
Ben, Ben Nü
Sözüm ona ben toplumun eğitimli, özgür, hatta marjinal bir yüzünü temsil ediyorum. Peki ya gördüğüm şiddete susmamı neyle açıklayacağız? "Sevgi", "cinsellik" ve "şiddet" zihnimde hep kol kola gezmiş. Bir araya gelmemesi gereken bu üç kavramın kurbanı olduğumu anladığımda, zaten çoktan etlerim çürümüş, kalbim kırıklarla dolmuş ve zihnim bulanmıştı. Çocukluğumdan beri böyle öğrenmiş, bunun üzerine inşa etmişim kendi gerçeğimi. Yanlış yapmışım. En büyük yanlışım ise şiddeti kabullenmek olmuş. Bana kızacaksınız! "Sahiden yaşamış mı bu kadın bunları, yok artık daha neler?" diyeceksiniz. "Aptal!" diyenleriniz bile çıkacak biliyorum çünkü bunları vaktiyle kendime söylemiş olan benim. Ama bir farkla. Zor öğrensem de öğrenebildiğim için mutluyum. Acı çeksem de acılarımı dindirebildiğim ve güçlü bir...

Prematüre Bebek Bakımı
Zordur "prematüre ailesi" olmak... Henüz evdeki odası hazır değilken gelen o mini minnacık canı camlar arkasına koyarlar yeni odası niyetine. Siz ömrünüzü vermeye hazırken, "Dokunursam zarar verir miyim?" endişesiyle bir güzel haber için hemşirelerin gözüne bakar durursunuz. Çok dile getirmeseniz de, "Acaba ben bir hata mı yaptım? Neden hazır değilken geldi dünyaya?" diyerek içten içe kendinizi yersiniz. Her nefesiniz dua olur. Yalnızlık hissi sarar, sadece siz ve eşiniz vardır bu kadar korkan sonraki günün getireceklerinden. İşte İnci’nin kitabı, bu yalnızlığında anne babalara bir nefes, bir dua gibi. İyi ki yazdın bu kitabı İnciciğim, eline, yüreğine sağlık... -30. haftada doğan Duru’nun annesi Seçil Fida- Anne babalığa doğru umutlu bir yolculuk başlar her gebelikte. Dokuz ay sürmesi bek...

Tanrının Yaşam Kılavuzu
"İnsanın, kendisine kavuşmak için sürdürdüğü yolculuk, tıpkı bu yolculukta soracağı sorular gibi, hiç bitmeyecek. Karşılaştığı her durum da, içsel yolculuğunun birer durağı gibi, ona soluklanma, yaşadıklarını sindirme ve yola devam etme gücü verecek." Dört Gün Buda, Üç Gün Zorba’nın yazarı Ünal Ersözlü, tevafuk ve kuantumun ortaklığını işaret edip, bizi gölgemiz gibi takip eden kaderimizle ilişkimizi güzelleştirmeye çağırıyor. İlk Yedi Bilge’den eczacılara, şairlerden doktorlara kadar, insanlık için hayatı daha iyi, daha doğru ve anlamlı hale getirmeye gönül vermiş ariflerin yorumlarını da arkasına alarak, yolculuğumuzu tatlandırmamızın yollarını gösteriyor.

Yalnızlığın Başkenti
"Aşk meşru bir şey olamaz. O da şiir gibi meşrulaşınca ölür." "Şiirin Efendisi" Cemal Süreya’nın tren vagonundaki sürgünlüğüyle başlayıp Darphane müdürlüğüne uzanan çalkantılı hayat hikâyesinin bilinmeyen yönlerini bir solukta okuyacaksınız. Üvey anne zulmünden kaçarak yeni bir yaşam kuran Süreya’yı, "Üstü kalsın" diyecek kadar yaşamaktan vazgeçiren neydi? Çok sevdiği oğlu mu? Aşkları, ayrılıkları ve yalnızlığıyla sıra dışı bir şairin fırtınalı denizinde yüzmeye hazır mısınız?

Yeniçeriler
Asırlar içinde kulaktan kulağa dolaşan efsanelerle birlikte büyüyen bir gizem, Yeniçeriler… Ocakları, ortaları, odaları, kazanları, çorbaları, serpuşları, börkleri, kılıçları, çuhaları… 8’inden 18’ine, güzel yüzlü, güçlü, adanmış ve kapanmış bu genç adamlar nasıl yaşarlar? Ne yer, ne kuşanır, ne zaman kendi iradeleriyle davranırlar? Mehmet Anıl, arkalarında neredeyse hiç iz bırakmadan tarihe karışan bu gençlerle ilgili söylentileri, erişilebilmiş gerçekleri, enteresan detayları, keyifli, arı bir dille inceliyor.

