
Kalbin Sırları
"Aşk güzel bir kuş Yakalanmak için yalvaran Ama yaralanmaktan korkan." - Halil Cibran-

Günde Bir Doz Kedi
20’den fazla dile çevrilen Japonya’nın çok satan kitabı Kyoto’nun karmakarışık caddelerinde bir dedikodu kulaktan kulağa yayılıyor. Sorunlarına çözüm bulamayanlar, hayat mücadelesinde yorgun düşenler, sevgilisiyle sıkıntı yaşayanlar hatta ebeveynlerinden şikâyetçi olan ergenler bile... Hepsi “birinin tanıdığı birinden, birinin duyup başka birine söylediğini duyduğu birinden” duyarak bu kliniğe geliyor. Her şeyin ilacı bir doz kedi olabilir mi? Gerçek şu ki kediler sandığınızdan çok farklı hayvanlar olabilir. Siz onları unutsanız da sizi unutmayabilirler ve siz unutmak istemeseniz de onların sizin unutmanızı isteme hakları vardır. Kedilerle insanların ilişkisi, hiç bu kadar çarpıcı ve masalsı dile getirilmemişti... Çağdaş Japon edebiyatının güçlü kalemi Syou Ishida, Günde Bir Doz Kedi’de ge...

Akame, Keser 8
AKAME VE AKINCILAR TARİKATIN KARARGÂHINA SIZAR. JEAGERS VE KOUEN TAPINAĞI’NIN DÖRT ŞEYTANI’YSA SALDIRIYA HAZIR BİR ŞEKİLDE ONLARI BEKLEMEKTEDİR. SONUNDA MİNE SERYU İLE ÇARPIŞIR! KIRAN KIRANA SAVAŞLARLA DOLU ÇOK SEVİLEN KARANLIK KURGU, SEKİZİNCİ CİLDİYLE KARŞINIZDA!!

Akame, Keser 7
GECE AKINCILARI VE JEAGERS’IN İMPARATORLUK SİLAHLARI’NI KULLANDIĞI SAVAŞ BAŞLAR. AKAME VE KUROME’NİN KARŞI KARŞIYA GELMESİYLE YENİ SİLAHLARIN YETENEĞİ AÇIĞA ÇIKAR. BİRÇOK HAYAT KAYBOLUP GİDER... SUİKASTÇILARIN KADERİNİN ACIMASIZ BİR TASVİRİ OLAN TAKAHİRO’NUN KARANLIK KURGUSU, YEDİNCİ CİLDİYLE KARŞINIZDA.

Benim Mutlu Evliliğim 5
MİYO SAİMORİ, AİLESİNDEN HİÇBİR YETENEĞİ MİRAS ALMAMIŞ, HERKESİN YOK SAYDIĞI BİRİDİR. FAKAT KENDİ AİLESİ GİBİ ÖZEL GÜÇLERE SAHİP KUDOU AİLESİ’NE GELİN ADAYI OLARAK GİDER. ŞATAFATTAN UZAK, SOYLU BİR AİLENİN KIZINA BENZEMEYEN MİYO’NUN DURUMUNU GÖREN AİLE REİSİ KİYOKA KUDOU, ONA İLGİ DUYMAYA BAŞLAR. NİŞANLANSALAR DA MİYO, ONA MUSALLAT OLAN KÂBUSLAR YÜZÜNDEN ZAYIF DÜŞER. ANCAK BİR GÜN, KARŞILARINA ARATA TSURUKİ ADINDA BİR ADAM ÇIKAR. BU ADAM, MİYO’NUN ZAYIF DÜŞMESİNİN SEBEBİNİN GİZLİ YETENEĞİ OLDUĞUNU VE BUNU SADECE ANNESİNİN AİLESİ USUBALARIN ÇÖZEBİLECEĞİNİ SÖYLER. DAHA SONRA İSE KİYOKA VE ARATA, MİYO İÇİN BİR DÜELLO YAPAR. LAKİN KİYOKA’NIN YENİLMESİNİN ARDINDAN MİYO, ARATA’YLA BİRLİKTE USUBA AİLESİ’NDE KALIR. BİRLİKTE OLMAK İSTEDİKÇE BİRBİRİNDEN UZAKLAŞAN İKİLİYİ NELER BEKLİYOR?... TARİHİ KU...

