
Çıldırmadan Önce Son Çıkış - Duygular ve Değerler
Kibri onura, amacı değere dönüştüreceğimiz günler için çabalayalım... Sadece bir kez olsun konuşmak yerine dinlemeyi tercih ettiğinde; görünür olmak için çabalamaktan vazgeçip sadece görmek için gözlerini açtığında; sızlanmak yerine her şeye sıfırdan başlamayı göze aldığında; çok şeyden haberdar olmak için değil, çok anlamak için okuduğunda; yükselmek uğruna başkasının üzerine basmaya ihtiyaç duymadığında; kendin için istediğini başkasına sunabildiğinde; duyarlılığını sosyal medya gösterişinden ibaret kılmayıp sosyal hayatına da taşıdığında; sana dokunmayan yılanın da hesabını sormaya başladığında; hayatın anlamını mağaza vitrinlerinden satın alamayacağını anladığında; üretmenin sonsuz zenginliğiyle tanıştığında; özel olmak yerine özellikli olmak yolunda emek harcadığında, öfken ve vicdanı...

Flört Etme Sanatı
Flört bir sanattır ve inceliklerini bilirseniz hayatınıza renk katan bir oyun haline gelir. Flört etme sanatında başarılı olmak için birtakım becerilere sahip olmanız gerekir ve o noktaya geldiğinizde bu oyundan en çok keyif alan siz olursunuz. İlişki koçu ve yazar Adil Yıldırım bu kitabında Türk toplumunun kadim yarasına dokunuyor. Dünyaca ünlü James Bond filmlerinden örnek flört sahneleri veriyor, sırtlan erkeklerden avcı kadınlara uzanan geniş yelpazeyi anlatıyor ve en gizemli flört taktiklerini ilk defa açıklıyor: Neden flört edemiyoruz? Flörtün altın kuralı nedir? Flörtü kim başlatır? Flörtün amacı nedir? Flört etme sanatında nasıl başarılı olabilirsiniz?

Psikoloji Diyor Ki; Duygularının Kölesi Olmayan Hayatın Efendisi Olur
Duygular anne karnında başlar. Bebeklik ve çocuklukta gelişir. Çocuklukta bastırılmış ve yaşanmamış duygular gelecekteki yaşamımızı olumsuz etkiler. Yaşama anlam katmak için önce duyguların farkına varmalı ve iyileşmek için duygularımızı özgürce yaşamalıyız. Duygular bizim iyi ve kötü hissetmemize neden olan işaretlerdir, insanı kesin iyi ve kötü yapmazlar. Pozitif duygular amaçlarımıza ulaşmamızda motivasyon sağlar ve hayatımıza renk katar. Negatif duygular aşırı şekilde yaşandığı zaman strese, verimsizliğe, tükenmişliğe ve bıkkınlığa neden olur. Önemli olan bütün duyguları dengede tutabilmektir. Bu kitapta duygularını keşfedip onları nasıl dengede tutabileceğini anlatmaya çalıştım çünkü duyguları soldurmak da yeşertmek de senin elinde.

Fonksiyonel Yaşam
"Besinler ilacınız, ilacınız besinler olsun." – Hipokrat Günümüzde gittikçe artan sayı ve çeşitleriyle kronik hastalıklar, birçoklarının hayatlarında kara bir damga gibi yerini almış durumda. Belki sizler de diyabet, demans, kalp damar hastalıkları, haşimato hastalığı, romatizmal hastalıklar ve bunlar gibi daha birçok hastalıktan birisine veya birkaçına sahip olarak yaşamınızı ilaçlara mahkûm bir şekilde sürdürmeye çalışıyorsunuz. Peki size bu hastalıklar kaderiniz değil ve aslında hepsini önlemek mümkün desem? Bu hastalıkların, günlük yaşamınızda yaptığınız ve bugüne kadar önemini fark etmediğiniz yanlış alışkanlıklarınızdan, soluduğunuz, sürdüğünüz, sofranıza koyduklarınız, bardağınıza doldurduklarınızdan, kendinizi yoran bakış açılarından, koltuklara mahkûm yaşamlarınızdan kaynaklanabil...

