Destek İndirim -
Destek Dükkan
0
Sepetim
Yazarlar
Kategoriler
Değerlendirme
Fiyat
Yayınevleri
Diller
Filtreleme

Kategoriler

Yayınevleri

Yazarlar

Fiyat

Diller

Değerlendirme

Önceki sayfa
Sıralama
Stokta Yok
Aktör Destek Yayınları

Aktör

Pazar günü tekrar kerhaneye gittim. Bu sefer kararlıydım. Doğru çalıştığı evine. Kapıyı çaldım, açtılar. O, yine aynı sedirde. İki kadının arasında oturan kapkara gözlerin önünde durarak, "kaç numara" dedim. Yüreğim sürgün gibi yerinden gitti gidecek, "dört numara" dedi. Kalktı önüme düştü, odasına çıktık... Kenarda bir sandalyeye eğreti oturdum, heyecanlıyım, onunla ne konuşacağım, düşünemiyorum, kalbim çarpıyor. "Bir kahve içer misin" diye sordu. Düşünmeden "evet" dedim. Sessizce odadan çıktı, birazdan bir fincan kahve ile döndü. Ben de bu arada o yokken odayı taradım, kenarda bir somya, iki sandalye, bir masa, orta halli bir ev odası gibi düzenli. Kahveyi verdi, karşıma oturdu. İkimiz de konuşmuyorduk. Birazdan sessizliği o bozdu, adımı sordu, sonra o da söyledi. "Sevda". İçimden, ‘ne g...

Stokta yok

Stokta Yok
Aşk-ı Semazen Destek Yayınları

Aşk-ı Semazen

Bir balerin, bir semazene aşık olursa sonsuz ışık olur. Peki ya bir semazen, bir balerinin ateşine düşen pervane olursa ne olur?"Ben bir semazen, hasat sarısı dümdüz topraklarda dünyaya gelen, ömrün değerini iki kıtayı birleştiren bir şehirde fark eden. Ben bir semazen, şu yıldızlı gök kubbede güneşten ve aydan sonra en çok parlayana âşık olan yine ben. İstanbul’da sesleri duymak da, yıldızları görmek kadar zorken, hem Allah’ın sesini duyan, hem de en parlak yıldızıyla nefes alan bir semazenim ben.Bütün içtenliğimle anlattım size hikâyemi. Neden mi? Çünkü söz uçar, yazı kalır. Kalsın istedim Sade, şu hayalden dünyada bir noktaya yadigâr. Dünya son bulana kadar anılsın istedim isimlerimiz yan yana. Âdem ile Havva, Leyla ile Mecnun, Yusuf ile Züleyha hatta Romeo ile Juliet hepsi biziz aslınd...

Stokta yok

Stokta Yok
Celladın Gözyaşları Destek Yayınları

Celladın Gözyaşları

Stokta yok

Stokta Yok
Denizin Hikayesi Destek Yayınları

Denizin Hikayesi

İz bırakmadan kaybolabileceğim tek yer deniz. Beni her seferinde aldığı yere bırakan hayatı da peşimden sürükleyip masmavi olmak istiyorum. Doğmamış sayılamayacak kadar kibirliyim. Hiç olamayacak kadar var, var olamayacak kadar kırgınım. İçimde bir yerlerde ikinci bir beden var. Onun sürekli yanılmasından, âşık olup dağılmasından çok sıkıldım. Yorgunum…Hatalarını benim kadar seven birini görmek umuduyla ufuk çizgisine bakıyorum. Bir gün mutlaka bir fırtınanın ortasında kavuşacağız. Ama önce bir ayna lazım bana. Karanlık gecelerde sularına ay düşmüş deniz kadar parlak ve dürüst bir ayna. Kendimle tanışmalıyım, kendimle buluşmalıyım…Yalnız yürümek, sokakta sadece kendi ayak sesini duymak, sofrada yalnız olmak, yalnız uyumak, bir çocuğu yalnız büyütmek… Her kadından bir parça aşk, çokça kırgı...

