
100 Soruda Oğuz Atay
Küçük burjuva hayatını eleştirdi, ama solun açmazlarını da. Büyüyemeyen toplumu eleştirdi; ama ona sırtını dönen aydını da. Kemal Tahir’i de sevdi, James Joyce’u ve Nabokov’u da. İkinci baskısını bile göremediği az sayıdaki yayımlanmış eseri ve tamamlayamadığı romanlarıyla Oğuz Atay, toplumcu ve yerli/gelenekçi yazarların yel değirmenlerine karşı bireyi, kişiliğinin röntgenini çekercesine özgün, cesur ve yenilikçi anlatımıyla merkeze alan Don Kişot’umuzdu. Selçuk Orhan, Oğuz Atay’ın kişisel, edebi ve sosyal varlığını, kimi sıkça sorulan, kimiyse akla gelmesi zor sorulara yanıtlar vererek çözümlüyor. Bir zamanlar neden anlaşılmadığını, reddedildiğini, yalnızlaştığını da, 80’lerde nasıl aniden yükseldiğini, yayıldığını ve gıyabında takdire, tebrike kavuştuğunu da, doyurucu, keyifli bir dille...

Hanfendi Bi Bakar Mısınız?
Hayatıma giren insanlar mı yanlıştı, yoksa zamanlar mı hiç bilemedim. Fakat âşık olmaktan, sevmekten hiç vazgeçmedim. Talihsizdim, hayatımdaki kadın için odun olmaktan bir adım öteye geçemedim. Çözeceğim ulan bu kadınların olayını dedim. Araştırdım, gözlemledim, sayfalara döktüm. İnsanlık için kadın erkek ilişkilerini inceledim. Sonra anladım ki: Kadın erkek ilişkilerinde mizah var!!! Ben zaten garıma çiçek alıyom. – Kahveci Hüseyin Neyse sen meşgulsün galiba :S – Ecem Kanka arkadaşını da bana ayarlasana. – Sülük Hüseyin Kadının ruhundan da anlarım domatesten de. – Manav Recep Uff bu geri zekâlı da bana mı yazıyor ne? – Busesu Herif gibi boyu bosu devrilsin inşallah. – Hayriye Teyze Whatsapp’tan mı konuşsak acaba? – Berkecan Bizim öküz ne anlar kadın ruhundan? – Nermin Abla İşte yazdım bur...

Hamsa
"Hamsa" tasarımları boyanmak için sizi bekliyor! "Hamsa" dünyada ve özellikle Ortadoğu ile Kuzey Afrika’da iyi talihi sembolize eder. Bu eşsiz boyama kitabında, çiçekler, hayvanlar, yıldızlar ve diğer doğal şekillerle tamamlanmış 30’dan fazla hayat dolu hamsa tasarımı bulacaksınız.

Baykuşlar
Bu eşsiz baykuşlar hayat bulmak için bir dokunuş bekliyor! 30’dan fazla tam sayfa baykuş illüstrasyonu, doğanın bu en akıllı kuşunu zengin dokulu harika bir dekorla gözler önüne seriyor. Nadir bulunan çiçekler, cıvıl cıvıl desenler ve boyanması zevk veren harika şekillerle bezeli bu sevimli baykuşları, canlı ve girift desenlerin dolup taştığı bir arka plana yerleştirilmiş olarak bulacaksınız.

Bayan Hiçbiri
Artık '80'lerde yaşamıyoruz. Kırmızı ruj sürüp, evi derleyip toplayıp, çocuğunu temiz pak giydirdiğinde "4 çekerli kadın" olduğun günler geride kaldı. Neslimiz lanetlendi… Çocuk yap; ama kilo alma. Kariyer sahibi ol; ama çocuğunun bakımını aksatma. Hem bebeğine hem kocana hem de kendine vakit ayır. Gece arkadaşlarınla dışarı çık; ama sabah yedide kalkıp yavrunun kahvaltısını hazırla. Etraf bekâr kadın kaynıyor, aman gözünü dört aç, kocanı kaptırma! Hatta öyle ki bu devirde bir anneye yapılan en büyük iltifat: "Seni gören anne olduğuna asla inanmaz."21. yüzyıl kadınının "anne gibi anne" olması sessiz sedasız bir sözleşmeyle yasaklanmış da haberimiz yok. Merhaba ben Ela. Kim miyim? A) Şefkatli bir anne B) Ateşli bir sevgili C) Kariyer sahibi bir iş kadını D) Hepsi E) Hiçbiri Cevap veriyorum:...

