
Unutma Mutlu Bir Hayat Çok Az Şeye Bağlıdır - Marcus Aurelius
"Ölümlü bir dünyada, insana yaraşır şekilde yaşamaktan daha iyi ne olabilir?" Roma’yı en iyi yöneten beş imparatorun sonuncusu olarak tarihe geçen Marcus Aurelius, stoacı bir filozof olarak sadece liderliğiyle değil, düşünceleriyle ölümsüzleşmiştir. Mutlu bir hayatın çok az şeye bağlı olduğunu ve ölümlü bir dünyada insana yaraşır şekilde yaşamaktan daha yüksek bir amaç olamayacağını hatırlatan Aurelius’un gösterişten uzak, yalın, basit ama mutlu bir yaşam üzerine inşa ettiği güçlü felsefesi, insanlığın binlerce yıldır süregelen mutluluk arayışına ışık tutmaya devam ediyor.

Gökyüzüne Not
Ne balığın yeri akvaryum ne kuşun yeri kafes... Herkesin bir vatanı var benimki sensin... Küçük bir mucize istiyorum. Senin yanımda olduğun ve benim sadece sana ait olduğum bir mucize. İkimiz için yazılmış ama ikimizin de okumadığı bir kitap, bize birbirimizi anlatan ama dinlemeye korktuğumuz bir şarkı ve hiç bakmadığımız ama içinde sadece ikimizin olduğu bir fotoğraf olsun istiyorum. Senin hikâyende kendime bir yer arıyorum. Belki de ikimiz için yeni bir hikâye yazmak istiyorum. Mutlu olsam da olmasam da bu benim hikâyem demek istiyorum. Bu dünyada tek bir hayat yaşayacaksak eğer ve sonunda biten bizim hikâyemiz olacaksa yaşadığımız hikâye de bize ait olmalı... Bir sokak arasında tuttun ellerimi, ki ben buna bile hazır değildim. Gözlerin gözlerimdeydi. "Ömrümü vereceğim kadın sen misin?" ...

Ona Ne Oldu?
Tehlikelerle, kuşkularla ve sırlarla dolu, tekinsiz bir aşk hikâyesi... Amerikan ulusal kitap ödüllerinden "National Book Award" finalisti, "Washington Devlet Kitap Ödülü" ve "PNBA En İyi Kitap Ödülü" sahibi yazar Deb Caletti’nin her sayfasında okuru yeni bir tahmine sürüklediği gerilim yüklü romanı Ona Ne Oldu bir kurgu şaheseri olarak dünyada referans gösteriliyor. Isabelle Austen, annesinin ölümünden sonra mirasını devralmak için Pasifik’te doğup büyüdüğü küçük adaya geri döner. Ancak bu dönüş aynı zamanda sevmesi hayli zor bir kadın olan annesinin duygusal mirasına da geri dönmesidir. Yeni boşanan Isabelle, burada kendini oldukça boşlukta hissederken adaya esrarengiz bir adam gelir: Henry North... Isabelle’in hayatı böylece ebediyen değişir. Bu ateşli ve gergin ilişki birtakım tehlikel...

Babil'den Günümüze İsrail-amerikan İlişkileri
Cumhuriyet Türkiyesi, 10 Kasım 1938’den beri sistemli bir şekilde irtifa kaybetti, günümüzde Osmanlı Türkiyesi’nin 1838-1918 şartlarını yaşıyor. Milli güvenliğimizin can damarlarından Türk tarımı çökertildi. Stratejik önemi haiz şirketler, limanlar ve müesseseler çok kolay ve pırasa fiyatına elden çıkarıldı. Türk bankacılık sistemi yabancıların eline geçmek üzere. Sigorta şirketlerimizin sermaye paylarının çoğunluğu ellerine geçti bile. TÜİK’in Aralık 2018 verilerine göre 4,5 milyon Türk işsiz. İşsizlerimizin dörtte biri üniversite mezunu. Türk milleti karnını doyurmanın derdine düşürüldü. Yabancılara toprak satışı, başta GAP bölgesinde üçüncü şahıslar üzerinden İsrail’in aldığı 450 bin dönüm olmak üzere artık Türkiye’nin milli güvenliğini tehdit etmektedir. Eskiden sağcı veya solcu tanıml...

