Destek Yayınları
Katiline Aşık Bir Kadın - Bergen
"Kezzap bile bu kadını çirkinleştirememiş." – Sezen Aksu Kadına şiddetin acıklı bir simgesidir Bergen... Toplumun gözü önünde kendi ölümüne yürümüş, ailesini korumak uğruna kendini feda etmiş, korkusuz, cesur bir kadın... Yaşam savaşının tam ortasında yer almış, hayatın bütün zorluklarına rağmen umudunu yitirmeden şarkılara tutunmuş bir gazino yıldızı... Saplantılı bir aşkın pençesinde kıvranıp durmuş bir kraliçe... Arabeskin Kraliçesi hem de... Kocasının yüzüne attığı kezzapla bir gözünü yitiren ama güzelliğinden hiç ödün vermeyen bir ikon... Sanat hayatı ödüllerle dolup taşan Bergen, bir dönemin arabesk yasaklarını delmesiyle de müzik tarihine imza atmış, değerli simgelerden biridir. Yaşlanıncaya kadar şarkı söylemek istiyordu sadece. Bir de insan gibi sevilmek... Olmadı ama! Zalimce işl...
Destek Yayınları
Özgürleşebilmek
İnsan ancak kendinden başka kimseye benzemek istemediğine karar verdiğinde özgürleşir... Özgürlük, özgünlüktür... Kendi gibi olabilme cesareti gösterebilen korkusuzların parmak izidir... Dilediğini yapabilmek değil, ne dilediğinin farkında olmaktır. "Başkası ne der?" kaygısıyla yaşamak yerine, başkası için yaşamaktan, vazgeçebilmektir. Kaybetme korkusundan arınmak değil, kaybetme ihtimaline rağmen cesaret göstermektir. Göze almak değil, gözden çıkarabilmektir özgürlük... Ve özgürlük, doğuştan kazanılmış bir haktır. Hiç kimse özgürlük hakkını sonradan öğrendiği korkulara, kaygılara, şüphelere ve değersizliğe feda etmemelidir. Uluslararası çok satanlar listesinde haftalarca bir numara olan, Türkiye’de de yüz binlerce okura ulaşmayı başaran VAZGEÇEBİLMEK ve SEVEBİLMEK kitaplarının yazarı Guy ...
Destek Yayınları
Binlerce Kilometrelik Bir Yolculuk Bile Tek Bir Adımla Başlar - Lao Tzu
"Bir testi yaparsın çamurdan, içindeki boşluktur onu yararlı kılan." 2500 yıl önce kaleme aldığı Tao Te Ching ile Taoizm’in kutsal kitabını yaratan Lao Tzu, Doğu bilgeliğini gizemli satırlarla kalbimize fısıldamıştır. Yaşamın düzeninin oluş ve bozuluştan ibaret olduğunu, hakikatin görünende değil görünmeyende gizlendiğini söyleyen Lao Tzu zıtlıklardan doğan uyuma dikkat çeker. Arzulardan sıyrılarak gerçek yolu bulmayı, teslimiyeti, alçakgönüllülüğü, varoluşun ve doğanın özünü büyülü bir dille anlatan Lao Tzu, günümüzde de insanlığa ilham olmaya devam ediyor.
Destek Yayınları
Ben Kazanmadan Bitmez
Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak... Hayır! Düzen bozulmadı, yeniden kuruldu... Yıkılan bir şey yok, değişen çok şey var sadece ve her değişim ürkütücü bir karmaşayla, çözümsüz gibi görünen sorunlarla ve sonsuz kaygılarla yağar insanın üzerine... Yeni düzen bir tehdit değil, bir seçim... Teknolojik gelişmeler insan sağlığını korumaya yetmiyormuş, bir kez daha yüzleştik bu hakikatle... İnsanın sağlığı yine doğanın kanunlarına bağlı... Yeni dünya, bambaşka bir disiplin öğretiyor insanoğluna: "Şikâyet etmemeyi, güvenmeyi ve olana teslimiyeti..." Ne kadar şikâyete saparsan, o denli şükre davet edilirsin. Dengelenirsin. Şimdiye kadar şikâyet ettiğin ne varsa, hepsine şükretmeyi öğretiyor yeni düzen sana. Belki sarsarak, belki acıtarak, belki tokatlayarak... Belki sen anlayıncaya dek şiddet...
