
Vardım, Varım, Varolacağım - Rosa Luxemburg
"Bütün dertleri ve gizli akıtılan acı dolu gözyaşlarını zenginlerin vicdanına yüklemek istiyorum!" Birinci Dünya Savaşı sonrasında uluslararası komünist hareketin öncü eylemcilerinden ve en önemli şehitlerinden biri olarak kabul edilen devrimci ve teorisyen Rosa Luxemburg, korkusuzca ve kararlı bir şekilde her şeyi sorguladı. Karl Marx’ın bazı teorilerine, savaş yanlılarına, monarşiye, bürokrasiye, emperyalizme ve cinsiyetçi erkek yoldaşlarına meydan okudu, hepsine cesurca karşı çıktı. Doğumundan ölümüne, burjuva toplumunu ve normlarını reddeden, hayatı mücadeleyle geçmiş bu cesur kadın, statükoya alternatif arayan, başka bir dünyanın mümkün olduğuna inanan birçok kişiyi büyüledi. Onun adı Rosa Luxemburg’du. İnandığı doğrulara hayatını adamak, onurlu bir yaşamın olmazsa olmazıydı ve öldürü...

Ben Fırlatılmış Olanaktır - Heidegger
Felsefe düşünme ile değil ruh haliyle başlar. "Varlık nedir?" diye soran Heidegger ardından kendisini hiçbir kelimenin giremeyeceği en karanlık noktaya fırlatır, sorusunun cevabını orada bekler. Hiçliğe çakıldığında var olmaktan duyduğu kaygı öyle güçlü bir ışığa dönüşür ki tüm saklı kalanları aydınlatır. Modern insanın problemlerine antikçağın zihniyle yaklaşan Heidegger, kutsalların, emin olunanların aslında en az bilinenler olduğunu ortaya serer. Ne yapsak içinden çıkamadığımız problemleri, hayata dair büyük soruları kendi kendilerini çözümlemeleri ve açığa çıkarmaları için serbest bırakmayı öğretir. Kelimelerle oyun oynar gibi yazdığı eserleriyle sanki açıklamak değil de hatırlatmak isteyen Heidegger, başta insan olarak kendimizle ardından ilişki kurduğumuz her şeyle olan bağımızı biz ...

Hayatın Ortasında Ölümün İçindeyiz - Agatha Christie
Tek bir tesadüf sadece tesadüftür, iki tanesi ipucu, üç tanesi ise kanıttır. Dünyada İncil’den ve Shakespeare’in eserlerinden sonra kitapları en çok satan yazar unvanını elinde bulunduran polisiye yazarı Agatha Christie, sadece yazdıklarıyla değil, yazmadıklarıyla ve gizemleriyle hâlâ pek çok araştırmacının ilgi odağında yer alıyor. Bu kitapta ünlü yazarın bilinenlerinden ziyade, gizemlerinin içinde seyahat ediyor olacaksınız. Üstelik büyülü bir sokakta bulunan Akçaağaç Köşkü’nde, yılbaşı gecesi gerçekleşen bir cinayetin izlerini de süreceksiniz. Agatha Christie’nin başrolde olduğu yerli bir biyografik polisiye okumuş muydunuz daha önce? O halde bu hem ilk hem de unutulmaz bir deneyim olacak sizin için...

Hoş Geldin Yabancı Burada Büyük Amacımız Mutluluk - Epikür
"Elinde olanı küçümseme, bir zamanlar buna sahip olmayı dilemiştin." Elinizde tuttuğunuz kitap mutluluk felsefesiyle bütünleşmiş en önemli filozof olan Epikür’ün bir yandan kıymetli öğütlerini hatırlatırken bir yandan da mutluluğun reçetesini veriyor. Öğretisini "Bahçe" adını verdiği, yeşilliklerin ve doğanın içindeki okulunda anlatan Epikür, 2000 yıl sonra bizi yine o bahçeye davet ediyor. Peki nedir Bahçe? Her bir bitkinin, her çiçeğin büyümesine tanıklık etmektir. Bir gülün en güzel çağını yaşadıktan sonra soluşuna şahit olmaktır. Kurumuş olanın başını koparmaktır. Ağacın üzerinde yol alan karıncayı, bir kayısının dalında çürüyüşünü, bir zeytinin dalında olgunlaşmasını seyretmektir. Bir bahçede ne kadar çok doğum varsa o kadar da ölüm vardır. Bir bahçede hayatın bütün zıtlıkları vardır....

