
Sakıncalı Çökelek
Ortayı bulamıyorum: Tarlada çalıştım ve Berlin’de konser verdim! Normal olamıyorum: İşportacılık yaptım ve Londra’da eğitim gördüm! Ölçüyü tutturamıyorum: Dünyanın en rüküş kostümüyle ekrana çıktım ve kendimi New York Film Akademisi’nde buldum! Denge kuramıyorum: Komik şarkılar söyledim ve 400 günden fazla hapis yattım! Durumu ayarlayamıyorum: Sosyal medyada 1 milyon 750 bin takipçim vardı ve 1 kişi bile ziyaretime gelmedi! Hayatım bir uzuneşek şakası gibi!“Müthiş bir kara mizah fırtınası! Felsefi bir Jackie Chan filmi gibi, aksiyon dolu ve komik! ‘Boğazına dursun ham çökelek’ten, Dostoyevski’ye selam duran Sakıncalı Çökelek’e geçiş umut ve sevinç veriyor.”- Murat Menteş“Taş, yerinde ağır. Atilla Taş, yeni yerinde daha da ağır.”- Vedat Özdemiroğlu“Atilla Taş’la Spinoza konusunda görüş ayrı...

Kum ve Köpük
Uzun yıllardır yaşadığı kentten artık ayrılmaya karar veren bir ermişin yolunu kesen yöre halkı ondan kendilerine hayat hakkında son bir nasihat vermesini, faziletin yolunu göstermesini isterler. Halkın bu isteğini geri çevirmeyen bilge, onlara ahlak, erdem, dostluk, hakikat, doğruluk kısaca insanı insan yapan değerler hakkında uzunca bir söylev verir. Dinleyenlerin içselleştirdikleri anda hayatlarını değiştirecek denli derinlikli bu konuşma şimdiye dek yazılı tarihin en etkileyici yapıtlarından biri olan, Halil Cibran’ın belki de en büyük şaheseri Ermiş olarak karşımıza çıkacaktır...

Albert Eınsteın
Bir televizyon kanalı için sokak röportajları yapan, starbaks’tan kahve alırken karton bardağa adının yazılmasına gıcık olan, ‘grande’ yerine ‘orta boy’ kahve demeyi tercih eden, kış aylarında bile ısıtıcıların altında kafası pişmesi pahasına, sigara içebilmek için cafe ve restoranların dışarıdaki masalarında oturan bir günümüz İstanbullusu. Hürriyet gazetesinde her pazar yayımlanan maceralarıyla çizgi roman ve basın dünyamızda kendine özel bir yer edinen Ece, bütün maceralarının yer aldığı bu serinin 2. kitabıyla huzurlarınızda.

Olmayan Kuşlar Ansiklopedisi
İki kanatlı ve iki ayaklı bir canlı bize hem özgürlüğü, serüvenciliği ve mutluluğu, hem de yuva rahatlığını, güveni ve nikbinliği hissettiriyor. Kalabalığın ve gürültünün içinde sesi kısılmış, yolunu zaman zaman kaybetmiş olsa da, hem gökte hem de yerde umudu tazeleme işçiliğine devam ediyor. Yazar, hiç var olmamış şakacı, hüzünlü, neşeli, melankolik, çilekeş kuşlar tasavvur ediyor. Çizer de onlara formlarını, renklerini giydiriyor. Ece Temelkuran ve M.K. Perker, aynı gökyüzünün altından bize bir kuş ağacı gönderiyorlar; berrak bir gökyüzü ve neşeli topraklar istiyorsak eğer, hayal etmenin hakkı da verilsin diye.

Ortam
En telmaşa adam: Ortam, Penguen ve Uykusuz dergilerinin usta çizeri Sönmez Karakurt’un yarattığı efsane bir karakter. Bunalımlar ve çaresizlikler dünyasının efendisi, görkemli bir kaybeden, ibretlik bir anti kahraman. Her sayfası muhteşem tespitlerle ve detaylarla dolu maceraları bu seride bir araya geliyor.

