
Asi Delikanlılara Uykudan Önce Hikayeler
Alan Turing - Albert Casals - Albert Einstein - Albert Espinosa - Andre Agassi - Antoine de Saint-Exupéry - Barack Obama - Bill Gates - Bobby Fischer - Charles Darwin - Che Guevara - Dalay Lama - Félix Rodríguez de la Fuente - Haile Gebrselassie - Harry Houdini - Harvey Milk - İkbal Mesih - Isaac Newton - Jacques – Yves Cousteau - Jamie Oliver - John Lennon - Jules Verne - Kelvin Doe Kílian - Jornet Leonardo Da Vinci- Lili Elbe - Lionel Messi - Louis Braille - Ludwig Van - Beethoven - Mahatma Gandhi - Martin Luther King - Mesud Hasani - Nelson Mandela - Nikola Tesla - Oskar Schindler - Paul Poiret - Pedro Duque - Primo Levi - Rudolf Nureyev - Roald Amundsen - Sebastião Salgado - Shigeru Ban - Stephen Hawking - Steve Irwin - Steven Spielberg - Tenzing Norgay -

Aşk Kuantumu
Rumi dedi ki "Ben ol ki, aşkı anlayasın!!!" Hadi siz sizde olun ki ‘aşkı anlayın’!!! Kapınız çalınıyor olabilir ama hala niye kapınızı açmakta tereddüt ediyorsunuz? Korkuyor musunuz? "Eyy cümle atlasın sultanı, sen beni duydun mu ki!" Ben bende değilim ki duyayım!!! "Yangındım yakmaktan korktum Seldim boğmaktan... Rüzgardım durdum. Üşür diye... Çığlıktım sustum... İlla sustum! Gitme dedim, gidemedim!.. Çatal çatal yüreğime saplanırken ağlamadım. Sar dedim, soramadım!.. Zor zor yüreğime bakarken eğilmedim." Beni sevmiyor zannettim... Yalnız hissettim!.. "Aşk! Baktığın bana layık mıyım? İşte tam da bundandır, gözlerindeki aşka utanıyorum. Ey, aşk, acına layık mıyım? Ki tam da bundandır, bendeki aşkına doyamıyorum! Hem de arsızca hem de acımasızca..." Özlemekten yoruldum!.. "Dedim ya, mutlulu...

Ne Oralı Ne Buralı
Çeşitli sebeplerle Amerika’ya göçmüş ve yaşamını orada sürdüren kadınların hikâyeleri, hiç bu kadar içten anlatılmamıştı.Uzun yıllardan beri ABD’de yaşayan Işıl Öz, 35 kadınla bir araya gelerek onların deneyimini bazen gözleriniz dolarak bazen gülümseyerek okuyacağınız bir kitapla Türkiye’deki okurla buluşturuyor. Birincil ağızdan dinlediğimiz acı tatlı hikâyeler bir ABD panoraması çizerken, okyanusun diğer tarafına göç etmek isteyen gençlere de bir rehber olma niteliği taşıyor.Ne Oralı Ne Buralı, ABD’de bir göçmen olarak yaşamanın tüm ayrıntılarını bulabileceğiniz ufuk açıcı bir araştırma kitabı. Kitapta hikâyelerini okuyacağınız kadınlar, bugünün ABD’sine dair son derece içeriden bilgilerini ve uzun yıllara yayılan deneyimlerini paylaşırken Türkiye’nin güncel politik durumuna dair hisler...

Güle Güle Kötü Kız
"Ölülerin de yarım kalmış işleri olabilir..." On altı yaşındaki Echo Stone, karanlık bir odada soğuk terler içinde uyanır. Nerede olduğu ya da oraya nasıl geldiği hakkında hiçbir fikre sahip değildir. Fakat çok geçmeden, sorunlu çocuklarla dolu bir yetimhane olan Aradaki Ev’de olduğunu öğrenir. Oysa o bir yetim değildir ve ailesi hayattadır... Echo, bunu herkese açıklasa da onu kimse dinlemez. Korku ve gerilim dolu bu yolculuk sizi bir girdaba sokarken tüyleriniz ürperecek.