Behice'nin Yarım Kalan İşleri
"GÜL AĞACINI BEN ALABiLiR MiYiM?" Dün gece sabaha karşı annem öldü. Mutsuzluktan değil ama mutsuz öldü. Bense annemin bir hıdırellez günü bahçemizdeki gül ağacının altına gömdüğü dileklerin peşindeyim. Ben olmasam annemin yarım kalan dileklerini kim fark eder? Samanlıktaki iğneyi bulmanın samanlığı yakmaktan başka, mümkünse daha az prodüksiyon gerektiren bir yolu var mı? Diyelim ben bu samanlığı yaktım, alevler boyumu aştı, annem gördü. Benimle gurur duyar mı? Bu dileklerin hepsini onun yerine ben gerçekleştirsem, annemin mezarında bir gül ağacı sebepsiz büyür mü? Ben Ayşe Püren. Üstünden atlayacağım ateşi çoktan yaktım gitti. Bu yangından sağ çıkacağız: Artık hayatta olmayan annem ve ben. Sinem Sal Kadıköy’de geçen bu romanında önceki eserlerinde yaratmış olduğu neşeli dram atmosferine sa...

Tavşan Kız Aslında Gerçek Bir Hayal 2
CEP TELEFONU BİLE OLMAYAN, BİRAZCIK TUHAF LİSE İKİNCİ SINIF ÖĞRENCİSİ AZUSAGAWA SAKUTA. ALTIN HAFTA’NIN SON GÜNÜNDE, SESSİZ BİR ORTAMA İHTİYAÇ DUYDUĞU SIRADA GİTTİĞİ KÜTÜPHANEDE BİR TAVŞAN KIZLA KARŞILAŞIR. BÖYLECE, GÖKYÜZÜ VE DENİZLE ÇEVRİLİ SHONAN ŞEHRİNDE, İKİLİNİN BİRAZ DA GİZEMLİ OLAN AŞK HİKÂYESİ BAŞLAR. TAVŞAN KIZ ASLINDA GERÇEK BİR HAYAL

Bazı İnsanlar Varlıklı Olsun Diye Neden Diğerleri Yoksul Olmak Zorunda - Fidel Castro
"Bir soyguncunun veya bir katilin yönetiminde, dürüst kişilerin yeri ya mezar ya hapistir..." Küba Devrimi’nin lideri Fidel Castro, 20. yüzyıla damgasını vuran bir figür oldu. Uzun yıllar halkların eşitliği uğruna verdiği mücadele ve bu yoldaki adımları hep konuşuldu, zaman zaman eleştirildi. Devrimin simgesi olarak adeta ölümsüzleşti. Fidel Castro halkın, işçi sınıfının ve ülkesi uğruna çalışan tüm emekçilerin yanında durdu. Bağımsız bir ülke hayali ile sosyalist bir yönetim kurdu. Dünya sahnesinde büyük bir güç olan ABD’yi karşısına alırken eğitim, sağlık ve mülkiyet alanındaki reformlarıyla Küba’yı baştan yarattı. Fidel Castro’nun devrim adımlarındaki vizyonu ve düşünceleri bugün hâlâ halklara, politikacılara ve tüm insanlığa ışık tutmaya ve bambaşka bir bakış açısı kazandırmaya devam e...

İçimdeki Ben'e Mektuplar
Bu yaşta, bu sen’de, bu sen’legeçirdiğin ilk ve son an. Bir sonrakine hepsi değişmiş olacak. Biraz yürüyelim, gel. Rüzgâr alsın götürsün içimizdeki tozları. Sıkışan yerleri açsın, düğümlenen sözleri, donmuş bakışları... Alsın götürsün bulutları. Saçlarımıza, düşlerimize, geçmişimize ve geçmemişlerimize yağmur yağsın. Gel, tut elimi. Biraz yürüyelim. Havanın kokusunu alıyor musun? Mis gibi... Rüzgâr umuttan bize doğru esene dek, yağmur güneşten mutluluk getirene dek yürüyelim. Yaşamanın baş döndürücü coşkusu tüm hücrelerimizi sarana dek... Bugüne iyice yerleş, bu geceye... Yapılacaklar, çözülecekler, küsülecekler yarına kalsın.