Kürsü
Sözler, savaşlar başlatacak ve savaşlar bitirecek kadar güçlüler. Nasihat ya da ibret çekmecelerimize girebildikleri gibi; hayatımızın akışını değiştirebilir, hikâyenin sonunu en başından belirleyebilirler. İnsanlığa armağan edilmiş devrimlerde de, onun hayatını karartan savaşlarda da, belagatin ve hitabet yeteneği olan Hitler, Castro, Atatürk, Martin Luther King Jr. ve Gandi gibi liderlerin parmağı var. Hayatı güzelleştiren şarkıların, romanların, filmlerin, icatların ve öğretilerin de ardından, elinden alınan çocukluğunun elinden tutan Michael Jackson, ailesinin garajındaki iki kişilik şirketi dünya devi haline getiren her zaman "aç ve budala" Steve Jobs çıkıyor.

Renklerin Yolunda
.Hayallerinin peşinden giden çocukların masalı... Bu masal hayallerinden vazgeçmeyenler için yazılmıştır! Renklerin Yolunda, yedi renkli gökkuşağına ulaşmak için engelleri aşmaktan vazgeçmeyen Mavi Etekli Kız’ın sıra dışı hikâyesidir. Kahramanımız hangi cesaretle koskoca Karanlıklar Kralı’nın karşısına çıkmıştır? Karşısına çıkan hangi engelleri aşmıştır? Her engelle birlikte hangi evrensel erdem öğrenilmiş? Haydi, sen de gel ve maceraya katıl... Evrenin yedi bilgeliğini öğrenmek için seni bekliyoruz! "Renklerin yolunda yürüyecek cesareti bulan bir kız çocuğu hepimizin umudu olacak." Metin Hara "Masalın naif anlatımına karışmış semboller ve göndermeler açısından da dikkatle okunması gereken bir kitap..." Erhan Altunay "Masallarla uyuturdu annem beni... Masal bitince gözlerime uyku mührü ola...

Masalcı
Masallar, anlatıldıkça gerçek olurlar... Gerçeklik nerede başlıyor, masal nerede bitiyor belli değil. Kurguyla hakikatin iç içe geçtiği, şifrelerle dolu bir labirent MASALCI... Paganizm ve ezoterik öğretiler araştırmacısı ve yazarı Erhan Altunay’ın kaleme aldığı eşsiz bir tarihi roman. Dünya sahnesinde yüzlerce yıldır oynanan o büyük oyunun en önemli parçasıdır Türkiye... Özellikle İstanbul. Hatta Ayasofya... Yüzlerce yıl önce yaşamış olan bir Masalcı, bugünün İstanbul’unda Balat semtinde dolaşırken seçtiği bir adama anlattığı masalla yaklaşmakta olan büyük tehlikenin haberini veriyor. Kutsal Emanetler’in peşinde İstanbul sokaklarında şövalyelere karşı başlayan bu amansız mücadelenin sonu ne olacak? Kutsal Emanetler’i Fatih Sultan Mehmet mi sakladı? Şövalyeler Türk topraklarında hâlâ Kutsa...

İnternet
İnternet artık içme suyu gibi hayati bir şeye dönüşmüşken, tarihi ve işleyişi hakkında hala çok fazla şey bilinmiyor. Gerçek internet, frekanslardan ya da bulutlardan oluşan yapay bir dünya değil, fiziksel yapısı olan geniş bir dünya. Üstelik jeopolitik yönü, tüm gerçeklerden daha gerçek! JEAN-NOËL LAFARGUE, Havre Sanat Yüksekokulu ve Paris 8 Üniversitesi’nde eğitim veriyor. Teknoloji tarihi konusunda uzman olan Lafargue, aynı zamanda bir yazılımcı ve etkili bir blogger. Kendisi ayrıca, bu serinin Yapay Zeka kitabının da yazarı. MATHIEU BURNIAT, meraklı bir gastronomi, sanat ve bilim yazarı. Fizikçi Thibault Damour’un katkılarıyla ürettiği eser, zor konseptleri çizgi romanlaştırmak konusundaki maharetini gösteriyor.

Yeni Dünya
"Midilli tarafından esen bir rüzgâr körfezin girinti ve çıkıntılarında kırılarak boyuna yolunu değiştiriyor, suların üzerinde ayrı ayrı taraflara koşuşan dalgacıklar meydana getiriyordu. Güneşin, Madra Dağları’nın üstündeki bulutlara vurarak onları kızıllaştıran ve oradan tekrar denize akseden son ışıkları, başka başka istikametlerde kırışan sularda türlü renkler yaratıyordu. Dağın eteklerine sıralanan ve bazen hemen önümüze kadar yükselen tepeler, birbiri üstüne yığılmış karanlık bulut kümeleri gibi görünüyordu. Daha uzaklarda, Ayvalık’ın karşısındaki Cunda Adası’nın alçak tepeleri, Kazdağı oralara siper olmadığı için, hâlâ güneşin kırmızı ışıkları içinde yanıyor; biraz daha arkada, Midilli’nin o taraflara kadar uzanan kollarına karışıyordu." Yeni Dünya’da, Sabahattin Ali’nin eleştirel gö...

