Destek İndirim -
Destek Dükkan
0
Sepetim
Yazarlar
Eğitmenler
Kategoriler
Değerlendirme
Fiyat
Yayınevleri
Diller
Filtreleme

Kategoriler

Yayınevleri

Yazarlar

Fiyat

Diller

Değerlendirme

Eğitmenler

Önceki sayfa
Sıralama
Bizim Zamanımız Kara Karga Yayınları

Bizim Zamanımız

"İçimdeki yangını söndüremezsem, kötü genlerime karşı gelemeyeceğimi hissediyorum. Babamın bastırılmış öfke dolu genlerine, annemin telaşlı genlerine, anneannemin hırslı genlerine, babaannemin işgüzar genlerine karşı gelemeyeceğim. Sanki hepsi birden olacağım. Aliye Rona gözlerim, Aliye Rona bakışlarım ve Aliye Rona sesim olacak. Yönetmen ‘Kes!’ dese kesmeyeceğim. Hem niye keseyim ki? Rolüm gereği çok sevilecekken terk edilmeme göz yuman yönetmeni mi dinleyeceğim? Daha neler…" Sinem Sal, Bizim Zamanımız’da, hüzünden ve neşeden beslenerek, sizi doksanlı yılların sıradan bir mahallesinde geçen sıradan olmayan bir maceraya davet ediyor. Bizim Zamanımız, doğduğu sokaktan çıkamayanların, sadece gülerek acıyla baş edebilenlerin, milenyuma girmeyi dört gözle bekleyenlerin, şarkılardan ve büyülerd...

Ahbap Ferdinand Kara Karga Yayınları

Ahbap Ferdinand

Kurban bayramında hayvan pazarından kaçarak kesilmemek için soluğu denizde alan, dört gün boyunca yüzen, tekrar yakalandıktan sonra Ahbap Platformu tarafından kurtarılarak özgürlüğüne kavuşturulan Ferdinand’ın hikâyesini herkes biliyor. Peki ama Ferdinand’ın macerasının iç yüzünü gerçekten biliyor musunuz? Ahbap Ferdinand, hikâyesini Ferdinand’ın iç dünyasından dil- lendiren büyükler için bir masal. Bildiğimiz hikâyeyi ters yüz ediyor ve bize madalyonun diğer tarafını da gösteriyor. Zira Ferdinand’ın yolculuğu şapşiklikten esarete, esaretten kurban pazarına, kurban pazarından denize ve oradan da özgürlüğe uzanan ilham verici bir öykü. Bu kitabın telif geliri, çiftlik hayvanlarını koruma ve kurtarma çiftliği Angels Farm Sanctuary Turkey’e bağışlanmıştır.

Alman Masalları
 
Kara Karga Yayınları

Alman Masalları

Hayat ve ölüm, cennete ve cehenneme götüren seçimler, huzursuz ruhlar; kanaat, kabul ve umutla huzura eren yaşamlar, büyülü ritüeller... Alman masalları denince akla ilk gelen Grimm Masalları’nın dışında, az bilinen, Pagan ve Hristiyanlık ögeleriyle harmanlanmış bu masallarla eski Avrupa’nın ortasına yeni bir yolculuk başlıyor.

Bir Masal İyi Gelir Destek Yayınları

Bir Masal İyi Gelir

Yeni bir yola başlarken, hayal kurarken, zor günler yaşarken, karar vermen gerekirken, dinlenirken, tohum ekerken, beklerken, bir dönem sonlandırırken, yeni bir sayfa açarken...bir masal iyi gelir! Bu kitapta, her gününe ilham üfleyecek 99 masal bulacaksın. Bir mola vermek istediğinde, kitaptaki masallar, mesajlar, sorular ve alıntılar, kalbine bakmak için bir yol gösterecekler. Haydi hiç beklemeden oyuna başla, kitabı aç, bir masal seç, kalbine dön, dinle.

Çözün İpleri Sabahın Sahibine Gidiyoruz. Destek Yayınları

Çözün İpleri Sabahın Sahibine Gidiyoruz.