Herkes İçin Yapay Zeka
Yapay zekâ nedir, nelerden oluşur ve nasıl çalışır? Yapay zekâ hakkında söylentiler çok, bilgiler az. Herkesin bir tahmini var, bazılarınınsa beklentisi yüksek... Meşhur yapay zekânın hangi teknolojilerden ve disiplinlerden oluştuğunu merak ediyorsanız, nasıl çalıştığını öğrenmek istiyorsanız bu kitap tam size göre. Üstelik sözü edilen teknolojileri anlamak için öncesinde bilmeniz gereken hiçbir şey yok. Öğrenci, ev hanımı, doktor, mühendis, psikolog, fenomen, Youtuber... Hangi meslekten olursanız olun, kitabın içeriğini takip edebilmek çok kolay... Son derece yalın bir dille, açıklayıcı ve bolca görselle desteklenmiş konuların içinde keyifle ilerlerken, yapay zekâ uygulamalarınızı geliştirdiğinizin farkında bile olmayacaksınız. Kariyerini yapay zekâ üzerine inşa etmek isteyenler açısından...

Invincible 5
Süper kötülerle dövüşmek. Dünyayı kurtarmak. Gizli kimliğini korumak. Süper kahramanlık kolay olmadı. Şimdi de Mark Grayson âşık oluyor. İşler karışmaya başlıyor.

Bağışıklığı Beslemek - Küresel Bağışıklık Krizinde Doğru Beslenme
Küresel bir bağışıklık krizi yaşıyoruz ve ben de bu krizden etkilenen biriyim. COVID-19 enfeksiyonuna yakalandığımda doktorum hastaneye yattığım birkaç gün sonrasında bana şöyle dedi: "İyi ki sağlıklı beslenmiş ve iyi ki düzenli egzersiz yapmışsınız. Aksi takdirde çok daha zor bir yolculuk olabilirdi." Bu kitabı yazmamdaki etken doktorumun bu cümleleri oldu. Sağlıklı beslenme, tedbirleri almazsanız COVID-19 ya da diğer hiçbir enfeksiyondan sizi korumaz. Ancak, sağlıklı beslenmenin desteklediği sağlıklı bir bağışıklık sistemi ile bu hastalıkları daha kolay ve daha az yan etkiyle atlatabilirsiniz. Pandemi bir gün bitse de, bağışıklığınıza olan ihtiyacınız bir ömür devam edecek... Prof. Dr. Murat Baş

Keşke Beni Anlasaydın
Arka Kapak Yazısı KENDİ GERÇEĞİNİZİ ANCAK ONUNLA YÜZLEŞMEYE HAZIR OLDUĞUNUZDA ANLAMAYA BAŞLARSINIZ. Hayat hep bir yolculuk halidir, gider dururuz. Yolculuğumuzun ne kadarını kendi kalemimizle yazıp çizebiliyoruz ki? Çoğu bize miras kalan ata çizgileri... Bazen çok geç kalmış oluyoruz eskileri silip yerine yenilerini yazıp çizmeye... Kaç kişi cesaret edebilir eskilerle vedalaşıp yeni sayfalar yazmaya? Yeninin eskiden daha iyi olacağından kim emin olabilir? Bu kitap, eski bir yolculuğu sonlandırıp kendi halis gerçekleriyle yeni bir yol, yeni bir kader yazmaya cesaret edenlerin ibretlik hikâyeleriyle dolu. Küçücük çocukların, büyüdüklerinde sırtlarında buldukları yüklerden kurtulma çabaları, nedenleri ve nasıllarıyla işlenmiş ışıl ışıl varoluş hikâyeleri... İnsan neyi, neden yaşıyor olduğunu ...

Benim Mutlu Evliliğim 1
TEK İSTEDİĞİM BİRAZ MUTLULUK... ÖZEL GÜÇLERE SAHİP BİR AİLEDE DOĞMASINA RAĞMEN HİÇBİR YETENEĞİ MİRAS ALMAMIŞ OLAN MİYO SAİMORİ, YETENEKLİ ÜVEY KIZ KARDEŞİNDEN HİZMETÇİ MUAMELESİ GÖRMEKTEDİR. EBEVEYNLERİ TARAFINDAN SEVİLMEYEN VE HERKESİN YOK SAYDIĞI BİRİDİR. TEK DOSTU OLAN ÇOCUKLUK ARKADAŞI, KIZ KARDEŞİYLE NİŞANLANDIĞINDA BİR ENGEL OLARAK GÖRÜLEN GENÇ KADIN ŞİMDİ, ZALİMLİĞİYLE TANINAN KUDOU AİLESİNİN GELİN ADAYIDIR...

