Babam İçin
"Babam bana hayatımın en güzel hediyesini verdi, bana inandı." Sıra dışı yetiştirme tarzıyla, oğlunu antrenör gibi hayata hazırlayan bir baba ile babasının hayalini gerçekleştirmek için hiçbir mücadeleden kaçınmayan İzzet Pinto’nun hikâyesini okurken kimi zaman duygulanacak, kimi zaman hayrete düşeceksiniz. Hatta zaman zaman onun adına yorulup pes etmesini bile isteyeceksiniz. Onun Bangkok’taki işportacılık günlerinden, Türk dizilerini dünyaya açarak sektörde yılın adamı seçilmesine kadar uzanan inişli çıkışlı öyküsünde büyüleyici bir azmin ne mucizeler yaratabildiğine tanıklık edeceksiniz. "İflah olmaz seri girişimci, çalışkan, iyimser, cesur, pes etmeyen İzzet’in ilham veren nefes kesici hikâyesi! Şans kapısını çalsın diye her imkânı gören, değerlendiren, hiç yılmayan ve en önemlisi aile...
Yabancıların En Yakınıydın Sen - Nilgün Marmara
"Anımsamadığım tüm sözcükler anımsayabildiğim tek bir sözcüktü: Yara!" Eğer bu kitabı okurken baştan sona keder içinde bir Nilgün Marmara bulacağınızı düşünüyorsanız baştan uyaralım; yok. Çünkü onun derdi kederle değildi. O, kendini buraya ait hissetmiyordu sadece... Ece Ayhan’ın da dediği gibi dünyayla yaralıydı. Dünyayla derdi vardı. Ondan bahsederken edebiyata, şiire bakışına, eserlerine, yazdıklarına bakmamak, o yarayı bütün buralarda aramayıp sadece filmin sonundaki intiharına bakmak, "Doğdu ve öldü!" demekle aynıdır. Nilgün Marmara sadece doğup ölmedi. Yaşadı da. İyi bir şair ya da bir yazar olmak değildi derdi. Bu yüzden şiirlerini kimseye göstermedi. Sadece yazar, şair değil; eş, evlat, anne, kız kardeşti... Bu hayata dair hiçbir unvanı, hiçbir aidiyeti almak istemiyordu üzerine. Ş...
Soykırıma Uğrayan Apaçilerin Son Kahramanı Gerenimo
İntikam ateşiyle dolu bir Apaçi’nin öyküsü... Apaçi Kızılderililerinin gerçek yaşamlarını onların büyük şeflerinin ağzından dinleyeceksiniz bu kez! Geronimo! O Kızılderili bir lider. Bir savaşçı... Beyazlara karşı mücadele veren kahraman son Kızılderili... Apaçiler arasında en saygı duyulan kişi... 1858 yılında bir gün eve döndüğünde, eşi, annesi ve üç çocuğunu İspanyollar tarafından öldürülmüş buldu. O günden sonra her beyaza düşman kesildi. İçinde günden güne büyüyen intikam ateşiyle pek çok beyaz insanı öldürmeye çalıştı. İntikam ateşiyle yanıp tutuşan bir şamandı o... İyi bir şifacıydı. Büyücüydü. Bu onu ruhsal ve entelektüel bir lider yapıyordu. 1870’te San Carlos’a yerleştirilen Geronimo, buradan kaçmayı başardıysa da tutuklanıp geri gönderildi. Dört kez daha kaçmayı başarıp tutuklan...
Bakire Ölen Bir Anne - Anna Freud
"Hareketlerimize hükmeden şey, keşif ruhunun verdiği neşe ve canlılıktı." Psikanalizin kurucusu Sigmund Freud’un altı çocuğunun arasından tahtını devredeceği tek vârisi olarak gördüğü kişiydi Anna Freud, öyle de oldu. Anna Freud, babasından devraldığı tacın hakkını sonuna kadar verdi. Hayatını babası Freud’a ve onun öğretilerine adadı. Psikanalizi ölümsüzleştirmeye adeta ant içmiş bu genç kadın Çocuk Psikanalizi ve Benlik Psikolojisi ekollerini geliştirdi, psikanalitik ilkelerin çocuk terapisine uygulanmasına öncülük etti. Hiç evlenmedi ama hem çok sevdi hem de çok sevildi. Hayat arkadaşı Dorothy ile beraber kurucusu olduğu okullar ve enstitüler sayesinde sayısız çocuğa ev verdi, onları korudu, her birine annelik yaptı. Psikanaliz dünyasındaki paha biçilemez katkılarına rağmen hep gölgede ...