Naikan
"Ömrün boyunca edeceğin tek dua ‘Teşekkür ederim’ olsa yeter." Meister Eckhart * Naikan, "içebakış" anlamına gelen Japonca bir kelimedir. "Kendini akıl gözüyle görmek" eşsiz hazineleri keşfetmemizive yaşamda hepimize lazım olan o en güçlü sanatı, minnet duymayı bize öğretir. Doğu’nun ruhani ve psikolojik geleneklerinden yararlanan Naikan, kişisel farkındalık, minnet, empati ve hayatımızda ilerlemek için etkili bir kendi üzerine düşünme yöntemidir. İlk olarak Budist geleneğinde manevi bir uygulama olarak başlayan Naikan, şimdi ise psikologlar tarafından ilişkiler, bağımlılıklar ve diğer zihinsel sorunları çözmede etkili bir araç olarak kabul ediliyor. Japon psikolojisinin önde gelen uzmanlarından Gregg Krech, bir felsefeden çok daha fazlası olan Naikan’la bizleri nasıl yaşadığımıza ve burad...

Şimdi Canavarlar Zamanı
Samir Amin “Eşitlik olmadan özgürlük vahşettir!” der. Sınırsız özgürlük vaadiyle yola çıkan neoliberalizm, öylesine büyük eşitsizlikler yarattı ki sonunda vahşet kaçınılmaz oldu. Sırada çok daha büyük bir vahşet var: Yeni dünya savaşı... Neoliberalizmin ortaya çıkardığı olguların enine boyuna incelendiği bu kitap pek çok soruyu ortaya attığı gibi cevaplarının da peşinden gidiyor. Ütopyadan, distopyaya nasıl geçildi? Demokrasi kavramı nasıl tabulaştırıldı? Sivil toplum kuruluşları aracılığıyla örgütlenmeye nasıl ket vuruldu, birçok ülkede renkli devrimlerin yolu nasıl açıldı? Bireyin özgürleşmesi, herkesin hakikatinin kendine olduğu fikri ve içeriğin değersizleşmesi olarak postmodernizm, yeni bir ortaçağ mı yarattı? Ulusal devletin ortadan kalkmasıyla birlikte baş gösteren yeni mafya düzeni...

Kutsal Kitap'ın Yorumu
Sir Isaac Newton, Batı’nın Bilim-Kültür-Uygarlık ekseninde yer alan önemli bir kişidir. Türkiye, Batı dünyası ile kendi axiologic (değerler sistemi) yapısını koruyarak ve geliştirerek buluşmak ve bunların arasından evrensellik özelliği taşıyan unsurları benimsemek ve gündelik hayata uygulamak arzusunu yaklaşık iki yüz yıldır ortaya koymuştur. İşte bu amaca hizmet edebilmek için Batı’nın Bilim ve Kültür dünyasında değerli bir yere ve haklı bir üne sahip olan Sir Isaac Newton’un bu çok az bilinen kitabını ilk kez Türkçeye kazandırmış olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Aytunç Altındal

50 Maddede İlişkiler
ERKEK DÜNYASININ BİLİNMEYENLERİ • İlişkide mutluluk arıyor ancak bulamıyor musunuz? • Aşkı deliler gibi yaşamak isterken mutsuzluktan ve öfkeden deliye mi dönüyorsunuz? • Partnerinizin ne dediğini anlamaya çalışırken tükendiğinizi mi hissediyorsunuz? • Erkek davranışlarının altında yatan sebepleri merak ediyor musunuz? • Erkeklerin hangi kadınlara bağlandıklarını bilmek ister misiniz? Adil Yıldırım, bu kitapta partnerinizle doğru bir iletişim kurmanın ve mutlu bir ilişkinin sırrını açıklıyor. Erkekler ile kadınlar duygu ve düşünce dünyaları bakımından ne gibi farklılıklar gösterir? Hangi erkeklerle ciddi ilişki düşünebilirsiniz, hangilerinden koşar adım kaçmanız gerekir? Erkeklerin sözleri ve davranışları kadınlara neler anlatır, kadınlar ne anlar? Erkeklerin kadınlara ve ilişkiye bakış aç...