Sensiz Ölümdür Aşk
İki insan, iki ülke, kesişen iki hayat ve bir müthiş aşkKime sorsak aşkı farklı anlatmaz mı?50 insan, Stefano ve İzmirin hikayelerini anlatmak için birleşti. Onların aşkı mesafeleri aştı, 50 yazar onların hikayesini yazdı.50 yazar:Alper Akdeniz, Alper Baran Esin, Altuğ Selçuk, Aylin Onart, Aynur Kuran, Babacan Pesenkurdu, Bahadır Yüksekşan, Banu Şen, Berna Ergin, Birgen Engin, Burcu Tuna, Didem Baydar, Dilara Çağlayan, Duygu Erşen, Ece Tüzün, Ece Türkmut, Eda Lortlar, Eda Ongün Balık, Elvan Karanfil, Emre Akdemir, Engin İnce, Erdem Erdoğan, Erhan Gölbey, Esin Sayın, Filiz Kahraman, Fulya Demirören, Gökhan Kökuşoğlu, Gökmen Küçüktaşdemir, Güneş Saraçoğlu, Hakan Asılkefeli, Hakan Urgancı, Halil Fincan, Hatice Çelenk, Jülal Malhatun Zalma, Kezban Şahin Taysun, Leyla Bal, Manolya Özek, Mehmet ...

Dink Cinayeti ve İstihbarat Yalanları
Dünyanın tüm kutsal kitaplarını da okusanız, tüm ideolojileri literatürünü de tarasanız her şeyi anlatan tek bir kelimeye ulaşıyorsunuz; "Eşitlik" Eşitlik yaşamayı onurlu kılan tek kelime. Adalet ise uğruna ölümü göze alacağınız bir kavram. İşte Hrant Dink cinayeti dosyasının bana öğrettiği şey bu iki kelime Eşitlik ve Adalet, herkes için hepimiz için. Dink cinayeti araştırması bu iki kavrama olan inancımızı yıkan yüz karamız. Yaşarken hakları korunmayan ve öldürüldükten sonra da cinayetinin üzeri yalanlarla örtülen Hrant Dink cinayeti aydınlanma yoluna girildikçe birileri çok huzursuz oluyorlar. İsimleri tek tek belirlendikçe tetikçi gazetecileri cinayeti aydınlatmaya çalışanların üzerine salıyorlar. Ama onların da yapacağı bir şey yok. Ve şimdi üçüncü baskısını yapan bu kitap cinayetin a...

Bizim Hep İnanmamızı İstediler (ma’amin)
Atatürk ve arkadaşları bizim bilmediğimiz bir şeyleri mi biliyorlardı? Yedi düvele karşı savaşırken neden İstanbul’u işgal eden İngilizlere tek kurşun sıkmadık. Türkiye’nin kuruluşunda 90 yıllık anlaşma mı yapıldı? 23 Nisan’ın İngilizlerin çok önemli bir günü olması sadece tesadüf mü? Yahudi soykırımında 6 milyon insan öldüyse, bu kadar insan kaç fırında yakılmış olabilir? Hiç kurban sayısını fırın sayısına böldük mü? Başbakan ‘ın "One Minute" çıkışı senaryonun bir parçası mı? Peki ya Mossad İstanbul’da ünlü bir apartmanda kurulmuş olabilir mi?

Ağa’nın Akmayan Gözyaşları
Güneydoğu’nun, Urfa’nın kumalar arası mücadelenin, ağalık düzeninin, feodal ilişkilerin, sermaye değişiminin, toplum gelişiminin romanıdır.“Yarabbim! Ben ne suç işledim?... Ne suç işledim de beni bu kadar cezalandırdın?Hayatımda bir kere sevdim onu benden aldın! Baba sevgisi görmeden büyüdüm. Babam gibi gördüğüm ağabeyimi aldın! Bir çocuğum olsun istedim, onu elimden aldın! Bana öyle bir ana verdin ki kin ve nefret dolu! Yaşamıma o son verecek! Neydi günahım Allah’ım!..“Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin gayrı-resmi tarihini içeren “Ağa’nın Akmayan Gözyaşları“nda İzol, 2. Abdülhamit döneminden başlayarak 1980’lere kadar uzanan bir süreçte, aşiret ilişkilerini, kadınlar arası rekabeti, kan davasını ve çıkar çatışmalarını yalın bir dil ve adeta sinematografik bir görüntülemeyle sunuyor.İzol bu ki...

Operasyon Adı: Ağa 01
Islak imza tartışmaları, darbe planı iddiaları, Ergenekon’un sıralı iddianameleri, HSYK’da sert geçen Temmuz Kararnamesi görüşmeleri 2009 yılı yazını siyaseten de ısıtan olaylardı.Aynı yaz öne çıkan bir başka yüksek gerilim; Erzurum-Erzincan hattında yaşandı.Tarihte büyük depremlerin üssü olarak bilinen Erzincan şehri bu kez başka tür bir depremin; cemaatler ve Ergenekon soruşturması üzerinden yürüyen kurumsal ve toplumsal sarsıntıların fay hattı oldu.Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner, başlattığı iki ayrı cemaat soruşturmasıyla kimine göre pandoranın kutusunu açmış, kendi deyimiyle çarka çomak sokmuştu.Gündemi Sarsan ve Uzun Yıllar Konuşulacak Olan Dava Hürriyet’in Deneyimli Gazetecisi Ali Dağlar Tarafından Bütün Çıplaklığıyla Ortaya Konuyor