Ölüm-dirim
Ruh ve beden, kendi döngüsel karşılıklarında yüz yüze geldi. Ve bu yüz yüzelikte birbirlerinin anlayışlarına dirilip, yenidenleşti. O anlayışlar ki; "ölüm ve dirim" bağıllığında varlığa belirip, ruh ve beden arasında sonsuz yokluklarına salındı. Şimdi insan, kafa kemikleriyle ördüğü bu düşünsel kodeste, ustaca gizliyordu o yalnızlıklar değerini! Aklın mahkûmiyetine tutunmuş olan dirayeti, "ölüm ve dirim" arasındaki kasılışlarına ancak ruhun direnciyle kenetlenebildi. Vücutsal değerlilik halini alan zihinsel teslimiyet, ölümü bu diyalektikte yaşamsal akıbet olarak belirledi. Fakat, biriktiren iç olarak boşalan dış, ölümü yaşamlar suretinde gizledi. Sizler için yaşam sorunsalı, ölümler zeminine örülmüş bir duvardı artık. Bir uyarı olarak: "Acıya sahip olanlar, güçlü nefesleriyle yıkıp geçti!...
Ölüm Deltası
Kızılırmak Deltası'nda da iki hafta içinde üç kişi esrarengiz bir şekilde ölür. Cinayet masası baş komiseri Çetin Akın, bu kaza sonucu ölümlere şüpheyle yaklaşır. Ve ölümlerin nedenlerini araştırmaya başlar. Ölümlerden, gazeteci arkadaşı Ahmet Kerim'i de haberdar ederek, ondan yardım ister. O sırada dünyanın başına gelecekler ve küresel ısınma konularında gazetesine seri yazılar hazırlamakla meşgul olan Ahmet Kerim, baş komisere yardımcı olmak için Samsun'a gider... Bu ölümler bir kaza mı, yoksa bir cinayet midir? Soruşturma derinleştikçe deltada başka kuşkulu ölümler de meydana gelir. Gazeteci ve baş komiser, çeşitli engellemelere rağmen, tüm zorlukları göğüsleyerek, yılmadan, kuşların ve kuş bilimcilerin dünyasına girerler; esrarengiz ölümlerin ve deltanın gizemini çözmeye çalışırlar... ...
Mustafa Kemal'in İnancı
"Arkadaşlar; Asırlık işleri yıllara sığdıran Türk inkılâbı kendi mihrabının bizzat Güneş olduğunu bulmuştur." Mustafa Kemal, Türk Tarih Kurumu'nun 2. Dil Kurultayı'nda yaptığı konuşmada bunları söylüyor: Demek ki, Kemalist inanç "Güneş"lidir… Demek ki CHP'nin sembolünün Güneş olması da bir rastlantı değildir. Bayraktaki ay-yıldız'ın 1922'de güneş içine yerleştirildiğini, ancak sonra nedense vazgeçildiğini hatırlatalım. Kemalist devrimin sembolüdür Güneş. Bu çalışma işte o mihrabın izinden giderek bir kez daha tartışmaya açıyor Mustafa Kemal'in inancını. Bütün tekkeler kapatılırken "Mevlana'nın kapısı"nın kapatılmamasına, Mevlevilik ile antik kültürler arasında bağ kuran Tahsin Mayatepek raporuna, "Atatürk'ün Hafızı" ve bir Mevlevi olan Hafız Yaşar Okur'un anlattıklarına, elbette Mustafa Ke...
İnfaz Çetesi
30 yıllık bir çalışmanın ürünü. Değerli gazeteci recep bulut'tan olaylara yepyeni bir boyut kazandıracak bir kitap. Türkiye bu kitabı konuşacak. İsimler, yerler, olaylar... İnfaz Çetesi'nin Kanlı Tarihi... ...Bu kitapta, 12 Eylül darbesinin hemen öncesinde sırf siyasi görüşleri nedeniyle cinayet örgütlerinin kurbanı olanların trajedilerine tanık olacaksanız. Bu cinayetler Adana, Kayseri ve Nevşehir'de bir dönem yaşanan karanlık olayları içeriyor. Gazeteci Recep Bulut bu olayları 30 yıl boyunca yurtiçinde ve yurtdışında araştırdı. Adana, Kayseri ve Nevşehir'de 1978'de başlayıp 12 Eylül 1980'e kadar devam eden süreçte onlarca insanın hunharca öldürüldüğü olaylar zincirini polis ve mahkeme tutanaklarında takip etti. Anlatılan suç ve suçlulara ilişkin tanıkların ifadelerini okuduğunuzda sizler...