Destek Yayınları
Dönüşümün Sırlı Kapıları
Ritüeller, sirli dualar, sezgiler ve algı... Her biri dönüşümün sırlı kapılarını açacak olan anahtarlar... Peki ama nasıl? Dönüşüm, insanın günlük hayatında çatışmasız, kavgasız, korkusuz, hastalıksız ve kaygısız olma haline ulaşabilmesidir. Bu noktaya ulaşmak için verilen emeklerin işlevselliği açısından vesveseden, endişeden ve kuşkudan uzak kalabilmek çok önemli... Spiritüel enerji uzmanı Özlem Dalkılıç’ın kaleme aldığı Dönüşümün Sırlı Kapıları hastalıkların nedenlerini anlamak, şifaya ulaşmak, doğru niyet etmeyi öğrenmek, ilişkilerde yaşanan çatışmaların nedenini fark etmek, doğru davranış ve düşünce kalıplarını oluşturmak, huzuru yakalamak, duaların sırlarından ve esmaların şifasından yararlanmak, bilinçaltını temizlemek, korkuların karmasından özgürleşmek, bilinçaltı egzersizlerle ki...
Destek Yayınları
Cehennem Acı Çektiğimiz Yer Değil Acı Çektiğimizi Kimsenin Bilmediği Yerdir - Hallac-ı Mansur
Zaman ve mekân üstü bir hakikat felsefesi: "ENE-L HAK..." Mevlana’dan Yunus Emre’ye, Spinoza’dan Kant’a, Nietzsche’den Ficht’e kadar dünyaca ünlü büyük düşünürlerin felsefi akımlarına ilham kaynağı olmuş büyük İslam düşünürü Hallac-ı Mansur’un "Ene-l Hak" felsefesi üzerinden tarif ettiği varlık, benlik, hiçlik ve yok oluş kavramları, yüzlerce yıldır bilim, sanat, inanç ve felsefe dünyasına ışık tutmaya devam ediyor.
Destek Yayınları
Her Kalbe Bahar Gelir Ama Bazıları Çiçek Açar
İçime attığım kar taneleri kadar küçük şeylerin zamanla önünde durulmaz bir çığa dönüşebileceğini öğrendim. Oysa bir dağın zirvesine düşen ufacık kar taneleri gibiydi hepsi... Zamanla yuvarlanıp döndüler içimde, büyüdüler ve kocaman bir çığa dönüştüler. Meğer her şeyi içine atmak bir felaketmiş... Çünkü içine attıklarının altında ezilir, yorulurmuş insan. Sen benim içime attığım her şeysin. Çocukluğum, gençliğim, alınganlığım, pişmanlığım, umudum... Sen benim hissettiklerimsin... Sen, bir daha hissedemeyeceğim tek şeysin... Ne olurdu karşımda dursaydın şimdi? Sımsıkı sarılabilseydim boynuna, kokunu içime çekerek ağlayabilseydim omzun
Destek Yayınları
En Hüzünlü Eylül
Hüzünlüdür İstanbul, Eylül 1955’ten beri... Kadim kentin destansı tarihinde, 6/7 Eylül 1955’te yaşanan büyük yıkım kuşkusuz çok özel bir yer tutar. Acısı hep sürecek bu büyük altüst oluş, toplumsal olduğu kadar bireysel anlamda da derin kırılmalara yol açmıştır. Tıpkı Suzan ve Yorgo’nun aşkında olduğu gibi. Suzan ve "sevgili papazı"nın büyük dramını okurken, kendinizi İstanbul dekorunda, tarihin içinde, "soluksuz ve dipsiz" bir yolculuğa çıkmış bulacaksınız. Bir yas, beş yıl süreyle her gün ve yirmi dört saat tutulur mu? Suzan ve Yorgo’nun aşkı kadar büyükse, evet! Balcıgil romanına "Söyledim ve ruhumu kurtardım!" diye başlıyor. Çünkü, hepinizin merak ettiği önemli nedenleri var. En Hüzünlü Eylül büyük bir aşkın olduğu kadar, büyük bir hesaplaşmanın da romanı.