Bana Gelsene
BU HİKÂYELER ŞAKA MI? "Bu kitabı akvaryumda yaşayanlar için yazmadım. Onlar kim? Üç dört arkadaşıyla ve dünyaya dair okuduğu birkaç kitaptan arakladığı ve asla değiştirmediği birkaç entel görüşüyle fanatik biçimde yaşamını sürdürenler. Farklı görüşlere ve değişimlere kapalı, aynı hayat biçimini, gittiği mekânları, içkisini, sigarasını ya da bağımlı olduğu diğer şeyleri, tuttuğu takıma olan sevdasıyla birlikte sımsıkı korumaya çalışan fanatikler. Onlar yaşadıkları dünyanın tamamen değişmiş olduğunu anlayacak durumda değiller..." Uyarı: Bu kitapta bolca seks, kahkaha, şok edici hikâyeler ve Z kuşağı var! Fanteziler değil, yaşananlar konuşuluyor. Cesaretin varsa, buyur içeri. Z kuşağının kafa yapısını çözdüğünü sananlara kötü bir haberimiz var: Henüz hiçbir şey görmediniz. Bana Gelsene, bugün...

Gizli Yaralar
“EN GÜÇLÜLER, EN ÇOK YARALANANLARDIR.” Neden hep aynı insanları celladım olarak seçiyorum? Neden hep aynı tuzaklara düşüyorum? Kendimi neden yetersiz hissediyorum? İlişkilerimde neden hep aynı yerden yaralanıyorum? Başarılarımın altında bile neden bir eksiklik duygusu taşıyorum? Bütün içsel çelişkilerin temelinde hayatı zorlaştıran döngüler yatıyor, her biri geçmişin mirası, öğrenilmiş en eski duygusal kalıplarınız. Psikolog Esra Ezmeci, kaleme aldığı Gizli Yaralar adlı bu kitabında, yaşamın kara kutusu sayılan duygusal kalıpların, şema terapi yöntemiyle nasıl yeniden tasarlanabildiğini, hayatın içinden seçtiği gerçek kahramanların, aklınızdan hiç çıkmayacak sarsıcı hikâyeleriyle ele alıyor. Handan, Yeliz ve Selen... Sevgisizlik, kaybetme korkusu, yetersizlik, haklılık, ilahi adalet, seks ...

Kaybolduysan Doğru Yerdesin
BAŞARMAK ZORUNDA DEĞİL, DENEMEK ZORUNDASIN. Kimi zaman kaybolmak, kendi yolumuzu bulmak için atmamız gereken ilk adımdır. Bu bir işaret. Bu kitabı eline aldıysan, doğru yerdesin. Hayat bazen yorar, yönümüzü kaybettirir ve ne istediğimizi sorgulatır. Eğer kendini sıkışmış, umutsuz ya da kaybolmuş hissediyorsan, bu kitap senin için yazıldı. Şimdi düşün... Ne yapman gerektiğini biliyorsun ama harekete geçemiyor musun? Aynı döngüde sıkışmış ve çıkış yolu bulmakta zorlanıyor musun? Türkiye’nin ilk kadın motivasyon konuşmacısı olarak tanınan Saadet Şen, kendi derin yaşam deneyimlerinden, en dibe vurduğu zamanlardan ve yeniden doğduğu anlardan yola çıkarak okura yalnız olmadığını ve her zaman bir yol olduğunu hatırlatıyor. Zorluklarla boğuşan her ruh için bir umut ışığı yakıyor. Bu kitap, hayatın...

