Destek İndirim -
Destek Dükkan
0
Sepetim
Yazarlar
Eğitmenler
Kategoriler
Değerlendirme
Fiyat
Yayınevleri
Diller
Filtreleme

Kategoriler

Yayınevleri

Yazarlar

Fiyat

Diller

Değerlendirme

Eğitmenler

Önceki sayfa
Sıralama
Moda Geçer Stil Kalır - Coco Chanel Destek Yayınları

Moda Geçer Stil Kalır - Coco Chanel

"Bazı insanlar lüksün fakirliğin karşıtı olduğunu düşünüyor. Oysa lüks, bayağılığın karşıtıdır." – Coco Chanel Talihsizliklerle başladığı hayatına gösterişli, ışıltılı ve kalabalık bir dünyada devam etti Coco Chanel... Elinden hiç düşürmediği makasıyla modaya, kadına ve özgürlüğe yön verdi. Kıyafette ve 20. yüzyıl kadın stilinde bir devrim yarattı. Onun hedefi sıradan bir terzi olmak değil, yüzyıllarca adını taşıyacak ve özgür kadın imajına hitap edecek bir marka yaratmaktı. Bunu başarmak için verdiği mücadelede hiç pes etmedi, hiç yorulmadı, sadece çalıştı. Coco Chanel’in ilham veren, çalkantılı ve moda tarihini değiştiren kararlara imza attığı yaşamöyküsünü soluksuz okuyacaksınız...

Kendini Ertelemekten Vazgeç Destek Yayınları

Kendini Ertelemekten Vazgeç

Mutlu, sağlıklı, huzurlu ve başarılı bir hayata ulaşmanın anahtarı, hayalleri ertelememektir... İnsan hayatı, başlı başına bir mucize... "Ömür" denen kısıtlı zamanı hakkıyla değerlendirmekse insanın boynunun borcu... Peki ama nasıl? İnsanın zihinsel, bedensel ve ruhsal gelişiminin önüne engeller koyan korkular, kaygılar, güvensizlikler ve çekirdek inançların temeli çocukluk döneminde atılıyor ve ömür süresini olduğu gibi esareti altına almayı başarabiliyor. Ta ki kişi, gelişiminin önünde duran engellerin farkına varıp bunları aşmaya karar verinceye kadar. İlahi sistem, tekâmülü gerçekleştirmeye kap

Bir Narsisin Gölgesinde On İki Ay Destek Yayınları

Bir Narsisin Gölgesinde On İki Ay

Üstün meziyetlere sahip olduğuna inanan bir adam... Her şeyin en iyisine layık buluyor kendini... Bir güç abidesi adeta... Hayran olunası, çekici ve cazibeli... Dışarıdan bakınca belki de birçok kadının sahip olmak isteyeceği bir erkek... Ne var ki bu güçlü narsis karakterin gölgesinde yaşamaya mahkûm âşık bir kadının kendi gibi kalabilmesi mümkün değil. Hayatındaki insanların kişiliklerini, değerlerini, özgünlüklerini ve varlıklarını öğütüp yok eden narsis bir adamın cenderesinde sıkışıp kalan ve giderek gücünü yitirmekte olan genç bir kadının kişilik mücadelesinin romanıdır Bir Narsisin Gölgesinde On İki Ay... Dr. Fikret Yıldırım’ın kaleme aldığı bu kitap, çağın hastalığı kabul edilen narsisizmin anatomisidir bir yanıyla. Birbirine âşık iki insanın aşk sandığı travmalarla yüzleşmesidir. ...