Destek Yayınları
Sen Beni Aşağılayabilirsin Ama Ben Aşağılanmam - Diyojen
"Gölge etme başka ihsan istemem." MÖ 336-323 yılları arasında dünyaya hükmetmiş olan Büyük İskender’in Diyojen hakkında sarf ettiği unutulmaz sözü hatırlayın: "Büyük İskender olmasaydım eğer, Diyojen olurdum..." Çünkü Diyojen de en az Büyük İskender kadar hâkimidir dünyanın... Ne kimseden korkusu vardır ne de başının üzerinde kaybedecek bir damı. Onu ölümle tehdit edenlere bile bir gün zaten öleceğini söyleyecek kadar da umursamaz bir bilgedir... Peki insan nasıl öğrenir umursamamayı? Diyojen, bu yolda bilinmesi lazım gelen her şeyi açık yüreklilikle anlatıyor...
Destek Yayınları
Kaderini Sev Çünkü Aslında Hayatın Bu - Nietzsche
"Yanmayı bilmeyen uçmayı öğrenemez." Hayatı boyunca zihinsel ve bedensel acılar içinde yaşamak zorunda kalan ünlü Alman filozof Nietzsche’nin insanlığa sunduğu "Ebedi Dönüş", "Kaderini Sevmek/Amor Fati", "Üstinsan" ve "Güç İstenci" gibi bilgelik kapıları, bugün bile yeni düşünüş biçimlerine ilham olmaya devam ediyor. İnsanoğlunun yaşadığı hayatı, üzerine çıkılması gereken bir oyun alanı olarak gören Nietzsche, modern dünyanın sorunlarıyla baş edebilmek için lazım gelen oyun kurallarını da açıkça ortaya koyuyor.
Destek Yayınları
Başkaldırıyorum, O Halde Varız! - Albert Camus
Albert Camus’nün incelikle örülmüş başkaldırı felsefesi, Kierkegaard, Nietzsche ve Dostoyevski gibi on dokuzuncu yüzyılın önemli varoluşçu filozofları ile birlikte yirminci yüzyılın bir yanıyla kaotik, bir yanıyla yaratıcı sayılan "absürd" atmosferinin belirgin izlerini taşır. Camus, trajik kahraman Sisifos’u, "absürd insan" olarak bizim çağımıza bağışlar. Yıkıcı bir savaşın tam ortasında, babasız ve yoksul geçen çocukluk yılları, sonrasında yaşadığı ağır hastalıklar, büyük kırılmalar ve vazgeçişler... Bütün bunlar Camus’nün yaşama, yaratıma ve felsefeye karşı beslediği büyük arzusunu ve inancını yok edememişti. Sadece bir felsefi öğüt olarak değil kendi yaşam ilkesinde de "ille de yaşamak" düşüncesine bağlıydı. Onun saygınlığı ve samimiyeti, sadece felsefesinden değil, yaşamöyküsünden de ...
