yalnızca birer “alışkanlık” değil, sahte benlik algımızın tehlikeli yansımaları olarak ele alıyor. İster maddeye, ister bir ilişkiye, ister onay arayışına bağımlı ol; hepsinin ardında yatan temel dinamikleri ortaya koyarken, içindeki tamamlanmış benliği nasıl yeniden hatırlayacağını sade ama çarpıcı örneklerle anlatıyor. Kendi gerçekliğini fark etmek ve zincirlerinden özgürleşmek için atacağın her adımda yanında olacak üç içsel “arkadaşla” tanışmaya hazır ol: Farkındalık, içsel güç ve koşulsuz özgürlük. Hayatın boyunca aradı...

Sosyal Fobi
“Sosyal anksiyete, başkalarının düşüncelerini okuma yeteneğimizin gücünü abarttığımız bir durumdur.” – David D. Burns Günümüzde daha net fark edilir bir ihtiyaç gözlemleniyor her birimizin yaşamında: “Olmak zorunda olduğumuz kişi değil de olduğu gibi kabul görmek.” Bu kavram insanlığın en derin çukurlarından biri çünkü insan kabul edilir olmasını hep bir koşula bağlıyor, yani birey “Ya kabul edilmezsem?” kaygısıyla hep kendisi olmak yerine, üzerinde oynamalar yapılmış birer suret gibi geziyor evrende. Sosyal fobi, günlük davranışlarınız sırasında başkaları tarafından izlenme, yargılanma, değerlendirilme, eleştirilme düşüncesiyle ortaya çıkan yoğun kaygıyı ifade eder. Sosyal kaygının tetiklendiği anlarda bir başkası tarafından değerlendirilmenin, eleştirilmenin ya da hata yapmanın utanç ver...

Kutsal Olanı Arayabilmek
"Her arayan bulamaz ama bulanlar arayanlardır..." – Bayezid Bestami Arayışçının ruhsal dönüşümü içsel heyecanı hissetmesiyle başlar. Bu da onu bir yolculuğa sürükler, tehlike ve tuzaklarla dolu bir arayışa... Uzun süre aradığı "Kutsal Olan"la bir araya geldiğindeyse yeni bir bilinç seviyesine yükselir. Arayışçı aradığını bulduğunda, parçaların toplamından daha büyük olan o ilahi hazineye kavuşur. Uluslararası çok satanlar listesinde haftalarca bir numara olan, Türkiye’de de yüz binlerce okura ulaşmayı başaran Guy Finley bu kez evrensel hakikatin kapılarını aralıyor. Antik Yunan’dan Uzakdoğu’ya, Mevlana’dan Buda’ya 5000 yıllık bir arayışın, ruhun kendini keşfetme yolculuğunun bir manifestosunu sunuyor. Bu kitap doğuştan var olan hakkınıza sahip çıkmanız ve anlatılmış en güzel hikâyenin yolc...

İran Masalları
İran Masalları, çeşitliliğiyle zengin, karmaşık ve büyülü bir kültürel yapıyı binlerce yıl boyunca korumayı başarmış topraklardan doğdu. Kaynağını Budizm, Hinduizm, İslam ve Zerdüştlük’ten alan bu masallar; İran’daki değişik inanç ve kültürlerin bin yıllar içinde nasıl iç içe geçtiğini ve ortaya biricik, özgün bir yaşayış çıkardığını gösteriyor. İran masalları, yeniden yorumlanmış ya da bambaşka kurgulara adapte edilmiş halleriyle, zamanla bütün yeryüzünü dolaştı. Çağdaş edebiyatın fantastik unsurları bile varlığını büyük ölçüde bu yalın anlatımlara borçlu.