Katiline Aşık Bir Kadın - Bergen
"Kezzap bile bu kadını çirkinleştirememiş." – Sezen Aksu Kadına şiddetin acıklı bir simgesidir Bergen... Toplumun gözü önünde kendi ölümüne yürümüş, ailesini korumak uğruna kendini feda etmiş, korkusuz, cesur bir kadın... Yaşam savaşının tam ortasında yer almış, hayatın bütün zorluklarına rağmen umudunu yitirmeden şarkılara tutunmuş bir gazino yıldızı... Saplantılı bir aşkın pençesinde kıvranıp durmuş bir kraliçe... Arabeskin Kraliçesi hem de... Kocasının yüzüne attığı kezzapla bir gözünü yitiren ama güzelliğinden hiç ödün vermeyen bir ikon... Sanat hayatı ödüllerle dolup taşan Bergen, bir dönemin arabesk yasaklarını delmesiyle de müzik tarihine imza atmış, değerli simgelerden biridir. Yaşlanıncaya kadar şarkı söylemek istiyordu sadece. Bir de insan gibi sevilmek... Olmadı ama! Zalimce işl...
Gecenin Kıyısından Gelen Suratsız ve Yaşlı Kuzgun - Edgar Allan Poe
"Hayal kuranlar, sadece geceleri düş görenlerin gözden kaçırdığı pek çok şeyi fark eder." Edgar Allan Poe yalnızca şiir, korku, polisiye, gotik, bilimkurgu gibi türleri değil bütün bir edebiyat mirasını etkiledi. Karanlık, tedirgin ve tekinsiz ruhlarımız bugün bile onun kelimeleriyle sarsılmaya devam ediyor. Çağlar, dönemler içinde algılar, sanatsal ve edebi zevkler değişti; hakikat bin kez bükülüp başka bir hakikate evrildi ama Poe, kendi zamanını da kendinden sonraki zamanları da aşarak edebiyat tarihinin en yüksek zirvelerindeki yerini korumayı sürdürdü. Poe’nun değerini ortaya çıkaran, insanların onu sonradan anlaması değildi; zamanın ruhu ve edebiyat tanrısı onun adını tarihe ve belleklere kazıdı. Kendisi de hikâyelerindeki tuhaf öngörüleri gibiydi: Vaktinden önce gönderilmişti.
Filmlerle Geçtim Sokağınızdan
Nebil Özgentürk’ten Yeşilçam’ın unutulan "unutulmazları" için bir saygı duruşu Aliye Rona’dan Münir Özkul’a, Kemal Sunal’dan Erol Taş’a, Metin Akpınar’dan Arzu Okay’a Yeşilçam’ın unutulmaz isimleri daha önce hiç duymadığınız hikâyeleriyle bu kitapta bir araya geliyor. Onlar beyazperdenin kötü kadınları ve kötü adamları, iyilik timsalleri, saf ve temiz karakterleri ya da binbir fırıldak çevirenleri... Bugün hâlâ filmleriyle binlerce kişiyi televizyon karşısına çeken isimler özel hayatlarını Nebil Özgentürk’e açıyor ve okuru zamanda bir yolculuğa davet ediyor.
Asi Delikanlılara Uykudan Önce Hikayeler
Alan Turing - Albert Casals - Albert Einstein - Albert Espinosa - Andre Agassi - Antoine de Saint-Exupéry - Barack Obama - Bill Gates - Bobby Fischer - Charles Darwin - Che Guevara - Dalay Lama - Félix Rodríguez de la Fuente - Haile Gebrselassie - Harry Houdini - Harvey Milk - İkbal Mesih - Isaac Newton - Jacques – Yves Cousteau - Jamie Oliver - John Lennon - Jules Verne - Kelvin Doe Kílian - Jornet Leonardo Da Vinci- Lili Elbe - Lionel Messi - Louis Braille - Ludwig Van - Beethoven - Mahatma Gandhi - Martin Luther King - Mesud Hasani - Nelson Mandela - Nikola Tesla - Oskar Schindler - Paul Poiret - Pedro Duque - Primo Levi - Rudolf Nureyev - Roald Amundsen - Sebastião Salgado - Shigeru Ban - Stephen Hawking - Steve Irwin - Steven Spielberg - Tenzing Norgay -
Kazıdım Tırnaklarla - Ezhel
"Rap, sanatımı kullanarak zorluklara direnmemi sağladı." Ezhel, The New York Times röportajı Ankaralıların "Ais Ezhel" olarak tanıdığı, 2017’de "Müptezhel" albümüyle adını hızla tüm ülkeye duyuran; New York Times’ın "Avrupa’nın takip edilesi 15 sanatçısı" listesinde yer alan Ezhel, serüvenini müzik yazarı Barış Akpolat’a anlatıyor. Zorlu geçen çocukluğundan ilk sahne deneyimine, KaraKızıl taraftar grubundan anarşist harekete, rap camiasından aile hayatına kadar her şeyi açıkça anlatıyor. Kazıdım Tırnaklarla, Ezhel’i yakından tanımak isteyen sevenleri ve henüz önyargılarını yıkamamış müzikseverler için keyifli ve samimi bir kitap.