Destek Yayınları
Savaşmaktan Vazgeçtiğin An Kaybedersin - Ernesto Che Guevara
"Dizlerimin üzerinde yaşamaktansa, ayaklarımın üzerinde ölmeyi tercih ederim." Henüz hayatta olduğu yıllarda devrimin simgesi haline gelen Ernesto Che Guevara; bakış açısı, mücadelesi ve idealleriyle 20. yüzyıla damgasını vuran isimlerden biri oldu. Genç bir tıp öğrencisiyken çıktığı Latin Amerika gezisinde gördüğü yoksul halk manzaralarının ardından yaşamını tamamen değiştirecek radikal kararlar aldı. Ezilen ve sömürülen halkların özgürlüğü için savaşmayı seçti. Küba Devrimi sırasında üstlendiği görevlerle zafere öncülük ederken ülke yönetimindeki siyasi kariyeriyle de tüm dünya tarafından tanınan, özgürlükçü bir lider oldu. Katledilişinin üzerinden geçen onca yıla rağmen Ernesto Che Guevara, bugün hâlâ tarihin önemli kahramanlarından biri ve aynı zamanda haksızlıklarla mücadelenin sembol...
Destek Yayınları
Sessizlik Devrimi
"Bu kitap, insanın en uzak olan kendi benliğine dolanmadan nasıl yaşayacağını ve kendi ayarlarını meditasyonla nasıl değiştireceğini, hem pratik metodik yollarla hem de yazarın kendi kişisel deneyimleri üzerinden ele almış bir kılavuz niteliğindedir. Kendinize iyi yolculuklar..." Prof. Dr. Sultan Tarlacı, Üsküdar Üniversitesi Dünyadaki büyük mutsuzluğun temel nedeni, insanoğlunun süreklilik gösteren bir mutluluk arayışı içinde olması... Kesintisiz ve sonsuz bir mutluluk... Doğasına tamamen aykırı, imkânsız bir koşulun peşinde koşan insanoğlu, mutlu olmak için çabaladıkça daha da mutsuz, stresli ve içsel tüm dengelerini yitirmiş bir halde, duygusal hezeyanlar içinde savrulup duruyor oradan oraya... Mutlu olmak uğruna kontrolsüzce harcanan paralar, yaşanan tüketim çılgınlığı, sabahlara kadar...
Destek Yayınları
Gladyatör Kararını Arenada Verir - Seneca
"Yenilmez olan hiç darbe almayan değil, darbeden yaralanmayandır." Romalı filozof, devlet adamı, hatip ve tragedya yazarı Lucius Annaeus Seneca, Stoa felsefesinin öncüleri arasındaki en özgün sestir. İmparator Neron’un hocalığını ve danışmanlığını yapan filozof, parlak ve iniş çıkışlarla dolu yaşamında, sürgün yıllarında, Neron’un deliliğini yatıştırma çabasında teselliyi hep felsefede bulmuştur. Hayatta bilgece bir duruşun yaşananların içinden geçerek ve yaşam arenasında insanın kendi olarak var olmasıyla kazanılacağını söyleyen Seneca bilgelik, kader, talih, korkular, ruh dinginliği, doğa, ölüm gibi konuları kusursuz bir üslup ve keskin bir zekâyla ustalıkla aktarmış, modern dünyanın insanına güçlü felsefesiyle rehber olmuştur.
Destek Yayınları
Kemik Çayı
"Gelmedin Ali Haydar. Kaç gün oldu görüşmeyeli, sarılmayalı, bakışmayalı, koklaşmayalı, titreşmeyeli. Aramadın, sormadın. Bak, bana neler ettik el ele verdik de. Önce söz kestik, ciğerime... Sonra kına yaktık, kalbime... İşte şimdi de nikâhımı kıydık, hayallerime... Annem renksiz. Teyzem muradına nail olmuşluğun sarhoşluğunda kasım kasım kasılıyor, sonunda oğlunu everdi. Osman mı? Bilmem. Hoş o da neler olduğunun farkında değil zavallı. Baş göz edildik nihayet. Hep birlikte, maaile, konu komşu, dost akraba, el ele verip Elif ’i katlettik!" Kum Gibi adlı romanıyla tanınan yazar Hatice Dökmen’in cesur ve yalın üslubuyla kaleme aldığı Kemik Çayı insan hikâyeleriyle dolu gerçekçi ve sarsıcı bir kitap... Daha çok kadının örselenmişliğine, sinmişliğine, sıkışmışlığına, tökezleyişine, örülen duva...