Zamanda Saklı
Bazı hikâyeler zamanda saklıdır. Zamanın dili çözülmedikçe sırlar açığa çıkmamakta direnir. Ancak biri gelir ve zamanın sandığından; binlerce yıllık hikâyeyi ve bambaşka yaşamların efsunlu sırlarını günümüze taşır. Demir Demirkan’ın güçlü anlatımıyla zamanın ve mekânın kalıplarını kıran; zamanda saklı bu hikâye, yaşam ve ötesine dair birbirinden özgün ipuçlarıyla okura yepyeni bir dünyanın kapılarını aralıyor.

Sırrı Üzerinde Taşıyan İnsan
Dünya yaşantısına kendi hikâyesine uygun olan bir kapıdan çağrılıp giren insan, gün geldi dünyaya gelme amacını unuttu ve dünyadan insanlığını giyinerek çıkacağı kapıyı da kaybetti. Kendini sadece bu dünyadan ibaret bir varlık zannederek eksikliklerini yaşam telaşıyla unutmaya çalıştı. Aceleci, hızlı ve savurgan davranarak düşünmeden hareket etti ve olaylara nefsani anlamlar kattı. Kattığı anlamlarla esareti yarattı kendine, gecenin içindeki huzuru kaçırdı. Uyumadı, uyuyamadı. Gün ışığıyla da kendinden kaçarcasına hep başkalarına koştu ve kendini bilmekten uzaklaştı. Böylece sırra vâkıf olamadı. Oysa sır bilinmek isteyen hazinenin ışıltısını taşıyan insana verilmişti. Nasıl ki cam, Sır’lanarak derinlik kazanmış, görünür ve gördüğünü yansıtır olmuş, bu da camın değerini artırmış ise, insanı...

İyileşme
Modern insan hem egosu güçlü hem de rahatsızdır. Modern yaşamın getirdiği nimetlerden yararlanırken, külfetleri de çekmek zorunda kalır. Hem egosu ile mücadele eden hem de gürültü kirliliği, frekans kirliliği gibi sorunlar yaşayan medrese öğrencisi Jiyan bir cinayete tanıklık eder. Hem cinayeti çözecek, hem Niyaz’ın aşkını kazanmaya çalışacak, hem de Abdurrahman Hoca’nın yol göstericiliğinde kendi nefsini terbiye edecektir…

Kapa Çeneni ve İşine Bak
GÜCÜ ELİNDE TUTANLAR SESSİZ KALMAYI BİLENLERDİR. Yeni bir araba veya ev mi satın alıyorsunuz? İşyerinde yükselmeyi mi umuyorsunuz? Arkadaş edinip insanları etkilemeye mi çalışıyorsunuz? O zaman susmayı öğrenmelisiniz. Bugünün gürültülü dünyası bizi hep son sözü söyleyenin kazanacağına ikna etti. Halbuki yolunuzu açacak, hayatınızı değiştirecek ve önemli olana odaklanmanızı sağlayacak bir yöntem var. New York Times’ın çok satan yazarlarından Dan Lyons, Kapa Çeneni ve İşine Bak kitabında gerçekten susmanız gerektiğini söylüyor. Nasıl bilinçli iletişim kuracağınız, eleştirel düşünebileceğiniz, zihninizi etrafınızdaki dünyaya nasıl açacağınız konusunda uygulanabilir tavsiyeler sunuyor. İşyerinde, evde, sanal âlemde veya ilişkilerinizde daha güçlü hissetmeniz için ipuçları veriyor. Şimdi derin ...

