
Mafyacılığın Aşkı
Masal masum ve ailesini kaybetmiş bir kız. Aldatılmış, yanılmış. Kimseye güveni olmayan. Poyraz sert, yakışıklı, ailesi olmayan, sadece kız kardeşi olan bir adam. Her şeyi kardeşine bağlamış. Onun için yaşayan biri. Hayata bağlanmak için yeni bir amaç buldu. Peki o amaç ne? Siz de bu iki âşığın hikâyesine ortak olmak ister misiniz? -İnstagram: Seydaadrmz -Mafyacığın Aşkı instagram hesabı: Mafyaciginaski -Wattpad: Seydadrmz

Ayık Ol Sebastian
Eğer bir kadını sevmişsen, her zaman onun yanında olacaksın... Bir kadını sevmek zordur. Kadın ruhunun ucu bucağı yoktur çünkü Sebastian. Sonunu getiremeyeceğin işlere kalkışmayacaksın… Göze alacak ve sonu ne olursa olsun katlanacaksın… Yağmur olup saçına düşeceksin mesela... Güneş olup saçını kurutacak, rüzgâr olup saçına dolanacaksın... Papatya olup baharı fısıldayacaksın kulağına… Kadın senin tek tek bütün beyaz yapraklarını koparacak. Sen yine de her falda ''SENİ SEVİYOR'' çıkacaksın. Sonra onun, o narin parmaklarından fırlatılıp yere düşeceksin. İşte o zaman bile… Eğer bir kadını sevmişsen, Ölmeyeceksin Sebastian, Ölmeyeceksin!

Çökmeden
Çökmedende, Türkiye Cumhuriyeti'ne içeriden ve dışarıdan yöneltilen tehditler ve Cumhuriyet'i savunmak için yapılması gerekenler, dört aydınımızın gözünden aktarılıyor. Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu ile ciğerlerini biliyorum dediği Batılıları, onların sömürgeci bir anlayışla dünyaya nasıl hükmetmeye çalıştıklarını ve Türkçemizden başlayarak, Türkiye Cumhuriyeti'ne yönelen saldırıları göreceksiniz.Erol Bilbilik ile Dünyayı Yöneten Gizli Örgütlerin gerçek yüzünü, büyük sermayenin Türkiye'de piyon olarak kimleri kullandığını tüm açıklığıyla fark edeceksiniz.Banu Avar ile Orta Avrupa'dan Kafkaslara uzanan, mevcut rejimleri demokrasi kisvesi altında değiştiren renkli devrim rüzgârının ve bunların örgütlenişinin hikayesine tanıklık edeceksiniz. Prof. Dr. Yalçın Küçük ile de Türkiye'yi çökertmeye çal...

Öteki İslam
Tayyip Erdoğan neden Ergenekon’un savcısı da, 12 Eylül’ün değil? Susurluk’a tepkide "mum söndü ayini" bulanlar, neden Ergenekon’a tepki bekliyor? Ilımlı İslam projesi ile "ılımlı laiklik" arasında nasıl bir ilişki var? 12 Eylül’den sonra toplumun hızla İslamileşmesinin sırrı ne? Cemaatler nasıl bu kadar hızla büyüdü ve bu kadar etkili hale geldi? Ak çocuklar nasıl bir ortamda gelişti? Devlet ılımlı İslam projesinden ne zaman ve neden vazgeçti? Devletin din operasyonu kimler tarafından planlandı ve kimler eliyle uygulandı? Psikolojik harp ne, kim kime karşı savaşıyor? Avrupa neden Türkiye’nin muhafazakârlaşmasını istiyor? Türkiye’nin son otuz yılını planlamaya çalışanlar kontrolü ne zaman ellerinden kaçırdı? Bu kitap, başlama vuruşu 12 Eylül’de yapılan ve Türkiye’nin son otuz yılını şekille...