Mecburiyetsiz Destek Yayınları

Mecburiyetsiz

Bir gecede hayat değişir mi? Değişir! Kemoterapiler peş peşe geldi, çürük kokusu artık beni ve yatağımı geçip tüm evi sardı. Her şeyimi kaybettim; saçlarımı, kaşlarımı, tırnaklarımı ve hatta kirpiklerimi... En son ne zaman içtenlikle söylenmiş bir "Nasılsın?" sorusu duydunuz? Ben meğer duymuşum ama hiç gerçek bir cevap vermemişim. Çok yorgunmuşum ama durmasını hiç bilememişim. Toplantıyla, kıyafetle ve olmam gereken kişiyle o kadar ilgiliymişim ki kanser olduğumu anlamamış, nasılsa benim başıma gelmez sanmışım. Geldi ama... Hem de en ağır haliyle geldi. Otuz bir yaşındaydım. Oğlumsa iki buçuk... Evimize bir bomba düştü. Özel parfümü bile olan, bakım sırlarını başkalarına dağıttığım güzelim saçlarımı ve senelerce pilates stüdyolarında yarattığım bedenimi kaybettim. Her şey bitti sandım ama ...

Bakire Ölen Bir Anne - Anna Freud Destek Yayınları

Bakire Ölen Bir Anne - Anna Freud

"Hareketlerimize hükmeden şey, keşif ruhunun verdiği neşe ve canlılıktı." Psikanalizin kurucusu Sigmund Freud’un altı çocuğunun arasından tahtını devredeceği tek vârisi olarak gördüğü kişiydi Anna Freud, öyle de oldu. Anna Freud, babasından devraldığı tacın hakkını sonuna kadar verdi. Hayatını babası Freud’a ve onun öğretilerine adadı. Psikanalizi ölümsüzleştirmeye adeta ant içmiş bu genç kadın Çocuk Psikanalizi ve Benlik Psikolojisi ekollerini geliştirdi, psikanalitik ilkelerin çocuk terapisine uygulanmasına öncülük etti. Hiç evlenmedi ama hem çok sevdi hem de çok sevildi. Hayat arkadaşı Dorothy ile beraber kurucusu olduğu okullar ve enstitüler sayesinde sayısız çocuğa ev verdi, onları korudu, her birine annelik yaptı. Psikanaliz dünyasındaki paha biçilemez katkılarına rağmen hep gölgede ...

Coğrafya Kaderdir - İbn-i Haldun Destek Yayınları

Coğrafya Kaderdir - İbn-i Haldun

"Adaletsizlik medeniyeti mahveder." Modern tarih aktarıcılığının, sosyolojinin ve iktisadın öncülerinden kabul edilen bir filozof ve devlet adamıdır İbni Haldun... Tunus, Fas ve Mısır’da görev yaptığı zorlu dönemlerde iki yıl hapis de yatan büyük filozof, adını tarihe yazan yedi ciltlik dünyaca ünlü eseri Mukaddime’yi siyasetten çekildiği yıllarda kaleme almıştır. Çoğunlukla yalana ve dedikoduya dayanan dönemin tarih aktarıcılığı sistemini tamamen yıkan İbni Haldun, "tarih ilmini inşa eden kişi" olarak anılmaktadır ki onun tarihçiliğinde yalana ve safsatalara katiyen yer yoktur. Coğrafyanın insan üzerindeki etkilerini siyasi ve fiziki açıdan derinlemesine incelediği çalışmaları sayesinde zaman ve mekân ötesi bir tespit gerçekleştirmiştir aynı zamanda. "Yaşadığı yerin havası, nemi insan sağ...

Zohar'ın Temel Öğretisi Destek Yayınları

Zohar'ın Temel Öğretisi

Zohar, Kabala’nın temel metnidir. Kabala ise tüm insanlığın manevi mirası... İçimizdeki potansiyelden tam anlamıyla faydalanmak istiyorsak, gündelik bilinçle içsel dönüştürücü güçler arasında bir tür köprüye gereksinim duyduğumuzu söyler Kabala. Zohar tam da bu köprüdür işte. Binlerce yıldır hiçbir kitap, Zohar’dan daha fazla gizem barındırmamış ve yine hiçbir kitap insanlığa daha büyük bir bilgelik sunmamıştır. Seçkin kabalistlerden Rav P. S. Berg, Zohar’ın Temel Öğretisi adlı bu kitapta kötülük, kurtuluş, insan ilişkileri, zenginlik, yoksulluk ve diğer temel meseleler hakkındaki öğretilere hem pratik hem de çağdaş bir bakış açısıyla yaklaşıyor. Rav Berg, insanlığın en eski ezoterik manevi bilgi kaynağından süzdüklerini, ebedi bilgeliğin damıtılmış hali olan öğretilerin ilkelerini, günlük...