BU LUNAPARKTA HER ŞEY GERÇEK! * Elinizde tuttuğunuz bu kitapta, size oyunbozan Korona sebebiyle yarım bırakılan ya da bıraktırılan her şeyi cesaretle anlattım. Tahmin ettiğiniz gibi... Sizin de yaşadığınız gibi... Bir gün bir oyunbozanla tanıştım ve bütün hayatım değişti. * Avukat ve sanatçı menajeri Burcu Mutlugil’den içinizi ısıtacak, zaman zaman şaşırtacak kulis, sahne, turne, sokak, seçim, şehir ve biraz da dönme dolap hikâyeleri... * "En ferah, en anlaşılır ve sıcak şekilde aktarıyor yazılarını, gözlemlerini. Hem hukuk-adalet sosu var denemelerinde hem de edebiyat bahçesinde dolaşıyor satır aralarında... Eline yüreğine sağlık Burcu Mutlugil." – Nebil Özgentürk * "Biriktirdikleri arasından özenle seçtiklerini bizimle paylaşıyor Burcu. Güzel görüyor diye de güzel anlatıyor. Bize anlatır...

Kendine Yabancılaşan İnsan Destek Yayınları

Kendine Yabancılaşan İnsan

Herkes kendi yarattığı hapishanenin anahtarı elinde yaşar. Kalabalıkların içinde yalnız, kendi hayatına yabancı, olan biten her şeyden huzursuz bir insan için zamanla her şeyi unutmaya başlamak, belki de bir lütuftu aslında... Gittikçe hafızasını kaybeden yaşlı bir adamla, aralarındaki derin yalnızlığı aşk sanan genç bir kızın içine düştüğü bir yolculuk, toplumun dayattığı düşünce ve inanç biçimleri yüzünden kocaman bir yalnızlığa ve yabancılaşmaya dönüşür giderek. Bir Narsisin Gölgesinde On İki Ay adlı çok satan kitabın yazarı Dr. Fikret Yıldırım, bu kez yaşadığı aileye, topluma ve kültüre yabancılaşan yeni asrın insanını alıyor romanının merkezine. "İnsanın bir özü var mıdır?" sorusunun yerini, "İnsanın bir özü var mıydı?" sorusu alıyor artık...

Kötü Bir Gün Destek Yayınları

Kötü Bir Gün

"İnsanlar, en çirkin gerçeği bilmenin bile güzel olduğunu anlamak istemezler... Hayat; kendisini alt edenindir..." – Nietzsche Biri psikolog, diğeri apartman görevlisi iki adam bir dairenin içinde sıkışıp kalırlar ve birlikte geçirecekleri üç saat boyunca hayatlarının en karanlık ve en garip gerçekleriyle yüzleşirler. Oyuncu ve yazar Gürgen Öz’ün kaleme aldığı bu çok katmanlı Kafkaesk novella, insan psikolojisinin karanlık dehlizlerine inme cesareti gösteren nefes kesici bir kurgu... Baba oğul ilişkisi, geçmişin sırları, sınıf çatışması, otorite ve güç savaşları, yalanlar, gerçekler, yüzleşilemeyenler ve içsel özgürlük arayışının gölgesinde oynanan, üstelik gerilim dozu giderek artan&nbs

Haysiyet Destek Yayınları

Haysiyet

"Adaletsizliği değiştiremezsiniz ama adaletsizlik karşısındaki duruşunuzu değiştirebilirsiniz." Haysiyet kırgınlığının ayaklanması, ruhun ayaklanmasıdır. Ayaklanabilen bir ruhsa, insanın mucizesidir. İnsanı insan yapan yegâne mucize... Yaşamaktaki efsun, insan ruhunun haysiyet okyanusuna dalmasıyla bulunur ancak. Haklı, haksızın zorbalığı karşısında kendini kurban etmekten vazgeçtiği gün kaderin makûs döngüsü de değişir. Kuzu, kurda av olmaktan bıkmıştır artık. Boyun eğmek yerine haysiyetini korumak yolunu seçmiştir. Pınarın suyunda onun da kurt kadar hakkı vardır çünkü. Hırlayan kurdun keskin dişlerinden ve tehdidinde

Kod Adı Pegasus Destek Yayınları

Kod Adı Pegasus

1920 yılında Ankara’daki bir bağ evinde, Atatürk’ün de katıldığı gizli bir toplantı gerçekleşti. Bu toplantının etkileri, 2000’li yıllarda bile görülüyor olacaktı. 1939 yılına, Avusturya’nın haritada yeri bile belli olmayan küçük bir köyüne kadar uzanıyordu olaylar zinciri. Nazilere ait gizemli bir cihazın gömülü olduğu köyle birlikte Hitler’in anneannesinin mezarı da Nazi subayları tarafından tümüyle yok edilecekti. II. Dünya Savaşı’nın seyri Almanya aleyhinde değişince, o küçük köydeki gömülü cihaz dört Gestapo ajanı tarafından Tarsus’a kaçırılacaktı. 2012 yılında Tarsus’ta bir polisin öldürülmesiyle medyanın gündemine düşen "hazineci cinayeti" yıllar önce cereyan eden bu tarihi olaylara dayanıyor. Tarsus’taki gecekondu mahallesinde yer alan evlerden biri, büyük bir sırrı saklıyor aynı z...