2012 Melekler Ajandası
"Meleklerle Yaşamak" kitabının yazarından, 2012 Melekler Ajandası…Her güne Melekler'den bir mesajla…"Gücünü eline al. Sen istersen, olacak!" Başmelek Mikail"Düşüncelerinizi temiz tutun. Beyninizde sağlıklı düşüncelere yer verin. Sizi telaşlı, stresli, acele ettiren, moralinizi bozan, kısacası kötü, negatif düşünceleri atın kafanızdan." Başmelek Rafael"Kalbinizden konuşun. Güzellik aksın dudaklarınızdan, sevgi ve ışık aksın. Söylemeniz gerekeni de söyleyin; kendinize güvenerek, kendinizi güçlü hissederek, ayaklarınız yere basarak söyleyin. Gücünüz, sevgiden gelsin." Başmelek Cebrail"Bizi sık sık yardıma çağırın. Bunu öyle az yapıyorsunuz ki... Hepimiz size yardıma hazırız. Işık hep sizinle olsun." Başmelek Azrail

Dikkat! Dikkat! - Acil Kilo Veriyorum
Dikkat Dikkat!10 Seansta 10 Kilo Verilir!Ece yeni evlenmişti. Mutluydu ama eşiyle birlikte güle oynaya, hızla kilo alıyordu. Bir süre sonra tehlike çanları çalmaya başladı: Gömleklerinin düğmelerini kapatamıyor, pantolonlarının fermuarlarını çekemiyor, her yemekten sonra kendini yorgun ve suçlu hissediyordu. Hayatında hiç diyetisyene gitmemişti ama bir gün kendine, "Sızlanmayı bırak da yürü artık bir diyetisyene" dedi ve bana geldi.Bu kitap onun 10 seansta nasıl kilo verdiğinin ama daha da önemlisi hayatını nasıl değiştirdiğinin ve mutluluğu nasıl bulduğunun hikayesi. İstedim ki siz de bul yolculuğu bizimle paylaşın ve kilo vermenin ne kadar keyifli olduğunu görün. Bu kitap ruhunuzun mutluluğu için ilham, bedeninizin mutluluğu için rehber olacak.Dikkat Dikkat!Verilen kiloların geri iadesi ...

Deprem Habercisi Bulut
Tek haneli yaşlarda bulutlara âşık oldu. Bu tutkusu yüzünden okulundan atıldı, çünkü derslerle ilgilenmeyip bulutlarda oynaşıyordu. Okuldan uzaklaştırıldığı o yıllarda keşfetti ilk deprem bulutlarını...Ailesini, hocalarını, arkadaşlarını ve bilim dünyasını karşısına alan Ronald Karel, çocukluğunun ve gençliğinin aşklarının yerine deprem-atmosfer ilişkisini koydu. Ömrünü bulutları araştırmaya vakfetti. Deprem çalışmalarına materyal toplamak için genç yaşlarda ve çok zor şartlar altında dünyayı dolaşan yazar, deprem araştırmalarının yanı sıra evrende yaşam konusunu da araştırıyor.Herkesin rahatlıkla anlayabileceği bir dilde yazılan DepremHabercisi Bulut, ayrıca depremlerin nasıl tahmin edilebileceğisorusuna da şaşırtıcı cevaplar veriyor.Karel’in bulut teorisi ilgili birçok kuruluşun gündemin...

Ayna Ayna Söyle Bana
İşinizi insanlarla yapmak zorundaysanız "işiniz" var demektir. Anne- baba, satış temsilcisi, öğretmen, yönetici, güvenlik görevlisi, müşteri temsilcisi, gazeteci... Adı ne olursa, işinizi insanlarla yürütüyorsanız hiçbir şey sizi şaşırtmasın, çünkü her insan, içinde koca bir evren barındırır. Karşınızdaki kişinin boyunu, kilosunu ölçebildiğiniz gibi kişiliği hakkında da bir ölçüm yapabilir misiniz? Hadi daha ilerisini söyleyelim, karşınızdakinin duygu kabuklarını okuyup, kişiliğin çekirdeğine ulaşabilir misiniz? Ortaya koyduğunuz performansı eleştiren bir yöneticinizin gülümsemesi ne kadar gerçek? Tartıştığınız eşinizin yüzündeki öfke ve aşağılamanın aşkınızdaki yeri nedir? Kızdığınız öğrencilerin yüzündeki korku ve tiksinti sizi ne kadar öğretmen yapar? Ergen kızınızın arkadaşlarıyla bulu...