Yanlışlıktan Değil Yalnızlıktan
"Acaba çok yanlış yaptığım için mi yalnız kaldım, yoksa yalnız kaldığım için mi yanlış yaptım?" Yanlış olan, başkasını sevmek değildir. Bir başkasını sevmek dünyanın en güzel, en tamamlayıcı hissidir. Yanlış olan, yanlış olanı sevmektir. Sevilenin yanlış olduğunu da, sevmeden kimse bilemeyecektir... Sevilenin kendisi bile... Her nerede iyi bir kalp ve doğru bir niyetle, umutla ve hayalle adım atıyorsanız ve sonunda acı çekiyorsanız, anlayın ki yanlış değil, sadece yalnızsınız. Nilgün Bodur’un üçüncü kitabı YANLIŞLIKTAN DEĞİL YALNIZLIKTAN kendi hayatından izlerle dolu. Okuması eğlenceli ve duygulu bir anlatı... Bu kitabı farklı kılan bir diğer özellik ise kendi yaşanmışlıklarına dürüstçe, cesaretle ve samimiyetle neşter vurabiliyor olması. En kıymetli yanıysa kimseyi yarı yolda bırakmaması....

Evanjelizm
Günümüzde tarihte örneğine hiç rastlanmamış bir mefhumla karşı karşıyayız: Farklı inançlar aynı amaca konsantre olmuş durumda. Kral Davud soyundan Yahudilerin beklediği Mesih, özellikle Evanjelist Hıristiyanların beklediği İsa Mesih, başını İran’ın çektiği Şii İslam inancındaki Müslümanların beklediği kayıp 12. imam olan Hz. İsa ile bir kısım Sünni Müslüman tarikat ve cemaatlerin beklediği Mehdi ve Hz. İsa’nın gelişine yönelik 21. yüzyılın ilk çeyreğine atıf yapan kuvvetli inanç ve spekülatif siyasi atraksiyonlar şaşılacak derecede örtüşüyor. Nasıl oluyor da tüm semavi dinler ayrı ayrı amaçlarla aynı kurtarıcıyı bekliyor? Biz kimin neye inandığını yargılamıyoruz. Ancak bu farklı inanç sahibi yüz milyonlar nasıl olup da bir nevi mutabakat içinde olabiliyorlar? İşin bir başka tarafı da gider...

Sabah Uykum
Belki bir kitabın aynı sayfasında ağlamışızdır. İşte bu haberimiz olmadığı halde dünyanın en güzel karşılaşması olabilir. Ben anlam veremiyorum yani neden bittiğine değil madem bitecekti neden bu kadar hevesli başladık? Ben ikimizdeki bu hevese anlam veremiyorum. Ne oldu bize bilmiyorum ama iyi şeyler olmadığını çok iyi biliyorum. Ya çok yanlış zamanda karşılaştık ya da hiç karşılaşmaması gereken iki insandık. Biz neydik bilmiyorum. Sevgili desem değil, aşık desem değil bildiğin rastlantıydık işte ondan öte gidemedik.

Elia İle Yolculuk
Dünyaca ünlü sinema ustası ve yazar Elia Kazan, kendini bir Amerikalı ya da Yunan gibi değil, bir Anadolulu gibi hissederdi. Pek çok oyuncuyu da birlikte çalışmaya "Anadolu gülüşü" dediği yetenekle ikna ederdi. Bu yetenek onu, hayatı boyunca taşıyacağı "işbirlikçi" etiketinden kurtaramadı. McCarthy dönemindeki hataları, onu ömür boyu kovaladı. Üçüncü Oscar’ını bile üzüntüyle kaldıran Kazan, belki biraz avunmak ve arınmak için annesinin dizlerine koşan bir çocuk gibi, memleketi Kayseri’nin yollarına düştü. Kaderini bilen ama ölmeden önce ona karşı mücadele eden bir Yunan trajedi kahramanı gibi. Kadim Anadolu, bambaşka ilkelere sahip, farklı deneyimler yaşamış iki insanı, Zülfü Livaneli ve Elia Kazan’ı belki de tek ortak yolculuklarına çıkarmayı başardı. Livaneli’nin büyülü satırlarından oku...