Gerçek Özgürlük Kaderin Bilgisinin Vücuda Bürünmesiyle Gelir - Kanada Destek Yayınları

Gerçek Özgürlük Kaderin Bilgisinin Vücuda Bürünmesiyle Gelir - Kanada

"Hareket eden her obje, bulunduğu her anda tam da ait olduğu yerdedir." Vaişeşika Ekolü’nün kurucusu olan Kanada, atom teorisini yazılı olarak anlatan ilk yogidir. Kişinin kaderini bulmasının öneminden ve hareketin esiri olan hiçbir ruhun aslında özgür olmayışından bahseden Kanada, özgürlüğe giden yolun, varoluşun en küçük parçasını yani atomu anlamaktan geçtiğini dile getirir. Karma, zaman, hareketin doğası, çekim kuvveti gibi kavramları yorumlayarak, fizik ve ruhu bir araya getiren Kanada’nın bu felsefesi ve çok yönlü bilimsel bakış açısı insanın binlerce yıllık özgürlük arayışına ışık tutmaya devam ediyor.

Bilmek Değil Sadece Hayal Etmek İnsanı Mutlu Kılar - Stefan Zweig Destek Yayınları

Bilmek Değil Sadece Hayal Etmek İnsanı Mutlu Kılar - Stefan Zweig

"Her şeyin bittiğini sandığınız anda kader birini yollar." – Stefan Zweig Stefan Zweig, eserlerinde neden kazananı değil de, yenilenin yazgısını kaleme alıyordu? Sanatının kökleri nereye dayanıyor? Yazmaya yeni başlayanlara tavsiyesi nedir? Hayalinde nasıl bir Avrupa vardı? Erasmus’u neden ustası olarak kabul ediyordu? Yaptığı iki evlilik hayatını nasıl etkiledi? Onu kendi yaşamına son vermeye iten sebepler nelerdi? Hitler faşizminin gölgesinde yaşayan ve üreten bir yazar olarak Stefan Zweig’ın yaşamına bakmak, onun sadece sanatına bakmak demek değildir. Onun hikâyesi, aynı zamanda Avrupa’nın da hikâyesidir. Bu kitap, hayal kuran ve hayali uğruna mücadele veren, ancak ne yazık ki hayalinin gerçekleşmesinde sabırsızlık eden bir yazarın yolculuğudur. Hayali gerçekleştiğinde artık yaşamıyor o...

Karnı Tok Ruhu Aç Çocuklar Destek Yayınları

Karnı Tok Ruhu Aç Çocuklar

Çocuklarımızı yetiştirmek yerine onların köleleri olduk! • Çocuğunuza nasıl bir rol modelsiniz? Marka düşkünü, gösteriş budalası, sosyal medya bağımlısı olabilir misiniz? • İnternet çağında doğan çocukları yetiştirmenin zorlukları nelerdir? • Çocuğunuzun nasıl sınırlara ihtiyacı var? • Kendine âşık/narsis nesiller mi yetişiyor? • Çocuğunuzun duygusal açlığını maddelerle mi gideriyorsunuz? Bu kitapla birlikte anne babalığınıza, çocuğunuzun ruhsal gelişimine dair soru ve sorunlarınıza hayattan ve klinik vakalardan örneklerle cevaplar bulacaksınız. Gerçek terapi öykülerinin de yer aldığı bu kitapla hem ebeveyn olarak kendinizi hem de çocuğun