Stokta yok

Stokta Yok
Cam Kenarı Destek Yayınları

Cam Kenarı

Gidecek hiç kimsesi olmayan insanlar, sessizce içlerinden giderler...Cam kenarında unutulur bazı hayatlar. Ne zaman yağmur yağsa, cama çarpar durur, en acı hatıralar...İki şehir arasındaki mesafe ne kadar uzaktır? Ya da iki kalp arası iki dudak ile kaç dakikada birbirine ulaşır?Ne yüreğime ne de dudaklarıma laf dinletebiliyorum işte! Biri içerisinde seni yaşatırken bir diğeri ismini sayıklıyor...Seni düşlüyorumSeni özlüyorumKahrolası bir zaman işte! Ne yaparsam yapayım, gelmiyorsun...“Olur da bir gün geri gelmeye karar verirsen, avuçlarıma umudu, omuzlarıma ise sensizliği bıraktığın yerdeyim...”- Mesud Topal"Hayatı anlamak aşkı anlamaktır. Mesud Topal bu kitap da aşkı öyle güzel anlatıyor ki, her cümlesi bir nefes gibi hayata sıkıca sarılmanızı sağlıyor..."- Ertürk Akşun

Stokta yok

Stokta Yok
Hayyamlar ve Yamyamlar Destek Yayınları

Hayyamlar ve Yamyamlar

Öteki Mahallenin Aykırı Çocuğundan Aykırı bir kitap Onurlu bir yaratılış ve onursuz bir yüz çeviriş. İçine benim de dahil olduğum rezil bir kirlenme çağı. "Kral çıplak!" diye bağıran erdemli, güzel çocukları birer birer yok ettiler. Krallar giyinik, insanlık ise çırılçıplak artık. Öyle ise. Yeryüzünü gündüzleri bir kerhane ve kârhaneye çevirenler, geceleri uykularını bir pezevenk tedirginliği ve yalnızlığı içinde uyuyacaklar. Sevdiği kadının topuğunu avuçlarına doldurarak uyuyan erkekler ve sevdiği adamı göğsünde bir bebek gibi uyutan kadınlar ise, şehvetli bir sadakatle karılmış aşklarını tuzlu tenlerine örtü kılacaklar. Ve... Bunlardan hangisi olmak istediğine, sen karar vereceksin. Aşkı kendine örtü kılan bir Hayyam. Ya da. Kazanmak için her şeyi mubah gören bir yamyam.

Stokta yok

Stokta Yok
Darağacında Bir Kadın Şalcı Bacı Destek Yayınları

Darağacında Bir Kadın Şalcı Bacı

İsminden değil ördüğü şalların güzelliğinden geliyordu şöhreti. Hayatındaki tek derdi öksüz üç çocuğunu büyütebilmekti. Bir gün bir şapka hadisesinin içinde buluverdi kendini. Olaylar zinciri öyle bir gelişti ki kader bile şaştı kaldı!Olağanca saflığıyla savundu kendini: "Kadın şapka giye ki asıla?" Şalcı Bacı’yı idama götüren neydi? Kadın olduğu belli olmasın diye un çuvalına konularak asılan bir annenin gözyaşları içinde okuyacağınız gerçek hikâyesi... "Dedem Hasan Paşa çok sert bir askerdi. İsmet Paşa topçu okulunda öğrenci iken, Hasan Paşa okul müdürüydü. Sonrası ünlü komutanlar olan o dönemin öğrencileri, anlatıp dururlar Hasan Paşa’nın sertliğini. Bir şapka isyanını bastırmakla görevlendirildiği bir kentte, hızını alamayıp bir de kadın asmıştı. Sanırsam siyasal suçtan ilk asılan kadı...