Keine Begegnung İn Unserem Leben İst Ein Zufall
Das Schicksal, es lässt von niemandem ab. Es wird jeden Augenblick neu geschrieben. Manchmal geschehen solche Dinge, dass du Sachen tust, die du dir niemals hättest vorstellen können. Dass du Dinge erträgst, die du dir niemals hättest ausmalen können. Dass du liebst, was du niemals gedacht hättest lieben zu können. Dass du einfach gehst, obwohl du dir das niemals hättest denken können. Und, dass du sagst, dass du gestorben bist, aber trotzdem lebst. * * * Ein Sufi, der sich selbst finden will und ein junges Mädchen, das versucht, den Lebenssinn zu finden, begeben sich auf einen langen Weg, ohne zu wissen, was auf sie treffen könnte. Sie haben nichts, dem sie vertrauen können, außer ihrem Schicksal. Die jungen Zwei begeben sich auf eine siebentägige Reise, ohne auch nur Geld, eine Kreditkar...

Atatürk'ün Katilleri
UNESCO’nun Atatürk tanımı: "Atatürk, uluslararası anlayış, işbirliği, barış yolunda çaba göstermiş üstün kişi, olağanüstü devrimler gerçekleştirmiş bir devrimci, sömürgecilik ve yayılmacılığa karşı savaşan ilk önder, insan haklarına saygılı, dünya barışının öncüsü, yaşamı boyunca insanlar arasında renk, dil, din, ırk ayrımı gözetmeyen, eşi olmayan devlet adamı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusudur." Franklin Roosevelt (ABD Başkanı): "Benim üzüntüm, bu adamla tanışmak hususundaki şiddetli arzumun gerçekleşmesine artık imkân kalmamış olmasıdır." Winston Churchill (İngiltere Başbakanı): "Savaşta Türkiye’yi kurtaran, savaştan sonra da Türk ulusunu yeniden dirilten Atatürk’ün ölümü, yalnız yurdu için değil, Avrupa için de en büyük kayıptır. Her sınıf halkın onun ardından döktükleri içten gözyaşl...

Pereira İddia Ediyor
İyimser bir varoluşçu çizgiroman 1938 yılının Temmuz’unda, Salazar diktatörlüğünün hüküm sürdüğü Portekiz’in Lizbon şehri... Sıcaktan kavrulan bir şehirde, yaşlıca bir gazeteci olan Pereira, oldukça muhafazakar bir gazete olan Lisboa’nın kültür-sanat sayfalarında 30 yıldır her gün yazmaktadır. Durgun yaşamına, bir gün hiç beklenmedik şekilde Francesco Monteiro Rossi adında bir adam girer. Pereira onu stajyer yazar olarak işe alır. Ancak genç yazar, Pereira’nın kendisinden yazmasını istediği isimler yerine, faşist rejimin düşmanı Lorca ve Mayakovski gibi yazarlardan bahseder. Pereira, bu tehlikeli iş arkadaşını kovmak yerine korur. Totaliter rejime ve sansüre karşı direnişin sembol eserlerinden biri olan Pereira İddia Ediyor, diktatörlük baskısıyla yaşayan bir adamın bilinçlenme yolculuğunu...

Olay Şöyle Oldu
İyi geçmese de çocukluğuna özlem duyanların, bir bıçak keskinliğinde yaşanan hayatların, işlek caddelerde para kazanıp arka sokaklarda yaşayanların, sol yumruğunu gevşetemeyenlerin, dişlerini sıkanların, uykusu kaçanların hikâyeleri... Kitabı okurken, hiç tanık olmadığınız kiraz mevsimine imrenip, erkek şiddetine öfkenizi bileyebilir, sokak müzisyeniyle sohbete dalıp çocukluğunuzdaki kızartma kokusunu özleyebilirsiniz. Çiğdem Toker Aramızdan biri kalp işlerine bakar, duygu işlerinin sorumlusu olur. Ayşen, bu çıldırtıcı gürültüde ve tam da bu gürültünün ortasında kalbimizin mümessili. Bu yazıları okuyun da sizin de kalbiniz başı boş kalmasın. Ece Temelkuran Yazılarında sevgi de var, öfke, isyan, hayal kırıklığı da. Ama sonunda illaki umut var. Ayakları yere sağlam basan, düşeni kaldıran, pa...