Rezonans
"Düşüncelerine dikkat et,kaderin olur.Dünyayı sen şekillendiriyorsun." Evren bir enerjidir. Evrenin sırlarını anlamak için Tesla’nın da dediği gibi enerjiyi ve titreşimi düşünmek gerekir. Dolayısıyla duygularımız, düşüncelerimiz, hissettiğimiz ya da düşündüğümüz her şey, bir rezonansalanı oluşturur. Bir durumla ya da duyguyla rezonans oluşturmuşsak, o gerçekliği yaşarken buluruz kendimizi. Birbiriyle rezone olanlar, birbirleriyle etkileşime girerler, yani benzer benzeri çeker. Titreşimlerimizle uyumlu olan her şey, hayatımızda gerçeklik bulur. "Bugün de böyle oldu" diyemeyeceğimiz kadar kıymetlidir hayat. Çünkü her an, bir yaratım enerjisini beslemektedir. İyi veya kötü... İnsan hangi rezonansla anbean neyi besleyip büyüttüğünün farkında

Duyguların Efendisi
HANGİ DUYGU SENİ ELE GEÇİRMİŞSE VE YÖN VERMEYE BAŞLAMIŞSA, ORADA SEN AZALMIŞSINDIR ARTIK... Duygularımız haber kaynaklarıdır. İçdünyamızdan ve etrafımızdaki dünyadan bir etki-tepki meselesi olarak ortaya çıkarlar, en önemlisi de bir ihtiyaçtan dolayı doğarlar. Hiçbir duygu öylesine, tesadüfen, kendiliğinden, boş yere, sebepsiz oluşmaz, boş yere hissedilmez. Duyguları yaşamaktan ziyade, hangi ihtiyaçtan dolayı ortaya çıktığını görmek ve yönetebilmek önemlidir. Öylesine yaşanan duyguların fiziksel ve ruhsal açıdan ağır bedelleri olur. Zamanla insanın karakterine dönüşerek kemikleşen duygu çöplüklerinden kurtulmanın çok güçlü yolları vardır tabii ki. Bunun için elementlerin gücünden faydalanıyor olmak son derece doğru bir tercih. Her duygu bir elementin temsilcisidir ve yine hamurundan doğduğ...

İçdünyamıza Bakış
İÇDÜNYAMIZ DIŞARIDAN EKLENEN PARÇALARLA ÖRÜLÜR, PSİKANALİZ ÖRGÜNÜN BOZULDUĞU YERİN PEŞİNE DÜŞER VE HİKÂYE EN BAŞTAN YENİDEN YAZILIR. İçine doğduğumuz dünya, yaşayacağımız çevrenin koşulları, ebeveynlerimizin geçmiş deneyimleri ve bizi büyütürken içinde bulundukları ruh hali, nasıl bir insan olacağımızı ve nasıl hayatlar yaşayacağımızı ne kadar belirleyebilir? Bu kitapta, bu soruya cevap bulabileceğiniz beş vaka öyküsü yer alıyor. İnsan olma serüvenimizin ve içdünyamızdaki farklılıkların nelerden nasıl etkilenebildiğini farklı karakterlerin yaşamöyküleri ve gerçek psikanaliz seanslarından aktarılan bilgilerle anlamaya çalışmak zihninizde yeni kavrayışlara ve yeni sorulara ortam hazırlayacak. Dışsal ve içsel olayların nasıl iç içe geçtiğini anlatan öyküler hem mesleğinin başındaki psikoterap...

Sosyal Genetik Terörü
SOSYAL GENETİĞİ BOZUK OLAN TOPLUMLARDA SOSYAL BARIŞ DA OLMAZ. Sosyal genetik, insanı insan yapan biyolojik özelliklerin haricindeki hemen her şeydir. Ne yiyor ne içiyoruz? Kimlerle konuşuyoruz? Neler okuyoruz veya okumuyoruz? Ne izliyoruz? Nerede ve nasıl yaşıyoruz? Dünyaya bakışımız nedir? Etik, vicdan, dürüstlük, merhamet, hoşgörü, estetik, sevgi ve paylaşmak gibi değerler bizim için ne ifade ediyor? Günümüzde yaşanan pek çok sorunun bu değerlerin eksikliğinden kaynaklandığını fark edersek, sosyal genetiğin önemini çok daha iyi anlayacağız. Prof. Prof. Dr. Mustafa Zülküf Altan, Terör Her Yerde serisinin üçüncü ve son kitabında sosyal genetiği bozan veya sosyal genetik bozukluğundan kaynaklanan terör bağlamında; bilgi, televizyon programları, sağlık, doğa, ekonomi ve finans, inanç, ...