Kadim Cadılık Öğretisi Destek Yayınları

Kadim Cadılık Öğretisi

Yeniçağın büyücüleri, süpürgesiz cadılar... Günümüzde cadılıktan ya da büyücülükten söz etmek hâlâ çok kişiye garip gelebilir, oysa insanlık tarihi boyunca, son yüzyıla kadar, cadılıktan söz eden biri hiç de garip karşılanmıyordu. Dünyanın pek çok yerinde kendilerine "cadı" diyenlerin ve cadı toplulukları oluşturanların sayısı gün geçtikçe artmaya devam ediyor. Üstelik çağımızın cadıları öyle filmlerdeki gibi ellerinde uçan süpürgeler, üzerlerinde pelerinler taşıyan, kazanlar kaynatan "kocakarılar" değiller. Her ırktan, her cinsiyetten, dünyayı seven aydın insanlar... "Cadı" dendiğinde başkalarına büyü yapan insanlar aklınıza geliyor olabilir. Oysa insanın evrimi boyunca büyü ve büyücü kavramları her zaman her yerde kültür kalıpları içinde var olmuştur. Paganizmde büyü, Wicca’nın da kabul ...

Hiçbir Karşılaşma Tesadüf Değildir Destek Yayınları

Hiçbir Karşılaşma Tesadüf Değildir

Kader, insandan vazgeçmiyor. Anbean yeniden ve yeniden yazılıyor. Öyle anlar geliyor ki yapmam dediğin şeyi yapıyorsun, katlanamam dediğin şeye katlanıyorsun, sevemem dediğini seviyorsun, gidemem sanırken bir anda çekip gidebiliyorsun, öldüm diyorsun ama yine de yaşıyorsun... * * * Başlarına ne geleceğini bilmeden uzun bir yola çıkan arayış içindeki genç bir sufi ile aklı karışık genç bir kızın bu yolculuklarında yazgılarından başka güvenecekleri hiç ama hiçbir şeyleri yoktur. Yedi gün boyunca yanlarında para, yiyecek, kıyafet ve en önemlisi de hiçbir planları olmadan şehir şehir dolaştıktan sonra başladıkları yere geri döndüklerinde onlar için artık hiçbir şey eskisi gibi olmaz. Sadece yedi günde bile değişebilir miydi insan? Yeniden yazılabilir miydi kader? Elbette sadece yedi günde deği...

İspanyol Masalları
 
Kara Karga Yayınları

İspanyol Masalları

Gözü pek maceracılar, cüceler, şarlatanlar, akıllanması gereken haylaz çocuklar, aşılması gereken dağlar, elde edilmesi gereken hazineler… Gerçek ve gerçeküstü karakterleriyle dinleyenleri ilginç bir dünyanın kapısından içeri alan, metaforlarla bezeli bu masallar; doğayla güçlü bağları olan, Afrika’dan Avrupa’ya uzanan zengin İspanyol kültürünün harikulade ürünleri.

Cesaret - Türkiye Tarihini Değiştiren 110 Kadın Kara Karga Yayınları

Cesaret - Türkiye Tarihini Değiştiren 110 Kadın

Bazı kadınlar idealisttir, engel tanımazlar. Yaptıkları iş farklı olabilir ancak amaçları tektir. Onlar için önemli olan tek şey hedefleridir. Hedeflerine ulaşmak için her şeyi feda ederler. Gözleri başka şeyi görmez ve istediklerini yaparlar. Yaşam öykülerine bakınca şaşırırsınız. Çünkü bu öyküler baş döndürücüdür. "Uğruna ölmeye değmeyecek bir hayat, yaşamaya değmez" derler. Dışlanmak, sürülmek, kapatılmak onları durduramaz... Gazeteci-yazar Doğan Satmış, Türkiye’de siyasetten girişimciliğe, spordan sinemaya yaptıklarıyla kitleleri peşinden sürükleyen 110 kadının hikâyesini anlatıyor. Onlardan ilham alan yeni cesur, asi ve öncü kadınların yetişmesi için bir katkı sunuyor.