Mülteci
"Arkadaşlarımdan ve komşulardan topladığım iki büyük bavul dolusu kıyafet, bağış için topladığım bir miktar para ile İstanbul’dan Çeşme’ye, oradan da bir feribotla Sakız Adası’na geçtim. Amacım sadece orada olmak ve elimden gelen desteği verebilmekti, bu yolculuğun beni kimlere ulaştıracağını, hangi köprüleri kuracağını bilmeden..." Bu tarihten sonra Sakız Adası’nda mültecilere yardım eli uzatan bir sivil toplum örgütünde gönüllü olarak çalışmaya başladı Rakel Sezer. Tüm bu süreçte tanık oldukları, televizyonlarda ve gazetelerde gördüklerimize hiç benzemiyordu... Rakel Sezer, birçoğu hayatını tehlikeye atarak Yunanistan adalarına, Avrupa’nın kapısına sığınmış mültecileri birer sayı olmaktan çıkarıyor. Hiç olmadığı kadar içeriden ve son derece canlı hikâyeler bunlar. Kendinizi yazarın hayat...

Büyük İhanet
Güvenlik politikaları uzmanı Mete Yarar’dan ülke dinamiklerini yerinden oynatacak sarsıcı bir siyasi roman… Büyük İhanet… 2014 yılında kaleme aldığı 60 Yıllık İttifakta Son Gün adlı çok satan romanıyla iki yıl öncesinden 2016’da yaşanacakları akıl almaz bir kurguyla anlatan Mete Yarar, serinin ikinci kitabı Büyük İhanet’le Türkiye’nin merkezde olduğu büyük ve hain planın karanlık yüzünü yine sürükleyici bir kurgu ve yalın bir anlatımla romanlaştırıyor. Gerçekle kurgunun birbirine karıştığı Büyük İhanet Türkiye’nin doğusunda sürüp giden terörle mücadeleyi, barikatlar sürecini, Suriye ve Irak sınırlarında uygulanmaya başlanan hain planı ve içeriden ihanete uğrayarak düşürülmeye çalışılan Cumhuriyet gerçeğini, yepyeni bir bakış açısıyla tarihe not düşülecek verilerle irdeliyor. * * * "MİT TIR...

Asi Peygamberler
Ne dinler ne de peygamberler anlatıldığı gibidir... Peygamberler tarihi, sırlarla ve üzeri örtülmüş hakikatlerle doludur... Peygamberlerin yürüdüğü yollar, her devirde insanlardan saklanmıştır... Bu kitap, tarih boyunca sır olarak saklanan ve sadece dışa kapalı öğretilerin içinde insanlığa aktarılan dinlerin ve peygamberlerin gerçeğini, Hakikat’in aslında ne olduğunu açık ve yalın bir dille anlatmak amacıyla yazıldı. • "Asi Peygamberler" kimlerdi ve onların gerçek öğretilerine insanların ulaşmaları neden engellendi? • Âdem ve Havva kavramlarıyla anlatılmak istenen gerçekler nelerdi? • İbrahim’in Hint kutsal metinlerindeki yeri neydi? • Nuh’un Gemisi aslında neyi anlatıyordu? Hayvanlar, fırtına, sel, deniz ve kara neyi sembolize ediyordu? Ve neden masalmış gibi doğrudan anlatıldılar? • Musa...

Dank
Sinem Sal’dan arınma ve aydınlanma öyküleri. Dank, sonsuz bir karanlığın ve kaosun içinde çakılmış bir kıvılcım gibi. Süper olmayan süper kahramanlar, tekkesini terk eden dervişler, bir yıldız tohumunun peşinde ellerini kana bulayanlar, sarı bir tablo için yokuş yukarı koşmasını öğrenenler, tüm şehri etkisi altına alan hissizlik hastalığıyla savaşanlar, yastıklarının altına mayın döşeyen aileler, gizli teşkilatlar, patlayan silahlar, patlamayan silahlar, cenaze evleri, mezarlıklar, yiv, set, dank! ... İşte buradayız. Yani Dünya’da. Kalbimizi, parçalanana kadar harcadık. Bütün duygularımızı sömürdük. İşte buradayız. Dünya’da. Egomuzu, bizi yutana kadar besledik. İşte buradayız... Dünya’da. Yumruklarımızı sıktık, yumruklarımızı geçirdik. Beğenmediğimiz bütün işlerden istifa ettik. İşte burad...