Hayallerin Ötesinde Yaşamak Destek Yayınları

Hayallerin Ötesinde Yaşamak

"Dünya Devlerini Yöneten 50 Türk Yönetici" arasında anılan ve üst düzey yöneticiliğinin yanında hayatı da dolu dolu yaşadığına inanan Ebru Dorman, hem gençler hem de karar noktasında olan herkes için samimi bir sohbet havasında kaleme aldığı bu kitabı ile bir yandan kılavuz niteliğinde pratik bilgiler veriyor, bir yandan da olası zorluklara yönelik harika çözümler sunuyor. Mahalle ilkokulundan Harvard’a uzanan ilham dolu eğitim yolculuğunu; 17 yılı yurtdışında geçen ve başarılarla dolu 25 yılı aşkın kariyerini; başarılı, mutlu, sağlıklı bir yaşam için tavsiyelerini; girişimcilik ve fırsat eşitliği konularındaki tecrübelerini paylaşıyor. Ebru Dorman, başarının ne olduğunu ve bu kitabı yazma amacını şu sözleri ile özetliyor: "Benim için başarı mutlu olmak, hayata coşku ile bağlı olmak, kendi...

Hipokampüsü Küçük Bir Kadının Anıları Destek Yayınları

Hipokampüsü Küçük Bir Kadının Anıları

Bir ayrılığın ardından yeniden âşık olmak kaçınılmazdır. Çünkü otoparktaki erik ağacının kış güneşine aldanması lazımdır. Çünkü o çiçeklerin cemre fırtınasından önce açması gerekir. Çünkü zayıflar güçlülerden ancak böyle ayrılır ve en lezzetli meyveler de böyle yetişir. Çünkü "Tanrı zar atmaz!" ve her şey büyük planın bir parçasıdır. Eksik olan, hiç kimsenin bunu yere düşen çiçeklere söylememesidir... Elinizdeki kitap "Neden?" sorusuna gerçek bir cevap arayan içtenlikli bir kavrayışın hikâyesidir. Neli, başarılı bir iş insanı, mücadeleci, güçlü bir kadın ve iyi bir anneydi... Ancak sadakatsiz, hoyrat ve seks düşkünü eşine, çocuklarına rağmen tahammül etmesi gerekmediğini anladığında zaten yorgun düşmüştü. Yine de boşanmanın yükünü kaldırabilirdi, çocuklarınınkini de... Peki ya yeni bir aşk...

Gitmeli Miyim Kalmalı Mıyım? Destek Yayınları

Gitmeli Miyim Kalmalı Mıyım?

Kusur bulanların yanında huzur bulamazsınız... Dört bir yanımız, dünyanın kendi etrafında döndüğüne inanan narsislerle çevrili... İşin garibi, bir narsise âşık olmak fazlasıyla kolay... Çünkü onlar üstün zekâları, manipülasyon kabiliyetleri ve karizmalarıyla yeryüzünün en çekici âşıkları... Ne yazık ki sevmek yerine, seviyor gibi yapabilme ustalıkları yadsınamayacak kadar güçlü... Hakan Mengüç’ün kaleme aldığı Gitmeli miyim Kalmalı mıyım adlı bu kitap romancılığın ezberlerini bozarak yepyeni bir okuma disiplini vaat etmesinin yanı sıra, narsisizmin gölgesinde yaşanan huzursuz ve mutsuz ilişkilerin psikolojik dehlizlerine inerek günümüz ilişkilerine ayna tutuyor. Bu kitapta bir narsisin yarattığı alevlerle dolu sahte cennetten nasıl kaçabileceğinizin ve giderek yok edilmekte olan özgüvenini...

5.0 Önde Başlamak Destek Yayınları

5.0 Önde Başlamak

"Dünyayı değiştirmek için kullanabileceğiniz en güçlü silah eğitimdir." – Nelson Mandela • Gelecek Nasıl Gelecek? • Makineler İnsanın Bir Fazlalık Olduğunu Düşünebilir mi? • Çocuklarımızı Geleceğe Nasıl Hazırlarız? • İçinizdeki Dâhiyi Nasıl Uyandırabilirsiniz? Bizim hayalini bile kuramadığımız bir gelecek, çocuklarımız için sıradan olacak. Bunu unutmamalıyız, bizim aklımız almıyor, biz göremiyoruz diye; onları düne ve bugüne bağlı bırakmayalım. Gençliğin algısı, bakış açısı, yetenekleri çok daha fazla ve bize göre çok farklı. Bırakalım bu yenilikleri, yarını, değişimi onlar keşfetsin, onlar yaratsın ve yönetsin. Hem artık toplum, bireylerden çok daha fazlasını talep ediyor, bu talebi karşılayamayanlar ne yazık ki başarısız olacak. Bu yalnızca bireysel bir başarısızlık değil, toplumsal bir ...