Usta Çırak Sohbetleri / Sağlıklı İlişkiler Geliştirme - Kendin Olabilme Cesareti Destek Yayınları

Usta Çırak Sohbetleri / Sağlıklı İlişkiler Geliştirme - Kendin Olabilme Cesareti

Zor olan dağdaki çiçeğe, kuşa ve ağaca sevgiyle bakabilmek değil ki... Doğanın dinginliğinde sakin kalabilmekten kolay ne var? Zor olan her yeni günde hiç tanımadığımız insanlarla temas ederken sakin kalabilmek. Trafikte sürekli kornaya basan adama sevgiyle bakabilmek. Söylediklerimizi dinleme zahmetinde bulunmayan patronumuza kendimizi anlatabilmek. İnandığımız insanların ihanetine uğradıktan sonra yeniden güvenebilmek. Halihazırda pes etmen için kurulan sistemde gücünü kendinden alarak kendi yolunu çizebilmek. "Ben de varım!" diyebilmek. "Ben"den "Biz"e dönüşebilmek. Tüm ilişkilerin maddeye ve kişilerin seçeneğe indirgendiği bir yüzyılda aşkı ve ilişkiyi başarabilmek...

Toprak Mehmet'e Susamışsa Destek Yayınları

Toprak Mehmet'e Susamışsa

"Yaş çoraplarımı çıkarttım. Çantamdaki bütün çoraplarımı teker teker giydim. En son da anamın çeyizinden çıkartıp verdiği, tiftik çorapları. Onların üstüne de, botlarımızın üstüne giymediğim buz gibi kar botlarını geçirdim. Şehit Üsteğmen Erdal Kurtoğlu’nun yadigârı incecik matı ve üzerine dikili paraşüt bezini açtım. İçine girdim. Battaniyeye sarındım. Başıma çektim. Kıvrılıp, başımı, ellerimi, dizlerimi, kollarımı karnıma topladım. Anamın karnındaki gibi. Ve ölüm olmayan, ama ölüme yakın olan bir âleme doğru, kendi yolculuğuma çıktım." Çatışmada kendisini vurmak için atılan mermiler karşısında benliğin verdiği tepki, aşılmaya muhtaç aşılamayacak bir dağ gibidir. Bu dürtü, kendini sakınmaya iter insanı. Oysa kendini korumak kadar, bir şeyler yapmak gerektiğini de emreder dağ. Bu anlara de...

Sıriga'nın Üç Günü Destek Yayınları

Sıriga'nın Üç Günü

Soykırım iddialarına karşı özgün argümanları olan kasabalı Türkçü tarih öğretmeni bir gün dehşet içinde Ermeni olduğunu öğrenir ve bu gerçeği kabullenemez. Durumdan habersiz oğlu Bozkurt ilk kez geldiği İstanbul’dan çok etkilenir. Buradaki değişim sürecinde babasından hayli farklı fikirlere sahip Marksist bir sendikacı olan amcası Cemal’i yanında bulacaktır. 1980’lerde Turgut Özal’ın yarattığı liberal umut döneminde kasabayla şehir arasındaki ilişkiyi, insanlar arasındaki sosyal ve zihinsel farklılıkları ve buna karşılık farklı etnik kökenden olmalarına rağmen yaşadıkları ruhsal benzerlikleri epik bir anlatımla ustaca aktarıyor roman. Fantastik ve mizahi nüveler de içeren SIRİGA’NIN ÜÇ GÜNÜ okura çok da alışkın olmadığı türden hem bir yakın tarih hikâyesi anlatıyor hem de "ikilem" olgusu ü...

