
Bana Mutluluktan Bahset
"Bir gün yanında olmamı istediğin ama bunun imkânsız olduğu bir zaman gelirse gözlerini sıkıca kapat ve elini yüreğine götür. Ben senin gözkapaklarının ardındaki karanlıkta, kalbinin çarpıntısında olacağım. Ne zaman bir vapura binsen saçlarının arasından geçen rüzgâr değil, parmaklarım olacak. Okuduğun kitabın bir satırında ya da dinlediğin bir şarkının müziğinde nefes almaya devam edeceğim. Yağmurlu bir günde omzunu öpen yağmur damlası olabilirim. Belki de koklamak için uzandığın bir çiçeğin yaprağından havalanan kelebek olacağım. Sen ne kadar hissetmek istersen ben o kadar var olmaya devam edeceğim... Yüreğinin perdelerini hiçbir zaman kapalı tutma. Aydınlığın içeri girmesine izin ver. Gülmek sana yakışıyor, yüzünü asma... Büyük zorluklara göğüs germiş insanların hakkıdır mutluluk. Anlat...

Ben
İslam’ın siyasetinin tepesinde herkesin gördüğü ve bildiği, ancak kimsenin açıkça söyleyemediği çözümsüz ve yıkıcı bir sinsi gelenek vardır. Bencillik yani "ben" olmak. Bu "ben" Hz. Muhammed’de yoktu. Oysa herkes ve kendisi de Tanrı’dan destekli olduğunu biliyordu. Kuşkusuz elçi Tanrı’nın uyarısına neden olacak işlerden ve sözlerden kaçınırdı ve ona göre davranırdı. Kutsallaştırılan dört başkanın bencillikleri sonrakilerin şaşmaz işlemleri olarak durumları pekiştirdi. Şimdi 2018 yılında bile sözde insanlar toplanır, tartışırlar ve kurul karar verir. Ancak başkanın bu karara uyma sorumluluğu yoktur, o istediğini yapar. Bunu da İslam adına yapar!

Dil Söyler Kulak Dinler Kalp Söyler Kainat Dinler - Yunus Emre
"Ölen beden imiş âşıklar ölmez..." Türkçe şiirin öncüsü olarak tarihte ölümsüzleşen bir tasavvuf ve halk şairidir Yunus Emre... Tekke şiiri geleneğini özgün bir söyleyişle Anadolu’ya yaymış bir gönül işçisidir. Aynı zamanda bir felsefenin de temsilcisidir. İnsanın nesneyle ve varoluşla ilişkisini dizelerinde ustalıkla işlemiştir. Var olmanın, hakikate ulaşmak için aklı kullanmanın ve aşka düşüp hiçliğe karışmanın yollarında çok değerli bir rehberdir Yunus Emre...

Müstakil Eylem
"Uykuyla görürüz. Uykuyla düşleriz. Uykuyla okur, gezer, yazarız. Şiirin insanın anayurdu olması gibi uyku da insanın çocukluğudur. Sokağı, okulu, arkadaşı, aşkı- dır. Anne gibi anlayışlı, şiir gibi kavrayışlı ve masal kadar yatıştırıcıdır. Uykuyu göze almalı, uykuyla insan kendi seyrine bakmalı, hep şiirle kalınmaz ya, gelince hiç ikiletmeden biraz da uykuyla kalmalı, uyuyakalmalı. Harfler de, dizeler de, yazı da. Varlık uykunun olmalı." -Haydar Ergülen Uyku... Hayatımızdan çalan bir düşman mı yoksa gerçekten kendimiz olabildiğimiz, kendimizle olabildiğimiz tek zaman mı? Bazen davetsiz bir misafir bazen çağrılsa da gelmeyen... Bazen düşülen bazen kalınan... Herkesin uykuya ve uyumaya dair deneyimi biricik. Bu kitapta uykunun her halini bulacaksınız. Sümer Kral Destanları’ndaki uyku ile il...

Zor Zamanlar İçin İnsan Kalma Rehberi - Baltasar Gracian
"İhtiyatlı suskunluk kutsaldır." Aragon Krallığı topraklarında dünyaya gelen, yaşamını teoloji ve felsefe profesörü, vaiz, papaz, yönetici ve yazar olarak sürdüren Baltasar Gracián, insanca yaşamanın incelikleri üzerine ortaya koyduğu düşünceleriyle ölümsüzleşmiştir. Her şeyin kısa ve öz ifade edilmesi gerektiğini savunan Baltasar kısa ve öz olanın faydasının iki katına çıkacağının altını çizer. Karmaşık, kalabalık, uzun, yoğun ve komplike olan her şey, hayatı daha da zora sokmaktan başka bir işe yaramaz. "İnsan" olgun, bilge, sağduyulu, muhakeme yeteneği üst düzeyde, gelişmiş zevklere sahip, eylemlerinde tutarlı ve zekidir. Ancak bu insan aynı zamanda kendini her şeyiyle ortaya saçmayan, bazen saklanmasını da bilen ancak bunu ustalıkla yapan bir hayat kumarbazı da olabilmelidir. İhtiyat, ...