Duygusal Açlık Destek Yayınları

Duygusal Açlık

Beden iç dengesini sağlamak için sürekli sinyaller gönderir. Susayınca su ister, üşüyünce ısınmak... Bazen önlenemez şekilde iştahlıdır, bazen iştahsız. Bazı özel zamanlarda özellikle bir yiyeceği yeme arzusu duymak basit bir tesadüf değildir. Beden her durumda iç huzuru vereceğini umduğu yiyecekleri yemeyi arzular. Fazla yeme duygusu, iki nedene bağlıdır: Birincisi duygusal açıdan daha iyi hissetme arzusu, ikincisi enerji düzeyini değiştirme isteği. Daha canlı, daha sakin, daha güvende, daha az öfkeli ya da daha az korkmuş hissetmek isteyen beden buna göre yeme eğilimini değiştirir. Önlenemez yeme isteğini yorumlamak kötü rüyaları yorumlamaya benzer. Ne de olsa, kötü rüyalarla karşı konulamaz yeme arzusu arasında pek çok ortak nokta var. Tatsız düşüncelerle ya da duygularla yüzleşmekten k...

Kalbinde İyilik Biriktirenin Yolu Hep Açıktır - Şems-i Tebrizi Destek Yayınları

Kalbinde İyilik Biriktirenin Yolu Hep Açıktır - Şems-i Tebrizi

"Ey insan! Kafdağı kadar yüksekte olsan da, kefene sığacak kadar küçüksün. Unutma, her şeyin bir hesabı var, üzdüğün kadar üzülürsün." Şems-i Tebrizi’nin adı, Mevlana Celaleddin-i Rumi ile duyulmuş gibi sanılsa da aslında o, "İslam Dininin Güneşi"dir. Rumi’nin olgunlaşmasını sağlar ve Divan-ı Şems-i Tebrizi olmak üzere pek çok eseri yazmasında ona ilham ve bilgi kaynağı olur. Şems, Rumi’nin gölgede kalan kısmını aydınlatan cevherdir. Rumi’nin "merhamet okyanusuna" okyanus, "bilgi ummanına" umman katar. Rumi’yi tıkandığı yerden çıkarır, hakikatin göz kamaştırıcı aydınlığı ile kavuşturur.

İstediğin Bir Şey Olursa Bir Hayır Olmazsa Bin Hayır Ara - Mevlana Destek Yayınları

İstediğin Bir Şey Olursa Bir Hayır Olmazsa Bin Hayır Ara - Mevlana

"Aşk nasip işidir, hesap işi değil. Aşk adayıştır, arayış değil. Sen adanmış ve yanmışsan bu uğurda, aşk sana uzak değil." Dünyanın en çok okunan sufisi Mevlana, "Allah’a ulaşacak pek çok yol var. Ben Aşk’ı seçtim..." derken bir "adanmışlık" metaforu olarak aşkı koyar karşımıza. Aşk, yaşam boyu süren bir anlam arayışı ve anlam deneyimidir onun açısından. Mevlana’ya göre, içinde aşk barındırmayan bir kalp ya deliye aittir ya da ölüye... Ney enstrümanını insanoğlunun yaradılışıyla özdeşleştiren büyük sufinin Mesnevi adlı yapıtının ilk on sekiz beyti kâinatın sırlarıyla dolu olması bakımından çok kıymetlidir. Bu kitapta aşkla değer bulan hayat penceresinden kâinatın sonsuz sırlarını izliyor olacaksınız.

Aşk Evlilik Sadakatsizlik Destek Yayınları

Aşk Evlilik Sadakatsizlik

Öyle bir sevin ki sevilen de sevmeyi sizden öğrensin... Aşk "ben"leri yok etmek pahasına "biz" olabilme çabası, sınırları iyi çizilmiş bir evlilik "ben"leri koruyarak "biz" olabilme sanatı, sadakatsizlik ise "biz"i yok etme riskini göze almaktır. Aşk başınızı, sevgi dünyayı döndürür. Aşk "Seni seviyorum çünkü sana ihtiyacım var" derken sevgi "Sana ihtiyacım var çünkü seni seviyorum" der. Aşk tutkulu bir biçimde yaşanırken, sevgi farkındalıklı ve dingin biçimde yaşanır ve dinginleşen her şey gibi derinleşir. Aşk evliliği başlatabilir ancak iyi bir evlilik sürdürebilmek için aşk asla yetmez. Evlilik de tıpkı trafikte seyreden araç gibi bakım ve onarım ister. Bazen gitmek ister gidemez, bazen kalmak ister ama kalamazsınız. Çünkü evliliğiniz ne gidecek kadar kötüdür ne de kalacak kadar iyi... ...