Kilidi Açamazsan Kır Kapıyı - Pink Floyd Destek Yayınları

Kilidi Açamazsan Kır Kapıyı - Pink Floyd

"Çocuk büyüdü, düş bitti..." Pink Floyd, açılmakta direnen kapılar karşısında pes etmeyen, kapıları kırmak zorunda kalsa da muhakkak sonunda açmayı başaran asi çocukların sözcüsüydü. Sadece müzikte çığır açmadı Pink Floyd, baskıya ve dayatmalara direnç gösterenlerin kalbinde, hayallerinde, isyanlarında ve itirazlarında yepyeni ufuklar açtı. Pink Floyd yalnızca bir müzik grubu değil bir yaşam biçimi ve felsefeydi de aynı zamanda. Pink Floyd çağını aşan, zamanın ötesinde müzikten başka şansı olmayanların yolculuğuydu. Onlar kendi yolculuklarında kilitli kapılarla karşılaştılar. Yaptırımlarla, yasaklarla, baskılarla, zincirlerle ve sürü dayatmasıyla... Ama hep birlikte itiraz etmenin ve direnmenin bir yolunu buldular: Müzik! Bu kitap, Pink Floyd’a, Ay’ın karanlık yüzüne bir yolculuk... Belki ...

Uçurumu Koruyan Korkuluk Kara Karga Yayınları

Uçurumu Koruyan Korkuluk

Ne yazı ne şiir, ikisi de edebiyat değil. İnsanın yazısı, elyazısı, alınyazısı, olyazısı, yolyazısı. Bazen büyük okyanuslar gibi gözüken, hem içimizi hem aklımızı kavuran, yakan, susuzluktan boğulduğumuz bu çölden çıkmak için gereken yolluğumuz bizim. Yazı da yolluk şiir de. Uçurumdan da, azgın nehirlerden de, çölden de onlarla çıkıyor insan ve onlara çıkıyor. Tarhan Gürhan’ın Uçurumu Koruyan Korkuluk kitabı, Cemal Süreya’nın Uçurumda Açan kitabının adını hatırlattı, ‘uçurumda açan çiçek’ oldu. Uçurumda açıyor ama zehirli değil, yakıcı. Zehri atmak için kaçınılmaz olarak yakıcı. Haydar Ergülen Yıllar önce Alkoliçe - Kendini Kundaklama Dersleri ile aşkın ve ayrılığın haritasını çizen Tarhan Gürhan, Uçurumu Koruyan Korkuluk’ta ayrılıkla ve özlemle başa çık(ama)ma günlerini anlatıyor. Ayrılık...

Canvermezler Tekkesi Kara Karga Yayınları

Canvermezler Tekkesi

"Evvela benim deli olmadığıma emin olmalısınız. Akıl sağlığım tamamen yerindedir. Hiçbir hastalığım yok ama ihtiyarım. Ah gücünü tüketmenin en üstünde olan bir ihtiyar, bütün ihtiyarların ihtiyarlığından daha fazla ihtiyar... Kaç yaşındayım? Seksen? Yüz? Yüz yirmi yaşında mıyım? Bunun aslını bilmiyorum. Bu husustaki hissimi aydınlatmaya yarayabilecek hiçbir şey yok. Ne yazılı bir vesika, ne hatıra, ne şahit! Çünkü ancak birkaç günden beri ihtiyarım." Selim Nüzhet Gerçek’in Claude Farrère’in La Maison Des Hommes Vivants eserinden uyarladığı bu eser, edebiyatımızın nereyse hiç anılmayan kayıp bir eseri. İleri gazetesinde tefrika edildikten sonra 1922 senesinde basılan Canvermezler Tekkesi, edebiyatımızda korku türünde yeni bir keşif. Bu eserin basımına değin bu olağandışılıkta ve bu kadar ne...