Stokta yok

Stokta Yok
Yirmi5 Destek Yayınları

Yirmi5

Babam gitti. Ben hiç büyüyemedim. Babası giden her kız gibi yarım kaldım. Babasız kalan her çocuk gibi hep bir yanım çok daha fazla kırılgan, çok daha eksik, çok daha çocuk kaldı. Hep onu başkalarında aradım. Bulamadıkça sabırsız biri oldum. Büyüdükçe ona benzedim. Ona benzeyen yanlarımı hiç sevmedim.Kocaman kız oldum sanıyor. Hala içinde baba geçen şarkılarda gözleri dolu dolu olan bir kız çocuğuyum.Ben bu kitabı yazarken, orta dereceli depresyon şüphesiyle tedavi olmaya başladım. Doğal seleksiyonun gerektirdiği muhtaçlık duygusu beslenemediğinde, böyle sonuçlar doğuruyormuş işte.Her zaman her durumda güçlü olmaya çalıştım ve elbette bunu da atlatmak istiyorum. Birilerine “yalnız değilsin” hissiyatını yaşattıysam ne âlâ. Bana bunu yaşatan tek bir kişi bile olmadı çünkü hayatım boyunca.Bu ...

Stokta yok

Stokta Yok
Umudun Kırık Kanatlarında Destek Yayınları

Umudun Kırık Kanatlarında

Stokta yok

Stokta Yok
Çelebi Destek Yayınları

Çelebi

Stokta yok

Stokta Yok
Kendime İtiraflarım Destek Yayınları

Kendime İtiraflarım

Çoktan beri değerli ve az önemli biri olmaya çalışıyorum.- Haklısın, korkuyorum. Yeni baştan bir hayat kurdum. Hem başarılıyım hem mutluyum. Bunları kaybetmekten çekiniyorum. Görmüyor musun ki bir mucize olmuş ve kötülüklerden iyilik doğmuş.- Birçok fakirlik çeşidi vardır ama tek gerçek fakirlik, seçeneksizliktir.- Her şey gibi çare de biter. Kimsenin bize artık inanmadığını gördüğümüzde, çıkmaz sokağın dibine vardık demektir. - Erotizmle aşkın birleştiği noktada cennetin bulunduğu söylenir.- Bütün dünyada binlerce yıldır evlilikler, maddi çıkarların, politikaların ve güç mücadelelerinin sonucu olan birer kontrattan başka bir şey değildir.

Stokta yok

Stokta Yok
Delikanlı Destek Yayınları

Delikanlı

Delikanlının silahı yüreğidir, o da tutukluk yapmaz! Koltukları kaldırıp kanatları açarak, hafiften vücut kaslarını göstererek, siyah takım içine beyaz gömlek giyerek, biraz da göğüs ileri, kümbet geri yürüyerek delikanlı olunmuyor! Olsa olsa bitirim bir tip oluyor. Bele silah takarak onu da her fırsatta ucundan göstererek, ben yerine ısrarla "biz" sözünü kullanıp bir âlemden bahsettiğinin altını çizip, oranın raconunu hissettirerek; "kodum mu oturturum!" şeklinde yürüyerek, ağız dolusu küfürle dolaşıp, paltonun yakasını kaldırarak yürümekle de delikanlı olunmuyor. Olsa olsa görenlerin şerrinden Allah’a sığındığı "mafya kılıklı" tipler oluyor. Demek ki delikanlılık kılık kıyafetle, "kodum mu oturturum!" demekle olunmuyor. Delikanlı, Eğer yüreği varsa o gün, o dakika, o an, getirip ortaya k...

Stokta yok

Stokta Yok
Aşeka Destek Yayınları

Aşeka

‘Bazen gün doğumunda, bazen alacakaranlıkta dökülür dizeler Aslında her kelimenin içinde saklıdır kimi zaman en güzeller kimine ise namdır, şan salar, görür 7 düveller... Oysa manzumenin manasında gezerler hep, sözün özünde o erler. Babacan da adı gibi sevecen, özünde sözünde közlenmiş erdemi olmayan ama pırıl pırıl parlayarak manasını süzmeden dilinden sızdıran bir çağdaş ozan. Onu her okuduğumda ve dinlediğimde başka sorular oluşuyor aklımda insana dair hep doğruyu soran... Kimi zaman aşkın, kimi zaman zamansız nefretin sorgularında cümleleri ama aslında içinde gizli tüm keşfedilmeyi bekleyen zamir ve tümceleri. Fiiliyatın külliyat olduğu dönemde, ondan naif diliyle hayatı okuyoruz aslında. Burnumuzla değil, onun lügatında, gönlümüzle soluyoruz ...’’ -Barbaros Şansal- ‘‘Babacan Pesenkurd...