Vertraue Ohne Zweifel Auf Allah-2
WAS DIR ALLAH GIBT, HÄNGT VON DEINER ABSICHT AB Allah hat den Schlüssel aller Schätze in Deine Hand gelegt. Du kannst deren Türe mit Deinem Gebet öffnen, wann immer Du willst. Wenn Du möchtest, kannst Du die Türen des Himmels öffnen und die lebenschenkende Regenfälle auf die Erde herunterlassen. Nur nicht gleich die Hoffnung aufgeben, wenn Du siehst, dass Deine Wünsche nicht sofort in Erfüllung gehen. Allah hält die Lösung schon bereit, bevor das Problem entsteht. Manchmal entfernt das Leben all Deine Träume von Dir... Das bedeutet, dass Allah (cc) Deine Stimme hören wollte. Unverzüglich machst Du Dein Herz und Deine Hände auf und suchst Zuflucht in Halik (dem Schöpfer), Der Dich aus dem Nichts erschaffen hat. Was für ein schönes Treffen… Es ist der Moment, in dem das Herz die wahre Liebe ...

Akıllandım Artık Şimdi Daha Deliyim
İnsanın kendiyle olan mücadelesinden hangi taraf galip çıkar ki? Her ikisi de aynı güçteler sonuçta... Belki de dalaşmak değil, kendinle uzlaşmaktır mesele. Amaç yenmek de değil, yenilgiyi kabullenmek de... Güzel olan insanın kendi yüzüne insanca bakabilmesi... Kaç kişinin cesareti var filtresiz aynalara bakıp kalbinin tavan arasını temizlemeye? Benim yok! Tozlu haliyle kabulümdür. Kitabı yazanın aynası filtresiz... Peki, o tavan arasından neler çıktı dersiniz? Bir dolu delilik... Üstelik zekâya hizmet eden, yaratıcı, hırçın ama sevimli bir delilik... Anladım ki delilik bile aklı olanın akıllıca kullanabileceği bir lütuf. Demek bu yüzden akıl bile bazen sakil kalabiliyor hayat karşısında. Nilgün Bodur bu kez alışılmadık bir

İbrani Masalları
İbrani Masalları, tarihi boyunca farklı topluluklara, zengin kültürlere ev sahipliği yapmış bir coğrafyada ortaya çıktı. Biçim değiştirerek, çeşitlenerek ve nesilden nesile aktarılarak kendi zamanının ötesine geçti. İbrani Masalları, geleneklerin ve inanışların eklemlenerek ortaya çok katmanlı bir toplumsal yapı ve kolektif bellek çıkardığını gösteriyor. Doğduğu topraklarda süregelen toplumsal ayrışmaların kökenine dair de şaşırtıcı ipuçları veriyor.

Hayatın Değeri Uzun Yaşanmasından Değil İyi Yaşanmasındadır - Michel De Montaigne
"Bir soyguncunun veya bir katilin yönetiminde, dürüst kişilerin yeri ya mezar ya hapistir..." Küba Devrimi’nin lideri Fidel Castro, 20. yüzyıla damgasını vuran bir figür oldu. Uzun yıllar halkların eşitliği uğruna verdiği mücadele ve bu yoldaki adımları hep konuşuldu, zaman zaman eleştirildi. Devrimin simgesi olarak adeta ölümsüzleşti. Fidel Castro halkın, işçi sınıfının ve ülkesi uğruna çalışan tüm emekçilerin yanında durdu. Bağımsız bir ülke hayali ile sosyalist bir yönetim kurdu. Dünya sahnesinde büyük bir güç olan ABD’yi karşısına alırken eğitim, sağlık ve mülkiyet alanındaki reformlarıyla Küba’yı baştan yarattı. Fidel Castro’nun devrim adımlarındaki vizyonu ve düşünceleri bugün hâlâ halklara, politikacılara ve tüm insanlığa ışık tutmaya ve bambaşka bir bakış açısı kazandırmaya devam e...