Neosis (1) - Atalar Diski
80’lerin Türkiye’sinde, paranormal olayları araştırmak üzere NOESIS Enstitüsü adında bir araştırma merkezi kurulur. Enstitünün genç araştırma ekibinin ilk görevi, Türkiye-Bulgaristan sınırında düşen bir Türk jetiyle ilintili olduğu sanılan gizemli ışıkların sırrını çözmektir. Ekibe gönülsüzce katılan Zeynep, çok geçmeden kendini büyük bir gizemin tam ortasında bulur. Belki de evrenin sırlarını çözmek için önce kendi içindeki sırrı açığa çıkarması gerekmektedir. Gizemli ışıklar, antik mezarlar, kadim sırlar, psişik güçler, çeşitli türlerde yakınlaşmalar… Tolga Hırsova’nın incelikli çizgileriyle bezenen, NOESIS serisinin ilk kitabı Atalar Diski, sizi Soğuk Savaş yıllarının Türkiye’sinde benzersiz bir bilim kurgu macerasına çıkarıyor.

Bodrum ve Turizm Sevdam
Uğur Çilingiroğlu ve Hüseyin Ayaz (Ekim 2013, Bodrum) "Daha çok anlat" dedim. "Hoşuna gidiyor mu?" "Çok. Elimden gelse seninle sekiz yüz elli iki bin kilometre hiç durmadan konuşurdum." "Bu kadar yola nasıl benzin yetiştiririz?" dedi. "Gider gibi yaparız" dedim. (Şeker Portakalı, Jose Mauro de Vasconcelos. Can Yayınları) Satır aralarında Bodrum sosyal hayatını ve turizminin kısa tarihini bulacağınız, çiftçilikten, turizme; yelken şampiyonluğundan, adalar arası Türk - Yunan dostluk elçiliğine uzanan bir yaşam öyküsü.

Kaderle Randevu
İstediklerin olmayınca "Kader böyleymiş, Allah nasip etmedi..." gibi söylemler sarf etmek, önüne defalarca gelen kısmetleri ve fırsatları yok saymaktır. Bu tavır, Allah’ın cömertliğini ve zenginliğini gölgelemekten başka bir şey değildir. Yaşadığımız hayat karmaşasında anın içinde gizlenmiş zenginlik ve güzellikleri kaçırıyoruz. Sen de anda kalmayıp yarın olma ihtimali olan şeyler üzerine odaklanır ve eline gelen fırsatları kaçırırsan bunun adı şansızlık ya da kadersizlik olmaz. Yaptığın ya da yapacağın tercihler kadar başarılı ya da başarısız, şanslı ya da şanssız olursun. Öyleyse ne yaptığını bilerek hareket etmek, doğru tercihlerde bulunmak, gelecek kaygısından arınmak seni güzel ve başarılı bir hayat inşa etmeye yöneltec

İki Rüya Dokuz Gerçek
Hakan Bıçakcı’dan, ürpertici, naif, neşeli, hüzünlü ve beynimizi yerinden çıkarıp tekrar takan bir roman. *** Gerçekçi düşler ve düş gibi bulanık bir gerçeklik algısı birbirine karıştı. Kontrol, televizyon kumandalarından, platonik aşkın dirilttiği tesadüfi umudun eline geçti. Yetişkinliğin yıllar süren karanlığında zamanın nasıl geçtiği anlaşılamadı ve zihin aradaki boşluklara girebilmek için direksiyonu gizemli bir yola, kirli ucuz bir otele, terk edilmiş bir lunaparka kırdı. Dışarıda ısıtmayan bir güneş, ıslatmayan bir yağmur, üşütmeyen bir rüzgâr vardı…