Neosis (1) - Atalar Diski
80’lerin Türkiye’sinde, paranormal olayları araştırmak üzere NOESIS Enstitüsü adında bir araştırma merkezi kurulur. Enstitünün genç araştırma ekibinin ilk görevi, Türkiye-Bulgaristan sınırında düşen bir Türk jetiyle ilintili olduğu sanılan gizemli ışıkların sırrını çözmektir. Ekibe gönülsüzce katılan Zeynep, çok geçmeden kendini büyük bir gizemin tam ortasında bulur. Belki de evrenin sırlarını çözmek için önce kendi içindeki sırrı açığa çıkarması gerekmektedir. Gizemli ışıklar, antik mezarlar, kadim sırlar, psişik güçler, çeşitli türlerde yakınlaşmalar… Tolga Hırsova’nın incelikli çizgileriyle bezenen, NOESIS serisinin ilk kitabı Atalar Diski, sizi Soğuk Savaş yıllarının Türkiye’sinde benzersiz bir bilim kurgu macerasına çıkarıyor.

Üvey Kırmızı
Boş ver birilerinin sana inanıp inanmamasını... Sarıl içindeki masum çocuğa, dikil her düşüşte tekrar ayağa... Olmadı mı? Hadi bu kez daha bir inanarak... Bir daha! İnsanız... Tabii ki sınavlarımız olacak, tabii ki hayatımız da hasarlar alacak... Bize düşen inancımızı tampon yapmak kanayanlara... Unutma... Sen kabuğunu aralamazsan kalıcı değildir hiçbir yara... Şimdi sıra sende. İnan kendine! Öyle lafla değil... Sabırla, inatla inan... Sonra dur ve bak geçmişe... Gülümse. Tüm sana inanmayanların gözüne başarını sokarak GÜLÜMSE! Affetmek mi? Çok tanrısal duygular bunlar...

Bana Masal Anlat
"Masallar çocukları uyutmak büyükleri uyandırmak için anlatılır." İşte bu yüzden bu kitap, kendi kültürlerinin muhteşem zenginliğiyle tanışabilmeleri için, hem çocuklara, hem de büyüklere yazıldı...

Ece 3
Anneler günü, yılbaşı, ofis partileri, babalar günü, bayramlar, ofisteki arkadaşın yeni doğan bebeğine alınacak hediye için para toplamalar, ofiste kutlanan doğum günleri ve ‘bir pazar günümüz var’lar arasında sıkışan ama her zaman bir yolunu bulan genç bir kadın... Bir gazeteci. Hürriyet gazetesinde her pazar yayımlanan maceralarıyla çizgi roman ve basın dünyamızda kendine özel bir yer edinen Ece, bütün maceralarının yer aldığı bu serinin 3. kitabıyla huzurlarınızda.

Ece 2
Bir televizyon kanalı için sokak röportajları yapan, starbaks’tan kahve alırken karton bardağa adının yazılmasına gıcık olan, ‘grande’ yerine ‘orta boy’ kahve demeyi tercih eden, kış aylarında bile ısıtıcıların altında kafası pişmesi pahasına, sigara içebilmek için cafe ve restoranların dışarıdaki masalarında oturan bir günümüz İstanbullusu. Hürriyet gazetesinde her pazar yayımlanan maceralarıyla çizgi roman ve basın dünyamızda kendine özel bir yer edinen Ece, bütün maceralarının yer aldığı bu serinin 2. kitabıyla huzurlarınızda.

Osman Gazi ve Mahdumları
Leman, L-Manyak, Penguen, Karakarga ve OT dergilerindeki çizgilerinden tanıdığınız Emirhan Perker’den keyifli bir karikatür albümü. Replikler ve Yalnızlar Rıhtımı (Çizgilerle Türk Rock Tarihi) gibi iki özel kitaba imza atan Emirhan Perker, bu albümünde Osmanlı dönemini günümüz mizah anlayışı ile ustaca harmanlıyor.

Beyaz Odadan Hikayeler
İnsanlık halleri, geçmişten geleceğe hayaller ve sıcak bir nostalji… Son yıllarda adından sıkça söz ettiren tiyatro ve sinema oyuncusu Alper Saldıran, kişisel ve mesleki hayatı üzerinden, hepimizin hayatına yalın bir bakış atıyor. Tanıştığı özel insanlardan, yaşadığı güzel anlardan ve gördüklerinden çıkardıklarını kâh hicvederek kâh hikâyeleştirerek anlatıyor. Bembeyaz bir tabloyu kendi renkleriyle boyuyor.