Kedim Oyunlarım ve Ben 4
KÜÇÜK AİLEMİZE YENİ BİR ÜYE KATILDI. OYUNLAR VE TÜY YUMAKLARIYLA DOLU BOL EĞLENCELİ BİR ZİNDAN!

Ters Kanatlı Şahin (güncellenmiş)
Türkiye-Ortadoğu-Avrupa coğrafyasında, gerçek olaylar üzerine kurulu bir casusluk romanı... İkinci Dünya Savaşı’nda Yahudiler, Ermeniler, milliyetçiler, komünistler, şeriatçılar ne yaptı? Yanlış bildiğimiz, doğrusuna inanamayacağımız entrikalar, cinayetler... Kimilerini çok yakından tanıdığımız insanlara dair gizli dosyalar... Her köşesinde karışık adamların cirit attığı, adım başı suikast girişiminde bulunulan, savaşın korkutucu soluğunu ensesinde hisseden Türkiye... Diplomat, sığınmacı, aydın, bilimadamı, casus, işadamı ve politikacılarla ustaca dans eden casusluk örgütü: TERS KANATLI ŞAHİN

Black Lagoon 1
Asya Denizlerinin En Delifişek Tayfası Rokuro Okajima, normal bir hayatı olan, sıradan bir beyaz yakalıdır. Ancak bir gün, Black Lagoon tayfası tarafından esir alındığında hayatı tamamen değişir... Artık o, kanunsuzlarla masaya oturan, kötü adamlarla kadeh tokuşturan, amansız çatışmalara giren biri olacaktır! Bu hareketli yaşamında kesin olan tek şey, bundan böyle beladan uzak duramayacağıdır! Gelmiş geçmiş en delifişek kurye ekibiyle denize açılmaya hazır olun! Patron Dutch, Dört Göz Benny, Çift El Revy ve Japon Beyaz Yaka Rock ile güverteye hoş geldiniz! İkinci Dünya Savaşı’ndan kalma torpido gemisi Black Lagoon’da binbir türlü macera, bu tayfayı bekliyor. Rus mafyası, Çin mafyası ve Kolombiyalı uyuşturucu kaçakçılarına bulaşıp yasadışı malların tesliminde de başları beladan kurtulmayan ...

Yara
BİZİ EN ÇOK SEVDİKLERİMİZ Mİ YARALAR, YOKSA HİÇ SEVİLMEMİŞ OLMAMIZ MI? Yara, “Ben nereye aitim?” sorusunun peşinden giden ve yüzleşmekten korkmayan bir kadının kendi içine dönüşü. Sevmenin ve sevilmenin ne anlama geldiğini bilmeden büyüyen, en sonunda ise kendine anne olmayı öğrenen bir ruhun hikâyesi. İpek, sevilmek için uğraşıyor hep. Anlaşılmak için susuyor, kabul görmek için kendinden ödün veriyor. Ama ne yaparsa yapsın, çocukken içine işleyen o eksiklik hissi bir türlü geçmiyor. Bir terapi odasında, yıllardır yutulmuş cümleler birer birer dökülüyor ortaya. İstenmeden doğan bir çocuk olmanın yüküyle, sevgiye muhtaç büyüyen bir kadın olarak hayatta kalmaya çalışıyor İpek. Bir babanın sessiz şiddeti, bir annenin kırılganlığı, bir kocanın yokluğu, bir kedinin yalnızlığı... Her şey, her il...

Sırrı Üzerinde Taşıyan İnsan
Dünya yaşantısına kendi hikâyesine uygun olan bir kapıdan çağrılıp giren insan, gün geldi dünyaya gelme amacını unuttu ve dünyadan insanlığını giyinerek çıkacağı kapıyı da kaybetti. Kendini sadece bu dünyadan ibaret bir varlık zannederek eksikliklerini yaşam telaşıyla unutmaya çalıştı. Aceleci, hızlı ve savurgan davranarak düşünmeden hareket etti ve olaylara nefsani anlamlar kattı. Kattığı anlamlarla esareti yarattı kendine, gecenin içindeki huzuru kaçırdı. Uyumadı, uyuyamadı. Gün ışığıyla da kendinden kaçarcasına hep başkalarına koştu ve kendini bilmekten uzaklaştı. Böylece sırra vâkıf olamadı. Oysa sır bilinmek isteyen hazinenin ışıltısını taşıyan insana verilmişti. Nasıl ki cam, Sır’lanarak derinlik kazanmış, görünür ve gördüğünü yansıtır olmuş, bu da camın değerini artırmış ise, insanı...