Zafer Sızlanarak Kazanılmaz
En son ne zaman yeni bir şeye karar verdin? Birilerinin fikirleri neden bu kadar etkiliyor seni? Neden onların cetveli ile ölçüyorsun, her doğrunu, her umudunu, her hayalini? Başkalarının yıllardır zehirlediği senden kurtulmak lazım. Yumurtadan çıkman lazım. Hayatının ilk yarısı öyle ya da böyle geçti, bugüne geldin. Elindekiler her ne ise, işimizi görür. Şimdi seni yeniden inşa etme zamanı. Değişmek ve gelişmek için, tek ihtiyacın sensin. Artık başkalarına göre değil, cesaretine göre yaşam başlamalı. Nasıl mı? Bir süre sana arkadaşlık etmeme izin ver. Kitabın içinde seninle, sana gideceğiz. Yeni sana. Senin yeni versiyonuna. Sen 2.0 versiyonuna. Evet, birinci versiyon çalışıyordu ama kabul et birkaç kusur vardı. Şimdi yeni

Bırak Olsun
Hayatın karmaşası ve yoğunluğu içinde sürüklenirken, çoğu zaman bazı şeyleri oluruna bırakmak zorunda kalmışsınızdır mutlaka. Ama içdünyanızda olup bitenleri en son ne zaman oluruna bıraktınız? İnsanın içdünyası her zaman kontrol etmek ve güvende olmak ister. Onu oluruna bırakmak çok da kolay değildir. Dışarıdaki kaos ne yazık ki endişeleri, korkuları, stresi, öfkeyi ve acıyı besliyor. Böylece insan zihni bu olumsuz duyguların tetiklemesiyle, negatif yönde çalışarak negatif sonuçlar üretmeye başlıyor. Oysa Doğu felsefesinin de işaret ettiği gibi: "İnsan iki zihinle bir hedefe ulaşamaz..." İşte tam da bu yüzden içdünyanızda olup bitenleri oluruna bırakmanın zamanı. Koşullanmış zihnin etkisinden çıkarak, kalbinize zaman ve mekân ötesinden gelen güç ve bilgelikle yeni bir yaşam başlatmaya haz...

Herkes Saçını Okşayacak Bir Ele İhtiyaç Duyar
İçinden geçtiğimiz zorlu günlerde her birimiz saçını okşayacak bir ele, başını yaslayacağı bir omza ihtiyaç duyuyoruz. Duygularımızı kendimize dahi ifade etmekte zorlandığımız zamanlar hiç bu kadar yoğun yaşanmamıştı. Artık mucizeler bekler olduk desek yanlış olmayacaktır. Ancak hatırlamamız gereken bir şey var ki; mucize beklemekle gelmez. Eğer bir mucize istiyorsak onu yaratmak zorundayız. Bu yüzden hayatımızın her alanında çıraklıktan ustalığa geçmemiz gerekir. Kendi hayatımızın ustası olmayı başardığımızda hem kendi saçımızı okşar, hem mucizemiz olur, hem de hayatımızı gerçek bir usta gibi yeniden inşa edebiliriz. Bu kitap size hayatınızı yeni baştan inşa edebilmenin ve kendi mucizelerinizi yaratabilmenin yollarını sunuyor. Yaralarınızı tedavi etmekle kalmayıp duygusal boşluklarınızı m...

Mana - Ruhun Dna'sı
Şayet bu kitap, MANA, şu anda elindeyse ve sen bu satırları okuyorsan: Bu bir tesadüf değil. Hatta bir işaret. Kendinden kendine uyanış yolculuğunda bir ulak. Yaşamın amacını ve bu amacın içinde senin mananı bulma aracın. Mana, Tanrıların Gıdası olarak bilinir ve ruhsal DNA’n aracılığıyla sana her gündoğumunda bahşedilir. Bu kitap Canan isimli bir kızın üst benliğinin rehberliğinde Mana’ya, yani ruhsal gücüne uyanışının hikâyesidir: "Cehennemin ortasında cennet, savaşın içinde barış yaratabilmen mümkün." Bu kitabın tek bir amacı var, başına gelen olaylar arasında anlamlı bağlar kurabilmen için sana zihinsel ve ruhsal araçlar sunmak. Yaşanmış hikâyelerle düzene yeniden inanıp güvenmen için metaforlar yapmak. Bu da, yaşamda başına ne gelirse gelsin sana hiçbir şeyin tesadüf olmadığını ve her...