Hanfendi Bi Bakar Mısınız?
Hayatıma giren insanlar mı yanlıştı, yoksa zamanlar mı hiç bilemedim. Fakat âşık olmaktan, sevmekten hiç vazgeçmedim. Talihsizdim, hayatımdaki kadın için odun olmaktan bir adım öteye geçemedim. Çözeceğim ulan bu kadınların olayını dedim. Araştırdım, gözlemledim, sayfalara döktüm. İnsanlık için kadın erkek ilişkilerini inceledim. Sonra anladım ki: Kadın erkek ilişkilerinde mizah var!!! Ben zaten garıma çiçek alıyom. – Kahveci Hüseyin Neyse sen meşgulsün galiba :S – Ecem Kanka arkadaşını da bana ayarlasana. – Sülük Hüseyin Kadının ruhundan da anlarım domatesten de. – Manav Recep Uff bu geri zekâlı da bana mı yazıyor ne? – Busesu Herif gibi boyu bosu devrilsin inşallah. – Hayriye Teyze Whatsapp’tan mı konuşsak acaba? – Berkecan Bizim öküz ne anlar kadın ruhundan? – Nermin Abla İşte yazdım bur...

Manyak Anne
Bu kitapta sen varsın, ben varım, bir de hormonlarımız var... Hormon denen illetin bir kadını nasıl ele geçirebildiğini okuyunca, fantastik film izlemekten vazgeçeceksiniz çünkü gerçekler çok daha inanılmaz... Kocanızı "ayaklı çocuk yapıcı" olarak gördünüz mü hiç? Hamileyken biri koltuğa sert oturdu diye bebeğinizin zarar göreceğinden korktunuz mu? Loğusayken her kapı çaldığında misafir gelecek korkusuyla yerinizden fırladınız mı? Büyük konuştuğunuz her şeyi yapıp bir de kendinizi haklı çıkardınız mı? "Sütün geliyor mu?" diye soran insanları gerçekten sevdiniz mi? Çocuğunuzu aylarca içme suyuyla yıkadınız mı? Bebeğinizin banyosunu ısıtırken evi yaktınız mı? Çocuk başını çarptı diye gidip aynı yere kafa attınız mı? Doktorun çocuğunuz için verdiği ilaçlara gurmelik yaptınız mı? Hayır, hayır!...

Survivor
– ‘Yeni Türkiye’nin Rol Modeli Acun Ilıcalı’nın Sıra Dışı Hikâyesi – Yaşamı boyunca türlü trajedilerden ve trafik kazalarından kurtulabilmiş; her durum ve her koşuldan sıyrılabilecek bir kabiliyet. Muhafazakâr ya da seküler, her siyasi atmosferde hayatta kalabilecek gerçek bir survivor. ‘Yeni Türkiye’nin eğlence dünyasından sorumlu bakanı. Muhafazakâr kitlelerin hoş görmeyeceği bir yaşamı sürdürüp, hoş görülebilen ender bir karakter. Kitlelerin neyi sevebileceğini iyi bilen bir patron. Gözü pek bir esnaf. Başarıya kestirme yollardan koşmanın, keskin virajları kıvrak bir zekayla kazasız atlatmanın ustası. Modern bir ip cambazı. Genç kitlelere, ciddi bir eğitim ve donanım sahibi olmadan yırtmanın mümkün olduğu umudunu veren yeni bir rol model. Gazeteci-yazar Doğan Satmış, Acun Ilıcalı’nın sı...

İlahi Kripto
"Embriyoluktan dokuz tahtaya kadar yaptığımız her şey, ilahi bir kamera tarafından kaydedilir ve kriptolanıp arşivlenir." İki ayrı olayda yakınlarını kaybeden bir adam bu ölümlerin ve karşısına çıkan iki kadının sırlarını çözdükçe büyük bir komplonun kurbanı olduğunu keşfetmeye başlar. Tek dünya devleti kurmaya çalışan gizli bir tarikatın hedefi olduğunu anlamıştır artık. "Zaman"ı tanrı olarak gören ve dünyayı kadınların yönetmesi gerektiğini öne süren bu tarikat, Armageddon adı verilen son büyük savaşı, 29 Ekim 2023’te "dünyanın rahmi" olarak nitelendirdiği İstanbul’da başlatmayı planlamaktadır. Bu plan amansız bir mücadelenin fitilini ateşleyecektir... Ferhat Ünlü, aşk-nefret, şehvet-acı, sanat-siyaset ve hayat-ölüm temalarını güçlü imgelerle anlatan esrarengiz ve sürükleyici bir öykü su...

Vakitsiz Kaybedenler
Ya zihnimiz bize kullanmayalım diye verildiyse! Ruh uçar, zihin çalışır, beden sürünür. Kuş ruhtur, karınca zihin, solucan beden... Ya sen? Toprağın altında sürünen solucan mısın, yerde gezinen karınca mı, yoksa havada uçan bir kuş mu? Belki de ayakta uyuyan bir insansın, ya da her şeyi Yaratan’sın. Uyan artık! Ve kim olduğunu hatırla... Albert Karako, Kuledibi’nde başlayan hayat yolculuğunu Alper Karaköy olarak devam ettirmek zorunda kaldığında geçmişini sorgulayacak ve bir gün başına gelen bir olay yüzünden tüm yaşamı değişerek vakitsiz kaybedenlerden olacaktı.

