Seksen Yıl 1934 - 2014 (kesitler)
Ayhan Çilingiroğlu, cumhuriyet tarihimizin medar-ı iftiharları arasında özel bir örnektir. Kendisi Türkiye'nin ilk Sanayi ve Ticaret Bakanı’dır. Hiçbir siyasi partiye üye olmadığı halde bu göreve atanmış, 1971'de ona bağlı iktisadi devlet teşekküllerinden biri bile zarar etmemiştir. Görev süresinde ve sonrasında da hiçbir siyasi partiye üye olmamıştır.İTÜ'de Turgut Özakman, Hüsamettin Cindoruk, Recai Kutan gibi kişilerle birlikte okumuştur. Turgut Özal, Süleyman Demirel, iktisat dalında ilk Nobel ödülünü alan Prof. Tinbergen gibi kişilerle birlikte çalışmıştır. Cahit Arf gibi bilim adamları, Abdi İpekçi gibi gazeteciler, Seyfi Demirsoy, Halil Tunç gibi sendika liderleri yakın dostları arasındadır.Meslek hayatına 1953'te Devlet Demir Yolları’nda başlamıştır. Devlet Planlama Teşkilatı'nın ku...
Tek Başına
“Tuncay, uzun yıllar önce Saarbrücken Müzik Yüksek Okulu’nda benim sınıfımda yetişti. O günden beri solistlik kariyerindeki başarısı ve son zamanlarda yetkin meslektaşlarıyla birlikte oda müziği alanında da başarılı kariyerini sürdürüyor olması beni çok mutlu ediyor... Onun gibi yetenekli ve vefalı bir dosta sahip olduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum."Joshua Epstein"Tuncay Yılmaz gerçek bir müzisyen ve değerli bir kemancı. Bu yeteneği ve özellikleriyle kabul görmeyi fazlasıyla hak ediyor."İdil Biret"Kendi kuşağında özel bir yerde olduğuna inanıyorum"Suna Kan“Olağanüstü bir müzikaliteye sahip. Çok duygusal. Henüz yirmi yaşındayken Hindemith ve Bartok’un o 'çetin ceviz' konçertolarını bir dünya müzikçisi gibi çalmıştı. Ankara’da konservatuvarı bitirdikten sonra Almanya’da önce eğitim...
Her Nefeste Galatasaray
Bir Galatasaray efsanesinin, bir ulu çınarın, 102 yaşına merhaba diyen Dr. Ali Tanrıyar’ın gerçek hayat hikayesi…Bir asırlık yaşanmışlık içerisinde çocukluk, göç ve 90 yıl boyunca adeta Galatasaray ile birlikte yoğrulmak…Tıp adamı olarak nitelikli yenilikler, ilklere attığı imzalar ve ülkesine yaptığı değerli hizmetler…Türk siyasetinde en üst makamlara çıkışı ve ülke yönetimine bakışını belirleyen öyküler…“Ali Ağabey, Galatasaray’ın kötü günlerini gördüğü vakit camiayı toplayan, birleştiren bir kişidir. Bir noktadan sonra sembolümüz olan, Galatasaray’ın unutmaması gereken büyük bir ağabeyidir.”- İnan Kıraç“Ali Tanrıyar, dediğini yaptırırdı; öyle vazgeçip unuttuğu, yarım bıraktığı hiçbir iş olmazdı ve her zaman neticeyi takip ederdi.”- Rahmi Koç“Önce arkadaş sonra dost sonra gardaş olduk. H...
Deli Gözel - Bir Yadigar Ejder Kitabı
Gerçek adıYadigarEjder değildi.Taksim-Gezi Parkı'nda donarak ölmedi.Bir çok kimse onun durumuna düşmedi, çünkü kimse sinemayı onun kadar sevmedi.Bu kitap, sinemamızın en renkli karakter oyuncularındanYadigarEjder'in hiç bilinmeyen hayat hikayesini anlatırken, karakter oyuncularının sinemamızdaki yeri ile ilgili çarpıcı gerçekleri ortaya çıkarıyor. Hayatını sinemaya ve sinemamızın kıymeti bilinmemiş isimlerini onurlandırmaya adayan yönetmen Erhan Tuncer,YadigârEjder’in doğumundan vefatına, hayatının tüm detaylarını önümüze seriyor.