Terapi Odası
Değişim, bir senaryoda yaşadığınızı fark etmenizle başlar... Evreni unut, çekim yasasını da... Yaşadığın şeylerin kaynağı sır değil. Gizli saklı bir şey yok aslında. Sadece şimdiye kadar nereye, nasıl bakacağını bilmiyordun, o kadar... Neden problemler hep seni buluyor? Aldatılan neden hep sen oluyorsun? İnsanlar sana neden istediğin gibi davranmıyor? İhtiyacın olan ilişkiyi yaşamanın yolu ne yapmaktan geçiyor? Terk edilme korkusuyla nasıl başa çıkabilirsin? Sevgilin ya da eşin sana tıpkı annen baban gibi mi davranıyor? Onun arkasını toplamaktan kurtulmak mı istiyorsun? Bütün bu soruların ve daha fazlasının cevabı bu kitapta... Artık senin de bir terapi odan var... Ama unutma ki terapi her ne kadar sen odadayken başlasa da zihinde devam eder ve sonlanır. Kendi terapistin olmaya hazır mısın...

Belirsizlikle Barışmak Kaygı ve Endişeyi Yönetmek
Elinizdeki kitap yalnızca küresel bir salgına bağlı ortaya çıkan duygusal ve davranışsal tepkileri daha iyi yönetebilmek için yazılmadı. Temel amaç koronavirüs salgını üzerinden insan yaşamının kaçınılmazları olan kaygı ve endişeyi nasıl daha iyi yöneteceğimiz ve belirsizlikle nasıl daha barışık yaşayabileceğimiz konusunda bilgi aktarmak oldu. Farkındalık, günümüz insanının yaşamında karşılanmamış bir ihtiyaç ve koronavirüs bu farkındalığı sağlamak bağlamında önemli bir fırsat olarak düşünülebilir. Şöyle ki: Bir virüs gelir, bol planlı ve yetiştiremeyeceğimizden endişe ettiğimiz işlerle dolu yaşamlarımızda, bize zamanla yarışmanın anlamsızlığını öğreterek yaşamı yavaşlatır, hatta durdurur. Daha da önemlisi hep güneşli olmasını beklediğimiz yaşamlarımızda yağmura yakalanıp ıslanmanın kaçını...

Kutsal Geometri Çizim
"Nasıl göreceğinizi kavrayın. Her şeyin, diğer her şeyle bağlantılı olduğunu anlayın." – Leonardo Da Vinci Bal peteğinden nautilusa, balığın pullarından beynin sinir ağlarına hatta gezegenlerin yörüngelerine kadar bütün yaşam birtakım geometrik motiflerden ve kalıplardan oluşur. Dışarıdan bakıldığında karmaşık gibi görünen yaşam motifleri, tamamen matematiksel bir düzene göre, ilahi bir orana ve uyuma dayalı kalıplar halinde, yüksek titreşim seviyesine ait bambaşka bir zekânın tasarımıdır. Kutsal Geometri, bilim ve tinselliği, benliğin hayvansı ve tanrısal taraflarını, sağ beyni (sezgi) ve sol beyni (rasyonel düşünme), içe yönelikliği ve dışa yönelikliği, makroyu ve mikroyu sentezler... Bu sayede yaşamda anlamlı olanı, ruhun misyonunu, evrimsel süreçlere dair sonsuz döngülerin ardındaki gi...

Mutluluk Projesi
Mutlu musunuz? Mutlu olmak için nelere ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsunuz? Şimdi size tüm bu düşüncelerin saçma olduğunu söylesem bana inanmayacaksınız. Ancak açıkladığımda ve içinize yılan gibi çöreklenmiş yanlış hikâyelerin ürünü olan inançlarınızdan sizi kurtardığımda bana hak vereceksiniz. Bu kitap mutluluk ve mutlu olmak hakkında... Sizi mutsuz kılan 53 düşünce ve inanç kalıbını fark ederek kırdığınızda hep hayalini kurduğunuz dingin ve özden gelen mutluluğa kavuşacaksınız. Tek yapmanız gereken The Work yöntemine kendinizi bırakmak ve kitaptaki alıştırmaları yapmak. Çözüm bu kadar kolay! Peki işe yarıyor mu? Hem de nasıl! Bu yöntemi kullanan dünya çapında binlerce insan özden gelen mutluluğa ulaştı. Siz neden onlardan biri olmayasınız? Şimdi soruyorum, hayatınızı değiştirmeye hazır m...