Temmuz Bahçeleri
Eğer her bahçe bir kaderse ve herkese kendi kaderini seçme şansı verilse Gülhanım halıdakini isterdi. Ona elini sürdüğü ilk günden bu yana bu bahçenin çiçekleriyle umutlanıyor, en güzel hayalleri yine buradaki ağacın altında kuruyordu.Gelen bahar onundu.“Bunlar çiçek mi Sultan?”“Taçyapraklarını saysana.”“Sekiz tane var.”“Çünkü sekiz sonsuzdur. Bu da sonsuzluk çarkı. Halıyı dokuyanın dileği. Üzerinde bir kez olsun gezinen nereye giderse gitsin, başına ne gelirse gelsin daima mutluluğu bulsun ve bu böyle sonsuza dek sürsün diye atmış düğümleri.”

Amak-ı Hayal
İnsanlar "mutluluk" kelimesini, bütün hüzünlerini bir defada anlatabilmek için icat etmişlerdir... Dünya hayatına dalıp gitmiş olan Raci, onu tatmin etmeyen sahte eğlenceler ve yaşam mücadelesi içinde akıp giden hayatını sorgulamaya başladığında, yepyeni bir deneyimin de kapılarını aralamıştır. Yolunun üzerindeki mezarlığın içinden geçmeye kalkıştığı gün karşısına çıkan Aynalı Baba adlı bir meczup, Raci’nin hayatını artık geri dönülemez şekilde değiştirecektir. Hayalin derinliklerinde keşfedeceği hakikatler, Raci’yi Manisa Tımarhanesi’ne kadar sürüklerken, her durakta başka kılıkta, başka isimde ve başka ülkelerde yaşantısını sürdüren insanlar olarak sonu belirsiz bir serüven yaşamaya devam edecektir... Şehbenderzade Filibeli Ahmed Hilmi’nin, zengin hayal gücü, cesur kalemi ve yeniliklere ...

Takımdan Ayrı Düz Yazılar
Takımdan Ayrı Düz Yazılar, tamamen gerçek olaylardan yola çıkan hikâyeler; röportajlı futbol adamı portrelemeleri ve futbol üzerine akıl yürütmelerden oluşuyor. Bütün yazıların ortak noktası futbolu biraz daha sevmeniz ama daha da önemlisi anlamanız umuduyla yazılmış olmaları. Kapitalizmin ve fanatizmin pençesindeki değil; felsefesi, keyfi, eğlencesi ve güzellikleri olan futboldur tabii burada bahsedilen. Fena halde hayata benzeyen bir futbol, dolayısıyla manipüle edilmemiş, hormon katılmamış yüzde yüz doğal futbol. Bu kitapta idealize edilen amacın salt kazanmak olmadığı, hatta kazanmanın hoş bir bonus’tan öteye gitmediği bir oyundur. Elbette "kazanma" kavramının her şeyin üstünde bir mertebeye yüceltildiği; başarı, cazibe, karizmayla eşanlamlılaştırıldığı bir dünyada bizimkisi hayal. Ols...

Köpekbalıkları
Köpek balıkları, ancak son 20 yılda bilim insanlarının gerçek araştırma konularından biri haline geldi. İlginin bu denli geç olması nedeniyle, bugün bildiğimiz türlerin yüzde 16’sı son 15 sene içerisinde keşfedilebildi. Ancak görevin tamamlanmasına daha çok var! Bu çizgi roman, köpek balıklarının nasıl canlılar olduğunu anlatmakla kalmıyor, aynı zamanda bu muhteşem hayvanlara dair güncel bilgilerin gerçekçi bir fotoğrafını çekiyor. Sizi köpek balıklarının oldukça detaylı, gizemli ve çekici dünyasına çağırıyor. Bir uzman ve bir çizer, çizgi romanla köpekbalıklarını anlatmak için bir araya geliyor: Bernard Séret dünyaca ünlü bir köpek balığı uzmanı. Fransa Ulusal Doğa Tarihi Müzesi’nde deniz biyoloğu olarak da görev yapan Séret, kıkırdaklı balıkların korunması için aktif olarak mücadele veri...