Uğur Koşar Risalesi
Uğur Koşar’ın bizleri Allah’a ulaşma yolunda teşvik eden, boş gailelerle meşguliyetimizi sonlandıran, ruhumuza ilham ve cesaret veren kıssalar, özlü sözler, zihnimizdeki tasavvufi istifhamların neredeyse hepsine cevabi nitelikte menkıbelerle dolu şaheserlerini bir araya topladığımız UĞUR KOŞAR RİSALESİ ile nesilden nesile devredilecek kıymette bir külliyata sahip olacaksınız...

Galaktik Diplomasi
• Dünyadışı uygarlıklar içinde bulunduğumuz zamanda neden buradalar? • Ufo/dünyadışı varlıklar konusu neden dünya için son derece kritik öneme sahip? • Dünyadışı varlıklarla açık temas neden gerçekleşmiyor? • Dünyadışı uygarlıklar nükleer tesislere neden müdahale ediyorlar? • Yeni sosyal bilim alanı "exopolitika"nın doğuşu ne anlama geliyor? • Dünya tarihinin en kapsamlı örtbas sistemi nasıl kurgulandı? • Dünyadışı uygarlıklara ilişkin politik süreç nasıl yürütüldü? • Dünyadışı uygarlıklar konusunun idaresinde sinema endüstrisi nasıl kullanılıyor? • Kamuoyunu "dünyadışı uygarlıklarla açık temasa hazırlama programı" hangi yöntemlerle yürütülüyor? • Dünyadışı uygarlıklar sivillerle bireysel temasları neden giderek hızlandırıyorlar? • Galaktik bir uygarlık 1954 yılında dünyaya nasıl bir progr...

Endülüs'ten Osmanlı'ya Paraya Yön Veren Yahudi Bankerler
"Hususi birtakım şartlar Avrupa Yahudiliği ve Osmanlıları, Haçlı Hıristiyan Avrupa karşısında bir nevi dayanışma ve işbirliğine sevk etti. Asırlardır birlikte var olmak suretiyle iç içe geçmiş ortak tecrübeler ve olumlu hatıralar Türkler ve Yahudileri dostlukla birleştiren bir aile yapmıştır." Halil İnalcık "Elinizdeki kitap sizi 16. yüzyılın ihmal edilmiş önemli olayları ve dramları ile buluşturuyor." Andrée Aelion Brooks Yazar-Gazeteci-Eğitimci • Bankerlik 16. yüzyılda nasıl bir şeydi? • Osmanlı bankerlerden nasıl etkilendi? • Neden Kanuni ve II. Selim Joseph Nasi’ye müteferrik, Andros Lordu, Tiberias Lordu ve Nakşa Dükü gibi çok önemli unvanlar verdi ve Fransız Kralı’ndan alacaklarını takip etti? • Dona Gracia ve Joseph Nasi hakkında neden resmi tarihte hiç bahis yok? • Sokollu Mehmed P...

Akdeniz
Balkanların usta kalemi Panaït Istrati’den yoksulluğa, aidiyetsizliğe, arkadaşlığa, çekip gitme özlemine, kayboluşa, geleceğe ve umuda dair nahif ama sarsıcı ve şiirsel bir roman... Akdeniz... Genç ve yoksul bir adam olan Adrien’ın bıkıp usandığı sefil hayatını terk ederek, refah içinde yeni bir hayat yaşama arzusuyla bir gemiye binip Akdeniz’e açılmasıyla başlar her şey. Romanya’da İbrail adlı bir liman kentinde annesiyle yaşayan Adrien Zograffi, bilinmezliklerle dolu bir yolculuğun bütün risklerini göze alarak Köstence’den İstanbul’a da uğrayarak İskenderiye’ye doğru hareket eder. Yolculuk sırasında Musa adında bir adamla tanışır ve kendini bu kez bambaşka bir yolculuğun ve tecrübeler silsilesinin içinde bulur.