Psikomekan
Mutlu bir ailede herkesin kendine ait bir köşesi olmalı ama nasıl? Bir evin doğru yerleşimi nasıl yapılmalıdır? Doğayı yaşam alanlarına nasıl entegre etmek gerekir? Dekorasyonda modanın ve renklerin önemi ne? Yaşam alanındaki fazlalıklardan nasıl arınılır? Evinizin yerleşim biçiminden memnun musunuz? Sanki daha iyisi olabilir gibi mi geliyor? Peki, hiç para harcamadan yepyeni bir eve sahip olabileceğinizi biliyor olsaydınız ne olurdu? Hatta işyerinizde veya çalışma odanızda verimliliği artırmanın bilimsel yolları olduğundan haberiniz olsaydı? Hemen uygulardınız değil mi? Bu konuda size değerli bilgilerle yol gösterecek, rehberlik edecek doğru kitapla buluştunuz bile... Bu kitap, kendinizi huz

Kristal Geometri
"Taşlar, evrenin DNA’larıdır." *** Binlerce yıldır dinlerin ve inançların merkezinde yer alan taşların ve taş düzeneklerinin ardındaki tarihi, ezoterizmi ve sembolleri keşfetmeye hazır olun... Çünkü taş düzenekleri yarı değerli ve değerli taşların bir araya gelmesiyle insan yaşamına şifa ve yaratım katan, manyetik alan yaratan sanat eserleridirler. Taşlar, kutsal geometriyle bir araya geldiğinde hayata birliği, odaklanmayı ve genişlemeyi getirirler. Taşların da tıpkı insanlar gibi arketipleri vardır. Kolektif bilinçdışının zengin topraklarında yer alan bu arketipleri, taş düzenekler ve kutsal geometriyle üçboyutlu bir dünyaya taşımak, bilimin ve sanatın işbirliğiyle yaşama yansıtmak mümkün... Şi

Her Şeye Canını Sıkma Ey Gönül
"kalbi vesveselerden arındırma ve zihni susturma sanatı" İnsan her ne kadar bedeniyle sınırlı bir varlık gibi görünse de, dipsiz bir kuyu, hatta akıl almaz bir uçurumdur içi... Sınırlı bedeninde, sınırsız bir âlem yaşar ki, bu âlemi yaşanmaz hale getiren bir dolu vesveseyle boğuşur durur hayatı boyunca. Gönül terbiyesinden geçmemiş olanlar için, vesvesenin neden olduğu cehennem, hem birtakım fiziksel ve ruhsal sıkıntılara yol açar, hem sınav yolundaki kıymetli deneyimleri anlamsız talihsizliklere dönüştürür. Oysa vesvesenin doktoru olmak, insana şifa ve hidayet de versin diye indirilmiş olan Kuran’ın rehberliğiyle mümkündür. "Zihnim hiç susmuyor." "Ne yaparsam yapayım hep içim daralıyor." "Sevdiklerimi kaybetme korkusu yaşıyorum." "Geleceğimden çok korkuyorum." "Küçücük şeyler bile aklıma ...

T-insan
Türkiye’nin İlk Kadın Fütüristi Dünyanın En Etkili 100 Kadın Fütüristi Arasındaki Tek Türk Gelecek Tasarımcısı ve İş Antrenörü UFUK TARHAN diyor ki: Yarının işini yarına bırakmayın! Geleceğinizi kendi haline bırakamazsınız! "Gelecekteki Siz’i" başkası değil, kendiniz şekillendirmelisiniz! Ve bunu yapmak zorundasınız! Kesinlikle yapabilirsiniz! Başarılı, mutlu olmak istiyorsanız başka seçeneğiniz de yok zaten! "İyi de nasıl yapacağız?" diyenlere yanıt: Geleceğin başarılı insan modeli T-İNSAN’a dönüşerek... T-İnsan olarak... Bu kitap ve T-İnsan Modeli size geleceğinizi yeniden anlamlandırıp, gelecek kaygısı ile başa çıkıp, gelecekteki sizi tasarlamanız ve gerçekleştirmeniz için yeni çıkışlar, çareler, ipuçları ve çok somut, uygulanabilir inovatif bir gelişim, değişim, dönüşüm modeli sunuyor....