Bir Yudum İnsan
“Hayatın akışı içinde yaşayıp giden, değişik meslek ve kesimlerden cımbız cımbız seçilmiş bir ‘özel kimlikler’ albümü...Saatli Maarif Takvimi’nin hem eğlenceli, hem ansiklopedilik repertuvarını hazırlamak için, altmış sekiz yıl boyunca Bâbıâli yokuşunu tırmanıp durmuş seksenlik Menije Hanım’ın portresi de orada; dünya klasiklerinden elli iki romanı Türkçe’ye aktardığı halde kimsenin kendisiyle ilgilenmemiş olduğu yetmiş beşlik Nesrin Altınova da, ünlü Rıfat Ilgaz da, tek kollu Profesör Agop Bey de...Elbette ki dünya sadece ne gündem kahramanlarınındır, ne de adları manşetlerle afiş ve kitapçı vitrinlerinde dolaşanların... Bu dünyanın kuytu labirentlerinde de milyonlar, hatta milyarlar kendi öykülerini kendilerince dokuya dokuya geçip giderler...Nebil’in objektifini onlara da yöneltmesi, or...
Babam İçin
"Babam bana hayatımın en güzel hediyesini verdi, bana inandı." Sıra dışı yetiştirme tarzıyla, oğlunu antrenör gibi hayata hazırlayan bir baba ile babasının hayalini gerçekleştirmek için hiçbir mücadeleden kaçınmayan İzzet Pinto’nun hikâyesini okurken kimi zaman duygulanacak, kimi zaman hayrete düşeceksiniz. Hatta zaman zaman onun adına yorulup pes etmesini bile isteyeceksiniz. Onun Bangkok’taki işportacılık günlerinden, Türk dizilerini dünyaya açarak sektörde yılın adamı seçilmesine kadar uzanan inişli çıkışlı öyküsünde büyüleyici bir azmin ne mucizeler yaratabildiğine tanıklık edeceksiniz. "İflah olmaz seri girişimci, çalışkan, iyimser, cesur, pes etmeyen İzzet’in ilham veren nefes kesici hikâyesi! Şans kapısını çalsın diye her imkânı gören, değerlendiren, hiç yılmayan ve en önemlisi aile...
Yabancıların En Yakınıydın Sen - Nilgün Marmara
"Anımsamadığım tüm sözcükler anımsayabildiğim tek bir sözcüktü: Yara!" Eğer bu kitabı okurken baştan sona keder içinde bir Nilgün Marmara bulacağınızı düşünüyorsanız baştan uyaralım; yok. Çünkü onun derdi kederle değildi. O, kendini buraya ait hissetmiyordu sadece... Ece Ayhan’ın da dediği gibi dünyayla yaralıydı. Dünyayla derdi vardı. Ondan bahsederken edebiyata, şiire bakışına, eserlerine, yazdıklarına bakmamak, o yarayı bütün buralarda aramayıp sadece filmin sonundaki intiharına bakmak, "Doğdu ve öldü!" demekle aynıdır. Nilgün Marmara sadece doğup ölmedi. Yaşadı da. İyi bir şair ya da bir yazar olmak değildi derdi. Bu yüzden şiirlerini kimseye göstermedi. Sadece yazar, şair değil; eş, evlat, anne, kız kardeşti... Bu hayata dair hiçbir unvanı, hiçbir aidiyeti almak istemiyordu üzerine. Ş...
Bakire Ölen Bir Anne - Anna Freud
"Hareketlerimize hükmeden şey, keşif ruhunun verdiği neşe ve canlılıktı." Psikanalizin kurucusu Sigmund Freud’un altı çocuğunun arasından tahtını devredeceği tek vârisi olarak gördüğü kişiydi Anna Freud, öyle de oldu. Anna Freud, babasından devraldığı tacın hakkını sonuna kadar verdi. Hayatını babası Freud’a ve onun öğretilerine adadı. Psikanalizi ölümsüzleştirmeye adeta ant içmiş bu genç kadın Çocuk Psikanalizi ve Benlik Psikolojisi ekollerini geliştirdi, psikanalitik ilkelerin çocuk terapisine uygulanmasına öncülük etti. Hiç evlenmedi ama hem çok sevdi hem de çok sevildi. Hayat arkadaşı Dorothy ile beraber kurucusu olduğu okullar ve enstitüler sayesinde sayısız çocuğa ev verdi, onları korudu, her birine annelik yaptı. Psikanaliz dünyasındaki paha biçilemez katkılarına rağmen hep gölgede ...