Tanrı İmparatorluğu ve Türkiye
Batı’nın İslam dünyasına olan düşmanlığı 20. yüzyılda iyice ivme kazandı. Önce İsrail’in kurulması ve Filistinlilere yapılan sistematik işkence, 1990’lı yıllarda Bosna’da katledilen 500 bin Müslüman, bugün Irak, Suriye ve Afganistan’da öldürülenler... Yani kral çıplak. Batı için Türkiye’nin ne kadar önemli olduğu ve ondan vazgeçemeyeceği de aşikâr. Bu bölgede oynanan oyunlar da hiç bitmiyor. Her türlü ekonomik ve psikolojik harp metotları, siyasal manipülasyonlar olduğu gibi devam ediyor. Çünkü bir şekilde Türkiye’nin büyümesi ve güçlenmesinin önüne geçilmeye çalışılıyor. Yazar Ramazan Kurt, Türkiye üzerine oynanan oyunları, İslamiyet’i yok etmek isteyen Batılı grupların sinsi emellerini, Ortadoğu’daki kirli işleri masaya yatırıyor. Olayların sadece ekonomik ve politik tarafını değil, dini...

Hangi İsa
Tyanalı Apollonius, insan suretindeki Tanrı’dır. Flavius Philostratus, İS 220 Tyanalı Apollonius, bizim yol göstericimizdir. Bitniya Valisi Sossius Hierocles, İS 302 Apollonius’un eserleri yakılmalı, mabetleri yıkılmalıdır. İmparator Konstantin, İznik Konsili, İS 325 Tyanalı Apollonius, 1. yüzyılda, Paganların bilge peygamberi olarak ünlenmişti. Gauter d’Arras, 1160 Tyanalı Apollonius, İslam âleminde ve Arapçada, Balinius olarak tanınmış yüce bir âlimdi. Cabir bin Hayyan, İS 800 civarı, Kitab al Hacer’ala Re’i Balinius 1. yüzyılda yaşamış olan Apollonius, çok esrarengiz bir adamdır ve onun mucizeleri Hıristiyanlıkla şaşırtıcı benzerlikler gösterir. Jacob Burckhardt, 1852 Tyanalı Apollonius, 1. yüzyıldaki Pagan Mesih’tir. A. Reville, 1865 Gerçek İsa, Tyanalı Apollonius’tur. Valter Seigmeist...

Türkiye Ekonomisi
Türkiye’nin ekonomik kalkınma faaliyeti son iki yüz yıllık bir maceradır. Osmanlı Türkiyesi 1838’den itibaren serbest ticaret, dış borç ve yabancı sermayeyle kalkınmayı denemiş, ancak başarılı olamamıştır. Üstelik ülke 1911-1922 yılları arasında devamlı harp halinde kalmıştır. Daha önce de iç kargaşalıklar, gayrimüslim azınlıklar sebebiyle sürdürülebilir bir ekonomik büyümeyi yakalayamamıştır. Türkiye’nin iki yüz yıllık kalkınma sürecinde ülkemiz hangi aşamada ve seviyededir? Bir başka ifadeyle, sanayileşme ve kalkınmanın neresindeyiz? Yahut kalkınma yolunda aldığımız mesafe nedir? Bu akademik çalışma, bu soruya tarihi süreç içinde cevap aramak, hiç değilse Türkiye’nin kalkınma, büyüme ve istihdam sağlama gayretleri ve onun aşamalı dereceleri hakkında hükme varmak isteyenlere, akademisyenl...

Bilinç
• Bilinç nedir, ne işe yarar? • Bilinç, evrimsel değişime uğrar mı? • Bilinçli varlıklar olarak evrende neden sadece insanlar var? • Hafıza ve bilgiler beyinde mi bulunur? • Benlik nedir? • Benlik algısı bozulunca ne olur? • Bilinç hangi durumlarda değişkenlik gösterir? • Bilinci şekillendirmek mümkün mü? • Yüksek bilinç nedir? • Yüksek bilince erişmenin yolu var mıdır? • Hayvanlarda bilinç var mıdır? • Beynin bilgisayardan farkı nedir? • Beyin ve bilinç ilişkisi nasıldır? • Sezgi nedir? • Sezgiler bilimsel olarak nasıl tarif edilir? Nörolog Prof. Dr. Sultan Tarlacı’nın kaleme aldığı bu kitap, bilimsel veriler ışığında tarih ve evrim sahnesindeki bilincin izini sürüyor.