Tanrı Neden Fikir Değiştirdi?
Bugün, 21. yüzyılın ilk on senesinde, gizemli bir çağda yaşıyoruz. Bağnazlık, gerçeklikdışı batıl inançlar, dogmalar/öğretiler ve Bilimcilik, her biri kendi tuhaf yöntemleriyle hayatlarımıza musallat oluyor. Bilimcilik yandaşları, Ulu Bilim ve Teknoloji'nin (Laboratuvarlar) insan varoluşuyla ve spiritüelliğiyle ilgili tüm sorulara cevap verebileceği yanılgısı içinde. Elinizde tuttuğunuz bu kitap, Eski Ahit'in ilk kitabının Yaratılış başlıklı ilk dörtlüğünde Tanrı/Elohim diye adlandırılan Mevcûdiyet'in, Quiddity (Ne-lik) ve Haecceity (Bu-luk) durumu hakkındadır. İncil'e ait Tanrı/Elohim, Talmud'a ait Tanrı/Yahve'den farklıdır. Bu kitaptaki Mevcûdiyet (Presence) anlayışı, klasik Teoloji'de bahsedilen Mevcûdiyet anlayışıyla birebir benzeşmez ya da eşanlamlı değildir. Burada kullanıldığı anlam...

Çin Masalları
Periler, hayaletler, görünmezler, hayvanlar, insanlar, sular, ağaçlar… Birbirleriyle denk ve uyumlu bir ilişki içindeki her varlığın, insanlığa açgözlü olmamayı, saygıyı, geleneklere bağlı ve sözüne sadık olmayı öğütleyen hikâyeleri, Çin’de hem yetişkinler hem de çocuklar tarafından sevilerek anlatılıp dinleniyor. Kardeşi olan tüm kültürlerden farklı olarak Çin halk masalları, Konfüçyüsçülük, Taoizm ve Budizm etkisiyle daha filozofça bir derinliğe ve ayrıcalığa kavuşuyor.

Hayallerin Efendisi - Tolkien
‘’Zafer, yürekte başlar.’’ Bir hayal dünyasının en gerçek tanrısıdır Tolkien... Kurguladığı dünyalara gerçekliği inkâr edilemez bir tarih, bir coğrafya, bir dil ve doku yaratıp atfetmesiyle fantastik edebiyatın tahtına oturmayı başarmıştır. Tolkien’in dünyası yuvarlak değil düzdür ve tam merkezinde Orta Dünya vardır. Orta Dünya’nın her kavminin kendine özgü bir dili ve bir tarihi bulunur. Tam da bu güçlü niteliği sayesinde onun eserleri hayal dünyasında bir gerçeklik kazanır. Peki Tolkien eserlerinde ne anlatır, yarattığı dünyalar neyi sembolize eder, konuşulmayan dilleri nasıl tasarlayabiliyor, fantazya onun için bir kurgu mudur yoksa gerçekliğin sorgusu mudur, koyu bir Katolik ve dindar olmasının yazarlık kariyerine etkisi nedir, neden içinde büyük acılar taşıyarak yalnız yaşamayı tercih...

Türk Masalları
"Türk Dünyası’nın ortak masal metinleri ve motifleri Osmanlı Türk sahasında hem sözlü hem de yazılı eserlerde canlı bir şekilde yer almıştır. Hamamlardaki cinler, evlatlarına bir şeyler vasiyet eden babalar, derviş elinden yenilen elmayla sahip olunan çocuklar derken hem evrensel hem de yerel zeminde karşılık bulan motifler, hayal âleminden bir fikir ve cümleler oyunu gibi süzülüp gelmiştir. Süleyman Tevfik tüm bu hayal oyunlarıyla sözden süzülüp gelen masalları kaleme alarak masal külliyatımıza katkı sağlamış, Merve Köken de bu masalları aktararak masal birikimimize kazandırmıştır." Dr. Seçkin Sarpkaya "Masallar insanlığın ortak mirası, kolektif bilinçdışının ürünüdür. Masalları unutsak da bir yerlerde canlanıp gelir ve bizi mutlu ederler. İşte Süleyman Tevfik’in kaleminden çıkan ve Merve...