Gelecek Geçmişi Şekillendirir
Kaderinin sana dayatıldığını düşünüyorsan geçmişte yaşıyorsundur, kendine ve seni var edene güveniyorsan şimdidesindir... Eğer bir seçim yapmadan her şeyin harika olacağını düşünüyorsan geleceğin sınırsızlığı içinde kaybolmuşsundur. Bu hayatın içinde sonlandıracağın ilk şey, kendine eziyet etmek olsun! Çok satan SIRLAR BOHÇASI ve NİYET DEFTERİ kitaplarının yazarı Meltem Güner, bilgi, ilham, teknik ve uygulamalarla dolu çok yönlü, işlevsel ve kullanışlı bir rehberle gelecekle buluşmak üzere okuyucuları yaşam sahnesine davet ediyor. His ve coşku dolu bir karar verdiğinde, yani geleceği şekillendirmek için bir niyet oluşturduğunda geleceğin bir geçmişi olan bugün de şekillenmeye başlar. Yeni bir gelecek inşa etmek için bütün taşların yer değiştirdiği bu süreci doğru yönetmek, yönlendirmek ve ...

Kesintisiz İletişim - Beyniniz İle Bedeniniz Buluşuyor
Beyninize ve bedeninize hoş geldiniz. İletişim, en basit modeliyle kaynak ve alıcı arasında geçen mesaj alışverişi olarak tanımlanır. İletişim uzmanı Michael Argyle tanımı biraz daha farklı yapar: "Sözsüz iletişim (beden dili) çoğunlukla farkında olmayan bir kaynak ile çoğunlukla farkında olan bir alıcı arasında geçer." İnsan çoğunlukla bedenine yabancıdır. Bunun bir iletişim kaynağı olduğunun ve karşı tarafa mesaj verdiğinin farkında bile değildir. Bu yolla bilinçsizce verdiği mesajların doğal olarak içeriği de hedefi de belirsizdir. Tıpkı nişan almadan patlayan bir silah gibi hem tehlikelere açık hem de gelişigüzel... Bu kitap beyin ve beden arasındaki ahengi inşa etmek üzere kaleme alındı. İletişim doktorları Emrah Akçay ve Sefer Darıcı, beden dili ve yalan avcılığına dair pek çok bilim...

Hikaye Anlatıcısının Yolculuğu
"Evren atomlardan değil, hikâyelerden oluşur." İnsanlık tarihi kadar eski bir yetenektir hikâye anlatıcılığı. On binlerce yıl önce bir mağarada ateş başında başlayan bu kadim yolculuk, günümüzde hem plazalarda hem de siyasetin şatafatlı kürsülerinde devam ediyor. Yolculuk değişmese de yol değişmiş, geçmişin hikâye anlatıcıları yerini pazarlama gurularına veya politikacılara bırakmış bile... Hepimiz dikkatle bu yeni hikâyeleri dinliyor, izliyor veya okuyoruz. Ama biliyoruz ki hikâyeler kimsenin özel mülkü değil. Hikâyeler hepimizin. Ve bizim de heybelerimizde parlatılmayı bekleyen hazinelerimiz, bizi olduğumuz kişi yapan yolculuklarımız var. Madem öyle, hikâyelerimizi neden anlatmıyoruz? Hayatımızın her alanında, etrafımızdakileri harekete geçirmeye ihtiyaç duyduğumuz her an neden bu muazza...