Stokta yok

Stokta Yok
Rematonia Destek Yayınları

Rematonia

"İşin aslı ve kısacası; bu güne kadar duymuş olduğunuz bütün efsaneler, mitler, inandığınız ve inanmadığınız bütün dinler, hepsi aynı şeyi anlatıyorlar. Sadece anlatanların algıladığı biçimiyle, birbirinden farklı ifadelerle. Bana güvenin! Var olduğunuzdan beri aranızdayım. Hatta bazılarınız bir tanrı olduğumu bile düşünüyorlar!" Bu güne kadar var olmuş bütün efsaneleri, içinde yaşadığımız dünyaya çağıran bir serinin ilk kitabı elinizdeki. Sayısız etkileyici karakter ve keskin dönüşleri ile, ilk sayfasında aldığınız nefesi son sayfasında bırakacağınız ve henüz Rematonia Evrenine attığınız bu ilk adımda, kendinizi hayal gücünüzün sınırlarında hissedeceğiniz bir kurgu.Gerçek ile Yalanın Savaşına Davetlisiniz!‘Türkiye’den bir Dan Brown çıkıyor.... Elinizden bırakmanızın imkanı yok.’

Stokta yok

Stokta Yok
Mavi Ev Destek Yayınları

Mavi Ev

Kapılar vardır kapanan... içten dışa, dıştan içe... içimizden dışımızdakilere kapattıklarımız ve dışımızdakilerin içe doğru yani bize kapattıkları. Ve bazen bir kapı aralığında unutuluyor adına aşk denebilecek bütün bakışmalar.

Stokta yok

Stokta Yok
Körler Düşerken Destek Yayınları

Körler Düşerken

Bir gün bir şehirden kalkarsın, bir başka şehre doğru yola koyulursun. Terk ettiğin şehri tanımamışsındır daha, sokaklarında adamakıllı yürümemişsindir. Geride bıraktığın şehir, nüfus kağıdındaki bir kayıt bilgisinden ibaretse, o şehri terk etmiş bile sayılmazsın.Sonra neden geldiğini bilmediğin bir başka şehir kucaklar seni, sarar, sarmalar. Bütün sokaklarında yürürsün, bütün duraklarında beklersin, bütün martılarıyla selamlaşırsın... Fakat bu kez de o şehir terk eder seni, fark edersin ki nüfus kağıdında kaydı bile yoktur bu terk edişin."Yanıyorum ateşimi körükle, boğuluyorum beni derin denizlere at" diyor göçürtülmüş bir Ege türküsü. Kaybedilmiş şehirlerin hüznüdür bu; yanarken, harlı yanmak istersin; sığ sularda boğulurken derin denizlerde kaybolmak istersin. Bilirsin ki, derinlerde bi...

Stokta yok

Stokta Yok
Kozmik Şakacı Destek Yayınları

Kozmik Şakacı

Dikkat Dikkat!!! Kozmik Şakacı Sizi Her An Ziyarete Gelebilir... Öylesine olaylar vardır ki, mantık ve akıl çizgisinde anlamlandırmak mümkün değildir. Sanki yaşamın bilinen katı gerçeklerinin ötesinde bizlerle alay eden bir güç bulunmaktadır. Biz buna kozmik şakacı diyoruz. Şakacı, tatlı dilli bir baştan çıkarıcıdır; aylaklığı ve başıboşluğu sever. Öncelerde yeterince zeki değildir, hissizdir, eğlenceyi sever ve yaratıcılığı yoktur. Sanki Kozmos’un büyüleyici dolandırıcısı veya dayanılmaz çapkınıdır. Eski Yunanlılara göre, ışık parmaklı müjdeci ve büyücü Hermes, Mısırlılara göre iyi şans ve gülme Tanrısı Bes, Maorilere göre ilk insan ve seksüel zevkin fallik simgesi Tiki Şakacı’yı simgeler. Kozmik Şakacı kimi zaman kendini tavla oynarken rakibinizin 6 kere üst üste altı altı atması şeklind...