Ali
– Gazeteci Ahmet Ercanlar’dan bir Ali Koç ve Fenerbahçe Kitabı – Sıcak, samimi, vefakâr ve dürüst bir adam, zenginliğiyle değil, insanlığı ve kişiliğiyle çevresinde yıkılmaz bir duvar oluşturdu. Bazılarından ummadığı darbeler de yese, "Ali" asla vazgeçmeyecek. Bu kitabı okuyunca siz de nasıl başardığını anlayacaksınız. Atatürkçü, vatansever, ülkesine çok bağlı bir adamın Fenerbahçe Başkanlığına kadar yükselme hikâyesi bu. Çocukluğunda hayalini kurduğu Fenerbahçe Başkanlığına gözyaşları içinde ulaşmasının hikâyesi… Gıpta ile bakılan bir ailenin mahalle ruhlu, dost canlısı küçük kardeşi Ali Koç’un bir iletişim stratejisi yoktu. En iyi bildiği şeyi yapıyordu; ailesinden gördüğünü… Kalpleri fethetmenin de yolu buydu.
100 Soruda Oğuz Atay
Küçük burjuva hayatını eleştirdi, ama solun açmazlarını da. Büyüyemeyen toplumu eleştirdi; ama ona sırtını dönen aydını da. Kemal Tahir’i de sevdi, James Joyce’u ve Nabokov’u da. İkinci baskısını bile göremediği az sayıdaki yayımlanmış eseri ve tamamlayamadığı romanlarıyla Oğuz Atay, toplumcu ve yerli/gelenekçi yazarların yel değirmenlerine karşı bireyi, kişiliğinin röntgenini çekercesine özgün, cesur ve yenilikçi anlatımıyla merkeze alan Don Kişot’umuzdu. Selçuk Orhan, Oğuz Atay’ın kişisel, edebi ve sosyal varlığını, kimi sıkça sorulan, kimiyse akla gelmesi zor sorulara yanıtlar vererek çözümlüyor. Bir zamanlar neden anlaşılmadığını, reddedildiğini, yalnızlaştığını da, 80’lerde nasıl aniden yükseldiğini, yayıldığını ve gıyabında takdire, tebrike kavuştuğunu da, doyurucu, keyifli bir dille...
Survivor
– ‘Yeni Türkiye’nin Rol Modeli Acun Ilıcalı’nın Sıra Dışı Hikâyesi – Yaşamı boyunca türlü trajedilerden ve trafik kazalarından kurtulabilmiş; her durum ve her koşuldan sıyrılabilecek bir kabiliyet. Muhafazakâr ya da seküler, her siyasi atmosferde hayatta kalabilecek gerçek bir survivor. ‘Yeni Türkiye’nin eğlence dünyasından sorumlu bakanı. Muhafazakâr kitlelerin hoş görmeyeceği bir yaşamı sürdürüp, hoş görülebilen ender bir karakter. Kitlelerin neyi sevebileceğini iyi bilen bir patron. Gözü pek bir esnaf. Başarıya kestirme yollardan koşmanın, keskin virajları kıvrak bir zekayla kazasız atlatmanın ustası. Modern bir ip cambazı. Genç kitlelere, ciddi bir eğitim ve donanım sahibi olmadan yırtmanın mümkün olduğu umudunu veren yeni bir rol model. Gazeteci-yazar Doğan Satmış, Acun Ilıcalı’nın sı...
Genç Milyarder - Mark Zuckerberg
Önce ondan nefret ettik. Arkadaşlarını sırtından vuran, işverenlerini yarı yolda bırakan, sadece ve sadece kendisini düşünen, bütün parasına rağmen bir kız arkadaş edinemeyecek kadar mesafeli bir adam gördük. Sonra şaşırdık. Çünkü o sevgisiz adam evlendi, çocuk sahibi oldu ve 2015 yılında karısıyla beraber Facebook hisselerinin yüzde 99’unu eğitim ve sağlığa destek için kurdukları vakfa bağışladı. Peki gerçekten kimdir Mark Zuckerberg? Başarısının anahtarı nedir? Bu kitap bugüne kadar onu en detaylı ve en gerçek şekilde mercek altına alan tek kitaptır. Editörü George Beahm ise bize daha önce Steve Jobs’ı kendi sözlerinden anlatmış ve haftalarca "New York Times Çok Satanlar" listesinde kalmıştı. Time dergisi en son 1927 yılında bu kadar genç bir adamı "Yılın Kişisi" seçmişti. Sizi Zuckerber...
Angela Davis Bir Otobiyografi
Angela Davis, ABD’nin gelmiş geçmiş en büyük muhalif hareketi olan Kara Panterler’in en gür seslerinden. Bir feminist, bir vegan, bir direnişçi. FBI’ın "ABD’de en çok aranan 10 suçlu" listesinde yer almış bir devrimci. Sıra dışı dava süreciyle eş zamanlı büyüyen mücadelesi, ulusötesi bir direniş haline geldi, siyahî özgürlük hareketinin bir sembolü oldu. Kişisel hikâyesi, binlerce kardeşinden herhangi birinin hikâyesi olarak kalabilirdi; sorunun renklerde değil sınıflarda, çözümün egemenlikte değil eşitlikte olduğunu bağırıp durmasaydı eğer. "Kız kardeş" Angela, özyaşam öyküsünde, büsbütün karamsarlıkla kontrolsüz iyimserlik arasında bir nokta yakalıyor ve hepimize o noktadan sesleniyor; "Bu daha başlangıç."