
Aşk ve Kuyruklu Yıldız
Yaşamın çıkmaz sokaklarında yürürken, bir kuyrukluyıldıza çarpmaktır aşk. Söylendikçe bizim olan bir şarkıdır. Tene dağılan mıknatıstır, isteğin masalıdır. Uzun bacaklı bir yaban hayvanıdır aşk. En derin kuyumuza düşen kemandır. Dikey bir şiirdir bütün kuşları aynı anda havalandıran. Aşk, yasemin kokan bahçeleri ve ateşböceklerini bir arada anımsamaktır. Çocuk Kalmışlar Derneği’ne üyedir aşk. Kente kanadı kırık melekler yağdırır. Aşk, ilkyardım çantası olmak, dalgakıran olmaktır. Kırık camlara sevdiğinin adını yazmaktır iki kişinin bildiği bir dilde. Aşk sevenlerin yüzlerinde tahtlar devirir, saraylar yıkar. Bilgisayarları eritir, oyuncak mağazaları için soygun planları yapar. Aşk, Öpüşen Çiftleri Alkışlama Ekipleri kurdurur sevilenlere. O, uzun saçlı bir yıldızdır, yüreğin içinde taranır....

Son Gün
"İncirlik'i Kürt topraklarındaki bir hava üssüyle değiştirmenin zamanı geldi." -Wall Street Journal- "Turkey bugs out of anti-ISIS coalition. Why not a base in Kurdistan?" Her roman zamanın ruhunu taşır, yazıldığı dönemi yansıtır. Güvenlik politikaları uzmanı olarak tanıdığımız Mete Yarar'ın bu "ilginç" romanı, siyasal gündemin baş döndürücü bir hızla değiştiği, ülke geleceği üzerine yazılan senaryoların her geçen gün daha fazla olasılığa açık hale geldiği karmaşık ve karanlık dönemi, hem okurun başını döndüren kurgusu hem de çok çarpıcı konusuyla mükemmelen yansıtıyor. 30 saatlik bir dilimi anlatan Hawler - 60 Yıllık İttifakta Son Gün, soluk soluğa okunacak bir roman. ABD, İncirlik Hava Üssü'nü boşaltıp Erbil'e (Hawler) taşımaya başlar. Türkiye'de hiçbir yetkilinin böylesine hayati bir ka...

Şeytanın Kara Kutusu
Emniyet Mahrem Yapılanması Raporu ilk defa bu kitapla gün yüzüne çıkıyor. Raporu okuduğunuzda ve örgütün yeni Renklendirme stratejisini öğrendiğinizde tehdidin hâlâ devam ettiğini ve ne kadar dehşet verici olduğunu göreceksiniz. Şeytani örgüt FETÖ, tekrar ele geçirmek istediği devlete karşı savaşmak için "Renklendirme" stratejisine geçti. İlim Yayma Cemiyeti, Milli Görüş, MHP, BBP, CHP, AKP ve SP yanında Nakşi, Kadiri, Halveti, Nur cemaatleri; Erenköy, Çarşamba, İslamoğlu gibi tarikatlara sızıyor, toplumsal örgütlenmelerin içinde, medyayı, gazetecileri, siyasetçileri parmağında oynatıyor. FETÖ’nün tüm bu planları, örgütün "Emniyet Mahrem Yapılanması" arşivinden çıktı; yani şeytanın kara kutusu açıldı. Bu onun son çırpınışı...

Elvedasız
Fikirleri ve düşünceleriyle dinler, felsefe, ezoterik ve gizli örgütler ve daha pek çok konuda makale ve kitaba imza atmış Aytunç Altındal’ın bütün şiirleri ilk kez toplu halde! Aytunç Altındal, 1975-2005 yılları arasına sığdırdığı 40 yıllık şiir serüveninde bizleri bu kez acılarına, sevinçlerine, umuduna, "sakıncalı kişiliğine" tanıklık etmeye çağırıyor. Hayattan daha fazlasını yaşamış olanlara, dev bir çitlembik ağacının tepesine tırmanan tek çocuk olmanın gururunu ve mutluluğunu anlatıyor. "Şiir dalgalanan saçlardır. Şiir ay ışığıdır. Şiir bakıştır. Şiir anlamdır. Şiir aşktır. Şiir ihanettir. Şiir utanarak sevdiğiniz Leyla’yı korumak için aşağı mahallenin kabadayı doğmuş oğlanlarıyla tek başınıza kavga edip, dayak yemektir." "Şiir hüzündür... Şiir ayrılıktır... Şiir kavuşmaktır..."