Aynalı Tılsımlar Dükkanı
Tılsım; bir mucizeyi harekete geçirmektir. Kadere yeni bir akış kazandırmaktır. Şifayı başlatmaktır. Gerisi tamamen sana kalmış... Peki, nasıl yapılır tılsım? Binlerce ritüeli vardır... Belki binlercesi daha vardır bilinmeyen... Lakin bunların hiçbir önemi yok... İyi bir tılsım gücünü ritüellerinden almaz... Ritüel sadece rotadır. Mucizeyi başlatacak olan tılsımı yapabilmek için üç şeye ihtiyaç vardır. Niyet, inanç ve eylem... Bütün bunları etkili bir şekilde bir araya getirebilmek elbette sanatkârca bir incelik, bilgi ve deneyim gerektirir. Aynalı Tılsımlar Dükkânı, sokakta karşılaşmaları bile neredeyse imkânsız gibi görünen birbirine hiç benzemeyen beş kişiyi, Balat’ta bir mum dükkânında bir araya getiriyor. Her biri kişisel tarihinde görünmeyen gizli yaralar almış bu beş karakter, yaşam...

Ay Ritüelleri
"Ay doğmuyorsa yüzüne, güneş vurmuyorsa pencerene, kabahati ne güneşte ne de ayda ara... Gözlerindeki perdeyi arala." Mevlana Astrolog Nuray Sayarı’nın Ay Ritüelleri adlı bu kitabı, kadim kültürlerden bu yana yeryüzüne rehberlik eden, açmazlara anahtar, mucizelere fırsat sunan Ay’ın gizemli gücünden ve sihirli etkilerinden yararlanmaya yönelik kaleme alınmış oldukça kullanışlı, işlevsel ve sonuç odaklı bir yol arkadaşı... Kadim kültürlerden bu yana paganizmden Hinduizm’e, tasavvuftan kabalaya kadar her inanışta kendine güçlü bir yer edinmiş olan Ay’ın insan yaşamındaki baskın gücünü ve duyguları yönetmekteki etkisini sezgileri ve yaratıcılığı artırmak için nasıl kullanmak gerektiğini kolay uygulanabilir bilgilerle anlatan bu kitap, içsel bir yükseliş ve değişim vaat ediyor.

Rus Masalları
Rus kültürü, soğuk havası, çar ve çariçeleri, yiğit kahramanları, güzel prensesleri, fakir köylüleri ve zengin tüccarlarıyla Rus Masalları’nda canlanıyor! Dürüst insanların başına hep iyi şeyler mi gelir? Kötüler her zaman cezasını bulur mu? Peki, bir turna kuşunun hayatını bağışlamak size neler kazandırır? Ya da hayatınızın aşkı hangi uzak diyardadır ve onun için hangi dağları, denizleri, karlı vadileri aşmanız gerekir? Masallar bir halkın kültürünü öğrenmek, nelerin takdir edildiğini nelerin ayıplandığını, kimin güçlü kimin güçsüz olduğunu görmenin belki de en iyi yolu. Rus Masalları’nda karşınıza çıkacak karakterler hem masalların evrenselliğini hem de kültüre dair en özel ayrıntıları bir arada görmenizi sağlayacak.

İstanbul'un Karanlığı'nda
Zeynep Çolakoğlu ve Orkide Ünsür’den İstanbul’un karanlığında geçen, şehrin akıl almaz sırlarına doğru yol alan gotik öyküler sizi İstanbul’un hiç bilmediğiniz gizemlerine uzanan bir yolculuğa çıkaracak. İstanbul’un Karanlığında psikolojik gerilim, gotik, fantastik ve gizem türlerinin iç içe geçtiği altı öyküyü bir araya getiriyor.Lamia - Kan Bağı kitabıyla büyük bir okur kitlesine ulaşan Orkide Ünsür ve Mina, Büyülü Sözlük kitaplarıyla gotik ve heavy metal’in derin sularına dalan Zeynep Çolakoğlu bu kez İstanbul’un karanlık sularına, zaman ve mekânı aşan öykülerle dalıyor. Huzursuz hayaletler, gizemli heykeller, garip komşular, çözülmesi gereken sırlar hepsi bu altı öyküde bir araya gelerek okuru varlığından haberdar bile olmadığı dünyalara bir gezintiye çıkarıyor. Korku ve gerilim türler...