Yalnızca Burjuvazi İçin Parlayacaksa Güneşi De Söndürürüz - Lev Troçki
Troçki hem siyasal ve askeri bakımdan hem de entelektüel ve kişisel serüveni açısından kuşkusuz çağımızın en ilginç, renkli ve önemli portrelerinden biridir. Yaşamı epik bir roman kahramanını gölgede bırakacak ölçüde gerilimli ve ritmi yüksektir. Rusya’da doğan Lev Troçki, geçen yüzyılda dünya sosyalist hareketinin liderlerinden ve teorisyenlerinden biri oldu. Dahası, devrimci bir eylemci olarak mücadelenin ön saflarındaydı. Rusya’da 1917’de gerçekleşen ve 20. yüzyılı sarsan Ekim Devrimi’nin de liderleri arasında yer aldı. Devrimden sonra kurulan ilk Sovyet Hükümeti’nin Dışişleri Halk Komiserliği görevini üstlendi. Ardından, Çar ordularıyla dört yıl süren büyük içsavaş sırasında Kızıl Ordu’nun başkomutanlığını yaptı. Savaşta vuruldu, yaralandı ama kazandı. Ancak, devrimciler arasındaki iç ...
Filmlerle Geçtim Sokağınızdan
Nebil Özgentürk’ten Yeşilçam’ın unutulan "unutulmazları" için bir saygı duruşu Aliye Rona’dan Münir Özkul’a, Kemal Sunal’dan Erol Taş’a, Metin Akpınar’dan Arzu Okay’a Yeşilçam’ın unutulmaz isimleri daha önce hiç duymadığınız hikâyeleriyle bu kitapta bir araya geliyor. Onlar beyazperdenin kötü kadınları ve kötü adamları, iyilik timsalleri, saf ve temiz karakterleri ya da binbir fırıldak çevirenleri... Bugün hâlâ filmleriyle binlerce kişiyi televizyon karşısına çeken isimler özel hayatlarını Nebil Özgentürk’e açıyor ve okuru zamanda bir yolculuğa davet ediyor.
Asi Delikanlılara Uykudan Önce Hikayeler
Alan Turing - Albert Casals - Albert Einstein - Albert Espinosa - Andre Agassi - Antoine de Saint-Exupéry - Barack Obama - Bill Gates - Bobby Fischer - Charles Darwin - Che Guevara - Dalay Lama - Félix Rodríguez de la Fuente - Haile Gebrselassie - Harry Houdini - Harvey Milk - İkbal Mesih - Isaac Newton - Jacques – Yves Cousteau - Jamie Oliver - John Lennon - Jules Verne - Kelvin Doe Kílian - Jornet Leonardo Da Vinci- Lili Elbe - Lionel Messi - Louis Braille - Ludwig Van - Beethoven - Mahatma Gandhi - Martin Luther King - Mesud Hasani - Nelson Mandela - Nikola Tesla - Oskar Schindler - Paul Poiret - Pedro Duque - Primo Levi - Rudolf Nureyev - Roald Amundsen - Sebastião Salgado - Shigeru Ban - Stephen Hawking - Steve Irwin - Steven Spielberg - Tenzing Norgay -
Ali
– Gazeteci Ahmet Ercanlar’dan bir Ali Koç ve Fenerbahçe Kitabı – Sıcak, samimi, vefakâr ve dürüst bir adam, zenginliğiyle değil, insanlığı ve kişiliğiyle çevresinde yıkılmaz bir duvar oluşturdu. Bazılarından ummadığı darbeler de yese, "Ali" asla vazgeçmeyecek. Bu kitabı okuyunca siz de nasıl başardığını anlayacaksınız. Atatürkçü, vatansever, ülkesine çok bağlı bir adamın Fenerbahçe Başkanlığına kadar yükselme hikâyesi bu. Çocukluğunda hayalini kurduğu Fenerbahçe Başkanlığına gözyaşları içinde ulaşmasının hikâyesi… Gıpta ile bakılan bir ailenin mahalle ruhlu, dost canlısı küçük kardeşi Ali Koç’un bir iletişim stratejisi yoktu. En iyi bildiği şeyi yapıyordu; ailesinden gördüğünü… Kalpleri fethetmenin de yolu buydu.