Biyoloji ve Teknoloji Terörü
GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ İLK ÜRÜN DOMATESTİ, SON ÜRÜN İNSAN OLACAK! İnsan maalesef içinde yaşadığı doğanın sadece bir parçası olduğunu unuttu; teknolojiyi kullanarak önce doğayı, sonra gıdayı bozdu ve sıra artık kendisindeydi! İnsan DNA’sı ve ardından RNA’sı yani insanın fabrika ayarlarına girildi ve bu ayarlarla ciddi şekilde oynanarak ana sistem bozuldu! Üstüne bir de laboratuvarlarda oluşturulan virüsler yoluyla insanlık tehdit altına alındı. Teknolojiyi, insanlığa zarar verebilecek şekilde bu kadar yaygın hale getirmek ve kullandırmak insanlığa karşı gerçekleştirilen bir terörden başka bir şey değildir. Daha hızlı, daha ileri, daha teknolojik, daha fazla sanayi, daha çok para derken kimyasallara, toksinlere, virüslere boğulduk, hem de bunları kendi ellerimizle meydana getirdik. Prof. Dr....

Utanç
"Bir kadın olarak kentim yok. Bir kadın olarak kentim tüm dünya..." – Virginia Woolf Utancın kucağında kaybolan, susmak zorunda kalan hatta bırakılan tüm insanlar ve yaşamlar için... Bir ümit ışığı ve bir çıkar yol için... Anlamanın ve anlatmanın gücüne inanmak ve inandırmak için... Tüm kalbimle ve yetmeye çabalayan sözcüklerimle...

Torbayla Bir Ömür
Kitabınızda duygularınızı ve yaşadıklarınızı o kadar güzel ifade etmişsiniz ki aslında tüm topluma ve hekim camiasına örnek olmalı, ders alınmalı… Prof. Dr. Mehmet Murat Tuncer Sevgili Ömür, ne kadar duyarlı bir hasta olduğunu da adeta bir hekim titizliği ile ostomili hastaları için referans olacak seviyede bilgilendirmeler yaparak gösteriyor. Emekli Tabip Tuğgeneral Prof. Dr. Yusuf Ziya Yergök Tanımladığınız tıbbi-cerrahi süreçlerin yanı sıra, içdünyanızı samimiyetle okuyucuya açmanız da ayrı bir övgüyü hak ediyor. Prof. Dr. Dursun Buğra Yazdığı bu kitapla umutsuzluğa düşen nice insana umut ışığı yakan Ömür Hanım’ı tebrik ediyorum… Prof. Dr. Servet Rüştü Karahan Bu hayat hikâyesini pek çok hastamın bir çırpıda okuyacağına eminim. Prof. Dr. Turgut İpek Bu kitap birçok insana yaşam...

Ezoterik Şifa
“Her şeyi bilmek, bilgeliktir; kendini bilmek ise aydınlanma.” – Buda Acı, bir deneyim midir yoksa düşünce biçimi midir? Duygular, birer rehber ya da uyarıcı mıdır, zamanla bedeni ve zihni hasta eden bir hapishaneye de dönüşebilir mi? Kader irademiz dışında cereyan eden bir plan mıdır, bu planla işbirliği kurmak mümkün müdür? Hatırlamadığımız bir geçmişten bugün de sorumlu muyuz? Bildiklerimiz kadar bilmediklerimizin de etkisiyle, kendimizin yönettiğini sandığımız bir yaşam sürüyor olabilir miyiz? Affetmekle iyileşmek arasında nasıl bir bağ var? Ezoterik Şifa, yaşamımızla ve geçmişimizle ilgili bildiklerimiz kadar bilmediklerimize de, hatırladıklarımız kadar hatırlamadıklarımıza da ışık tutan, iyileşmiş gibi göründüğü halde bir zaman sonra yine kendini tekrarlamaya başlayan sorunların kökl...