Alpay Road
Sevgili mizah okuru, bu elinizde tuttuğunuz eser meslekte yirminci yıl eseridir. Yirmi yıl boyunca İsmail Hasta Ruh çizdim. Şevki Teyze, Top Canavarı, Çocuğunu Dürbünle İzleyen Adam, Kamil Seven Adam çizdim. Her şey yolunda giderse bir yirmi yıl daha çizerim. Çünkü niye çizmeyeyim? Mademki çizen bir elle doğdum, öyleyse çizmeliyim. Alpay Erdem

Aslanlı Yol
İmzalı kitapların kargoya verilme süreci 12-15 gündür. Sunay Akın’dan Cumhuriyet tarihimizin "ilk" aydınlarının hikâyeleri Taksim Meydanı’nın simgesi Cumhuriyet Anıtı’nın yapımı için Roma’ya gönderilen 21 yaşında bir genç kadın Sabiha Ziya, kültür ve sanatın gelişimi için yaptıklarıyla bir döneme adını altın harflerle yazdırmış Hasan Ali Yücel’in "bir çocuk olarak" portresi, karikatürist Altan Erbulak’ın henüz çocukken Mustafa Kemal’le karşılaşma anları, Atatürk’ün kütüphanecisi Nuri Ulusu’nun çocukluğunda kendine çizdiği yol, Türkiye’nin ilk kadın tiyatrocusu Afife Jale, savaş sırasında insanlara umut veren Çalıkuşu ve çok daha fazlası Sunay Akın’ın etkileyici anlatımıyla Aslanlı Yol’da kendine yer buluyor. İ

İlim Anavatanımızıdır Cehalet İse Yabancı Bir Yer - İbni Rüşd
"Kimsedendahaiyi olmadlg1n1z1anlayacakkadar mutevazl,herkesten farkll oldugunuzukavrayacak kadarbilgeolun." ibniRu$dyadadunyan1ntan1dlg1adlylaAverroes... Avrupa'n1nfikirmimarlanndan EndulusluMusluman, felsefeci,astronom,hekim, psikolog,hukukc;u, fizikc;i,edebiyatc;1vematematikc;i. 12.yuzy1ldaakiiCIIIQI,hem

Günlük Hayatta Modern Mayr Beslenme - Sindirim Sanatı
"Medeniyetin sebep olduğu bütün hastalıklardan korunmak ve tedavi etmek için bütüncül ve rahat uygulanan bir yöntem F. X. Mayr Hekimliği... F. X. Mayr Terapisi’nin başlıca etkileri sindirim sisteminin yenilenmesi, metabolizmanın dengelenmesi, vücudun duruş biçiminin düzeltilmesi, enflamasyonun azaltılması, insülin düzeylerinin düşürülmesi, hücresel otofajinin desteklenmesi ve genlerin onarım potansiyelinin artırılmasına yöneliktir. Böylece daha çok enerji, daha az hastalık, daha az ağrı, ideal vücut ağırlığı, daha uzun ve daha sağlıklı bir yaşam kolayca mümkün hale gelir. Dr. Hasan İnsel’in Türk okurları için &n

Ay Işığında İstanbul
Güzeller güzeli Türk kızı Ventura, ailesinin uygun gördüğü bir evliliği yapmak üzere Meksika’ya doğru yola çıkar. Giderken de yanına sadece eşyalarını değil, bilinmezliğe kırdığı dümenin sebep olacağı yanılsamaları da alır. Doğduğu topraklardan çok uzakta yeni bir hayata başlamaya hazırlanırken, yolculuğu sırasında umulmadık bir sürprizle karşılaşır. İstanbul’u özlemeye devam ettikçe, bu duygusuyla baş edebilmek için ilginç bir şifa kaynağı keşfeder... Mexico City doğumlu Sophie Goldberg’in ilk romanı Ay Işığında İstanbul Türk ve Sefarad yemeklerinin tarifiyle birlikte kültürünü de incelikle işleyen eşsiz bir kurgu roman...

Yanlış Da Olsa Düşünmek Hiç Düşünmemekten İyidir - Hypatia
"Hayat, kişinin kendi güçlerini keşfetmesidir. Daha ötelere yolculuk ettikçe daha fazla gerçeği idrak ederiz." Yaşadığı karanlık çağa bir güneş gibi doğmuştu Hypatia. Düşüncenin ve aklın cinsiyeti olmadığını tüm dünyaya ispatlarcasına; zekâsı, kişiliği ve düşünceleriyle tarihe yön verdi. Bütün engellere ve baskılara rağmen bir kadının tek başına bile dünyayı değiştirebileceğini gösterdi herkese. Yobazlar tarafından vücudu midye kabuklarıyla lime lime edilerek öldürülen Hypatia, yanlış da olsa düşünmenin hiçbir şey düşünmemekten daha iyi olduğunu, herkesin bu anlamda kendine ait bir alanı bulunduğunu, düşünebilme yetisine sahip her insana aynı zamanda sorumluluklar düştüğünü söylemekten çekinmemiştir.