Trace 3
OLAY YERİ İNCELEME ADLİ TIP ARAŞTIRMACILARINDAN REİJİ MANO. HİÇ KİMSENİN DEDİĞİNİ DİNLEMEYİP YALNIZCA GERÇEĞİN PEŞİNDEYKEN YENİ BİR DNA ANALİZ İSTEĞİ GELİR. DÖVÜLEREK ÖLDÜRÜLÜP GÖMÜLEN VE SONRASINDA YAKILARAK VÜCUDUNUN İZLERİ YOK EDİLEN BİR GENÇ ERKEK. MANO, GERİYE KALAN TEK İPUCU OLAN “TOPRAK” İPUCUNU DEĞERLENDİRİYOR. O, “BEN YALNIZCA GERÇEĞİ BİLMEK İSTİYORUM VE BUNUN İÇİN MÜCADELE EDİYORUM” DİYOR.

The Lıttle Prınce
"So when you look at the sky at night, it will be as if all the stars were laughing; as though in one of the stars I live and I will be laughing…You will have stars that know how to laugh!" And he laughed again. "And when your sorrow is comforted (with time all sorrows pass) you will be glad that you have known me. You will always be my friend. You will want to laugh with me. And you will open your window, and your friends will be surprised to see you laughing as you look up at the sky! Then you will say to them, ‘Yes, the stars always make me laugh!’ And they will think you are crazy. It will be my little joke that I will have played on you…"

Çağların Sorumluluğu
Aytunç Altındal bu kez, çeşitli dergilerde yayımlanmış ve kitaplarına girmemiş yazılarıyla geçmişten günümüze sesleniyor. Yıllar öncesinde gördüğü ve bugün hâlâ geçerliliğini koruyan bir gerçeklikle yazdığı yazılarda yine cesurca doğruları anlatmanın sorumluluğunu taşıyor.

Rüzgar İle Karahindiba
"O gun hiç ama hiç rüzgar esmedi koca gezegende... Sırf cılız bir karahindiba üşümesin diye..." Karanlıktan korkan kırgın bir rüzgâr ile dünyanın en yüksek dağından göğe uçma hayalleri kuran cılız bir karahindiba... Birbirlerine yol arkadaşlığı etmeye karar verdikleri gün, önlerinde uzanan uzun yolun onlara ne vereceğinden ya da onlardan ne alacağından habersizdiler. İkisinin bu hayal dolu macerasını okuyan her ruhun içinde, hem bir rüzgârın umudu hem de bir karahindibanın masumiyeti uyanışa geçecek... Derin bir içsel yolculuğa sürükleneceğin bu romanda aşkın en masum haline tanık olacaksın. Sen de kendi Güneşi Batmayan Ülke’ni aramaya hazır mısın? O halde gönlünü al da gel. Müthiş bir yolculuk başlıyor... Çocuk parklarına güneş doğana kadar... Türkİye’nİn İlk İnteraktİf İçsel Yolculuk Rom...

Elimi Tut Yeter
Oğlum Fırat’ın beş yaşına varana kadar sorduğu sorular benim yaşamım boyunca karşılaştığım en zor sınavlar oldu. Biriyle bir kahvaltı sofrasında karşılaştım: "Yumurtalar neden uçmuyo’ baba?" Bir diğeri mutfak penceresinin önünden uçarak geçen kuşlar yüzünden soruldu: "Kargalar neden kara biliyo’ musun?" Başka bir Fırat sorusu, deniz kıyısında sulardan çıktı: "Damlalar birbirlerini nasıl tanıyo’lar baba?" En yutkunduruculardan biri, dalgaların salladığı Kadıköy-Eminönü vapurunda buldu beni: "Vapurlar batınca denizin canı acır mı, baba?" *** Halime gülüyorsunuz elbet, ama ben de şimdi sormam mı size: Bilin bakalım, bir çocuk sorularıyla babasını ne kadar uzağa götürebilir? Zor durumdaki bir baba yanıtları nerelerde arar? Bana düşen, tarihin, edebiyatın, şiirin, gerçeklerin ve düşlerin içine ...