Leonardo
Terk edilmişim ben. Ya siz? Mavi geniş boy bir valiz gibi terk edilmişim. Leonardo tam zamanında terk ettin beni. Camdan düşen ilk taştın sen, bacağa sürülen ilk yara kremi… Leonardo terk ederken dünyayı, ne olur terk etme beni. Lale Müldür, Leonardo ile modern bir Adem-Havva masalını, başka türlü bir galaksinin var olduğu iddiasını ve dünya üstündeki tüm kara aşkların feraha çıkma ihtimalini ortaya koyuyor. Benoît Hamet’in çizimleriyle, Lale Müldür’ün kelimeleri aynı kitapta buluşarak okuyanların ve görenlerin kalbine isabetli bir atışta bulunuyor.
Mıstık Parkı: Ben Babamla Evlenicem
"Mıstık Parkı" üstü kapalı kalmış, merak edilen; çözüm bulmakta zorlanılan konu başlıklarını kaleme alan pedagojik hikayelerden oluşan bir serinin ilk kitabı. Pedagog Gözde Erdoğan’ın yazdığı ve ünlü karikatürist Semra Can’ın resimlediği bu kitap, anne babaların cevap vermekten en çok korktukları ve doğru cevabı bir türlü bulamadıkları soruları eğlenceli ve eğitici bir şekilde anlatıyor.
Murat Bür Le Mutlu Tarifler
Egzersizden sonuç alabilmek için sağlıklı ve düzenli bir beslenme planıyla desteklemek çok önemlidir. Günün en önemli öğünü kahvaltıdır. Sabah yataktan yalnızca bedensel olarak değil zihinsel olarak da aç kalkarız. Çeşitli nedenlerle es geçilen ya da doyurucu ve sağlıklı bir şekilde yapılmayan bir kahvaltı bize gün içerisinde enerji yoksunluğu, zihinsel performans düşüklüğü, kan şekeri dalgalanmaları ve huzursuzluk olarak geri döner. Bu kitapta sizlere egzersizlerle beraber hem kaçamak yapabileceğiniz hem de sağlıklı ve hazırlaması bir o kadar kolay kahvaltı tarifleri hazırladım. Ayrıca ayrıntılı olarak resimlerle desteklenmiş olan egzersiz çalışmalarını bu sağlıklı tabaklarla kombin ettiğinizde olumlu sonuçları nasıl da kısa zaman içerisinde aldığınızı göreceksiniz. Unutmayın! Düzenli egz...
A'dan Z'ye Buraya Nasıl Geldik
Türkiye’nin son on beş yılı, birbirini kovalayan skandalların, acıların, utancın yükselen dozuna toplum olarak bağışıklık geliştirip duyarsızlaşmakla geçti. Asla unutulmaz, hafızalardan silinmez zannettiğimiz ne çok şey halının altında kalıp adımlarımızın tümseği haline geldi… Kökünden koparılan ağaçlar, yükselen gökdelenler, grizular, ayakkabı kutuları, talimat alan yargı, cinayetler, katliamlar… Gazeteci-yazar Mehveş Evin, sahalardan kitaplara tüm kaynakları tarayarak halıyı kaldırdı; birikmiş tozu A’dan Z’ye sınıflandırarak bir zamanlar üzerine bastığımız zeminin rengini görebileceğimiz yeni bir kaynak oluşturdu. A’dan Z’ye Buraya Nasıl Geldik, yaşananların unutulmaması ve böylece tekrarlanmaması umuduyla hazırlanmış, gerçek bir araştırmacı-gazetecilik çalışması.