100 Soruda Oğuz Atay
Küçük burjuva hayatını eleştirdi, ama solun açmazlarını da. Büyüyemeyen toplumu eleştirdi; ama ona sırtını dönen aydını da. Kemal Tahir’i de sevdi, James Joyce’u ve Nabokov’u da. İkinci baskısını bile göremediği az sayıdaki yayımlanmış eseri ve tamamlayamadığı romanlarıyla Oğuz Atay, toplumcu ve yerli/gelenekçi yazarların yel değirmenlerine karşı bireyi, kişiliğinin röntgenini çekercesine özgün, cesur ve yenilikçi anlatımıyla merkeze alan Don Kişot’umuzdu. Selçuk Orhan, Oğuz Atay’ın kişisel, edebi ve sosyal varlığını, kimi sıkça sorulan, kimiyse akla gelmesi zor sorulara yanıtlar vererek çözümlüyor. Bir zamanlar neden anlaşılmadığını, reddedildiğini, yalnızlaştığını da, 80’lerde nasıl aniden yükseldiğini, yayıldığını ve gıyabında takdire, tebrike kavuştuğunu da, doyurucu, keyifli bir dille...
Survivor
– ‘Yeni Türkiye’nin Rol Modeli Acun Ilıcalı’nın Sıra Dışı Hikâyesi – Yaşamı boyunca türlü trajedilerden ve trafik kazalarından kurtulabilmiş; her durum ve her koşuldan sıyrılabilecek bir kabiliyet. Muhafazakâr ya da seküler, her siyasi atmosferde hayatta kalabilecek gerçek bir survivor. ‘Yeni Türkiye’nin eğlence dünyasından sorumlu bakanı. Muhafazakâr kitlelerin hoş görmeyeceği bir yaşamı sürdürüp, hoş görülebilen ender bir karakter. Kitlelerin neyi sevebileceğini iyi bilen bir patron. Gözü pek bir esnaf. Başarıya kestirme yollardan koşmanın, keskin virajları kıvrak bir zekayla kazasız atlatmanın ustası. Modern bir ip cambazı. Genç kitlelere, ciddi bir eğitim ve donanım sahibi olmadan yırtmanın mümkün olduğu umudunu veren yeni bir rol model. Gazeteci-yazar Doğan Satmış, Acun Ilıcalı’nın sı...
Genç Milyarder - Mark Zuckerberg
Önce ondan nefret ettik. Arkadaşlarını sırtından vuran, işverenlerini yarı yolda bırakan, sadece ve sadece kendisini düşünen, bütün parasına rağmen bir kız arkadaş edinemeyecek kadar mesafeli bir adam gördük. Sonra şaşırdık. Çünkü o sevgisiz adam evlendi, çocuk sahibi oldu ve 2015 yılında karısıyla beraber Facebook hisselerinin yüzde 99’unu eğitim ve sağlığa destek için kurdukları vakfa bağışladı. Peki gerçekten kimdir Mark Zuckerberg? Başarısının anahtarı nedir? Bu kitap bugüne kadar onu en detaylı ve en gerçek şekilde mercek altına alan tek kitaptır. Editörü George Beahm ise bize daha önce Steve Jobs’ı kendi sözlerinden anlatmış ve haftalarca "New York Times Çok Satanlar" listesinde kalmıştı. Time dergisi en son 1927 yılında bu kadar genç bir adamı "Yılın Kişisi" seçmişti. Sizi Zuckerber...
Angela Davis Bir Otobiyografi
Angela Davis, ABD’nin gelmiş geçmiş en büyük muhalif hareketi olan Kara Panterler’in en gür seslerinden. Bir feminist, bir vegan, bir direnişçi. FBI’ın "ABD’de en çok aranan 10 suçlu" listesinde yer almış bir devrimci. Sıra dışı dava süreciyle eş zamanlı büyüyen mücadelesi, ulusötesi bir direniş haline geldi, siyahî özgürlük hareketinin bir sembolü oldu. Kişisel hikâyesi, binlerce kardeşinden herhangi birinin hikâyesi olarak kalabilirdi; sorunun renklerde değil sınıflarda, çözümün egemenlikte değil eşitlikte olduğunu bağırıp durmasaydı eğer. "Kız kardeş" Angela, özyaşam öyküsünde, büsbütün karamsarlıkla kontrolsüz iyimserlik arasında bir nokta yakalıyor ve hepimize o noktadan sesleniyor; "Bu daha başlangıç."