Çağların Sorumluluğu
Aytunç Altındal bu kez, çeşitli dergilerde yayımlanmış ve kitaplarına girmemiş yazılarıyla geçmişten günümüze sesleniyor. Yıllar öncesinde gördüğü ve bugün hâlâ geçerliliğini koruyan bir gerçeklikle yazdığı yazılarda yine cesurca doğruları anlatmanın sorumluluğunu taşıyor.

Brodeck Raporu - İkinci Kitap Meçhul
Sıradan Zaferler’in çizeri Manu Larcenet’den görkemli bir eser. Larcenet, günümüz Fransız edebiyatının önemli isimlerinden Philippe Claudel’in ödüllü romanıyla ilk kez bir uyarlamaya girişiyor. Ele aldığı hikayeye yeni, canlı, karanlık ve trajik bir ruh katıyor. Vahşi doğayı yücelten ve insanın acizliğine vurgu yapan bu eser, okuyucuyu ulu, şiddetli bir siyah-beyaz uçuruma sürüklüyor. İkinci Dünya Savaşı’ndan hemen sonra, Almanya sınırındaki küçük bir köyde bir yabancı infaz edilir. Köylüler, yazmayı bilen tek kişi olan Brodeck’ten olaya dair bir rapor yazmasını ister. Son derece merhametli bir adam olan Brodeck, gördüğü her şeyi birbiriyle ilişkilendirerek anlatmaya kararlıdır.

Viking Masalları
Sakin, sessiz ve soğuk kış aylarında İzlanda insanlarının ellerinde hep bir uğraş olurdu. Bu uğraşlar sayesinde düşünür, konuşur, çocuklarına savaşçı atalarının masallarını anlatırlardı. Buz denizinin üstünde ve kuzey ışıklarının altında… Buz ülke, yeşil ülke, üzüm ülkesi… İzlanda’da, Norveç’te, o toprakları yuva haline getiren kahraman Vikingler, hâlâ minnetle ve hayranlıkla anılıyor. Bir zamanlar ozanların arp çalarak anlattığı, okuryazarlığın artmasıyla parşömen yüzü görmüş masallar, Valhalla’ya kavuşmak için görkemli yaralar almaya çalışan o kahramanlardan bahsediyor. Burada da Viking gemileri, Norveç’ten Batı denizinin ötesine doğru buz dağlarının arasından geçerek yüzüyor. Thor aşkına!

Ateş
Hayat, sizden artakalanların toplamıdır: acıların, aşkların, hayallerin… "İyi bildiğim bir şey var. Eğer yaşamımın bir celladı olacaksa o ben olmalıydım. Birilerinin insafına kalmış bir yaşamı, korkaklara bırakıyordum. Yeni bir yol beni bekliyordu ve ben bu yolculuğa çıkmanın heyecanı içinde çırpınıyordum. Eğer siz de bir gün yolunuzu kaybedecek olursanız, o yolu bir daha aramayın; bırakın o yollarda başkaları yürüsün. Siz kendinize henüz hiç kimsenin yürümediği yeni bir yol bulun, neyle karşılaşacağınızı bilmeseniz de…" ATEŞ, taşradaki kabuğunu kırmak için yola çıkan genç bir erkeğin macerasını anlatıyor. İlk aşkların acemiliklerini ve hayal kırıklıklarını, şimdiye kadar hiç kimsenin denemediği bir samimiyet ve cesaretle anlatıyor. Özgürlüğün keşfine varan sonsuz yolculuğun bütün iniş ve ...

Karanlık Oda
Kürtlük-Türklük, Alevilik-Sünnilik, Zenginlik-Fakirlik, Doğuculuk-Batıcılık, Dindarlık-Laiklik… Büyükada’daki bir evin karanlık odasında, soluk kırmızı ışığın altında, 61 yaşındaki gazeteci Osman Balcıgil ve ondan yedi yıl önce doğan 25 yaşındaki delikanlı Deniz Gezmiş, memleketin siyah beyaz klişelerine bakıyorlar. İşçiler, köylüler, öğrenciler, ekmek, toprak ve özgürlük… Osman Balcıgil, "bir ceza olarak idamdan" bahsettiği kitaplardan bağımsız bir ağabey, sembollüğünden haberdar olsa da bihaber kardeşi Deniz. Darağacına doğru yürüyen gencecik, pırıl pırıl insanlar ve onlar gittikten sonra olanlar küvetlere dolduruluyor; ama bu sohbet, dokunulmaz, mahrem, samimi bir iç döküş olarak satırlara düşüyor.

