
Bu Şehirde Kimse Yok Mu?
Eskiden başarılı bir sporcuydu Willy... Şimdilerdeyse köşesine çekilmiş bir temizlik görevlisi... Ölümcül bir hastalıkla mücadele etmekte olan Lübnanlı bir göçmenle tanışır çalıştığı yerde... Günden güne ölüme bir adım daha yaklaşan Wisman’ın her şeye rağmen yaşama sımsıkı ve sevgiyle tutunmayı başarabiliyor olması, etrafındaki herkesi, hayatı ve ölümü yeniden sorgulamaya iter. Willy ve Wisman arasındaki arkadaşlık, insanın anlam arayışına yepyeni bir pencere açacaktır. Azerbaycan’da iki yıl boyunca çok satanlar listesinde yer bulan Bu Şehirde Kimse Yok mu? umuda, hayata ve anlama dair nahif ama güçlü bir hikâye...

Bayan Hiçbiri
Artık '80'lerde yaşamıyoruz. Kırmızı ruj sürüp, evi derleyip toplayıp, çocuğunu temiz pak giydirdiğinde "4 çekerli kadın" olduğun günler geride kaldı. Neslimiz lanetlendi… Çocuk yap; ama kilo alma. Kariyer sahibi ol; ama çocuğunun bakımını aksatma. Hem bebeğine hem kocana hem de kendine vakit ayır. Gece arkadaşlarınla dışarı çık; ama sabah yedide kalkıp yavrunun kahvaltısını hazırla. Etraf bekâr kadın kaynıyor, aman gözünü dört aç, kocanı kaptırma! Hatta öyle ki bu devirde bir anneye yapılan en büyük iltifat: "Seni gören anne olduğuna asla inanmaz."21. yüzyıl kadınının "anne gibi anne" olması sessiz sedasız bir sözleşmeyle yasaklanmış da haberimiz yok. Merhaba ben Ela. Kim miyim? A) Şefkatli bir anne B) Ateşli bir sevgili C) Kariyer sahibi bir iş kadını D) Hepsi E) Hiçbiri Cevap veriyorum:...

Ayık Ol Sebastian
Eğer bir kadını sevmişsen, her zaman onun yanında olacaksın... Bir kadını sevmek zordur. Kadın ruhunun ucu bucağı yoktur çünkü Sebastian. Sonunu getiremeyeceğin işlere kalkışmayacaksın… Göze alacak ve sonu ne olursa olsun katlanacaksın… Yağmur olup saçına düşeceksin mesela... Güneş olup saçını kurutacak, rüzgâr olup saçına dolanacaksın... Papatya olup baharı fısıldayacaksın kulağına… Kadın senin tek tek bütün beyaz yapraklarını koparacak. Sen yine de her falda ''SENİ SEVİYOR'' çıkacaksın. Sonra onun, o narin parmaklarından fırlatılıp yere düşeceksin. İşte o zaman bile… Eğer bir kadını sevmişsen, Ölmeyeceksin Sebastian, Ölmeyeceksin!

Ben, Sen ve O
Bir kadın, üç erkek, üç şehir… Milano, New York, İstanbul… Erkeklerin ve kadınların yaşam yolculuğu içinde, korkularının ve sevinçlerinin birbirinden farklı olmadığını anlatan bir hikâye…Bir Mayıs günü, her şeyi arkasında bırakıp Milano’ya giden, aşka inancını yitirmiş bir kadın. Dilini bile bilmediği, bir yabancı kentte, hataları, öfkesi ve kayıpları ile yüzleşmeye çalışan bir kadın…Çamlıca ve Moda’nın ara sokaklarından, New York caddelerine uzanan yaşamında tesadüflerle gelen mutluluğun, acılara dönüşmesini anlatan kahramanımız, “Önce sevgilimi, sonra İstanbul’u terk ettim ben… Doğduğum şehir ve el ele beraber ölmeyi hayal ettiğim sevgilim; ikisinden de kurtulmam lazımdı. İştar hanım anlamamıştı ama durum vahimdi. Eğer kopmayı beceremezsem, onlar beni yutacaktı. Belgesellerde yaşamsal bi...

Düş ve Gece
Bloke edilmiş hayatlarYasaklanmış düşlerTabular gölgesinde bir yaşamVe sonunda aşkla gelen ışıkÇocuk düşlerine dönüşMutluluk!Genç bir kadının özgür yolculuğu...Gerçek aşkı renkli düşlerin içindeydi. Çocukken elinden aldılar. Olması gerektiği gibi bir hayata mahkum kıldılar. Kendi olamadı. O yüzden darmaduman yaşadı, düşlerini rafa kaldırdı. Ne zamanki bir gece de gerçek aşka çarptı, düşlerini tüm renkleriyle geri aldı. Kim olduğunu düşlerde ve gecelerde yaşadı...

İmza: Ben
Hayatınızda son söz söylemek isteseniz kime, ne derdiniz?Farklı sosyokültürel yapılardan kadınlar, hayatlarındaki ilk erkek olan babalarına yazdılar önce mektuplarını. Tüm söylemek istediklerini bu mektuplarda dile getirdiler. Sonrasında kız çocukları büyüdü ve karşılarına çıkan diğer erkeklere, eşlerine, sevgililerine, beyaz atlı prenslerine döktüler içlerini. Son olarak da İmza Ben ile hayatta son söz olarak kime neyi söylemek istediklerini dile getirdiler. Kimi kendine, kimi geçmişine, kimi hastalığına, kimi hiç doğmayacak çocuğuna… Kolektif mektuplardan oluşan üçlemenin son kitabı İMZA BEN ile hiç tanımadığınız ya da çok yakından tanıdığınız kişilerin dünyalarına farklı bir gözle bakacak, belki de her bir mektupta kendinizi bulacaksınız.

Kadın Tamircisi
Siyasetimiz erotik, tarihimiz pornografiktir, ablalar abiler.Âşık olmak ayıp, üremek şereftir!Bu, Vatanperver Zürriyet Efendi'nin soyunun özelliğiydi Oğullar taşakları üç torbalı ve iki yumurtalı doğuyor, içlerinden yalnızca birinde üçüncü yumurta bitiyor, biter bitmez beyne zürriyet sinyalleri yolluyor, ilk sinyalde adamı esir edip, ele geçiriyordu. Asabi Efendi her hafta karısının üstüne yeni kuma getirmeye başladı İrade yerine üçüncü yumurta kodluydu genlerin seçtiği kişide ve tek bir davranış sinyali gönderiyordu merkeze: Hücum!Kadın Tamircisi, seks ve iktidar penceresinden bakarak, erkek egemen toplum hayatı ve siyasetiyle alay ediyor. Burnumuzun dibindeki gerçekliği kıvrak bir mizahla apaçık ortaya sererek ezber bozuyor!