Stokta yok

Stokta Yok
Keşke Destek Yayınları

Keşke

-Evli olmadığını söyle." Bu kadar hızlı! Beğendiğini bile anlayamamışken neredeyse teklifle gelmesi, oyunsuz, dürüst, net olması... İyice karışmıştım! İçimden bağıra bağıra ağlamak geldi; ‘‘Evliyim, mutsuzum, kocam beni aldatıyor, üzüyor, benimle sevişmiyor, birde sana aşık oldum, onu seninle aldatmak, ondan boşanmak, seninle evlenmek istiyorum’’ demek istedim, yapamazdım ki! "-Evliyim." dedim. Kısa ve açıklamasız, sıradan, içimden gelmeden, istemeyerek. Hangi kadın evlendiği, üstelik çocuk sahibi olduğu adamdan kolay boşanır ki? Üç aşağı beş yukarı, hepimiz aynı değerlerle büyümedik mi? Ya evliyken aşk? Aman! Sakın! Tövbe! Hayatta olmaz derken, ya sizi de buluverirse aşk? O zaman ne yapacaksınız? Beni buldu! Ve ben maalesef "Keşke" dedim. Siz sakın demeyin...

Stokta yok

Stokta Yok
Her Gün Öldürüyor Gidişin Destek Yayınları

Her Gün Öldürüyor Gidişin

Birini deli gibi severken, onun bir başkasını tutkuyla sevdiğini bilmek kadar öldürücü bir duygu var mı acaba? Ya da gerçek aşklar hiç ölmez mi?Suçluyla masum, günahla sevap, doğruyla yanlış, geceyle gündüz iç içe geçti. Duvarlara tırmandıran kıskançlık, uykuları kaçıran hırslar.Evdeki sesler aşkı fısıldıyor dolunaylı gecelerde. Tutkulu bir aşkla delilik arasındaki sınır gittikçe inceliyor... Ürpertiyor...“Bir ağaç gibi olacağım. Varlığımı bile hissetmeyeceksin. Öyle sert, sessiz duracağım yanı başında. Ama gölgem hep üzerinde olacak. Sen beni sevmesen de senin hayatını güzelleştirmek için yanı başında dikili duracağım. Hep ayakta olacağım, içimi kurtlar da kemirse, gıkım çıkmayacak. Beni kimse yenemez, kimse bükemez bileğimi. Bir tek bu aşk...“

Stokta yok

Stokta Yok
Engelsizsiniz Destek Yayınları

Engelsizsiniz

Bu kitap; azmin kitabıdır.Bu kitap; yaşama sevincinin kitabıdır.Bu kitap; her türlü zorluğa rağmen hayatın ne kadar güzel olduğunu gösteren bir kitaptır.Bu kitap; Ersin’in hayatıyla birlikte tüm engellilerinne derli zorluklar çektiğini anlatan bir kitaptır.Bu kitap insanın hayallerinin asla ölmeyeceğini gösteren bir kitaptır.Bu kitap; en zorlu durumlarda bile aşkın kendisine yeşerecek bir alan bulabileceğini kanıtlayan bir kitaptır.Bu kitabı okuyanların engellilere karşı çok daha duyarlı olacağından hiç kuşkum yok.Bu kitabı okuyanların kendilerinin de bir engelli adayı oldukları gerçeğiyle yüzleşeceklerinden hiç kuşkum yok.Aynı zamanda bu kitap; ‘Beşiktaşk’ın kitabıdır.Takım sevgisinin bir insanı nasıl da hayata bağladığını gösteren çok çarpıcı bir örnektir.Sadece Beşiktaşlılar’ın değil, t...

Stokta yok

Stokta Yok
Zamanın Ruhuna Rağmen Destek Yayınları

Zamanın Ruhuna Rağmen

...Pembe hanım milim milim ilerliyordu. Bütün gayretiyle sürünüyordu. Az kalmıştı. Kan-ter içindeydi. Biraz daha, biraz daha. Çok yaklaşmıştı. Gözlerinden akan yaş ıslattı yeri. Sankigözyaşlarından iz bırakıyordu. Son bir gayret etti......Veteriner Tarık yaklaştı. Elindeki şırıngayı şöyle bir geriye çekti. Sonra yavaş yavaş zehiri enjekte etti. Muzaffer boğulur gibi bir sesle son kez "uuuşşşşt küüpeeemm" dedi. Dost açtı gözünü son kez baktı ve öylece kalakaldı......Devrim kuzine gibi olmalıdır. Kuzine hem ısıtır, hem karın doyurur, hem de herkesi başında toplar......İki adam, iki kadını bekliyordu. İki adam hayatı bekliyordu. Hayat o iki kadındı. Feribotta iki kadın, iki adama gidiyordu. İki kadın mutluluğa gidiyordu......İnsan yenilemeli hayatı. Yeni bir araba kokusu, yeni bir ev kokusu, ...