Babayani-zamansız Yazılar
Tevazu sahibi, görmüş geçirmiş, derviş insanlara eski dilde "Babayani" derlermiş. Nebil Özgentürk de bu kitapta, çok sevdiği "babayani"leri anlatıyor. Ayrıca ilk defa bu kitapta kendi öyküsüne, ilk gençlik yıllarından ilginç anekdotlara, dikkate değer aile öykülerine, şaşırtıcı tanıklıklarına ve yaşarken ayakta kalmaya dair ipuçlarına yer veriyor. ___ "Nebil Özgentürk, Türkiye’nin ‘masumiyet çağı’nın belgeselcisidir. O, ‘kültür tarihimize kayıt düşen adam’ olarak anılmayı çoktan hak etti." Zülfü Livaneli "Nebil Özgentürk, bir arkeoloğun birikimi ve titizliğiyle, kalemiyle kazıyor insan öykülerini. Bir ressam olsaydı, bitti diye atılan boya tüplerinde kalan renklerle yapardı resimlerini. Bir heykeltıraş olsaydı, önünde model olarak duran insanın heykelini yapmak yerine, taşın içindeki insan...

Süslü Hatıralar Sahnesi - Ruberu
– Zaman ötesi rüyalarda gezenlerin kitabı – Bir ruha sıkışmış iki cisim, bir paranın iki yüzü gibidir; yazıyla tura, hayalle gerçek. Biri olmadan, diğeri de olamaz. Biri kaybolursa, diğerini de kaybedersin. Erre, aynı rüyayı gören iki kardeşin adıdır ve Nevırmor, hayat denilen, zamandan uzun bir rüyanın hem kahramanı hem de tanığıdır. İsmail Güzelsoy, kardeşliğin dokunulmaz ve mahrem güzelliğindeki yaraları açıyor. Kırgınlıklar, feragatler ve ihanetler arasında asla soğumayan ama hiddetten şefkate sürekli yer değiştiren sevginin gücüyle neşelendirip hüzünlendiriyor.

Makineli Kafanın Hikâyesi
Unutulmuş bir yazarın zamanı aşan polisiye öyküleri ilk kez Latin harfleriyle okurla buluşuyor! İskender Fahrettin Sertelli nam-ı diğer Behlül Dânâ deyince aklınıza İstanbul’un Arsen Lüpen’i Ele Geçmez Kadri, Türk Polis Hafiyesi Yılmaz ya da Şeytan Hadiye isimleri gelmiyorsa çok şey kaybediyorsunuz. 1930’lu yılların popüler polisiye yazarı İskender Fahrettin Sertelli’nin daha önce Latin alfabesine aktarılmamış öykülerinin yer aldığı bu seçki, hayal dünyası karşısında şaşıp kalacağınız bu yazarla tanışmak için büyük fırsat. Çok yönlü bir sanatçı olarak daima üreten ve halkı aydınlatmaya çalışan, 1943 yılında henüz 48 yaşında hayata gözlerini yuman Sertelli’nin İngilizce "dime novel" olarak anılan, çok değerli araştırmacı yazar Erol Üyepazarcı’nın verdiği adıyla da "onparalık öyküler" türünd...

Kız Babası ve Kedi
Küçük bir kızın gözünden olağanüstü bir yaz tatili macerası... Altı yaşındaki Elfin’in harika bir hayal dünyası vardır. Yaşadığı gerçekler ile hayallerini birbirine bağlayarak kendi dünyasını her gün yeniden kurmaktadır. Anaokulunu bitiren Elfin bundan sonra abla olması gerektiğini bilmektedir, bu yüzden peri kızı olmayı geride bırakmalıdır. Hayatın zorlu aşamalarından birini gerçekleştirmek için küçük dünyasındaki herkese meydan okumak ve bir zafer kazanmak zorunda hissetmektedir. Yaz tatiline çıkarlarken bulduğu yavru kedi ile baş döndürücü bir maceraya atılır. • • • Bin bir çeşit çiçek var. Farkının nedeni tohumda saklı, açılması ise çevresel koşullara bağlı. Çocuklarımız da böyle. Erol Hızarcı bu romanında altı yaşındaki bir kızın hayal dünyasını çok güzel dile getiriyor. Doğuştan fark...