No Man İs Free Who İs Not Master Of Himself - Epictetus
"BEHOLDING THE SUN, MOON AND STARS, ENJOYING EARTH AND SEA, A MAN IS NEITHER HELPLESS NOR ALONE!" Born a slave in Phrygia, Epictetus completed his life as a Stoic philosopher. Based on simplicity, intellect, trust, freedom of choice, seizing the moment and cultivating a peaceful mind, his philosophy keeps lighting the way to a more meaningful life from two thousand years ago.

Şamanın Yaşam Çemberi
Sadece kim olduğunu unuttuğunda, gölgen seni baştan çıkarabilir. Şamanizm ve Kabala öğretilerinde ya da Jung’un çalışmalarında gölgeyle tanışmaktan söz edilir. Gölge hep bizimledir ve hayatta kavga ettiğimiz, inatlaştığımız, sevmediğimiz ne varsa gölgemizde de o vardır. Çeşitli sorular ve çalışmalarla gölge ışığa çağrılmaya çalışılır ancak ışık büyüdükçe gölge de büyür. Bir bozukluğun tedavisi her zaman bir kahramanın yolculuğu potansiyeline sahiptir. "Pas"ın "altın"a çevrilmesi simyasal bir süreçtir. Böylelikle şartlanmalar, yaralanmalar, travmaya bağlı olan güçlerini serbest bırakır ve yeni potansiyellere dönüşebilir. Ancak böyle bir yolculukla ruhun kaybolmuş ışık parçaları yuvasına geri dönebilir. Herkes için gerekli olan bu süreç tüm masallarda, mitlerde ve efsanelerde anlatılır. Büyü...

Yunan Masalları
Antik Yunan mitolojisinden geriye kalan bir anlatı ve masal bulmak oldukça güç. Yunan Masalları, paganlığın son kalıntılarıyla Hristiyanlığın buluştuğu -Trakya’dan Mora Yarımadası’na, Ege’den İzmir dolaylarına kadar farklı coğrafyalarda gizlenmiş- dilden dile, kulaktan kulağa fısıltıyla aktarılan duyulmamış peri masallarının izini sürüyor. Yunanistan’da tepelerde, geniş arazilerde ve akan bütün sularda, tanrıların doğup yaşadıkları yerlerde periler dans eder; cazibeleriyle göze kolay görülmeyen bir ışık saçarlar. Yunan masallarının hâkim karakterleri olan perilerini, güneşin tepede olduğu veya dolunayın geceyi aydınlattığı vakitlerde, doğada tek başınıza gezintiye çıkarsanız belki siz de görebilirsiniz. İyi günlerinde olmama ihtimallerine karşı yanınızda bir parça akgünlük taşımayı unutmay...

Kızılderili Masalları
Büyük Ayı takımyıldızının gözleri dolduracak kadar sevimli, çocuksu hikâyesini dinlemiş miydiniz? Toprağın, gökyüzünün, suyun ve fırtınanın ruhuyla konuşan Kızılderili, doğaya karşı yaşam mücadelesi vermiyor, doğanın bir parçası olarak, halkadaki yerini minnetle, hürmetle, neşeyle alıyordu. Avlanmadan ekip biçmeye, beslenmeden süslenmeye, tartışmaktan dans etmeye kadar en sıradan edimleri bile ayinleştirerek hayatı kutlayan Kızılderili’nin hikâyeleri de işte öyle yaşamcıl, neşeli, ritmik ve çocuksu.

Kore Masalları
Falcılar, âlimler, iblisler, huzursuz ruhlar, şekil değiştiren marifetli büyücüler, dansçı kızlar, dilekler, gizemler, tesadüfler, bahşedilenler, ödenmesi gereken bedeller… Her zaman mutlu sonla bitmeyen hatta mutlak sonlara pek yer vermeyen Kore masallarıyla kendinizi sonsuz bir döngünün içinde bulacak, yapılan her hareketin, söylenen her sözün evrenle olan büyülü temasının bilgece işlenişine şahit olacaksınız. Konfüçyüslük, Taoizm ve Budizm’in öğretileriyle şekillenmiş ortak bir bilincin ürünü olan bu halk masalları anlatının öğreticiliğinin göstergesi olmaya devam ediyor.