Yıkık Bir Çocuk Bahçesi Gibiydi Yüzü
– Dil Derneği Ömer Asım Aksoy Ödülü – Boşnak askeri Saffet, yirmi yaşında ölen kız kardeşinin mezarına bir demet Saraybosna kırmızısı gül bırakıyor. Belleği onu gerilere, çocukluğuna götürüyor. Evlerindeki çocuk odasında uyku zamanı geldiğinde, kardeşinin ona anlattığı masalları anımsıyor. Kırmızı güllerden çevreye müthiş bir masal kokusu yayılıyor. Dayanamayıp gülleri koklamak için eğiliyor Saffet. Birden, sabahki yağmur yüzünden kayganlaşan toprakta dengesini yitirip, yere yuvarlanıyor. Çamurun içinde sırtüstü yatarken, savaşın yırttığı gökyüzüne bakarak söyleniyor: "Bir asker gül koklamak için bile eğilmemeli." Ötelerde, mezarlığı gören yüksek bir yapının tepesindeki Sırp tetikçi, hedefinin bir anda ortadan yok olmasına sinirlenip ağzındaki sigarayı yere tükürüyor. Ve tüfeğin dürbününe ...

Sevdiğim Kadın Adları Gibi
İrem dağılan bir ilkokulun zili gibi bak bana * seni kimse anlamıyor Duygu * Yasemin aşktı aralık kapılara anlattığın * çantanda bir sürü anahtar var Lale * gemilerin yıldızları seyrediyor Arzu * bir göktaşının tüyleri olsaydı Esin * bir ırmak seni çağırıyor Ayşegül * bir çocuğun denize fırlattığı bembeyaz martı Pelin * her şeye yeniden başla Leyla * araya rüzgârlar girse de Burçak * rüzgârda açılan saçın güzelliğisin Ebru * bütün o yollardan tek başına geçtim Naz * denize düşen yıldırım da sensin Alev

Baba Bana Bağırma
hiç kimse yanımda kal demiyorsa sana oltaya takılır gibi vardığın deniz kentleri bulutlarla evlenmiş dağ yolları ağızlara sıcak ekmek dağıtan şu güzelim sabah hiçbiri kal demiyorsa sana kırların kokusu, yol tutkusu, sonsuzluk duygusu aşka düştüğünde gözlerinde biriken deliler kal demiyorsa birdenbire bir kırlangıç çakan şimşeğin içinden geçerken kal demiyorsa senden hızlı küçülen gölgen kıvrılan merdivenlere benzeyen kediler ve yaban otları, ruhunun üzerinde biten gel benimle kal demiyorsa bir zamanlar sana deli divane olan kadınlar karasevda gibi demlenmiş çay kumdan kalelere konan martılar bunca zaman neredeydin neden geç geldin demektir bu sessizce anla

Kalbin Sırları
"Aşk güzel bir kuş Yakalanmak için yalvaran Ama yaralanmaktan korkan." - Halil Cibran-

İyiliğin Hareket Hali
"Sence iyilik ne zaman kazanacak?" Yaşamın boyunca bu soruyu defalarca kendine sormadın mı? Sordun… Şu anda elinde tuttuğun kitap işte bu sorunun cevabı olman için yazıldı. Tarih boyunca, "iyilik" olgusunun karşısında her zaman şu iki muhalif düşünce yapısı vardı: 1. İnsan doğası kötüdür, kabul et. (İyiliğin Bilim Hali) 2. Dünyayı tek başına nasıl değiştirebilirsin ki? (İyiliğin Hareket Hali) İyiliğin Hareket Hali ikinci maddeye yanıt vermek için kaleme alındı. Bedensel sağlık, zihinsel denge, ilişkiler, ekoloji, verimlilik, içsel yolculuk ve iyilik hareketinden oluşan yedi ana alanda oluşturulmuş 210 adet mikro-eylemle harekete geçmeye hazır mısın? Bu lidersiz iyilik hareketi kendinden başlayan "iyilik hali"ni etrafa yaymaya karar vermenle mümkün… Dünyayı değiştirmek mi istiyorsun? Önce k...