Yeşilin Kızı Anne
Ateş kırmızısı saçları ve coşkulu tavırlarıyla Anne Shirley, yetimhaneden çıkıp da Green Gables’a adım attığı anda, buranın yıllardır hayalini kurduğu yuvası olacağından emindir. Ancak büyük umutlar ve hayallerle geldiği bu evde, Cuthbert’ların bekledikleri kişinin aslında kendisi olmadığını anlayınca bütün hayalleri yıkılır. Buraya ait olduğunu Green Gables ev halkına ve Avonlea kasabasına kanıtlamak için pek çok zorlu sınavdan geçmesi gerekecektir. Ancak bir türlü susmak bilmeyen ve adeta bir bela mıknatısı olan bu küçük kız, tüm tuhaflıklarına rağmen renkli hayal dünyası ve tertemiz kalbi ile yediden yetmişe herkesin kalbini kısa sürede kazanmayı ve orada kendine yepyeni bir dünya yaratmayı başaracaktır. Lucy Maud Montgomery’nin on dokuzuncu yüzyılda Kanada’daki kendi deneyimlerinden yo...

Faili Meçhul Öfke
– 2010 Yunus Nadi Roman Ödülü – Matruşka, hücre evi, sahte plaka, kod ad, Beyaz Şahin, Toros, gözbağı, sorgu odası, işkence… *** Acı acı güldüren serüvenleriyle gencecik insanlar, kendi elleriyle çizmeye başladıklarından daha büyük bir resmin detayları oluyorlar. Gammazla, kazılan kuyularla, kaypaklıkla tanışıp kendilerine bile güvenemez hale gelmiş, değerleri şaşmış adamlar, ulaşmak istedikçe koptukları gerçekliği çarpıtıyorlar. Adnan Gerger, emniyet mensupları ve örgüt üyeleri arasındaki karışık bir koşuşturmacada, iyi ve kötü tarafın sadece anlarda ortaya çıktığını ve bu anların bizim tüm gerçekliğimizi belirleyebileceğini gösteriyor.

Hitlerin Çocukları
– Genç Bir Nazi’nin Günlükleri – Henüz 17 yaşındayken Hitler’in gençlik hareketine katılan Franz Albrecht Schall’in günlükleri, gençlerin nasyonal sosyalizm girdabına nasıl kapıldığını çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor. Bir yandan kitlesel marşlar ve propaganda kampanyaları, diğer yandan Hitler’le ilgili edindiği kişisel izlenimlerini okurken hayretler içerisinde kalıyoruz… Hitler’in Çocukları, gençlerin ideolojik olarak nasıl ayartıldığını anlatan çarpıcı bir eser. Alman şair Hermann Hesse’nin yakın dostu olan babası gözaltına alınırken, oğul Schall’in dikta rejimi içerisindeki konumu hızla yükselecektir. Kendisi, nasyonal sosyalist rejime olan inancını neredeyse savaşın sonlarına kadar muhafaza etmiştir.

Dilemma
İki kardeşten birinin hayatı tehlikede. Hangisini seçerdin? – Zekice kurgulanmış, sinir bozucu bir psikolojik gerilim. – Madeleine hayatını çocuklarına adamış, onlar için ölebilecek bir annedir. Ama ikizlerinin onuncu doğum gününün sabahında sevgisi teste tabi tutulur. Bir katil evine girer ve ona korkunç bir ikilem sunar: Çocuklarından biri ölmek zorunda. Hangisini tercih edersin? Aynı zamanda bir psikanalist olan yazar Samantha King, âşık olup kısa süre içinde evlendikten sonra mesleki hayallerini bir kenara itip çocuklarıyla birlikte, kaygı ve endişe dolu bir hayata kapanan Maddie’nin hikâyesini, erkek şiddetinin en sinir bozucu ve soluksuz bırakan detaylarıyla anlatıyor. Maddie’nin maruz kaldığı kadar olmasa da, bu sayfalarda her kadın kendi hikâyesinden parçalar bulabilir ve King’in y...