
Tanrının Yaşam Kılavuzu
"İnsanın, kendisine kavuşmak için sürdürdüğü yolculuk, tıpkı bu yolculukta soracağı sorular gibi, hiç bitmeyecek. Karşılaştığı her durum da, içsel yolculuğunun birer durağı gibi, ona soluklanma, yaşadıklarını sindirme ve yola devam etme gücü verecek." Dört Gün Buda, Üç Gün Zorba’nın yazarı Ünal Ersözlü, tevafuk ve kuantumun ortaklığını işaret edip, bizi gölgemiz gibi takip eden kaderimizle ilişkimizi güzelleştirmeye çağırıyor. İlk Yedi Bilge’den eczacılara, şairlerden doktorlara kadar, insanlık için hayatı daha iyi, daha doğru ve anlamlı hale getirmeye gönül vermiş ariflerin yorumlarını da arkasına alarak, yolculuğumuzu tatlandırmamızın yollarını gösteriyor.

Fotoğrafçı
Fotoğrafçı, bir fotomuhabirin Sınır Tanımayan Doktorlar’la birlikte Afganistan’da yaptığı zorlu ve tehlikeli yolculuğunun bir kaydı. Hikâye, fotoğrafçı Didier Lefèvre’in, Sovyetler ve Mücahitler arasındaki savaşta parçalanmış olan Afganistan’a giden doktorlara katılmasıyla başlıyor. Böylece hiç bilmediğimiz bir halkı ve coğrafyayı tanırken, savaşın yaralarını tamir etmeye çalışan kadın ve erkeklerin uzun yürüyüşüne eşlik ediyoruz. Çok sayıda edebiyat ve çizgi roman ödülüne değer görülen kitap, Lefèvre’in fotoğrafları, Guibert’in çizimleri ve Lemercier’nin renkleriyle resmin, fotoğrafın ve edebiyatın nadir bir bileşimi.

Until The Last Toxin
Do you want to be able to run up the stairs when you’re in your seventies? Able to enjoy life, laugh as much as you want, breathe comfortably, savour what you eat, love, make love, be ageless? The way to achieve it is to get rid of the toxins.Being ageless, living smoothly by getting rid of physical, mental and emotional burdens and poisons is the biggest favour we can do for ourselves and our loved ones…So, for that reason, look after yourself well Until that Last Toxin

Kadınları Anlarmış Gibi Yapma Sanatı
Diktatör Robert Mugabe, 37 yıl Zimbabve’yi tek başına yönetti. Girdiği her seçimi kazanıyordu, tabii hile yaparak. Sonunda, üstü örtülü bir askerî müdahale ile görevden alındığında 92 yaşındaydı. Defalarca evlenen, çok sayıda metresi olan bu "siyasi çapkının" kadınların hallerine dair ettiği laflar insanlığın hafızasına kazındı. Siyaseten yaptığı zorbalıklar, hileler gündemden düştü ancak kadınlar üzerine yaptığı tespitler hiç düşmedi. Kadınları değiştirmeye çalışan erkeklere şöyle sesleniyordu eski diktatör: "Tanrının kendilerine verdiği tırnakları beğenmeyip, takma tırnak edindiler. Tanrının verdiği göğüsleri beğenmeyip silikon taktırdılar. Tanrının anatomik yapılarına göre verdiği popoyu beğenmeyip, cerrahi müdahalelerle kendilerine yeni popolar yaptılar. Tanrının verdiği boyla yetinmed...

Ters Ninja
- Özellikle aksiyon filmlerinde bir kahraman 100 kişiyi 2 dakikada, 1 kişiyi ortalama 4 dakika içerisinde dövebilmektedir. Bu senaryo klişesine Ters Ninja Kanunu denir.Uzun yıllardır sinema ve çizgi roman kültürü başta olmak üzere fantastik kurgu kitapları, müzik ve futbol hakkında yazdıklarıyla tanınan Ege Görgün, yazılarından özel bir seçki hazırladı. Unkapanı’ndan Hiroşima’ya, Yeşilçam’dan Hollywood’a kadar popüler kültür hakkında pek çok şey bu kitapta bir araya geldi.

Okay In Kitabı
Basın tarihimizi değiştiren adam Okay Gönensin’le Cumhuriyet’ten Yeni Yüzyıl’a Sabah’tan Hürriyet’e Türk basın ve siyasetinin röntgen filmi. Okay’ın Kitabı, 40 yılı aşkın bir süre gazeteciliğin ve siyasetin merkezî alanlarında yer alan Okay Gönensin’in 2017 yazında vefatından önce Aytekin Hatipoğlu ile gerçekleştirdiği bir nehir söyleşi. Bu kitapta, genç yaşında Cumhuriyet’in yazı işleri müdürlüğü görevini başarıyla üstlenerek yeniliklere imza atmış, Yeni Yüzyıl gazetesini kurarak basın dünyasına çağdaş bir soluk vermiş Gönensin’in 68 Siyasal’ından gazeteciliğe uzanan hayatında yaşadıklarını, karşılaştığı farklı insanları, olayları, gazetecilik anlayışını ve siyasete bakışını bulacaksınız.