Açıkçası Canım Umurumda Değil Kara Karga Yayınları

Açıkçası Canım Umurumda Değil

"Yıllardır yapılan her araştırma aynı şeyi doğruluyordu. Sonunu bilmek hikâyeyi güzelleştirir, zannedildiği gibi heyecanı öldürmez, aksine körükler. Bundandır ki bazılarımız kitabı okumaya başladığında en arka sayfaya kaçamak bir bakış atar. Elbette bile isteye hikâyenin tüm ayrıntılarıyla paylaşılmasından bahsetmiyoruz. Daha çok merak etmenizi sağlayacak Hansel ve Gretel kıtırlarından bahsediyoruz." İlk kitabı Zihin Koleksiyoncusu ile hatırı sayılır bir okur kitlesine ulaşan Doç. Dr. Aslı Kotaman, ikinci kitabı Açıkçası Canım Umurumda Değil’de yine insan olma hallerimize odaklanıyor. Gitmeye ve kalmaya, ayrılıklara ve birlikteliklere, korkulara ve mutluluklara dair yazılara filmler, tablolar ve kitaplar eşlik ederken kendimizi ve toplumu anlamlandırmak için çizebileceğimiz yolların katman...

Rehine Kara Karga Yayınları

Rehine

Rehine olmak, hapiste olmaktan kötü. Hapishanedeyken neden hapsolduğunu bilirsin. Doğru ya da yanlış, en azından bir sebep vardır. Hapishanedeyken çıkacağın günü, tam tarihi bilirsin. Böylece ne kadar bekleyeceğini hesaplayabilirsin. Ama burada, ne zaman biteceğini bilmeden, sadece ne kadar geçtiğini hesap edebilirsin. 1997 yılında, Kafkasya’daki Sınır Tanımayan Doktorlar’ın sorumlusu olan Christophe André’nin hayatı, gecenin bir yarısı kafasına çuval geçirilip bilinmez bir yere kaçırılınca altüst oldu. Usta çizgiromancı Guy Delisle, onunla yıllar sonra bir araya geldi ve 111 gün süren bu cehennem gibi kaçırılma öyküsünü kaydetti. Özgürlük umutlarının tamamen kaybolduğu bir anda, bir rehinenin aklından neler geçer? Pyongyang, Shenzhen, Burma Günlükleri ve Kudüs Günlükleri gibi nitelikli es...

Bizans Kara Karga Yayınları

Bizans

Önde gelen bir tarihçi, Bizans olarak bildiğimiz imparatorlukta Grekçe konuşan nüfusun aslında Romalı olduğunu ve araştırmacıların son iki yüzyıldır siyasi nedenlerle etnik kökenlerini kasıtlı olarak yanlış etiketlediklerini savunuyor. Anthony Kaldellis, Bizans’ın etnik yapısını tüm ayrıntılarıyla inceliyor. Bizans topraklarında yüzyıllar boyunca yaşayan, kendilerini Romalı olarak adlandıran bu insanlar kimdi ve diğerlerinden nasıl ayrılıyorlardı? Romalı olmayanları nasıl yönetiyorlardı? Romanía bir imparatorluk muydu yoksa bir imparatorluğa mı sahipti? Yoksa ikisi de değil miydi? Modern dillerde Atina’nın hemen ardından demokrasi teriminin gelmesi gibi, Bizans’ın hemen ardından da imparatorluk terimi gelir. Fakat aralarındaki paralellik bu düzeyde kalır ve sorunlar başlar. Zira, eski Atin...

Belirsizlikle Barışmak Kaygı ve Endişeyi Yönetmek Destek Yayınları

Belirsizlikle Barışmak Kaygı ve Endişeyi Yönetmek

Elinizdeki kitap yalnızca küresel bir salgına bağlı ortaya çıkan duygusal ve davranışsal tepkileri daha iyi yönetebilmek için yazılmadı. Temel amaç koronavirüs salgını üzerinden insan yaşamının kaçınılmazları olan kaygı ve endişeyi nasıl daha iyi yöneteceğimiz ve belirsizlikle nasıl daha barışık yaşayabileceğimiz konusunda bilgi aktarmak oldu. Farkındalık, günümüz insanının yaşamında karşılanmamış bir ihtiyaç ve koronavirüs bu farkındalığı sağlamak bağlamında önemli bir fırsat olarak düşünülebilir. Şöyle ki: Bir virüs gelir, bol planlı ve yetiştiremeyeceğimizden endişe ettiğimiz işlerle dolu yaşamlarımızda, bize zamanla yarışmanın anlamsızlığını öğreterek yaşamı yavaşlatır, hatta durdurur. Daha da önemlisi hep güneşli olmasını beklediğimiz yaşamlarımızda yağmura yakalanıp ıslanmanın kaçını...