İrlanda Masalları
Periler olmasa İrlanda köylüleri şiire ve öykülere bu kadar düşkün olur muydu? Denizi ve karayı sevmeyi efsanelerinden öğrenmemiş olsalar, Donagal’ın köylü kızları ülkenin başka yerlerinde çalışırken eğilip de denizi öperler miydi? İrlanda masallarının temelinde, topluluklar halinde ya da yalnız yaşayan kara ve su perileri var. Eski zamanlarda olduğu kadar olmasa da, bu perilerin varlığına olan inanç hâlâ yok olmuş değil. Nobel Edebiyat Ödüllü İrlandalı şair W. B. Yeats, bu masalları hikâye anlatıcılarından dinleyip derleyerek aktarıyor ve İrlanda’nın meşhur perileri hakkında ayrıntılı bilgi veriyor.

Japon Masalları
Barışçıl Budizm kök salmadan "çok, çok uzun zaman önce" Japonya’da dini inanışlar, insanı tanrısallığın bir parçası yapıyor ve kişi kendi kutsallığını uçlarda dolaşarak, sınırlarını zorlayarak masal gibi yaşamayı başarabiliyordu. Japonya’da bugün bile, nezaketle ve sevimli çekingenlikle süslenen şey, tanrı ataların soyundan gelmiş olmanın gizli ya da açık gururu. Şans, hile, cüce cinler ve tılsımlı mücevherler, canavarlar ve kahramanlar, denizin dibindeki krallıklar, Güneş’e ve Ay’a uzanan sütunlar… Japon Masalları, geçmiş ortak yaşayıştan bugüne kalan efsaneler değil de, hâlâ masalsı ve kısmen de ayrıksı bir hayatı yaşamaya eğilimli Japonların geçmişine birer referans metin niteliğinde.

İspanyol Masalları
Gözü pek maceracılar, cüceler, şarlatanlar, akıllanması gereken haylaz çocuklar, aşılması gereken dağlar, elde edilmesi gereken hazineler… Gerçek ve gerçeküstü karakterleriyle dinleyenleri ilginç bir dünyanın kapısından içeri alan, metaforlarla bezeli bu masallar; doğayla güçlü bağları olan, Afrika’dan Avrupa’ya uzanan zengin İspanyol kültürünün harikulade ürünleri.

Türkiye'de ve Dünyada Casuslar
Fahişeler ve ajanların yolları neden hep kesişir? Giardano Buruno neden yakıldı? Peki, Jeanne d’Arc? James Bond filmlerinin kahramanları hangi ajanlardan esinlenerek yaratıldı? Yunanistan’ın, NATO’ya dönmesi konusunda Devlet Başkanı Kenan Evren’i, kim ikna etti? Bu kitapta, bu ve daha birçok sorunun yanıtını bulacaksınız Walter L. Pforzheimer, CIA’dan emekliye ayrılmış çok deneyimli bir casus. Ona göre ilk casusluk olayı Âdem ile Havva arasında geçti. İncil’in ünlü Yılanı ilk casus ve Havva da onun ilk Asseti idi. Arkeologlar, Suriye’de günümüzden 3800 yıl önce yazılmış bir tuğla tablette casuslardan yakınıldığını belirtiyorlar. Son 20 yılda ulusal güvenliği boşlamış iktidarların, Türkiye’yi ne denli güvenlik zaafına uğrattıklarının örnekleriyle anlatıldığı bu kitapta Aytunç Altındal, Diğe...

Çağların Sorumluluğu
Aytunç Altındal bu kez, çeşitli dergilerde yayımlanmış ve kitaplarına girmemiş yazılarıyla geçmişten günümüze sesleniyor. Yıllar öncesinde gördüğü ve bugün hâlâ geçerliliğini koruyan bir gerçeklikle yazdığı yazılarda yine cesurca doğruları anlatmanın sorumluluğunu taşıyor.