Aşk-ı Semazen
Bir balerin, bir semazene aşık olursa sonsuz ışık olur. Peki ya bir semazen, bir balerinin ateşine düşen pervane olursa ne olur?"Ben bir semazen, hasat sarısı dümdüz topraklarda dünyaya gelen, ömrün değerini iki kıtayı birleştiren bir şehirde fark eden. Ben bir semazen, şu yıldızlı gök kubbede güneşten ve aydan sonra en çok parlayana âşık olan yine ben. İstanbul’da sesleri duymak da, yıldızları görmek kadar zorken, hem Allah’ın sesini duyan, hem de en parlak yıldızıyla nefes alan bir semazenim ben.Bütün içtenliğimle anlattım size hikâyemi. Neden mi? Çünkü söz uçar, yazı kalır. Kalsın istedim Sade, şu hayalden dünyada bir noktaya yadigâr. Dünya son bulana kadar anılsın istedim isimlerimiz yan yana. Âdem ile Havva, Leyla ile Mecnun, Yusuf ile Züleyha hatta Romeo ile Juliet hepsi biziz aslınd...

Abdestli Kapitalizm
Abdestli Kapitalizm bir şirk dinidir. Çünkü şirk, kelime anlamı itibari ile ‘bir mala iki kişinin sahip olması demektir.’ Dolayısı ile Allah’ın, yani halkın malını gasp edenler, Kuran’ın diline göre şirk ehlidir. Abdestli Kapitalizm, Allah ve Peygamber’e yalan isnad etmek sureti ile oluşturulan emperyalist bir ideolojidir. Bağlı olduğu odakların genel çıkarlarını koruma adına, dinin içeriğini tersyüz etme mücadelesi veren, sosyo-ekonomik bir hegemonyadır. Abdestli Kapitalistler, mutlak dindarlık iddiası ile faaliyet yürütürler. Ancak bilinmelidir ki, Abdestli Kapitalizmin mimarı bizzat ‘Haçlı Emperyalizmidir.’ Kuran verilerine bakıldığında, içerik ve pratiği açısından ‘Şirk dini’ saflarında yer alan ‘Abdestli Kapitalizm’, dinin toplumcu yüzünü katlederek, dini bir pusu kurma aracı haline g...

48 Saniye
"Sanki gemisini başıboş bırakmış bir kaptan gibiydim. Öylesine sürükleniyor, kontrolü elimde tutmak bir yana hep durumu kurtarmaya çalışıyordum. Ve hayat bir dümenin başında, gemiyi kullanmayı öğrenemeden geçip gidiyordu. Ama bir gün bildiğim her şeyin başkalarının doğrusu olduğunu ve çektiğim her acının bildiklerimle ilişkisini anladım. O an, beni memnun etmeyen hallerden yavaş yavaş sıyrılmaya başladım. Ve fark ettikçe değiştirdim: Hayır dersem insanlar beni sevmez zannederdim, değiştirdim. Sınırlar koymadan yaşardım, değiştirdim. Temel önceliğim karşımdakinin memnuniyetiydi, değiştirdim. Kendimi tanımaz, kendimle zaman geçiremezdim, değiştirdim. Alışkanlıklarım bağımlılığa dönüşürdü, değiştirdim. Kafamın içinde sürekli konuşan başka bir ben vardı, değiştirdim. Anda olmanın keyfini her z...