Devrim Erbil'de Öz'ün Ritmi T/öz
"Kavramın zihinde, nesnesinin ise zihnin dışında yer alması, kavramlar ile imledikleri arasında tam bir örtüşme olmasını önler. Yaşamı zihnimize düşürmeye yönelik her girişim, çaresiz yenik bir tasarıdır. Varoluş gereği yaşamı tam olarak kavrayamayız. Kavranılamayanı dile getiremeyiz; fakat resmedebilir miyiz? Erbil’in resimleri, bu soruyu olumlu yanıtlar. Ressam, yaşamın kavrayamadığımız öz’ünde, kendisini duyularımızdan gizleyen bir görünmeyenin var olduğu kanısındadır: ritim. Günlük yaşamda kendisini gözlere kapatan öz’ün ritmi, Erbil’in resmiyle birlikte görsel bir dile tercüme edilir. Görüngüler dünyasında görüntüsü olmayan ritim, Erbil’in aşkın betimlemesinde görüntü haline gelir ve izleyicilerin ortak aklı bunu tanır. İzleyici, kendisinde var olduğunu bilmediği yepyeni bir alana açı...
Siyah Odadan Hikayeler
Sürekli güncellenen ve hızlanan ortak yaşayışın dayattığı koşturmacada gözümüzden kaçanlar, değerlerimizden eksilenler, aslında ruhumuzun, perdelerini açmayı unutmadığımız müstakil odalarında birikiyor. Giderek azalan göz teması, donan ses tonları, kaybedilen mana, bizi çekildiğimiz o iç köşelerde buluyor. Alper Saldıran, ikinci kitabında bu kez siyah odaya giriyor. Burada da konuşan mobilyalar, ağaçlar, kedi ruhlu kadınlar, ustadan çırağa aktarılan tecrübeler arasında dolaşıp, hayata kaleminin gözünden, bizimle birlikte yeniden bakıyor.
Daima Şık
- Şıklığı ve Zarafetiyle Gazi Mustafa Kemal - Liderler, hem giyim kuşamları hem de hal ve davranışlarıyla, sözcüsü oldukları toplumun dış ilişkilerdeki temsilcisi, iç ilişkilerdeki rol modelleridirler. Giyimde ince bir zevk, duruşta göz ardı edilemez zarafet, düşünce ve eylemleri de bütünler, destekler, parlatır. Savaş koşullarında bile askerlerine derli toplu ve temiz giyimi emreden Gazi Mustafa Kemal, hedeflediği çağdaş Türkiye’yi önce kendi sırtında taşıyor; fraklardan golf pantolonlara, silindir şapkalardan saatlere kadar giyim kuşamındaki ayrıntılarla büyük atılımlara imzasını atıyordu. Batı’yı taklit etmiyor, ondan esinleniyor, bu yeni modaya kişisel dokunuşlarını da katarak özgün tarzını yaratıyordu. Derimod’un kurucusu, işadamı Hasan Yelmen ve Prof. Dr. Emre Kongar, Gazi’yle zaman ...
Bütün Şiirleri
Barış Pirhasan’ın 1985-2012 yılları arasında yazdığı tüm şiirleri bu kitapta toplandı. Durmadan koşan, durduğunda bile giden ve en huzurlu anında bile kıpırtılı şiirler bunlar. Hâlin, hareketin, oluşun zarif tariflerini vermiyor; gelişigüzel, alışılmış, sığ ve süslü ne varsa, onun röntgenini çekiyor. Şair bir yandan kendini de dikizliyor. Aşk ve kedi, Amerika ve hastanedeki melekler, kırmızı tarihten sallanan beyaz mendiller, coşkulu bir ritimle birbirine karışıyor… – Aşkla Kedi Arasındaki Yedi Benzerlik (2012) – Babam Benden Hiçbir Şey Anlamıyor (1995) – Tarih Kötüdür / İmzasız El Yazıları (1985)
Oyun Kuruculuktan Oyun Bozuculuğa
"Bu kitapta kendi ülkemiz de dâhil olmak üzere dünyada ne kadar çok yalancı siyasetçi olduğunu ve bu yalancıların tasarrufları yüzünden insanların ne kadar çok çektiklerini dış politika perspektifinden anlatmaya çalıştım." Emekli Büyükelçi Murat Özçelik, ABD ve Ortadoğu ülkeleriyle görüşmelerinin, yürüttükleri ortak çalışmaların tecrübesiyle, hem ülkemizde hem de dünyada politik manipülasyonların, kavramsal derinliği alınarak içi boş sloganlar haline getirilen değerlerle insanları ayrıştırma politikalarının benzerliğine örnekler veriyor. Kitap, 21. yüzyıl dış politikasının ana parametreleri sunarken; kaçınılması ve yapılması gerekenlere değiniyor, "umutlu" tabloyu nedenleriyle birlikte çiziyor.