Viking Masalları
Sakin, sessiz ve soğuk kış aylarında İzlanda insanlarının ellerinde hep bir uğraş olurdu. Bu uğraşlar sayesinde düşünür, konuşur, çocuklarına savaşçı atalarının masallarını anlatırlardı. Buz denizinin üstünde ve kuzey ışıklarının altında… Buz ülke, yeşil ülke, üzüm ülkesi… İzlanda’da, Norveç’te, o toprakları yuva haline getiren kahraman Vikingler, hâlâ minnetle ve hayranlıkla anılıyor. Bir zamanlar ozanların arp çalarak anlattığı, okuryazarlığın artmasıyla parşömen yüzü görmüş masallar, Valhalla’ya kavuşmak için görkemli yaralar almaya çalışan o kahramanlardan bahsediyor. Burada da Viking gemileri, Norveç’ten Batı denizinin ötesine doğru buz dağlarının arasından geçerek yüzüyor. Thor aşkına!

Le Petıt Prınce
"Alors quand la nuit tu regardes le ciel, il sera comme si toutes les étoiles riaient… Pourtant dans l'une des étoiles je vis et je rirai. Tu auras des étoiles qui savent comment rire!" Il ria encore. "Et quand ta tristesse est consolée (avec le temps toutes les tristesses passent), tu sera ravi de m'avoir connu. Tu seras toujours mon ami. Tu voudras rire avec moi. Tu ouvriras ta fenêtre, et tes amis seront surpris de te voir rire pendant que tu regardes le ciel! Ensuite tu leur dira ‘oui, les étoiles me font toujours rire!’. Et ils penseront que tu es fou. Ca sera ma petite blague que j'ai joué sur toi…"

Şamanın Özgürlüğe Giden Yolu
KOŞULSUZ SEVGİYLE GELEN ÖZGÜRLÜK! İnsanlık bir kriz yaşıyor! Savaş, yoksulluk, çevresel felaketler gezegeni bir yıkım noktasına getirdi. Çoğumuz derinlerde korku içindeyiz, hatta kırgınlık, öfke ve nefretle doluyuz. Toltek şamanları antik çağlardan beri bunların kökeninin, zihnimizde ve onların deyimiyle “acı çekme bağımlılığımızda” bulunabileceğini, ayrıca bu bağımlılıktan kurtulmak veya nihai bedeli ödemek arasında bir seçim yapmamız gerekeceğini anlatıyorlar. Toltek şamanı Don Jose Ruiz’e göre artık zamanı geldi ve bu ancak içinizde mümkün. Şamanın Özgürlüğe Giden Yolu’nda Ruiz size kişisel özgürlüğünüzü kendinize ve başkalarına yönelik koşulsuz sevgiyle bulmayı, ona sahip çıkmayı ve bunu yaparken acı çekme bağımlılığını kırmayı öğretecek. Böylece dünyada ihtiyaç duyulan değişimi gerçek...

Servet Enerjini Aktive Et
HAYATTAN DAHA FAZLASINI İSTEYENLER İÇİN... Büyük finansal değişime hazır mısın? Zenginlik, bolluk ve bereket yasaları hakkında bildiğin ne varsa unut. Bu kitap günü kurtarmak isteyenler için değil, hayattan daha fazlasını isteyenler için. Varlıklı bir yaşama açılan kapıların sihirli anahtarını tutuyorsun şu an ellerinin arasında. Hayalindeki yaşama sadece bir adım uzaklıktasın. Zenginlik, para, bolluk biriktirerek elde edilmez, var edilir. Evren seni bütünüyle desteklemek istiyor. Büyük sır, sana da açılıyor. Derin etkiler içeren büyülü bir bolluğa açılıyor yolun, ister kabul edersin, ister yine izleyicisi olursun hayatın. Seçim senin...