Zarf Atanlar
- Efsanevi Aşkların Efsane Mektupları - Zarf Atanlar, birbirlerini ya hiç ya da yıllarca görememiş âşıkların heyecanını ve uzun ilişkilerin ardından çekip gidenlerin hürmet dolu vedalarını bir araya getirdi. Bu âşıkların arasında Hünkâr Süleyman da var, Bedri Rahmi’nin Karadut’u da; Napolyon’un Josephine’e duyduğu dramatik sevgi seli de var, Tolstoy’un vefalı vedası da. Belli ki aşık olunca bazı krallar şair, bazı şairler kral.

Ben Latife
Latife, kadın erkek eşitliğini savunmaya başladığında henüz on dört yaşındaydı. Okumaya, yazmaya, şiire, edebiyata, sanata, tarihe ve felsefeye meraklı bir genç kızdı. Alman, İtalyan, Fransız şair ve yazarlarından seçtiği kitaplarla doluydu kütüphanesi. Klasik müziğe ilgisi vardı. Ünlü Avusturyalı şair Rainer Maria Rilke’nin İstanbul’da yaşayan yeğeni piyanist Anna Grosser-Rilke’den özel piyano dersleri aldı. Bir konser piyanisti olacak kadar güzel piyano çalıyordu. Arapça, Farsça, Latince, İngilizce, Fransızca, İtalyanca ve Yunanca konuşabiliyordu.Henüz on dört yaşındayken, memleketindeki kadın hareketleriyle ilgili gelişmelerle yakından ilgilenmeye başladı. On yedi yaşındayken, dünyada ve Türkiye’deki kadın algısı hakkında kendi fikirlerini geliştirerek “La Femme” adında, Fransızca bir e...

Sakıncalı Çökelek
Ortayı bulamıyorum: Tarlada çalıştım ve Berlin’de konser verdim! Normal olamıyorum: İşportacılık yaptım ve Londra’da eğitim gördüm! Ölçüyü tutturamıyorum: Dünyanın en rüküş kostümüyle ekrana çıktım ve kendimi New York Film Akademisi’nde buldum! Denge kuramıyorum: Komik şarkılar söyledim ve 400 günden fazla hapis yattım! Durumu ayarlayamıyorum: Sosyal medyada 1 milyon 750 bin takipçim vardı ve 1 kişi bile ziyaretime gelmedi! Hayatım bir uzuneşek şakası gibi!“Müthiş bir kara mizah fırtınası! Felsefi bir Jackie Chan filmi gibi, aksiyon dolu ve komik! ‘Boğazına dursun ham çökelek’ten, Dostoyevski’ye selam duran Sakıncalı Çökelek’e geçiş umut ve sevinç veriyor.”- Murat Menteş“Taş, yerinde ağır. Atilla Taş, yeni yerinde daha da ağır.”- Vedat Özdemiroğlu“Atilla Taş’la Spinoza konusunda görüş ayrı...

Osman Gazi ve Mahdumları
Leman, L-Manyak, Penguen, Karakarga ve OT dergilerindeki çizgilerinden tanıdığınız Emirhan Perker’den keyifli bir karikatür albümü. Replikler ve Yalnızlar Rıhtımı (Çizgilerle Türk Rock Tarihi) gibi iki özel kitaba imza atan Emirhan Perker, bu albümünde Osmanlı dönemini günümüz mizah anlayışı ile ustaca harmanlıyor.

Survivor
– ‘Yeni Türkiye’nin Rol Modeli Acun Ilıcalı’nın Sıra Dışı Hikâyesi – Yaşamı boyunca türlü trajedilerden ve trafik kazalarından kurtulabilmiş; her durum ve her koşuldan sıyrılabilecek bir kabiliyet. Muhafazakâr ya da seküler, her siyasi atmosferde hayatta kalabilecek gerçek bir survivor. ‘Yeni Türkiye’nin eğlence dünyasından sorumlu bakanı. Muhafazakâr kitlelerin hoş görmeyeceği bir yaşamı sürdürüp, hoş görülebilen ender bir karakter. Kitlelerin neyi sevebileceğini iyi bilen bir patron. Gözü pek bir esnaf. Başarıya kestirme yollardan koşmanın, keskin virajları kıvrak bir zekayla kazasız atlatmanın ustası. Modern bir ip cambazı. Genç kitlelere, ciddi bir eğitim ve donanım sahibi olmadan yırtmanın mümkün olduğu umudunu veren yeni bir rol model. Gazeteci-yazar Doğan Satmış, Acun Ilıcalı’nın sı...