Tanrı Neden Fikir Değiştirdi? Destek Yayınları

Tanrı Neden Fikir Değiştirdi?

Bugün, 21. yüzyılın ilk on senesinde, gizemli bir çağda yaşıyoruz. Bağnazlık, gerçeklikdışı batıl inançlar, dogmalar/öğretiler ve Bilimcilik, her biri kendi tuhaf yöntemleriyle hayatlarımıza musallat oluyor. Bilimcilik yandaşları, Ulu Bilim ve Teknoloji'nin (Laboratuvarlar) insan varoluşuyla ve spiritüelliğiyle ilgili tüm sorulara cevap verebileceği yanılgısı içinde. Elinizde tuttuğunuz bu kitap, Eski Ahit'in ilk kitabının Yaratılış başlıklı ilk dörtlüğünde Tanrı/Elohim diye adlandırılan Mevcûdiyet'in, Quiddity (Ne-lik) ve Haecceity (Bu-luk) durumu hakkındadır. İncil'e ait Tanrı/Elohim, Talmud'a ait Tanrı/Yahve'den farklıdır. Bu kitaptaki Mevcûdiyet (Presence) anlayışı, klasik Teoloji'de bahsedilen Mevcûdiyet anlayışıyla birebir benzeşmez ya da eşanlamlı değildir. Burada kullanıldığı anlam...

Kendisinin Efendisi Olmayan Hiç Kimse Özgür Değildir - Epiktetos Destek Yayınları

Kendisinin Efendisi Olmayan Hiç Kimse Özgür Değildir - Epiktetos

"Güneşin, ayın, yıldızların, yerin ve denizin tadını çıkaran kişi ne yalnızdır ne de çaresiz." Frigyalı bir köle olarak doğduğu hayatı, stoacı bir filozof olarak tamamlayan Epiktetos'un sadelik, akıl, güven, seçme özgürlüğü, an'ı yaşama ve huzur üzerine inşa ettiği basit ama köklü felsefesi, günümüz insanının anlam arayışına iki bin yıl öncesinden ışık tutmaya devam ediyor hâlâ....

Ben Neyim Destek Yayınları

Ben Neyim

"Başkalarının gürültüsünü değil, kalbinin fısıltısını dinle..." Bu bir yolculuk. Neyin sazlıkta başlayıp neyzenin nefesiyle ruh bulduğu olgunlaşma yolculuğu... Kapıları sana açılan, sende başlayıp sende biten bir tekâmül... İlişkinde, bedeninde, zihninde ve kazancında hayatını dengelemek yolunda verdiğin bütün çabalarına rehberlik etmek üzere yazılmış olan bu kitap, bir başına aralamayı başaramadığın kapıları ardına kadar açabilmek için buluştu seninle. Aslında muhtaç olduğun bilgi hep ortadaydı. Yaradan seninle her an konuştu ama duyamadın, çünkü zihnin fazla gürültülüydü. Sana yardımcı olabilecek insanlar hep vardı ama sen onları hayatına dahil etmedin çünkü kalbin başkalarına güvenmeyi unuttu. Önüne çıkan her engelden kaçındın, çünkü içinde uykuya bıraktığın potansiyelinden çoktan vazge...

Kaderin Kodu Destek Yayınları

Kaderin Kodu

Işığa tapmadan, karanlığa sapmadan... "Madde evreni" her an hareket halindedir ve her hareketin bir titreşimi vardır. Hareketlerinin, seçimlerinin, duygu, düşünce ve ifadelerinin de sana özgü bir titreşimi var... Senden yansıyanları, hayat aynasından kaderin olarak seyredersin. Kaderin kalemi dildedir. *** İfadelerinle hayatına neyi davet ettiğinin farkında mısın? Davranışların ve tutumun sana nasıl bir kader getiriyor? Başına gelen olaylar hangi konularda seni uyarıyor? Seçtiğin meslek sana ne anlatıyor? Bedenindeki sorunlar neyin habercisi? Yaşadığın kazaların içindeki mesajları okuyabiliyor musun? Gelecek planın sadece senin seçimlerinden mi oluşuyor? *** Sistem bütün bu konularla ilgili seninle konuşurken çok özel bir dil kullanır. Kâinatın

Toplam: 2710