
Fatih Sultan Mehmed'e Nasihatler
"Ey oğlum! Bir an bile olsa adaleti elinden bırakma!" *** Çok genç yaşında Konstantiniyye’yi fethetmeden önce Şehzade Mehmet’in, babası Sultan 2. Murad’a yaşlılık üzerine sorduğu bir soruyla başlayan sohbet, dönemin Venedik Büyükelçisi Andrea Coscolo tarafından kaleme alınmış. Coscolo’nun, torunu Mario de Cavali tarafından saray tercümanlarından Murad Bey’e tercüme ettirilen ve Kanuni Sultan Süleyman’a takdim edilen notları, bir padişahın şehzadesine verdiği siyasi önerilerden ziyade, bir babanın oğluna verdiği özel ve hayati nasihatleri içeriyor. Sorular ve yanıtlar, iki hükümdarın soğuk görüşmelerini değil de, bir genç ile bir ihtiyarın hoşsohbetini çevreliyor.

Şeytanın Hatırası
"Ruhun acısı bu derece sarsıcı bir fiziksel acıya sebep olabilir miydi? Öyle ki tüm organları ateş almış gibi sarsılıyor, kendisine ne kadar hâkim olmaya çalışsa da istemsiz bir şekilde tir tir titriyordu. Karanlık, acı ve umutsuzluk... Ölüm... Tüm bu acılardan, umutsuzluktan ve ona, bak göreceksin daha neler gelecek başına der gibi gözdağı verir bir edayla parmağını sallayan buz gibi geleceğinden kurtuluş... Huzura kavuşması çok uzun sürer miydi? Ölümün sıcak kavrayışına kavuşmadan önce şu anda çektiklerinden daha büyük acılar yaşaması mümkün müydü? Hiç sanmıyordu." Ölümü kurtuluş olarak görmeye yakışmayacak kadar genç, nahif ve savunmasız bir kız... Ancak bir ejderhanın ağzına yaraşacak alevlerle, yıllar boyu içinde büyüttüğü intikamını bir genç kızın saf varlığını kavurarak almaya yemin...

Angela Davis Bir Otobiyografi
Angela Davis, ABD’nin gelmiş geçmiş en büyük muhalif hareketi olan Kara Panterler’in en gür seslerinden. Bir feminist, bir vegan, bir direnişçi. FBI’ın "ABD’de en çok aranan 10 suçlu" listesinde yer almış bir devrimci. Sıra dışı dava süreciyle eş zamanlı büyüyen mücadelesi, ulusötesi bir direniş haline geldi, siyahî özgürlük hareketinin bir sembolü oldu. Kişisel hikâyesi, binlerce kardeşinden herhangi birinin hikâyesi olarak kalabilirdi; sorunun renklerde değil sınıflarda, çözümün egemenlikte değil eşitlikte olduğunu bağırıp durmasaydı eğer. "Kız kardeş" Angela, özyaşam öyküsünde, büsbütün karamsarlıkla kontrolsüz iyimserlik arasında bir nokta yakalıyor ve hepimize o noktadan sesleniyor; "Bu daha başlangıç."

Bir Dilek Tut
HANDE: ----- Marks gibi konuşabilen ya da yazabilen tek bir erkek olsaydı dünyada… Boşa konuşan milyarlarca erkeğin varlığını affedebilirdi. Öteki kadınlar gibi hatta daha da bir can atarak evde beklerdi onu. Nerede isterse beklerdi. Otel odası, terminal, havaalanı... Marks kesinlikle bir tren garında buluşmak isterdi. O da daha dün aldığı Chanel çantasını kaptığı gibi giderdi oraya. NİLÜFER: --- --Hâkim beyler, aramayanlar sormayanlar için de bir adalet mekanizması işletmeliydi. Bu adamlar da cezalandırılmalıydı. Beklemek olmalıydı cezaları. Aramayanları bekleyen kadınlarınkinin on katı zorlu bir bekleme süreci olmalıydı. "Müebbet bekleme cezasıyla cezalandırmaya karar verdim dünyanın tüm bekletenlerini..." CEMİLE: -----Bana bayan demeyecek erkeklerin yaşadığı bir yer olsa dünyada! Yeralt...

Madanayuyu
0 YORUM YAZ Bir sabah uyandığında sesler, harfler ve sözler bambaşkaydı... Bir gün sizden başka herkesin hiç anlamadığınız bir dilde konuştuğunu, kimseyle iletişim kuramadığınızı düşünün. Çocukluğunuzdan itibaren öğrendiğiniz harflerin, rakamların yerini daha önce hiç görmediğiniz semboller almış. Duyduğunuz her ses kulağınıza yabancı. Dünyada yapayalnızsınız. Hayatınız boyunca kurduğunuz her şey bir bir çöküyor. İletişim kırılmasının derin kaosunun sembolik bir hikâyeyle anlatıldığı bu kitapla, bir aynanın karşısına geçip, kendinize tekrar bakmaya var mısınız?

Ölümün Ayakları Altında Aşk
Okyanusun İnsana hasret yerleri gibi... Onun Kusursuz mavi Gözlerine, bakarken al beni Ölüm... Tensel açlıkları içine çekip Kocaman kocaman olmuş... Diri diri göğüslere Yaslamışken Başımı. Yüzüme düşen Buğday sarısı saçlardan Çekerken içime kadın kokusunu... Al beni ölüm. Kalbimi saran Derin gülücüklerle Sindir beni içine.

Yetenekten Lidere
"Koçluk kavramına ilişkin çok değerli, bütünsel ve kapsayıcı bir çalışma... Gerek iş dünyası ve gerekse koçlar/mentorlar açısından çok önemli bir ihtiyacı karşılıyor... Kurumsal koçluğun yol haritası... Kimin neyi, nasıl yapacağına ilişkin detaylı bir yaklaşım... Merak ve heyecanla okudum. Koçluk mesleğine yapmış olduğu katkılardan ötürü Sevgili Rıza’ya tebriklerimi ve teşekkürlerimi sunuyorum." - Naci Demiral (PCC) - Uluslararası Profesyonel Koçluk Derneği (ICF Türkiye) Başkan "Ülkemizde henüz çok genç bir yaklaşım olan koçluğun anlaşılması ve doğru konumlandırılması yönünde çok güzel bir kaynak. Özellikle İK profesyonelleri için, organizasyonlarında koçluk sürecinin yapılandırılması açısından son derece yol gösterici olacağına inanıyorum." - Neslihan Sezer Hacıoğlu – Yıldız Holding Kurum...