Destek Yayınları
Her İnsan Gördüğü Rüyanın Tabiridir - Sigmund Freud
"Bir insana vazgeçilmez olduğunu hissettirdiğinizde ilk vazgeçeceği kişi siz olursunuz..." Nörolog ve psikanaliz kuramının kurucusu Avusturyalı bilim insanı Sigmund Freud, hastaların zihinsel süreçlerinin bilinçdışı unsurları arasındaki bağlantıları ortaya çıkarmak için çalışmalar yaparak geliştirdi psikanalizi... Bu yepyeni tedavi yöntemi, insan ruhunun en karanlık yönlerini ve bastırılmış duygu ve düşüncelerini ortaya çıkaracaktı. Freud’dan önce hiç kimse insan ruhunun bu kadar derinlerine inememişti. Yaptığı çalışmalarla bilimde adeta çığır açan Sigmund Freud, "İnsanlar yavaş yavaş inanmamayı, güvenmemeyi, sevmemeyi ve kronik şüpheci olmayı öğrenir..." der. "Bu gerçekleştiğinde artık ne yazık ki çok geçtir. İnsanların tecrübe dediği şey de budur. Kalbiyle bağlantısını kesmiş bir insana ...
Destek Yayınları
Putlar Yıkılırken (güncellenmiş)
"İnsanlığın bütün hallerine dair" büyük bir roman: Putlar Yıkılırken Tarihin en büyük "put yıkıcı"larından Nâzım Hikmet, kendisiyle yüzleşirken aslında epey mahcup! İkinci Dünya Savaşı’nın acımasızlığı; düşüncesi, sözü ve eylemi olanları alabildiğine ezecektir. Özellikle Nâzım ve peşi sıra savrulan iki güzel çocuğu. Bezdiren polis takipleri, tabutluklar, işkence odaları, 1500 vatlık lambalar, falakalar ve insanlık onurunu yok etmek üzere icat edilmiş başka ne varsa... Karşılığında sevgi, aşk ve insanlığa adanmış hayatlar... Dünya yıkılıp yeniden kurulurken, büyük şair ve "iki güzel çocuk"tan yükselen canhıraş çığlık sinirlerinizi bozacak! Sevinerek, üzülerek, korkarak, haykırarak, hayran kalarak, karalar bağlayarak okuyacaksınız. Celile, Yeşil Mürekkep, İpek Sabahlık ve Afife Jale’nin yaza...
Destek Yayınları
Hayır Diyebilme Sanatı
Gerçekten "özgür" müsünüz? Dilediğiniz zaman dilediğiniz yemeği yiyebiliyor olmak mıdır sizce özgürlük? Toplumsal hiçbir baskı hissetmeden içinizden geldiği gibi giyinebiliyor olmak mı yoksa? Canınızın istediği saatte uyuyup, canınızın istediği saatte uyanarak, yine canınızın istediği saatlerde istediğiniz kadar çalışarak, ihtiyacınız olan parayı kazanabilmeniz mi? Bir hafta sonu tatilinde cep telefonunuzu kapattığınızda mı özgür hissediyorsunuz sadece kendinizi? Hayatınızla ilgili her kararınızı sadece kendinizi düşünerek mi alıyorsunuz? Kaderinizin ipleri tamamen sizin elinizde mi? Başkalarının sizden yararlandığını düşündüğünüz oluyor mu? Kaybetmekten korktuğunuz insanlar yok mu? Değişmeye ne kadar açıksınız? En azından yumurtayı nasıl yemekten hoşlandığınızı düşünün. İlle de rafadan mı...