Oyunlar Kitabı Destek Yayınları

Oyunlar Kitabı

"Yaşlandığımız için oyun oynamayı bırakmayız, oyun oynamayı bıraktığımız için yaşlanırız." – Bernard Shaw Oyun oynamak, insanın en doğal halini ortaya koyabilmesini sağlar. En içten, en özgün ve en sahici anlardır oyun anları... Dolayısıyla yaratıcılıkla ve ilhamla doludur. Oyun, nelere kızdığımızı, hangi durumlarda heyecanlandığımızı, nasıl kolay vazgeçtiğimizi veya ne şekilde direndiğimizi, en basit ve kısa yolla ortaya koyar. Çünkü oyun anında üstümüzde hayatın filtresi yoktur. Maskelerimiz çıkıverir. Kendimizi hayatın gerçekliğinden alıp oyun dünyasının gerçekliğine kaptırarak en çocuk halimizle orada var oluruz. Oyunlarda sadece söz yoktur. Söz aklın işidir. Oyunlarda bolca eylem vardır ki eylem en içten gelen ifade biçimidir. En kendiliğinden olan halimiz, en gerçek bizdir. Oyunlar K...

Bir Kadın Plan Yaparsa Destek Yayınları

Bir Kadın Plan Yaparsa

"Dikkatlice, tehlikeli yaşa. Beklenen için plan yap ve beklenmedik için hazır ol." Hayatta tüm olan biteni kontrol edemezsiniz, ama hayalini kurduğunuz yaşama her yaşta sahip olabilirsiniz. Tek yapmanız gereken şey, iyi bir plan... Maye Musk çarpıcı ve sıkı örülmüş bir aile ve arkadaş çevresine sahip, şık, büyüleyici, uluslararası bir süper model... Ve 71 yaşında. Ama hayat onun için her zaman kolay ve ışıltılı değildi. 31 yaşındaki bekâr anne, üç çocuğunu yoksulluk içinde geçindirmeye çalışırken, büyük beden mankeni olarak kilo sorunlarıyla başa çıktı, modellik endüstrisindeki yaş ayrımcılığının üstesinden geldi ve yaşamı boyunca saygın bir diyetisyenlik kariyeri sürdürdü. Bütün zorlukları boyun eğmez ruhuyla ve "Her şey mümkün!" tutumuyla aşarak küresel bir başarı öyküsü yarattı. Bu kita...

Aşkın Kimyası Destek Yayınları

Aşkın Kimyası

Aşk bir durumdur, bozukluk değil. Neredeyse her insanın yaşadığı, zaman zaman kendini içinde bulduğu bir haldir. Ancak yaygınlığına rağmen, birçok insan için aşk acılı, kederli ve kaygılı bir süreçtir. İşte tam da bu nedenle, yapısında "bozulma" potansiyeli taşıdığı söylenebilir. Aşk bir bozukluk değilse de, insanın normali de değildir. Yani insan âşıkken, biyolojik olarak normali dışında, farklılık gösterir. Söz konusu bu biyolojik fark, psikolojik, davranışsal, fizyolojik ve bilişsel farklılıklara da yol açar kuşkusuz. "Âşık bir insan, tam olarak kendinde değildir, yargılama yetisi bozulmuştur!" demek hiç de yanlış bir tarif olmaz. Bu nedenle âşık kişi, çeşitli istenmeyen durumlara açık ve duyarlı hale gelebilir. Aşkı zor hale getiren bir diğer özelliği de istemli cereyan ediyor olmaması...

Toplam: 2710