Cumhuriyetin Sonbaharı
Denilebilir ki, yakın tarihte belki de hiçbir kitap, elinizdeki yapıt kadar yaşam tarafından doğrulanmamıştır.Çünkü bu kitapta, Cumhuriyet tarihinin en önemli siyasal ve toplumsal kırılma noktalarından biri tarihsel, siyasal, ideolojik ve felsefi arka planıyla birlikte inceleniyor. Yazar, Ergenekon operasyonunun, Türkiye’de Cumhuriyet’in yıkılması ve dinci-faşizan bir rejimin kurulmasını amaçlayan örtülü bir darbe süreci olduğunu ortaya koyuyor. Belgelere, yetkin analizlere ve şaşırtıcı gözlemlere dayalı olan kitap, aynı zamanda bilgilendirici bir tarih çalışması niteliğine de sahip.Kitap, Cumhuriyet’in nasıl tasfiye edildiğini gözler önüne seriyor. Sol’un Ergenekon operasyonlarına ilişkin tutumunun da sorgulandığı yapıtta, Merdan Yanardağ, Abdullah Öcalan’ın bu dava karşısındaki şaşırtıcı...

İçindeki Bana Dokun
Aslolan yola çıkmaktır. Arkanda gölgen kan ter içinde kalıyorsa sana yetişmek için, sen yolunu çoktan bulmuşsun demektir. Ertelemek, erken ölümdür biraz da. Ya akıntının yönünü değiştireceksin ya da akıntıya kapılacaksın. Bir şey yapmalısın, bir şey, tam da şimdi, şu anda, adı ne olursa...

Ölümcül Tahterevalli
Bu kitapta, ASALA ile PKK arasındaki ilişki çarpıcı biçimde gözler önüne seriliyor. Yazarın, hem yeni kaynaklardan edindiği bilgiler hem de kamu hizmetinde yaşadıklarından kesitlerle ortaya koyduğu bu çarpık ilişkiler, gerek tarihi boyutuyla, gerek günümüze varan uzantılarıyla ele alınıyor. Ermeni ve Kürt sorununa farklı bir bakış açısı getiren Ercan Çitlioğlu, bizlere, terörizmle mücadele için silah kadar, bilgiye ve tarih bilincine sahip elmamız gerektiğini de gösteriyor. Önsözünü, Asam Başkanı Emekli Büyükelçi Dr. O. Faruk Loğoğlu’nun yazdığı bu kitapla, "Asala’yı kim bitirdi?" tartışmasına da son nokta konuluyor. Kitabın sayfalarında ilerlerken, Fransa’da, Asala’ya karşı yapılan operasyonların ayrıntılarını da öğreniyorsunuz. Bir başka ilginç bilgi ise Abdullah Çatlı hakkında. Kitapta,...

Kadro Hareketi
Elinizdeki kitap, siyasal düşünce tarihimizde özgün bir yeri olan Kadroculuk hakkında yapılan ilk ve en kapsamlı çalışma olması bakımından büyük önem taşımaktadır. Önceki baskıları (1988 ve 2008) hayli ilgi çeken ve tartışmalara yol açan bu kitap, çok sayıda çalışmanın da kaynakçasında yer alan bir referans eser niteliğindedir.Kadro dergilerinde geliştirilen görüşler, kalkınmacı bir "üçüncü yol" arayışının ideolojisidir. Marksizmin yoğunlaşmış bir milliyetçi yorumu diye de değerlendirilebilecek Kadroculuk, 1960`lı yılların dünyasında yaygınlık kazanan "üçüncü dünya sosyalizmi" gibi akımların da öncüsü olmuştur. Şevket Süreyya Aydemir ve arkadaşları, ulusal kurtuluşçuluğun ideolojisini yapmak ve Türk Devrimi`ne kuramsal bir temel (inkılâbın ideolojisi) hazırlamak istemişlerdir.Kadro Hareket...