Sevme Kusurları
Sevdiğiniz için kıskançlığa kapıldığınız oluyor mu? Peki ya, sevdiğiniz için kendinizi gözden çıkardığınız, var gücünüzle fedakârlıklarda bulunduğunuz, kendinizi sorgusuzca uğruna adadığınız, benliğinizden çaldığınız zamanlar var mı? Sevdiğiniz için hep bir şeylere katlandığınız, tahammül etmek zorunda kaldığınız, acı çektiğiniz, çaresiz hissettiğiniz oluyor mu? Böylece giderek sevginin içinde kendiniz olmaktan uzaklaştığınızın farkına varıyor musunuz? Bütün bunlar sevginin mutlak birer parçasıymış gibi geliyorsa size, sevgi sandığınız bir hissin içinde kayboluyorsunuz demektir. Sevgi tahammül etmek değildir, katlanmak, adanmak ve bu yolda benliğinizi gözden çıkarmak da değildir. Sevgi parmak izi kadar özgün ama yarattığı sonuçlar açısından evrensel bir etkidir... Bu uğurda herkesin bilgis...

İnsanın Merak Yolculuğu
Hayat birtakım soruların peşinde cevaplar arayıp durduğumuz serüvenli bir yolculuktur aslında. Kimi sorular sihirli bir anahtar gibi umulmadık kapılar açar insanın önüne. Kimi sorularsa cevabı hiçbir zaman net olarak bilinemeyecek sonsuz bir yürüyüşe sürükler. Sorular her ne kadar hakikatin sırlı kapılarının anahtarlarını sunsa da cevapların arandığı o uzun süreç, yaşam yolculuğununtam da kendisidir. Bu kitap, soru sormanın nasıl bir yolculuk başlatabileceğini deneyimletmek için yazıldı. Bazen kendinizi Balzac’ın neden günde 50 fincan kahve içtiğini öğrenmeye çalışırken bulacaksınız, bazen Leonardo Da Vinci’nin eşsiz üretkenliğinin nedenlerini ararken... Bazen de yazmanın ve okumanın insan üzerindeki etkilerini düşünüyor olacaksınız. Elinizdeki bu kitap, birbirinden farklı alanlarda ortaya...

Astroterapi
Astrolojinin insan psikolojisine kuşkusuz güçlü yansımaları vardır. Gökyüzünden yansıyan etki, kadere dönüşme potansiyeline sahip güçlü bir etkidir ki; bu yüzden oluruna terk edilemez. Astrolojinin etkilerine maruz kalmak yerine bu etkilerle işbirliği kurmak, sizce de yerinde bir tercih sayılmaz mı? O halde duyguların rehberliğiyle, &

İyilik Sende
"Bulaşmasından korkmayacağınız tek şey, iyilik olsun." Kilodan selülite, kronik yorgunluktan dinmek bilmeyen ağrılara, uyku sorunundan sivilcelere kadar bedensel boyutta yaşadığınız sağlık şikâyetlerinin yanı sıra, depresyon ve kaygı bozukluğu gibi ruhsal ve zihinsel sıkıntıların çözümüne yönelik, bilimselliği kanıtlanmış yüzde yüz etkili pratik tarifler... Sağlıklı yaşamanın tüketilen yiyeceklerden uyku düzenine, kullandığımız kozmetiklerden giyeceklerimize kadar bir tercih değil, hayat tarzı olması gerektiğini anlamış ve bunları uyguladıkça, kendini bedenen ve ruhen ne kadar iyi hissettiğini deneyimlemiş biri olarak kaleme aldığım bu kitapta zihinsel, bedensel ve ruhsal olarak iyi olmanın uzunca bir süredir kendimde uyguladığım ipuçlarını bulacaksınız... Klinik aromaterapist ve bütünsel ...

Tut Elini
Gerçek sevgiyi, ancak cesaret gösterenler deneyimler. Cesaret korkusuz olmak değil, korkuyla beraber hareket etmeye gönüllü olmaktır. Mutluluğu yanlış yerlerde arayanlar yalnızlaştıklarını düşünür... Oysa kimse yalnız değildir! Bir elinle diğerini tutarak kendine destek olabilir, mutluluğu beklemek yerine var edersin. Duygular hapis değil, özgürlüğe açılan kıymetli bir kapıdır. Bu kitap korkularına rağmen adım atmaya cesareti olanların beynini, kalbini ve bedenini dönüştürecek olan 9 haftalık bir program içeriyor. Süreç boyunca yaşamını yeniden yaratabilir, kendini dönüştürerek hayallerine yol açabilirsin. Geleceğin, sadece şu andaki ellerinde. Hadi şimdi cesur ol ve TUT ELİNİ...