Takımdan Ayrı Düz Yazılar
Takımdan Ayrı Düz Yazılar, tamamen gerçek olaylardan yola çıkan hikâyeler; röportajlı futbol adamı portrelemeleri ve futbol üzerine akıl yürütmelerden oluşuyor. Bütün yazıların ortak noktası futbolu biraz daha sevmeniz ama daha da önemlisi anlamanız umuduyla yazılmış olmaları. Kapitalizmin ve fanatizmin pençesindeki değil; felsefesi, keyfi, eğlencesi ve güzellikleri olan futboldur tabii burada bahsedilen. Fena halde hayata benzeyen bir futbol, dolayısıyla manipüle edilmemiş, hormon katılmamış yüzde yüz doğal futbol. Bu kitapta idealize edilen amacın salt kazanmak olmadığı, hatta kazanmanın hoş bir bonus’tan öteye gitmediği bir oyundur. Elbette "kazanma" kavramının her şeyin üstünde bir mertebeye yüceltildiği; başarı, cazibe, karizmayla eşanlamlılaştırıldığı bir dünyada bizimkisi hayal. Ols...

Asla Kitabı
Sıra dışı, çizgili bir “kişisel gelişim” kitabı.İşinizde herkesten daha başarılı, aşkta daha şanslı, yaşamda daha mutlu olmak istiyorsanız bildiğiniz tüm kişisel gelişim kitaplarını bir kenara bırakın ve asla arkanıza dönüp bakmayın.İşte, her alanda başarılı olmak için yapmanız değil, asla yapmamanız gerekenler...- Evrene gönderdiğin mesajların yanıtını duymak istiyorsan, asla yüksek sesle müzik dinleme.- Felaket hikayeleri anlatmaktan gizli bir haz duyanlara asla kahve falı baktırma.- Fener'in maçı varsa asla birinci köprüden gitme.- Annesini araması gerektiğini not alan birine asla çocuğunu emanet etme.- Bir WhatsApp grubunda konuşmalara asla sadece emoji ile katılma.- Kendi dip boyası gelmiş bir kuaförün, seni bir değişikliğe ikna etmesine asla izin verme.- Aşkla huzuru asla karıştırma.

Zübeyde Hanım ve Oğlu
Mustafa Kemal ve annesi için yazılmış ilk roman. Ona Meclis tarafından verilen soyadıyla adı Atatürk olan bu yakışıklı genç annesine benzerdi. Mavi gözleri, sarı saçları, okumaya olan merakı ve bitmeyen sevgisiyle. Zübeyde Hanım için acılarla başlayan yaşam oğlunu kucağına aldığı gün güzelleşti, o "Mustafa"sının çılgınıydı. Zaten ona bakan, onu tanıyan bir kadının sevgiden çılgına dönmemesi mümkün değildi. Zor günlerdi. Hasret herkesi, her yüreği yakıyordu. Mustafa Kemal annesine hasretti, Zübeyde Hanım oğluna... Ya Fikriye ve Latife? İkisi de yalnız onu sevdi, ama kavuşmaları zordu, hatta olanaksız, çünkü Mustafa Kemal için aşkın adı vatandı ve vatan bekleyemezdi. Çok sevdiği, hiç kırmadığı üç kadın yaşamları boyunca onu beklediler. Zübeyde Hanım İzmir’in kurtuluşuna kadar dayanabildi, Fi...

Tedirgin Bir Yazar:yusuf Atılgan
"Benim yazarlığımdan daha önemlisi günlük yaşamımdır. O benim için daha önemli. Günlük yaşamımdaki bazı ilişkiler. Bunlar için yazarlığımı feda edebilirim. Zaten böyle olmasa daha çok yazardım." - Yusuf Atılgan "Çok az sayıda ürün vermiş olmasına, değeri çok geç anlaşılmasına rağmen, edebiyatımızın önemli, hatta efsaneleşmiş isimlerinden biridir Yusuf Atılgan." - A. Ömer Türkeş "A dergisi çevresinde kümelenen 1950 kuşağı yazarları (Erdal Öz, Onat Kutlar, Kemal Özer...) için bir manifesto niteliği taşıyan Aylak Adam, Atılgan’ı bu kuşağın öncü yazarlarından biri kılar. Bu bağlamda Yusuf Atılgan’ı 1950 kuşağı yazarlarından saymalıyız." - Feridun Andaç "Yusuf Atılgan (1921-1989) az ama öz yazmış; ardında bıraktığı üç romanının yorumları ve derinlikli anlamlarıyla okurların zihninde sürekli çoğ...

Sana Hep Benden Söz Edecekler
Her yara nasıl iz bırakıyorsa vücudumuzda, her aşk da böyle iz bırakıyor her birimizin kalbinde. Kimisi öyle derin açıyor ki o yarayı, kapanması yılları alıyor. Kimiyse dokunup çekiliyor sadece merak ettiği için. Biz o izleri saklamaya çalışırken başkası buluyor orayı. Tam burası diyor, işte tam buradan acıtmışlar senin canını. Sen ne kadar kapatmaya çalışsan da görüyorlar orayı. Boş verin görsünler, görsünler ki anlasınlar. İşte bizi biz yapan bu yaralar.