Stokta yok

Stokta Yok
Zamane Aşkları Destek Yayınları

Zamane Aşkları

O’nun İyi bir işi, düzgün giden bir ilişkisi ve sıradan ama güzel bir hayatı vardı. 30’una yaklaşırken tek beklentisi sevgilisinden gelecek evlenme teklifiydi.Üstelik ‘O’, aşkların hala eski Türk filmlerindeki gibi yaşandığını zannediyordu... Ta ki beklediği o romantik teklifi alana dek.Peki zamane aşkları kaça ayrılır sizce?Kaçak bir aşk, tek gecelik bir aşk, gerçek bir aşk; Bir sevgili, bir yüzük, bir Yunan heykeli, bir playboy ve AylinAşk bir kumardı ve Aylin ya kaybedecek ya kazanacaktıGenç bir kadının ayrılık sonrası yaşadığı duygusal karmaşa, hayata yeniden tutunma çabaları, mantığının ve duygularının savaşı, hayata dair tabularının yıkılışı ve aşka olan inancının yeniden kazanılma süreci, esprili bir dille anlatılmaktadır.Hayal alemime hoş geldin ve iyi eğlenceler!:)

Stokta yok

Stokta Yok
Vesaire: İkinci Yastık Destek Yayınları

Vesaire: İkinci Yastık

İki kişilik yatağı olan her yalnızın, iki de yastığı vardır mutlaka... Birine başını, diğerine kalbini yaslar sarılırken... Yalnız yaşamaya başladığı ilk günden itibaren insan, her şeyi tek kişilik düşünür de yatağını çift kişilik alır nedense. Rahat uyurum bari diye ilk başlarda. Ama sonra boğar onu, iki kişi uyuduğu yıllardan sonra tek başına uyumaya çalışması. Bir dönem salonda televizyon karşısında uyur tek başına. Yavaş yavaş o odaya doğru yönelmeler başlar. Yatak büyüktür tamam rahat uyursun belki, ama yastık neden iki tanedir be arkadaş! Biri başını koyup diğeri kendini boğmak için mi... Uyuyana kadarki zaman diliminde hıçkırıklarını dindirmek için mi... Yoksa o diğer yastıkta sevdiğinin başı, ne işi var be arkadaş koca yatağın üstünde o ikinci yastığın...Aslında ne güzelmiş eskiden...

Stokta yok

Stokta Yok
Bizim Küçük Sırrımız Destek Yayınları

Bizim Küçük Sırrımız

Kalbi hızla ve aşkla çarpmış birinin, artık yorulmuş ve vazgeçmiş kalbinin yeniden çarpmaya başlamasının hikâyesini anlatacağım size. Öyle umutsuz, öyle vazgeçmiş, öyle körelmiş biri ki o, üstelik maziden gelen, tertemiz kalmış, hani anneannelerimizin evindeki kokular gibi. O yüzden dedim ki bu hikâyede Naftalin olsun onun adı. Bize aslında çocukken hiç sevmediğimiz ama büyüdüğümüz zaman kokusunu duyduğumuzda bütün çocukluğumuzu hatırlatan o koku gibi gelsin. Eğer derinden koklamak için eğilip uzunca solursanız içinizi yakar, gözlerinizi yaşartır. Hem kızarsınız bir taraftan hem de burnunuzun ucunda sonradan kalanı koklarsınız ara sıra. Kendinizi iyi hissettirir çünkü. Babaannemizin bembeyaz çarşafları gibidir onun derinden gelen kokusu...

Stokta yok

Toplam: 169