Zihin Koleksiyoncusu
"Toplumun benden beklediğini yapmanın baskısını her zaman üzerimde hissettim. Yaptığım her işte, edindiğim her rolde en iyi ve en doğru nasıl davranabilirim kaygısını da. Kimsenin beni görmediğini düşündüğüm zamanlarda ise kaçarcasına ters yöne yani aslında gitmek istediğim yöne gittim. Maalesef açık seçik değil ama, yüzümü gizleyerek. Yıllarca bunu yapmaya çalışırken fark etmediğim şu oldu; ben nasıl başkalarının davranışlarının izini sürebiliyor ve neyi niye yaptığını ayan beyan görebiliyorsam, aslında ben de toplum içinde çıplaktım. Kolaylıkla anlaşılabilir küçük numaralarım vardı ve yıllarca bunların fark edilmediğini sanmıştım." Doç. Dr. Aslı Kotaman, sanat eserleri ile kaygı, yas, erteleme, hatırlama, unutma, bekleyişler ve umut arasında bağlantılar kuruyor. Görünür olmadan var olduğ...

Çünkü Bir Anlamı Vardır
Cem Güventürk dünya çapında bir çizerdir. Asıl söylemek istediğimi baştan söyleyeyim çünkü gerisi teferruat. Leman, Penguen ve şimdi de KaraKarga Dergi’de birlikte çalıştığım, hem bulduğu konular, hem tespitleri ama özellikle çizgilerine ve çizgilerinin evrenselliğine hep hayran olduğum Cem’in birbirinden eğlenceli kareleri bu kitapta toplandı. Dünyadaki tüm ‘geek’lerin gücü adına, çok uzun yıllar bizi besleyecek ve birbiri ardına yayınlanarak oluşacağına inandığım bir külliyatın ilk eserine kavuşmuş bulunmaktayız. M. K. Perker

Vicdanları Sorgulatan Hikaye Struma
Struma, Balkanlarda bir nehrin adı iken, yaşanan olaylar yüzünden insanlığın büyük trajedilerinden birinin simgesine dönüştü. Bu ismi taşıyan gemi, devletler, hükümetler, sonu gelmez siyasi yazışmalar ve anlaşmazlıklar yüzünden Karadeniz’in soğuk sularına gömülürken yedi yüzden fazla sivil kadın, erkek ve çocuğun mezarı haline geldi. Yüzlerce insan, yüzlerce umut, yüzlerce aşk, korku, şefkat, hasret... Hepsi bir anda yok oldu. Bu ölüm gemisinden kurtulan tek kişi David Stoilar adlı genç bir adamdı. Elinizdeki kitapta Aaron Nommaz, David Stoilar’ın Romanya’da ve gemiye bindikten sonra yaşadıklarını incelikle, hüzünle, duyarlılıkla anlatırken bir çağa ve büyük bir trajediye tanıklık ediyor. Ve kitabın sonunda şu soruyu sormadan edemiyoruz: Bu dünyada zulüm ne zaman bitecek, savaşlar ne zaman...

Ece 5
Güzel, cevval, asi, zeki, komik, enerjik… Basın koridorlarında ve sokaklarda; erkek kalabalığıyla kuşatılmış bir dünyada yaşayan bir kadın gazeteci. Hürriyet gazetesinde her pazar yayımlanan maceralarıyla çizgi roman ve basın dünyamızda kendine özel bir yer edinen Ece, bütün maceralarının yer aldığı bu serinin 5. kitabıyla huzurlarınızda.

Teoride ve Pratikte Komplo
Kennedy’i CIA mi öldürdü? Subliminal mesaj bir Mason metodu mu? Shakespeare gerçekten yaşadı mı? Hitler, Arjantin’e mi kaçtı? Uzay yarışından Mançurya Kobayları’na kadar gerçekliği tartışılan olayları, liderlerden sanatçılara kadar yok oluşu gibi varlığı da şüpheli şahsiyetleri yeniden hatırlıyor, ortaya atılan bilindik bilinmedik iddialarla aklımızı yeniden karıştırıyoruz. Tarihsel pek çok olayın ve dönemecin içine giriyor ve doğru bildiklerimizin tam tersini okumaya başlıyoruz.