Rüyalar Aşk ve Hüzün
"Hüsniye" olan ismini beğenmeyip değiştirmek istediğini babasına söylediğinde yıl 1899’du ve o sadece on yaşındaydı. Yeni ismi "Ümran" olmalıydı. Bu ismi çok beğeniyordu. Düşünmüş, kararını vermiş ve uygulamıştı. Bu onun mücadeleci ruhunun ilk zaferiydi. Rüyasında gördüğü ve âşık olduğu adamla gerçek hayatta karşılaşıp kısa süre içinde evlendiğinde hayatın getireceği sürprizlerden habersizdi. Genç bir kadınken yetişkinlerin dünyasının hoyratlığı ve acımasızlığıyla tanışmıştı. Kendi ifadesiyle tek cephede savaşırken, hiç ummadığı birinden, ismini hece hece yüreğine yazdığı sevdiği adamdan en büyük darbeyi yemişti. O dönemde ortam huzursuzdu. İmparatorluğun en zor dönemi yaşanıyordu. Memleketin neredeyse her köşesinde isyanlar çıkmış, ülke yangın yerine dönmüştü. Bütün bunlara rağmen dik dur...

Arkadaşlığımız Sonsuza Kadar Sürecek
Kiraz, Uzay ve Volkan... Hem çok yakın arkadaşlar hem de iyi birer işbirlikçi…Kimin başına ne gelirse diğerinin muhakkak haberi oluyor çünkü birlikte büyüyorlar, aileleri her zaman hep bir arada. İşler bazen ters gidebiliyor evde, eşler arasında ilişkiler zora girebiliyor, hatta evlilikler sonlanabiliyor bile. Elbette bütün bu olan bitenler çocukları fazlasıyla etkiliyor. Kiraz, Uzay ve Volkan henüz çok küçükler. Hatta bebekler ama aralarındaki o muazzam iletişim gücü, parlak zekâları ve kimsenin farkında olmadığı cesaretleri sayesinde hayatlarındaki yetişkinlerin kaderleri yeniden yazılıyo ‘‘Ama o daha bebek!’’ demeden once bir kez daha düşünmek zorunda kalac

Dört Sınav: Cesaret - Sağlık - İlişkiler - Bolluk
Her deneyim bir sınavdır. Ne iyi ne kötü... Ne doğru ne yanlış... Sadece bir sınav... Üstelik ne kazanmak var bu işte ne kaybetmek... Çünkü her sınav uyanmak içindir. Ya uyanırsın bir gün ya da ömürlük bir uykudasındır artık. Dört ayrı yerden gelir Yaradan’ın "Uyan artık!" sesi. Bollukla, cesaretle, ilişkilerle ve sağlıkla dürter seni hayat. "Aç artık gözlerini!" der Yaradan. "Hiç mi görmek istemiyorsun özenerek yarattığım şu insanı? Hiç mi bilmek istemiyorsun, ruhuna üflediğim yeteneği?" Başkalarında aramayı bırak. Evrenden istemeye bir son ver. Kalbinin içine sığdırılmış sonsuz bir evrenle yaşıyorsun zaten doğduğundan beri. Her günün ötekine benzemeye başlamış sonunda, yazık değil mi? Oysa sadece uykudan uyanıp ayaklandığında açılıverecek bütün kilitli kapılar. Anahtara ihtiyacın yok. Am...

Yeryüzü Misafiri
Ey insan. Misafirsin. Kıymetini bil zamanının, her şeyin. Çok sev, âşık ol; öğren okumayı kâinat kitabını. Tanrı’nın Yaşam Kılavuzu kitabıyla bizi gölgemiz gibi takip eden kaderimizle ilişkimizi güzelleştirmeye davet eden Ünal Ersözlü, bu kez yeryüzünde bir misafir olan insanı kendine dönmeye çağırıyor. Şeyh Galip’in "Kendine iyi bak çünkü âlemin özüsün sen" sözleriyle açılan Yeryüzü Misafiri, âlemin özü olan insanın kendini bilmekle neler yapabileceğine dair bir kitap. İnsan, hayatın gelip geçiciliğinde bir mana bulmak hem de bu yeryüzü misafirliğini en dolu şekilde yaşamak için ne yapmalı? Ünal Ersözlü tarihten filozofların, sufilerin, sanatçıların ve bilgelerin anlatılarından aldığı rüzgârı insanın yaşamını daha iyi yapma çabası için kullanıyor.