Destek Yayınları
Her Şeye Canını Sıkma Ey Gönül
"kalbi vesveselerden arındırma ve zihni susturma sanatı" İnsan her ne kadar bedeniyle sınırlı bir varlık gibi görünse de, dipsiz bir kuyu, hatta akıl almaz bir uçurumdur içi... Sınırlı bedeninde, sınırsız bir âlem yaşar ki, bu âlemi yaşanmaz hale getiren bir dolu vesveseyle boğuşur durur hayatı boyunca. Gönül terbiyesinden geçmemiş olanlar için, vesvesenin neden olduğu cehennem, hem birtakım fiziksel ve ruhsal sıkıntılara yol açar, hem sınav yolundaki kıymetli deneyimleri anlamsız talihsizliklere dönüştürür. Oysa vesvesenin doktoru olmak, insana şifa ve hidayet de versin diye indirilmiş olan Kuran’ın rehberliğiyle mümkündür. "Zihnim hiç susmuyor." "Ne yaparsam yapayım hep içim daralıyor." "Sevdiklerimi kaybetme korkusu yaşıyorum." "Geleceğimden çok korkuyorum." "Küçücük şeyler bile aklıma ...
Destek Yayınları
Hamilelik & Doğum
Tebrikler hamilesiniz… Hayat hiç bu kadar anlamlı, hiç bu kadar sürprizlerle ve sorularla dolu olmamıştı sizin için. Kısacık gibi görünen, eşsiz ve unutulmaz bu sürecin her ne kadar acemisi gibi hissetseniz de aslında bir kız çocuğu olarak dünyaya geldiğinizden beri bedeniniz anne olmaya hazırladı kendini. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Banu Çiftçi’nin hiçbir detayı atlamadan kaleme aldığı HAMİLELİK & DOĞUM, yaşayacağınız bu eşsiz deneyiminiz boyunca bebeğinizin gelişim evrelerinden beslenmeye, düzenli egzersizlerden güzellik, bakım ve estetik uygulamalara, doktor kontrollerinden endişe yönetimine kadar çok yönlü, geniş bir alanda size rehberlik edecek.
Destek Yayınları
Allah'a Koşun
İnsanlar kendi hayatını yaşamadığı için mutsuz. Hep birileri mutlu olsun diye koşturmaktan yürekleri yorgun. Hepsi bu... Üzülme! Giden kendi kaybetmiştir aslında. Neyi mi? "Verdiğin sevgiyi, değer ve emeği..." Maske takan insanlardan Allah'a sığınırım. Allah verdiğin emeği hak edecek insanı karşına çıkarsın. Çünkü Allah adildir. Kimsenin hakkını kimseye bırakmaz. Bu dünyada öyle insanlar var ki, melek gibi insanların kalbini kırıp yine de kendini haklı sanıyor. Allah bizi onlardan korusun. Gerçek Müslüman inciten değil, incitmeye korkandır! Allahım sen kimseye sonradan "Bu muydu sevdiğim insan!" dedirtme. Yaramız var hepimizin. Çok şükür yaramızı saran bir de Yaradan'ımız... "Sana bıraktım Allahım..." cümlesinin verdiği hafiflik pamuğun zerresinde yok. Çok şükür... Kararsız kaldığında de k...
Destek Yayınları
Evliya ve Eşkiya
.Bazen içinde iki ayrı ses duyuyorsun. Zihnine dolan düşünceler seni kararsız bırakıyor. Bazen kendini çift kişilikliymiş gibi hissediyorsun. Biri kötüyü emrediyor, diğeri ise rahmani konuşuyor. Rahmani konuşan çok hafif fısıltı verip hemen kayboluyor ama şeytani olan hiç susmuyor, seni yoruyor. İşte o ses nedir biliyor musun? O senin nefsinin sesidir. Onu eğitirsen Evliya olur, şayet onu boş bırakırsan Eşkıya olur, bütün enerjini alır ve hayatı çekilmez hale getirir. İçinde böylesine bir savaş varken Sen Evliya mı olmayı seçeceksin yoksa Eşkıya mı? Niçin ilişkilerle (kalbimizle) imtihan oluyoruz? Âşık olarak evlendiğin insanla gün gelir boşanmak için adaklar adarsın. "Seni çok seviyorum, sensiz yapamam..." dediklerine gün gelip "Yüzünü görmek, adını bile duymak istemiyorum!" diye haykırır...