Gri Tehdit Terörizm
"Yeni ve etkin bir savaş yöntemi" olan terörizm, bu ölümcül oyuncaktan yararlanmak isteyen kimi devletler ve sivil aktörler nezdindeki çekiciliğini yitirmediği sürece, sona ermeyecektir. Eğer sonlandırılması isteniyorsa, terörle savaşımda ön koşul, "gri alanların" kaldırılmasıdır. Çünkü "gri alan" aynı zamanda bitmeyen ve bitmeyecek bir tartışmanın, yani, "senin teröristin, benim özgürlük savaşçım" ikileminin de kaynağını oluşturmaktadır. Taliban’ın başına "terörist" diye bomba yağdıran Batı, neden ASALA ve PKK’ya kucak açıyor? Birleşmiş Milletler kararları ve AB ülkelerinin yasalarını da inceleyen Çitlioğlu, anarşizm ve terörizmin kaynağına inerek geçmişten bugüne, derinlemesine bilgiler sunuyor. Bu kitap, işte tam da bu noktada, her şeyin birbirine karıştığı, soruların havada uçuştuğu gü...

Evrende Tesadüf Yoktur, Yankı Vardır
Alt beyin nedir? Üst beyin ne işe yarar? İnsanların bazı rüyaları, neden onların sorunlarına işaret eder? Çocuklar kaç yaşında sünnet ettirilmeli ya da çocuğu, özellikle bebeklik döneminde, kim büyütmeli? Rüyalar ile seks arasında nasıl bir ilişki var? Neden Doğu ve Batı kültürlerinde, orgazm farklı algılanıyor? Neden bazı insanlar büyüse bile çocuk kalıyor? Neden kimi insanlar sekse aşırı düşkün oluyor? Bu ve benzeri pek çok soru, uzun yıllardır doktorlara, pedagoglara, uzmanlara soruluyor. Bu amaçla hazırlanan yazılar, yapılan röportajlar gazete ve dergi sayfalarını süslerken, tedavi merkezlerinin kapıları aşındırılıyor. Uyku bozuklukları, rüyalar, beyin gibi konularda yaptığı çalışmalarla tanınan Nusret Kaya, bu ve benzeri pek çok soruya yanıt veriyor. Bu kitapta, beyin, uyku, rüya, rah...

Enerjiye Açılan Karanlık Kapılar
Eğer çok kısa süre sonra elektrik kesintilerinin başlamayacağından eminseniz bu kitabı okumayın. Bindiğiniz araba yakıtının tükenmeyeceğinden eminseniz bu kitabı okumayın. Asya’daki petrol zengini kardeşlerimiz ile bir gün ekonomik bir güç birliği oluşturabileceğimize inanıyorsanız bu kitabı okumayın. Boru hatları üzerindeki fiber-optik sistemler ile ülkenizin yerden dinlenemeyeceğinden eminseniz bu kitabı okumayın. Ülkemizin 1738 deresini daha tahrip etmeden dere tipi hidroelektrik santrallarının kurulabileceğine inanıyorsanız bu kitabı okumayın. Elinizdeki tek taş yüzüklerin, kolyelerin, küpelerin taşlarının gerçek elmas olduğuna inanıyor ve verdiğiniz para karşılığı olduğunu düşünüyorsanız bu kitabı okumayın. Türkiye’deki altın madenlerinin tesadüfen çalıştırılamadığına inanıyorsanız bu...

Umay
Tanrı’nın yeryüzüne bahşettiği en güzel kadındı ve lanetlenmiş gizemli bir ruhtu Umay...Tesadüfen gibi görünen bir şekilde eline geçen kadim lisanlarla yazılmış arkaik bir elyazmasının kendisini götürdüğü yere gitmekten yana hiçbir tereddüt göstermeyen akademisyen Kemal, evrenin yaratılış sebebini ve varoluşun kırılgan amacını belki de içinde barındıran o kitabın neyi simgelediğinin ilk başlarda farkına varmasa da, cesaretinin ve kararlılığının ödülünü gerçek aşkın mümkün olabileceğini en azından ümit etmekle alır ve elyazmasının okuduğu her satırında zamanda aralıklı yolculuklara çıkarken okuyucuyu da insanoğlunun şimdiye dek peşine düştüğü en büyük arayışın öznesi haline dönüştürür: Bizim aslında ne olduğumuzun ve neyi bulmaya çalıştığımızın...Çok az roman vardır uykunuz gelse de kapağın...